Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J>
1 AiUSTOS 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Selahattin Alpay
mnie spazmı
geçindi
• İstanbul Haber Servisi -
Türkücü Selahattin Alpay
Silivri'deki yazlığında dün
sabah saatlerinde mide
spazmı geçirdi. Sili\Tİ Özel
Millet Hastanesi Koroner
Yoğun Bakım Ünitesi'nde
tedavi altına alınan
Selahattin Alpay'ın. 48
saat kontrol altında
tutulduktan sonra taburcu
edileceği bölirtildi. Özel
Millet Hastanesi'nde tedavi
altında tutulan sanatçının
sağhk durumu hakkında
açıklama yapan Başhekim
Opr. Dr. Abdullah
Gündoğan. Selahattin
Alpay'ın hayati tehlikesi
bulunmadığmı bildirdi.
HeybetH'yi
yakalama
operasyonu• BODRUM(AA)-
Bodrum'da bir barda
eğlenirken havaya birkaç el
ateş edip iki kişiyi de
yaralayarak olay yerinden
kaçan yeraltı dünyasının
ünlü isimlerinden Hasan
Heybetli'yi yakalama
operasyonlan sürüyor.
Bodrum polisinin dün bir
operasyon daha
gerçekleştirdiği. ancak
herhangi bir sonuç elde
edilemediği öğrenildi.
llçede, polisin sıkı
güvenlik önlemleri aldığı
ve Bodrum'un bütün çıkış
kapılannı gözetım altında
tuttuğubildirildi.
İSKİ'den
bopçaffı
İ,jstanbul Haber Servisi -
istanbul Su ve
Kanalizasyon Idaresi
(ISKİ), gecikmiş su borcu
bulunan abonelere
borçlannı 7 taksitte ödeme
kolaylığı getirdi. tSKt'den
yapılan açıklamada. 15
Ağustos 1999 tarihinden
itibaren İSKİ veznelerine
başvurarak su-atık su
bedeli borçlannı ödedikleri
takdirde abonelerden
sadecelOcakl996ıle31
Mayıs 1999 tarihleri arası
için ayda yüzde 5 oranında
gecikrne cezasını 7 taksitle
ödedikleri sürece gecikme
bedeli alınacağı kaydedildi.
Zeytinburnu
sahilinde ceset
• İstanbul Haber Servisi -
Zeytinburnu sahilinde
Feride Tülay Topgüllü (30)
adlı bir kadinın cesedi
bulundu. Yapılan
açıklamada, ceset üzerinde
herhangi bir darp izine
rastlanmazken. kesin
sonucun otopsiden sonra
belli olacağı kaydedildi.
Balıkesir Valiliği, 5 bin genci bir araya getirmeyi amaçlayan girişime izin vermedi
Oren 1nıhışmasma engelANKARA (Çumhuriyet Bürosu)- "Dün-
yaGençlerininÖren BuluşmasT, planlanan
tarihe çok az gün kalmasma karşın bürok-
rasi engelini aşamadı. Balıkesir valiliği ile
tçişleri Bakanlığı arasında mekik dokuyan
gençler. gerekli onayı bir türlü alamadı.
Organizasyon komitesince dün bir açık-
lama yapılarak dünyanın dört bir yanından
5 bin genci 13-23 Ağustos'ta bır araya ge-
tirmeyi amaçlayan buluşma bürokratik sav-
saklamalarla bilinçli olarak engellenmek is-
tendiği savunuldu. Komitenin açıklamasm-
da, "Bu durumu; gençliğin düroa banşı için,
kardeslik ve dostluk duygulannı pekiştir-
mek için ve Türkhenin tanıtımı için harca-
nan çabaya vurulan bir darbe olarak kabul
edjyoruz" denildi. Balıkesir Valiliği'ne et-
kinlik bildiriminde bulunduklannı anımsa-
tan komite. valiliğin Içişleri Bakanlığı'na
başvurmalannı istediğini anımsattı. Bakan-
lığa başvurduklannda ise gerekli yazının
valiliğe gönderildiği yanıtını aldıklannı kay-
deden komite üyeleri. "İlgiB makamlar to-
pu birbüierine atarak işi sürüncemeye btra-
kıyoriar ve buönemlietkinlik karşısında du-
yarsızlıklannı kormorlar" dediler Balıke-
sir Valilıği'nı Ören buluşmasını engelleyi-
ci hareketlerde bulunmakla suçlayan komi-
te üyelerinın açıklamasında şöyle denildi:
"Valilik, alt makamlara uyanlar yaparak
buluşmayı engelliyor. Bu doğrultuda buluş-
mayı yapacağımız ilçede altyapı çalışması
başlatmamız için izin verilmemesine dair
Zevtinli Beledhe Başkanı uyanlıyor. Edre-
mit Körfezfndeld rüm ka\makamlara yaa-
lar gönderiliyor ve buluşmaya izin verüme-
mesi için tebdit ve uyanlarda buiunuluyor.
Crvardaki oteUere de benzer uyanlar yapın-
yor." Gençler. Turizm Bakanı Krkan Mum-
cu ve Devlet Bakanı FikretÜnlü'yü ilgisiz-
likle suçladı.
TMMOB Ankara 11 Koordinasyon Kuru-
lu bir açıklama yaparak bakanlığın ve vali-
liğin Ören buluşmasına karşı tutumunu kı-
nadı. ICoordinasyon kurulu adına açıklama-
yı yapan Peyzaj Mühendısleri Odası Başka-
nı BetülUyar.gençlerinönceki sene Berga-
ma'daki buluşmalannda "ulustararası em-
peryalist tekellerin doğal kaynaklara göz ko-
yan yağmacüığını püskürtmede. onurlu bir
uğraştanalınlannınakıylaçıkokJannı" vur-
guladı. Uyar, yetkililere seslenerek "Sizce
ülkemiz turizm sektöründe büyük bir dar-
boğaz yaşarken. ülkemiz tanıtımı için çok
önemli bir nrsaü kaçırmış olmuvor muyuz?
Böyle bir devlet politikasmı anlamamız
mûmkün değfldir" dedı.
Tüm Sosyal-Sen de biraçıklama yaparak
gençlere destek verdi. Açıklamada. "Başta
Kültür Bakanlığı olmak üzere çeşitli betedi-
yelerin. ünhersitelerin, sendikalanıu khle
örgüüerinin destek verdiği buluşmanın en-
geUenmemesini talep ediyor ve bu keyfî tu-
tumu protesto ediyoruz" denildi.
izmirli cevreciler
Termik santrallar
AİHM yolunda
• Danıştay kararlannın ardından tzmir
Çevre Hareketi Avukatlan, ikinci defa
Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'ne
başvurmaya ve 80'e yakın bakan hakkında
tazminat davası açmaya hazırlanıyorlar.
MUĞLA (Cumhuri-
yet)- Gökova Sürekli Ey-
lem Kurulu ve çeşitli çev-
re gruplannın 10 yıldan
fazla bir süredir yürüttük-
leri çevre mücadelesi ve
tzmir Çevre Hareketi
Avukatlan'nın hukuk
mücadelesi sonunda olu-
şan yargı kararlanna rağ-
men çalışmaya devam e-
den termik santrallar Av-
rupa lnsan Haklan Mah-
kemesi'ne (AlHM) gidi-
yor. Danıştay kararlannın
ardından İzmirÇevre Ha-
reketi Avukatlan, ikinci
defa Avrupa tnsan Hak-
lan Mahkemesi'ne baş-
vurmaya ve 80'e yakın
bakan hakkında tazminat
davası açmaya hazırlanı-
yorlar.
Çevrecilerin, önümüz-
deki günlerde bakanlara
yönelikaçacaklan tazmi-
nat davası, yargı kararla-
nnın alındığı günden bu
yana, Bakanlar Kuru-
lu'nda görev yapan tüm
bakanlan kapsıyor.
Yaklaşık 80 bakanı
kapsayan davayla ılgili
olarak, tzmir Çe\Te Ha-
reketi Avukatlan'ndan
Ahmet Okyay,"Yargı ka-
rarlan Kemerköy ve Ya-
tağan'ınbu şekildeçauşo-
nlmasına izin vermiyor.
Gökova"nın da tamamen
kapanhnasına karar veri-
yor. Oysa Bakanlar Ku-
rulu aklıgı bir kararla
yargı kararlannı hiçe sa-
yıyor. Ve bu karar değişen
tüm Bakanlar Kurulu ta-
rafindan aynen u\gulanj-
yor. Yargı kararlannın
çıküğı günden bu yana gö-
rev yapan yaklaşık 80 ba-
kan hakkında tazminat
davası açacağa" diyor.
Aydın tdare Mahkeme-
si. "Yatağan ve Yeniköy
termik santrallannm de-
sülfirizasyon tesisleri ku-
rularak ve çeşitli önlem-
lerahnarak çahşbruabfle-
cegi; Gökova Termik
SantralTıun ise desütfiri-
zasyon tesisi de kuruba
çaUştınlamayacağr şek-
linde kapatma karan ver-
miş,ri.
Karann ardından Da-
nıştay 6. Dairesi de aynı
doğrultuda karan onayla-
mış, ancak idare kararla-
n uygulanmayarak Ba-
kanlar Kurulu kararlan
ile santrallar çalıştınlma-
ya devam etmişti.
Bu gelişmeler üzerine
Danıştay'a bir kez daha
başvurarak karann düzel-
tilmesini isteyen idare ta-
lebine karşın Danıştay ay-
nı karannı yinelemişti.
Gelişmeler üzerine Tür-
kiye'de hukuki anlamda
tüm yollann denendiğini
söyleyen Çevre Hareketi
Avukatlan, hukuk müca-
delesini AİHM'de sürdü-
receklerini bildirdiler.
'tç hukuk ükandı'
Termik santrallann ver-
diği zararlar ile ilgili ola-
rak iki yıl önce de
AİHM'ye başvuruda bu-
lunduklannı belirten Ah-
met Okyay, santrallann
kapatılmasıyla ilgili tüm
hukuk yollanndan geçil-
diğinı belırterek "Tnsan
haklan sözleşmesinde adil
yargüama hakkı vardır.
Şûndi uygulanmayan
mahkeme ve Danıstay ka-
raıian,ikiyılönceyaptığı-
mızbasvurumuzu güçlen-
dirirken yargı karaıîan-
nın uygulanmamasından
ve iç hukuk yoOannın 0-
kanmasından dolayı da
önümüzdeki günlerde
ikinci başMiruyu \apaca-
gE* dedi.
Oktay, alınan yargı ka-
rarlannın uygulanmama-
sı sonucu suç işlenmekte
olduğunu da sözlerine ek-
ledi.
Tarihi
kahntılarda
inşaat
Tahtakak Uzunçarşı
Caddesi'nde
gerçekleştirilen kan
alanoıa otopark
)r
apdmak istendiği
iddiaediklLAlanm
ahmda tarihi
kahntılar
buhınduğunu beHrten
çevre sakinleri, Osmaa
Asilsov'a ait alanıo
tarihi SİTalanı
kapsamında kakhğmı
anımsatarak yetkilUeri
duyarlı olmaya
çağırdı. İnşaatı
önlemek için çaba
gösterdiklerini aıüatan
bölge esnafi Zeynel
Avcı,i
K)topark
Bizans Samıcı var.
Tarihi dokuyu tahrip
ediwrlar ve bunu
kinise engeUemiyor.
Gündüz üışaatta
hiçbir çabşma yok,
herkes gitrJkten sonra
çahşmaya başh>t>rlar"
dedi İstanbul İ
Numaralı Kültür ve
Tabiat Varhidanm
Konıma Kurulu, CHP
Eminönütlçe
Örgütn'nün
başvurusu ûzerrae
Eminönü Belediye
Başkanhğı'na
gönderdği yaada. söz
konusu ataoda kurul
karanna aykın
herhangi bir çabşma
ohıp ounadjğuıın
saptanmasuu istedL
Anlaşmazlık nedeniyle çıkan kavgada 2 kişi yaralandı
SüivrTde arazi kavgasıtstanbul Haber Servisi - Silivri'nın
Beycıler Köyü'nde arazi
anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavga
sonucu 2 kişi yaralandı, 30 kişi
gözaltına alındı. Gözaltına
alınanlardan 9'u adliyeye sevk
edildi. Silivri'nin Beyciler Köyü'nde
6 bin 500 dönümünün köylülere ait
olduğu ileri sürülen 8 bin dönümlük
arazide mahkeme keşfi sırasında
taraflar arasında kavga çıktı.
Köylülerin anlatımlanna göre, olay
önceki gün, arazinin 1500
dönümünün kendisine ait olduğunu
belirten Osman Muzmuz adlı kişi ve
beraberindekilerin, keşif yapmak
üzere köye gelmesiyle başladı.
Köylüler ile arazilerin tümüne sahip
olmaya çalıştığı iddia edilen Osman
Muzmuz arasında çıkan tartışma bir
süre sonra kavgaya dönüştü. Kavga
sırasında 2 kişi hafif şekilde
yaralandı. Güvenlik güçlerinin
müdahalesiyle engellenen kavga
sırasında 30 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan 9'unun
adliyeye sevk edildiği, diğerlerinin
serbest bırakıldığı bildirildi.
Köylüler, "Arazinin 6 bin 500
dönümü bize ait 1500 dönümü ise
1600*10 yıllarda üç kişiye bırakıldı.
Bu kişiler yaşamıyor. Osman
Muzmuz, sahte kişfleri bu kişitermiş
gibi ortaya çıkararak arazivi
sahiptenmeye çahşıyor" diye
konuştu.
OR UŞ / EROL ALTACA - Eğitimci
"Bunca yasalgörevi olan insanlar,
ülkenin sorunları ile ilgili görûşlerini
sözle veya yazıyla ortaya koyma gi-
bi bir hakka da sahiptirier. Basın, bu
hakkın kullanımı için biraraçtır." Tam
139 yıl önce Şinasi'nin dile getirdi-
ği bu sözler, tam bir görev ve hak bi-
linci, müthiş bir demokrasi bildirge-
sidir. Aynı bilincin, geçen bunca za-
mana karşın, toplumumuzda çok
yaygın ve etkin olduğu söylenemez.
Çoğumuz suskun ve tepkisiz. Du-
yarlı ve sorumlu insanlann yazıp çi-
zip irdelediği konularaysa, çoğu kez,
ilgililer ilgisizdir, tepkisizdir. Bu çaba-
lar denize yağan yağmur gibidir. Bo-
şu boşuna... Biz bu taşın bu kuyu-
dan çıkarılması için yurttaş olmanın
ötesinde öğretmen sorumluluğu ile
düşünüyoruz. Ve bakın neler görü-
yoruz:
I. üsede 2 yıl boyunca TM ve S
öğrenimi görerek kendisini gelece-
ğe hazıriayan öğrenciler, doğal ola-
rak fen derslerini okumadılar. Lise
son sınıfa geldiklerinde 'üniversite-
ye giriş ülkesınde düzen değişti" ve
bu derslerin sorulanndan da sorum-
lu tutuldular. Bu ne müthiş travma-
dır, bu darbeyi bu çocuklar nasıl kar-
şılasınlar? Özel derslerde, dersha-
nelerde yıl boyunca fen dersleri kur-
su alarak! Çizdikleri hayat yolunda
artık (devletin de onayıyta) ilgilerini
kestikleri fen derslerinin belirleyici
etkisine kurban edildiler. Üstelik
(makûs talihlerini yenip de) yükse-
köğrenim görebilecek iseler orada
da bu derslerle bir ilgileri olmaya-
Gençliğin Sahibi Yok; Olmayacak mı?
cak. Bu haksızlığı görmek için hukuk
öğrenimine gerek var mı?
II. Fen öğrenimini seçmiş olanla-
nn da bir sorunu var. Bilgiye dayalı
ÖYS (II. sınav) kaldınldı ve tek sınav
olan ÖSS'nin içeriğinde de limit, tü-
rev, integral gibi en önemli matema-
tik konulan yok. Oysa bu gençlerin
enfavoriokullan, mühendislikbilim-
leridir ve o okullarda ileri matematik
okutulur. Yani; limit, türev, integral...
Mühendislik öğretiminde düzeyin
düşürülmesi planlanmış olamaya-
cağına göre, sınavın içennediği bu
konulan, öğrencilerin "hobi" olarak
çalışıp öğrenecekleri düşünülmüş
olmalı!
III. Benzeri birsorun daTürkçe'de:
Kaldınlan ÖYS'nin içerdiği edebiyat
bilgileri ÖSS'nin soru alanına ginme-
mektedir. Böylece okullanmızda bu
dersin bir anlamı (en azından yaptı-
nma bağlı bir önemi) kalmamıştır.
ÖSS'de sorusu yok, diyerek öğren-
ciler (ve onlara hak veren okullan)
edebiyatı gündemden kaldırmışlar-
dır. Makaleden Tevfik Fikret'e, re-
alizmden Dede korkut'a, Orhan
Veli'ye "silgitsin" olabilir mi?
IV. Fen ögrencileri; işletme, iktisat,
ekonometri gibi TM (EA) öğrencile-
rinin gözde bölümlerini onlann elin-
den alabilecek konuma getiıilmiş-
lerdir. Fen dersleri, üniversiteye giriş-
te SAY öğrencilerinin elinde "Alaat-
tin 'in Lambasrnöaki devdir: EA öğ-
rencileri içinse kırk satır veya kırk ka-
tır!
V. Sözel öğrencilerinin de hukuk
ve kamu yönetimi tercihi yapma
hakkı, neredeyse elinden alınmıştır.
Hukukçu olmayı düşleyen öğrenci
için artık matematik ile birlikte fen
dersleri kaçınılmaz hale gelmiştir.
"Fen dersleri okumayan ölsün" mü?
Hani üniversiteye girişte bilgi hama-
lı olmalan önlenecekti?
VI. Meslek liselerinin ögrencileri
için de çok acı sonuçlan oldu bu
"düzen değişikliği"n\n. örneğin mo-
tor bölümünde okuyan bir gence
makine mühendisliği haram! O gen-
ci YÖK, 2 yıllık yükseköğrenime la-
yık görmüştür. Hani mesleki ve tek-
nik eğitim özendirilecekti?
VII. Meslek lisesi öğrencilerine uy-
gulanan katsayının, teknik lise öğ-
rencilerine uygulanandan düşük ol-
ması ayn bir darbedir. "Mesleki ve
teknik eğitime kıymayın efendiler!"
diyesi geliyor insanın.
VII. 1999'da ÖSS tarihi 2 Mayıs'tı.
Bu tarih, lise son sınıf öğrencilerinin
okula devamlannı çok olumsuz et-
kilemiştir. Buna karşın ÖSS 2000'in
tarihi 1 ay daha önceye alınmıştır. 9
Nisan! Böylece artık liselerimiz brüt
3; net 2 yıl olmuştur. "Ne kadar yıl;
o kadar bilgi" mantığıyla hesapla-
nırsa öğrencilerin bilgi hamalı olma-
lannı önlemenin yolu bulunmuş olur
böylece.
IX. OÖBR iki tarafı keskin kılıçtır;
olumlu da kesebilir olumsuz da. Bir
başka yazımızda da değindiğimiz gi-
bi, OÖBP'nin nesnel ölçülerle oluş-
tuğu, iyi niyetli bir varsayımdır. Bu-
na karşın, OÖBP'nin katkısı yüzde
8'den yüzde 20'ye varacak ölçüde
yükselmiştir. Son derecede büyük
haksızlıklann oluşabileceği bir "has-
sas konu" olan OÖBP'yi, okullan-
mızı ve öğretmenlerimizi incitmeyi
aklımızdan bile geçirmediğimiz için
daha fazla eleştirmek istemiyoruz.
Yıne de ileride baş edilmez bir soru-
na dönüşmeden "ele ahnması" ge-
rektiğini söylemeliyim.
X. AOBP de bir başka yeni sorun-
dur. Okul alanlanna göre AOBP'de
farklı katsayılar uygulanması yanlış-
lığını görmezden gelsek bile,
AOBP'nin başanlı ögrencileri ceze-
landınyor olmasını nasıl kabullene-
lim? ÖSS puanı yüksek okulun ba-
şarısız öğrencisi ödüllendirilirken,
ÖSS puanı düşük okulun başanlı öğ-
rencisi cezalandırılmaktadır. öğren-
cinin "okuluyla tartılması", "bireysel
sınav" gerçeği içinde habis bir ur gi-
bi durmaktadır.
XI. Bu sistemde 1 puan aralığına
10 bin kişi girebilmektedir. Yani 1 pu-
anın bile önemi "inanılmaz" boyut-
lardadın hem kazanılırken hem kul-
lanılırken:
a. Üniversiteye girişte öğrenciyi 10
bin kişinin önüne getirebilen veya ar-
kasına düşürebilen her bir puanın
kazanılması, hiç tartışılmayacak ber-
raklıkta nesnel (objektif) ve adil öl-
çümlere bağlı olmalıyken, şu
AOBP'nin oluşumunu ve rolünü içi-
nize nasıl sindirebilirsiniz?
b. Öğrenciler kazandıklan puan-
lan kullanırken, yani tercihlerini ya-
parken AOBP eklenmeksizin 1 pu-
an onlan 10 bin kişinin arkasına dü-
şürebilirken AOBP'nin katılımıyla
oluşabilecek 25 puanlık fark çok da-
ha vahim olmaz mı? Bu kadar kay-
gan bir zemin ortamda yapılacak u-
fak bir terçih hatasının bedeli "yûk-
seköğrenimsiz biryaşama müebbe-
den mahkûmiyet" olabilir. Hiçbir
gencimiz bu ihtimale müstahak de-
ğildir!
Daha dün ilan edilen mali miladı 3
yıl erteleyebilen bu hükümet, yan-
lışlannı kısaca belirttiğimiz bu uygu-
lamayı da durdurabilir. Ivedilikte ve
bu yıldan uygulanmak üzere
AOBP'nin etkisi azattılabilir, mesleki
ve teknik öğretimin önü açılabilir;
ÖSS tarihi, okullann kapanma tari-
hine denk düşecek şekilde geriye
alınabilir, hemen; bu devlet buna
muktedirdir. Sonra da çok gerçekçi,
çok adil ve radikal bir sistem için tar-
tışmalar başlatılmalı; kamuoyunun
da desteği alınarak karar verilmeli-
dir. Böylesi hem çocuklanmızın hak-
kıdır hem de çağdaş ve demokratik
bir Türkiye'ye yakışandır.
TMMOB'den acık mektup
Turkıye somuru
koridoru yapılmak
isteniyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve
Mimar Odalan Birliği (TN'IMOB), milletvekillerine gön-
derdiği mektupla. "uluslararası tahkimle yaünm için
kaynak gelecegi'' savını yalanladı. Tahkimin yalnız hu-
kuki bir düzenleme değil, serbestleşme hareketi olduğu-
na dikkat çeken TMMOB, Türkiye'nin enerji alanında
"sömürü koridoru'' yapılmak istendiğini bildirdi.
TMMOB, kaynak ve istikrar sorununun çözümünün ka-'
mu maliyesi, vergi düzenlemeleri ile kayıt dışının önlen-
mesinden geçtiğini vurguladL
TMMOB Başkanı Yavuz Önen ımzasıyla milletvekil-
lerine gönderilen açık mektupta, kamu hızmetinin öze^
kişilerce yürütülmesirün düzenlenen kurallara bağlılıgı
dışmda idari yargının da denetimine bağlı olduğu vurgu-
landı. Haklan korunmuş bireylerden oluşan sağlıklı bir
kamunun yaratılması olanağı ve şeffaflığın, Danıştay ön
denetiminin kaldınlmasıyla ortadan kalkacağı belirtıldi.
Mektupta, tah-
kimle ilgili anayasa
değişikliğüıin en
büyük gerekçesini
oluşturan "Türki-
ye'ye büyük ölçüde
yabana yahnmcı ve
30 milyar dolann
gekcegj" savı, şu
verilerle yalanlan-
dı:
• 1997 rakamla-
nna göre gelişmek-
te olan ülkelere yö-
nelen doğrudan ya-
tınmtutan 167 mil-
yar dolar olup, bu-
nun yaklaşık yüzde
94'ü Güneydoğu
Asya, Latin Âmeri-
ka, Orta ve Doğu
Avrupa'ya yönel-
miştir. Batı Asya'ya
yönelen yatırun tu-
tan 6 milyar dolar-
la, toplamm ancak
yüzde 4'ü kadardır.
• Çin ve Brezil-
ya'da tüm yabancı
yatınm stoku 227
ve 127 milyardolar.
Bu ekonomilerin
Türkiye ekonomi-
sinden kat kat bü-
yük olduğu unutul-
mamalı.
• Liberal yaban-
cı sermaye mevzu-
atıyla Türkiye'nin
son 19 yılda çektiği
gayrisafi yabancı
yatınm toplamı 13.
net yabancı yatınm
toplamı 9 milyar
dolardır.
Anayasa değişik-
liğiyle Türkiye'nin
yaünmlara teknolo-
ji getirmesi gibi ko-
şullar koyamayaca-
ğı, kânn da dışanya
transferiyle dış öde-
meler dengesinde
zarara yol açılacağı
anlatılan mektupta.
şu değerlendirme
veönerileryeraldı:
"Turkiye özeUik-
le enerji alanında
gelecek kuşaklan
da ciddi ipotek altı-
na alacak yeni bir
serüvene doğru sü-
rüklenmek isteni-
yor. Bu serüvenin
amacı, Türkivf'yi enerji alanında sömürü koridoru yap-
maknr. Özelİeştirmeyle enerji altyapısı yabancılaştırıl-
mak. kamuda olması gereken imtiyaz hakkı yabancdann
eline geçirtüerek, ulusal bağımsızlıgımız. insanlık onunı-
muz çokuluslu şirketkrin insanna terk edilmekte, ulusal
yargı ortadan kaldınlarak sömürge hukuku tesis edilme-
ye çalışılmaktadır. Ülkemizin makroekonomik istikrara
kavuşması ve kaynak yaranlması ancak kamu maliyesi-
nin sağlam esaslara dayandınlmasnla saglanabilir.
OECD ve AB ülkelerinde vergi gelirleri GSNlHnin yüz-
de 30'unu aşmakta. Türkhe'de bu oran yüzde 16dır. Ka-
mu maliyesindeki kriz. özelleştirnıe ve ücrederi aşagı çek-
me yolu>ia emekçilere fatura edilmektedir. Oysa kamu
dengesi vergileri artırma yoluyla saglanabilir. Kayıt dışı
sektörü vergi kapsamına alan düzenlemelerden \azgeçU-
mesi, ülkemizde kayıt dışı ekonomiyi tercih eden kalkın-
ma modeU oluşturdu. Patronlann mali milattan kaçışı
bunu anlatmaktadır."
USIAD
'Bağımsızlık
zedelenecek'
İstanbul Haber Servisi -
Ulusal Sanayici ve tşadamla-
n Derneği (USlAD) Genel
Başkanı Kemal Özden, Çok
Taraflı Yatınm Antlaşması
(MAI) kapsamındaki ulusla-
rarası tahkimi hayata geçir-
mek için yapılacak anayasa
değişikliğinin, Türkiye'yi sö-
mürgeleştirerek "uluslararası
mahkûm*' haline getireceğini
söyledi. Öğretim Elemanlan
Sendıkası da hükümetin IMF
ile anlaşması sonucu yaşama
geçirdiği birdizi uygulamanm
l
hıİusalçıkarlannale>hine,ül-
ke bağunsızlığını zedeleyici.
emekçOeıie birlikte sermaye
dtşı kcsimlcri \0ksulla5una"
sonuçlardoğuracağı uyansın-
da bulundu.
Özden, yaptığı yazılı açık-
lamada, Cumhurbaşkanı Sû-
leyman Demirel başta olmak
üzere Türkiye'deki tüm siyasi
kadrolann tahkim konusunda
yeterince bilgileri ohnamasına
karşın anayasayi değiştirme-
yeçalışmalannı son derecesa-
kıncalı bulduklannı kaydetti.
Özden. "Devleun variıgıru.ba-
ğunsızliğını, ulusun kayıtstz
şartsız egemenliğini koruma-
ya" ant içmiş kişilerin tahkime
yol acacak anayasa değişikli-
ğinden vazgeçmeleri gerekti-
ğini vurgulayarak. anayasanın
değişmesiyle birlikte KlT'in
yabancı tekellere "peşkeşçeld-
kceğini ve tahkimin Türki-
ye'yi sömürgekştireceğiniT
' sa-
vundu.
Özden, uluslararası tahki-
min uygulanmasıyla, yabancı
şiıketlerle olan anlaşmazlık-
larda son sözün, bu şirketler-
ce yönlendirilen hakemler ta-
rafuıdan söyleneceğine dikkat
çekti. Özden, "Kendiülkemiz-
de yargının hükmü kalmaya-
cak, Danıştay devre dışı bıra-
kdacak. Lluslararaa tahkim
ulusal bağunsizhğı tehükeye
sokacak" dedı.
çevre Platformu paneli
Nükleeri savunan
Gencay'atepki
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Teknik Üniversi-
tesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. ŞermanGencay, tkitel-
li'deki nükleer kazanın
Türkiye'nin ayıbı olduğu-
nu belirterek "Türkiye'ye
nükleer reaktör gelirse
radyasyon geür" gibi yan-
lış bir düşüncenin bulun-
duğu görüşüyle nükleer
santrallan savundu.
Üniversitelerarası Çev-
re Platformu'nun (ÜÇEP)
düzenlediği "Nükleer
Enerjiyi Tarnşıyonız!'' ko-
nulu panel tstanbul Bilgi
Üniversitesi'nde yapıldı.
Panelde konuşan tTU Öğ-
retim Üyesi Şerman Gen-
cay, atık olmayan enerji
üretim tesisi olmadığını
belirterek "En iyisi yöne-
tebfldiğiniz atiktir" dedi.
Gencay'ın ÇernobiPin
nükleer kazalar için ölçüt
olamayacağını ve bir daha
da bu derecede büyük bir
kazanın meydana gelme-
sinin mümkün olmadığı
şeklindeki sözleri panele
katılan cevreciler tarafin-
dan tepki gösterildi.
Galatasaray Üniversite-!
si Öğretim Üyesi Prof. DrJ
Tolga Yarman. nükleer
enerjinın bir zorunluluk
olmadığını. siyasi bir ter^
cih konusu olduğunu vur-
gulayarak Akkuyu'da sant-
ral yapılmasma karşı oldu-!
ğumı söyledi. Yarman, AkJ
kuyu için 1975 yılında yer
lisansı veren üç kişiden bi-
ri olduğunu belirterek bu-
günkü koşullann aynı ol-
madığını ve aynı onayı ve-
remeyeceğini vurguladı.
Yarman, Akkuyu'nun tu-
rizmi olumsuz etkileyece-
ğini. yük merkezine uzak
olduğunu ve deniz suyu
açısından samralın verimi-
nin düşeceğinı ifade etti.