23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AĞUSTOS1999SAU CUMHURİYET SAYFA Meclis'e 27 km'lik perde • ANKARA (Cumhurryet Bttrosu) - TBMM, ihtiyacı olan yaklaşık 27 kilometrelik perde alımı için ihaleye çıktı. Resmi Gazete'de yer alan duyuruya göre, Meclis'in alacağı 23 bin 500 metre düz tergal tül, 18 metre güneşlik saten perde ile 3 bin 500 metre polyester tül için yapılacak ihale. 13 Ağustos'ta kapalı teklif alınarak gerçekleşecek. Ihalenin tahmini bedeli 66 milyar 145 milyon, geçici teminatı da 1 milyar 984 milyon lira olarak belirlendi. Çumra'ya şeker fabrikası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu. Konya'nın Çumra ilçesinde, şeker fabrikası yapılmasına izin verdi. Çumra Şeker Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılacak fabrika. günde 9000 ton kapasite ile çalışacak. Bakanlar Kurulu iznine göre 2003 yılından önce üretime geçemeyecek olan fabrika, yatınm tarihinden itibaren en geç 5 yıl içerisinde tamamlanacak. Kaçak kullanıcılara gözaltı• ZONGULDAK (AA) - Zonguldak, Bartın, Karabük ve Çankın'da, kaçak elektrik kullanan 522 aboneden, 26 milyar 726 milyon lira para cezası tahsil edildiği bıldirildi. Karaelmas Elektrik Dağıtım AŞ (K.EDAŞ) Genel Müdürlüğü yetkilileri, . kaçak elektrik kullanımını engelleyebilmek için denetimlerini sıklaştırdıklannı belirterek "'Şehır ve köy şebekelerinin çalışmalanna hız verdik. Bo<ythn 6 aylık döneminde, 715 milyon 133bin802kilovatsaat elektrik eneıjisi satın aldık. Bunun 615 milyon 940 bin 168 kilovatsaatini satarak 12 trilyon 641 milyar 147 milyon lira gelir elde ettik" dedi. 300 personel emekli edilecek • ERZURUM(AA)- Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mahmut Uykusuz, yıl sonuna kadar 300 personelin emekli olmasını beklediklerini söyledi. Belediyenin 6 trilyon lira borcu olduğunu belirten Uykusuz, personel giderlerinin azaltılması amacıyla, emeklilik süresi dolan çalışanlann yıl sonuna kadar emekli olmasını ıstediklenni söyledi. Büyükşehir belediyelerinde personel sayısının, kent nüfusuna oranla binde 2, Erzurum'da ise bınde 6 olduguna dikkati çeken Uykusuz, "Mevcut işçi sayısı çok fazla. Emeklilıği dolan 300 işçiyi, yıl sonuna kadar emekli yapacagız. Daha sonra işçi sayısım bine düşürmek için girişimlerde bulunacağız" dedi. Petrole alternatif enerji • VAN/BİTLİS(AA)- Doğu Anadolu Bölgesi'nde, jeotermal enerji kaynaklannın değerlendirilmesi amacıyla MTA tarafından araştırma başlatıldıgı bildirildi. MTA Van Bölge Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, petrole ve diğer enerji kaynakianna alternatif olan jeotermal enerji kaynaklannın değerlendirilmesi amacıyla Doğu Anadolu Bölgesi Jeotermal Enerji Projesi hazırlandı. Proje kapsamında. Ağn'nın Diyadin, Van'ın Erciş, Muradiye ve Çaldıran, Bitlis'in Tatvan ve Güroymak ilçelerinde jeolojik etüt çalışmalan başlatıldı. Divadin'deki çalışmalar olumlu sonuçlandı ve yöredeki bazı binalara 75 derece sıcaklığında termal su verilmeye başlandı. HABERLER M E C L İ S ' İ N K A D I N L A R I / Niçin milletvekili seçildiler oaîs GÜRGÜNSAY 18 Nisan 1999 genel seçimleri sonu- cunda 22 kadın temsilci TBMM'ye girdi. DSP: 12, DYP: 4, MHP: 2, ANAP: 2, FP: 2 kadını Meclisimize taşıdı (Türk vatan- daşı olmadığı gerekçesiyle milletvekilliği- nin düşürülme sûreci devam etmekte olan Merve Kavakcı hariç). Dünya ülkelerinde kadınların parlamen- toda temsiline bakıldığında yüzde 1 ile yüzde 43 arasında değişen bir oranla kar- şılaşılıyor. Ülkemizde bu oran, Fazilet Partisi'nin kadm-erkek eşitliği adına kadınların yöne- time katılması gerektiğine ina- narak değil, TBMMye şeriat unsurlannı yerleştirmek ama- cıyla Meclisimize taşıdığı "tür- bancı" kadınların da katkısıy- la, yüzde 4 olarak gerçekleşti. Halen ülkemizde kadınlann parlamentodakı oranı, yüzde 12 olan dünya ortalamasının çok altında ve dünya ülkeleri sıralamasında en gerilerde. Yasama dönemleri itibarıy- la bakıldığında, bugüne kadar yapılan seçimlerde 8 bin 189 milletvekili seçilmiş.. Bunlann sadece 16O'ı kadın. Türkiye'de kadına seçme seçilme hakkı verildikten 1 yıl sonra, 1935 yı- lmda yapılan genel seçimler- de, parlamentoya giren 441 milletvekilinin 18'i kadın ve kadınların oranı yüzde 4.08. Bu oran süreç içinde artacağı- na, tam tersıne azalmış. Özel- likle çok partili demokrasiye geçilen yıllarda. parlamentoda kadm oranı yüzde 0.61 ile yüz- de 1.31 arasında seyretmiş. 18 Nisan 1999 seçimleri sonucun- da ise bu oran yüzde 4'e ulaş- tı. Böylece 64 yıl önceki baş- langıç noktasına gelinmiş ol- du. Bu sayısal yetersizlik ne- deniyle, ülkemizde nüfusun yüzde 50'sini oluşturan kadın- lann temsil edilemediği açık. MecUsimizde yüzde 4 glbi ktt- çük blr onutda kadın buhınma- «, hükümettmlzde ise hlç kadm bulunmayışı, kuşkusuz demok- rasi ve çağdaşlık göstergesi de- Demokratikleşmenin teme- linde bütün insanlann haklar- dan eşit yararlanması ilkesi bu- lunuyor. Oysa pratik hayatta geleneksel kültür ve ataerkil aile yapısı nedeniyle, nüfusun yansını oluşturan kadınlann adaletsizliklere uğradıklan gö- rülüyor. Örneğin ülkedeki bü- tün bireylere yönelik olan eği- tim hizmetlerinden kadınlar eşit olarak yararlanamıyor. tl- köğretim, ortaöğretim, yükse- köğretimde kız çocuklannın okullaşma oranı düşük. Kadın- lann üçte bıri okuma-yazma bilmiyor... Bunun gibi, sosyal yaşamın her alanında, iş alanında, siyaset alanında ka- dınlar daha sıkıntılı durumda. Bu neden- le kadınlann Meclisimizde temsil edilme- si demokratikleşmemiz açısından önem- li. Kadınlann temsil edilmesi, geleneklerin kıskacı arasına sıkışmış olan kadınlann da dikkate alınması anlamına gelijor. Örne- ğin eğitim hizmeti venlirken kız çocukla- nnın olcutulmaması konusunda da önlem- ler almak gibi. Genelde bu önlemlerin ka- dm milletvekilleri tarafından önenlmesı bekleniyor. Çünkü seçilen kadınlann, ka- dın çıkarlannı ve beklentilerini daha iyi an- layabilecekleri varsayılıyor. Daha açık bır deyişle. seçilen kadınlann, nüfusun yan- sını oluşturan kadınlann uğradıklan ada- letsizlikler üzerinde çalışarak, demokrasi- mizin bu sıkınbsı konusunda ülkeve yarar- h olmalan bekleniyor. 21. yasama döneminde Meclisimizde- ki kadın milletvekili sayısı 13'ten22'yeyük- seldi. "Siyasette kadın" konusunda araş- tırmalar yapan bir kişi olarak bu artışın anlamlı olup olmadığını incelemek istedim. Amacım. kadın milletvekillerimizin bu ya- sama döneminde kadın kesimini ne ölçü- de temsil edebileceklerine ışık tutmakn. Böyle bir çalışmayı gerçekleştirebilmek için 20 Mayıs-30 Mayıs 1999 tarihleri ara- sında Ankara'daydım. Bu süre içinde ka- dın milletvekillerimizle söyleşiler yapa- rak kişisel özelliklerini, siyasal açıdan amaçlanm, milletvekili olarak neler yap- mak istediklerini öğrenmeye çalıştım. Bu- nun gibi. amaçlan doğrultusunda çalışa- bilmeleri için Meclis içindeki çalışma or- tkinci bölümde, nasıl milletvekili seçil- diklenni ele aldım. Siyasi partilerin ken- dilenni. hangi özelliklerinden dolayı aday olarak gösterdiklerini ve Meclis' e taşıdık- lannı aydınlatmaya çalıştım. Seçim kam- panyalannı nasıl yürüttükleri, kimlerden destek aldıklan, propaganda söylemleri, ne kadar harcama yaptıklan ve kimlerden oy aldıklan bu bölümde yer aldı. Üçüncü bölümde, "Kadınlann temsilci- si olabilecekler mi" sorusuna cevap aradım. Bu amaçla, eğitim düzeylerini, hangi dal- AyşeGürocak(DSP) 31 yıl eğıtıme ve bürokrasiye hizmet verdikten sonra bu emeklerimi siyasi kimlikle topluma aktararak yararh olmak istedim. 25: NesrüıÜnal(MHP) Nesrin Nas (ANAP) r yıl I öğretmen olarak çalıştım, sonra 10 derneğe üye oldum. Ülke şartlan nedeniyle politika ile ilgilenmeye başladım. Siyasete lise çağlannda ülkü ocaklanndan başlayıp, uzun yıllar MHP çatısı altında siyaset yapmış. Kadınların şimdiye kadar çözülmemiş sorunlannı TBMM'ye taşımak amacıyla milletvekili oldum. Güler Aslan (DSP) Tür lürkiye'deki dağınıklık, radikal uçlara doğru kayması, çözülemeyen sorunlar, hükümetlerin hep aynı olması beni siyasete itti. Melek Denli Karaca (MHP) tamlannı. çalışma şartlannı ve çalışabilme- leri için onlara sunulan olanaklan araştır- dım. Söyleşiler sırasında. geçen dönem de Meclis'te görev yaptıklan için kendileri- ni basın yohıyla tanıdığımız Tansu Çiller, Meral Akşener, Işüay Saygın, Sema Piş- kinsüt gibi millen ekilleriyle konuşma ge- reğini duymadım. Aynı şekilde Fazilet Par- tisfnin, ünü bütün dünyaya yayılan "tür- bancT ve Türbansavunucusu'" kadın mil- letvekıllenni de bir kenara bıraktım. Bu- nun yerine, Meclis'e yeni kangetirme,top- hımdaki kadınlan temsil etme, kadınlar için gurur kavnağı olma gibi konularda iimit olabilecek yeni millervekilleri ile ko- nuştum. Işlerinın yoğunluğu nedeniyle ula- şamadıklanm oldu. Onlar hakkında da ya- kınlanndan bilgi aldım. Kadın mılletvekil- lerinden \e içinde bulunduklan çalışma ortamından elde ettiğim bilgileri dört bö- lüm altında topladım. Birinci bölümde, çeşitli partilerdeki ka- dm milletvekillennin kişisel özelliklerine ve ne amaçla milletvekili olmak istedik- lerine yer verdim. . . da eğitim aldıklannı, kadın statüsü ve so- runlan konusunda uzman olup olmadık- lannı araştırdım. Kadın konulannda ça- lışma yapmayı isteyip istemediklerini sor- guladım. Çalışmak istedikleri takdirde de partı dısiplinı ve politik kariyerlerinin uy- gun olup olmadığını irdeleyip. kadınlan ne ölçüde temsil edebileceklerine ışık tutma- ya çalıştım. Dördüncü bölümde, kadınlann temsil- cisi olarak çalışmalanna engeller koyan faktörler üzerinde durdum. Bu amaçla. yüzde 96 sı erkeklerden oluşan Meclisimiz- de. kadın sorunlannı gündeme getirme- nin zorluğunu. bu konularla uğraşmanın agır bir bedeli olduğunu. kadın milletvekille- nnin sayısal olarak ne kadar yetersiz oldu- ğunu vurguladım. Bunun yanında, TBMM'de yasama ça- lışması yapılan konularda, milletvekilleri- ne bilgi ve belge olarak sunulan olanak- lardan, millervekillerine yardımcı olarak verilen sekreter ve danışman kadrolann- dan sözcttım. Sonuçolarak, kadın millet- vekillennin kadın konulanna eğilen sivil 2 binin plajları 1999 yılının sıcak yaz günlerini yaşarken mayo firmalan 2000 yılıı için modellerini belirlemeye başladı. Nelson Mayo'nun 2000 vılı katalog çekimleri için 17 vaşındaki ,\zra Akın kamera karşısına geçecek. Dünyamn en büyiik mankenlik ajansı EUte ile kontrat imzalayan ilk Türk kızı olan Azra'nın çekimleri Akdeniz sahillerinde yapılacak, Yeni modelleri kesfeden Zeki Triko da Chantal Bruizn'i moda dünyasına kazandırmaya hazırlanıyor. Keşfettiği veni modellerle dünva plajlannı gi>diren Zeki Triko, önümüzdeki sezon 17 vaşındaki Hollandalı nıanken Bruizn ile çalışacak. toplum örgütleri ve kadın kuruluşlan ta- rafından desteklenmesi gereğini gözler önüne serdim. Böylece, yaptığım çalışmayı, her bölüm kendi içinde bağımsız olan 4 günlük bir ya- zı dizisi haline getirdüm. Ankara'daki ilk günümde, henüz hiçbir millervekilimiz- den randevu almadığım bir sırada, rast- lantısal olarak DSP Ankara Milletvekili Ay- şeGürocak'lakarşılaştım. Oniversiteli Ka- dınlar Derneği'nin Ankara Şubesi'nin dü- zenledigi bir "gösteri-konferans"ta yan yana oturduk. Teatral öğeler- le gerçekleştirilen göstennin konusu Kurtuluş Savaşımızda Türk kadınlannın fedakârhk- lan ile ilgiliydi. Ayşe Güro- cak'la gösteri boyunca birlik- te duygulandık ve ağladık. Sonra ağlamaktan lozaran göz- lerimızle tanıştık. 24. yıl An- kara'da öğretmenlik yaptık- tan sonra Tunceli'ye milli eği- tim müdürü olarak atandığı- nı ve oradan siyasete atıldığı- nı anlattı. "31 yıl eğirime ve bürokrasiye hizmet verdikten sonra bu emeklerimi siyasi kimlikle topluma aktararak yararb olmak istedim*' dıv or- du. DSP'nın 12 kadın millet- vekilinin neredeyse hepsi Ay- şe Gürocak gibi duygulu, yu- muşak huylu. sıcakkanlı, mü- tevazı, Atatürk sözünü dilin- den düşürmeyen, Anado- lu'nun yetiştirdiği, ülke so- runlanna duyarh Cumhuriyet kadınlan... Soru sormaya fır- sat vermeden. politikaya niçin atıldıklannı açıklamaya ba§- lıyorlar... Her cümlelerinde ülkeye yararlı olmak amacıy- la milletvekili olduklannı vur- guluyorlar. Örneğin lzmir Mil- letvekili GülerAslan, "Hizmet etmek için yara&fanış bir insa- nım, çevremesürekü hisnetel- mek istiyorum. Bu özelliğim- den dolayı 25 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 10 dernege birden üye oldum. Halen tşH- me EngeOfler Derneği'nin baş- kanıyım Snn Tgmanlarri» Hİ- ke jartlannın kötüye gftmesi nedeniyle politika Ue ilgilen- meye başladım,sonunda efimi taşın altına koymaya karar verdkn" diyor. Istanbul Mil- letvekili YücdErdeoer de "Si- yasetbaşmdan beri gönûl koy- duğum bir konuydu. Bütün bu çıkmazlann karşKinda bi- rflerinin taşın arana eHni koy- ması gerekivordu. Şimdi hal- ka hizmet zamanı" diyor. DSP'li kadın milletvekilleri- nin hepsi böyle konuşuyor. ANAP'ta İcadın milletveki- li Işüay Saygın ve yeni seçilen tstanbul Milletvekili Nesrin Nas var. Nesrin Nas daha ilk bakışta. özel sektörün ve bürokrasinin en üst düzeyinin başanlı kadınlanndan biri ol- duğunu hissettiren, güçlü bir kişi. Çağdaş dünyada görmeye alışık olduğumuz, zamanını iyi kullanabilen, işlerini öncelik sırasına koyabilen, otoriter, kendinden emin. enerjik ve güven duygusu uyandıran muktedirkadınlardan. Oda politikaya han- gi amaçla katıldığını şu sözlerle açıkladı: "Türkiye'deki dağınıklık, siyasette mer- kezin parçalanması. radikal uçlara doğru kaymasu yıllardır çözülemeven sorunlar, hükümetlerin hep ayru olması benisiyaset- le ilgilenmeye itti. Arkadaşlar arasında' Ne olacak bu ülkenin hali', 'Birileri çıkmah', ' Birileri bu işe dur demeli' diye konuşuyor- duk. Daha sonra hep birtterini beklemenin hata olduğunu anladık. Türkiye'nin çağ- daş bir ülke olabilmesi için hepimiz taşın altHia efimizi ko>malıyızdiyerek aktif potitika yapmaya karar verdik." MHP'de kadın milletvekili olarak avukat Melek Denli Karaca ile dahiliye uzmanı Dr. Nesrin Ünal var. Siyasete lise çağlannda ülkü ocaklanndan başlayıp, uzun yıllar MHP çatısı altında siyaset yapmışlar. Her türiü toplan- tıya ve resepsiyona türbanı ile giren, sadece TBMM Genel Kurul Salonu'nda tür- banını çıkaran Nesrin Ünal, kadınlann şimdiye kadar çözülmemiş sorunlannı TBMM'yetaşımak amacıy- la milletvekili olduğunu söy- lüyor. Genel olarak bakıldığın- da, yeni seçilen kadınlann büyük çoğunluğunun çok iyi niyetli olduguna inanmak mümkün, ancak geçen dönemlerde bazı kadın mil- letvekillennin, erkek politikacılarda görmeye alışık olduğumuz, yolsuzluk, hak- sızlık, çıkarcılık gibi işlere adı kanşti. Bu yüzden yeni seçilen kadın milletvekil- lerinin iyi niyetlerine inan- mak güçleşti. Bu durumda kadın miDetveldllerinin, bal- lı villalan kapışan, kendi maaşlannı durmadan art- üran ve bol bol tatil yapan klasik milletvekillerinden farklı olduklannı kanıt- lamalan gerekiyor. Ancak o zaman kadınlar için gurur kaynağı oiabüuier vetoplum, yetiştirdiği bu kadınlarla övünebilir. SÜRECEK DUZYAZI ORHAN BİRGİT Bip Rektör Böyle Değiştirlldi Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel, dün görevini aynı üniversitenin ec- zacılık fakültesi öğretim üyelerinden bir arkada- şına devretti. Batırel'in, süresini doldurmasına. bir buçuk yıl kaldığı için yeni rektör vekili sena- tonun seçim tarihini saptamasına kadar görev ya- pacak. Batırel'in görevden aynlışı biçimsel olarak "is- tifa" yönteminden doğuyor. Yani, bu görevi da- ha fazla sürdürmek istemediği için bıraktığı ileri şürülüyor. Ama, üst üste iki dönem Marmara Üniversitesi'nin rektörlüğünü yapan ve bu göre- ve kendi senatosunun oyunu alarak Yükseköğ- renim Kurulu'nca önerilen üç aday arasından cumhurbaşkanınca seçilen bir bilim adamına as- lında birdenbire "kırmızı kart" gösterildiği anla- şılıyor. Batırel'in görevinden aynlması, ÖSYM sınav so- rulannın Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Kampusu'ndan çalınmasının yarattığı çalkantılar- la o sınavlarda bu yıl ilk kez uygulanan yöntemin ülke çapında uyandırdığı karmaşanın kesişme ma- kasına rastladı. Her iki olay nedeniyle YÖK'e ve özellikle yöneticilerine duyulan hoşnutsuzluğun tepkileri doruk noktasındayken, kurum başkanı Prof. Kemal Gürüz'ün Prof. Dr. Batırel'i çağınp "devletin bazı kademelerinde kendisinin göre- vinde kalmasının uygun görülmediğini söyledi- ği ve istifa etmezse, zorunlu olarak işlem başla- tılacağını ilettiği" bildirildi. Bu bildirimler yalanlanmadı. Ama istifasını YÖK Başkanı'na sunarak Istanbul'a dönen rektöre, üniversite senatosu sahip çıktığını gösteren ağır bir bildiriyle ortaya koydu. Bu bildiriyi, öğretim Elemanlan Sendikası Genel Başkanı Prof. Dr. iz- zettin Önder'in, YÖK'ten Batırel'e gelen baskı yöntemini bir hukuk skandalı olarak niteleyen demeci izledi. Daha önceki uygulamalann aksine, Batırel'in görevden aynlma zorunda bırakılışının YÖK'ün türban yasağına uymama, üniversitede irticaı odaklar oluştuıma gibisinden açıktan bir suçla- maya dayanmadığı, sadece kimi çevrelerden es- ki rektörün bir tarikat üyesi olduğu söylentileri- nin yayıldığı görülüyor. YÖK Başkanı, üniversite senatosunun ve öğ- retim Üyeleri Sendikası'nın kendi telkinleri kar- şısındaki tepkilerini duymazdan gelmeyi yeğle- yerek Batırel'e geçmiş hizmetleri nedeniyle dip- lomatik birsöylemleteşekkürterini iletti. Eski rek- törde, yakın çevresine kendisine reva görülen istifa zorlamasından ötürü çok kırgın bir biçim- de görevinden ayrıldığını söyleyerek veda etti. Batırel'in, ayrılış sırasında "Niçin istifa ettiniz de görevden alınmayı beklemediniz" biçimin- deki arkadaş sorulannı, "üniversitenin adınınyıp- ranmasını istemediğini ve yönetimin otohtesini konımayı amaçladığınım" söyleyerek yanıtladı- ğı anlatılıyor. Ben Prof. Dr. Batırel'i kimi törenler nedeniyle tanıdım. Yakın bir ilişkim olmadı. Çekingen ya- pılı, görevinin gerektirdiği sorumluluğun bilincin- de biryönetici olduğunu öğrendim. Bu üniversi- tede çağdaş, Atatürkçü düşüncelere sahip olduk- lannı bildiğim arkadaşlarım bu gözlemlerimi doğ- rulamakla kalmadılar, eski rektörün YÖK'ün tür- ban genelgesi üzerine yaptığı toplantıda fakülte dekanlanna bu genelgelerin uygulanması için or- tak bir karar oluşturmalannı bildirdiğini de anlat- tılar. Birdekan, senato karannın öğrencileri yumuşak ikna yöntemi biçiminde oluştuğunu, kendi fakül- tesinde bu yöntemle örtülü tek öğrenci kalma- dığını söyledi ve ekledi: "Ama iki fakültemizde az da olsa aykırı görün- tülere rastlanıyor. Bu daha çok o fakültelerin yö- neticilerinin sorunu ve sorumluluğu olmah değii midir?" Üniversite senatosunca art arda iki kez o üni- versitenin rektörlüğü için yapılan oylamada en çok oyu almış, o sonuçlara uyan YÖK tarafından su- nulan listede adı en üst sıraya yazılmış ve cum- hurbaşkanı tarafından art arda iki kez ataması onaylanmış bir bilim adamının, görev süresinin dolmasına az bir süre kala "bak arkadaş sen bu görevinden aynlmazsan.." biçiminde bir yön- temle, kırmızı kartla karşılaşmasını ben şık bul- madım. Sadece şık değil, ahlaki biryönteme de dayan- dıramadım. YÖK Başkanı, pekâlâ bir ihtilal ana-- yasasının kendisine verdiği o uçsuz bucaksız yetkiyi, ÖSS sınavlannın ertelenmesini isteyen get- niş kitleler karşısında, hatta başbakan karşısın- da nasıl kendi doğrultusunda kullanıyorsa, Ba- tırel için de öyle yapabilirdi. Hem kapalı kapılararkasında "istifaya çağınp" hem kamuoyu önünde geçmiş hizmetleri için teşekkür edeceğine, varsayımlan bir yana bıra- kıp varsa sorumluluğunu da üstlenerek "seni görevden aldık" diyebilirdi. Deseydi, belki ben de aynı uzaklıktatanıdığım bu iki bilim adamı arasında eleştiri seçimimi b*- risi için yaparak "ayıp etmiş" diye düşünmezdim. Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit@do.net.tr. (021 2) 293 89 78 (3 HAT) Millenium'un son tam güneş tutulmasını ve Hattusaş, Yazılıkaya, Amasyajokat, Zile Bölgesini tanımak için; )-11 -12 AĞUSTOS tarihlerinde 33 yıllık rehber İbrahim EREN ve bir astronom (Gökbilimci) eşliğinde Orta ve batı karadeniz gezisi düzenledik. Katılmak isleyenler için: 0212.252 65 78-79-80 sİOTBu'ğiü'BRT • BIRSEY TUfllZM organizasyonu ile yapılmaitadır/
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle