Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayin Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordmatörü: Hikmet Çetinka\a • Yazıışlen Müduru: Ibrahim Yıldız '• Sorumlu Müdür Fikret tlkiz 0 Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser tstıhbarar Cengiz Yıldınm # Ekonomı Özlem Yüzak# Kültüı Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Y a/ıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Koseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri Mehmet Faraç Yayın Kurulu: Ilhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkayâ, Şükran Soaer, Ibrahim Yıldız, Orhan Bursah, Mustafa Bsdbay, Hakan Kara. AnkaıaTemsilcisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7 hat). Faks:4195O270îzmırTemsücısi SerdarKızık. H.ZıyaBlv. 1352 S.2'3Tel:4411220. Faks:4419117 0 Adana Temsilcisı: Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119 S No 1 Kat.l,Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mûdüru Cstfin Akmen 0 Koordınatör Ahmrt Konıisan • Muha- sebe BStent Yener • tdare Hfceyiıı Cünr* Bügı-tşlem Nıî lnal • Bılgı- sayar Sıstem. Mürihet Çikr • Sanş FazUetKııza MEDYA C: • Yönetim Kuruhı Başkanı - Genel Müdür. Gfilbi. F.rduran 0 Koordinatör Reha Ifitman 0 Genel MüdürYanhmcısı. SevdaÇoban Tel. 514 07 53 - 51395 8O-513S4«Wl,Faks-5138463 Yayımla>an ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı Basın \e Ya>ıncılık A Ş TurkocajıCad 39 41 Cagaloğlu 34334 lstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel (0-212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,212)513 85 95 www.cumhunyet.com.tr 3TEMMUZ 1999 lmsak:3.28 Güneş: 5.29 Öğle 13.15 tkindi: 17.13 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.39 Zehra Yıldız Vakfı kuruldu • Haber Merkezi - Bir buçuk yıl önce yitırdiğimiz Zehra Yıldız'ın adına bir vakıf kuruldu. Vakfın ilk genel kurul toplantısında mütevelli heyeti başkanlıgına Prof. Dr. Erdal tnönü seçildi. Yapılan oylamada Süha Yıldız (başkan). Ersin Onay (başkan yardımcısı). Aydın Büke (yazman). Arda Aydoğan (sayman), Rengim Gökmen, Evin llyasoğlu ve Yusuf Yazıcı yönetim kurulu üyeliklerine getirildı. Vakfın amaçlan arasında her yıl bir "'Zehra Yıldız'ı Anma" gecesi düzenlemek. genç şan sanatçılanna burs vermek, seminerler ve konserler yapmak bulunuyor. Okulda cinsel eğitim • CENEVRE (ANKA) - Okulda verilen cinsel eğitimin, çocuklann ve gençlerin cinsel ilişkilerini teşvık etmediği gibi ilk cinsel deneyimlerini geciktirdiği, cinsel aktivitelerinin azalmasına yoi açtığı bildinldi. Dünya Sağlık Örgütü danışmanı Dr. Mariella Baldo, birçok ülkede AIDS hastalığının gençler arasında yayılması nedeniyle çocuklar ve gençlere AIDS'ten nasıl korunacaklannın öğretilmesi gerektiğini belirtti. Gebelik zehirlenmesi • DİYARBAKIR (ANKA) - Uzmanlar, gebelik zehirlenmesinin hem annenin hem de bebeğin hayatını tehlikeye atacağını belirterek, gebeliklerin kontrol altında tutulması gerektiğini kaydettiler. Jinekolog Dr. Gülperi Aytaç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde doğum hızı oranının oldukça yüksek olduğunu, gebelik zehirlenmesi (eklomosi) hastalığına çok rastlandığını vurguladı. Gayda 51 organ nakli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başkent Üniversitesi Hastanesi, 1999 yıh Ocak ile Haziran ayı sonuna kadar 51 organ nakli gerçekleştırdı. Bunlardan 38'ınin böbrek, 7'sının karaciğer. 6'sının kornea nakli olduğu behrtildi. Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, "Saglık Bakanlığımız ve parlamentomuz. halkımız ve medyamız, bilimsel ve sosyal kurumlanmız organ naklindeki bu başannın yaratıcılandır" dedi. Istanbul Valiliği ve îstanbul Emniyet Müdürlüğü kemik iliği olaymı incelemeye başlayacak Bahıuıa kampanyası için resmi girişimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dr. Oktar Babuna kampanyasında karanlıkta kalan noktalan araştırmak için resmi girişimler başlatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri, îstanbul Valiliği ve Îstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kampanyayı incelemeye başladığmı, yasal olmayan durumlann savcıhklara bildirileceğini belirttiler. Kampanyayla ilgili olarak Yardım Toplama Yasası ve Organ ve Doku Toplanması. Saklanması ve Nakli Yasası'na aykın hareket etmekten dava açılabileceği bildırildi. Yardım Toplama Yasası. Türkiye çapındaki yardım kampanyalan için lçişleri Bakanlığf ndan izin ahnmasını öngörüyor. Organ ve Doku Nakli Yasası da para karşılığı organ ve doku alınamayacağını hükmediyor. Yetkililer. kampanyanın lçişleri Bakanlığf ndan ızin alınmadan yürütüldüğünü ve kampanya öncesi uygun ilik için 10 milyar liralık ödül belirlendiğinı anımsatıyorlar. Organ ve Doku Nakli Yasası'na aykın hareketlere • Kampanyayla ilgili olarak Yardım Toplama Yasası ve Organ ve Doku Toplanması, Saklanması ve Nakli Yasası'na aykın hareket etmekten dava açılabileceği bildirildi. Aykın hareketlere 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. • 1 milyon mark ödenip analiz sonuçlannm tamamının Türkiye'ye gelmesi, kuşkulan sona erdirmeye yetmiyor. Almanya'daki vakfın analiz sonuçlannın birer kopyasını kendisi için saklamayacağına güvenilemiyor. 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. îstanbul dışında da yürüttildü Kampanyanın basladığı bölge Îstanbul ili olduğu için incelemenin Îstanbul Valiliği'nin yetkisinde olduğunu belirten ilgililer. lçişleri Bakanlığı'nın tstanbul Valiliği'ni "kampanyanm tstanbul dışında da yürütükJüğü*' konusunda uyardığını açıkladılar. Kampanyanın parasal yönü tam olarak açıklanmıyor. 29 Haziran'da Sağlık Bakanlığı'ndaki kurul toplantısı öncesinde Babuna'nm arkadaşlan tarafından basına dağıtılan belgelerde, toplanan paranın yalnız 202 milyar lirası açıklanabildi. Belgelerde görülmeyen 268 milyar liranın nasıl kullanıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. Analiz edilmek üzere Stefan Morsch Vakfı'na gönderilen 15 bin 813 kan örneğinden yalnız 5 bin örneğin analiz sonuçlannın Türkiye'ye gönderildiği, geriye kalan 10 bin 813 kan örneğinin sonuçlannın Almanya'daki vakıfta rehın tutulduğu ve vakfın bu kanlan istediği gibi kullanabileceği belirlendı. Analiz için 1 milyon mark Sağlık Bakanı Dr. Osman Durmuş da yurtdışındaki laboratuvarlann maddi kazançlannı "Kan arşhine müracaat eden herkesten 8 bin dolar istiyoriar. L yumlu örnek bulunursa 33 bin dolar daha istiyoriar. Bu hazineyi arbk elde ettiler" diye açıkladı. Almanya'daki vakıf 10 bin 813 şişe kanın analizi için 1 milyon mark (yaklaşık 222 milyar lira) istiyor. Bu hesaba göre vakıf, bir şişe kanm analizini 92 marka (yaklaşık 20 milyon lira) yapıyor. Babuna'nın arkadaşlan tarafından yapılan açıklamada. Almanya'daki vakfa toplam 120 milyar lira gönderildiği belirtiliyor. Bu miktar ise yalmz 5 bin 800 şişe kanın analiz sonuçlannın Türkiye'ye gönderilmesini*sağlıyor. 1 milyon mark ödenip analiz sonuçlannın tamamının Türkiye'ye gelmesi, kuşkulan sona erdirmeye yetmiyor. Almanya'daki vakfın analiz sonuçlannın birer kopyasını kendisi için saklamayacağı güvence edilemiyor. Dr. Oktar Babuna'nın katıldığı televizyon programında "Arkadaslannın bankalardaki hesaplardan para çekme yetidsi olmadığuu" söylemesine karşın Babuna'nın arkadaşlanndan Dr. Sedat Altunışık'a bankalardaki hesaplardan para çekme yetkisi verildiği belirlendı. Banka kayıtlannda Altunışık'ın imzası bulunuyor. AA'nın haberine göre ABD'de bulunan Sağlık Bakanı Doç. Dr. Osman Durmuş, bu ülkede bulunan kan örneklerini Connecticut yakınlanndaki Stamford'da bulunan 'lifeCodes' adlı laboratuvarda rehin tutan Amerikan şirketine bakanlık olarak hıçbir taahhütte bulunmadıklannı söyledi. Bakan, laboratuvar sahipleri tarafından tahlil ücreti olarak talep edilen 3.4 milyon dolann ödenmesinin söz konusu olmadığını da bildirdi. 'Babuna duygu sömûrüsfi yapıyor' Sağlık Bakanlığı Müsteşan Hahık Tokuçoğlu, Dr. Babuna'nın "Etik kurul yurtdışma çıkmamı yasakladı. ilik aktanmı yapüınası karannı aku, bunlara uyacağım" açıklamasının anımsatılması üzerine, kurulun böyle bir karar almadığmı vurguladı. Babuna'nın istediği yere gidip istediği biçimde tedavi olabileceğini kaydeden Haluk Tokuçoğlu, şu görüşleri dile getirdi: "Başından beri bütün bilim adamlan, Dr. Babuna'ya ilik aktanmı yapüamayacağuu biliyorlantL Aktanmın olanaksız olduğunu Dr. Babuna'nın kendisi de biliyordu. Şimdi her şey ortaya çıkınca, buna bir lalıf uydurmak istiyor. Nasıl uydursun. işte böyle bir karar alındı diyor. Söylediklerinin hiçbir inandıncılığı yok, duygu sömürüsü yapıyor." Can kayıpları artıyor Rusya yanıyor, Çin sular altında Dış Haberler Servisi - Rusya'yı bir aydan bu ya- na etkısi altına alan sıcak hava dalgası büyük can kay- bına yol açarken Çin'deki seller yaklaşık 150 kişinin ölümüne neden oldu. Rusya'da son 24 saat ıçinde, sıcaktan bunalıp kentin barajlanna akın eden 11 Moskovalı boğularak yaşamını yitirdi. Sağlık Ba- kanlığı yetkilileri böğulan- lann üçünün çocuk olduğu- nu. çoğunun da alkollü ol- duklan için boğulduklan- nı söylediler. Böylece son bir ayda boğularak ölenle- rin sayısı 140'a yükseldi. Clkenin diğer bölgelerinde ısı 33 dereceyi aşarken sı- cak hava dalgası yüzünden de onlarca kişinin öldüğü bildinldi. Çin'in doğusundaki An- hui bölgesınde yaklaşık iki haftadır süren şiddetli ya- ğışlann sellere yol açması sonucu 150 kişi öldü. Sel- ler, 5 milyonu aşkın insanı etkiledı ve 300 milyon do- lar maddi zarara neden ol- du. Yaklaşık 1.5 milyon Çınli sellerle mücadele et- mek için seferberoldu. Sel sulannın düzeyi bazı böl- gelerde 1 metreyi aştı. Böl- gedeki tanm işçilen selle- nn pirinç tarlalannda büyük zarara yol açtığını söyledi- ler. Sellerin Çin'in güney- batısındaki Sıçuan bölge- sinde 49, Hubei'de 29 ve kuzeybatıdaki Kinghai'de 28 kişinin ölümüne neden olduğu bildiriliyor. Bang- ladeş'te de Muson yağış- lan nedeniyle oluşun seller, bir çok köyün sular altın- da kalmasına yol açtı. Ül- kenın kuzeyindeki Jamu- na nehrinin bulundugu Tan- gail'de, kurtarma çalışma- lanna destek vermeleri için askeri birliklerden yardım istendı. Japonya'da da şid- detli yağışlarcan aldı. Ön- ceki gün meydana gelen toprak kaymasında 23 kişi öldü. 13 kişi de kayboldu. Antik Aspendos Tiyatrosu Carmina Burana dakikalarca alkışlandı ANTALYA(AA)-6. As- pendos Opera ve Bale Fes- tivali "nin ıkinci balegöste- nsı olan 'Carmina Bura- na'yı. tstanbul Devlet Ope- ra ve Balesı (İDOB) sanat- çılan yorumladı. Antik Aspendos Tiyat- rosu'nun 2000 yıllık taşla- n arasında, 10 bin kişilik izleyiciye CarlOrffun ün- lü eseri Carmina Burana"yı sunan İDOB sanatçılan. gösteri sonrasında dakika- larca ayakta alkışlandı. Yo- uri Vamos'un koreografi- sini yapuğı ve sahneye koy- duğu bale gösterisinde. or- kestra şefi Serdar Yalçın, koro şefı de Gökçen Ko- ray'dı. Oldukça kalabahk bir sanatçı topluluğu ıle sah- neye konan ünlü eserde. ba- let v e balerinlerden Çigdem Erkaya, Bans Adikti. Okta> Akso>, Alkış Peker. Tunca Bakan,Altın Zirekve Sibel Sürel. zanf hareketleriyle ızleyıcilen büyülediler. Mikhad Scott"un çok sa- de ve ılgınç kostümleriyle sahneye çıkan sanatçılar, Aspendos "ta gördükleri il- giden memnun kaldıklan- nı belirtti. îstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçıla- n, bugün Aspendos Tiyat- rosu'nda. "Hofftnan'ınMa- sallarT ile yenıden izleyı- cinin karşısına çıkacak. İKSEVbirüke daha imza arü; eleştirmenler tarafından "yirminci tarihinde estetiğin ulasögı zü-ve" olarak değerlendirilen "New York City BalesTni festival programına aldı. Kühürpark Açıkhava Tiyatrosu'nu dolduran 3 bine yakuı izlevici gösteriji dakikalarca ayakta alkısladı. New York City bale topluluğu 13. Izmir Festivali 'ndeydi BüyüleyengösteriOZANYAYMAN İZMİR- Dünyanın önde gelen dans topluluklanndan "New York Cit>' Ba- lesi" önceki gün Izmirlileri büyüledi. tzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı'nın (İKSEV) düzenlediği, "13. lluslara- rası tzmir Festivali" kapsamında gös- terisini gerçekleştiren top- luluğun sahne performansı görülmeye değerdi. Kültür- park Açıkhava Tiyatrosu'nu dolduran 3 bine yakın izle- yici gösteriyi dakikalarca ayakta alkısladı. Önceki yıllarda "Tokyo Balesi**. "Cenevre Bales^** gibi dünyaca ünlü dans top- luluklannı Izmirli sanatseverlerle bu- luşturan İKSEV bir ilke daha imza at- tı; eleştirmenler tarafından "yirminci yüzyıun dans tarihinde estetiğin ulaş- nğızirve'' olarak değerlendirilen "New YorkCitj' Balesi"ni festival programı- na aldı. İKSEV, "Dünyanın en ünlü sanatçılan, dünyanm en güzel şehrin- de" sloganıyla başlattığı festivali, bu kararlı tutumu sonucu uluslararası fes- tival kataloglanna sokmayı da başar- dı. Vakıf Başkanı FıKz Eczacıbaşı Sar- per, Izmir'in 2000'li yıllarda dünya • Dansçılar Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'ndaki programlannda, "Apollo, Stars and Stipes, Barber Violin Concerto, Allegro Brillante ve Who cares" adlı gösterileri sundular. Dansçılann gösteriler sırasında müzik ile uyumu en üst seviyedeydi. sanat başkenti olmasını istediklerini ve bu hedef doğrultusunda ulaştlabi- lecek en üst düzeydeki topluluklan Iz- mir'e getirdiklerini söyleyerek "Ulus- lararası tzmir Festivali tzmir'in pres- tij kaynağı oldu. Kentlflerin de sahip çık- Oğı festival. binlerce yıllık antik me- kânlarda ve modern yapüarda dünya- ca ünlü sanatçılan konuk ederek far- kmı göstermiştir" dedi. Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda- ki gösteriye Izmirliler büyük ilgi gös- terdiler. Gösteride sahneye çıkan dans- çılar, bedenin arayışını yansınrken bu ara- yışa en güzel yanıt izleyicilerden geldi. Kültürpark Açıkhava Tiyat- rosu'na yansıyan, izleyici- ler ile dansçılann bedeni- nin bütünleşmesiydi. Dansçılar programlann- da. "Apollo. Stars and Sti- pes, Barber Violin Concer- to,ADegro BrillanteveVVho cares" adlı gösterileri sun- dular. Dansçılann gösteriler sırasında müzik ile uyumu en üst seviyedeydi. Balerinler her nota vuruşunda, sahne- nin farklı bir noktasında yer alarak fî- gürlerini işlediler. Gösteri biterken es- tetiğinin zirvesinı dansçılar kadar Iz- mirliler de hissetti. Turizm merkezi durduruldu Uludağ kurtulduBURSA (Cumhuriyet) - Uludağ Milli Parkı'nın yüzde 52'sinı imara açan Bursa Uludağ Kış Turizm Merkezi"nin iptal karannın kaldınlmasma ilişkin Turizm Bakanlığı'nın başvurusu Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından oyçokluğuyla reddedildi. Genel kurulun son karanyla 11 1998'de alınan Bursa Uludağ Kış Sporlan Turizm Merkezi karan tamamen ortadan kalktı. Bursa Barosu'nun önderliğınde TMMOB'ye bağlı Orman Mühendisleri. Ziraat Mühcndisleri. Kimya Mühendisleri, Harita ve Kadastro Mühendisleri, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bursa Şubesi, gazeteci Levent Gencefli ile Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cevdet Atay'ın açtığı yürütmeyi durdurma karan istemli dava Danıştay 6. Daıresi tarafından karara bağlanmış ve Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar iptal edilmişti. Bunun üzerine Turizm Bakanlığı ile Uludağ Yatıruncılar Birliği karan temyiz etmişlerdi. Danıştay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu 7 Mayıs 1999 tarihinde oyçokluğu ile aldığı karannda, Danıştay 6. Dairesi'nin itirazlan kaldıracak nitelikte görülmediği bildirildi. Uludağ'ın doğal güzelliklerini tamamen ortadan kaldıracağı iddia edilen Bursa Uludağ Kış Turizm Merkezi yaklaşık 6 bin hektarlık bir alanı kapsıyor. Alan içüıde bulunan Uludağ 2. Gelişım Bölgesi'nde de 12 otelin inşaatı tüm uyanlara ve karşı çıkışlara rağmen sürüyor. Davayı açanlar adına konuşan TMMOB Bursa tl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Mustafa Ozçelik, idari yargının Uludağ'daki talanın durdurulması için son sözünü söylediğini bildirdi. Özçelik, "Dsuıısta> İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun içtihadı Bursa'daki çevreciler için güç kaynağı olacaknr. Turizm Bakanlığı'nın ısran idari yargının en üst organından geri dönmüştür. Bu aşamadan sonra 2. böigedeki oteller de durdurulmah ve inşaaüar derhal >ıkdmalıdır" dıye konuştu. Katliam sûrûyor Bursa'nın içme suyu kaynaklan üzerinde yükseldikleri için Bursa Büyükşehir Bclediyesi'nin tepkisine yol açan Ulııdağ 2. Gelişim Bölgesi'ndeki otellerin inşaatlan olanca hızıyla sürüyor. Yerel yöneticilerin kanşamadıklan inşaatlarla ilgili Turizm Bakanlığı yetkilileri alınan yargı kararlannın kendilerini bağlamayacağını, bölgenin ayn bir tüzelkişilik olarak 1986 yılında ilan edıldiğıni öne sürdüler. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK 7"~\ ünyadaki milletlere şaşmak ge- İ-J rekiyor. Sorunlannı nasıl da bü- yütüyorlar? Hele bir sorunlan çıkma- sın, dünyanın her tarafından uzman çağırmak mı dersiniz, toplantı üstü- ne toplantı yapmak mı dersiniz, bir telaş, bir telaş. Oysa ne gerek var bunca telaşeye. Sorun varsa çözüm de vardır, bu iş- te de bizim üstümüze yoktur. Sesi- mızi duysalar onlar da bizim çözüm- lere bayılırlar. ama gâvur işte, dönüp bakmıyorlar. Bakmasınlar, işleri de sarpa sarsm. Bizkendi çözümlerimi- ze bakalım. Kuş dlll çözttmü... Ty üyük bir buluşumuzdur. Dün- D yada her dili icat etmişler, ama "kuşdili"nibulamamışlardır. Bizim dâhı çocuklanmızın icadıdır. Bizim- kiler, konuştuklannı büyükler anla- masın diye "kuş dili"ni icat etmiş- ler, sonra da büyüklerin diline dola- mışlardır. "Kuş dili çöziûnü", sorunlar pek dolaşık olur da çözümünü herkes an- lamasın dediğiniz zaman çok işe ya- rar. Diyelim ki önemli bir sorununuz var, size çözüm soruyorlar. Turizminiz dibe vurmuş, turistik tesisler bir hafta boyunca yedirip içi- np ağırlıyorlar. üstüne de cebinize harçlık koyuyor, gene de gelen giden yok. Size soruyorlar, "Ne yapmayı düşünüyorsunuz?" Ne diyeceksiniz. Başlıyorsunuz "kuş dili''ne. "tuvu- lurivilinımhilisKTİikhiliçK'ilith'ilizi- viB'' demeye. Karşınızdaki ne oluyor? • • •• Bizde çozum çok...Suspus oluyor. Siz de karşınızdaki- ni susturup sorunu çözmüş oluyor- sunuz? Diyelim ki, "Susuriuk ne oMu?" diye soruyorlar. Gelsin "kuş dili". "Suvulusurvaluluklululaklakıluklu- lucikcikipatpaökatkatıpaspasıtosto- su**. Bitti gitti. Karşınızdaki. 'ben söylediklerinizden bir şey anlama- dım' dıyebilir, ona da "kardeşim. se- nin anlayışın kıtmış, ben ne yapa- yrnı?* diyorsunuz. Bu çözüm böyle. Yevelersevelen. ('Yersen'in kuşdilce- si). Kuş Dili Festivali yapılıyor. unut- mayalım. Alo kırığım var hattı.. 7^ ir çözüm yolu da telekomünikas- D yondan geldi: "Alo Derdim Var" hattı. Okullarda karne verilınce Îs- tanbul Büyükşehir Belediyesi "Alo Kınğun Var* hatnnı kurmuş, televiz- yonlarda açıkladılar. Öğrenci kar- nesini alıyor ki felaket. notlar fay hattına girmiş toprak gibi baştan ba- şa kınk. Hemen telefonu açıyor, der- dine çare arıyor. Artık, "üzülme, önündezaman var" mı diyorlar, "al- dırma, herkesin kamesi böyle** mı di- yorlar, "ne yapahm, başa gelen çeki- lir" mi diyorlar, bir yardım yapıyor- lar. Bunun iyi yanı, yüreğe düşen ate- şi biraz kûllendirmesi olmalıdır. Ama bir de kötü yanı var, böyle hazır lop yanıtlann aslında çözüm falan ol- mamasıdır. Bir yıl süren başansızlık çok da- ha ciddi bir inceleme gerektirir, öğ- renci de kendi yanlışmı görmelidir ki yanlışını düzeltebilsin. Telefon te- sellileri o anı geçiştirir, ama uzun süreli çözüm olamaz. Şimdi bu "kı- nğun var" hattı sadece öğrencilerle sınırlı mı, yoksa kalbi kınlan, umu- du kınlan vatandaşlara da hizmet verecek mi? Aslında verse iyi olur. Çünkü bizde kınlan kınlana bir ha- yat yaşanıyor. Biz çabuk kınlınz, danlınz, küseriz, bayramlarda bile zor banşınz. Onun için bu "kınğun var" hattı genişletilmeli, vatandaşın derdine deva olmasa da birparmacık merbem olmah. Nasıl çözüm ama? En büyük çözüm: Cigull . A rkadaşlar biz CiguH'siz nasıl ya- Â~X. şıyor muşuz, aklım almıyor. Hiç Cıguli'sız hayat olur muymuş? Ne- relerdeymiş bu Ciguli. Yetmiş der- din devası, bütün sıkınnlann ilacı, so- runlann çözümü, gamlann uçup git- mesi, hepsi hepsi "Ciguli". O ne şar- kıdır o. o ne hareketler, ne kıvırma- lar, ne nazlar. ne cilveler. Ya Bin- naz'a ne demeli? Yok kalitesi yok- muş da, meyhaneler, tavemalar için yapılmış sanal bir şarkıymış, yok adam da zaten belliymiş. Size ne kardeşim, limon kolonyası gibi gam kasavet dağıtıyor ya, siz ona bakın. Milletin artık kahkahaya ihtiyacı var. Hep dert, hep dert, çekilmiyor. İşte size rüzgârda uçan eşarp kadar ha- fıf bir şarkı, çapkınlığı her halinde belli bir kemik adam, bir de vurdu mu oturtur Binnaz. Daha ne istersi- niz bre? Size de adam beğendirile- mez. Yok şarkının notası var mıymış, yok Ciguli hangi mektepten mezun- muş? Bir türlü kendinizi keyfinize bırakmazsınız da dünyayı sırtlamış inler durursunuz. Ekonomi batıyor mu? Aman da Binnaz. Eğitim çık- mazda mı? Canım da Binnaz. Işsiz- lik artıyor mu? Binnaz... Binnaz. El- le gelen düğün bayram Binnaz. Pi- lavdan dönenin kaşığı kınlsın Bin- naz. Aldırma sen, keyfıne bak Bin- naz. Büyük çözüm Ciguli, başka çö- züm vok.