20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AĞUSTOS 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sokak çocukJarımn Karadeniz turu • İstanbul Haber Servisi - Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Kadıköy Yeldeğirmeni Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde kalan 21 çocuk ve 4 eğitici ile birlikte gezi ve gözlem amacıyla Karadeniz turuna çıktı. Merkez Müdürü Kenan Arslan yaptığı açıkJamada. tstanbul'da sokak çocuklan konusunda devlet ve sivil toplum kuruluşlanmn ilk defa işbirliğine girdiğini belirtti. Gazi'de su sıkıntısı • İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi'ne 4 gündür su verilmediği. verildiğinde de tazyik yetersizlıği nedeniyle 3. ve 4. katlara çıkmadığı belirtildi. Mahalle sakinleri düzenli su verilmeyerek mahalle halkının adeta cezalandınldığını öne sürdüler. Gaziosmanpaşa tSKl Şube Müdûrü Ali Özaydın, Gazi ve Zübeyde Hanım Mahalleleri'ne dönüşümlü su verildiğini ve altyapı çalışmalannın devam ettiğinı bıldirdi. Trafik kazası: 1 ölii, 5 yaralı • İstanbul Haber Servisi - Küçükçekmece "de Ahmet Güven yönetimindeki 34 ZA 0139 plakalı araç aşın hız ve dikkatsizlik sonucu yol kenanndaki bariyerlere çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Güven öldü, araçta bulunan 5 kişi ise yaralandı. Yaralılar SSK tstanbul Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Taksiciye bıçaklı saldın • İstanbul Haber Servisi - Güngören'de34THD51 . plakalı taksi sürücüsü Hüsamettin Mercimek (40). arabasına yolcu olarak aldıği iki kişi tarafmdan bıçaklanarak ağır şekılde yaralandı. Saldırganlardan Zafer Özçelebi yakalanırken kimliği belirlenemeyen diğer kişinin yakalanması için çahşmalann sürdüğü bildinldi. Damat cinayeti davası • İstanbul Haber Servisi - Kızlannı kaçınp evlendiğı için husumet besledikleri damatlannı öldürttükleri ileri sürülen anne Kezban Baş ve baba Mustafa Baş, tetikçi olduğu ileri sürülen Ali Rıza Özcan ile tutuksuz sanık Abdurrahman Akyüz'ün yargılanmasına tstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesf nde başlandı. Mahkeme heyeti, duruşmayı tanıklann dinlenmesi amacıyla erteledi. Beyoğlu'nda yangın • İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu Karaköy Bankalar Caddesi Eski Banka Sokak'ta 5 katlı tarihi Senpiyer Hanı'nda dün sabaha karşı henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın sonucu handa hasar meydana geldı. Yetkililer, yangmın çevrede tinerci olarak bilinen birkaç kişi tarafından çıkanlmış olabileceğini ileri sürdü. MHP tahkimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP'nin dün yapılan Başkanhk Divanı toplantısında, TBMM Genel Kurulu'na gelen uluslararası tahkime ilişkin anayasa değişikliği önerisi konusunda izlenecek tutum konusunda belirsizlik ortaya çıktı. Tahkim konusundaki rahatsızhklaruıı ve çekincelerini ifade eden başkanhk divanı üyeleri hükümet ortaklannın bu konuda sergileyecekleri tavn ızlemeyi benimsedi. Başbakan, kamu kurum ve kuruluşlannın hizmet içi eğitimlerinde daha fazla yer verilmesini istediEcevit'ten insan lıaldan eğitimi genelgesi• Başbakan Bülent Ecevit, kamu kuruluşlanna insan haklan eğitimi konulu bir genelge gönderdi. Başbakan Ecevit, 57. hükümetin insan haklannı geliştirmeyi öncelikJi görevleri arasında saydığını belirterek kamu kurum ve kuruluşlannda sürdürülen hizmet içi eğitim programlannda, insan haklan eğitimine daha geniş yer verilmesini istedi. ANKARA (AA) - Başbakan Bûlent Ecevit, 57. hükümetin insan haklannı geliştirmeyi ön- celikli görevleri arasında saydığını belirterek kamu kurum ve kuruluşlannda sürdürülen hiz- met içi eğitim programlannda, insan haklan eğitimine daha geniş yer verilmesini istedi. Ecevit, ilgili kamu kuruluşlanna insan hak- lan eğitimi konulu bir genelge gönderdi. Ge- nelgede, insan haklannın korunması, geliştiril- mesi ile bu haklan çağdaş, evrensel ölçülere uy- gun olarak gerçekleştirmek amacıyla insan Haklan Koordinatör Üst Kurulu'nun çalışma- larda bulunduğu ifade edilerek üst kurulun bu çerçevede, insan haklan bilincinin ülke çapın- da yaygınlaşmasına önem atfettiğı kaydedildi. Ust kurulun, BM tnsan Haklan Eğitimi On Yılı Eylem Planı'nı Türkiye'de uygulamak ve insan haklan eğitimini çağdaş anlayışla düzen- lemek ve geliştirmek için 1998 yılında bir yö- netmelikle İnsan Haklan Eğitimi On Yılı Ulu- sal Komitesi"ni kurduğu hatırlatılan genelge- de. kurulun, komıteyi İnsan Haklan Eğitimi Ulusal Programf nı hazırlamakla görevlendir- diği belirtildi. Genelgede, komitenin hazırladığı "İnsan Haklan Eğitimi Türldye Programı 1998-2007" programının, tnsan Haklan Koordinatör Üst Kurulu'nun 28 Temmuz 1999 tarihli toplantı- sında kabul edildiği belirtilerek programla eği- timcilerden yasa uygulayıcılanna kadar geniş bir kesimin hizmet öncesi staj ve hizmet içi eğitimden geçmesinin hedeflendiğine, kitle ile- tişim araçlanna ve sivil toplum kuruluşlanna yönelik çahşmalann yapıhiıasının da planlan- dığına işaret edildi. İnsan haklannın korunma- sı ve geliştirilmesinin bireysel ve toplumsal dü- zeyde bir bilinç olarak yerleşmesinde, insan haklan eğitiminin belirleyici önemi olduğu vurgulanan genelgede. kamu kuruluşlannda sürdürülen eğitim programlannda insan hakla- n eğitimine daha geniş yer verilmesi istendi. Başta Adalet, Içişleri ve Milli Eğitim bakan- lıklan olmak üzere ilgili kamu kuruluşlannm, komitenin hazırladığı programda öngörülen hedeflere ulaşılabilmesi için gerekli titizliği göstermelerinin büyük önem taşıdığına dikkat çekilen genelgede, çalışmalann izlenebilmesi için ilgili bakanlıklann hazn-layacaklan rapor- lan 1 Nisan 2000 tarihınden başlayarak her 3 ayda bir tnsan Haklan Koordinatör Üst Kuru- lu'na iletmeleri gerektiği kaydedildi. İstanbul DGM'den İBDA-C'ye dava İstanbul Haber Servisi - istanbul DGM Cumhuri- yet Başsavcıhğı, şeriatçı terör örgütü İBDA-C adı- na Kartal Belediye Baş- kanlığı'na ait bir araca bomba koyduklan iddia edilen 9 kişi hakkında 4.5 ile 47.5 yıl arasında değı- şen ağır hapis cezası iste- miyle dava açtı. tstanbul DGM Cumhu- riyet Savcısı Enver Çoban tarafından hazırlanan iddi- anamede. sanıklardan Ali Kahraman'ın. sanık Atilla Akşan'la birlikte yasadışı IBDA-C örgütünün "tnti- kamcı Gençlik Hareke- ti"ni kurduğu, sanık Mus- tafa Tarakçı ile 28 Mayıs 1999'da Kartal Belediye Başkanlığı'na ait bir ara- cın altına bomba koyduğu ve 30 Haziran 1999 tari- hinde de Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sek- men' in kapısının önüne si- yasi amaçlı tehdit mektu- bu bıraktığı belirtiliyor. Tutuklu sanık Ali Kah- raman'ın "Yasadışı örgüt üyesi olmak", "Geceleyin parlayıcı madde atmak". "Siyasi amaçlı tehdit mek- tubu göndermek" suçla- nndan dolayı 33-47.5 yıl arasında ağır hapis cezası- na çarptınlması istenen id- dianamede, tutuklu sanık- lardan Mustafa Tarak- çı'nın da "Yasadışı örgüt üyesi otaıak*" ve ''Gecele- yin patlayıcı madde at- mak" suçlanndan dolayı 30 ile 42.5 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptınlma- sı gerektiği belirtiliyor. Tutuklu olan diğer sa- nıklar Atilla Akşan, Ke- mal Yazıcı, Ayduı Bektas. HavTullah Mızrak ve İb- rahim Selçuk'un da "Ya- sadışı örgüt üyesi olmak" suçundan 15 ile 22.5 yıl arasında ağır hapis cezası- na çarptınlması istenen id- dianamede, tutuksuz sanık Mehmet Akdeniz ve Ha- san Elvan'ın da "Yasadışı örgüt üyelerine yardun ve yataklık etmek" suçundan 4.5 ile 7.5 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptınlma- lan öngörülüyor. Içişleri Bakanı Tantan, tstanbul V'ansi Erol Çakır ile geidiği Emniyet Müdürlüğü'nde törenle karşılandı. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) Içişleri Bakanı Tantan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü 'nü ziyaret etti 'Çetelersokcığa bmıkdiyorİstanbul Haber Servisi - tçişle- n Bakanı Sadettin Tantan. af ile il- gili çahşmanm henüz hükümete u- laşmadığını belirterek "Kamu vic- danını rahatsız edecek bir af elbet- te bizi de rahatsız eder" dedi. Tan- tan, cezaevlerinin bırer eğitim yu- vasına dönüştüğünü ve aftan önce cezaevlerinin düzene sokulması gerektiğini söyledi. tstanbul Emniyet Müdürlü- ğü'nü İstanbul Valisi Erot Çakır ile birlikte ziyaret eden eski polis şefi bugünün lçişleri Bakanı Sa- dettin Tantan, resmi törenle karşı- landı. tstanbul Emniyet Müdürü Hasan Ozdemir'i makamında zi- yaret eden Tantan, daha sonra Konferans Salonu'nda kendısine verilen brifınge katıldı. Gazeteci- lerin alınmadığı tstanbul'un so- runlanyla ilgili brifıng yaklaşık 1.5 saat sürdü. istanbul Emniyet Müdürlüğü'nden aynlırken bir ga- zetecinin "Çetelerle mücadele edi- yorsunoz, aynı zamanda çeteter so- kağa bırakinyor. Bunun manükh bir açıklaması var mı" sorusuna yanıt veren Tantan, "Ne zaman bt- rakdıyor. Çetelerk Mücadele Ka- nunu çıkn. Önümüzdeki günierde kanunla ilgili eğitim çabşmalanna başlanacak. Yasa, Türkiye'de suç işlemeye eğilimli insanlann önünü kesecek. Dahaönce tefekıuak skan- dahnda olduğu gibi suiistimalleri cezalandıracak ve caydıracakyasa- lar yoktu. Bundan sonra ldmse te- lefon dinlemeye cesaret edemez" dedi. Çetelerle Mücadele Kanu- nu'nun Türk Ceza Kanunu'nda bugüne dek adı konmamış arazı, ihale, çek-senet gibi suçlann tari- fıni getirdiğini belirten Tantan şunlan söyledi: "Yasa, bunun dışında usule yö- nelik çok büyük bir disiplin getiri- yor. Türkive'de klasik düşünceden çağdaşa geçmek mecburiyetinde. Bu vasa Bab'da uzun zamandır uv- gulana geGyor.Türk polis teşkilao- nın eğitim yasa tasansı da yann (bugün) komisyona giriyor. Bu ya- sa da çıkıuca bu işlerle mücadele edecek güvenUk güçleri uzmanlaş- mış haraket kabiliyeti bulacakar." Tantan, Valiler Kararaamesi ile ilgili soruya. "Kararname birkaç gün içerisinde hazır olacak ve 7-8 0in valiliklerini kapsayacak" yanı- tını verdi. Gürültü yasağına da de- ğinen Tantan, "Yanlış anlaşılma var. Btz yasalan uyguhıyoruz. Tu- ristik işletme dahi olsa hiç kimse- nin çevresini rahatsız etmeye hak- kı yoktur. Gece işletme ruhsaO olan gürültüyü keser ve sessizce çaüşır" dedi. Eski Turizm Bakanı, yann Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek Barlas Küııtay yaşanuıu yitirdi Küntay 64 yaşındaydı. İstanbul Haber Servisi - Eski Tu- rizm bakanlanndan, Net Holding Yö- netinn Kurulu Başkanı Barlas Küntay, böbrek yetmezliği nedeniyle girdiği dializ makinesinden sonra rahatsızla- narak kaldınldığı Esma Hatun Hasta- nesi'nde dün yaşamını yitirdi. Barlas Küntay'ın Başkent Üniversi- tesi'nin Koşuyolu'ndaki merkezınde dializ makinesine girdiği belirtildi. Di- aliz sonrası. üriner sistemiyle ilgili çok şiddetli şikâyetlerle Esma Hatun Has- tanesi'ne getirilen Küntay, tüm müda- halelere karşın saat 14.55 sıralannda yaşamını yitirdi. Barlas Küntay'ın ce- nazesi. yann Ataköy Camii'nde öğle saatlerinde kılınacak namazdan sonra, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defhedile- ceği belirtildi. Kûntay kiındir? 1935 yıluıda Muş'ta doğan Barlas Küntay, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Basın şeref kartı sahibi Küntay, 1961 'de Adalet Partisi Gençlik Teşkılatı Başkanı olarak po- litikaya girdi. 1965-1973 yıllanndai- ki dönem Bursa Milletvekilliği yapan Küntay, 1975-1980 döneminde Bursa Senatörlüğü görevinde bulundu. Tür- kiye'nin "en genç miBetvçküi", sena- törlüğü döneminde de "en genç sena- törü" oldu. Adalet Partisi'nde, genel başkan yardımcıhğı ve genel idare ku- rulu üyeliği görevi yaptı. NATO ve Avrupa Konseyi'nde üyelik görevleri- ne seçildi. Enformasyon, Turizm ve Tanıtma bakanlığı yaptı. Türkiye Tu- rizm Yatınmcılan Derneği'nde 10 yıl- dır yürüttüğü başkanlık görevini Ta- vit Köletavitoğlu na devreden Kün- tay, evli ve bir çocuk babasıydı. IRMIK /AYDIN ENGİN [email protected]. Birtelevizyon haberi: Cihangir'den °va- tandaş/ar" tarafından taşınmay a mecbur bırakılantravestiler İstanbul Bağcılar'da, vatandaşlar tarafından dövüldüler... Bu cümlelerin üstüne düştüğü görün- tülerde kadın kılığını ve kimliğini benim- semiş travestilerie çam yarması gibi ba- zı "vatandaşlar" önce ağc dalaşına giri- yor, ardından sille tokat birbiıierine giri- yoriar. Mikrofon uzatılan "vatandaş", ikı sözcüğü yan yana getiremeden ahlak bekçiliğine soyunuyor - Bu ib.eleri (biiip) semtimiz vatandaş- lan olaraktan... Yanisemtimizgençlerinin ahlak olarak şey ettiklerinden bilakis biz de semtimizde istemiyoruz... Vatandaş olarak bizler olarak... Yarmanın, ahlak bekçiliği tiradı bitmek bilmiyor. Sözü televizyon habercisi kapı- yor - Vatandaşla travestiler arasındaki ça- tışmaya polis müdahale etmek zonında kaldı. Uzun süre traüğin aksamasına yol açançatışmada... 40 saniyelik televizyon haberinden çı- kan yurttaşlık bilgisi dersi: Travestiler va- tandaş değildir! ••• Gazeteci, yaz gününün kaçınılmaz ha- ber kıtlığında, hiç eskimeyen bir konuyu, milletvekillerinin maaşlannı ve ayncalıkla- nnı (imtiyazlannı) ısıtıp sayfaya taşımış: "...vatandaş, milletvekillerinin maaş ve emekli aylığı olarak ayda iki milyar lırayı cebe indirmesine tepki duyuyor..." Yurttaşlık Bilgisi Dersleri... Ben de tepki duyuyorum ama milletve- killeri ile onların paralan cebe indirmesi- ne tepki gösterenler arasındaki aynm da- ha ilginç ve hele doğruysa daha önemli. Çünkü, haberden çıkan yurttaşlık bilgisi dersi: Milletvekilleri, vatandaş değildiri • • • Bir başka gazete haberi: "... dün öğleden sonra Abdullah Öca- lan 'ın idam karannı protesto etmek iste- yen, çoğunluğu HADEP üyesi bir grup PKK'lıya karşı vatandaşlarsert tepkigös- terdi. Izinsiz protesto eylemi yapmak is- teyen bölücü örgüt yandaşlannı linç et- mek isteyen vatandaşlan polis güçlükle durdurabildi..." Gene aynı nakarat, gene aynı yurttaş- lık bilgisi dersi: Abdullah Öcalan'ın idam edilmesini istemeyen, (haber doğruysa) çoğu HADEP üyesi olan PKKyandaşla- n, vatandaş değildir! ••• Haydi hızımızı almışken bir haber da- ha: "... aşın alkollü olarakgürültüyapıp re- zalet çıkardıklan gerekçesiyle karakola götürülen iki kardeşin yakınlannın ilçe emniyet müdürlüğü önünde top/anma- sıyla başlayan gerginlik kısa sürede ka- sabada polisle vatandaşlan karşı karşıya getirdi. Gözaltına alınanlann serbest bı- rakılmasını isteyen vatandaşlarla polis arasında olası bir çatışmayı önlemek amacıyla olay yerine sevkedilen jandar- mabiriikleri..." Bu haberden de bir başka yurttaşlık bilgisi dersi çıkarmak oianaksız: Polisler, vatandaş değildiri ••• Örneklerin ardı arkası kesilmiyor. Kimi- leri epey eskilere uzanıyor, bir gün bir ya- zı konusu olur diye not edilip bilgisayann belleğinde saklanmış. Taa "Sürekli ay- dınlıkiçin birdakika karanlıkeylemi" gün- iennden kalma. Bilgisayann belleğinden okuyoruz: "... Yurttaş Girişiminin bir dakika karan- lık eylemi çağnsına uyarak Mersin'de el- lerinde mumlaria Halkevi önünde topla- nanyurttaşlara karşı çıkan vatandaşlar..." Bu haberden çıkan yurttaşlık bilgisi dersi, artık kara mizahın sınırlannı da ta- şıyor Yurttaşlar, vatandaş değildir! Bu yazı travestileri konu alan bir tele- vizyon haberi ile başladı. Başlangıçta "va- tandaşlar ve ötekiler" diye tuhaf ve saç- ma bir aynmın ait çizilmek istenmişti. Ay- nksı olana, farklı olana, azınlıkta olana en küçük bir hoşgörü taşımayan, bilinçaltın- dan çıkıp zorbalığa dönüşmüş bir aynm- cılığın altı çizilmek istenmişti. Ama ço- ğunluğu son üç günün gazete ve TV ha- berlerinden yapılan küçük bir derleme, ortaya aynmcılıktan daha hazin bir kara mizah çıkardı. Sorun bir dil özensizliği, yazdığını bir kez daha okumayan, diyecegini şöyte bir tartmadan söyleyiveren gazetecilerin savrukluğu filan değil. Ellerinde mumlariyla sürekli aydınlık is- teyenler de, kafayı çekip kasabada reza- let çıkaranjar da, onlan gözaltına alan po- lisler de, Öcalan'ın idamına karşı çıkan- lar da, silah kuşanıp çek-senet tahsilat- na girişenler de, silah kuşanıp, dağa çı- kıp, PKK'yegerillayazılanlarda, milletve- kili seçilip ayda iki milyara yakın parayı ce- be indirenler de, travestiler de bu ülkenin insanı, buu Cumhuriyet"\n vatandaşı. Ta- bii eğer... ...Eğer "vatandaşlık"\, Türkiye Cumhu- riyeti'nin nüfus küttiğüne kayrtlı kiştler ola- rak tanımlıyorsanız. Yok eğer "vatandaşlık"\ kulluktan kur- tulmuş, kendi kaderini kendi eline almtş, kendini kendi yönetmeye kararlı, yasala- ra uyan, vatandaşlık haklannı zedeleyen, kısıtlayan yasalan değiştirmeye kararlı, farklı olanlann özgürlükleri üstünde ken- di özgürlüğü söz konusu imişçesine tit- reyen insanlar topluluğunu kastediyor- sanız; eğer "böyle olanlar ve olamayan- lar" arasında bir eleme yapıyorsanız.... Işte o zaman kara mizah da yetmez, kapkara, zifiri karanlık bir mizah çıkar or- taya... Yukandaki örneklerin sergilediği gibi "vatandaşı çok" bir ülkede değil, as- lında "vatandaşı pekkıt "bir ülkede yaşa- maktayız... Bakan Koh'un Diyarbakır gezisi Harold Honagju Koh, bölge halkıyla görüştü. (A A) 'Kürt kimliği güvenceye alınmalı'DÎYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu)- Diyarba- kır Barosu'nca ABD'nin insan haklan ve demokra- tikleşmeden sorumlu Dı- şişleri Bakan Yardımcısı Harold Honagju Koh a sunulan 15 sayfalık rapor- da, Kürt kimliğinin ânaya- sal güvence altına ahnma- sı gerektiği kaydedildi. Fa- ili meçhul cinayetlerle il- gili aynntıh bilgilere yer verilen raporda, korucu- luk uygulamalannın sa- kıncalan da anlatıldı. Harold Honagju Koh, Türkiye hakkında hazırla- yacağı ve ABD KongTe- si'ne de sunulacağı bildi- rilen "İnsan Haklan Ra- poru" için düzenlediği ge- zi kapsamında, Ankara, Şanlıurfa ve Mardin'den sonra sivil toplum ve in- san haklan örgütleri ile devlet yetkilileriyle bir di- zi görüşmede bulunmak üzere dün Diyarbakır'a geldi. Turistik Otel'de ba- sın mensuplannın bölge- deki ve Türkiye'deki insan haklanyla ilgili sorulannı yanıtlayan Koh, Türki- ye'de halen insan haklan açısından ciddi sorunlann yaşandığını söyledi. Gü- neydoğu'da Kürt kökenli insanlann sorunlannı ifa- de edebilme yolunda zor- luklar yaşadığını anlatan Koh, bölgede yaşanan di- ğer sıkıntılan ıse "tnsan haklanve ifade özgürlüğü. köylerinden göç eden in- sanlann karşılaştıklan zorluklar, cezaev lerindeki ohımsuz şardar, dini nade özgürlüğü'' diye sıraladı. Daha sonra Diyarbakır Barosu yönetici ve üyele- rinden Sabahattin Acar, Fırat Anh, Emin Aktar ve Arif Altunkalem'le bir araya gelen ABD'li Koh, avukatlardan bölge yaşa- nan sorunlarla ilgili bilgi aldı. Koh'a, Diyarbakır Barosu üyelerinden Emin Aktar taranndan geçen yıl hazırlanan 15 sayfalık "Bölge Raponı" verildi. Raporda. "Mevcuthukuk- sal düzenlemeler çerçeve- sinde Kürtlerin dunımu. köy yakma ve boşaltmala- n, göç ve mültecUer soru- nu, geçici köv konıculuğu sistemi. faili gizli cinayetler ve yargısız infazlar, gözal- ünda ka>ıplar, işkence, ce- zaevleri sorunu. toplanb- gösteri ve örgüueıune öz- gürlüğü" konulannda ay- nntılı bilgiler sunuldu. Aktar'ın raporunda, Tür- kiye'deki mevcut hukuk- sal düzenlemelerde Kürt ve Kürtçe sözcükleri kul- lanılarak herhangi bir ya- saklama getinlmediği, an- cak genel ıfadelerle getiri- len yasaklar ve fiili uygu- lamalar karşısında Kürtle- rin temel hak ve özgürlük- ler açısından birçok sıkın- tıyla karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Raporda, 1997 yılı sonu itibanyla toplam 3 bin 211 köyün boşaltıldığı kayde- dilirken boşaltılan köyler nedeniyle 3 milyonu aşkın insanın göç ettiği ve bu in- sanlann gittikleri kentle- rin varoşlannda son dere- ce sağlıksız koşullarda ya- şamak zonında kaldıklan belirtildi. Koruculukla igi- li kanunda "Köy sınm icinde herkesin ırzuu. cam- nı ve malını korumak için köy koruculan bulundu- ruİur" hükmüne rağmen, koruculann ülke sıcırlan dışında görev yaptıklan- nın vurgulandığı raporda, başvuran herkesin korucu yapılması nedeniyle ciddi bir silahlı tehdit gücü oluş- turulduğu ileri sürüldü. Kürt kimliğinin anayasal güvence altına alınması is- tenen raporda, aynmsız bir genel affin ilan edilme- si gerektiği de vurgulandı. Prof Bahri Ozturk 'Af hep siyasi sömürü konusu' Haber Merkezi - Türki- ye Yayıncılar Bırliği (TYB) basın, yayın ve dü- şünce alanında sınırsız bir af isterken Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hu- kuk Fakültesi Ceza Huku- ku Anabilim Dalı Başka- nı Prof. Dr. Bahri Öztürk ise Türkiye'de her 10 yıl- da bir af çıkanlmasının, halk nezdinde mahkeme kararlan ve kanunlann iti- bannı düşürdüğünü söyle- di. TYB Yayımlama Öz- gürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu, yazılı bir açıklama yaparak yayın ve düşünce alanında sınırsız bir af ile düşünce ve ya- yımlama özgürlüğü önün- deki kısıtlama ve engelle- ri kaldıran yasal düzenle- melerin hemen yapılması- nı istedi. Gündeme gelen smırlı af tasansınm, dü- şünce suçlulannın yakın dönemde cezaevine gir- mesini engellemesi ve ce- zaevindekileri serbest bı- rakması açısından olumlu bir gelişme olduğunu be- lirten Zarakolu, "Biz ba- sın yayın ve düşünce ala- nındald tüm davalann or- tadan kaldınlmasmdan yanayız. Yani bu alanda sı- nırsız af gündeme getiril- mefidir" diye belirtti. Za- rakolu, yayıncıyı hukuki sorumluluk altına alan ya- sa maddelerinin de orta- dan kaldınlması gerekti- ğini açıkladı. DEÜ Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öz- türk ise hazırlıklan sürdü- rülen af yasa tasansıyla il- gili olarak yaptığı değer- lendirmede, Türkiye'de affin daima siyasi istısmar konusu olduğunu kayde- derek af konusunun siya- setçiler tarafından amacı- na aykın kullanıldığını ile- ri sürdü. Af olayının oy kaygısıy- la istismar edildiğini kay- deden Öztürk. Türkiye'de sık sık çıkanlan aflann,. suç işlemeyi teşvik eder bir nitelik kazandığını ifa- de etti. Öztürk. "Türld- ye'de her 10 yılda bir af çı- kanlmakta, bu da halk nezdinde mahkeme karar- lannın ve kanunlann iti- bannı düşürmektedir. Bu bakımdan bugüne kadar çıkanlan aflann yarardan çok zarar getirdiği görûl- mektedir" diye konuştu. Bahri Öztürk, sıyasilerin her 10 yılda bir af çıkar- ması yüzünden mahkûm- lann her zaman af beklen- tisi içinde olduklarını ifa- de ederek şöyle dedi: "Eğer devİetâlicenaplık gösterip bir himmette bu- lunmak istiyorsa, önce kendisine yönelik suçlan affetsin. Vatandaşm vatan- daşa yönelik suçlannı dev- letin affetmeye kalkışması mağdur vatandaşlarda in- fiale yol açmaktadır. Dev- let bir af çıkarmak istiyor- sa kendisine yönelik suç- larla ilgili af çıkarmahdır. Devtetnv kendisine yöne- lik düşünce düzevinde ka- lan suçlan bile affetmez- ken adam öldürme suçla- nnı affetmeye kalkışması anlaşılırgibi'degüdir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle