Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t AĞUSTOS 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kulturfa cumhuriyet.com.tr 15
77 yaşındaki Tito Puente yarım yüzyıldır davullann başına geçip dünyayı dans ettiriyor
Mambo krah yîne Açıkhava'daCL MHUR CANBAZOĞLU
Türkiyeli müzikseverlenn festivalkr-
de dinleyerek sevdikleri Tito Puente'ye
büyük bır sempati duyduklan. konser-
lerdeki sıcacık atmosferden anlaşılıyor.
Yanm yüzyıldır davullann başına geçip
dünyayı dans ettiren usta, Türkiye*ye gel-
diği her seferde onlaramuhteşembir mü-
zik ziyafetı çekerek evlerine gönderme-
yi başardı. Bu gece saat 21.00"de Povver
FM 'in konuğu olarak Açıkhava'da çala-
cak olan 77 yaşındaki usta, yıne aynı gü-
zellikte bir konser vaat ediyor müzıkse-
verlere. İlerlemiş yaşına karşın böyle bir
enerji. böyle bir müzik aşkıyla karşılaş-
mak. sahnede ilk günkü heyecanla çalan
ustayı izlemek gerçekten çok etkileyici.
Uzun kariyeri boyunca başta timbal
olmak üzere tüm vurmalılan elden geçı-
ren, bununlayetinmeyip saksofon ve klar-
net üfleyen, pıyanonun ardında dört yüz-
den fazla besteye imza atan Tito Puente
tam bir müzikemekçısi. Dört Grammy'si
ve bir sürû irili ufaklı ödülü var.
Tito Puente 20 Nisan 1923 New York
doğumlu; Portoricokökenli bır ailenin ço-
cuğu olan Tito (Asıl adı Ernesto Anto-
nio Puente jr.) on üç yaşında Nino Mo-
anyen
boyunca tüm
vurmalıları elden
geçiren, saksofon
ve klarnet üfleyen,
piyanonun
ardında 400'den
fazla besteye imza
atan Puente tam
bir müzik
emekçisi. Dört
Grammy'si, bir
sürü irili ufaklı
var.
rafcs OrkestrasTnda davul çalarak müzık-
ten para kazanmaya başlamış. O bölge-
de Latin müzığinin yanında Küba ezgı-
lerini. swingi ve cazı inceleyerek büyü-
müş. DukeEBngton,ArtieSho» ve Benny
Goodman'ı kendine örnek almış.
2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan or-
dusunda görev yaptıktan sonra sokaklar-
da öğrendıklenm okulda pekiştırmek is-
temiş ve Julliard Müzik Akademisi'ne
devam etmiş. Kısa sürede düzenlemele-
riyle ilgi çekip orkestra şefleri tarafın-
dan aranan bır isim haline gelmiş.
1940'lann sonlannda kendi grubu Pi-
cadilh Boys'u kurmuş \e kısa süre son-
ra da adını TitoPuenteOrkestrası'na çe-
virmiş. Bu dönemde Tico şirketı etiketiy-
le birçok albümyapmış ve TitoRodrigıt-
ez'le birlikte mambo krallanndan biri ol-
muş. Puente'nin orkestrası 60'lann başın-
da Broadway şovlannın Latin düzenleme-
lerini. bossa nova ve big band kayıtlan-
nı bir aradaharmanlayarakbirçok hit par-
ça yaratmış.
Latin müzığiyle ilgili herkes, usta la-
kabı kazanan Tito Puente'nin yaptıklan-
nı yakından izlemeye başlamış. Yıllar
geçtikçe evindeki Grammy ödüllerinin
sayısı artarken 199l'de The Mambo King:
lOOth LP adlı albümle yüzüncü albümü-
ne ulaşmış. Ancak daha ince hesaba gö-
re o tarihteki albüm sayısı yüzü çoktan
aşmış. Bir de Armaıtd Assante ve Anto-
nio Banderas'la •kendini' oynadığı filmi
var Tito Puente'nin: The Mambo Kings
(1992). Bu gecekı konserede aynı adı ya-
ni 'Mambo Krau'nı veren Portoricolu sa-
natçının sinema serüveni bununla bitmi-
yor tabii: birçok filmde de kısa kısa gö-
rünmekten her zaman zevk almış usta; TV
şovlan da cabası...
Son yıllarda Uluslararası lstanbul Caz
Festivali'nde Latin geceleri ya da Latin
çtkışlı müzik yapan isimlerin konserleri
büyük ilgi görmeye basladı. Bu işin po-
punu yapan Rkkv Martin gibi yıldızla-
nn yapıtlan da plakçılarda en fazla satan-
lann arasında 1 numara. Latin'in bu de-
rece baştacı edildiğı bir ortamda akade-
mik çalışmalarla müzik endüstrisinin ta-
lep ettigi kolay tüketilen malzeme arasın-
da gidip gelen Puente'nin konseri hoş bir
deneyim olacak.
îshak Reyna, yayımlayacağı kitapları öncelikle kendisinin sevmesi gerektiğini vurguluyor
'Yaynıcı, kütüphanesi için de çahşır'
• "îdealimiz, hem klasik, hem modern-klasik
yapıtlardan Türkçeye hiç çevrilmemis, olanlan, hem de
baskısı tükenmiş klasik yapıtlan yayımlayabilmek.
Yıldönümlerinde yerli ve yabancı yazarlar için 'saygı'
kitaplan hazırlamayı gelenek haline getirmeyi, Tanzimat
sonrası ve Cumhuriyetin ilk dönem Türk edebiyatının
temsilcilerinin yapıtlannı nitelikli çevriyazılarla okura
yeniden kazandırmayı amaçlıyoruz."
Y E N İ
YAYINLAR
Kaf Yayınlan, ağustos
ayı içerisinde Aydm
Enginin 'Ben
Frakfurttt Şoförken'
adlı anlatısı ile Tank
GünerseTm
'Kumlaşmak' adlı anı
kitabını okurlarla
buluşturacak. Eylül
aymda ise Setim
İkri'nin 'Ay Hâlâ
Guzel\ Roland
Barthes'm -Paris
Akşamlan" ve
MehmetRifat'ın
'Gosterge EleştirisP
adlı kitaplan
yayımlanacak. Bu
ytlın sonuna kadaT
yine Selim tleri'nin
'Biten(lki)YüzyTJ)',
Ludwig
Vvntgenstein'm
'Güncel Notlar",
Ahmet Cemal'in
•ŞanatveEstetik
Czerine Denemeter',
Çetin AJtan !n -Ben
Mlktvekili İken\
Jonathan Swift'in
'Aiçakgönöilü Bir
Önerf. Ahmet
Mithafm'Kan-Koca
Masair. Jnles
Yerne'in '2O.Yözyılda
Paris'. Mehmet
Rifat'ın 'Homo
Semioticus' ve Roland
Barthes'm
•Göstergebinmsel
Serüven' adlı yapıtlan
sunulacak okurlara.
AHSEN ERDOĞAN
Kaf Yayınlan. henüz bu yılın başında ka-
tıldı Türk yayıncılık dünyasına. Sahibi ts-
hak Reyna. yayıncıhkla ilgilenenlerin yakın-
dan tanıdığı bir isim. Bu ışe atıhrken öyle
çok büyük ıddialannın olmadığını söylü-
yor Reyna. "Nitelikli >ayınevlerinin sayısı-
nın artmasına bir katkınuz olsun yeter" dı-
yor.
Kaf Yayınlan. mayıs ayından bu yana Pto-
ton. Alexandre Duınas Fils. JulesVerne. Çe-
tin Attan. Halid Ziya Lşaklıgil ve Mehmet
Rifat'ın toplam sekiz kitabını sundu okur-
lara. Reyna'nın en çok önemsediği proje-
lerden birı. Balzac'm 200. doğum y ıldönü-
mü nedeniyle Mehmet Rifat tarafından ha-
zırlanan 'HonoredeBalzac' adlı kitap. Rey-
na, böyle yıldönümlerinde yerli ve yaban-
cı yazarlar için 'saygT kitaplan hazırlama-
yı gelenek haline getirmeyi arzuluyor. Bir
diğer arzusu ıse Tanzimat sonrası ve Cum-
huriyetin ilk dönem Türk edebiyatının tem-
silcilerinin yapıtlannı nitelikli çevriyazılar-
la okura yeniden kazandırmak. Bu projenin
ilk ürünü ise Serrrtin Kurç'un çevriyazısıy-
la hazırlanan Halid Ziya işakugU'ın 'Vali-
de Mektuplan' adlı yapıtı.
-\aklaşık on yıldır yayın dünyasının için-
desiniz. Kendi>ayine\inifl kurmakfikrina-
sıl bir gereksinimden doğdu?
Yayınevı kurmak fikn bır süreden beri
vardı aklımda. Ama yeterı kadar deneyim
kazanmak ve gereklı sermayeyı bulmak için
beklemem gerekıyordu. Hem orta hem de
büyük çapta yaymevlerıyle çahştım ben.
Yazar ve çevirmenleri yeteri kadar iyi tanı-
dığıma. çalışma yöntemlerini öğrendiğime
inandıktan sonra kendimi bu iş için hazır his-
settim. Amacım. küçük çaptan başlayıp or-
ta büyüklükte bir yay ınev ine doğru gıtmek.
-Ortabüyuklükteyayınevi derken neyikas-
tediyorsunuz? Seçiminizi neden bu yönde
yaptınız?
Yaklaşık bir sayı verecek olursak, yüz ki-
tap yayımlamış bir yayınevi orta büyüklük-
tedir. Bu sayı üç yüzün üstüne çıktığında ise
yayınevıne artık 'büyük' diyebiliriz. Yayi-
nevinin küçük olması onun nıtelıkMz oldu-
ğu anlamına gelmez asla. Benim orta büyük-
lükte bir yayınevi istememm nedeni. az sa-
yıda insanla çalışmanın. arzu ettiğim doğ-
rultuda bır şeyleryapmamı sağlayacağını dü-
şünmem. Elbette ki daha büyük firmalann
dınamizmi de büyük olur, ancak buna bag-
lı olarak sorunlan da büyük olabilir. Aşırı
büyümek. yayımlayacağınız ürünü tanımak
ve sevmek için ayıracağınız zamanı kısal-
tır. bir tür fabrikasyon üretim yapmaya baş-
larsınız. Benim görebildiğim kadanyla, ay-
da dört kıtaptan fazlası bu durumaneden olu-
yor. Biz iki-üç yılhk bir plan yaparak bas.-
ladık bu işe. Yıllık üretim hızımız otuz beş
ile kırk beş kitap dolayında olacak ve o şe-
kilde devam edecek. Hedefimiz ayda iki, gi-
derek üç ve dört kitap çıkarmak.
^Kişisel beğenilerim ön planda'
- Yayımlayacağınız kitabı sevmek, sizin
için başat bir koşul öyley se«
Kesınlikle. Yayımlayacağım kitapları se-
çerken bir okur gibi davTanıyorum. hangi ya-
zarlan ve hangı çevirmenleri okumak ıste-
diğimi göz önüne alıyorum. Bence yayın-
cılık biraz da böyle bir şey: Bir parça ken-
di kütüphaneniz için çalışıyorsunuz açık-
çası. Kaf'ın bir kuruma değil de tek bir ki-
şiye bağlı bir yayınevi olması. kişisel beğe-
nilerimi ön planda tutmama daha fazla ola-
nak sağlıyor. Bır kurumla birlikte çahşırsa-
nız her zaman o kurumun yaym politikası
devreye girer.
- Bugüne kadar Kaf Vayınlan'ndan çı-
kan kitaplara baküğımızda fekefe, deneme
ve edebi>at türierinin öne çıktığını görüyo-
ruz. Bizim okurkiticmizjn en aztükettiği tür-
leri yayın çizginidn eksenine yerleştirmek
biraz riskli değil mi?
Kişisei olarak bu türlere yakınlık duy-
mamdan kaynaklanıyor bu. Deneme benim
en se\diğım türlerden biri. Deneme gibi bi-
raz daha geriye atılmış türleri de sahiplen-
mek gerektiğini düşünüyorum. Birde sonuç-
ta, ortalamabaskv sayısı bin-bin beş yüz do-
layında olan bir yayın sektörü için artık risk
denen bir etkenın kalmadığı kanısındayım.
Eğerbu kadarda okunmuyorsa. okuyucu için
değişik bir formül bulmak gerek herhalde.
- Birliktecauşbğınız çevirmenleri hangi öl-
çüdere göre seçiyorsunuz?
Buçoktitizlik gösterdiğimız bir nokta. Tür-
kiye'de özellikle klasiklerin iyi bir çevir-
menin elinden çıkması takdir edilir bir ni-
telik olmaya başladı. Dolayısıyla okuyucu-
da çe\ irmen bilincinin oturmaya başladığı-
nı görüyoruz. Biz gerek yazarlanmızı gerek-
se çevırmenlerimizi bir tür gü\en markası
gibi görüyoruz. Daha önceden edindiğim de-
neyimlerden. hangi çevirmenlerle çalışaca-
ğımı, kimin çevirisine güvenebileceğimı bi-
liyorum. Hemen herkuşaktan iyi çevirmen-
lerle çalışmaya gayret ediyoruz. Ömegin
Selahattin Hila\. Tahsin Yiicel, Ahmet Ce-
mal, Mehmet Rifat. Sema Rifat gibi çok de-
Lennon ve Ono
9
nun taşbasküarı sergüeniyor
Küttür Servisi - John Lennon-Yoko Ono çifti-
nin tam otuz yıl önce Londra"da bir galeride ser-
gilenirken rjolis baskınıyla el konulan erotik taş-
baskılan. Liverpool'da bir galeride sergüeniyor.
Geçen ay açılan Matthew Street Gallery. dünya-
da yalnızca John Lennon'ın yapıtlannı sergileyen
iki galeriden biri olma niteliğini taşıyor (Diğeri
Kaliforniya'da bulunuyor). Yetmiş üç yapıttan
oluşan koleksiyonun Lennon'ın doğum yeri olan
Liverpool'a getirilmiş olması ise ayn bir anlam
taşıyor. Bugüne kadar taşbaskı- « _ _ _ ^ . _ _
lardan yirmi altısının satıldığı-
nı belirten galeri yetkilileri, ya-
pıtlara yalnızca Beatles hayran-
lannm değil genç kuşaktan pek
çok kişinin de ilgi gösterdiğini
belirtiyor. Galeride sergilenen
koleksiyon John ve Yoko çiftı-
nin görsel güncesi niteliğinde...
Çoğunlukla Yoko Ono'yu erotik
pozlar içerisinde gösteren yapıt-
lar. Lennon'm eşine duyduğu tutkunun bir gös-
tergesi. 1969'da Yoko Ono'yla evlendiğinde eşi-
ne düğun hediyesi olarak yaptığı 'BagOne' baş-
hklı portfolyo, çiftin evlilik törenlerinin, balayı-
lannm ve savaş karşıtı savaşımlannın tarihsel bir
belgesi adeta. 'BagOne' adlı sen ilkkez 1970 yı-
lında LondraSanat Galerisi nde sergilenmiş, an-
cak daha serginin ikinci gününde polis baskınıy-
la kapatılmış ve taşbaskılara pornografik olduk-
lan gerekçesiyle el konulmuştu Liverpool Sanat
«/ohn Lennon ve Yoko
Ono'nun erotik
taşbaskılan Liverpool'da
sergileniyor. 73 yapıttan
oluşan sergi çiftin görseî
güncesi niteliğinde.
Okulu'nda 1957'den 1960'a kadar öğrenim gö-
ren Lennon, özellikle karakalem ve mürekkeple
yapılan çizimlere ilgi duyuyordu.
Yapıtlan sanat çevreleri tarafından kabul gören
Lennon. 'çizgileri şaşırtıcı bir biçjmde kullanan ve
çok seri çizimler yapabilen bir sanatçf olarak de-
ğerlendiriliyordu. Lennon'un ölümünden sonra Yo-
ko Ono, eşinin yapıtlannı sanatseverlerle paylaş-
maya karar verdi ve Lennon'm dört koleksiyonu-
nu daha sergiledi.
_ _ _ _ _ _ Yapıtlarilkbakıştabiraz'aca-
yip' görünseler de şiırsel yanla-
n daha ağır basıyor. Hepsi de
çiftin birbirlerine ne kadaryakın
olduklannı göstenyor. Eleştir-
menler John Lennon'm karısını
ve kendisini tek bir ruh v e tek bir
bedenmiş gibi çizmek konusun-
da gerçekten büyük bir yetene-
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ğe sahip olduğunu görüşünde-
l
™~™~™~~™" ler. Koleksiyona adını veren 'Bag
One' adlı yapıt, John ve Yoko Ono'yu Doğu fel-
sefesinde Yin-Yang kucaklaşması adı \ erilen bir
pozisyonda göstenyor. Baskılarda Yoko ve John'un
bedenleri birbirine kanşmış durumda. Yapıt bir
bakıma kadın ve erkeğin bölünmez bİT bütün ol-
duğunu göstermesi bakımmdan da ilginç.
Matthevv Street Galeri'de sergilenen baskılann
her biri 5 bin pound'luk etiketler taşıyor. Bu, 20.
yüzyılm en önemli müzik adamlanndan biri olan
John Lennon için çok fazla bir fıyat olmasa gerek... Çiftin sergilenen yaprtlann şiirsel yanlan ağır basıyor.
"Yayımlayacağım
kitaplan seçerken bir
okur gibi
davTaıuyonım, hangi
yazarian ve hangi
çevirmenleri okumak
istediğimi göz önüne
alıyorum. Bence
yayıncıhk biraz da
böyle bir şey: Bir parça
kendi kütüphaneniz
için çalışıyorsunuz
açıkçası. Kafın bir
kuruma değil de tek
birkişiyebağhbir
yayınevi olmast, kişisel
beğenilerimi ön planda
tutmama daha fazla
oianak sağhyorT
(Fotoğraf: KADER
TUĞLA)
ğerli deneyimli çevirmenlerle, daha genç
kuşaktan Fatih Ozgüven. Deniz Hakyemez,
Nükhet Esen, Aykut Derman ve Roza Ak-
men gibi yetenekli. iyi ustalann yetiştirdi-
ği kişilerle çalışıyoruz. Işbirliğimizi de sü-
rekli kılmak niyetindeyiz. Metnini okudu-
ğumuz çevirmen hiçbir denetimi gerektir-
meyecek kadar usta olsa da mutlaka bir üst
göz olarak biz de metinleri okuyoruz, ge-
rekli yerlerde fikirlerimizi söylüyoruz. Çe-
virmenlerini izleyen bir yayınevi olmak is-
tiyonız kısacası. Zaten nitelikli yazarlar ve
çevirmenler uyanlan, eleştirileri dikkate
alanlardır.
ÇevTİlmemiş yapıtlar okunacak
-Niye'Kar?
Çok önceden düşündüğümbir isimbu. Ya-
yınevine bu ismi vermek istememin birkaç
nedeni var. Birincisi, harflerle ilgilenen bir
insanım ben. Kaf sözcüğünün ortasındaki
'a' harfi de Ibranicede 'kaT olarak okunu-
yor. lşaret olarak seviyorum bu harfi. Ayn-
ca kısa ve çağnşımlı bir isim olduğunu dü-
şünüyorum. Kof. gaf, Kaf Dağı gibi olum-
lu ve olumsuz çağnşımlan var. Tok bir tı-
nısı var, üstelik tek heceli olduğundan do-
layı akılda kalıcı.
- Gelecek için projeleriniz neter?
Îdealimiz, hem klasik hem modern-kla-
sik yapıtlardan Türkçeye hiç çevrilmemiş
olanlan, hem de yeni baskısı bir süredir ih-
mal edilmiş klasik yapıtlan yayımlayabil-
mek. Orneğin geçmişte Tah-
sin Yücel'in Türkçeye ka-
zandırdığı 'Kamelyalı Ka-
dın' neden yeniden buluş-
masın okurla? Türkçeye hiç
çevrilmemiş, ama okurumu-
zun artık tanışması gereken
yapıtlarayer vermek istiyo-
ruz. Jules Verne' in daha ön-
ce hiç yayımlanmamış bir
romanını yayımladık. Eğer
21. yüzyılm eşiğinde, bu fan-
tastikyazarhâlâ ilgi görüyor-
sa' sürdüreceğiz Jules Ver-
ne serisini.
20. yüzyıltn en önemli de-
nemecilerinden ve edebiyat
kuramcılarından biri olan
Roland Barthes'ın iki kita-
bını yayımlayacağız. Ahmet
Cemal'in yıllardır üzerinde
çalıştığı bazı çeviriler varve
biz de bunlan 2000 yılı prog-
ramımıza aldık. Ömeğin In-
geborg Bachman'ın öykü-
leri. Alfred de Musset'nin
'Niteliksiz Adam'ı, Goet-
he'nin 'Faust'u üzerinde ça-
lışıyor Ahmet Cemal. Yap-
mak istediğimiz bir başka
şey de bugüne kadar ayn ay-
n zamanlarda beşer altışar
öyküleri çevrilmiş yazarla-
rın bütün öykülerini toplu
halde sunmak. tlk olarak Os-
car VVUde ve Edgar AUen
Poe'nun öykülerini bir araya
getirmeyi düşünüyoruz.
Turgut Uyar'ı anma toplantısı
• Kühıir Servisi-
Turgut Uyar 24 Ağustos |
Salı günü saat 18.30'da
Cumhuriyet Kitap
Kulübü'nde anılacak.
Fügen Kıvılcımer'in
kurgulayıp sunduğu
anma toplantısının
sonrasında 'Toprak
Çömlek Hikâyesi' adlı
şiir CUMOK Tiyatro
Kulübü tarafından
dramatize edilecek.
İnternet'te sanat keyfl
• İSTANBUL (ANKA) - Genç sanatçılardan oluşan
Çekirdek Sanat Topluluğu. "www.
cekirdeksanat.com" adını taşıyan lnternet adresinde
yaklaşık 100 sayfalık bir kültür-sanat sitesi kurdu.
Sitede sinema, tiyatro, sergi, dûnyadan ve
Türkiye'den sanat haberleri. yeni yayınlar, en çok
satanlar gibi bölümler yer alıyor. Sitenin "Genç
sanatçılan tanıyalım" bölümünde, sanat eleştirmeni
ve yazar Ümit Gezgin, her ay genç sanatçılan
lnternet kullanıcılanna tanıtıyor. "Çekirdek Sanat
Galerisi" bölümünde ise 10 genç sanatçının
yapıtlan sergileniyor. Her gün güncelleştirilen şiir
sayfası bölümünde de siteyi ziyaret edenler her gün.
yeni bir şiirle karşılaşıyor. Topluluğun. Türkiye ;
genelindeki galeri, sanatçı ve koleksiyonculara
ulaştırdığı "Çekirdek Sanat Bülteni"ne
ulaşamayanlar da sitenin "Dergi" bölümünden
bülteni inceleyebiliyor. Sitede önümüzdeki eylül
ayından itibaren "Ayın Sergisi" başlığı altmda sanal
sergiler gerçekleştirilecek. Yine bu ay içerisinde
Sanal&Chat odasında ressam Bedri Baykam ile ilk
sanal sohbet gerçekleştirilecek.
Çatahöyük yamşmasına son
katilım tarihi uzatrtdı
• Kültür Servisi - lngilız Havayollan British
Ainvays ve Radikal gazetesinin dünyanın en eski
yerleşim alanlanndan biri olan Çatalhöyük'le ilgili
olarak düzenlediği 'Çatalhöyük, Geçmiş ve
Gelecek' konulu yanşmaya son katilım tarihi 18
Ağustos 1999'a kadar uzatıldı. Yanşmada ödül
kazanan eser sahipleri 23 Ağustos 1999 tarihinde
açıklanacak. Yanşmanın amacı Çatalhöyük'ü
Türkiye'nin kültür gündemine taşımak ve gençler
arasında tarihi eserlerin korunması bilincine katkıda
bulunmak. Yanşma, kompozisyon ve resim olmak
üzere iki kategoride düzenleniyor. Yanşmacılar,
dünyanın bu en eski yerleşim alanının tarihi
önemini, bir kültür mirası olarak değerini,
geçmişten yannlara uzanan anlamını yazı ya da
resimle ifade edebilecekler. Yanşmanın bı'rincileri,
27-30 Ekim tarihleri arasında, arkeoloji ve sanat
tarihi derslerinin de izleneceği Cambridge
Üniversitesi gezisi ve Çatalhöyük gezisiyle
ödüllendirilecek. Yanşma ile ilgili aynntılı bilgi
almak isteyenler *0 212 - 286 33 50' numaralı
telefona başvurabilirler.
Efes antft Kenti gece de
gezilebilecek
• SELÇUK(AA)- Kültür Bakanı Istemıhan Talay,
Efes antik kentinin ışıklandinlarak gece de
ziyaretçilere açılacağını açıkladı. Talay, Efes antik
kentinin ışıklandınlmasına bir firmanın sponsor
olarak katkıda bulunacağını, bunun için hazırlanmış
bir proje olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Efes'in ışıklandınlması hem güzel hem de yararlı
olacak. Bunun için tüm koşullar da mevcut.
Güvenlik sorunu ve personelin niteliği göz önüne
alındığında, bu sorunu da halledebilirsek, belki
ilerde 24 saat açtk kalacak ilk antik kent olacak.
Efes antik kenti Türkiye'nin en çok ziyaretçi
toplayan müze ve ören yerlerinin başında
gelmektedir. Bu nedenle de gece ışıklandınlması ve
ziyarete açılması zorunludur. Kültür Bakanlığı
olarak bu konuda hazırlanan ciddi bir projenin
üzerinde çalışıyoruz. Proje en kısa zamanda
sonuçlandınlarak buranın gece boyunca ışıl ışıl
olması ve ziyaretçilere daha farklı görüntüler
sunması sağlanacaktır."
kesitter
• Kültür
Servisi - Philippe
Sollers'in romanı
Stüdyo. Esin Talu
Çelikkan'ın
çevirisiyle Yapı
Kredi
Yayınlan'ndan
çıktı.
Bordeaux'da
doğan, ilk romanı Bir Garip Yalnızlık ile Mauriac ve
Aragon tarafından övgüyle karşılanan Sollers, Park
adlı kitabıyla 1961 'de Medicis ödülünü kazanmıştı.
1960'ta Tel Quel, 1983 te L'lnfini adlı dergi ve
dizileri kurarak Fransa'nın entelektüel yaşamındaki
yerini iyice pekiştirdi. Her yapıtıyla Fransa'da
yankılar uyandıran Sollers. kuramsal çahşmalan.
deneme ve eleştirileriyle olduğu kadar alaycı
kişiliğiyle de yazın dünyasının en renkli, en hırçın
yüzlerinden biri olarak tanınıyor. Yazann Kadınlar
adlı romanı da Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıkmıştı.
Stüdyo ise Sollers'in kalabalık düşleminden süzülen
tannlann gizli ajanı Hölderlin, lanetli dâhi Rimbaud,
şiir, ameliyat masalan, gizli servisler. lsa, iktidar,
şeytan, para. ölüm, seks, aynntılar ve rastlantılann
dünyasına davet ediyor okuru.
Pipsefimoghı'nun Daymf îflmi
Venedik Rlm Festivali'nde
• Kültür Servisi -Yönetmenlığini Tayfun
Pirselimoğlu'nun yaptığı 'Dayım' adlı fılm, 1-11
Eylül günleri arasında gerçekleştirilecek 56.
Venedik Film Festivali Kısa Film Yanşma bölümü
Corto-Cortissimo'ya seçildi. Başlıca rollerini
Ahmet Uğurlu ve Halil Tatari'nin paylaştığı fılmin
görüntü yönetmeni Colin MoulieT. Akh uçmakta
olan birinin öyküsünü bir çocuğun gözünden
anlatan 'Dayım', Pirselimoğlu'nun ilk kısa filmi.
BUGÜN
• BORLSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 10.00-13.00 arasında Dgur
Değirmencioğlu'nun 12-16 yaş grubu için Ses ve
Devinim başlıklı atölyesi gerçekleşecek. Saat 12.30
ve 17.30'da Verdi'nin 'Simon Boccanegra' operası
videodan gösterilecek. (292 06 55)
• BEYOGLU SlNEMASI YAZ ŞENLİĞl'nde
Olağan Şüpheliler başlıklı film gösterilecek.
(251 32 4ÛJ
• RLMELt HİSAR1 KONSERLERİ nde Arif Sağ
ve Belkıs Akkale konseri izlenebilir.