22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 AĞUSTOS 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DEPREM Fay hattı ve deprem haritalannı üzerine işleyecek bir 'İstanbulPlanı'yok Istanbul depremi 'planâz' bekliyorOKTAY EKİNCÎ Istanbul'un hangı bölgelennın kaçıncı derece deprem bölgesinde kaldığı ve kentm fay hatlanyla olan jeolojik ılişkilen 'haritalar' üzerine ışlenmesıne ragmen, bu hantalann 'yapılaşma kararlanyla bütünleşmesini' sağlayabilecek 'yasal bir metropolitan imar planı" bulunmuyor. Çünkü, kentin neresinin, nasıl ve hangi yogunlukta yapılaşacağına 'üstölçekte nâzını kararlar' getırmesi gereken 1995 yılına ait 1 '50.000 ölçekli son Metropolitan Plan, Büyükşehir Belediyesi'nin bu ölçekte bir plan hazırlama yetkisi Imar Yasasfnda tanımlanmadığı ıçin Danıştay tarafından 'durduruimuş' durumda. Istanbul'un 1980>ılında Bavındırlık Bakanlığf nca onaylanan ve 'tüm il sınıriannı' ıçine alan yine 1,50.000 ölçekli Metropolitan Nâzım Planı ise özellikle 1985 imar affından sonra 'ısiah imar planı' denilen üst plandan bağımsız yapılaşma kararlan sonueunda 'fiilen' ortadan kalktığından. fay hatlan ve deprem bölgelerine ait en son düzenlenmış hantalann bu plan üzenne işlenmesi hiçbir anlam taşımıyor. Aradan geçen '19 yıT içınde 1980 Nâzım Planına aykın imar planlanyla Istanbul'un 'imara sakıncalT birçok bölgesi de kaçak yapılaşmaya koşut olarak 'mevzii plan' kararlanyla yoğun yerleşme alanı halıne getirildiği içın. şimdi bu bölgelenn jeolojik özellıklenni gösteren haritalar da artık 'kentleşme ilkelerine' değil. sadece bına sahıplennın t evlerinin durumunu tarttşmasına" yanyor. 1980 planında gözettlmiştl Fay hatlan \ e deprem bölgelerini gösteren haritalann ('bilgi vermenin' ötesinde) kentin bu risklere göre nasıl yapılaşacağına dair 'yol gösterici' bir işlev üstlenebilmeleri ıçin, öncehkle 'planlama aşamasmda' dikkate aiınması bılımsel bir zorunluluk. Nitekim. 1960'larda kurulan Istanbul Nâzım Plan Bürosu'nun yaklaşık 15 yıl süren kapsamlı Eğer önce ülke ve bölge planı, sonra da buna bağlı kent planı üretilseydi, Yalova yine depremle tanışacakü ama yoğun nüfus ve yapı yığüması yüzünden bu denli yüksek sayıda bir ölüm ve yıkım yaşamayacaktı.« betonlaşma' furyasıyla geçiren tstanbul, Erdoğan döneminde de aynı salgına ek olarak bu kez de 'su havzalannın imara açüması depremiyle' sarsılmaya başladı. Böylece, 'jeolojik özelliklerin gözetildiği' 1980 nâzım planı ilkeleri neredeyse tümüyle çiğnenmiş bir kent olarak 1995 yılında yeni bir 1 '50 000 ölçekli Metropolitan Plana kavuşturulan Istanbul, yüksek yargının bu planı da 'bekdiye yetkisizdir' diyerek durdurması sonueunda şimdikj 'deprem ortammı' da 'tûmüyle plansz' bir şekilde geçiriyor. O kadar ki gazetelerde sayfa sayfa yayımlanan fay hattı ve deprem haritalanna göre; "hiç değilse bundan böyle nasıl bir imar düzeni olacağına karar verilsin' denılebilecek "yapılaşmamış' bir alan bile artık tstanbul'da bulunmuyor... " • Pelcl. ne yapmalı? bir çalışmayla ürettıği 1.50.000 ölçekli Nâzım Plan'da da kentın hangi bölgelennde 'deprem riski nedenhle yapı sınıriamasT getırileceği açıkça belirlenmişti. Örneğin, 17 Ağustos 1999 depremınde hasar gören Avcüar da bu planda 'düşiik yoğunluklu, az katlı yerleşme alanı 1 şeklinde göstenhrken, özellikle jeolojik açıdan sakıncah diğer benzer yöreler ıçin de imar kısıtlamalan öngörülmüştü. Bedrettin Dalan, önce Nâzım Plan Bürosu'nu 'lağvetti'. Ardından, 1/50.000 plana aykın 'mevzii' ve ilçeler düzeyindeki planlarla 1980'de onaylanan genel imar kararlan ortadan kaldınldı. Buna koşut olarak belde belediyeleri de Istanbul'u kuşatan alanlarda 'kendi özgiir yetkfleriyle' ve nâzım plan kararlanyla da çelişen yoğun yapılaşma planlannı devreye sokunca. 'gecekondu bölgelerine apartman A.01LÖrfez depreminden sonra gazetelerde yayımlanan fay hattı ve deprem bölgesi haritalan kentin imar planıyla bir bütün olarak değerlendirilmediği için, yeni yapıîaşma ilkelerini tartışmaya değil, sadece 'mevcut binalann durumunun ne olduğu' konusundaki 'toplumsal telaşa' yanyor... 1980'de onaylanarak yürürlüğe gıren bu plan ve planı üreten Nâzım Plan Bürosu, îstanbul üzerindeki rant politikalanna ancak 4 yıl dayanabildiler. 1985'te planlama yetkılen 3194 sayılı İmar Yasası'yla belediyelere verilinoe, dönemİB Büyükşehir Belediye fiaşkanı • ' • dikme' hakkı getıren ünlü Islah tmar Planlan'yla da birlikte tstanbul "bügünkü kaosunu' yaşamaya başladı. Sözen dönemini, büyükşehirin nâzım imar planı denetıminden kaçan üçA ve belde ı.<< ı-- .- beledr/elenndeki ışte bu 'ıslah planlı Körfez depremi 'yüzyüın afeti' olduğu gibi, bu durumda Istanbul için 'ne yapmalT sorusu da hiç kuşkusuz 'yüzyıhn en zor sorusu' olarak duyarlı ve bilgili beyinleri zorluyor. Ne var ki bu zorluğa ragmen yine de yapılması gereken, elbette ki îstanbul'u tıpkı 1980 onaylı nazım planda olduğu gibi 'il sınırlan kapsanunda' yeniden planlamak. Bu planda, sadece deprem riskini değil, dengeli gelişmey i ve 'aşın yükleıuneyi önleyici' faktörleri de göz önüne alarak karar üretebilmenin kaçınılmaz koşulu ise öncelikle bir 'Marmara Bölge PianlamasT çalışması yaparak diğer illerdekı potansiyeller ışığında Istanbul il sınırlan içindeki yerleşme ilkelerini belirlemek. Bunu yaparken de yine hem bölge, hem de ıl ölçeğınde fay hatlannı ve deprem riski kuşaklannı imar kararlannın temel girdisi yapmak. Eğer bu kapsamlı ve zorunlu çalışma için bir an önce kollar sıvanmazsa, bugünlerde gazetelerde yayımlanan deprem haritalannı bir daha ancak hanı şu gelmek üzere olduğu söylenen asıl 'tstanbul depreminden' sonra ~>belkı yeniden gorebilecegiz. Elbette eğer. sağ-kalrp da görebilirsek... ÖSS SONUCUNDA 267 BtN 680 KONTENJANIN 19 BİN 56O'I BOŞ KALDI Parası olaııııı üniversite sansı var • ÖSS'de 105 puanm üstüne çıkan adaylar ön lisans, 120 puarun ûstüne çıkan adaylar da lisans programlannda boş kalan kontenjanlara başvurabılecek. Bu kapsamda 4 bin ile 13 bin dolar arasında ücret ödemeyi göze alan adaylar özel üniversitelere gidebilecek. ANKARA (ANKA) - Açıkta kalan adaylann üniversite şansı bitmedi. Yer- leştirmeler sonueunda 267 bin 680 kon- tenjanın 19 bin 56O'ı boş kalırken, bu kontenjanlarla birlikte kayıtlardan son- ra boş kalacak kontenjanlara ön kayıtla öğrencı alınacak. Devlet ünıversıtele- rinde boş kalacak kontenjanlar için yük- sek puanlar avantaj oluştururken, 4 ıle 13 bin dolar arasında ücret ödeyecek ekonomik güce sahıp olan adaylar, özel üniversitelere gırebılecek. 1999 ÖSS'de yerleştırmelenn ardın- dan, devlet üniversıtelennin lisans prog- ramlannda bin 643, ön lisans program- lannda 4 bin 842, vakıf ünıversiteleri- nin lisans programlannda bin 508, ön li- sans programlannda 112. KKTC ve di- ğer yabancı devletlerdeki ünıversitele- rin lisans programlannda 10 bin 440, ön lisans programlannda da bin 25 olmak üzere toplam 19 bin 560 kontenjan boş kaldı. Üniversitelerde kayıtlann 15-22 Ey- lül günlerinde gerçekleştirilmesi plan- lanırken, kayıtlardan sonra boş kalan kontenjanlara da 15-20 Ekim günlerin- de ek yerleştırme yapılacak. Ön lisans kontenjanlanna başvurular ıçin adayla- nn 105, lisans kontenjanlannabaşvuru- lar için de adaylann ÖSS'de 120 bara- jının üstüne çıkması gerekecek. Ek yer- leştirmeler de puan sıralamasına göre yapılacak. Devlet üniversitelerinde boş kalacak kontenjanlara yerleştirmeler için vük- sek puanlı adaylar avantaj lı olacak. Özel üniversitelerde ise milvarlık ücretleri ödeyecek ekonomik güce sahip olmak, büyük avantaj sağlayacak. Ozel üniversitelenn tamamı ücretle- rini dolara endekslerken, 1999-2000 öğretim yılı ıçin öğrenım ücretleri 4 bin (1.8 milyar) ıle 13 bin dolar (5.5 milyar) düzeyinde bulunuyor. Öğrenim ücretlerinde, üniversitele- rin sunduğu yurt gibi diğer hizmetlerin ücretleri yer ahruyor. Yurt ücretleri de özelliklerine göre bir milyar liraya ka- dar ulaşıyor. 364 okııldapuanlar yanhş hesaphmdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ogren- cılenn yerleştirme puanlannı 30-40 derece etkıleven Ağırlıklı Ortaöğretim Başan Pu- anı'nın (AOBP) 364 okulda yanhş hesaplan- dığı belirlendı. Bir öğrencinın şikâyetıyle or- tayaçıkan skandal üzenne ÖSYM taraftndan 875 adayın AOBP si yeniden hesaplandı. İn- celeme sonueunda 68 kışı bir üst tercihine geçti. daha önce açıkta kaldığı açıklanan 24 adav da bir yükseköğretim programına yer- leştirildi. Alana göre tercih ve AOBP'ye dayalı ola- rak ilk kez uygulamaya geçı- len tek basamaklı Öğrencı Seçme Smavı (ÖSS). ilk yıh- na talihsizlikle başladı. Smav sorulannın çalmması nede- niyle gidilen ertelemeden sonra şimdi de AOBP'nin he- saplanmasında yanlışlık ya- pıldığı saptandı. Öğrencilenn yüzdelik dılimlerinı >üzde 8'den yüzde 1 'e kadar değış- tiren, sına\ sonuçlannı büyük oranda etkıleyen AOBP'nin Istanbul Lısesi, Istanbul Özel Amenkan Robert Lısesi ve Eminönü Vefa Anadolu Lisesı başta olmak üzere toplam 364 okulda yanhş hesaplandığı ortaya çıktı. Hatanın kaynağını mceleyen ÖSYM Baş- kanı Dr. Fethi Toker, AOBP'sı yanhş hesap- lanan adaylann bilgı işlem kütüklerindekı "okul değiştirdr bölümünün üzenndekı le- kelerin optık okuyucu tarafından kod olarak algılandığını bıldırdi. 875 adayın okul değiş- tırmedığı halde okul değıştırmiş gibi ışleme alındığı ıçin AOBPTennın yanlış hesaplan- dığım belirten Toker, "Optik okuyucular, okuduklan alanda en koyu işareti okumakta- dırlar. Boş bir alandaki herhangj bir leke ya da gölge kod olarak algılanabilmektedir. 875 adayın okul değiştirmediğini, başvuru belge- • 875 adayın ÖSS puanı yeniden hesaplandı, 68 aday bir üst tercihine geçti. Daha önce smavı kazanamadıklan açıklanan 24 aday, bir yükseköğretim programına yerieştirildi. lerimkkiarşivieriniiiKele%«reksaptadık''de- di. Toker, 364 okulun 1999-ÖSS puan orta- lamalannın ve AOBP'lerinin yeniden hesap- landığını kaydetti. Y-ÖSS puanlan yeniden hesaplanan toplam 875 ada>in yerleştırme iş- lemlerinın tekrarlandığını kaydeden Toker, "Bu işlemkrde 68 aday, bir üst tercihine yer- lestirilmis. genel yerieştirmeherhangi bir yük- seköğretim programına verleştirilmeyen 24 a- daj da bir yükseköğretim programına yerte- şir duruma gelmiştir" dıyekonuştu. Toker, değişikliğın adaylara sınav sonuç belgeleriyle duyurulacağını, üniversite rektörlüklerine de yazıyla bildırileceğini belir- terek "ÖSYTV1. yapılan her- hangi bir yanlışlığuı hemen düzeltilmesi konusunda her türlütitizüğigösterme>i amaç edinmiştir. Merkcamiz, dü- zeltmeye neden olan ve yuka- nda nedenleri aynnnlanyla açıklanan bu hatadan dolayı özûr düemeyi bir borç biHr" açıklamasını yaptı. 'Puan sıralamaları' Toker, ögrencılerin alan ve alan dışı yaptı- ğı tercıhlere göre değişen puanlannın, sırala- mayı etkılemediğıni bıldırdi. Stralamanın de- ğışmemesı nedenıyle "ÖS\'M'nin hatayap- Dğı yönündeki iddialann" dogru olmadığını kaydeden Toker şöyle konuştu: "Öğrencinin ortaöğretim başan puanı a> nı. Bu puan ağn*- hklandınnaya göre. alan dışı tercih yaparsa 02 ile. alani) la ilgili tercih \aparsa 0.5 ile çarpıb- yor. Tüm adav lann puanlan 0.2 ya da U5 ik çarpıldığı için başan sıralaması defişnıivor. Çünkü ada>lann hepsinin puanlan kuçülü- yor ve bü>ü)or. Ada>lann aklı kanşmasuı di- ye, tüm puanlannı ve sıralamalannı verdik." Artık hemj ı # ı yolculuklarınız em ahşverişleriniz \ ço kazançh lÇünkü Türkiye'de ve dünyada )~üksek standartta tam hizmet anlayışını temsil eden iki kuruluş, Budget ve Esbank işbirliği > aptı. Budget VISA yalnız Esbank'ta. "Hesabınt bılen vtryazm gtzgtmlen ıçtn H ESBANK Budget VISA karb sahipleri neter kazanryor? " . • Peşın ödemelerde %JQ ındınm. • ü^ taksine, toplamdan %15 ındınm. * Süreklı kullanımda ek avantajlaı. • Yurtdışı kirjlamalannda mınımum % 15 ındınm. • kavıp ve çalıntı sıgorcası gibi tum \"ısa avantajlan. • Tıirkıye'de 27, dimvada 3200 Budget ofisının hızmetleri. • Tüm Esbank kredı kartlannda olduğu gıbı Budçet Vısa ile \apılan harcamalardan ESpuan kazanma olanağı. Tüm Esbank şubelerı ve aşağıdakı Budget ofislerine başvurabilırsiniz. J KTAM8UI TAKSIM- 10212ı 253 SC X-KAD«flY- 1321c' «936^ATATÜHK HAVAÜMMII- !Q212)6630856BURSA:>G224)2234S(M J AOMUL 0;-;;: : 459 OO 16 ANKARA UÛ 2 41 ? 59 52-ESENBOĞA HAVALJIMNI HX312 396 03 72 «NTM.YA. (3242) 322 76 86 v AMTALTA: (0242) 243 30 06 MtTALYA HAVAUMMD: I0242] 330 30 79 İZMİT- (0262ı 324 51 12 KONYA: (0332I 321 72 72 73 ALANYA. (0242) 513 ?3 82- /U.TİS GOLF OTR: (0242) 725 42 42 8İOE- (0242) 753 14 B6 İZMİR: (0232) 482 05 05 -> A MENOEBK HAVAUBAm/015 HATUU1 J232I 274 22 03 İÇ HATUİI 0232. 274 17 95 ÜRGÖP (0384) 341 65 41-42 , KUfADASI: (0256) 614 49 56 BOORUM (0252) 316 73 82 MAMMRIS. ı3252) 412 41 44 FETHİYE (0252'. 614 61 66 DEMİZLİ' (0258) 264 54 43 6AZİANTEP: (0342) 335 12 30-31 TRABZON: (0462) 323 13 2C HBRH: (0392; 815 11 27 J Budget CarRental Amaçlar çeşitlı, araçlar Budget... AYDINLANMA EMRE KONGAR Şimdi Bir Röntgen Filmine İhtiyacımız Var Şimdi yaralan sarma zamanı. Şimdi dostluk, kardeşlik, insanlık zamanı. Şimdi özveri zamanı. Yemeyeceğiz yedireceğiz, içmeyeceğiz içirece- fliz- Belki de kuralsızlık, rüşvet ve ahlaksızlık bataklı- ğına saplandığı için bir türlü gereken toplumsal- ekonomik atılımı yapamayan Türkiye, Bu felaket dolayısıyla silkinip kendine gelecek ve çağdaş dev- letler topluluğu içinde lâyık olduğu yeri alacak. "Bir musibet bin nasihattan evlachr" diyen bü- yüklerimizi haklı çıkaracak biçimde, Osmanlı döne- minde ezile ezile sonunda Sevr ile yok olan ve Mus- tafa Kemal Atatürk sayesinde yeniden başını dik tutmayı öğrenen AnadcHu-Trakya halkı belki ye- niden doğacak. Türkiye yılda iki yüz milyar dolar milli geliri olan bir toplumdur. Depremin zaran 6-8 milyar dolaria sınıriıdır. Bu rakam son yıllarda toplumdan ve özellik- le bankalardan, pottikacı-bürokrat-mafya-tica- ret-tarikat beşgeni tarafından hortumlanan mil- yariarca dolann bile altındadır. Zurnanın zırt dedıği nokta da tam buradadır işte: Bu ozvenyı kım toplayacak. kim yönlendirecek, daha da önemlisi kim harcayacaktır? Devlet bankalarını devletın en üstündekı ılişkileri ile hortumlayanlar ve deprem fotoğrafı içinde, en önde poz verenler mi? Depremde yerie bir olan evlerin imar planlannı onaylayan politikacılar ve bu evleri yapan müteah- hitler mi? Bu soru vatandaşlann beynini bir burgu gibi dei- mekte, yardım ıçin çırpınan herkes, politikacılara ve bürokratlara güvenmediği için, ne yapacağı- nı bilememektedir. Bu felaketin yaralannın sarılması için "toplumsal bir örgütlenmeye" gereksinim vardır. Peki bunu kım yapacak? Deprem sınavında kitle iletişim araçlan (med- ya) sınrfını geçerken, politikacılar yine çaktı. Zaten deprem felaketınin tam bir toplumsal tra- jediye dönuşmesının ardinda yatan yıllann ihma- linden sorumlu olanlar da politikacılar değil miy- di? Bunu bilmeme ve bütün toplumsal gerçekliğime, yani kötümserliğime karşın ben bile hayretler için- de kaldım: öyle bir politikacı düşünün ki, bir zamanlar Tür- kiye'yi saran cinayet dalgasını yaratan şoven milli- yetçıliğını dızginleyemeyerek, Kürtlere destek ver- dikleri için Isveçlılen, tarihsel düşmanımız sandığı için Ermenileri kovuyor, sonra hızını alamayıp, Ame- rikan yardımını da reddediyor, en sonunda ise ger- çek yurtseverlerin başında yer alan AKUPa karşı çıkıyor. Ve bütün bunlan kendısinin örgütlenmeyetersiz- liği, eşgüdüm beceriksizliği ortaya çıkmasın ve pa- zubentli yandaşlannın deprem bölgesindeki ege- menlikleri engellenmesin diye yapıyor. Yine öyle bir politikacı düşünün ki, bu hatalan yaptıktan sonra özür dıleyeceğine, suçu kitle ileti- şim araçlanmn üzerine atıyor, Kanal 6'yı bir hafta süreyle kapatıyor ve Rusya'da bile tarihe kanşmış olan komünizmi Türkiye'de yeniden hortlatarak, kendisine karşı komplo kurmakla suçlayıp, yaptık- lannın vebalinden kurtulmak istiyor. Öyle bir politikacı düşünün ki işgal ettiği en yük- sek makamda, "Deprem için Allah'a mı kızacak- sınız" diyerek yıllann üzerine yüklediği sorumluluk- tan kurtulmak istiyor. öyle bir politikacı düşünün ki, bütün yerel imar yetkilerinı merkezde topluyor ve yeni yağmalann kapısını açmak içın, Kültür veTabiat Vartıklannı Ko- ruma Yasası'nı degiştireceklerini açıklıyor. Öyle bir politikacı düşünün ki, deprem kargaşa- sından yararlanarak, ideolojik nedenlerden dolayı elleriyle öğrencilen gırtlaklamış katilleri af kapsamı- na alıyor. öyle bir politikacı düşünün ki, sırf iktidannı sür- dürmek uğruna, tüm geçmişini yadsıyarak yukar- daki davranışlan haklı buluyor, bunlan destekiemek için, tüm kimliğini ve kışiliğini reddederek, medya- ya karşı sansürcü ve baskıcı bir tavır sergiliyor. Yardımlan bu politikacı mı toplayacak ve har- cayacak? Türkiye'yı bu hale getiren ve deprem sırasında da yukardakı tavırian sergileyen politikacıya nasıl gü- veneceğiz? Bu sorunun yanıtı verilmeden hiçbir kampanya- nın "bir toplumsal seferbeıiiğe" dönüşme şansı yoktur. Türkiye bugün yardımlann toplanması ve har- canması konusunda tam bir "şeffaflığa" muh- taç: Kimler yardım yapmış, bunlar nerelerde toplan- mış ve nerelere, nasıl harcanıyor? Bu sorulann yanıtlannı herkesin, her an, her yer- de izlemesine ve denetlemesine olanak veren bir röntgen filmi çekilmezse, deprem üzerinden yine politikacılar ve vurguncular zengin olacak demektir. Alev Coşkun KUVAYI MİLLİYE'NİN KURULUŞU 392 sayfa. 1 hamur ... Kıtabın yazan yapıtını hazırlamak ıçin ilgınç bir zamanı seçmiş; Türkiye'de bugün "Yeni Mandacı'lann sesleri duyuluyor, ülkenın parçalanmasmdan söz açılıyor, Sevr yandaşlan Lozan'a karşı çıkıyor, Kuvayı Mıllıye ruhu ile alay edılmeye çalışılıyor Sanınm önümüzdekı günlerde "Kurtuluş" tanhımize her zamankınden daha çok başvurmak zorunda kalacağız. tLHAN SELÇUK Çağ Pazariama A.Ş Turkocağı Cad No 33/41 (34334)Cağaloğhj-lstanbul Tel (212)514 0196
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle