Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yay/n Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Ya>ın Koordınatöru Hikmet
Çetinka\a0 Yazuşlen Müdürü İbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret llkiz
# Haber Merkezı Müdürü Hakan
Kara • Görscl Yönetmen Fikret Eser
îstıhbarat: Cengiz Yıldınm # Ekonorai: Özlem
Yüzak # Kultur Handan Şenköken • Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami
Karaören 0 Düzeltmc Abdullah Y azıcı 0
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç
Yayın Kurulu: llhao Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke Hikmet Çetinkava,
Şükran Soner, tbrahlm \ ıldız,
Orhan Bursah, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsildsi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7
hat), Faks: 4195027 0 izmirTemsilcisi: Serdar Kınk,
H.ZiyaBlv 1352 S.2/3Tel:4411220, Faks:4419117
0AdanaTems!İcisi. Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119
S No:l Kafl,Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessese Müdûni Ürtüıı Akmen 0
Kootdmator Ahmet Konüsan • Muha-
sebe Büknt Yener • Idare Hüseyin
Cirer* Bılgı-ljJem N»il ln»l • Bılgı-
sayarSıstan Mûrivet ÇHerVSanş
FsdktKnzı
MEDYA C: • Yöneüm Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gülbil
Erduran 9 Koordinatör Reha
Ijttnun # Genel MudürYanimcısı:
SevdaÇoban Tel. 514 07 53 -
51395 80-513846(>61,Faks.5138463
Va>ımUysn >e Basan: Yenı (iıin Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
Türkucag! Cad 19 41 Cağaloğlu 34334 Istanbul PK. 246 - Sı'rkecı 34435 lstanbul
Tel (0 212i 512 05 05 (20 hat)
Faks (0.212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 10EYLUL1999 lmsak:5.02 Gûneş: 6.32 Öğle: 13.09 lkindi: 16.41 Akşam: 19.31 Yatsı: 20.55
Toplu balık
ölümlepi
• AFYON (AA)-
Afyon'da bulunan göllerde
son günlerde başlayan
toplu bahk ölümlerinin
nedeninin, Marmara
Bölgesi'nde yaşanan
depremle bağlantılı
olduğu belirtildi. Afyon II
Tanm Müdürlüğü
ekiplerinin, Afyon'da
bulunan Döğer ve Eber
gölleriyle, Seyitler Barajı
gölünde toplu balık
ölümleri ihban üzerine
yaptıklan incelemede.
ölümlerin depremle
bağlantısı olduğunu
belirledikleri kaydedildi.
Tanm Müdürlüğü
yetkilileri, "Göl tabanında
bulunan oksijen yönünden
fakir tabaka, yağmur ve
deprem gibi çeşitli
etkenlerle göl suyu
yüzeyine kadar ulaşıyor.
Bu kesimde bulunan daha
hassas balıklar, oksijen
azlığından ölüyorlar" diye
konuştular.
Okullann su
borçfarı
• N E V Ş E H İ R ( A A ) -
Nevşehir Belediyesı,
borçlannı ödemedikleri
gerekçesiyle 13 ilköğretim
okulunun suyunu kesti.
Nevşehir Belediyesı
Gelirler Müdürü Doğan
Demirses, borçlann tahsili
için okul müdürlüklerini
zaman zaman
uyardıklannı belirterek.
ödeme yapmayan 20
Temmuz, 30 Ağustos,
Cumhuriyet, Ersular.
Gazi, Damat tbrahimpaşa.
Lütfi Pamukçu. Mehmet
Emin Günel, Güzelyurt,
75. Yıl. Mihriban Emin,
Yunus Emre ve tstikbal
ilköğretim okullannın.
toplam 6 milyar 272
milyon 163 bin liralık
borclannı ödemedikleri
için sulannı kesmek
zorunda kaldıklannı
söyledi.
EGEV köpek
yetiştirecek
• İZMİR(AA)-Ege
Ekonomiyi Geliştirme
Vakfı (EGEV). Valiliğin
isteğiyle "arama
kurtarma köpeği'"
yetiştiriciliğine yöneliyor.
EGEV Genel Sekreteri
Sahire Erturan, Vakıf
Başkanı Uğur Yüce'nin
eşi Berrin Yüce'nin
köpek eğitim sertifikası
olduğunu ve bu nedenle
kendisınin bu işi gönüllü
üstlendiğini belirtti.
Erturan, "Izmir'de
başlatacağımız bu ginşimi
hemen devreye almak
istiyoruz. Arama-kurtarma
köpeği eğiteceğiz ve
bundan ücret
almayacağız" dedi.
Erturan, yurtdışında da
arama-kurtarma köpeği
eğitiminin gönüllü
yapıldığını vurguladı.
DÜZELTME
• Dün gazetemizin arka say-
fasındayayımlanan 'Emper-
yalizmin denize döküldüğü
gün" başlıklı haberde "9 Ey-
Iüll922"tarihiyanhşlıkla'9
Eylül 1992'olarak çıkmıştır.
Düzeltir. özür dileriz.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Balıbey, okullarda yaşanan sorunlann kendilerine iletilmesini istedi
'VeBlerin şikâyetlerini beküyoruz'YUSUFZİYAAY
Yeni öğretim yılı. istanbuFda top-
lam 2 milyon öğrenci ve 53 bin öğ-
retmen ile 13 Eylül Pazartesi günü
dersbaşı yapıyor. lstanbul Milli Eği-
tim Müdürü Ömer Balıbey. deprem
sonrasında Kocaeli ve çevresinden
lstanbul 'a büyük bir öğrenci göçünün
başladığını belirterek, okullarda azalt-
maya çalıştıklan sınıf mevcutlannın
depremzede öğrenci lerle artacağını
söyledi. Balıbey, lstanbul'daki okul-
larda 2 bini sınıf, 3 bini branş olmak
üzere 5 bin öğretmen açığı bulundu-
ğunu vurguladı.
Depremin ardından yeni öğretim yı-
lını gazetemıze değerlendiren lstan-
bul Milli Eğitim Müdürü Ömer Ba-
lıbey, Gölcük depreminin kullanıla-
maz hale getirdiği 17 okulun kapatıl-
dığını vurgulayarak, 70 okulda ona-
nm gerektiren önemli hasar. 232 okul-
da da sıva çatlağı şeklinde hafıf ha-
sar oluştuğunu söyledi.
Çatalca. Bakırköy. ICadıköy Kız,
Kadıköy Güzel Sanatlar, Sanyer, Ca-
ğaloğlu Anadolu ve Kadire Yahşi li-
selerinin önemli hasar gördüğünü
kaydeden Balıbey, bu okul öğrenci-
lerinin sağlam okullara nakledildik-
lerini belirtti. Depremin konutlan yık-
• Ders kitaplannın okul müdürlerince
öğretmenlere zorla dayatıldığı, bazı okul
müdürlerine yayınevlerinin rüşvet verdiği
yönündeki şikâyetlerin üzerine gidildiğini
söyleyen Balıbey, velilerin şikâyetlerini
beklediklerini belirtti.
tığı Avcılar, Bağcılar ve Küçükçek-
mece'de okullann önemli hasar gör-
mediğini savunan Balıbey, hasar be-
lirleme çalıştnalannı lstanbul Teknik
Üniversitesi, Bayındırlık Müdürlüğü
ve belediyelerden uzmanlann yaptı-
ğını söyledi. Balıbey, depremin ls-
tanbulidaki okullara verdiği zarann en
az 4 trilyon lira olduğunu vurgulaya-
rak, kullanılamayacak duruma gelen
okullann yeniden yapımıyla birlikte
10 trilyonluk zarar oluştuğunu söy-
ledi.
Balıbey, depremde Güneşli tlköğ-
retım Okulu Müdürü Yiısuf Kardeş-
M'nin enkaz altında hayatını kaybet-
tiğini, 10 öğretmenin de Gölcük ve Ya-
lova'da enkaz altında kalarak öldük-
lerini kaydetti. Depremden sonra 70
öğretmenin evinin kullanılamaz ha-
le geldiğini, bu ailelerin Halkalı'da-
ki toplu konutlara yerleştirilme öne-
risinin götürüldügünü vurgulayan Ba-
lıbey, bu öğretmenlerden bir bölü-
münün il dışına, bir bölümünün de Is-
tanbul'un başka semtlerine tayin is-
tediğini kaydetti.
Kocaeli ve çevresinden Istanbul'a
büyük bir öğrenci göçü başladığını
kaydeden Balıbey, okullarda azalt-
mayaçalıştıklan sınıf mevcutlannın,
10 binin üzerinde olacağı tahmin edi-
len depremzede öğrencilerle artma-
ya başladığını söyledi.
Geçen yıl 5 bin 600 derslik yaptır-
dıklannı, ancak hasar gören okulla-
nn ögrencileri ile Kocaeli, Sakarya ve
Yalova'dan gelen öğrencilerin aktanl-
masıyla okullarda derslik sayısının
yetersiz kalmaya başladığını vurgu-
layan Balıbey, tekli öğretime geçilen
okullarda yeniden ikili öğretime dö-
nüldüğunü kaydetti.
Balıbey, Istanbul'dan il dışına öğ-
retmen ataması ve rotasyonun durdu-
rulmasına karşın, emekli olan ve as-
kere gidenlerle birlikte 50 kişilik sı-
nıflara göre 2 bin sınıf, 3 bin branş
öğretmeni açığı olduğunu
Berlin'de hemen her sokakta çalgıcılar. dansçılar ya da pandomimcilere rastlamak mümkün.
Berlin 'deAnadolu
9
dan esintiler
• Adına 'Türk Mahallesi' de denilen Kreuzberg'de,
dönercilerle kebapçılardan etrafa yayılan lahmacun
kokulanyla duvarlardaki Türkçe sloganlar bir
bütünlük oluşturuyor.
İPEKYEZDANİ
BERLÎN - Berlin, geçen yüzyıl-
dan kalma bakımlı binalan, temiz ve
düzenli caddeleri, şehrin merkezin-
deki neredeyse "küçükbireronııaıı"
diyebileceğimiz parkları, hiçbir cad-
dede eksik olmayan bisiklet yollan,
şehrin en güneyinden en kuzeyine
kadar uzanan metro ağı ile "Avnı-
pa"nın başkenti" olmaya hazırlanı-
yor. Berlin duvannın yerinde artık
yeller esse de Almanya'nın yakın ta-
rihi olan "duvar"dan bazı bölümler
"seyirtik" olarak koruma altında. mü-
zelerde sergileniyor.
Doğu ve Batı Almanya"nın birleş-
mesinden sonra başkent ılan edilen
Berlin'de "Başkent olmamn hakkını
venneye yöneUk" büyük bir inşa ha-
reketi var. Şehrin merkezinde yükse-
lip giden büyük inşaatlanyla adeta
birşantiyegörünümünde olan Berlin,
dünden itibaren Almanya'nın bölün-
mesinden önceki parlamento binası
olan Rekhstag'a taşınan Alman Par-
lamentosu'na da evsahipliği yapma-
yabaşladı. -Camdan bir kubbe" ola-
rak inşa edilen parlamento binası,
açılmadan önce bir hafta boyunca
Berlinlilertarafından gezildi.
Berlin'de hemen hemen her mey-
danda sokak çalgıcılan, dansçılar ya
da pandomimcilere rastlıyorsunuz.
Berlin duvarının yıkılmasının ardın-
dan tarihten geriye müzelerde sergi-
lenen duvar parçaları, orak-çekiçli
bayraklar \ e tezgâhlarda satılan üze-
ri "orak-çekiç" amblemli rozetlerle
şapkalar kalmış. Berlin'in tam orta-
sında bir zamanlar duvarın geçtiği
yerin yakmında, biri Sony'nin Avru-
pa merkezi olarak kullanacağı, diğe-
ri de "Mercedes şehri" olacak iki dev
bina yükseliyor.
Berlin'in merkezindeki düzen ve te-
mizlik, Türkler başta olmak üzere
Araplar, Portekizliler ve diğeryaban-
cılann ağırlıklı olarak yaşadığı Kre-
uzberg'de yerini "kenarlan çöp dolu
caddelere" bırakıyor. Adına "Tûrk
Mahallesi" de denilen Kreuzberg'de,
dönercilerle kebapçılardan etrafa ya-
yılan lahmacun kokulanyla duvar-
lardaki Türkçe sloganlar bir bütünlük
oluşturuyor.
Kreuzberg'de dolaşırken, lstan-
bul'da dolaşıyormuşcasına. gördüğü-
nüz her yeşil alanda piknik yapmak-
ta olan bir aileye ve her köşebaşında
türbanh kadınlara rastlamak müm-
kün. Ancak tüm Berlin'de görmedi-
ğimiz yabancı düşmanı "Dazlakla-
ra" da ilginçtir ki yine Kreuzberg'de
Türk mahallesinde türbanh kadın-
lar ve 'dazlaklar' tezat oluşturuyor.
rastlıyorsunuz. Üç buçuk milyon nü-
fusu olan ve 183 ayn ulustan insanın
yaşadığı Berlin'de,"Anadolu toprak-
lanna ait olan" bir tek Türkler değil,
Bergama'dan götürülen ünlü "Zeus
Sunağı" başta olmak üzere Pergam-
mon Müzesi 'ndeki hemen hemen tüm
tarihi eserler de Anadolu'ya ait.
_ GI.OBALLEŞME!
FINANCIAL TIMES'IN TÜRKTVE YORUMU
'Medya kuruluşları
hersektörde'
e-posta : tan (« prizma. net. tr
Ekonomi Servisi - tngiltere'de yayımla-
nan Financial Times gazetesi, Türkiye'de
medya gruplannın bankacılıktan enerji sek-
törüne kadar çeşitli alanlara yayıldıklarına dik-
kat çekti. Financial Times'ın Türk medyası-
nı değerlendirdiği haberde, medya kuruluş-
lanna sahip olan gruplann,
medyayı genellikle finansal
ya da siyasi nüfuz için bir araç
olarak gördüğü belirtildi.
Haberde, kaliteye önem ver-
meyen medya gruplannın kâr
arayışında yeni alanlara yönel-
dikleri vurgulanırken "Tûrki-
ye'deki nıedya patronlann-
dan biri. İngili/ siili kaliteli bir
gazeteçıkarmak istemişri. An-
cak sonradan, bö> le bir gaze-
teyi satabilmek için 300 bin Ingiliz'in de ithal
edilmesigerektiğinigördii'' denildi. Hürriyet
Gazetesi ve Kanal D'nin bağh olduğu Do-
ğan Holding'in, geçen yılki gelirinın yakla-
şık yansını, sahibi bulunduğu Dışbank'tan
elde ettiğı belirtildi. Holding'in bu yıl da
yüzde 40 ve yüzde 65 hissesine sahip bulun-
duğu iki konsorsiyum aracıhğıyla lstanbul
ve Karadeniz bölgesine elektrik dağıtım işi-
ne giraıeyi planladığı ifade edildi.
Doğan Holding'in dijital televizyondan
elektronik ahşvenşe kadar çeşitli alanlara
girmeyi planladığının ifade edildiği haber-
de. holdingin bunlann dışında
geçen yıl 1.5 milyar dolarhk ge-
lir elde ettiği vurgulandı. Ha-
berde. Holding'in aynı zaman-
da lspanyol Telefonica ile Sa-
bancı ve Doğan şirketlerinden
oluşan telekomünikasyon kon-
sorsıyumuna dahil olduğuna
işaret edildi. Haberde, medya
grubu sahibi Ali Karacanın
"Medya. gruplann, gerektigiıı-
de hükümete karşı ateşlemek
jçinelkrindebulundurduklanbirsilan" şek-
lındeki sözlerine de yer venlerek sektörün,
artan rekabet karşı sında ayakta katabilmek
için başka alanlara genişlediği anlatıldı. Ha-
berde, Sabah ve atv'nin sahibi Medya Hol-
ding'in kunıcusu DinçBigin'in. geçen yıl ban-
ka satın aldığı da anımsatıldı.
KOÇ VAKFI^NDAN EĞİTÎME DESTEK
12 ilköğretim okulu
Bakanlığa devrediliyor
İstanbul Haber Servisi
- Vehbi Koç Vakfı, 8 yıl-
lık eğitime destek ama-
cıyla inşa ettiği 12 ilköğ-
retim okulunu Milli Eği-
tim Bakanlığı'na devre-
deceğini bildirdi.
Koç Holding'in Nak-
kaştepe Konferans Salo-
nu'nda düzenlenen basın
toplantısında konuşan Vehbi Koç Vak-
fı Yönetim Kurulu üyesi Temel Atay,
Milli Eğitim'e devredecekleri 12 oku-
lun 26 milyon dolara malolduğunu be-
lirterek "Aınacımız ülkenin en bü> ükso-
runlanndan biri olan eğitime katkıda bu-
lunmak" dedi.
Atay, 3 okulun daha yapılmasının
planlandığını, ancak Arifıye'de yapıl-
ması istenilen okuldan fay hattı üzerin-
de olması nedeniyle vazgeçildiğini, Ur-
fa'daki okulun da bazı aksakhklar ne-
deniyle önümüzdeki yıl açılacağını kay-
detti.
Koç Holding'in Vakıflar'dan Sorum-
lu Başkan Yardımcısı Evren Artam da
• Vakıfyetkilileri,
eğitim alanındaki
yatınmlan artırma ve
toplumun duyarh
olduğu konulara
eğilme karan
aldıİdannı bildirdi.
"Yap-Devret-Sahip
çık" anlayışıyla yap-
tıklan her okulun böl-
gede bulunan holdin-
ge ait şirketler tara-
findan kontrol edile-
cegini söyledi. Artam,
deprem nedeniyle
okullarda herhangı bir
hasar olmadığını, in-
şaata başlanmadan önce zemin etüt ra-
porlannın hazırlandığını belirtti. Ar-
tam, yalnızca Van'daki okulda öğret-
men açığının bulunduğunu kaydetti.
Artam, vakfın eğitim alanında yaptığı
yatınmlan arttırma, geniş kitleler için
fayda üretmeyi amaçlama ve toplumun
duyarlı olduğu konulara süratle eğilme
yönünde kararlar aldıklannı açıkladı.
Okullann bulunduğu yerler şöyle:
- Ankara-Sincan, Bolu- Merkez, Bur-
sa- lnegöl, Bursa- Nilüfer, Bursa-Orhan-
gazi, Bursa-Yenişehir, Elazığ-Merkez,
Eskişehir-lnönü, lstanbul-Büyükçek-
mece, Kocaeli-Gebze, Şırnak-Silopi,
Van-Merkez.
belirtti.
'Kayıtparası
isteyeni büdirin'
Kayıtlar sırasında okul
müdürlerinin velilerden 500
milyon liraya varan zorun-
lu bağış istediklerinin du-
yulduğunu \oirgulayan Ba-
lıbey, bu okullann yönetici-
lerinin lstanbul Milli Egi-
tim Müdürlüğü'ne şikâyet
edilmesini istedi. Balıbey,
" Velilerden zorla bağış ve
kayıt parası ahnamaz" dedi.
Velilerin "iyi okul diye
duyduklan" okullara yo-
ğun kayıt talebinde bulun-
malannın bu istismara ne-
den olduğunu vurgulayan
Balıbey, "Her okulun iyi
okul olması için eksikJerini
bize bildirsinler, belli okul-
lara yiğıhna obnasm,biz ek-
sikleri giderelim, her okul-
da kaliteyi yükseltelim"
dedi. Ders kitaplannın okul
müdürlerince belirlendiği
ve öğretmenlere zorla daya-
tıldığı, bazı okul müdürle-
rine rüşvet veren yayınev-
lerinin tercih edildiğine Uiş-
kin şikâyetlerin üstüne git-
tiklerini vurgulayan Balı-
bey, velilerin bu konudaki
şikâyetlerini beklediklerini
belirtti.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Türkün aklı geç gelir!..."
Salih Onbaşı, o Söke'li çakır gözlü çocuk, gelip
önüme bıçak gibi çakılmıştı: "- ... teğmenim,
açttğımız çukurdan insan kemikleri çıkıyor, bir de ka-
fatası!..." Nasıl da donup kalmıştım! Erzincan, 1957
yazı: 48. Tümen'in Muhabere Bölüğü olarak, Istas-
yon'un ardındaki 'metrûk' yörede, nasılsa unutulup
kalmış, telefon direklerini söküyoruz. Bu alan, o es-
ki büyük depremin, en 'muhataralı' yerlerinden bi-
risiymiş; öyte demişlerdi; Sâlih Onbaşı'nın söyledik-
leri, bunu doğruluyor; beni otuz yıl önce yaşanmış
bir felaketin dehşetiyle, burun buruna getiriyordu.
Hesapça, o müthiş deprem, Erzincan Şehri'nin
son yıl içindeki ikinci yıkılışıydı; sonuncusu sanılıyor-
du, ne yanılgı! 'Yeni' Erzincan, birkaç yıl önce, üçün-
cü büyük çöküşünü yaşamadı mı? Maddî manevî
aynı kayıplar, aynı yürek üzüntüleri ve kahırlar, aynı
pişmanhklar! Millet olarak da, devtet olarak da, 'ukı-
sal bir deprem bilincine' ulaşabilmemiz için; aca-
ba aynı felâket fîlmini.kaç kere 'yaşamamız' ge-
rekiyor?
Şu daima 'arkadan gelen' tedbirleri gördükçe!
Neler yapılacak. neler?
A ynntılaria oyalanmayı sevmem, bilirsiniz; fakat
/Abu defa, galiba bu zorunlu; şu 'câlib-i dikkat' iki
haber, basbayağı mecbur ediyor.
A/ "...başbakanlık'tan bir yetkili, Ecevit'in tâ-
limat üzerine, dünyanın dört bir yanından çadır
alımına geçtiklerini belirterek (...) satın alman
çadıriann, 13 bin adetten oluşan ilk partisinin,
dün Türkiye'ye getjrildiğini belirtti. Modern ça-
dııiann fiyatının özelliklerine göre 100 dolarla
1.000 dolar (45-450 milyon lira) arasında değiş-
tiğini, Türkiye'ye mâliyetinin 6 trilyon lirayı bu-
lacağı kaydedildi..." (Millıyet, 31 Ağustos 1999)
Bu haberin, hangi önemli sorunun cevabı olduğu-
nu biliyorsunuz: deprem sonrasında yıkılan bölge-
lere Kızılay tarafından dağıtılan binlerce çadınn, ara-
nılan evsafta olmadığı iddia edilmiş, şikâyet Me-
dia'da dile getirilmişti. O zaman, olaya neresınden
bakılsa, devlet ışlevselliğini 'ıskalamış', hayatigöre-
vinin çok gerisinde kalmış gibi görünüyor.
B/ İkinci habere hiç diyecek yok, çok daha kap-
samlı, çok daha rahatlatıcı:
"... Marmara Depremi'nin hemen sonrasında
gündeme gelen, lstanbul Deprem Erken Uyan ve
Acil Müdahale Projesi için Başbakan Ecevit düğ-
meye bast. Başbakanlığa sunulan projenin, he-
men uygulamaya geçirilmesi için gerekli olan
üç milyon dolar, Başbakan Ecevit'in talimatıyla
Istanbul'a gönderildi." Bu meblağla neler mi ya-
pılacak, o da bildiriliyor:"... a/ lstanbul ve civann-
daki deprem hareketinin, deprem kaynağına ya-
kın olarak kaydedilmesi ve bilgilerin zamanında
alınıp bu merkezde işlenmesi... b/ işlenmiş bil-
gilerin ise otomatik olarak değerlendirilmesi ile
hasar yapıcı deprem dalgalarının gelişi hakkın-
da önceden uyan yapılabilmesi... c/ bina hasar
dağılımımn bu bilgiler ışığında sür'atle saptana-
rak, âcil müdahalenin doğru zamanda dogru
yerde yapılmasının sağlanması... dJ ... deprem
ve sonrasında meydana gelebilecek elektrik ve
doğalgaz kaçağından kaynaklanan yangınlann
en aza indirgenmesi, vs vs..." (Mılliyet, 31 Ağus-
tos 1999)
Acaba sizin de dikkatinizi çekti mi? Müstakbel
depremler hakkında Marmara ve çevresini 'rahatla-
tıcı' görünen 'proje'nin en bâriz vasfı, 'ecneö/'den
medet umması! Bir bakıma iktidar, gerçekleştirebi-
lecek olanaklan pekâlâ mevcut olduğu halde, yöne-
timlerimiz, neden dolayı bu uyan sistemleri, çağdaş
yardım araçlannı gerçekleştirip devreye sokama-
mışlar; bunlan ve bunlann sorumlulannı araştıracak;
ülkenin kendi gücü ve çabasıyla, yeni tedbir ve ça-
relerini örgütleyecek 'sistemi' kuracak yerde, tam da
kendisinden bekleneni yapıyon topu taç'a (dışan-
ya) atıyor, yâni 'ecnebi'ye! Bu bizim Tanzimat'tan
kalma, hastalığımız değil midir?
Hem birtaşla iki kuş buna denilmez mi? Hem yet-
miş beş yıldır uğradığımız onca felâkette, üzerine as-
latoz kondurmadığımız Kızılay'ı, bu defa kaşla göz
arasında yerie bir edip devre dışı bırakıyorsunuz; hem
de un da, şeker de, irmik de, yağ da sizde de bu-
lunduğu halde 'kurtancı helva 'yı mutlaka 'ecnebi'ye
ısmariıyor, bedelini de dolar olarak ödüyorsunuz.
Sizce bunun ne mertebe 'ulusal bir çözüm' sayıla-
bileceği; neticede, en çok kimin işineyarayacağı, aca-
ba tartışılmamalı mı?
Şu işe bakın yahu! Uğradığımız felâket bile, 'Sis-
tem'e 'Pazar' oluyor. Bizi getirdikleri yerbudur.
Bu kadar 'geç'ine, doğrusu pes!
Erzincan kırsahnda, o zaman, köylülerden dinle-
miştim.
Köylü, -hele o yıllarda- yeryüzünün 'üstünde' de-
ğil, 7ç/fide'yaşardı: Kurtla, kuşla, börtü böcekle be-
raber, bir arada! Depreme tekaddüm eden günler-
de, köpek kısmını gönnek lâzımmış beyim; boyun-
lan diken tasmalı, toraman çoban köpekleri ki, kı-
yametin kopacağı ufka dalıp dalıp gidiyor; hiç âdet-
leri olmadığı halde, gizli gizli sızlanıyorlar. Sakalı sey-
rek, gözleri yumuk ve çekik köylü; eğilmiş, sigara du-
manlannı kulağıma doldurarak, ağır bir sır ifşâ eder-
cesinediyordu ki:"... felâketlerhayvan kısmtna ma-
lûm olur, hele de köpeklere!". Söylediğine kalpten
inanıyor. besbelli, teğmen'in de, inanmasını arzu edi-
yordu.
Bu bâdireden sonra da, sızlanan köpek hikâyele-
ri dinledim; birisine, kısmen şahit oldum bile dene-
bilir, ama doğrusu ne onlar, ne böyle facialardan
sonra insanı daima hem hayrete hem dehşete dü-
şüren kurtanlma vakalan, beni iktidann Istanbul'u
gelecekteki depremlerden kurtarmak için alel ace-
le aldığı ve uygulamaya koyduğu kararlar kadar şa-
şırttı ve etkiledi. Bu şehr-i Istanbul'u, yerte bir
eden ilk deprem, f etihten 45 yıl sonra vâki olu-
yor (1508), ölü sayısı 13.000! Yâni, şehrin de,
şehrin kurulu olduğu mahallin de, 'deprem'e is-
tidadı, daha o tarihten belli ve belirli! O günden
bugüne, yaşadığımız depremin haddi hesabı
yok! Bilinmez ne acılar çektik, ne kayıplara uğ-
radık! Bereket versin Ecevit hükümeti, uğradı-
ğımız son felâketten ders alarak, 'alel acele' bir
tedbir paketi' hazıriamış; hemen tatbik mevki-
ine koymuş; ne mutlu bize!
Bereket taşlama ve yergi yeteneğimize diyecek yok-
tur. Biliyorsunuz, 'Türk'ün aklı geç gelir' atasözü-
nü de, kendimiz uydurmuşuzdur; acaba lafı yakış-
tırırken, 'gecikmenin' bu kadar 'uzun'sürebileceği-
ni de düşünmüş müydük?
http^/www.prizma.net.tr/AILHAN
httpV/www.bilgiyayınevi.com.tryailhan
Faks/0-212/26019 88