20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-îş Araştırma Bürosu Müdürü Prof. Dr. Oyan, Vergi Yasası'nı Cumhuriyet'e açıkladı 'Sermaye yîne ödün isteyecek' • TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün görüşülerek kabul edilen yasa değişikliklerini değerlendiren Prof. Dr. Oğuz Oyan, "mali miladın" kaldınlması içm baskılann 18 Nisan'dan sonra arttığını anımsatarak "Vergi refoımunu yapanlar günah keçisi oldu" dedi. • Bütçenin yüzde 43'ü, vergi gelirlerinin yüzde 91 'inin faizlere ödendiğini vurgulayan Oyan, devlete vergi yerine borç vermenin sürdürülebilir bir mekanizma olmadığını söyledi. Oyan, sosyal devlete yönelik budamalann sosyal huzursuzluğu arttıracağını söyledi. tLHAN TAŞÇI ANKARA - Türk-lş Araştırma Bûrosu Müdürü Prof. Dr. Oğuz Oyan, sermaye kesiminin TBMM'de kabul edilen ve vergi reformunu rafa kaldıran dü- zenlemeyle yetinmeyeceğini, yeni ödünler isteye- ceğinı vurguladı. Vergi toplamaym Türkiye'nin dışa bağımlı hale geleceğini kavdeden Oyan, TBMM'de kabul edilen düzenlemelerle vergi sis- teminin yeniden reforme edilmeye muhtaç kıhn- dığını söyledi. ANASOL-D döneminin Maliye Bakanı Zekeri- ya Temizel'in getirdiği vergi reforrnu, rant ve ka- yıt dışı ekonomi gruplannın istemleri doğrultu- sunda ortadan kaldınldı. "Kayıtdı$ıparayı ülkeye çekme gerekçesiyte" hazırlanan yasa değişiklikle- ri, TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün kabul edildi. Değişikliklerle ilgili olarak teknik bir de- ğerlendirme yapan Türk-tş Araştırma Bürosu Mü- dürü Prof. Dr. Oğuz Oyan, •'maU mflafın kaldı- nlması için baskılann 18 Nisan'dan sonra yogun- laştığım anımsatarak "Vergi reformunu yapanlar tamamen günah keçisi durumuna getirildüer" de- di. Eleştiri noktasmın yasayla getınlen düzenleme- lerle çok fazla vergi indirimîerine gidiliyor olma- sı olduğunu kaydeden Oyan şunlan söyledi: "Fakat bunlann arkasında temel amac, 2 >il son- ra büriin bu indirimlerin sonuçta hayırn bir nokta- ya götürüleceği. Çünkü vergi tabanını yaygmlaştı- racağu mükeüef sayısuıı artnracağı. matrahiann yük- selecegi ve böylece aslında kayıp görünenlerin bir süre sonra kazanç hanesine yazılacağıydı. Bunlar yeterince ikna edici değüdL Getirilen düzenkmele- re bakbgunzda 12 tanc vergi azaltKi düzenleme vardı. Sadece 2 tane vergi arrûracak düzenleme vardı. Bütün olarak bakbğunızda yasa vergi yükü düşfik olan Tûrkiye'de vergi yükfinü azaltıcı özd- likler taşıyordu. Bu ciddi bir kumardı.'" Oyan, ücretliler dışındaki gelir vergisinin 5 pu- an arttınlmasının parlamento için 180 derecelik dö- nüş olduğunu belirterek "Geür vergisi tarifesi, üc- retliler için yüzde 15 ile40 arasında degişirken şim- di ücret dışındaki gelirter için 20 ile 45 arasına çe- kilmiştir" dedı. Geçen yıl yapılan düzenlemelerin gönüllü vergiyi özendirici amaç taşıdığuıı vurgu- layan Oyan, yasanın nıhundan vazgeçildiğini söy- ledi. Oyan, ücretlilerin gelir vergisinin azaltılma- sının sermayenin de işine geldiğine işaret ederek şunlan söyledi: "Ücretler üzerinde vergi indirimi yapmak yeter- Bdir. bu herkesi memnun eder çok fazla vergi kay- bı olmaz, demiştik. Bunu yapmadılar. Bizim öneri- miz, ücretli gelir vergisini yüzde 15 ila 40'a çekelim; hatta 1999'da 5 puan, 2000'de 5 puan çeküebilirdi. THY uçağı konteynere çarptı • İstanbul Haber Servisi - THY'ye ait "Seyhan" adlı Airbus 310 tipi uçağı kalkış hazırlığı sırasında konteynere çarptı. Kazada, uçağtn sol motor kaportasında hafif ezilme oluştu. Yapılan incelemede, uçuş güvenliğini etkileyecek bir dunım olmadığından uçak 217 yolcusuyla Amsterdam'a uçtu. Aynca, THY'nin tstanbul-Ankara seferini yapan "Dicle" adlı yolcu uçağı da flap anzası sebebiyle Atatürk Havalimanı'na geri döndü. Yolcular, başka bir uçakla Ankara'ya gönderildi. Rusya'ya 115milyon ruble ödenecek • İstanbul Haber Servisi - Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Saffet Ulusoy yaptığı yazılı açıklamada, 1 Ağustos 1997 tarihine kadar meydana gelen tüm gürnrük ihlalleri karşılığında Rusya Federasyonu'na 115 milyon ruble ödeneceğini ve Rusya Federasyonu'nun bu döneme ait başka herhangi bir talepte bulunamayacağınv belirtti. Ulusoy açıklamasında, imzalanan protokolle iki ülke ilişkilerinde yapacağı olumlu katkılann çok yakın zamanda görüleceğini ifade etti. Deımrel'i riyaret • İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Etiler Aydın Sitesi'ndeki evinde dün İstanbul Valisi Erol Çakır ve eşi, eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Emre Gönensay ile işadamı Üzeyir Garih'i kabul ederek bir süre görüştü. Gönensay ve Garih görüşme sonrası yaptıklan açıklamada, Cumhurbaşkanı Demirel 'e yaptıklan ziyaretin bir nezaket ziyaretı olduğunu belirttiler. Demirel'in evinin önündeki bozuk yollar Beşiktaş Belediyesi Fen Işleri Ekipleri'nce asfaltlandı. Taksicilenden protesto • İZMtR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Zam istemlen birlik yönetimince onaylanmayan taksiciler, Izmir Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Birliği Başkanı Cemal Tercan'ı protesto ederek ıstıfaya çağırdı. Izmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Sedat Öner ve yönetim kurulu üyeleriyle çok sayıdaki taksici esnafı dün birlik binası önüne gelerek "Tercan istifa" sloganı attı. Oda başkanı Öner, son yedi ayda benzine yüzde 108 zam yapıldığını, buna karşın taksicilerin 8 ay önceki tarifeyle çalıştıklannı belirterek "26 Haziran 1999 tarihli yazılıhaklı zam istemimiz birlik yönetimince bır türlü onaylanmamıştır" dedi. Kıhç'ın cenazesine katilan çok sayıda kişinin arasında Yaşar Kemal de vank (Fotoğraflar: BERTAN AĞANOGLU-ALPER TURGUT) DündarKılıç toprağa verilditstanbul Haber Servisi - Kamu- oyunda "son kabadayt", "babala- nn babası rt olarak tanınan Dün- dar Kılıç dün Istanbul'da toprağa verildi. Silivri'deki yazlığında 31 Tem- muz'da geçirdiği kalp krizi sonu- cu hastaneye kaldınlarak yoğun ba- kıma alınan ancak tüm müdaha- lelere karşm geçen salı giinü Ame- rikan Hastanesi'nde mülti organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yi- tiren Dündar Kılıç için dün Şişli Camisi'nde cenaze töreni düzen- lendi. Cenaze törenine Kılıç ailesinin yanı sıra yazar Yaşar Kemal, ye- raltı dünyasının ünlü isimjerin- den Kürt tdris lakaplı İdris Özbir, Oflu Osman lakaplı Osman Ce- • Ünlü yazar Yaşar Kemal, gazetecilerin "Kılıç nasıl bir insandı" sorusuna "Türkiye'de en çok kitabı olan insanlardan biriydi" yanıtını verdi. vahir, NecdetUlucan. Alaattin Sa- ral, Susurluk davası sanıklann- dan Sami Hoştan v e Ali Fevzi Bir, Alaattin Çakıa tarafından öldürü- len Tevfîk Nurullah Ağansoy'un eşı Hülya Ağansm. avukatlar Bur- han Apaydın. Kemal Kumkumoğ- tu,RahmiÖzkan. eskı Dev-Genç'li Bozkurt Nuhoğhı. Beşiktaş Cım- nastik Kulübü Başkanı Süleyman Seba, eski Fenerbahçe Kulübü Futbol Şubesi Sorumlusu armatör Şadan Kalkavan. Hflmi Topaloğ- lu. Banker KasteDi olarak bilinen Cevher Özden, sinema sanatçısı Tanju Gürsu, BehzatUygur, Hay- ko, Fedon, Atişan, Ferhat Güzel ve Kaya ÇUingiroğlu'nuıı da ara- lanndâ bulunduğu çok sayıda ki- şi katıldı. Cezaevinde bulunan ve uyuşturucu kaçakçılığından hü- kümlü Burhanettin Saral, şarkıcı lbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Hülya Avşar, ülkücü mafya lide- ri SedatŞahin, "Gazinocular Kra- h" olarak bilinen Fahrettin Aslan. Hasan Haa SiUeymanoğlu ve Or- han Keçeti de cenaze törenine çe- lenk gönderdi. Basın mensuplannın sorulanru yanıtlayan Yaşar KemaL Kılıç'ın çok eski ve yakın dostu olduğu- nu belirtti. Kemal, "Kıhçnasdbir insandı" sorusunu ıse "Tûrkiyeide en çok kitabı olan insanlardan bi- risrydi" diye yanıtladı. Dündar Kılıç'm eşi Ayten Ki- hç'ın son derece bitkin olduğu gö- rüldü. Zaman zaman izdihamın yaşandığı cami avlusunda cenaze namazını kıldıran imamın Kılıç için "Dündar Abi", "DündarKH hç Beyefendi Abimiz'" diye konuş- ması dikkat çektı. Cenaze namazmın kılınması- nın ardından eller üzerinde taşınan Kılıç'ın cenazesi arabaya konula- rak oluşturulan konvoy eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürül- dü. Kıhç'm cenazesi burada aile- si, dostlan ve arkadaşlannın göz- yaşlan arasında toprağa verildi. Diğerlerinde ise befld zamana yayarak 5 puan çe- küebüirdL Yıkla l'er puan yani yapbğunız indiri- mi göstererek ner sene ben senden yüzde 1 indiri- rim, bunu da 5yüda yaparun. Sonuçta ücreüfler için yüzde 15-40, sermaye kesimleri için 5 yıl sonra ni- hai varacak şekflde 20-45 arasında değişir. 20-45 ara- sında degişir deyince sermaye üst oranda 10 puan indirim yapmış olur. Eskiden bu yüzde 55'tL Şim- diki düzenleme> i zamana yayarak yapmak Türki- ye'nin çıkanna olurdu." Oyan, gelir türierini tek tek saymanın yeterli ol- mayacağını belirterek yapılması gerekenin bütün kazanç ve gelirlerin kapsama alındığını, istisnala- n dışanda tutarak açıklamak olduğunu söyledi. Temizel'in yaptığı düzenlemelerde bunlann yer aldığını, ancak. değiştirildiğini kaydeden Oyan, dünyanın hiçbir yerinde bir vergi reformunun ge- tirdiği gelir tanımının bir yıl sonra değiştirilmeye- ceğini ya da ertelenmeye- ceğini, bunun yapılması- nın sermayenin çıkarlanna odaklanmasının ölcüsünü gösterdiğini söyledi. Mali milann 3 yıl ertelenmesinin bu olaydan vazgeçildiği an- lamına geldiğini vurgula- yan Oyan şu değerlendir- meyi yaptı: "Servet beyanı alerji çek- tiği,Türkiye'de insanlar ku- ral amnagjrmek istemedik- leri için servet beyanı tasa- nnın ilk biçiminde günde- me getirfldl Bunun sulan- dınlmış biçüni maU milat oldu. O yüzden de koiav aşı- labilir bir engeldi ve aşü- mışür. Sistemi korumakiçin sistemde özdenetim meka- nizmalannı sistem içineyer- leştirmek için servet beya- nmın kaİKibir unsur olarak girmcsi gerekir, bir keretik beyanlar olmaz." Oyan, geçici vergi için beyanname verme süresinin 3 aydan 6 aya çıkarmakla işin özünün kaçtığıra behr- terek "Çünkü 6 ayda bir beyannamevermek demek, bu yılın ilk 6 ayı için peşin vergi ödemiş olursunuz. İkinci 6 ay için zaten öbür yua kalır.L cretiHer ile esit- Bğisağiamanız mümkün ol- maz. Mali açıdan da önem- li bir gelir kaybı ortaya çı- kar" dedi. istanbul il örgütünde iki başlı yönetim sürüyor. Taraflar birbirini suçluyor DYP'de başkanlık kavgası • DYP tstanbul îl Örgütü'ndeki başkanlık tartışması çözüme kavuşmadı. Bir önceki yönetimde başkan yardımcısı olan Yalçın Akçadağ, mahkeme karanyla başkan olduğunu söylerken genel merkez tarafindan atanan Süleyman Soylu bu iddiayı reddetti. için görevlerinden istifa eden DYP İstanbul İl Başkanı ve il yöneticilerinin yerine, genel mer- kezce yapılan atama sonrasında ortaya çıkan iki başlıhk aynı anda iki DYP'linin kendile- BARIŞDOSTER DYP Genel Başkanı Tansu Çfller'e yakın- iığıyla bilinen Süleyman Soylu başkanlığında- kı DYP tstanbul İl Yönetimi, önceki yönetim- de başkan yardımcısı olan Yalçın Akçadağ' ın, DYP il başkanı oldugu ve mahkeme karany- la görevine yeniden döndüğü iddialannın ger- çeğı yansıtmadığmı açıkladı. "DYP İstanbul II Başkanı" unvanını kullanan Akçadağ ise il başkanhğına mahkeme karanyla geldiğini vur- guladı. 18 Nisan seçimleri öncesinde aday olmak tstanbul işportaya cılıştı tşporta amk tstanbul'un gündeHkyaşamınm bfr parçası. Bu pazarm 3k adresleri ise tarihi meydanlar Eminönü, Beyazrt, Mısır Çarşısı, ve Tahtakale. tlkemizde bir türlü düzettflemeyen ekonominio, vüksek enflasyonun, bütçesini altüst ettigi dar gelirü yurttaşlann ihüyaçlannı giderdikleri işporta tezgâhlaru. Yaya ve araç trafigini otamsuz etkieyen işportaolar ise dar getirH yurttaşiarnı ifativiçlannı kendilerinden karşiadiğıııa dikkat çekiyor.Kendflerineyöneiac "malya" suçiamasmı reddeden işportacüar, "Bizim neremiz mafya, nufya olsak burada tşüniz ne" diyerek tepld gösteriyorlar. (Fotograf: BERTAN AĞANOĞLU) L/U^IIIIJV, aynı UJIVIU *IVI ts ı ı ııııııı nvııuıı^ nni "DYP tstanbul Ü Başkanı" ilan etmeleri- ne kadar vardı. DYP'de biri genel merkezin, öteki de muhalefetin olmak üzere aynı anda iki il başkanı ortaya çıktı. Yalçın Akçadağ, ge- nel merkez teşkilat başkanlığımn 29.04.1999 gün, 410 sayılı karanyla İstanbul il yönetimi- nin feshedilmesine, Süleyman Soylu'nun il başkanlığına atanmasına; 07.05.1999 gün, 485 sayılı karanyla da Soylu başkanlığında il yö- netimi oluşturulmasına ilişkin kararlannnı, İs- tanbul 9. AsliyeHukukMahkemesi'nin 15.07. 1999 tarih, 1999/385 sayılı karanyla tedbiren durdurulduğunu açıkladı. "Mahkeme karan gereğince 29.04.1999 gününden önceki mev- cut 0 yönetimi göre\ine devam etmekte, Süley- man Soylu başkanhğındaki atama ise durdu- rulmaktadır. Bu >önetim hukuken yetldsiz ha- le gelmiştir. Mahkemenin bu karan, Şişti 3. tc- ra Müdürlügü'nün 21.07.1999 tarihli tedbir infaz tutanağı ile infaz edilmiş bulunmakta- dır" diyen Akçadağ, 15 Temmuz 1999 günlü mahkeme karan gereğince ataması durdurul- muş olan Soylu yönetiminin, yasal olarak yet- kisiz bulunmasma karşuı, cebren ve fıilen il binasmı işgal etmeyi sürdürdüğünü kaydetti. Genel merkezce atanan DYP İstanbul İl Yö- nedmi'ndenyapılan açıklamada ise Akçadağ' ın, 9.AsliyeHukukHâkim- liği'nin karanna istina- den, İstanbul 4. lcra Mü- dürlüğü'ne yaptığı 26. 07.1999 tarihli başvuru- nun reddedilmesinin ar- dından, îstanbul 3. lcra Tetkik Mercii Hâkimli- ği'ne yapılan başvurusun- da da şikâyetin reddedil- diği. peşin harcın mahsu- bunave yargılama gider- lerinin müştekinin üze- rinde bırakılmasına karar verildiği vurgulandı. Açıklamada, seçimler nedeniyle gerçekleşen is- tifalann ardmdan karar alınamadığı, il yönetimi- nin görevini yerine geti- remediği, o dönemde tek başkan yardımcısı olan Akçadağ'ın il örgütünü çalışamaz halde bıraktı- ğı ifade edilerek "Mah- keme, Akçadag'm, eski görevine yani il başkan vardımcılıgınagetirilme- sini öngörmüştür ve bu karar partimizintüm ka- demelerince uygun gö- rülmüş, tarafımızdan kendisine bUdirilmiştir" denıldi. 'Amaç bugünü kurtarmak' Oyan, vergi düzenleme- lerinin hızh ve kapalı kapı- lar ardında yapıldığını be- lirterek " 1 Temmuz 1999'daki EkonomikveSos- yal Konsey'de Türk-İşeko- nomikdüzenlemeieringün- demegehnesini bekfiyordu. Ancak getirihnedLbgü ser- mayeçevreieri bunu haOet- mişlerdi bu anlasudı" de- di. Setmaye kesiminin bu ödünlerle yetinmeyeceği- ne dikkat çeken Oyan, "Çünkü kam açıtanıştır,ye> nidüzenlemelertalepedile- cektir. Türkiye'de vergi sis- temi çok kısa sürede yeni- den reform edilmey e muh- taç duruma gelmiştir. Ver- gi yükünü aşağı çekmeye yönelik düzenmelerle ashn- da sermaye kesimi bindiği dalı kesmektedir. Bugünü kurtarmaktan başka bir anlamagebnemektedir" di- ye konuştu. 'Türkiye dışa bağımh oluyor' Bütçenin yüzde 43'ü, vergi gelirlerinin yüzde 91' inin faizlere ödendiğini vurgulayan Oyan, devlete vergi yerine borç vermenin sürdürülebilir bir mekaniz- ma olmadığını, mutlaka neşter vurulacağını söyle- di. Sermayenin ve devletin bindikleri dalı kestiklerini anlatan Oyan, "Nfergi top- layamayan ya da topladığı vergiye sahip çıkamadığı zaman ele avuç açmaktan başka uman kabnayacak- ta. Bu aslında Türİuye'ji giderek dışa bağunh hale getiriyor. Türkiye yeniden bir ulusal bağunsızhk kav- gası verme noktasına bilin- cminortayaçıkanhnasınok- tasınagelmiştir. Hıziaiçborç ödenıeleri üzerine neşter vurulması zamanı gelmiş- tir" dedi. Sosyal devlete yönelik budamalann Tür- kiye'nin yönetilmesini da- ha da zorlaştıracağına ve sosyal huzursuzluğu arttı- racağına dikkat çeken Oyan, "Meclis 1 in bugünkü yapısıyla köklü vergi refor- mu yapmak bunu kabcı sa- vunmak zor. Aslında Tür- kiye'deki Meclistoplumda- kiyapıyıyansrtmadığısüre- ce bu dert sürecektir*' dedi. DUZYAZI ORHAN BtRGİT Kuyudan AdamÇıkartma: 2 Kurulmuş siyasi partilerin sayısı en çok olan ül- kelerden birisiyiz. Ama kurulmuş olanlannı kapat- mada da, 22 parti ile yine en ön sıralarda geldiği- mizi biliyoruz. Dünkü Milliyet'te Attilâ llhan, kendisiyle yapı- lan bir söyleşide "Sosyalist muhalefeti, işçi mu- halefeti yok edilince, onun, yerini dinsel ve etnik muhalefet aldı" diyordu. Sosyalist muhalefetin beli 1972'de kınldı. 1980'de bu işlem tamamlan- dı. Bir işçi partisini yeniden ayağa kaldırmanın ko- lay olmadığı da o günden bu yana görülüyor. Dinsel ve etnik partilerin kapatılmalannda bu zorluk yaşanmıyor. Onlann, kapatılanlannın yeri- ni hem de eskisinin adını çağnşttrarak yenilerinin aldığını biliyoruz. öylesine ki, kapatma dosyası Ana- yasa Mahkemesi'nin gündeminde bulunan Fazi- tet'in kazaya uğraması halinde 'Saadefın vitrine gelecegi şimdiden söyleniyor. Aynı şey, Güneydo- ğu sorunlannı bayraklaştırarak kurulmuş eski-ye- ni kimi partiler için de söylenilebilir. Parti kapatmanın bu kadar kolay olmaması için yirminci dönemin son günlerinde, o zamanki par- lamentoda temsil edilen partiler arasında bir 'uyum komisyonu' çalışmalannı hemen hemen tamam- lamış, ama o çalışmalar bir yasa teklifi haline gel- meden seçim karan alınmıştı. O hazırlığın, bir de- mokratikleşme paketi içinde parlamentoya geti- rilmesi yerine, anayasadaki tahkim hükümleri için pazariık öğesi yapılmasının ayıplığını bir kez da- ha söylemeliyiz. Bu yanlışlık, koalisyonu oluştu- ran üç partinin sorunlannı bir takvime bağlama- malanndan ve günün gereklerine göre hareket et- melerinde ısrarcı olmalanndan doğuyor. Içlerinde MHP belki acemiliği nedeniyle en az kusurludur. Ama ANAP ve DSP için, hiçbir mazereti geçerli bul- mak mümkün değil. Bugün Siyasi Partiler Yasası'nda yapılmakta olan değişikliklerin neden oldugu tartışmaların benzeri, 1965'li yıllarda merhum Celal Bayar ile arkadaşlanna siyasi haklar sağlanması sırasında yapıldı. Ismet Inönü, o tartışmalann bir yönündeki odak- tı. CHP Genel Başkanı, 1960 ihtilalinde kapattığı DP'nin siyasi haklardan yoksun bırakılmış liderle- rinin seçme ve seçilme haklarını almalannı savu- nuyordu. Genel sekreteri Ecevit ve arkadaşlan da rahmetli paşa ile birlikteydiler. Ama kimi CHP'li politikacı ve aydın, Silahlı Kuvvetler'in de hoş kar- şılamadığı 'kuyudan adam çıkartma' adını verdik- leri bu girişimi kıyasıya eleştiriyorlardı. Bayar'ın affını ister görünüp de, yüreklerinde 'inşaliah çık- maz' duasını saklayanlar DP'nin yerine kurulmuş Adalet Partisi milletvekilleri ile genel başkanlany- dı. Sonunda Bayar siyasi haklarını aldı. Ama yeni- den politikaya dönmenin doğru olmadığını gördü ve öyle davrandığı için kendisine tanınmış olan 'es- ki cumhurbaşkanlannın Cumhuriyet Senatosu 'nun doğal üyesi olma hakkını' kullanmadı. Siyaset si- perierinde tekrar yer almayı deneyen eski DP'lile- rin çoğu ise, başarılı olamadı. Bugün, Erbakan ile Kazan'a parlamentoya gir- me hakkı gerçekten açılsa, FP'li yenilikçilerle, ge- lenekçiler arasındaki kavganın nasıl patlak vere- ceğini merak edenlerin sayısı az değildir. Kaldı kj ben, Anayasa Mahkemesi'nin 5 yıl süre ile siya- set yapma yasağı koyduğu bir kımsenin, tıpkı bir siyasi parti listesinde oldugu gibi bağımsız olarak da seçime giremeyeceği görüşünde ısrarlı olan- lardanım. Çünkü milletvekilliği gibi, yasamagöre- vi üstlenen gerekirse yürütmede yer alan bir kim- se siyaset yapmıyorsa, kim siyaset yapacaktır? Ya- ni, bir partiden değil de bağımsız milletvekili se- çilmiş iseniz siz siyaset yapmayanlardan mı ola- caksınız? Bugünkü partamentoda bu durumda üç bağımsız üyevar. Elazığ, MalatyaveTunceli'den seçilmiş bu üç milletvekilinden herhangi birisi bu nitelikleri ile öteki 547 arkadaşlanndan ayn bir ko- numda değiller ki. Bakan da, başbakan da olabilirler. Mehmet Ağar'ın DYP Genel Başkanlığı'na soyunma düşü gerçekleşme aşamasına gelirse, "Sen bağımsız seçildin" diye önüne engel çıkmayacak ki. Ama Şevki Yılmaz ve öteki kimi küfürbazlann durumunu da Erbakan ve Kazan ile aynı paket için- de ele almak bizim kimi meslektaşlarımızın yanlı- şıdır. Sövgüyü ağızlanna gargara malzemesi yap- tıklan için haklarında açılan kovuşturmalardan yurtdışına kaçma yolu ile kurtulmayı deneyenle- rin, siyasi partiler yasasındaki değişiklik ile o dos- yalarının kapanacağını sanmak yanlıştır. Ama parti kapatma olaylan, başka bazı engel- lere bağlanıyorsa, bundan demokratikleşme adı- na hoşnut olmalıyız. Özellikle ben bu konunun HADEP'İ ilgilendiren yönünü de ele almak istiyorum. Geçen hafta, bu partiden seçilmiş belediye baş- kanlan'nı Çankaya'da kabul ederek ülkenin birli- ği ve bölünmezliği için verdiği tavsiyelerle onlara yeni bir pencere açmak isteyen Cumhurbaşkanı Demirel'in deneyimine uyan bir HADEP, pekâlâ kendi tabanı için sağhklı bir umut haline gelebilir. Üstelik önceki gün parlamentoya gönderilen Piş- manlık Yasası'nın sağlayacağı olanaklardan yarar- lanma gibi akılcı bir yolu seçecek dağdaki insan- lan, topluma kazandırmada sağhklı bir pencere iş- levini yüklenebilir. Faks: 0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgitfndo.net.tr. Beykoz Belediyesi kararlı Türbanlı zabıta As 2 aylık izne çıktı İstanbul Haber Servi- si-Beykoz Belediye Baş- kanı Alaaddin Köseler, belediyede kılık-kıyafet yönetmeliğine uymayan hiç kimsenin bulunmadı- ğını söyledi. Köseler, za- bıta olarak çalışan ve tür- banını çıkarmamakta di- renen FethiyeAs'ın da iki aylık izin aldığını ve ya- kınlardaki FP'li birbele- diyeye geçmeye çalıştı- ğını vurguladı. Geçtiğimiz dönemde FP'li kadrolarca yönetilen ve 18 Nisan seçimlerin- de DSP'nin kazandığı Beykoz Belediyesi'nde, laik cumhuriyet ilkelerin- den ödün vermemeye ça- lıştıklannı anlatan Köse- ler, bu çerçevede zabıta kadrosunda çalışan Fethi- ye As için de gerekenin yapılacağını söyledi. Uzun süredir izinli olan As'ın, yeniden iki aylığı- na maaşsız izne çıktığını ve türbanına göz yumul- masının söz konusu ol- madığını vurgulayan Kö- seler, As'ın kendisini tür- banıyla kabul edebilecek FP yönetimindeki birbe- lediyeye geçiş yapmaya çalıştığmı kaydetti. Köseler "Kendisi gö- reve gelmiyor. Ben baş- kan olarak da insan ola- rak da yapabUeceklerimi yaptun" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle