25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1S-YLÜL 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERÎN DEVAMI TURKİYE Istasbul Eche Koaeli Çarakkale Izrr Marsa Ayan Denzli PB PB PB PB A A A A 23 25 22 23 26 27 30 26 Zorguldak PB 21 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB Y Y Y PB PB Y Y 20 20 21 21 20 20 21 18 PB 27 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB Y Y Y PB PB PB PB 27 27 26 25 25 27 24 21 Ot* f*^ Parçalı buluBu Yurdun doğu kesımteri parçalı çok bukıtlu, Do- ğu Akdeniz, iç Anado- (u'nun doğusu, Orta ve Doğu Karadenız. Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısı ıle Güneydoğu Anadolu'nun batısı sa- ğanakyağışlı.dığeryec- ler az bulutiu geçecek Hava acaklığı yağış alan yerlerde azalacak, diğer yerierde bvaz artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB PB Y Y PB PB 15 15 20 24 25 26 27 23 Münih PB 24 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sorya Roma Atina PB PB PB PB PB PB Y PB 25 26 25 26 25 22 26 28 Y 28 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y PB PB PB Y Y Y A 13 37 24 34 26 30 21 34 A 31 k Çk* bulutlü Yağmurtu gs»py Kartı • Gökgürüttülü GUNCELcÖEYT ARCAYÜREK H laştarafı 1. Sayfada dar. Bîşbakan Ecevrt, 26 Eylül'de ABD'ye gidiyor. 28 Eylü'de Beyaz Saray'da Başkan Clinton'la görti- şecek ve biriikte yemek yiyecek. Partisi koalisyona ortak, ama kimi mazeretler önesürerek hükümette görev almayan Genel Baş- kan Mesut Yılmaz, bugüne kadar ikinci bir baş- bakan gibi davrandı. Ecevit'ten önce, 6 Eylül günü ABD'ye uçtu. Ga- zeteciler, Mesut Yılmaz'ın Amerika gezisinin ama- cını sordular Başbakan'a. Ecevit, gelişmelere ters düşen bir yanıt verdi: "Ğzel". Oysa, adamın maşallahı var. Turp gibi. Kalpten rahatsız olsa Özal gibi doğru Houston'a. Ama ha- yır. Oyleyse ne olabilir "özel gezinin'' amacı? Oğlu Yavuz Amerika'da eğitim görüyor. Onu zi- yareî. Ana ne ziyaret? 6 Eylül'de başlayıp 16 Eylül'de sona erecek olan on günlük bir ziyaret. Başbakan'ın özel diye nitelediği geziyi Mesut Yılmaz, başka türden özelliklerle anlatıyor: "VVashington 'da Beyaz Saray, Dışişleh ve Ener- ji bakanlıkları yetkilileriyle görüştüğünü" söylüyor. Başbakan'ın; Kıbrıs, AB, Kuzey Irak'taki Kürt so- runu, Bakû-Ceyhan, Türkmen gazı, trans Kafkas- ya hattı ve... evet ve.. Amerika'nın Türkiye'deki enerji yatırımları ile deprem, IMF kredilerini konuşmaya hazırtandığı sırada: Mesut Yılmaz gibi hiçbir sorumluluğu bulunma- yan, sadece Ecevit'e "ortak ve dost birsiyasetçi" özelliği olan kişinin, Başbakan'ın ele alacağı konu- ları daha önce ABD'li yetkililerle görüşmesini il- ginç bulmuyor musunuz? atv'nin Washington muhabiri Savaş Süzal, özel gezinin kapsamını genişletiyor. "Yılmaz'ın bura- daki Türk Büyükeiçiliği mensuplannı devre dışı bı- rakarak bazı özel lobi gruplanyla temaslarda bu- lunması da dikkat çekici" diyor. Oncü heyetin yeni rotası Başka bir olasılık daha çıkıyor ortaya: Clinton'ın Hazar havzası özel temsilcisi John Wolf, gelecek hafta Rusya'ya gidiyormuş. AA'nın VVashington muhabirine Mesut Yılmaz, "Rusya'da VVolfile görüşeceğini" söylemiş. Haber doğruysa, demek ki Yılmaz, Rusya'ya da "özel bir gezi" yapacak! Otel lobisinde rastladığı John Wolf ıle uzun bir söyleşi olanağı bulacak. Bilıyorsunuz; Ruslar Başbakan Ecevit'i Mosko- va'ya çağırdılar. Yılmaz'ın "özel" gezisi gerçekteşirse, Ecevit'in "resmi" gezisi de gerçekleşecek demektir. "Devletin işine akıl ermez" derler ya. Işte görü- yorsunuz bu deyim gerçekleşiyor. Şu kurnazlığa, şu ince diplomasiye bakın: Başbakan'ın gezisin- den önce ABD'yi sınamak için öncü heyetler gön- deriliyor. Amerika'nın düşüncelerini keşfediyor hükümet. Hatta Türkiye'nin belirti konularda vazgeçemeye- ceği (örneğin Kıbns gibi) politikalan "Mesut Yılmaz öncü heyeti" Amerikalılar'a duyuruyor. Ama bir nokta var ki, Ecevit'in hakkını Ecevit'e vermek ve Başbakan'ı kutlamak gerekiyor. Kısa uzun gezi demeden Cumhurbaşkanı'nın uyguladığı "bedavacılığı" Başbakan kaldırdı. Cumhurbaşkanı, yurtdışına gider ve gelirken üç paragraflık demeçlerinin ilgi çekmesi için belirli ga- zetecilerin uçak. beş yıldızlı otel masraflarını dev- lete ödetiyor. Masraflan karşılayan gazeteci Ecevit'in özel uça- ğı ile ABD'ye uçacak. Kimilerine göre, belki yakışık almayacak bir so- ru gelir akla: Yılmaz özel uçakla gittiyse ABD'ye, masrafı kim- den çıktı acaba? Devletten mi, partiden mi? ena firsah kaçırmadıMETtNGÜR AJmanya ve Avrupa'da faaliyet gös- teren Tüıiciye kökenli şeriatçı öıgûtler, Marmara Bölgesi'nde yaşanan depre- min acısını, çağdışı görüşlerinin gelece- ği için bütün olanaklanyla kullanıyor- lar. Bunlar, belirli aralıklarla, Türki- ye'nin yurtdışındaki elçiliklerinden ve konsolosluklardan, devletin tayin ettiği din görevlilerinin bazılanndan da 'dep- remeyardım' kılıfi adı altında faydalan- maya çalışıyor; onlann hoşgörûsünü, ya da yıkıcı propagandalanna gözyum- malannı sağlayabiliyorlar. tnsanhğı yasa boğan 17 Ağustos dep- reminden bu yana başta Almanya ol- mak üzere Avrupa'nm birçok kentinde, Türkiye'ye, Kuran'a dayalı bir sistemin getirilmesi için çalışan ve bu amaçla binlerce camiyi, mescidi araç olarak kullanan irili ufaklı 15 Islamcı akım. saflanna insan kazanmaya yönelik ey- lemlerine devam ediyorlar, duygu sö- mürüsü yaparak senetsiz sepetsiz para toplamalannı sürdürüyorlar. Paralar nereye gidiyor? En önemlisi, depremi kullanarak "Yardım etcennetteyerin olsun!", "Acı- yı paylaşryoruz", "Müshunan aksiyon- cu olmab", "Cihat yolunda nefes, za- man, maL, gerekirse can verebilmeüyiz" gibi hocalann telkin edici sözleriyle toplanan yüz binlerce markın nereye gittiği, kime verildiği, ne için verildiği bilinmiyor. Sadece yardım edildiği söy- leniyor. Her akım bunu, şeriat yolunda çalışmasının bir parçası olarak gördü- gü, bu yüzden kendi çizgisine yakın ola- na ya da safına çekebileceği kimselere yardım etmeyi amaçladığından, kimse- ye hesap vermemek için toplanan para- îann gizli tutuldugu belirtiliyor. Avrupa'da Islamcı kuruluşlar arasın- da deprem acısi üzerine en çok şov ya- pan, en çok para toplayan lslam Toplu- mu Milli Görüş (IGMG). Toplanan yar- dımlann lGMG'nin Köln'deki merke- zine gçnderilmesi isteniyor. Bilgl verllmlyor İGMG ve Uluslararası tnsani Yardım Teşkilatı (IHH) ortaklaşa para toplama kampanyalannı sürdûrürlerken, şimdi- ye kadar ne kadar para topladıklannı açıklamıyorlar, cami cemaatlerine bil- gi vermiyorlar. Nasıl yardım yapılaca- gı konusunda verilen bilgide "Gönüflü kunıluşlaria irtibata geçeiim. IHH ve Milli Gençlik Vakfi (MGV) ve diğerle- ri" deniliyor. Parasal yardımlardan bi- rinci derece sorumlu Erbakan'ın yeğe- ni olan lGMG'nin Genel Sekreteri Mehmet Sabri Erbakan. Aynı zamanda, merkezi Frankfurt'ta bulunan ve Mısır Müsiüman Kardeşler Örgütü'ne bağlı olan Müsiüman Öğ- renciler Birliği'nin yönetim kurulu üye- si Mehmet Sabri Erbakan, 18 Ağustos tarihli Milli Gazete'nin Avrupa baskı- sındaki depremle ilgili açıklamasmda, tGMG'nin zekât fonundan deprem böl- gesine, kime verildiği konusunda bilgi verilmeden, 200 bin mark yardım yap- tığını belirtiyor, "Tüm teşkilaüanmu- da, özellikle camilermizde yardım ko- miteleri kurulacak ve toplanacak bağış- lar acilen genel merkezbnize ulaşünU- cak" diyor. lGMG'nin zekât fonunda 200 bin markın oluşunun böylece orta- ya çıkması Milli Görüş'e yıllarca hiz- met etmiş hocalann tepkisine neden ol- du. Milli Görüş eski yöneticilerinden ve eski müftülerden bir din görevlisi, mer- keze muhalif olan bir grup hoca adına gazetemize yaptığı açıklamada genel merkez yöneticilerinin cemaati hiçe saydığını belirterek şöyle diyor: "Ra- mazan geçeü seidz a\ oMu. thtiyaç sahip- lerinin hakkı olan 200 bin markı ne hak- la şündhe kadar tutuyorlar? Demek ki bu parayı faize yatırdılar. Şimdhe kadar yardım adı altında topladıklan parala- n işte bep böyle kendi hesaplannda tut- tular." Eski müftü, Milli Görüş teşkilatlan- nı, politik yaşamındaki çizdiği zikzak- larla şaşırtan, takıyye yapmakla tabanı kendisine bağlayan Necmettın Erbakan olduğunu söyleyerek, onun Temel Esas- lar ve Cihat adlı teşkilat içi eğitim not- lanndan şu alıntıyı venyor: "Bizim meselemiz bizden olmayanı davettir. Biz bizden olmayanın evine gi- decegiz. Her zamankinden daha müsa- it bir ortanı içindeyiz. Cenabı Hak'kın lütfu ile şartiar lehimize dönüşmüştür. Kendi kendimize Islamı yaşamak bir şe- ye yaramaz. Kuran nizamını topyekûn yaşamak gerekir. Kendimize göre değil, karşunızdaki insana göre konuşacağız. Konuşmalanmıza dikkat edeceğiz. On- cemannkholacağız, "Arkadaş. Milli Gö- riişçü olmaktan başka çare yok 1 dhj'ece- ğiz. Böyie inanabilmeli." Eski müftü, lG- MG'nin deprem olayında, Erbakan'ın bu temel anlayışı doğrultusundaki ya- naşımını gösterdiğini vurguluyor. Alman maliyesinin ve Berlin'de bu- lunan Federal Kredi Kontrol Dairesi'nin yakından takip ettiği, işlemlerini ince- İemeye aldığı Jet-Pa da depremden çı- kar sağlama peşinde. Türkiye, Zaman, Sabah ve Milli Gazete'nin aynı anda Türkiye Avrupa baskılannda günlerdir yayımlanan büyük boy reklamlarda duygu sömürüsü içerikli cümleler kul- lanılıyor ve Jet-Pa. "3 bin aileye toplam 3 trilyon liralık yardım yapmayı kendi- ne göre\' saynuşür" deniliyor. Bu konu- da Frankiurt Barosu avukatlanndan Ab- durrahman Ülger, gazetemize yaptığı açıklamada bunun tamamen para topla- maya yöneük bir rekJam olduğunu söy- leyerek "Depremden yararlanıp Al- manya ve Avrupa"daki insanlardan pa- ra topiamaya devam edecekler. Reklam- larında, sanki depremzedeler için bü- yük miktarda para yatmnışlar gibi bir izienim venneye çabşıyorlar. Reklamda yer alan 'Depremzede Yardım Talep Formu' ise balık a\lamak için aolmış bir ofta. O koşuilar altında onu kimse gaze- teden kesip yollamaz" dedi. Jet-Pa da çalışanlann. "Bir araba süsleyip 'adını siz koyun' diye ilan veriyonız, paralar yagıyor. Sergen'üı resimlerini çektirip yayımlıyoruz, ilanlara yaordığunız pa- ralann birkaç mistinj kazanıyoruz" de- dikleri belirtiliyor. Son aylarda Jet- Pa'nın Frankfurt merkezi tarafından "kâr ortakuğı' adıyla toplanan paranın giderek azaldığı söylentileri yaygın. Bu nedenle merkez büroda çalışan 4 kişi- nin işine son verildiği belirtiliyor. Kaplancılar'dan tehdlt Türkiye'de bir şeriat devleti kurmak amacıyla, Anadolu Federe lslam Dev- leti adıyla Köln'de eylemlerini sürdüren Kaplancılar, yayınlannda 'Hilafet Dev- leti' olarak depremzedelere yardımlan- nın sürdüğünü, camilerde para topla- dıklannı açıklıyorlar, depremle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyorlar: "Hiç kim- se Allah kadar merhametB değildir. O, acı çeken insanlara sanki acunıyor mu? Hatta .Allah acımasımn bir geregi olarak onlara bu tokadı, Allah 'ın tslamdaki şe- riadn yaşam şekH olan nizanuna dön- sünlerdiye atnuştır. Hem sonra AUah bu tokadı,kendileri uyanldığı halde bu uya- nlara kulak asmayan Türkiye'nin bir kısmına atmıştır. Eğer adına 'Müsiü- man' denen 70 müyonluk Türk milleti bu depremden bir ders aüp kötülükle- rin en körüsü olan zaüm Kemalist reji- mive bekçilerini bırakıp Allah 'ın gerçek dini olan İslam Şeriat'ına dönmezlerse bundan çokdaha büyük bir deprem on- lan kuşatacakür." Almanya Federal Yüksek Mahkemesı tarafindan terör ör- gütünün yöneticisi olma gerekçesiyle tutuklanan ve 24 Mart 1996'dan ben ce- zaevinde olan sözde halife Metin Kap- lan "Anadolu insanına tebtiğ" adıyla yaptığı açıklamada, Islamın hem din hem devlet hem ibadet ve hem de siya- set olduğunu belirterek insanlan şeriat için mücadeleye çağınyor. Kaplan şöyle diyor: H Ey Anadolu in- sanı, kritik bir noktadasın. Bu deprem felaketini muttaka degerJendirmeü, ken- dini hesaba cekmelisin. Bu felaketten ab- nacak çok ibretler ve dersler \~anhr. Bu küçiik bir felaket değüdir. C'enab-ı Hak tarafindan bu bir ikazdır, bir uyannadır, dünyadaki küçük bir cezadır. İşte senin önünde iki seçenek >ar: Ya hilafet, ya put düzeni." IMF heyeti deprem bölgesindeKOCAELİ(AA)- Depremin ardından Türkiye'ye gelen ve Kocaeli bölgesinde incelemelerde bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi Cark» CotereUi, acil yardım fonunu yükseltebileceklerini bildirdi. Kocaeli Valisi Memduh Oğuz'u ziyaret eden Carlo Coterelli, burada yaptığı açıklamada, IMF'nin böyle felaketlerde kullanılmak üzere hazır tuttuğu Acil Yardım Fonu'nun. bölgenın durumu göz önüne alınarak yükseltilebileceğini kaydetti. îzmit ve çevresindeki incelemelerini sürdürdüklerini ifade eden Coterelli şöyle konuştu: "Ben de, depremin en çok yaşandığı ülketerin başmüa gelen ttalya'da yaşıyorum. Bu nedenle depremi yakradan tanıdığım için, acınızm ne kadar büyük olduğunu tahmin edebiliyorum. IMF olarak, bötgedeki çahşmalanmızı büyük bir titizlikie sürdürüyoruz. Raporiar tamamlandığı zaman kararunızı vereceğiz. Acil Yardım Fonu çerçevesinde, deprem bölgesine yapacağımız yardımlarda limiti artürabiliriz. Sanıyorum hafta sonuna kadar Türkiye'de kalacağız ve geri döndükten sonra yardımın en kısa zamanda deprem bölgesine aktanlacağuu umuyonım." 'Ekonomik büvüme etküenmez' Depremin iktisadi büyümeye engel olmadığını, büyümenin, yıkılan binalann yerine yenisinin yapılması ve hayatın normale dönmesiyle hızlanacağun da anlatan Coterelli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapüacak yardımın yanı sıra iktisadi büyümeye de çok önem \ eriyoruz, Bu yolda luzla UerleyebUmeniz için her türlü katkıya hazınz. Çünkü, hepinizin acısına yakından ortak oldum ve bö^gede gördûğüm manzaralar beni bir hayli etkikdL İnanryonım ki, Türkiye en kısa zamanda bu zorluklan aşarak normale dönecektir." Başbakan Ecevit: Eğitim riskli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecetit deprem bölgesinde öğretimin ne zaman başlayacağı konusunda şimdilik bir tarih verilmesinin mümkün olmadığını belirterek "Şu sırada okullann açılmasının göze alınamayacak bir risk olduğu anlaşıldı" dedi. Milli Eğitim Ba- kanı Metin Bostancıoğlu da önceki gün meydana eelen depremde hiçbir okulun yıkılmadığuu söy- ledı. Deprem bölgesinde öğretimin ne zaman başla- tılacağına iüşkin belirsizlik devam ediyor. Başba- kan Ecevit,"Deprem olasılıklanyla ilgili inceleme- ler yapılnor. Fakat şu sırada okullann açılmasının göze alınamay acak bir risk olduğu anlaşıldı. Zan- nediyorum kamuoyunda da kabul gördü. Zaman içinde fazla gecikmeksizin bunun ne zaman sona erdirilebileceği belli olur" dedi. Deprem sonrasında cep telefonlannın kililtlen- mesi ile ilgili sorulan da yanıtlayan Ecevit, firma- larla ilgili iddialann inceleneceğini söyledi. Ece- vit, "bgili firmalann iddiası, çok telefon konuşma- sı yapıklıgı için ükanma olacağı yolunda. Bunu in- celeyeceğjz" diye konuştu. Bostancıoğlu da deprem bölgesinde 13 Eylül'de açılan okullann artçı deprem nedeniyle aynı gün kapanması konusunda kendisine yöneltilen eleş- tirilere tepki gösterdi. Okullann Kandilli Rasatha- nesi, eğitimciler ve psikologlann görüşlerinin alı- narak açıldığını kaydeden Bostancıoğlu, "Dünkü depremde hiçbir okulumuzda panik. yaralanma meydana gelmemiştir'' dedi. Bostancıoğlu deprem bölgesindeki kentlerde okullann geçici süreyle kapatılmasının, okullann dayanıkh olup olmasıyla ilgili olmadığını kayde- derek "Bu ertelemenin amacı, öğrenci, öğretmen ve velilerimizin psikolojik yönden rahadamalan- nı sağlamaktır" dedi. Önceki günkü depremde deprem tatbikatlannın da yardımıyla öğrencilerin soğukkanlılıkla bahçeye çıkanldığını söyleyen Bostancıoğlu, öğrencilerin deprem bılıncı kazan- dığını kaydederek "Eğm'min deprem bölgesinde baslamamast, orada yasayan öğrencüere telafisi mümkün ounayan zarariar verecektir" dedi. Me- tin Bostancıoğlu. en güvenli yerlerin eğitim bina- lan olduğunu v urgulayarak "Hiçbir çocuğu riske atmam. Benim 2 çocuğutn vardı, şimdi 13 milyon oMu. Hiçkimse çocuğunu feda etmez" diye konuş- tu. Bostancıoğlu, Karamürsel 4 Temmuz Ilköğre- tim Okulu'nda yakalandığı depremde "bahçeye kaçöğT yönündeki iddialann da doğru olmadığını öne sürdü. Ihaleler telefonla bildirildi M Baştarafi 1. Sayfada söyledi. Tiryaki İnşaat'ın ortağı Şahin Tiryaki. ihalenin, ağabeyinın il başkanı olması sıfatıyla değil, ya- pılan binalann sağlam olmasın- dan ötürü \erilmiş olabileceğini, herhangi bir davet almadıklannı belirterek "Buradaneldeedecegi- miz parayı herhangi bir hayır ku- rurruna bağışlayabiiiriz veya iha- leden çekUiriz" dedi. Yılova \alisi'nin oğlu, Burak Özgöl'ün inşaat firmasında,şan- tiveşefi olarak çalıştığı ve ANAP II \önetim Kurul üyesi Niyazi Aktemir'e aıt Akdemir Inşat'ın sahbi Niyazi Akdemir de geçen yıl :endile:ine Yalova Otelcilik ve "unzm ve Otelcilik Meslek Lisei ve ötretmen evi inşaatının ihabsînı alJığını, yaptığı işlerin güvenceli olduğu gerekçesiyle, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafin- dan kendisine verilmiş olacağını, kendisinin de bu ihaleden daha sonra haberdarolduğunu söyledi. Okuyan: Haberim yok Dün Yalova Kriz Merkezi 'nde bir toplantı gerçekleştiren, kriz merkezi sorumlusu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan, yapı- lan ihalelerden kendisinin haber- dar olmadığını, basında yer alan haberlerin ise spekülasyon niteli- ği taşıdığını, toplam ihale önke- şif bedelinin 240 milyar olduğu- nu söyledi. 'İhale geçersiz' Eğitim-Sen Yalova Temsilcili- ği yaptığı açıklamada, Milli Eği- tim bünyesindeki okullann ona- nm ve tadilat işlerinin Yalova'da- ki siyasilere, yakınlanna ve bü- rakratlara verilmemesi gerektiği- ni, yapılan ihalenin geçersiz sa- yılması gerektiğini söyledi. TMMOB Yalova Temsilcisi Hannan Öngü, odalanna kayıtlı bazı üyelerinin siyasilerle yakın ilişkide olduklannı ve suç ortağı konumunda olduklanndan kenti terk ettiklerini ve bu kişilerin üye- liklerinin gözden geçireceklerini, Milii Eğitim'in ihalesini alan mü- teahhitlerin büyük bir bölümü- nün de inşaat mühendisi oldukla- nnı, böylesi bir felakette dahi rant peşinde koştuklannı belirterek "Bu kişileri kmıyoruz, ihaleleri bir an önce ertelenmeli ve siyasi partilerte ilişkide olan müteahhit- tere ihale verilmemeli" dedi. Yunan uçağı kaza geçirdi • Baştarafi 1. Sayfada na katılmak üzere bu ülkeye giden Yunan he- yetini taşıyan "Fafcon" tipi jet hava boşlu- ğuna düştü. 25 bin fitten 3 bin fite düştüğü öğrenilen uçakta, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kranidiotis öldü. Ölü sayısmın 6 olduğunu bildiren Yunan televizyonlan, ölenlerin arasında Kranidi- otis'in Ingiltere'de eğitim gören 19 yaşında- ki oğlu, iki gazeteci ve bir uçuş görevlisinin de bulunduğunu duyurdu. Yunan televizyonlan, içinde 13 kişinin bu- lunduğu uçağın kazanın ardından Bükreş Havaalanı'na iniş yaptığını bildirdi. Uçak kazasından yaralı kurtulanlar arasın- da Kranidiotis'in kansı ve sekreterinin yanı sıra iki pilot, bir hostes ve Vradini gazetesi ile Yunan devlet televizyonu ERT l'in bir muhabirinin de bulunduğu öğrenildi. ABD 9 ye Kıbns eleştirisi • Baştarafi 1. Sayfada settoptonnsı: Arairk 1997 karannın Türk toplumun- da ciddi tepki yarattığını, Türkiye'ye yapılan aynm- cılığın kabul edilmediğini belirttim. Aramızdaki psikoloj ik ortamın iyiye gittiğini ve bundan etkilen- diğimi de söyledim. Elbette Türkiye'nin de bütün adaylara sunulan hazırlık sürecine başlayacağını söyledim. Ama bunlardan büyük sonuçlarçıkarmı- yorum. Bizim ıstediğimız gibi bir sonuç gelecek demiyorum, ama iyi bir gelişme olabileceğini gör- mekteyim. tsveç ve Danimarka: Özel koşuilar öne sürdük- leri izlenimini almadım. Ama bu onlann böyle ni- yetleri olmadığını göstermez. Onlardan bize gelen resmı bır çekınce yok. Bizim söylediğimiz, AB, Türkiye'ye ne kadar yararlı olacaksa, Türkiye'nin de AB'ye yararlı olacağıdır. Isveç ve Danimar- ka'ya kasım ayı sonunda gideceğim. Yol haritası: Özel olarak da, resmi olarak da "Si- zi aday kabul edeceğiz, bir yıl sonra durumu göz- den geçireceğiz'' diye bir açıklama yapılmadı bize. Ama ben basında okuyunca o konuyu gündeme getirdim Brüksel'de. AB'nin resmi li- sanında olan "screening pro- cess - hazuiık süred"dir. Yol haritası günlük kullanımda kullanılan bir söz. Elbette a- day olduktan sonra bu sürecin gerekleri yerine getirilecektir. Bu tür şeyler umanm ileride çıkmaz. Bugüne kadar Finlan- diya dönem başkanlığından Türkiye'ye olumsuz bir şey gelmedı. ABD Ue iUşkiJer: ABD ile yaklaşımlanmızın, çıkarlan- mızın farklı olduğu noktalar vardır. Ben bunu çok normal buluyorum. ABD küresel çı- karlan olan bir ülke. biz böy- le bir ülke olmamakla birlik- te geniş bir coğrafyada büyük sorunlarla uğraşmak duru- mundayız. iki ülkenin ilişkile- rinde farklı yaklaşımlar ola- biliyor. Örneğin Kuzey Irak konusunda böyle bir farkhhk var. ABD'nin kendi çıkarlan doğrultusunda bir yaklaşımı var ve bunlar bizim öncelikle- rimizden farklı. ABD, Irak'ı başka bir kıtada yer alan bir ülke olarak görürİcen, yaptık- lanndan bazılan Iraİc'm iç ilişkilerine kanşma olarak ni- telenebiliyor. Biz ise Irak'ı komşu bir ülke olarak, insan- lan ile ortak bir tarihimiz ol- duğu bir ülke olarak görüyo- ruz. Bizim önceliğimiz, I- rak'ın toprak bütünlüğünün olduğu gibi korunmasıdır. So- nuç olarak. farklı yaklaşımla- nmız. önceliklerimiz var ve bunlan tartışabiliriz. ABD'nin bazen Kıbns konu- sunda da bizden farklı yakla- şımlan olabihyor. Bu normal- dir. Ama temelde ABD ile ya- kın çıkarlarımız vardır. Uma- nm Başbakan'ın Amerika'da- ki görüşmelerinin ardından bu yakın çıkarlanmız daha da ge- liştirilecektir. Kıbns'ta planlar: Bize ABD'den gelen resmi ya da gayri resmi plan ya da model yok. Basından okuyorum. Bizim Kıbns po- litikamız açıktır. Uzlaşma ohnayacak demiyoruz. Ama Kıbns Türk toplumunu azınlık durumuna dü- şürecek planlan da kabul etmeyiz. Türkiye'nin adada garantörlük haklanndan vazgeçmesi de dü- şünülemez. Çözüm, iki toplumun üzerinde anlaşacağı bir zeminde durmalıdır. Böyle, KKTC'ye zorla kabul ettirilecek çözümlere iyi bakmayız ve bunlan. çö- zümleri kolaylaştıracak şeyler de yapmayız. Denktas'la görüş aynbğı yok: Kıbns konusunda- ki parametrelerde bir değişiklik olmamıştır. Ola- yın esas sahibi KKTC'dir. Türkiye garantör ülke olarak kesin tutumunun dışına çıkmaz. KKTC ile son yıllardaki ılişkımiz son derece yakmdır ve iyi bir işbirliği olanağı ya- kaladık. Kıbns konusunda değişik bir şey söyle- yecek olsam, önce açar KKTC'ye danışınm. KK- TC de bize danışır. Aramızda en küçük bir aynlık yok. Türkiye tartışması • Baştarafi 1. Sayfada sürdürüyor. Isveç, Türkiye'nin üyelik görüşmelerine başlaya- cak olan aday ülkeler arasında yeralabilmesi için ülkedeki ia- san haklanna saygıyı arttırma- sı gerektiği seklindekı sert tav- rmı sürdürüyor. AB'nin dönem başkanhğını yapan Fİnlandiya, Türkiye'nin aday ülke oterak tanınıp tanın- maması konusunun gündem- den çıkanlması sayesinde bu konuda AB ülkelerini daha sonra sonbaharda görüş birliği- ne varması için zaman kazan- mayı başanmş oldu. Ancak, Türkiye Dışişleri Bakanı tsmailCemöğle yeme- gindemeslektaşlanyla 1 ay ön- ceki depremden dolayı AB yardımı almakonusunukonuş- mak için geldiğinde; Isveç, Portekiz, Avusturya ve Yuna- nıstan'm, ülkesindeki insan haklan konusundaki eksiklik- leri dile getiren eleştirileriyle karşılaştı. Kürt sorununa çözflm AB ülkelerinin çoğunluğu Türkiye'yi aday ülke olarak ta- nımaya hazır olduklannı daha şımdiden beyan etmişlerse de, başta Isveç oknak üzere küçük bir grup ülke, AB üyesi adayı olarak kabul edilmeden önce Türkiye'nin. AB'nin öne sûr- düğü koşullanndan bir mikta- nm daha yerine getirmesini is- tiyor. Isveç; Portekİ2, Avusturya ve Yunanistan'la birlikte, Tür- kiye'nin AB'yle üyelik görüş- melerine başlamasından önce. BM'nin bir dizi anlaşmasını imzalamasmı. ölüm cezasını kaldırmasını ve ülkedeki insan haklanna saygının belirgin bir şekilde artmış olduğunu gös- termesi gerektiğini savunuyor. îsveç Dışişleri Bakanı Anna LJndh,toplantıdan sonra şöyle konuştu; "Türkiye, reform yapmaya niyeti olduğunu göstermeH ve tafepferimizi yerine getirmeli- dfcözelflkte, bir Kürt sorunu oMngumı kabul etmelidir." Almaıya olumlu Alman Dışişleri Bakanı Joscfaka Fischer. Brüksel top- lantısmdan sonra yaptığı açık- lamalarda, Türkiye'nin pratik- te yıllardır aday ülke statüsün- de bir kabul gördüğüne dikkat çekti Fischeı; Türkiye'nin şimdiye dek Orta ve Doğu Av- rupalı diğer AB adayı ülkeler- îe biriikte aynı masaya otura- madığını, bunun da görüşme- leri sürekli çıkmaza soktuğunu savundu. Alman Dışişleri Ba- kanı,psikolojik havaaın bu ne- denle olağanüstü agirlaştığını. dolayısıyla bir sonuç alınama- dığını belirtti. Fischer şöyle konuştu: "Bu prestij sorunu, Türki- ye'ninsörekli basında bulunan insan haklan, demokraâ eko- nomik gerilik gibi nazik konu- larda yapdan tüm tarhşmaları engefliyor. Federal hükümet, Hdsinki'de yapılacak AB Zir- vesi'nde Türklere,adayiar gru- buna çıkan yohı açmakiçin son dereceyoğun bir uğraşı içinde- dir. Bu noktada Bülent Ece- vit'in basbakanhğmdaki Türk hükümetinin büyük gerçekçffî- ği yardımcı oknaktadır."'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle