20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 AĞUSTOS 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP lideri Yılmaz'dan basma suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, borsadaki işlemlerden elde edilen kazançlardan vergi alınmayacağı haberini yalanlayarak "Böyle bir çalışma yok" dedi. Partisinin yerel yönetimler toplantısı sırasında gazetecüerin sorulannı yanıtlayan Yılmaz, bir soru üzerine ÖSS sınavlannda bir belirsizlik bulunduğunu ifade etti. Yılmaz, borsaya kayıtlı senetlerin alım satımından elde edilen kazançlann bu yıldan itibaren 4 yıl sûreyle vergi kapsamı dışına çıkanlması için Maliye Bakanlığf nın bir tasan hazırladıgı yolundaki haberlere tepkisini ise "Buna gazeteler mi karar verecek" diye gösterdı. Yılmaz. 'Borsa açılmadan böyle sorumsuz manşetler atmak sorumsuzluktur" dedi. ABD'li bakan Koh'un temasları siipüyor • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - ABD'nin insan haklanndan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Harold Koh, Güneydoğu'daki insan haklan ihlallerini yerinde incelemek ıçin beraberindeki bir heyetle bölgeye geldi. Koh, Başbakan Bülent Ecevit'ih "insan haklan öncelikli konumuzdur" açıklamasından memnun kaldıklannı söyledi. Kentte belediye ile bazı sivil toplum örgütü temsilcıleriyle de görüşen ABD heyetinin, Şanhurfa'nın yanı sıra Diyarbakır ve Mardin'i de kapsayan gezisi 3 gün sürecek. Heyet daha sonra tstanbul'a gidecek. Devlet Bakanı Çay yupda döndü • İstanbul Haber Servisi - Kazakistan'daki temas ve incelemelerini tamamlayan Devlet Bakanı Abdülhaluk Çay, diin yurda döndü. Devlet Bakanı Çay. Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada. Ahmet Yesevi Türbesi'nin restorasyon çalışmalannı yerinde gördüğünü ve berabenndeki teknik heyetin bu konuda raporlar hazırladığını belirtti. Tarım Gıda- Sen'den açıklama • istanbul Haber Servisi - Tarım Gıda-Sen'den yapılan yazılı açıklamada. KESK. Ğenel Sekreteri Sevim Erol'un hiçbir hukuki ve yasal dayanağı olmadan tamamen keyfi olarak gözaltına alındığı kaydedildi. Huzur operasyonu • İstanbul Haber Servisi - tstanbul'da dün gece gerçekleştirilen Huzur 34( A) operasyonunda çeşitli suclardan 33 kişi yakalanırken 102*si yabancı toplam 390 kişi kimlik ve pasaport buiunmadığından dolayı gözaltına alındı. Yapılan açıklamada. operasyonlarda 6 adet ruhsatsız, 3 adet de kuru sıkı tabancanın ele geçirildiği belirtildi. Avukat Halit Çelenk, çıkanlması düşünülen yasayla banşa ulaşılamayacağını söyledi 'Düşünce suçu da affedflmeK'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - \\ ukat Halit Çelenk. hazırla- nan af taslağı ile toplumsal banşa ulaşılmasımn olanaksız olduğunu ifade ederek "Anayasada değişik- lik yapılarak düşünce açıklama suçlan ile sivasal suçlar af kapsa- mına aluımalıdır" dedi. Affin genellıkle toplumlann çalkantilı ve bunalımlı dönemle- rinden sonra kaybolan huzuru ve banşı sağlamak amacıyla çıkanl- dığına dikkat çeken Çelenk. "Tür- kiye özellikle 80'li yıllardan sonra böyle çalkannlı bir dönem yasadı ve yaşıvor. Kamuovu bundan te- dirgjn ve huzursuzdur, bu nedenle bir af gereklidir. Ancak Adalet Ba- Demirel 'Türkiye tanmda kendine yetebilir' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) 50. yaşını kutladı. Cum- hurbaşkanı Süteyman Demirel, ta- nmın sorunlannın köylü sorunla- nndan ve diğer sorunlardan ayn- lamayacağmı vurgulayarak, Tür- kiye'nin hâlâ ufak tefek çabalarla tanmda kendi kendine yeten 7 ül- keden bıri olabıleceğini söyledi. TZD'nin 50. kuruluş yıldönü- mü nedeniyle DedemanOteli'nde düzenlenen törene katılan Cum- hurbaşkanı Demirel, derneğin Özel Onur Ödülü'ne değer görül- dü. Türkiye'nin cumhuriyetin 75. yılında kutladığı "değişimin"' yal- nız siyasi anlamda değil. ekono- mik ve sosyal anlamda da büyük bir olay olduğunu kaydeden De- mırel. "Birülkenüfusununvüzde 80-85'i maişetini topraktan alıyor- sa, o iilkenin zengin olması münv- kün değüdir" dedi. Tanmdan ge- çimini sağlayan nüfusun yüzde 10'lara düşürülmesi gerektiğini yıneleyen Demirel, "İnmezse, yoksuDuk. fukaralık şikâyetfcri devam eder. Büyük kitklerin dev- lete olan muhtaçhğı devam eder. Bu böyle olursa devlete olan ba- ğunuhk devam eder" görüşünü belirtti. Cumhurbaşkanı Demirel. top- raktan kopup şehirlere gitme, şe- hirlerin hem köy hem şehir hali- ne getirilmesi durumunun yadır- ganacak, utanılacak bir şey olma- dığını belirterek "Hiçbir ekono- mi. yüzde3 artan nüfusa cevap ve- remez. Ne olur. bir nesil içinde top- raklar böiünür, ikinci bir nesil gel- diği zaman bir daha böiünür. Nü- fusu topraktan almak sadece dev- letin işi değildir. Bu,dtvletin ve hal- kın beraber çalışması suretiyle meydana gelecek hareketliliğin içinde çok kere kendiliginden vu- ku bulur'* diye konuştu. Demirel. ınsanoğlunun en ön- celikli sorununun "karnının doy- masT olduğunu belirtirken u Bu ihtiyaç ne kadar iyi karşüanabüir- se, esaret de o kadar azaltüır" de- di. Demirel, 250 milyon dönüm ekili toprağı olan Türkiye'de veri- min 2 kat arttınlmasıyla 500 mil- yon dönüm. 3 kat arttınlmasıyla 750 milyon dönüm toprağa sahip- miş gibı katkı sağlanabileceğini bildirdi. Demirel. tanmda fiyatla- nn dünyadan ayn düşünülemeye- ceğini. üretımin dünya fiyatlan- nın çok üstünde olmaması gerek- tiğini, mevcut durumun ise Türk sanayicisinı öldüreceğini şöyle anlattı: "Tanm ürünlerini dünya fiyafJannın üstüne çıkararak bir- takım lazla üriin mevdana getir- meye, tütünde olduğu gibi götü- riip sonra yakmava veya başka hirtakım mahsuUerde olduğu gibi hiç kullanınamava dönük ürerim, asünda halkın refahına hizmet et- mez. Çünkü. onlara devletin ver- diği para gene bir enflasvon para- sı olacaktır ve borçlanarak vere- cektüf • Affın tarih boyunca siyasal suçlar için çıkanldığını ya da bu suçlara öncelik tanındığını söyleyen Halit Çelenk, "Siyasal suçlar ile düşünce suçlan affın kapsamına ahnmadıkça toplumsal banşa ulaşılamaz. Her ne kadar bir kısım siyasal suçlann affma 1982 Anayasası 87 ve 14. maddeler ile engeller getirmiş ise de bu maddeler değiştirilebilir ve böylece sağlıklı bir af yasası çıkanlabilir" dedi. kanhğı tarafmdan hazuianan af yasa tasansı taslağı toplumsal ba- nş getiremez"' diye konuştu. Çe- lenk, taslak ile ilgili şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Af, tarih boyunca siyasal suçlar için çıkanlmış va da bu suçlara ön- celik tanımışbr. Siyasal suçlar ve düşünce suçlan affedilmedikçe toplumsal banşa ulaşılamaz. Her ne kadar bir kısım siyasal suçlar için 1982 Anayasası,87ve 14. mad- deler ile engeller getirmiş ise de bu maddeler değiştirilebilir ve böyle- ce sağlıklı bir af vasası çıkanlabi- lir. İ İkemizin ve yargınuı bağım- sızlığını ortadan kaldıran. serma- yeçevTelerineçıkar sağlayan, kapi- tülasvon niteligmdeid tahkim ve benzeri konularda anayasa deği- şiktiğine gidflirken -Ki biz buna te- melden karşıyız-aym şcyin düşün- ce ve basın suçlan ile siyasal suçlar için düşünülmemesi. yasa taslağt- nın niteliğuıi göstermektedir" Düşünceyi açıklama ve siyasal suçlara af getinlmesi için anayasa- da değişiklik yapılması önerisinde bulunan Çelenk şu görüşleri dile getırdi: "Bu yapdmazsa çıkacak yasa. affin yukanda açıklanan af- fin gerekçesine ters düşer ve kendi gerekçesi ile çelişir. Anayasa deği- ÇtZMEDEN YUKAM MUSA KART şikliği yoluna gidilmediği ve basın yolu ile işlenen suçlar için 3 yıl er- teleme yoluna gjdildiği takdirde, yazar, çizer ve gazeteci 3 yıl' Yaz- dığım haber ya da yazı suç oluştu- ruyor mu' endişesiyie diken üstün- de görev vapmaya çahşacak, bun- dan da haber alma hakkma sahip olan vatandaşlar zarar görecektir. Çünkü, 3 yıl içinde yazı, çizi ve ha- berierinde bir suç görüldüğü tak- dirde eski ve yeni cezasının tama- mını çekecekbr. Üst ceza sının 12 yıl otan adli suçlar için af olanağı sağlanırken düşünce suçu işlemiş sayüan yazann, gazetecinin, kari- katüristin 10-12 ayuk cezasının af- fedilmemesi büyük bir çelişkidir." TİHV raporu 'İşkence tedavisine 673 kişi başvurdu' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye İnsan Haklan Vak- fi (TtHV). Tedavi ve Rehabilitas- yon Merkezleri 1998 raporunda, işkence tedavisi için vakfa başvu- ran 673 kişiden 110'unda kalıcı iz ya da fiziksel sakatlık kaldığı bildirildi. Tedavi ve Rehabilitasyon Mer- kezleri Raporu, geçen yıl vakıf- tan tedavi isteyen 706 kişiden 673'ünün verdiği bılgilere daya- nılarak hazırlandı. 196'sı kadın, 477'si erkek olan 673 kişiden 63'ünün 0-18 yaş grubunda ol- duğu belirtilenraporda, 108 kişi- nin Olağanüstü Hal Bölgesi sı- nırlan içinde işkence gördüğü kaydedildi. Raporda, vakfa baş- vuranlann yüzde 92'sine siyasal, yüzde 8'ine de adli nedenle iş- kence yapıldığı bildirildi. işken- ce görenlerin 229'u haklannda herhangi bir ışlem yapılmadan ve savcıhğa çıkanlmadan serbest bı- rakıldı. 207 kişi savcılık tarafindan serbest bırakıhrken 237 kişi gö- zaltı sonucunda tutuklandı. Ra- pora göre, 673 kişiden 289'u iş- kenceyi tıbbi raporla belgeleye- mediğinı bildirdi. Raporda, gö- zaltından sonra haklannda u is- kencegörmediğine" ilişkin rapor düzenlenen 62 kişinin, daha son- ra kendi girişimleriyle "işkence raporu" aldığı belirtildi. Parasızlıktan yakınan ANAP'lı belediye başkanlarına ANAP'tan öneri 4 Zamyapmaktan Uaçınnutyın' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz. parasız- lıktan yakınan belediye başkanla- nna, bakanlıklann ve hükümerin de büyük sıkıntılan bulunduğunu belirtirken "Yıl başından sonra her şeydaha iyi olacak" dedi. Yı 1- maz, belediyeleri ekonomik ola- rak rahatlatacak ve yetkilerini art- tıracak olan yerel yönetim reform tasansını da ekim ayında Mec- lis'e sevk edeceklerini bildirdi. ANAP lideri Yılmaz, Maliye Ba- kanlığı'nın yanndan itibaren nü- fiısu 50 binın altmda kalan bele- diyelere olanaklar ölçüsünde pa- ra göndereceğinı bildirdi. ANAP Yerel Yönetim Başkan- lığı tarafindan düzenlenen "Ye- rel Yöneümlerde Yeni Hedefler1 " toplantısı dün Ankara'da gerçek- leştirildi. ANAP'lı belediye baş- kanlannm hemen hemen tama- mının katıldığı toplantıda konu- şan Mesut Yılmaz. ANAP'ın "özgürlükçü felsefesini" daha açık ve kararlılıkla ortaya koyma- sı gerektiğini söyledi. Türki- ye'nin içinde bulunduğu sorunla- nn özgürlükçü bir açılımı zorun- lu kıldığını kaydeden Yılmaz. "Elbette ANAP'm safi özgürlük- çülük. demokrasi v« hukuk safi- dır. Unsurian eksik kalmış bir cumhuriveti içimize sindiremeviz. Bizim cumhuriyet anlavışımız, vatandaşın onunınu vaşatan ger- çek cumhuriyet olmahdır" dedi. 'Demokrasinin bedeli' Yılmaz. özgürlük ve demokra- tik hukuk devletiyle ilgili sözle- rinin nedeniyle ilgili olarak da "Gettşmis Baa demokrasilerinde halk bunun için bir bedel ödenüş- tir. Ama Türkive'de demokrasi. hak ve hürrivetler için bedeli halk değil onun temsilcileri ödemiştir. Bu bedeli neredeyse 16 yıldır tek başına .\N.\Pödemiştir" diye ko- nuştu. Türk Ceza Yasası "nın 141 -142 ve 163. maddelerinin kaldınlma- sına. insan haklanyla ilgili söz- leşmelere Türkiye'nin taraf ol- masına ve Türk insanının dünya- da başı dik gezmesine neden ola- cak her türlü gelişmeye ANAP'ın imza attığını savunan Yılmaz, bütün bunlara karşın partisinin bazı çevrelerin boy hedefi oldu- ğunu söyledi. Yılmaz, "Çünkü ANAP Türldye'de demokrasinin temel direğidir. Bizim sayemizde millerin gözündeki perde inmiş, ayaklanndaki pranga çözülmüş- tür. Milktle devlet banşmıştır" dedi. Yılmaz, ANAP'ın Türki- ye'ye getirdiği yeniliklerin, arka- sına halkı alması nedeniyle hâlâ geçerli olduğunu ifade etri. De- mokrasinin ayakta kalabilmesi için dev letle milletin uzlaşması- nm zorunlu olduğunu kaydeden Yılmaz. "Sivil ve özgürlükçü çiz- gimizi yeniden hâkim kılmalıvız" dedi. Belediye başkanlannın para- sızlıktan yakındığını ancak ba- kanlıklann ve hükümetin de çok büyük sıkıntılan bulunduğunu belirten Mesut Yılmaz, "Ekono- mik önlemler daha büyük sıkın- ulann önünün kesilmesi amacıy- la alındı. Ama. her yokuşun bir inişi olduğu gibi her sıkıntüı döne- min de bir rahadama dönemine dönüşmesi kaçınılmazdır. Yıl ba- şından sonra her şey daha kolay olacak" diye konuştu. Yılmaz, Maliye Bakanlığı'nın gerekli çalışmalan tamamladığı- nı, yanndan itibaren nüfusu 50 binin altında kalan belediyelere olanaklar ölçüsünde kaynak akta- nlacağını bildirdi. Durak'm önerisi ANAP'lı belediye başkanlan- nın hemen tamamının özelleşn'r- meyi, işçi çıkarmayı ve zammı sa- vunması dikkat çekti. Adana Bü- yükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak. Türkiye'de belediye baş- kanlannın başanlı olabilmesinin olanaklı olmadığını ileri sürdü. Durak. "Bazı belediye başkanlan başanh gibi gözüküyorsa buonla- ruı başansızhklannı iyi gizledikle- ri ve bazı cambazhklar vBpnklan içindir. Ben de dahil" dedi. Durak, belediyelere çalışan personellerinin sayısını azaltma- lan, işçi çıkarmalan önerisi ya- nında. "Zam yapmaktan da çe- kinmeveceksiniz. En önemlisi de suya zam yapacaksnıız" dedi. Genel Başkan Kutan, partisinin ANAP, DSP ve DYP'ye benzemediğini söyledi 'FP'den hiçbir kopma olmaz 9 Kutan: Biz farkhyız. ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, partısınden hiçbir kopma olmayacağını belirterek "Bizim partimiz ne ANAP, ne DSP, ne DYP; hiçbirpartiye benzemez. Biz farklıyız. düşüncelerimiz de yapılanmız da farklı" dedi. Kutan. dün Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel ile görüştü. Yaklaşık yarım sa- at süren görüşmenin ardm- dan açıklama yapan Kutan, Demirel'eTürkiye'nin için- de bulunduğu sıkıntılan an- lattığını, bu sıkıntılann ba- şında ekonominin geldiğini söyledi. Ülkede yatınmlann durduğunu, üretimin azaldı- ğını kaydeden Kutan, görüş- mede parlamento ile ılgılı sı- kıntılan dilegetirdığini, mu- halefet ile iktidann arasında diyaloğun olmadığından ya- kındığını anlattı. Kutan. •*Mecüs ne zaman tatile gire- cek belü değil, hangi kanun- lann gündeme getirileceğûı- den haberimiz yok. Bizdiya- log önerdikçe onlar işbirti- ğinden kaçıyor. Diğer sıkın- tılar milletin sıkıntılan. Mec- lis'ten çıkan yasalar ile ilgili sıkmnlar, bu yasalann başın- da da Kuran kurslan ile ilgi- li. Vatandaş 12 yaşındaki ço- cuğunu tatilde bile Kuran eğhimine gönderemiyor. Bu insan haklan ile bağdaşmaz. Bunlan dile getirdim" dedi. Kutan. "Partinizle ilgili yonım yapmaktan hâlâ ka- çınıyor musunuz" sorusu üzenne "Partimle ilgili yo- rum yapnıayacağını. Gaze- teci arkadaşlar birşeyi kanş- tırıyor. Bizim partimiz ne ANAP, ne DSP, ne de DYP; hiçbir partiye benzemez, biz farkhyız. düşüncelerimiz de yapımız da farkh. Bizden hiçbir kopma ohnaz. Zaten arkadaşlar da görüşlerini açıkJadılar" dedi. Nevzat Yalçıntaş' ın istifa- sının son ıstifalarla ilgili olup olmadığının sorulması üzerine de Kutan, "Hayır, hiçbir Ugisi yok. Daha önce istifa edecekti ama Istan- bul'da olduğu için gecikri" yanıtını verdi. FP Genel Başkan Yardım- cısı AB Gören de düzenledi- ği basın toplantısında, parti- sindeki istifalann noraıal ol- duğunu, dünyada değişme- yen tek şeyin "değişim'" ol- duğunu söyledi. "Sebepsiz kuş uçmaz. Her parride de- ğişim olur, her değişimin bir nedenivardır. Herkes her şe- yi öğrenemez. Medyanın üzerine gitmesi gereken da- ha önemli konular vardır" diyen Ali Gören. "Bizegöre FP'de önemli bir problem yok. Çahşmalarunız sürii- yor" görüşünü dile getirdi. POLTltKA GLONLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Aşk, Ölüm, Çaresîzlik Uzun ve soluksuz bir geceydi. Kent kendi yalnız- lığı içine gömü/müştü. O hâlâ ayaktaydı. Günlerdir gözüne uyku girmiyordu... Yves Bonnefoy'un dizelerini anımsadı birden... "Istiyorum kizaman alaycı olmayan gülüşüyle/O az güneş bense derinlik,/O ölüm bense yaşama bilge- llği." Masanın üzerinde iki kitap vardı... Ingo Schulze'nin 'Sıradan Oyküler'] Firuzan Gür- büz'ün Türkçesiyle Doğan Krtaplan'nda yayımlan- mışto. Öteki, Tevfik Turan'ın çevirisiydi: Walter Ben- jamin'in 'Tek Yön'ü. Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıkrrnş- tı... Ne diyordu Benjamin: "Mutlu olmak demek, ürküntü duymadan kendi- nin farkına varabilmektir..." Gözlerini yumdu... Frank O'hura'nın gecenin büyük kapısı önünde beklıyor gibıydi. Ağaçların kapkara örgüsü içinde yürüdüğünü sanıyordu... Sahi aşk neydi? Onun büyüsünü iç evreninde his- setmiş miydi? "Yaz yaşlandıkça tekdüze bir sevinçle derini çat- latıyordu; yaşamın kusuriu esrikliğjni hor görüyor- duk..." Bir resim geçti gözlerinin önünden... Sonra kendi kendine sordu: "Mutlu olmak ürküntü duymamaksa, mutsuzluğu nasıl anlatırsınız?" Yeryüzünde belki son ptyano çalıyordu. O boş ve karanlık sokaklarda belki Mozart. Chopin. Debussy. Bach yürüyordu... Bir yaz akşamında kar yüklü dallar gibi hissetti yaşamını... O saatlerde bir kadın kocasına yaşanmış oyküler anlatamıyordu; bir genç kız sevdiği erkege ulaşamı- yordu... Yitirilmiş tılsımı, ilk sevmelerin; yrtirilmiş çocuksu öpücüklerın çok uzağındaydık... Biz, Ahmed Arif'i bile unutmuştuk!.. Zeus soyun- dan kalma aşklan bir kenara atmıştık!.. Artık aşkın hüznüyle havalandınyorduk gökkuşağı rengindeki uçurtmalanmızı... • • • Ingo Schulze'nin 'Sıradan Öyküter'ini okurken Ba- tı Berlin'den Dogu Berlin'e trenle gidişini düşündü... 1975'in Aralık ayıydı... Yeniden gözlerini yumdu... Walter Benjamin'in yazdıklannı okumaya başladı... İki yazann yazdıklan onu düş evrenine sürükledi... Sosyalizmin çöküşünden sonra ilk kez halya'ya giden bir ailenin öyküsünü anlatıyordu Schulze. Ben- jamin ise yaşamın içinden kesitler aktanyordu... Sabaha daha çok vardı... Bir kahve hazırladı kendisine... Balkona çıktı... Gökyüzündeki yıldızlarla konuşmaya başladı... Dedi ki: "Artık yonıldum aşklardan, günbatımı hüzünleıin- den, yeni düşler kurmaktan..." Yan külrengi bir uykunun derinliğine gömülüyor- du... Drvana uzandı... Duvarda asılı o eski fotoğrafa bak- tı... Yüregi bir uçtan bir uca ışıktan bir demetti... Bir kuşun kanatlannda aşkın adresini anyordu... Mınldanmaya başladı: "Beni eljerin kahreder. gözlerin, kirpiklerin..." Sonra Özdemir Asaf geldi aklına: "Sana gitme demeyeceğim Gene de sen bilirsın Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim Incinirsin." Benjamin'in kitabını aldı eline yeniden. Hoşuna gi- den bir bölümü üç-dört kez okudu: "İnsan sevdiği kadınla beraberdir, onunla konuş- maktadır. Sonra, haftalar ya da aylar sonra, ondan aynyken, vaktiyle neden söz ettikleri gelir aklına. Konu karşısındadırşimdi: alelade, kaba, sığ; o zaman anlaşılır ki, sadece sevgi ile üzerine eğilen kadın esirgemiş, korumuştur o konuyu bizden, öyle ki bir kabartma gibi bütün kıvnmlannda, oyuklannda dü- şünceyaşamıştır. Bizyalnızkalınca, şimdi olduğu gi- bi, dürndüz, yavan, gölgesiz kalakalmışbraynı dü- şünce bilgimizin ışığında." ••• Walter Benjamin... Hitler faşizminin yürek sızlatan ünlü kurbanı... 49 yaşında ölüme yolculuk nasıl bir şeydir? Belki bunu en iyi Cesare Pavese anlatmıştır: "Ölüm gelecek ve senin gözlerine bakacak sabahtan akşama dek uykusuz, sağır, eski birpişmanlık ya da anlamsız bir ayıp gibi » ardını bırakmayan bu ölüm. ', Bir boş söz, bir kesik çığlık, ' bir sessizlik olacak gözlerin: Böyle görülür her sabah yalnız senin üzerinde kıvnmlar yansıtırken aynada. Hangi gün, ey sevgili umut bizler de öğreneceğiz senin '. yaşam olduğunu, hiçlik olduğunu" " [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R I liıın CrııttM ' ÇAĞININ TANIĞI ÜC YAZAR 2. BASI eooeooma KÜBILAY OIAYI VE TARIKAT KAMPLARI 4 BASI 900 000 TL SANCIll YILLAR KUJATILJKIS SOKAKLAR 4 BASI 6O0OO0TL KUZJJ POSTUNDA KURT ZAMBAK SANA DA BULASTI KAN 2 BASI 1 10C0COTL DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI 1 20C OCO TL AJIK KADINLAR SOKAİI 2 BASI SERİAT PAZARI 1 100 000 TL SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL :00 C«0 TL TÜRKİYE'NİN SEYTAN ÜCGENİ 2 000 000 TL Cumhunyet Krtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Tûrkocağı Cad No.39/41(34334)CaJaloğlu-lstanbul Tcl.514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle