Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1999 PAZARTESİ
DEPREM
Gülöksüz, 'yeminli mali müşavirlik' benzeri bir denetim mekanizması oluşturulmasını önerdi
4
Deprem politikası belirlensn'
"Vığit Gülöksüz
MUTLUSERELİ
ANKARA - Erzincan depremi sırasın-
da Toplu Konut tdaresi Başkanlığı göre-
vini yürüten CHP Genel Sekreter Yar-
dımcısı Yiğit Gülöksüz. imar sisteminin
başmdan sonuna kadar denetlenmesi ge-
rektiğini vurgularken. bu denetimin "ye-
minli mali müşarvirük" benzeri "bağun-
sız kontrol firmalannca" yürütülmesi
önerisini getirdi.
Gülöksüz, Marmara Bölgesi'ndeki
depremde zarar gören her yerleşim mer-
kezıne ayn bir proje olarak bakmak ge-
rektiğini söyledi. Gülöksüz, ulusal bir
deprem politikası belirlenmesi ve dep-
rem öncesi, deprem sırasında ve deprem
• Deprem öncesi, deprem sırasında ve deprem sonrasında yapılacak işlerin
bir programa bağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Gülöksüz, evlerin
deprem yönetmeliğine uygun yapılmadığını söyledi. Düşük kalitede beton
kullanıldığını ve demir donanımının eksik olduğunu anlatan Gülöksüz,
"Inşaat yapmak da doktorluk kadar ciddi bir iştir. Herkes ameliyat yapmaya
kalkmıyor ama herkes bina yapıyor" dedi.
sonrasında yapılacak işlerin bir programa
baglanmasının zorunlu olduğunu bildir-
di.
Erzincan depreminden sonra Avrupa
Iskân Fonu'nun Bayındırlık ve Iskân Ba-
kanlığı'na 190 milyon dolar, Dünya Ban-
kası'nın da TOKl'ye 285 milyon dolar
kredi verdiğini anlatan Gülöksüz, TOKÎ
olarak tüm yatınmlan gerçekleştirdikten
sonra bu paradan 105 mılyon dolar para
arttırdıklannı söyledi. Gülöksüz. o dö-
nemde alınan bu kredıden 41.5 milyon
dolar kaldığına dikkat çekerek, "Şu an-
da bu para kullanılabilir ve Dünya Ban-
kası kaynaklı paralarla hemen kullanıla-
bilir kısmı 100 nıüyon dolara kadar çıka-
biür. Bu depremden sonra da kredi için
başvunıldu. Bu krediler efekrif hale ge-
Hnceyekadar bu para kuUanılabilirdi" dı-
ye konuştu.
TMMOB
Talay
felakete
kayıtsız'İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
-TMMOB Izmir II Koordınasyon
Kurulu, Türkiye"de uzmanlann
görüş ve kararlanna
uyulmamasının en acı gerçeğınin
Marmara depremi ıle yaşandığına
dikkat çekerek böylesi bir ortamda
duyarlılıkla görevini yapmaya
çalışan Izmir'deki koruma kurulu
üyelerinin Kültür Bakanı
Istemihan Talay ve müsteşar
Osman Tekin Aybaş tarafından
görevinden alınmasına tepki
gösterdi. Kültür Bakanı fstemihan
Talay ve müsteşar Aybaş'm
uygulamalannın. bakanhğın
deprem felaketine kayıtsızlığını
yansımğını savunan TMMOB
Izmir tl Koordinasyon Kurulu.
tanm ve yeşıl alan olmasının yanı
sıra. tzmir'de olası bir depremde
sığınılabilecek birkaç alandan biri
olan Inciraltt'nı korumaya yönelık
kararlar alan Izmir 1 No'lu Kültür
ve Tabiat Varlıklannı Koruma
Kurulu üyesı ve müdürünün
Marmara depreminden ikı gün
sonra görevden alınması tavnnın.
"kamusal sorumluluk anla>ışı"> la
bağdaşmadığını vurguladı.
TMMOB tzmır tl Koordınasyon
Kurulu'ndan yapılan açıklamada.
Bakan Talay ve müsteşar Aybaş'ın
deprem sonrası çalışmalara destek
vermeleri gerekırken. gündemın
ağırlığını fırsat bilerek kurul üye
ve müdürünü görevden alması
'düşündürücü' olarak nitelenerek
şöyle denıldı: "Kültür Bakanı
Istemihan Tala> ve müsteşar
Osman Tekin Aybaş, görev ve
sorumluluk alanlan gereği,
yaygmlaştırmaian ve
güçlendirmeleri gereken koruma
kurullan ve müdürlüklerinde
hukuk dışı görev den almalara
devam etmektedir. Tanm \e yeşil
alan olması yanı sıra İzmirlilcrin
de olası bir depremde
sığınılabilecek birkaç açık alandan
biri de olan İnriraltTıu korumaya
yönelik kararlar alan İzmir 1
No'lu Kültür ve Tabiat Varüklannı
Koruma Kurulu üyesi \e
müdürünü Marmara
depreminden iki gün sonra
görevden alan bakanlığın tavn
kamusal sorumluluk anlayışıyla
bağdaşmamaktadır.~
Binlerce insanın yaşanunı yitirdiği deprem. banndıgımız binalann ne kadar güvenilir olduğunu da gözler önüne sermiş oldu.
Meslek odalan, yapı denetiminin kendilerine verilmesini istiyor
'Belediye etkinliğikalksın'
• Siyasi rantın egemen olduğu belediyelerin, imar konusunda bilimsel
ve kamu yaranna kararlar almadığını söyleyen uzmanlar, "Yapı
denetimi dahil olmak üzere projelerde karar verme yetkisi
kurumsallaşan meslek örgütlerinde olmahdır" görüşünü dile getirdiler.
ve şimdi de Marmara Bölgesi'nde aynı
manzarayla karşı karşıya oiduklannı be-
lirterek "YıUanhr üzerinde durduğumuz
\e sürekli yinelediğimiz yapı denetimi uy-
gulaması sağlansavdı bu kadar çürük bi-
nalaryapıunazdı ve binlerce insan yasanu-
nıyitirmezdrdedi.
OZAN YAYMAN
İZMİR - "Yapı denetimi". Marmara
Bölgesi'ndeki depremde gündemin ılk sı-
rasına oturdu. Uzmanlar, inşaatlann pro-
je ve uygulama aşamasında belediyelerin
etkinliginin ortadan kalkması gerektığini
vurgularken. "Siyasi ranön egemen oldu-
ğu belediyeler, imar konusunda bilimsel
vekamuyaranna kararlar alımyorlar. Ya-
pı denetimi dahil olmak üzere projelerde
karar verme yetkisi kurumsallaşan mes-
lek örgütlerinde olmabdır" görüşünü di le
getirdiler
Kuzey Batı Anadolu'yu etkileyen dep-
rem sonrası bölgede incelemelerde bulu-
nanakademisyenler, mühendislik fakülte-
si öğrencileri ve meslek örgütlerinin tem-
silcileri, izlenımleri doğrultusunda değer-
lendirmelerde bulunuyorlar. lnşaat Mü-
hendisleri Odası Izmir Şubesi üyelerinin
depremden en fazla etkilenen Adapazan
ve Gölcük'e gerçekleştirdıği inceleme ge-
zisinin ardından yapılan açıklamada, ya-
şanan felaketin. inşaatlann hiçbir aşama-
sında denetim uygulanmamasından kay-
naklandığı bildirildi.
lnşaat Mühendislen Odası Izmir Şube-
sı Genel Sekreteri Sadettin Uçkan, 1992
vılmda Erzincan'da, 1995 vılında Dinar'da
Meslek odalan yetki istiyor
Uçkan, yapı denetimierinin ve inşaat
projelennde karar yetkisinin meslek oda-
lannda olması gerektiğini de sözlerine ek-
leyerek şu görüşlere yer verdi:
"Bayındıriık Bakanoğı, imar konusun-
da meslek odalanna verki ve sorumluluk
vermeüdir. tmar alanında tam yetkili olan
meslek örgüneri,özerkve bağunsız birya-
pıvla, denetim konusunda her biri konu-
sunun uzmanı kişilerce daha etkin hale ge-
tirilmeu'dir. Yapılacak yasal düzenlemeyle
bu örgütlere kaynaklar yaratılmahdır.
Böyklikle akaderruk normlar da uygulan-
mış olur. Şu an belediyelerin söz hakknun
bulunduğu proje denetimi de meslek ör-
gütlerinin yetki alaıunda olmalıdır. Siyasi
cevTelerin etkisi alnnda olan belediyelerin
bu sorumhıluğu taşıyamadığı görülmekte,
büyük oranda rant sağlay an imar konula-
nnda vapılann her aşamasında tavizler
verilmektedir. Gerçekanlamda meslek ör-
gütlerine yetki ve sorumluluk verfldiği za-
man, kennerdeki talanlann da önüne ge-
çflmiş olur. Akademik deneyimi olan ldşi-
lerceoluşturulan bu bağımsız yapL,sağlık-
h projelere onay verdiği gibi, kent bilincin-
den uzak projeleri de onay lamaz."
Uçkan. yapı denetimi konusunda özerk
ve bağımsız biryapının gerekliliğini de şu
örnekle dile getiriyor:
"Protokol düzeyinde gerçekleştirdiği-
miz denetimler sonrası kurallara uygun
görmediğinuz binalar belediy e tarafından
mühürleniyor. Müteahhide kurallara ııy-
masını ancak o şekilde yapısını tamanıla-
yabileceğini bildiren belediyeler olduğu gi-
bi. 'Git şuraya belli oranda bağışta bulun
o zaman yapını tamamla' diyen yerel yö-
netinuere de şahit oluyoruz."
Uçkan izlenimlerinden elde edilen so-
nuca göre hatalar zincirinde müteahhitle-
rin, mühendislerin, yerseçiminin, merke-
zi yönetimin ve yerel yönetimlerin payı
bulunduğunu da vurgulayarak sözlerini
şöyle sürdûrdü:
"tzmir'de belediye ile imzaladığımız
protokolün bu hatalan en az seviyede rut-
tuğunu söyleyebilirim. Kent genetinde 24
noktada gerçekleştirdiğimiz denetimleri
protokol düzeyinde uyguluyoruz. Tüm ge-
lişmiş ülkelerde olduğu gibi y apı denetim-
ierinin yasal düzenlemelerle uygulanması
gerekiyor. TBMM'den buna ilişkin çıka-
cak v asal düzenlemeyle denetim mekaniz-
masinın gerçek anlamda sürdürülebilme-
si mümkün."
Gülöksüz, ön hasartespitlerine başlan-
dığını, ancak orta ve az hasarlı binalar
bulunduğunu ve bunlann bir an önce ayırt
edilmesi gerektiğini söyledi. "Başlangıç-
ta geç kalındı, artık kalınmasın" uyan-
sında bulunan Gülöksüz, üniversitelerin
deprem araştırma merkezlerinden müşa-
virlik hizmeti alınması gerektiğini ve
bunlann kış gelmeden tamamlanması ge-
rektiğini vurguladı. Gülöksüz, "Hasar
tespitkomisyonu karar vermeden eve sok-
mak risktir. Ekipler hjzla bu değerlendir-
meyi yaparlarsa iyi olur. Problemin bir
kısmı bu şekilde haUolur" dedi.
Evlerin deprem yönetmeliğine uygun
yapılmadığını, düşük kalitede beton kul-
lanıldığını ve demir donanımının eksik
olduğunu anlatan Gülöksüz, "ln-
şaal .vapnıak da doktorluk kadar
ciddi bir iştir. Herkes ameliyat yap-
maya kalkmıyor ama herkes bina
yapıyor" diye konuştu. Gülöksüz.
şöyle devam etti:
"Bu kadar hasar olmasının pek
çok nedeni var. Bunlardan biri ze-
minle UgUi. Depremde hareket eden
kısun zemindir. Binanın bu zemin-
le biriikte hareket etmesi önemlidir.
Binanın zemin iletemas eden kısmı-
nın uyumlu olması lazım. Fay hat-
lannuı daha hassas bir şekilde be-
lirlenmesi gerekir. Fay hatlannın
gectiği yerler daha çok yeşü alanla-
ra, parklara bırakılu* genellikle. Ze-
min arasOrnıasının mutlaka >apıl-
ması, zemin yapısuun ve depremde
nasd davranacağının bilinmesi gere-
kir. Bina ile zemin ilişkisinin uyum-
lu olması için de, yer uzmanlânyla
statik projesini yapan mühendisle-
rin biriikte çalışması gerekir. Bina-
nın mimari projesinin iyi düşünül-
mesi lazım. Mimariarın deprem bil-
gileriyle donatılması gerekmekte-
dir. Projelerin deprem yönetmeliği-
ne uygun olması lazım."
İmar sistemine denetim
İmar sisteminin mutlaka denetim
altına alınması gerektiğini vurgula-
yan Gülöksüz, "Türkrye'de en çok
aksayan kısun bu kısundır. Türki-
ye'de kontrol mekanizması yok.
Kontrolden belediyeler sorumlu-
dur. Ancak bakıyorsunuz, deprem-
de önce belediye binası yıkılıyor, ka-
mu binalan yıkıuyor" görüşünü di-
le getirdi. Denetimlerin "yeminli
maK müşavüier" gibi çalışan "ba-
ğımsız kontrol fırmalan" tarafın-
dan yürütülmesini öneren Gülök-
süz, uygulamanın gelişmiş ülkeler-
de de böyle olduğunu belirterek,
belediyeler kontrol edemediği için
hertürlü kontrol mekanizması ola-
nağının kullanılması gerektiğini
söyledi.
Gülöksüz, bazı belediyelerin T-
MMOB'ye bağlı bazı meslek oda-
lan ile protokolleri olduğunu anım-
satarak. bu tür girişimlerin sürdü-
rülmesi gerektiğini belirtti. Gülök-
süz, bu tür kontrolleri yapılan bina-
lann daha dayanıklı olduğunun gö-
rüldüğüne dikkat çekti.
CHP Yüksek Danışma Kurulu
üyesi ve TESAV Başkanı ErolTun-
cer'le biriikte CHP adına hazırla-
dıklan "Deprem Raporu"nda da
ileriye dönük olarak yapılması ge-
rekenleri saptadıklannı anlatan Gü-
löksüz, bu raporu yetkili makamla-
ra sunduklannı kaydetti. Gülöksüz,
bu raporda da 3194 sayılı tmar Ya-
sası'nın değişmesi gereğinin üze-
rinde durduklannı ve Erzincan dep-
remi döneminde çıkanlan 3838 sa-
yılı yasa benzeri bir özel afet yasa-
sı çıkanlması görüşünü aktardıkla-
nnı bildirdi. Gülöksüz, her şeyden
önce zihniyet ve tavır değişikliğine
gidilmesi gerektiğini vurguladı.
YALOVA ÎZLENÎMLERÎ
Ünlü siyasilerin deprem bölgesindeki evleri
LEVENTGENCELLİ
YALOVA - Bataklıktan, lüks bınalann yapıldığı
konutalanına dönüştüriilen Yalova'daki Hacımehmet
Ovası'ndaki hasar tespit gözlemleri, bölgedeki yapı-
lann yüzde 90'ının kullanılamaz durumda olduğunu
ortayakoydu. Hacımehmet Ovası'ndaYalova'nm ün-
lü siyasılennin konut yaptıklan ya da yaptırdıklan bir
birortayaçıkıvor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yalova Mil-
letvekili Yaşar Okuyan'ın yeğeni Metin Koçal'm or-
tağı olduğu ve çok sayıda kişive mezarolan ME-SA
konutlannın bulunduğu bölgedeki ılk inşaatı DSP
Yalova Milletvekili Hasan Suna'nın yaptırdığı öne
sürüldü. Suna'nın projesini çizdiğı Vatan Sitesi'yle
bölgede betonlaşmanm başladığı, Suna. CHP'dey-
ken temel atma törenine gelen dönemin belediye baş-
kanı Cengiz Koçal'm. yaptığı konuşmada, "Buranın
ruhsaa yok. Eksiklerini giderecekler. Önlemleriniala-
caldar. Bana söz verdikr. Bu söz üzerine kooperatifin
temeliniaüvorum" dediği öğremldı. DSP Yalova Mil-
letvekili Hasan Suna'nm miman olduğu Vatan Sıte-
si de Hacımehmet Ovasf ndaki hasarlı binalardan.
Yalovalılar, Hacımehmet Ovası "nm, tüm yönleriy-
le incelenmesi durumunda depremde kusuru bulu-
nanlann birer birer ortaya çıkacağını. ovadaki hasar-
lı binalann birer suçüstü belgesı olduğunu aktanyor-
lar. 18 Nısan seçımleri öncesinde belediye başkanlı-
ğını yürüten DYP'li tbrahim Uzun'un. Yalova Bele-
diyesı'nde uzun yıllar Fen Işleri Müdürü olarak ça-
lıştığını da anımsatan Yalovalılar. şöyle konuşuyor:
"1980'den sonraki gelısmeler çok i)i incelenmeli.
Hacımehmet Ovası, kenrin ileri gelenlerinin paylaşma
kavgası nedenivle binlerce kişive mezar oldu. YıUar-
Depremzedeler, temiz su alabilmek için uzun kuyruklar oiusturuyor. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
ca ANAP ve CHP yönetimlerinde Yalova Fen Işleri
Müdürü olarak. yani imar uygulamalarını denetteye-
cek organizasvonda görevli biri olarak sorumluluğu-
nu yerine getirmeyen İbrahim Uzun, kendisini politi-
kaya attı. 1994-1999 döneminde Cevdet Aydın'uı ko-
rumasında DYP adayı oldu ve seçimi kazandı. Hacı-
mehmetOvası, 1980'liyıllann başmdan itibaren göz-
den çıkarümıştı. Bu bölgenin yapilaşmaya açılmasın-
da zincüieme sorumluluk var. Bölgede bina baanda
incelemeler gerçek suçlulan ortaya çıkarmaz."
Yalova'daki duyarlı çevreler, kentın politikasına
yön verenlerin konumlannın da deprem soruşturma-
sı sırasında gündeme taşınmasını ıstiyorlar. Yalova'ya
hâkim olan Koçal Ailesi ıçinden 2 milletvekili Turan
Koçal (MHP), Yaşar Okuyan (ANAP), belediye baş-
kanı Cengiz Koçal (1984-1994 dönemi önce ANAP,
sonra CHP) ile işbaşındaki Yakup Koçal'ın çıktığı-
na, çok sayıda müteahhit ıle meslek odası yöneticı-
sinin de aynı ailede banndığına dikkat çekiyor.
Yaiova'daki rant paylaşımında yerel yönetimlen
ele geçiren ailelenn öne çıktığını anımsatan Yalova-
lılar, daha önce Fen Işleri Müdürü olarak görev ya-
pan ibrahim Uzun'un eski DYP milletvekili Cevdet
Aydın'a CHP ve ANAPdönemlerinde bile çıkar sağ-
ladığını öne sürüyorlar ve şöyle konuşuyorlar:"Yalo-
va'nın siyasi yapısı ortada. Cevdet Avdın AP'den bu
yana o misyonda ipleri elinde tuttu. Yapurdığı yazhk
konutlar. yüzierce kişive mezar oldu. Destek verdiği
eski Fen İsjeri Müdürü İbrahim Uzun'u belediye baş-
kanı yapnrdı. Müteahhidi bol Koçal \ilesi'nden de 2
miUetvekUL 2 belediye başkanı çıkö. Bu yapıdald Ya-
lova da çöken bina sayisı az bile."
Körfez depreminm yaralannı sarmaya çalışan Ya-
lova'da hafta sonu deprem öncesinin kalabalığı var-
dı. Yurdun değişik yörelerinden gelen yüzierce kişi
Yalova'yı "gezdi", "inceledi''. Hafta sonu eğlencesi
olarak Yalova'ya gelen yurttaşlar, yerle bir olan bi-
nalan enkazlan kaldınldığı için göremediler. Yalo-
va'da dün enkaz kaldırma çalışması yavaştı. Kent dı-
şından gelen ekiplerin önemli bölümü, dinlenmek
için kentlerine döndüler. Kamyon trafiğinin yerini
özel taşıt trafıği aldı. Bu arada Çevre Bakanı Feyzi
Aytekurin "Denizeenkazdökülmüyor" açıklaması-
nın aksine, Yalova'da dün çalışan az sayıdaki kam-
yon, enkaz hafriyatını yine denize döktü. Depremze-
deler, enkaz kaldırma çalışmalannın yanı sıra hasar
tespitlerindeki karmaşadan dün de şikâyet ettı. Elle-
rine belge verilmediği için zararlannın karşılanma-
yacağına inandıklannı bildirenler. Yalova Kriz Yö-
netim Merkezi'nden elleri boş döndüler.
Öte yandan, deprem felaketzedelerine yardımda
bulunmak amacıyla 60 kişilik bir ekip Yalova'da ka-
rargâh kurdu. Avusturya Ordusu Acil Yardım Ekibi
ile Avusturyalı gönüllülerden oluşan ve aralarında
Avusturya vatandaşı Türk gençlerinin de bulunduğu
ekip, depremzedeler için sağlıklı su temin edecek. Ya-
lova'ya getirilen antma cihazlannı dere yataklanna
kuran ekip, dere suyu antılarak elde edilecek içme
suyunu beraberlerinde getirdiklen 25 su tankıyla dep-
remzedelere dağıtacak.
BÎZ BÎZE...
ERDAL ATABEK
Deprem Sonrasında
Rııhsal Durumumuz...
Önce büyük bir 'şok' yaşadık. Yataklanmızdan
gürüftülü bir sarsıntı ile fırladık, bir yeriere sığındık,
korku içinde sarsıntının durmasını bekledik. Dehşet
verici saniyeler bitmek bilmedi.
Arkadan 'panik' geldi. Kaçanlar, kaçamayanlar,
evlerinden çıkanlar, çıkamayanlar, yaygın bir panik
yaşandı.
'Panik reaksiyonu' aslında sürüyor. Pek çok kişi
ya evlerine giremiyor ya da girdiği zaman tedirgin
oluyor, yatak odasında yatamıyor, yatağına giremi-
yor.
Bütün bu belirtiler yaşanan olayın büyüklüğü ile
bağlantılı ve orantılıdır. Biz ölmemiş olsak da tanı-
dık tanımadık pek çok insanımız öldü, yaralandı,
evsiz kaldı. Şimdi yavaş yavaş yaralanmızı saraca-
ğız, birbirimize tutunarak yaşamayı başaracağız.
Başka bir yolumuz yok.
Tıp dilinde 'Akut Stres Bozukluğu' denilen durum
budur.
Bu olayda yaşanan travmanın iki özelliği var-
dır:
1. Kendisinin ya da bir başkasının ölüm, ölüm
tehdidi ya da fiziksel bütünlüğüne yönelik birtehdi-
din yaşanması, tanık olunması.
2. Aşın korku, çaresizlik ve dehşetin yaşanması.
Belirtilerine gelince:
1. Yaşananlara ve çevreye karşı duygusaf tepki-
sizlik,
2. Olup bitenlerin farkına vanşta azalma, afalla-
ma,
3. Gerçek dışılık duygusu,
4. Kendisi bunlan yaşamamış gibi algılama,
5. Travmanın bir yanını anımsamama,
Sonradan yaşananlan
1. Görüntülerin yeniden göz önüne gelmesi,
2. Takıntılı olay düşünceleri,
3. Rüyalar, karabasanlar,
4. Yanılsamalar, gene oluyormuş sanmalar, sıkın-
tılar.
Kaçınma ve uzaklaşma davranışı:
Olayla ilgili konuşmalardan, duygulardan, düşün-
celerden, yerlerden, kişilerden uzaklaşma ve kaçın-
ma eğilimi görülür.
Kaygı ve uyanlmışlık:
Uyumakta zorluk çekme, aşın uyanlmışlık, sinir-
lilik, en küçük bir sesin, hareketin olayı anımsatma-
sı üzerine şiddetle tepki verme, korku, düşüncele-
ri yoğunlaştırmada güçlük çekme, amaçsc hareket-
ler yapma ortaya çıkar.
Süresi ne kadardır?
Bu belirtiler en az iki gün, en çok da dört hafta
sürer. Dört haftadan fazla süren belirtilerde 'Post
Travmatik Stres Bozukluğu-PTSD' düşünülmelidir.
Olaylan yaşamış olanlar (bizler de içinde olarak)
bu belirtileri az ya da çok gösterdik. Kimimiz kısa
bir süre içinde biraz rahatladı, kimimiz kendine gö-
re tarih ve saatler koyarak rahatlamaya çalıştı, ki-
mimiz de pek açığa vurmadan bu belirtilerle ugra-
şıyor.
Böyle büyük bir olaydan sonra ruhsal dengemi-
zin de sarsılması elbette şaşırtıcı değildir. Şimdi ya-
pılma»gerekenler nelerdir, onları görelim.
1. Öncelikle, yakın ve uzak çevremizin (ailemiz,
dostlanmız, tanıdıklarımız, yardımımıza koşan tanı-
madıklanmızın) gösterdikleri paylaşım, yardım, da-
yantşmanın tedavi değeri vardır. Ilk günlerden baş-
layarak oralara koşmamız, ulaşmamız, insanlanmı-
zın yüzlerini görmemiz, seslerini duymamız, acıla-
nnı paylaşmamız son derece önemlidir.
'İnsanın paylaşımcı desteği'nin önemi kanımca
her türlü profesyonel yardımdan daha fazladır.
2. Olayı yeniden yeniden yaşayarak acılan ko-
yuftmak yerine yaşamayı hedefleyen çalışma ve
dayanışma olağanüstü önemlidir. Bu alanda tele-
vizyonların, radyolann, basının çok büyük sorum-
luluğu vardır. Duygu sömürüsü yaparak rating yan-
şına girmek büyük bir sorumsuzluktur. Yayınlar in-
sanlann yaşama isteğini arttırmalı, yaşama bağlan-
malan için gerekenler üzerinde durulmalıdır. Insan-
lara sorumluluk verilmeli, yaşama istekleri arttınlma-
lıdır. Bu alanda 'sosyal lideıier'e çok önemli görev-
ler düşmektedir. Öfke ve depresyon böyle aşılacak-
tır.
3. Çocuklara yönelik önlemler özel bir önem ta-
şımaktadır. Çocuklar olaydan etkilenmelerine karşı
değişik tepkiler verebilirler. Çocuklara yönelik 'grup
oluşturma', 'biriikte çalışma', 'ortakyaşamayadö-
nükprogramlar' çok önemlidir. Bütün amaç, çocuk-
lara 'yalnızolmadıktannı, çaresizolmadıklannı, güç-
süz olmadıklarını' anlatabilmektir.
4. Aşın etkilenmeler, ruhsal dengenin düzeleme-
mesi gibi durumlar psikiyatrlar tarafından tanı ko-
narak tedaviye alınmalı, psikologlar da yardımcı ol-
malıdırlar. Bu gibi durumlarda hem ilaç verilmesi
hem de psikoterapi söz konusu olduğu için bu ala-
nın mesleklerinin işbiıiiği içinde çalışmasının önemi
de büyüktür.
Sonuçta 'bir musibetin bin nasihatten iyi oldu-
ğu'na ilişkin atasözünü anımsayalım. Bin musibet
de akıllan başa getirmiyorsa ne diyelim, bilmem ki?
em.erdalataccumhuriyet.com.tr.
Faks:0212 513 90 98
Bolu'da son asama
Enkaz altında ölü yok
BOLU (Cumhuriyet) -
Depremden etkilenen
Bolu'nun Cumayeri, Çi-
limli, Düzce, Gölyaka ve
Gümüşova ilçelerinde
hasar tespit çalışmalan
son aşamaya gelirken en-
kaz altında ölü kalmadı-
ğı bildirildi. Bolu'da dep-
remzedeler için ömür bo-
yu kullanabilecekleri
"Depremzede Kimlik
Belgesi" düzenlenmeye
başlanıldı.
Bolu'da kurulan çadır-
kentlerde depremzedeler
yaşamlannı düzene koy-
maya çalışırken Bolu Va-
lili'ği Kriz Merke-
zi'nden yapılan açıkla-
mada depremde ölenle-
rin sayısının 262, yarala-
nanlann sayısının 1446.
enkaz altından sağ kur-
tulanların sayısının da
685 olduğu bildirildi.
Depremde 906 yıkık bi-
na, 1274 ağır hasarlı bi-
na, 1421 orta hasarlı bi-
na, 1523 az hasarlı bina
olduğu belirlendi.
Kriz Merkezi'nden ya-
pılan açıklamada Düzce,
Gümüşova, Çilimli ve
Gölyaka ilçe merkezleri
ile Cumayeri ilçesinin ta-
mamında hasar tespit ça-
lışmalannın bitirildiği,
bu ilçelerin kırsal kesim-
lerinde çalışmalann de-
vam ettiği kaydedildi.
Çadırkent sakinleri
günlük yaşama dönebil-
me çabası verirken gö-
nüllüler tarafından halka
"sağnkeğHüni" veriliyor.
Vatandaşlara sağlıklı iç-
me suyu, kişisel hijyen,
bulaşıcı hastalıklardan
korunma, tuvalet kulla-
nımı gibi konularda eği-
tim veriliyor.