20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AĞUSTOS1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nın bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin yasa tasansı hazırlandı Hak tecavüzüne 3 mîlyar Kra ceza BAHAR TANRISEVER ANKARA - Kültür Bakanlığı'nca hazırlanan Fikir ve Sanat Eserleri Yasasf nda değişikhk yapılmasını öngören tasanyla fikri hak ihlallerine karşı gümrüklerde eserlere geçici olarak el konulması hükmü getirildi. Tasanda, eser üzerindeki manevi ve mali haklara tecavüz suçlan artınlarak. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 1 milyar liradan 3 milyar liraya kadar para cezası verilmesi öngöriildü. Fikir ve Sanat Eserleri Yasasf nda değişiklik yapılarak cezalann güncelleştirilmesiyle yasaya aykın davrananlann caydınlmasını öngören yasa tasansı Bakanlar Kurulu'na sunulmuş, ancak Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün itirazı ûzerine, tasandaki bazı teknik konulann yeniden ele alınması kararlaştınlmıştı. Tasan ile sinematografik ya da canlandırma eserlerde, animatör de eserin sahipleri arasında sayıldı. Tasanda, sinema eserleri, el ışleri, küçük sanat ve fotoğraf eserlerinin koruma süresi, Avrupa Konseyi direktiflerine uygun olarak eser sahibinin yaşamı boyunca ve ölümünden itibaren • Tasan ile sinematografik ya da canlandırma eserlerde, animatör de eserin sahipleri arasında sayıldı. Tasanda, sinema eserleri, el işleri, küçük sanat ve fotoğraf eserlerinin koruma süresi, Avrupa Konseyi direktiflerine uygun olarak eser sahibinin yaşamı boyunca ve ölümünden itibaren 70 yıl olarak belirlendi. 70 yıl olarak belirlendi. Eser sahibinin birden fazla olması durumunda bu süre yaşamda kalan son sahibin ölümünden itibaren 70 yılın geçmesiyle son bulacak. 5846 sayıh yasada bu süre 50 yıldı. Güfteler ancak eser ya da hak sahibinin yazıh izniyle kullanılabilecek. Özel olarak işaretlenmemiş olmasına karşın, herkese açık yerlerde temsil edilen eser nedeniyle eser sahibi ya da meslek birlikleri tazminat isteminde bulunabilecek. Tazminatın bedeü, izlenmesi ve eser sahibi ile meslek birliği arasında paylaştınlmasına ilişkin usul ve esaslar, meslek birliklerinin görüşü alındıktan sonra Kültür Bakanlığı'nca hazırlanacak yönetmelikle belirlenecek. Radyo ve televizyon ile uydu ve kablolu yayın kuruluşlan. kullandıklan eserler ıçin eser, komşu hak sahibi ya da üye olduklan meslek birlikleriyle bir sözleşme yaparak izin alacak ve ödemeyi belirleyecek. Eser, hak sahibinin izni olmadan ve sözleşme dışında belirtilen sayıdan fazla işlenir ya da radyo-televizyon araçlannca yayımlanırsa, eser sahibi benzerlerine ödenen bedelin 3 kat fazlasını isteyebilecek. Taslakta, eseri, kaynak belirtmeden temsil eden ya da yayımlayan, aldatıcı kaynak gösteren, sahibinin ya da komşu hak sahibinin izni olmaksızın işleyen, çoğaltan, satan, yayan, kiralayan ya da ithal edenler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ya da 1 milyar liradan 3 milyar liraya kadar ağır para cezası ya da her ikisine birden hükmedilmesi öngörüldü. Eski düzenleme 3 aydan bir yıla kadar ağır hapis, 300 milyon liradan 600 milyon liraya kadar para cezası öngörüyordu. Hak sahipleri, suçun dava zaman aşımı süresi içinde kalması koşuluyla, manevi ya da mali haklara yönelik tecavüzü ve faili öğrendikleri tarihten itibaren 6 ay içinde cumhuriyet başsavcılığına başvurabilecekler. Yasada yazıh suçlar nedeniyle hakkında kesinleşmiş bir mahkûrruyetı bulunan kişinin 2 yıl içinde aynı suçu tekrar işlemesı durumunda verilecek ceza bir kat daha artılacak. Tasanda, GATT-TRIPS Metni'nde (Genel Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Anlaşması) belirtilen sınır önlemleri ile ilgili özel koşullar dikkate alınarak gümrüklerde geçici olarak el konulması hükmü de getirildi. Buna göre eser üzerindeki haklara tecavüz oluşturması nedeniyle yaptınm gerektiren nüshalara ithalat ya da ihracat sırasında, hak sahiplerinin veya ilgili meslek birliklerinin istemi üzerine gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbır niteliğınde el konulabilecek. Bunun ardından, 10 iş günü içinde esas hakkında dava acılmaz ya da mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa bu durum ortadan kalkacak. 13 yıldır aranıyordu Kamil Atak serbest bırakıldı • Van'da 2 çobanı öldürdüğü iddiasıyla 13 yıl sonra hâkim karşısına çıkan Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak ile Abdulcabbar Özkan tutuksuz yargılanacak. VAN (Cumhuriyet) - Van'ın Çatak ilçesinde 2 çobanı öldürdüğü iddiasıy- la 13 yıl sonra hâkim kar- şısına çıkan Cizre Beledi- ye Başkanı Kamil Atak ile Abdulcabbar Ozkan, Van Ağır Ceza Yiahkemesi ta- rafindan tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakıl- dılar. Dünkü ılk duruşmada söz alan Atak. iddialan red- dederek " Ben bir aşiret re- isiyim. Çobanlaria bir işim olamaz. Aslında öldürme olayını güvenlik güçlerine ben bildirdim. Daha sonra bölgeden aynldım. Aran- dığım ve hakkımda rutuk- lama kararı çıkanldığın- dan haberim yoktu. Aran- dıgmn gazetelerden öğren- dim ve gelip teslim oldum. Suçsuzum, beraanmıistiyo- rum" dedi. Özkan: Suçsuzum Diğer sanık Abdulcabbar Özkan da, olayla ilgisi bu- lunmadığını ve suçsuz ol- duğunu savunarak beraatı- nı talep etti. Müdahil avu- kat Abdulmenaf Kıran da öldürülen çobanlar Agit Güçlü 11e Halil Tîniç' in ya- kınlan olan Abdurrahman Tomay, tzzettin Güçlü,Ah- met Güçlü. Temel Tiniç. Cafer Taygun v e Musa Ti- niç'in tanık olarak dinlen- mesinı ıstedi. Tanıklardan Abdurrah- man Tomay ile Cafer Tay- gun. olay sırasında elleri bağlanarak dağa kaldınl- dıklannı belirterek kendi- lenni bağlayanlann kim ol- duklannı anımsamadıkla- nnı, Kamil Atak ile Ab- dulcabbar Özkan'ı da ta- nımadıklannı ifade ettiler. Diğer tanıklar ise olay gü- nü köyde olduklanru ve öl- dürme olayını başkalann- dan duyduklannı söyledi- ler Tahliye istemine ret Duruşma savcısı, delil- lerin toplanmış olması ve davaran zamanaşımına uğ- raması ıhtimali nedeniyle, sanıklann tahliyesine ka- rar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, müda- hil avukatının istemlerinin reddine, tutuklu sanıklar Cizre Belediye Başkanı Atak ile Özkan'ın tutuk- suz yargılanmalan ve tah- liyelerine karar vererek du- ruşmayı ileri bir tarihe er- teledi. Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak, polis tarafın- dan 13 yıldır aranırken 1994 ve 1999'da yapılan seçimlerde ANAP'tan Ciz- re Belediye Başkanı seçil- miş, geçen hafta Van'da polise teslim olmuştu. 9 sanık yargılandı Bankacı Adın davasında gerginlik Istanbul Haber Senisi - Tekstilbank Merter Şubesı Müdiresi Sema Adın'ı ka- çırarak öldürdükleri ıddia edilen ve aralannda Abdül- kadir Uslu'nun da bulundu- ğu 9 sanığın yargılandığı dava, sanık ve Adın"ın ya- kınlan arasındaki sataşma- lar nedeniyle gerginliklere neden oldu. Istanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmaya, tu- tuklu sanıklar Abdülkadir L'slu, Mehmet Bozoğlu. Fa- tih OraL Muhammet Mo- roğlu. Mehmet Uslu, Er- dinç Kızdak. Mesut Barlak ve tutuksuz sanık Hasan Erkesim katıldı. Zadik Doğan, Varujan Konca ve NurettinAtıhr' ın tanık olarak dinlenmesin- den sonra söz alan sanık Erdinç Kızücık. Adın'ın sevgilisi olduğu yönünde- ki ifadelerin kendisine Us- lu tarafından yazdınldığı- m ve üzerinde Uslu'nun el yazısıyla düzeltmeler ya- pıldığını belirtti. Kızılcık bu ifadeyi delil olarak mah- keme heyetine sundu. Bu sı- rada, duruşmayı müdahil bölümünden izleyen Sema Adın'ın ağabeyi Orhan Ak- taş, "Aferin" diyerek sanık Kızılcık'ı tebrik etti ve Us- lu'ya dönerek eliyle kafa kesme işareti yaptı. Bunun üzerine söz alan Uslu. "Be- ni tahrikeden davranışlar- da bulunuyorlar. Yanhş yol- dasınız. Bundan sonra ola- caksavaşı kakhramazsınız. Sizi sinek gibi ezerinT de- di. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamma karar veren mahkeme heyeti, di- ğer tanıklann dinlenmesi ıçin oturumu erteledi. Uslu, DGM nezaretha- nesinden cezaevi aracına bindirilirken Adın'uı ya- kınlanna "Gücümüzü de- nemek isteyenlerin hare- ketfcri. reflekslerimizi bfle kakhramaz.Yakışıkhvegü- zel hamlelerimizi herkes beklesin" diye bağırdı. Benzine yüzde 3 zam ANKARA (AA) - Akaryakıt ürünlerinden benzine yüzde 3 oranında zam yapıhrken fueloü'in perakende satış fıyatı Ankara'da yüzde 4.2 oranında düşürüldü.Zam sonrası lcurşunsuz benzinin perakende litre fiyaö Ankara'da 406 bin 300 liraya, Istanbul'da 407 bin 300 liraya, îzmir'de ise 402 bin 900 liraya yukseldi. Süper benzinin fıyatı ise Ankara'da 407 bin 900 liraya, Istanbul'da 408 bin 800 liraya, îzmir'de de 404 bin 600 liraya çıktı. Benzinin fiyatı Ankara'da 388 bin 300 lira, Istanbul'da 389 bin 300 lira ve îzmir'de 385 bin 100 lira oldu. Fueloü'in ise kilogram fiyan Ankara'da 76 bin 900 liraya düşürüldü. Zeyrekevleriyokoluyor tstanbul Haber Servisi - Tarihi evlerin yok olmaya yüz tuttuğu Istanbul'da tarihi yapılann yüzde 90'ının sabotaj sonucunda yok olduğu belirtildi. Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği Başkanı Ferihan Bafcı. birinci derecede koruma altma alınan eserierin, devletin yardımı sonucunda ayakta kalabileceğini vurgulayarak u Tarihi birçok yapıda betonlaşbnlıp üstüne tahta yapıştirma yöntemi uygulanıy or. Bu uygulama kesinükJe yasal değü" dedi. Balcı. birinci derecedeki tarihi eserierin restorasyon çalışmalannın devlet tarafından konulan ağır kurallar ve bürokrasi nedeniyle yapılmadığmı kaydetti. Balcı, Süleymaniye'de bulunan eski eserierin îstanbul Üniversitesi'nin bünyesinde bulundugunu ancak hiçbir şekilde koruma yapılmadığını söyledi. Derneğin ilk ve tek restorasyon çalışması olan Hamamizade îsmail Dede Efendi Evi'nin çahşmalan sırasında eve molotoflcokteyli aüldığma işaret eden Balcı. polisler tarafından yapdan soruşturma sonrasında olayın failinin bulunamadığını anımsattı. Başkan Balcı aynca tarihi Türk eserlerinin korunması için Toplu Konut Fonu'ndan belli bir miktar aynlmasını, Emlak Bankası gibi kredi veren kuruluşlann yeni ev şartı aramaksızm tamir için kredi vennesi gerektiğini ifade etti. Dış ülkelerde oîduğu gibi evini onaran veya eski evinde oturarak korumaya çalışan kişilere ödüllendirme, yarışma, özendirme gibi teşvik edici çalışmalann Türkiye'de de uygulanmasmm gerekli olduğunu vurgulayan Balcı, yurttaşlann eski Türk evleri konusunda bilinçsiz olduğunu söyledi. Balcı. "HaDun, sergj, seminer, TV programlan gibi kaynaklarla bilgjlenmeleri sağtanmabdır. Üniverateter bu konuda yardıma ounalu yerel yönetünler bizimk işbirtiği yapmah<ta-""dsdi. (Fotoğraf: UGURGÜNYÜZ) Kültür Bakanlığı 'Türk Ordusu' kitabı yayımlandı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Kültür Bakanlığı, Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin 21. yüzyıl eşiginde ulaşüğı düzeyi göstermek amacıyla "Tûrk Ordusu" adlı bir eser yayımladı. Kültür Baka- nı Istemihan Talay. "Ordu bia biz yapan kurumlann başuıda geü- yor"dedi. KültürBakanı Talaydün düzen- lediği basın toplanbsında, kitabın 2000'li yıllara girerken Türk or- dusunun ulaştığı büyük birikim, olanak ve yetenekleri belgeleyen bir anlayışla hazırlandığinı kay- detti. Talay, "Turkordusununta- rihine ve geleceğine tşk tutacak kapsamh bir beigeser diye nite- lediği yapıtın, Kültür Bakanlı- ğı'nın Türk ordusuna armağanı ol- duğunu söyledi. Türklerin tarih boyunca "ordu ulus" diye tanımladığına işaret eden Talay, "Türk ordusu, Türk ınflktininkimliği ileözdeştir. Türk ordusu bizi biz yapan kurumla- nn başuıda getiyor" dedi. Cumhurbaşkanı SükynunDe- mirei, kitabın girişinde yer alan yazısında, TSK'nin laik, demok- ratik cumhuriyet düzenine, Ata- türkçülük ilkelerine bağlı, siya- set dışı kalmaya özenli yönetim anlayışı ve çağdaş bilim ve tek- nolojiye açık eğitim sistemiyle dünyanın en güçlü ordulanndan biri dunımuna geldiğini belirtti. Başbakan Bülent Ecevit, yapı- tın önsözünde, hızla gelişen dün- yada çagın gereklerine ayak uy- durabilmek için öncelikle TSK'nin ulaştığı düzeyi araşü- rarak gözler önüne sermenin bû- yûk yaran olduğunu kaydetti. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Hüseyin Krvnkoğlu da, ki- tabın sunuş yazısında TSK'nin 76 yıllık cumhuriyet döneminde büyük bir gelişme göstererek 20. yüzyılın en güçlü ordulanndan biri dunımuna gelmeyi başardı- ğını belirtti. 8 bölümden oluşan kitapta yak- laşık 1170 resün bulunuyor. Ki- tabın 1. ve 2. bölümlerinde TSK ve Milli Savunma Bakanlığı'nın tarihcesi yer alıyor. Kitapta, Ge- nelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıklan. ordu ve donanma komutanlıklan, Sahil GüvenHk Komutanlığı, Harp Akademileri Komutanlığı, harp okullan, as- keri liseler, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve diğer kuruluşlar ile askeri müzelerin cumhuriyet dönemindeki gelişmeleri ve hiz- metleri ele alınıyor. Kitapta îstiklal Savaşı komu- tanlannın listesi ve fotoğraflan, mektup, anı ve gezi notlanndan bölümler, tarihi ve efsanevi kah- ramanlar yer alıyor. Şeyh Bedrettin Şenlikleri'nde Osmanlı'nın 700. yıl kutlamalan tartışıldı 6 75. yıl kııüaıııalamıa nispet yapıyorlar9 İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - "Şeyh Bedreddin ve Börklüce Mustafa Şenliği''nde Osmanlı'nın 700. yılı kutlamalanna dikkat çe- kilerekbazı çevTelerin cumhuriye- tin önemini ve değerini azaltma ça- bası içinde olduklan belirtildi. Şeyh Bedreddin Karaburun'da iki gün süren şenliklerle anıldı. Kara- burun Sivil Inisiyatif Grubu Sözcü- sü Ayhan Akçura bu yıl ikinci kez düzenledikleri şenlikle geçmiş ile bugün, bugün ile yann arasındaki bağlan kurmayı amaçladıklannı söyledi. Bedreddin'i tanıtanlardan ünlü Türkolog Radi Fiş'in kalp krizi ge- çirmesi sonucu katılamadığı şenlik- te, halk oyunlan gösterisi, müzik ve şiir dinletileri, iki panel ve tiyatro gösterisi gerçekleştirildi. Hasan Hüseyin Yalvaç'ın şiir dinletisin- den sonra Recep Ergül ve grubu sahne aldı. Konserin ardından düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Zeki Büyûktanır, Bedreddin'in ayaklanmasını Kuvayi Milliye ha- reketine benzeterek "Tek farta ör- gütsüz oluşudur. Onun dışında Bed- reddin'in başkaldınsı Kuvayi MD- liye'ye benzer. Kurtuluş SavBşı'na giden yolda Bedreddin önemB bir noktadır" dedi. Prof. Dr. Alpaslan Işıklı da bu yı- lın önemli bir yıl olduğunu belirte- rek şunlan söyledi: "Osmanb'ıun 700. yüını kutia- yanlar cumhurtyetin 75. yıluıa nis- pet yapıyorlar. Onlar saltanaö kut- luyoriar, bizdemokrasiyi ve cumhu- riyeti. Osmanh'nın 700. yüı kutla- namaz mı, kuttanır. 700 yıl içinde- ki önemli ve bize ışık rutan. Bed- reddin'ler var. Tarih galiplerin yaz- dığı bir öyküdür. Tarihe nasıl bak- ngınız önemli, onlar mutlaka göz- Kikleriyiebakarlar.KenditşlerinegeJ- meyen olavlan gizlerler, Bedred- din'i eşkıya olarak tanırlar. Ancak gelecek senelerde her türtü zoriuğa rağmen şenlikleri devam ettirece- ğiz." Vecihi Fımuroğhı da Osmanlı tm- paratorluğu'nun 700. yılı kutlama- lan nın "cumhuriyeteOıanetetmek" biçimine dönüştüğüne, TBMM'nin de kutlamalara destek vererek ken- di kendine ihanet ettiğine değine- rek, "Osmanh'mn günümüze taşı- dığıen önemli isimlerden birisi Bed- reddin'dir. Bedreddin, Karabu- run'un ve bir başkaldınmn simge- sidir. Şenüklere destek bulamryo- ruz, ancak Bedreddin'in unutubna- ması için etimizden geleni yapaca- ğK"dedi. Yaşayan Tiyatro grubunun Nâzım Hikmet'in "Şeyh BedreddinDesta- nı" isimli tiyatro oyununu sahnele- diği şenliği çok sayıda yuıttaş iz- ledı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Göpülmesi Gereken Neredeyse çocukluğumdan beri duyduğum bir söz vardır: "Sermaye ürkek olur..." Ve ben kendimi bildim bileli, devletin polrtikalan, sermayeyi ürkütmemeye endekslenmiştir. Gençliğimizde devleti, "egemen sınıfın baskı ara- cı" olarakgörüp değerlendirdiğimizden (acabadoğ- ru değil miydi), devletin sermayeye bu kadar "arka çikmasını", doğal karşılardık. Daha sonraları, devle- tin şu ya da bu biçimde ele geçirilebilecek bir "ör- gütlenme ve ayg/folduğunu düşünmeye başladığı- mızda, devlet gücünü emekçi sınrflar lehine de kul- lanılabileceğini düşünmeye başladık. Zaten ömrüm, (bir kafa işçisi olarak), sermayenin sakJınlanna karşı emeği savunmakla geçti ve geçrnek- te. Ve bu arada defalarca ve defalarca, "ateşi ve iha- neti gördük..." Ecevit hükümetinde çok degerii isimler var. Yağ- cılık olmasın diye isim vermiyorum, ama memleke- timin bakanı olduğu için gururduyabiiecegimiz insan- lartanıdım. Zaten bir kısmını da eskiden tanıyordum. Fakat maalesef; bu hükümet kadar, kısa zamanda bü- yük hatalar yapan bir başka hükümet hatırlamıyorum. Şu son iki üç ay içinde, kazanmış olduğu prestiji böylesine harcayabilmelerine hayret etmemek elde değil. "Sosyal Güvenlik Yasa Tasansı", "Vergi Yasa- s»"nda atlan geri adımlar, "Tahkim Yasası" vb. ko- nulardaki "acemiliklen" anlamak mümkün değil. Geçenlerde, sosyal güvenlik yasa tasansıyla ilgili olarak bir şeyler yazmıştım. Yeniden aynı konuya dönmeye niyetim yok. Fakat çok daha kolay anlata- bilecekleri bir sorunu, böylesine anlaşılmaz bir biçim- de halka sunmaları, meseleyi tam bir açmaza sok- tu. Üstelik bu yasa tasansını, 43 yaşında emekli ol- muş bir bakanın savunmaya çalışması da, çok yan- lış bir şey oldu. Bugün devlet bütçesinin en büyük sorunu, borç tak- sitleri ve bunlann faizlerinin ödenmesidir. Devletimiz, "güvenilırtiğini" yrtirmemek için büyuk bir çaba gös- termekte ve gerek iç borç ve gerekse dış borç tak- srt ve faizlerini "tıkır tıkır" ödemektedır. Ancak bura- daki büyükyanlış, devletin "güvenilihiğinin" sadece borçlann ödenmesi konusunda aranmasıdır. Bir devletin güveniliriiğini koruması, o devleti yö- netmekte olan hükümetin ve o hükümeti oluşturan partilerin, "verdikleri sözleri" tutmasından kaynaka- nır. Eğer siyasal partiler muhalefetteyken başka, ik- tidara geldikleri zaman başka telden çalıyorlarsa; halkta hükümete, devlete ve siyasal rejime karşı olan güven sarsılır. Biraz yukarıda borç taksitleri ve faizlerinin büyük bir sorun olduğunu dile getirmiştim. Gerçekten, bu- gün devletin gelirieri giderlerini karşılayamamakta olduğu için sürekli borç alarak durumu idare etme- ye çalışmakta ve yeniden borç almak durumunda kal- dığında zora girmemek için geri ödemeleri aksatma- ma konusunda azami çabayı göstermektedir. Oysa ki yapılması gereken şey, "kamu gelirierini" arrarmaktır. Ve geçen sene yaşama geçirilen "mali milat" ve "nereden buldun" uygulamalan, bu konu- da en "makul" çözümdür. Geçen yıl büyük "tantanalaria" yaşama geçirilen bu uygulamaların, bu yıl geri alınması, tek kelimeyie devletin sermayeye "teslim olmasıdır." Bu görüşme, "devlet zaten sermayenin emhnde değil mi" soru- suyla itiraz edilebilır, ama benim bu konuda bazı umutlanm var. Her geçen gün biraz daha azalsa bi- le... Dünya üzerinde vatandaşına, "nereden buldun" so- rusunu sormayan ciddi bir devlet yoktur. Bir devle- tin bu soruyu soımaması büyük bir zaaftır. Hele sor- maya karar verip bunu açıkladıktan sonra geri adım atması, büyük bir "âcizliktir." Kimilerine göre devlet eğer bu soruyu sormayacak olursa, "yastık altına "saklanmış olan paralar piyasa- ya çıkacak ve bir ferahlama yaratacakmış. Acaba?.. Gene kimilerine göre "sermaye ürkek olduğu için, fazla üzerine gidilmemesi gerekirmiş..." Yoksa "ma- azallah yurtdışına kaçarmış..." Artık Türkiye öyle bir noktaya geldi ki ürken ürk- sün, kaçan kaçsın. Ne üretiyorsak, onu tüketelim. Ül- kenin yüzde 10'u Belçika standartlarında yaşarken ülkenin yüzde doksanı Zambiya standartlannda ya- şarsa, bu saçma düzeni sürdürmenin mümkün ola- mayacağı noktaya geliyoruz. Türkiye'de PKK'yi güçlendiren de budur. Islam şe- riatnı bir umut olarak sahneye çıkartan da budur. Fa- kat herhangi bir etnik ve dinsel "bahane" olmaksı- zın, halkın sokaklara döküleceği günler de pek uzak- ta değildir. Bu "mantık dışı" düzeni daha fazla sür- dürmek mümkün görünmemektedir. Kimileri "püfür püfür sehnliklerde" gününü gün eder ve ona buna sataşırken halkımızın büyük bir bö- lümü "tarifsizacılar" çekmektedir. Bu çoktehlikeli gi- dişe, "dur" (!) demenin zamanı çoktan geldi ve geç- mekte... FP kutlamalara katılmıyor Zabıta Haftası'nda tarih tartışması ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-Mahalli tda- reler Genel Müdürlü- ğü'nce l-7Ağustostarih- leri arasında kutlanacağı ilan edilen "ZaMalar Haf- tası"na, FP'li belediye başkanlannın yönetimin- deki zabıtalar katılmıyor. FP'li belediyelerdeki za- bıtalar, kuruluş tarihleri- nin 11 Ocak olduğunu ile- ri sürerek kutlamayı bu tarihte yapacaklannı kay- dettiler. Anadolu Zabıta Vakfı Başkanı Talip Yılmaz, Mahalli Idareler Genel Müdürlüğü'nun de ilan ettigi haftanın tarihinin 1 - 7 Ağustos olduğunu belir- tirken "Buna karşın FP'li bekdiyeler davetimize kar- şıhk, kendilerini farklı gös- termek için katümıyor- lar" dedi. Zabıtanm 7 Ağustos 1956'dan itibaren faaliye- te geçtiğini belirten Yıl- maz, çağırmalanna kar- şın Büyükşehir, Mamak, Keçiören ve Altındağ be- lediyelerinin kutlamala- ra katılmadığını bildirdi. Yıbnaz, "BüyükşehirBe- lediyesi'ni aradığunızda, kfindflerinin 1-11 Ocakta- rihleri arasında kuüama yapüklanru ve kanlmaya- caklannı söylediler. FP'li betediyeler yerel yönetim- lere geldiklerinden bu ya- na değişik tarihlerde kut- lama tartışmaiarı yaşanı- yor" diye konuştu. Ankara Büyükşehir Be- lediyesi Zabıta Müdür Yardımcısı Hüseyin Gazi Tamer ise zabıta teşkila- tının kuruluş tarihi olarak HOcakl949'ukabulet- tiklerini bildirdi. Tamer, belediyenin ağustosun ilk haftasındaki kutlama et- kinliklerine katılmayaca- ğım söyledi. Anadolu Za- bıta Vakfi, kutlamalar çer- çevesinde dün Zafer Anı- ü'na çelenk bırakarak say- gı duruşunda bulundu. Vakıf bugün de Anıt- kabir'i ziyaret edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle