Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 TEMMUZ 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Şehit binbaşı
toprağa verHdi
• ANTALYA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hakkâri'nin Çukurca
ilçesine bağlı Çayırlı
Köyü'nde, teröristlerce
askeri konvoya
düzenlenen hain saldında
şehit olan Jandarma
Binbaş.ı Erdoğan
Özdemir'in cenazesi,
Antalya'da Şehitler
Mezarlığı'nda toprağa
venldi.
Çevrecilerden
Tantan'a destek
• Istanbul Haber Servisi
- Doğa Savaşçılan
Demeği, tçişleri Bakanı
Sadettin Tantan'ın
eğlence yerlerine ilşkin
yasak ve uygulamalannı
desteklediİderini bıldirdi.
Dernek Başkanı Zafer
Murat Çetmtaş, yaptıgı
açıklamada, bu tip
uygulamalardan rahatsız
olanlann turizmi bahane
ettiklerini belirterek
"Hayvan katliamlan ve
orman yangınlan
konusunda niye sessiz
kaliyorlar? Yoksa hayvan
katliamlan, orman
yangınlan gibi sorunlann,
turizmi etkiletnediğini mi
düşünüyorlar" dedi.
Maltepe'de
orman yangını
• İstanbul Haber Servisi
- Maltepe'de Süreyyapaşa
Göğüs Hastahklan
<Hastanesi'ne ait çafHÎva"^
ağaçlannın bulundugu
onnanhk alanda, henüz
belirlenemeyen bir
'• nedenle yangın çıktı. Kısa
• sürede kontrol altına
ahnarak söndürülen
yangın sonucunda 4-5
dönümlük orman alanının
tahrip olduğunu belirtildi.
TÜPk işçisinin
çabşma süresi
• ANKARA(AA)-
Türkiye'deki işçilerin.
ABD. Avustralya ve
Uzakdoğu ülkelerindeki
işçilerden daha az süre ile
çalıştığı öne sürüldü.
TtSK tarafından.
konfederasyonun da üyesi
bulundugu Avrupa Sanayi
ve Işveren
Konfederasyonlan
Birlıği'nce yayımlanan
"Avrupa Rekabet Gücü
1999YıhRaporu"baz
ahnarak yapılan
araştırmaya göre, işçi
başına yılhk ortalama fıili
çalışma süresi, ABD'de
lOO(endeksdegeri)
olarak baz alındığmda,
Japonya'da96, Türkiye'de
ise 93. Araştırmaya göre,
ortalama çalışma süresi
Türkiye"den fazla olan
diğer ülkeler lrlanda (97),
Avustralya (95) ve
lzlanda (94) olurken, yine
Portekiz ve tspanya, 92
endeks değen ile
Türkiye'ye çok yakın
düzeye sahip ülkeler.
1PG temiz
yakırİstanbul Haber Servisi
- Kadıköv Belediyesi ile
Ipragaz tarafından
Gönüllü Hizmet
Vakfi'nın katkılanyla
Caddebostan Kültür
Merkezi'nde dün
"Yaşantımızda LPG'nin
Yeri" konulu bir panel
düzenlendi. Panelde,
ısınmadan mutfağa,
tanmdan üretime kadar
sayısız alanda
faydalandığımız
LPG'nin, elektrikten
sonra doğalgaz ile birlikte
en temiz yakıt türü olması
nedeniyle ülkemızde 38
yıldan beri tercih edilen
bir yakıt türü olduğu
vurgulandı.
Ehliyetimi kaybettim,
hükümsüzdür.
AYDINDODAK
Kıyısı olan ülkeler yılda yaklaşık 145 milyon metreküp lağımı denize boşaltıyor
Karadenız lağnna donııştu
tPEKYEZDANt
Eski Karadeniz Çevre Progra-
mı Türkiye Ulusal STK Forumu
Genel Sekreteri Gül Göktepe, Ka-
radeniz'deki kirliliğin önüne ge-
çilmesi için hükümetin, ulusal
STK tarafından hazırlanan "Ka-
radeniz Stratejik Eyiem Planı"nı
bir an önce hayata geçırmesi ge-
rektiğini söyledi.
Karadeniz'deki kirliliğe en çok
deterjan, evsel atıklar, tanm ilaç-
ları gibi organik kirleticilerin ne-
den olduğunu belirten Göktepe,
sivil toplum kuruluşlannı da bu ko-
nuda harekete geçmeye çağırdı.
ICaradeniz Çevre Programı Tür-
kiye Ulusal STK Forumu tarafın-
dan geçen hafta düzenlenen top-
lantıda, yedi çevre kuruluşunun
temsilcilerinden oluşan yeni yö-
netim oluşturuldu.
Karadeniz' in temizlenmesiyle
ilgili Karadeniz'e kıyısı olan di-
• Karadeniz Çevre Programı Türkiye Ulusal STK Forumu tarafından geçen
hafta düzenlenen toplantıda, yedi çevre kuruluşunun temsilcilerinden oluşan yeni
yönetim oluşturuldu. Karadeniz'in temizlenmesiyle ilgili kıyısı olan diğer
ülkelerle geliştirilen projelerin de tartışıldığı toplantıda, ulusal stratejik eylem
planının uygulanması için STK'ler arasında işbirliği yapılması kararlaştınldı.
ğer ülkelerle birükte geliştirilen or-
tak projelerin de tartışıldığı top-
lantıda, ulusal stratejik eylem pla-
nının uygulanması için STK'ler
arasında işbirliği yapılması ka-
rarlaştınldı.
Forumun eski Genel Sekreteri
Gül Göktepe, Karadeniz kıyılann-
da 50 sıcak (kirletici) nokta tes-
pit edildiğini, bu noktalann
10'unun Türkiye'de olduğunu söy-
ledi.
Bunlann büyük bölûmünü kent
çöpleri, belediye çöpleri ve ant-
masız lağımlardan kaynaklanan
evsel atıklann oluşturduğunu ifa-
de eden Göktepe. bu noktalarda
düzenli çöp depolama ve lagım
antma tesisinin yapılması gerek-
tiğini söyledi. Bu tesislerin mali-
yet açısından çok pahalı tesisler
olduklanna dikkat çeken Gökte-
pe, bundan böyle hükümetlerin
Karadeniz kıyılanndakı yatınm-
lannı Öncelikli olarak bu sıcak
noktalara yönlendirmelerini iste-
diklerini vurguladı.
Karadeniz havzasında yer alan
17 ülke ve 13 başkentte yaşayan
160 milyon insanın atığının özel-
likle Tuna, Dinyeper ve Don ne-
hirleriyle Karadeniz'e döküldüğü-
nü belirten Göktepe, "Arük Ka-
radeniz'i Idmin ne kadar kirietti-
ğine ihşkin suçlamalan bir kena-
ra bırakahm. Karadeniz havza-
sında yer alan tüm ülkelerin kar-
şıbkfasuçhı aramaktan vazgecerek
sonunluluklannı pavlaşması gere-
Idyor" dedı. Karadeniz'deki kir-
liliğin önlenmesinin boğazlann
güvenliğiyle de yakmdan ilişkili
olduğunu ifade eden Göktepe, bu
konuda hükümet, sivil toplum ku-
ruluşları ve yerel yönetimlerin
iyileştirme için çahşmalan gerek-
tiğini vurguladı.
Çarpıa rakam ve bilgiler
- Karadeniz'e krym olan üHte-
lerden yüda yaklaşık 145 milyon
metreküp lağnn, doğrudan deni-
ze boşahılıyor.
- Karadeniz'in kirlilik kaynak-
lannı başta evsel atıklar, petrol
ürünleri, tanm ve böcek ilaçlan,
sanayi atıklan, radyoaktivite ve
kıyılara doğrudan dökülen büyük
miktarda çöpler oluşturuyor
- Azot ve fosfor büeşiklerinin
valdaşıkyüzde60'ıTunaNehri'yte
gefiyor. '
- Yılda yaklaşık 110 bin ton
petrol üriinü nehirler kanalıyla
atılıyor, bunun yüzde 48'i Tuna
Nehri'yle geliyor.
- 1%0'u yıUarda Karadeniz
bahkçüığının temetini oluşturan
23 tûr babktan günümüzdesadece
beş türün bahkçıhğı yapüabitiyor.
-1980 yılmda yaklaşık 85Obin
ton balık tutulurken 1994 yılında
bu rakam 410 bin tona düştü.
- Gemilerin balast suyuyla
Karadeniz'etasınan, küçük baİık-
lan velarvalan yokeden işgaki bir
canhtürüoianMnemiopsisLeid-
yi'ninmiktan 19901ıydlardatop-
lam 900 milyon tona ulaşü.
Küre Dağı
WWF listesinde
İstanbul Haber Servisi
- Dünya Doğayı Koruma
Vakfi (WWF), Avrupa kı-
tasındaki önemli orman-
lann korunmasını amaç-
layan 'Avrupa'mn Sıcak
NoktalarT kampanyası-
nın Akdeniz ayagını bu
aydan itibaren başlattığı-
nı açıkladı.
Vakıf, uluslararası bir
etkinlik niteliği taşıyan
kampanyanın 2005 yılına
kadar bölgedeki bütün or-
man tıplerinin en az yüz-
de 10 oranında temsil edil-
diği bir koruma alanlan
ağı oluşturmayı amaçlı-
yor. WWF yaptığı yazılı
açıklamada, Akdeniz hav-
zasının çok çeşitli orman
tiplerine sahip olduğunu,
bu bakımdan Avrupa'mn
diğer bölgelerine oranla
çok daha fazla sayıda çe-
şitliliği söz konusu oldu-
ğunu kaydetti. Aynca or-
manlann kötü yönetimi,
insan kaynaklı yangınlar
ve turizm baskısı nede-
niyle Akdeniz ormanla-
nnın hemen hemen yüz-
de 85 'inin yitirildiği vur-
gulandı. Vakıf, yaptığı ça-
lışmayla 300 adet 'önem-
li orman alanı" belirlendi-
ğini ve koruma çalışma-
lannın bu alanlar içinden
seçilen on sıcak nokta üze-
rinde odaklandınldığını
ifade etti.
Bu noktalariçinde, Tür-
kiye'de bulunan Karade-
niz Bölgesi'ndeki Küre
Dağı yeralıyor. Diğerböl-
geler ise Portekiz, îspan-
ya, Fransa, Italya, Hırva-
tistan, Yunanistan, Lüb-
nan, Tunus ve Fas'ta
bulunuyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfi, 2005 yıhna kadar Akdeniz Bölgesi'ndeki bütün ormantiplerininen az yüzde
10 oranında temsil edüdiği bir koruma alanlan ağı ohışturmayı amaçhyor.
Sönmezışık seçim dönemlerinde çıkanlan yasalann ormancılığa zarar verdiğini söyledi
6
Ormanlann yaküması teşvik ediKyor'
Ormansızlaşmanm çok yoğun yaşandığı Türkiye'de
ormanlan yok edenkrin ödüllendirUdiği belirfildL
İstanbul Haber Servisi - TMMOB
Orman Mühendisleri Odası Genel Baş-
kanı SaHh Sönmezışık, seçım dönem-
lerinde ormanlarla ilgili çıkanlan ya-
salann ormanlann yakılmasını teşvik
ettiğinı söyledi.
1950 yılından sonra ormanlarda ya-
sal talan döneminin başladığını belir-
ten Başkan Salih Sönmezışık, 1950.
1954, 1956, 1958, 1969, 1973, 1983,
1986,1987,1995 yıllannda seçimler-
den önce ya da sonra çıkanlan yasala-
nn ormancılığa büyük zarar verdiğini
vurguladı. Sönmezışık, 1982-87 yılla-
n arasında Orman Yasası'nda yapılan
5 değişiklikle. 2 milyon 790 bin dö-
nümlük alanın ormancılık düzeni dışı-
na çıkanldığını belirtti.
Salih Sönmezışık, orman yağması-
ran en önemli nedenlerinden birinin de
uygulanan arazi kullanım politikalan ol-
duğunu vurgulayarak "Orman sektörii
diğer tüm sektöriere arazi kapbrması-
na rağmen hiçbir sektörden arazi ka-
zanamamaktadır. Türkiye'de yitirilen 26
miKon dekar toplam orman alanının
yüzde 56'sı yasal düzenlemelerle, yüz-
de 27J'si yangın, yüzde 8.8'i başansız
ormancıhk çahşmalan, yüzde 7'si tar-
la açma ve yüzde l'i de yerieşmeyle eV-
den çıkmışbr. Orman örgütü, Devlet
Arsa Ofısi gibi çaksmaktadır" dedi.
Orman BakanhğYnın 61 çeşit yatı-
nm için 4 milyar 392 milyon 226 bin
447 metrekarelik alanı bedelli, 4 mil-
yar 884 milyon 627 bin 376 metreka-
relik alanı da bedelsiz verdiğini ve bu
alanın verimli orman alanının yüzde
10.47'sini oluşturduğunu söyleyen Sön-
mezışık, sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Böylesine bir orman yağması hiçbir
ülkede yok. Ormanlanmız, 'halkın sı-
yasi desteğini sağlama aracı' olarak
görülüyor. Ormancılık politikası or-
manlann yatirun ve yeıieşim alanlan-
na dönüşmesineobmaktaıumaktadır."
Ülkemizdeki orman yangınlannın
Türkiye Orman Mühendisleri
Odası Genel Başkanı Salih
Sönmezışık, orman kesen, açan
ve yok edenlerin
odüliendirildiğine, siyasi gücü
olanlara ise yasal yollaria
trilyonlar değerindeki ormanlann
peşkeş çekildiğıne dikat çekti.
yüzde 98'ınde insan faktörünün tekba-
şına egemen olduğunu vurgulayan Sön-
mezışık. yangınlann önlenmesi ve yol
açtığı zararlann azaltılması yönünde
planlama yapılabilmesi için öncelikle
birveri tabanı oluşturulması, aynca ge-
nel seçim yıllan ve ormancılıîda ilgili
yasal değişiklikler öncesi orman suç-
lan işleme eğilimi arttığından, bu sü-
relerde özellikle ağaçlandırma ve tanm
alanı ara kesitlennde önlemlerin arttı-
nlması gerektiğini söyledi.
Türkiye Orman Mühendisleri Oda-
sı Genel Başkanı Salih Sönmezışık, or-
man yangınlannıntüm dünyada en bü-
TEMA Vakfi savaşmııııı sürdürüyor
Istonbul Haber Servisi - TEMA
Vakfi. başta ülke topraklan olmak
üzere doğat varlıklann korunma-
sı, erozyon ve çevre kiriiliğiyle sa-
vaşım konulannda bilinçli bir ka-
muoyu yaratma çabasına hukuki
boyut da kattı.
Kamuoyu oluşturma çalışmala-
nna paralel olarak. topraklanmızm
korunmasını sağlayacak birçerçe-
ve "toprak-su kaynaklanBi koru-
ma yasaönerisf hazıriığında olan
TEMA Vakfi, bu kapsamda "top-
raktann konınmasna sağlayacak
bir otorite" oluşturulmasmı da ön-
görüyor. Başta Anayasa ve Orman
Yasası olmak üzere diğer bütün ya-
salardaki doğal varlıklann korun-
masını engelleyen tüm maddelerin
saptanarak çıkanlması veya yeni-
den düzenlenmesi amacıyla ayn
bir çalışma da yürüten vakfin di-
ğer bir çalışması da yasal olmayan
uygulamalarakarşıyargıyoluylasa-
vaşjm vermek.TEMA vycfi'nm aç-
tığı davalar ve bu davalardaki son
gelişmeler ise şöyîe:
-Orman köylülerinin kalkuınta-
lannın desteklenmesi hakkmdaki
yönetmeliğin kısmen iptali için Da-
nıştay 8. Daire'de Orman Bakan-
lığı aleyhine açılan dava 1998 yılı
içinde kısmen kabui, kısmen (bü-
ayrıayn ^ılan ve TEMAolarak da-
vacı yanında müdahil olunan ikı
dava da lehte sonuçlandı.
-Başbakanlık vç TurizmBakan-
lığı aleyhine Danıştay 6'mcı da-
irede, Âdana-Karataş Kıyı Bandı,
Antalya-Alanya Kargıcak kıyı ban-
dı, tçel-Anamur Mamure Kalesi,
• Başta Anayasa ve Orman Yasası olmak üzere diğer bütün
yasalardaki doğal varlıklann korunmasını engelleyen tüm
maddelerin saptanarak çıkanlması amacıyla ayn bir çalışma
da yürüten TEMA Vakfi'nın diğer bir çalışması da yasal
olmayan uygulamalara karşı yargıyoluyla savaşım vermek.
yük çoğunlukla) retk sonuçlandı.
Idari Dava Daireleri Genel Kuru-
lu'na yapılan temyız istemi henüz
sonuçlanmadı.
- Mannaris tçmeler Belediye
Başkanlığı 'nca resenyapılan imar
planı değişikliginin iptali için Da-
nıştay 6'ıncı Daire'de Bayındırlık
ve Turizm Bakanhklan aleyhine
Îçel-Kaladıran kjyı bandı, Oıdu-
Mesudiye Yeşilce Topçam Yayla-
sı, Trabzon-Araklı Yılantaş Yayla-
sı, Antahya-Ibradı Maşata Yaylası,
Hatay-Jskenderun Kıyı Bandı, Is-
parta-Gölcük turizm merkezleri-
nin iptali için açılan 9 ayn davanın
tamarrunda yürütmeyi durdurma
karan âhndı. 1., 2., 3., 4., 7., ve 8.
sırada bulunanlar için keşif icra
edüdi veAntafya, Alanya Kargjcak
Kıyı Bandı ve Adana Karataş Kı-
yı Bandıturizmmerkezieri içinbi-
lirkişi raporu lehte oiacak şekılde
verildi.
-Tanm alanlannın tanm dışı ga-
yeyle kullanümasına dair yönet-
meliğin tamamen iptali için yürüt-
meyi durdurma veduruşmaistem-
li olarak dava açüdı.
-RizeDılekGürolukHidroelekt-
rik Santralı yapımınm (Fırtma
Deresi- Çamlıhemşin) iptali için
bir grup vatandaşm Trabzon Idare
Mahkemesi'nde Çevre Bakanlığı
aleyhine açmış bulundugu davaya
davacı yanında müdahil olarak
katıhndı. Yürütmeyi durdurma
karan almdı. Mera Yönetmeliğİ'mn
kısmen iptali için birözel şirket ve
Madenci Demeği tarafindan Tanm
ve Köy Işleri Bakanlığı aleyhine
açılan davaya. davalı bakanhğm
yanında müdahil olundu.
yük çevre felaketi olarak kabul edildi-
ğini, bızim gibi ormansızlaşmanın çok
yoğun yaşandığı bir ülkede ise bunun
çok daha büyük bir felaket olduğunube-
lirtti. Ülkeyi yönetenlerin oraıan yan-
gınlan konusunda toplumu yanılttığı-
nı ileri süren Sönmezışık, her büyük yan-
gın sonrası "devleömizin orman yan-
gınlan konusunda güçlü oMuğuna, ya-
nan alanlann en kısazamanda ağaçian-
dınlacagı
T
'na iüşkin hamasi nutuk din-
lediğımizi vurguladı. Sönmezışık, Tür-
kiye'de 1998'den bu yana 57 bin 22 or-
man yangınındayanan 1 milyon 501 bin
441 hektar alanın yansuıdan fazlası-
nın daha önce yakıldığı için ikinci, hat-
ta beşinci kez yanan sahalar olduğunu
belirtti. Orman yangınlannın söndü-
rübnesinin değil önlenmesinin önem-
li olduğu üzerinde duran Sönmezışık,
"Ormancıhk örgütünün yangınlar ko-
nusunda kurduğu haberieşme ağmın
iyi olmasına karşuı araç, gerec, ekip-
man ve >^ngm işcisiaçısından nicetikve
nitetikolarak yetersizdir. Öncelikle köy-
lerde bik ahnacak yangın işcisine AD-
kara'daki siyasi eridn karar vermesi,
bu olumsuzluğun en ilgjnç örnekierin-
den birisidir"" dedi. Sönmezışık, orman
kesen, açan ve yok edenlerin odülien-
dirildiğine, siyasi gücü olanlara ise ya-
sal yollaria trüyonlar değerindeki orman-
lann peşkeş çekildiğine dikat çekti.
" Orman yakanlara ölümcezas»bik ve-
rilmesine karşuı insan öznesi unutul-
duğu için bu yaptınmlar ile yangınlar
önlenememiş, aksine geçen ydlara na-
zaran artmıştır'' diyen Sön-
mezışık, ormanlanmızı yan-
maktan kurtarmak için yan-
gına neden olan ve onu sön-
dürmeye çalışan insanlan-
mızı eğitmek zorunda oldu-
ğumuzu vurguladı. Sönme-
zışık, yangınlann önlenme-
si için öncelikle orman yağ-
masına neden olan yasal dü-
zenlemelere son vermek ge-
rektiğini belirtti.
Orman Bakanlığı 'nrn yan-
gınlan söndürmek için hata
yaparak pahalı helikopter ve
uçak teknolojisine başvur-
duğunu kaydeden Sönmezı-
şık, "Gerekli altyapı hazır-
lanmadan. orman yanguüa-
nnın söndürülmesinde heli-
kopter ve uçak gibi teknolo-
jilerin kullanımı büy ük yan-
gınlann sayısını artnnyor"
dedi. Orman yangınlan ile
iyi bir savaşım verebilmek
için Türkiye'de ulusal bir or-
mancılık politikası saptan-
ması gerektiğini vurgulayan
Sönmezışık, ormanlann po-
litik amaçlardan annmış, ba-
ğımsız, etkin ve dınamik bir
kuruluş tarafından yönetil-
mesi gerektiğini söyledi.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
OlkiB Silah SesL
Ne zamandan beri silah, yaşamımıza ya terör ya
da cinayet ve soygun gibi olaylarla girmekteydi.
Bu yüzden olmalı, bir namus anrtının önceki ge-
ce Ankara'da sıradan bir apartıman dairesindeki
odasında şakağına dayadığı 38'lik Smith VVesson'un
namlusundan çıkan sesler kamuoyunu gerçekten
şaşırttı. O şaşkınlık, dün birçok gazetemizin köşe
yazılannda Uluğbay'ın hareketinin, "Japon usulü
intihar" olarak tanımlanmasına neden olmuştu.
Bir arkadaşım, olaydan çok duygulanmış, Uluğ-
bay için "O tam bir samuray.." diyordu.
Nice yıllardır, politikacısını köşedönücü ile eşde-
ğer görmeye, işadamını üçkâğıtçı olarak tanımla-
maya alışmış, her sabah evinden bugünkü vurgu-
num ne oiacak diye aynlanlann çoğunlukta olduğu
bir toplum, Hikmet Uluğbay gibi devlet adamlan-
nın varlığından haberli olunca, ister istemez Japon
yöntemini çağnştınyor. Dürüstlüğüne toz kondu-
rulduğu için yaşamına son vermekten çekinmeyen
bir politikacıyı, eski yıllann Japonya'sındaki samu-
raylara benzetiyor.
Oysa yakın tarihimiz anımsansa, Kurtuluş Sava-
şı'nı noktalayacak Büyük Taarruz sırasında, Albay
Reşat'ın alayı ile yanm saat içerisinde Çiğiltepe'yi
alması için Mustafa Kemal'in verdiği emri yerine
getiremeyecegi kuşkusu içerisinde benzerbiryön-
tem ile canına kıydığını, dahası Başkomutanlık Ka-
rargâhı'na bu acı ölüm haberinin tepenin alındığı müj-
desi ile aynı anda ulaştığı bilinirdi.
1946'da dönemin Ankara Valisi Nevzat Tando-
ğan'ın, Dr. Neşet Naci adında bir hekimi muaye-
nehanesinde öldürdüğü savı ile yargılanan Haş-
met Orbay için tanıklık yaptığı sırada, mahkeme baş-
kanı tarafından paylanmasını içine sindiremediği
için makamına gidip beynine kurşun sıktığı da ha-
tırlanırdı.
27 Mayıs 1960'da ihtilalciler tarafından öteki ar-
kadaşlan ile birlikte Harp Okulu'na götürülerek gö-
zetim altına alınırken haysıyeti ile oyanmasını, itilip
kakılmasını bakanlık kimliği ile bağdaştıramayan
Dr. Namık Gedik'in, kendisini pencereden atarak
yaşamına son verdiği de bir başka örnek olarak sı-
ralanırdı.
Doğrudur. Sayın Hikmet Uluğbay'ı bunalıma so-
kan olaylar, yukandaki örneklerden çok farklıdır.
Ama bu eski anılar, bizim kamuoyumuzun uzun za-
mandan beri hasret kaldığı "haysiyet, dürüstlüğü-
ne toz kondurtmama" gibi kimi insanları öteki hem-
cinslerinden ayıran nitelikleri gündemimize getir-
mektedir.
Sevinerek öğreniyoruz ki Hikmet Uluğbay ya-
şamsal tehlikeyi atlatmakla kalmamış, dün boğa-
zındaki tüpü çıkartan değerli hekimleri, kısa bir sü-
re sonra ayağa kaldırılarak yürütüleceği müjdesini
vermişlerdir.
Kendisini ziyaret eden Başbakan Ecevit, Uluğ-
bay'ın plastik bir operasyona gereksinme duyma-
yacağını söylerken, "moralim iyi olarakaynlıyonım"
diyor. Bir gün önce partisinin grup kürsüsündeki gö-
rüntüsünün yerine, yakın bir çalışma arkadaşının hız-
la sağlığına dönmesinin verdiği bir dinginlik içinde-
ki başbakan haklı sitemlerde bulunuyor.
Bu sitemlerden kimi siyasetçiler, kimi borsa ve iş
çevreleri ve bizim medya dünyamız kendi paylan-
na düşenleri acaba paylaşabilecekler mi?
Dünkü Hürriyet'te Muharrem Sankaya'nın Ned-
ret Uluğbay'dan naklettiği son gece konuşması, Hik-
met Bey'in evine gergin geldığıni ve eşine "Beni de
borsa skandalıyla iilişkilendirmeye çalışmaları ca-
nımı çoksıkıyor. Bundan rahatstzım" dediğini orta-
ya koyuyor.
Hazineden Sorumlu Bakan, demek ki 2 Temmuz
günü İMKB'de dönen manipülasyonlan ve çıkartı-
lan spekülasyonlan bir skandal olarak görüp isim-
lendiriyor.
Sonra odasınageçiyor ve NTV'nin saat 24.00 ha-
berlerini izliyor. O haberierde Mesut Yılmaz'ın, bu
manipülasyon söylentileri ile ilgili olarak kendisini
suçlayan çevreleri yanıtlarken, mutlaka amacını
aşan bir biçimde, IMF'yle görüşme belgelerini Gü-
neş Taner'in değil, Uluğbay'ın verdiğini bildiren
sözleri de var.
Bunca kez bakanlık ve başbakanlık yapmış bir po-
litikacı, borsa manipülasyonunda etken olduğu suç-
lamasını reddetmek isterken, pekâlâ "Koalisyon or-
tağı bir partinin lideri olarak elbette eşdeğer baş-
bakan gibi tüm görüşmelerden bilgılendiriliyorum"
diyeceğine sorumlu bakanı bulutlar arkasında bı-
rakabilecek bir söylem biçimi kullanıyor. Bu duru-
mu kendisi de kabul etmiş olmalı ki dün verdiği bir
demeçte "Derdimi iyi anlatamadım" diyor Yılmaz..
Ve yıpratıcı IMF görüşmelerinin burgacı içindeki
bakan, bir şeyleri içine sindirememenin yarattığı
şoku, kendi yaşamı ile gidermek amacı ile silahını
ateşleyiveriyor.
Şükürler olsun ki Tann, Hikmet Uluğbay'ı ailesi-
ne, ulusuna ve dürüst, namuslu siyaset adamlan-
na özlem duyanlara bağışladı.
Uluğbay'ın silahından çıkan kurşunlardan birisi,
kimi aymaz politikacılanmızı, yüzsüzlük şampiyo-
nu manipülatörieri kendilerine getirebılse..
öteki de, bizim medyamızın insan haysiyetini hi-
çe sayan, kişiliklerle oynamaktan kendilerini alama-
yanlan için eğiticilik görevi yapmış olsa...
Faks:0212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgit(a do.net.tr.
Bulaşıcı hastalıklar
'Su ve gıdaya dikkat'
İstanbul Haber Servisi -
tstanbul Tabip Odası, su ve
gıdalarla bulaşan hastalıklar
konusunda yurttaşlan ve yet-
kilileri uyararak "Su ve be-
sinlerle bulaşan hastauk et-
kenleri, sıcakİanabirlikte ar-
tryor. Bu nedenleyaşanan is-
haüi hastalıklar bazen ölüm-
lerebilenedenokbüiyor" de-
di.
Yeterli ve temiz su sağla-
namayan, kanalizasyon sis-
temi yeterli olmayan, deniz
veya göl suyunun temiz ol-
madığı ve kişisel hijyen alış-
kanlıklannın iyi olmadığı
toplumlarda bulaşıcı hasta-
lıklara daha sık rastlandığı
vurgulandı.
istanbul Tabip Odası'ndan
yapılan yazılı açıklamada,
bu tip hastalıklar arasında
ilk aİda gelenlerin tifo, ko-
lera, akut bağırsak enfeksi-
yonlan. Hepatit A ve bazı
paraziter hastalıklar olduğu
belirtilerek yurttaşlara şu
önerilerde bulunuldu:
"Tüp şişelerle sanlan iç-
me sulan için, SağlıkBakan-
bğıtarafindan ruhsaüandınl-
mış markalan tercih edin.
Tuvalet sonrası, yemek ha-
zırtamadan önce, yemekten
önce eUerinizi sabunlu su ile
yıkayın. Gıdalangünlük ola-
rak tüketin, bekletilecekse
buzdoiabınakoyunw buzdo-
labında bekleyen yiyecekleri
yaz ay lannda en çok 48 saat
içinde tüketin. İshalle se> re-
den hastalıkJarda mutlaka
bir heküne başvurun, ishal-
li kişikre daha fazla sıvı ve-
rin. Suyun temizliğindenşüp-
he ediyorsanız. suyu 5 daki-
ka kaynatın veya kloriayın."