28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET fEMMUZ 1999 CUMAFtTESl OLAYLAR VE GORUŞLER Isveçli Tavşan Tevfîk UNAYDIN Emekli Büyiikelçi K ısa bır süre önce, usta kalem Hasan Pulur Mılliyet'teki köşesin- de Batılılarin Tûrkiye hakkındakı önyaıgılan- nın değiştınlmesının olanaksız olduğunu kendine özgü biçe- mi (üslubu) içerisinde anlatmaya çalışı- yordu. Pulur'un yazısindan birkaç gûn sonra da Cumhunyefte. Isveç'ın Türk düşmanı gazetesi Aftonbladet'ın tem- muz aymda Istanbul'da düzenlenecek A\TupaYüzmeŞampiyonası'nı Isveç'in boykot etmesı yönünde yayın yapmak- ta olduğu haben çıktı. Pulur'un yazısı ve Cumhuriyet'teki haber bent birkaç yıl öncesıne götürdü ve Isveç'te kaldığtm 4 yıl süresince ts- veç ve Isveçli hakkında edindiğim ızle- nımlen çağnştırdı. Isveç, yeryuvarlağının (küremizin) yukan köşesıne yerleşık, dış dünyadan uzak, iklımi soğuk, kendi içine kapanık bir ülkedır. Bu coğrafya koşullan ister istemez ülke halkını da etkiler. Denır ki, Isveç'te birbirine yabancı 9 milyon insan yaşar. Kabuğu dışına yeni yeni çıkmaya başlayan Isveç. uzun sûre ken- di dışındaki dünyaya küçûmseyerek bak- mış ve aydın tsveçlılerin de açık kalp- lilıkle söylediği gibi, kendini dünyaya dü- zen vermek, adalet dağıtmak ûzere gök- ten yeryüzûne gönderilmiş Mesıh ola- rak görmüştür. Bu nedenle de Isveçli yaşammı kendi dışındaki yaşamdan so- yutlanmış olarak, yaşadığı soğuk iklim- lı bölgenin de etkisiyle dondurulmuş bir mantık kalıbı içerisinde sürdürür ve bu katılaşmış kalıba uymayan fıkir, düşün- ce ve davranışlan algılamakta zorlanır. Isveçlinın bu zihinsel yapısını Avru- pa'da yaygın bır fıkra ile anlatmak ola- sıdır. Sının geçen bir Isveçli tavşanla kar- şılaşan Norveçli tavşan, Isveçli tavşana neden Norveç'e geldığini sorar. Isveçli tavşan ülkesinde geyikleri öldürdükle- nni, katliamdan kaçtığıru söyler. Norveç- li tavşan "Ama sen geyik değüsin ki" de- yince, Isveçli tavşan 1 *Sen gel de bunu bizimkiJere anlat" diye yanıt verir. Böyle bır fıkraya konu olabilen Is- veçli kafa yapısının oluşumunu, kendi- ni çok yükseklerde görmesini sanınm de- rinlerde yatan bır eziklik, suçluluk duy- gusuyla açıklamak olasıdır. Geçen yüzyılda mütevazı köylü ko- numunda olan Isveçli, doğanın cömert- liği nedeniyle kısa sûrede zenginleşmiş ve "sonradan görme" kompkksine gir- miştir. Aynca 2. Dünya Savaşı'nda ta- rafsız kalan Isveç, komşusu Norveç'in işgali için Almanlara kapılarını ardına kadar açmış. keza savaşta Isveç'e sığı- nan binlerce Estonyah'yı Sovyetier Bir- lıği'ne geri vermiştir. Bulduğu dinami- tin insanlığa zarar verdiğirıi gören Isveç- li kimyager Nobel'in duyduğu vicdan azabının kefareti olarak tüm serveüni in- sanlığa hizrnet edenlere adamış olması örneğinde olduğu gibi, tsveçli de geç- mişteki insanca duygu ve dûşünceyle bağdaşmayan davranışlannın kefaretini insanlık yaranna gördüğü etkınliklerle ödeme yoluna gjtmış ve insan haklan kav- ramına dört elle sanlmıştır. Ancak bu kav- ramı kendi dar ve dondurulmuş mantık kalıbı içerisinde algılayabildiği içın de yanılgılara düşmektedir. tsveçlinin gözündeki Türk ve Türki- ye görünümü hiç de olumlu değil. Bu- nun nedeni. Batı dünyasmda yaratılan olumsuz görüntünün etkisinin yanı sı- ra, özellikle son yıllarda Isveç'te yoğun- laşmış bulunan PKJCyandaşlannınTür- kiye karşıtı etkınliklennden, Isveç'e sı- ğınan Süryanilerin sığınma nedeni ola- rak gösterdikleri gerekçelerden ve 12 Eylül'den sonra Isveç'e giden gerçek sol düşünceli ya da kendilerini öyle ta- nıtmakta yarar gören bazı yurttaşlan- mızın bilerek veya bilmeyerek neden olduklan Türkiye karşıtı izlenimlerden kaynaklanmaktadır. Isveç'te Türkiye hakkındaki olumsuz kanı ve tutumlardaha çok siyaset ve ya- yın organlan çevrelerinde yoğunlaşmış bulunmaktadır. Buna karşı, dış dünya- ya daha açık olan ve yargılannda çok da- ha esnek görünen diplomasi ve işadam- lan çevrelerinde Türkiye'ye karş1 öbür- lerinin tersıne olumlu ve anlayışlı yak- laşımlar vardır. Ülkemizi Isveç'te temsil eden eşimın gerçekleri anlatmak ve kafalardaki yan- lış düşünceleri gidermek amacıyla ya- yın organlan temsılcileri ve parlamen- terlernezdinde sürdürdüğü yoğun çaba- lara yakından tanık oldum ve onlann önyargılannı gidermenin ne kadar güç olduğunu gözlemledım. Bunlardan bi- ri Isveçli bir dostumuza şunu söylemiş: "Büyükelçrvi kabul edryor, anlatüklan- nı ügryk dinliyorum. ama yine de içim- den inanmak gdmryor." Bu sözler kar- şısında gelin de Isveçli tavşan fikrasını anımsamayın. Baa kez de tsveçlinin Türkiye karşı- tı tutumu bilgi eksikliğinden ya da yü- zeysel bilgiden kaynaklanmaktadır. Ve- rilen bir davette yanıma düşen Isveçli bir parlamenter eşinin bana, PKK konusun- da "SUahh mücadeleye ne zaman son ve- receksmiz?" demesi üzerine kendisıne tsveç'in kuzeyinde yaşayan 20 bin La- pon nüfusun Isveç'teki konumunuanım- satarak verdiğım karşılaştırmah (kıyas- lamah) yaruttan sonra Isveçli bayan "Ben bunlan bUmiyordum" demek durumun- da kaldı, ancak düşüncesıni değıştırip de- ğiştirmediğinden emin olamadım. Çün- kü o da tavşan'ı geyikgörmeye alışmış- b. Onfcınn kalıplaşmış, donmuş ve bel- ki de bilinçli önyargılannı gidermek ola- naksız değilse bile çok güç. Tavşan fik- rasını tüm Iskandinav ülkelerine, hatta önyargılı tüm Avrupa ülkelerine uyarla- mak olasıdır Tavşanla geyiği ayırt ede- meyenlere ya da etmek istemeyenlere dert anlatmanın çok güç olduğunun bilinci içerisinde, ama yılmadan, sabıria Ba- tı'ya tavşanm tavşan olduğunu anlat- maya çaba göstermek durumunda ol- duğumuzu hiç unutmayalım. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 2Temmuz1993'ü Unutmamak... Dün 2 Temmuz'du. 1993 yılının 2 Temmuz'u... Unuttunuz mu yoksa? Sıvas'ta 33 kışinın bir otelde sıkıştınlarak diri di- ri yakılışını, dumanlar arasında boğuluşunu!.. Evet, duruşmalar duruşmalan izledi. Mahkeme- ler ceza verdı. Yargıtay, cezaları az buldu. Yeniden duruşmalar. Sonunda ne oldu, ne olacak? Ölen- leröldüğüylemi kalacak? Öner Yağcı "Sivas'ı Unutmak" kitabında şöy- le diyor: "Sivas yangını unutulur, ya Sivas'ta yakılmak! Unutma hakkımız varmı? Benceyok. Bağışlama hakkımız var mı? Bence yok. Eğer unutmazsak yaşamı hakederiz. Unutma diyor haritalardan Si- vas. Unutma diyor mezarlıklar, çocuklar, bebele- rimiz geleceğimiz. Unutmayın ve anlatin diyorlar." Zaman hızla geçiyor. Işte altı yıl öncesi!.. Bir sı- caktemmuzgünü. Sıvas'ta Pir Sultan Abdal adı- na bir sanatsal toplantı. Aziz Nesin'ler, Asım Be- zirci'ler, Behçet Aysan'lar, Metin Arbok'lar, Ne- simi Çimen'ler, Hasret Gürtekin'ler; şaiıier, sa- natçılar, gencecik kızlar, delikanlılar... Bir resim: Aziz Nesin ile Lütfü Kaleli yangın merdiveninden zorlukla iniyorlar. Ama aşağıda gö- zü dönmüş bir adam var, eliyle ontarı gösteriyor, "Kurtarmayın onu, o öldürülecek insandır" diye bağırıyor. Cafer Çakmacı adlı bu adam Sıvas Be- lediye Meclisi üyesidır. O gün bugün kayıptır. Bir yerlerde saklanmaktadır. Belki de Sıvas'ta gözler önündedır. Bakacaksınız bir gün politikaya girip, belki Meclis'e bile gelecek... O günlerin Sıvas Be- ledıye Başkanı gibi... Kimse kanştırmıyor geçmişlerini birtakım poli- tikacıların!.. Oysa neler neler çıkacak! Karanlıkta kalan suçlar, örtbas edilen, korunan cinayetler, "takıyye" kandırmalan!.. Bir karmakarışıklıktage- çiyor günlerimız, aylarımız, yjllanmız. "Sivas'ı Unutmak" demiş Öner Yağcı... Doğru- dur, Sıvas kıyımı unutuldu, unutturuldu. Birkaç yıl geçsin, izi bile kalmaz. Sıvas'ta kıl payı ölümden kurtulan Aziz Nesin bir yıl sonra şöyle konuşmuştu: "Atatürkçülük yoktur, ama Atatürk vardır. Onun devrimleri, ilketeri vardır. Ama Türkiye'de bugün Atatürkçü yoktur. Yalan söylüyorlar. Hepsisahte- ci. Mevcutpolıtikacılann içinde ben gerçekten Ata- türk'ü seven, onun ilkelerini savunan tanımıyorum. Eğer Atatürkçü olsalardı onun zamanında Türk- çeleşen ezan, sonradan Arapçaya çevrilmezdi." Sıvas'ta yazarlara. şairlere, sanatçılara neden kıy- dılar? Neden Tansu Hanım'ın başbakan olduğu bir hükümet böyle bir olaya göz yumdu, hatta sal- dırganlan koruyan sözler söyledi: "Otelin etrafını saran vatandaşlanmıza hiçbir zarar gelmemiştir. Onlardan ölen ve yaralanan yoktur." Yalnız bu konuşma bile gerçekleri saklamak de- ğil midir? Gerici eylemleri, cinayetleri hoş görme değil midır? Aradan yedi yıl geçti. Suçlular, hâlâ yargı aşa- masında. Katiller hâlâ korunmada... Eliyle Nesin'i göstererek "Vurun bunu" diyen adam hâlâyaka- lanmadı. "Daha nice Sıvas lara" diyenler "Müs- lümanlann asıi hedefi Türkiye Cumhuriyeti'nin ta kendisidır" diye yazanlar günümüzde de korun- mada, işbaşında, önemli yerlerde... "GÜLEN ÎRTİCA"NIN İÇYÜZÜ FETHULLAH GÜLEN ŞOK FİYATA Belgeler, bılgiler, fotoğraflarla cami imamlığından hocaefendıliğe. hocaefendılıkten Papa ile buluşmaya varan yolun öyküsü... 2 CD'Hk Bir Did TÜM CUMHURİYET KİTAP K.ULÜBÜ SERGİ SALONU VE TEMSİLCILIKLERİNDE CumhuriYet Çağ Pazariama A.Ş Turkocağı Cad. No:39/41 kitap kulûbü (34334}Cağaloğlu-istanbul Tel 1212)514 0196 Bırakın, 312. Madde Yerinde Kalsın ReniZİ DEMİR5^e/ın C Savcısı A tatürk'ün "Ne Muüu Türküm Diyene" ve "Ulusal ,\nt sınır- tan içerisinde yaşayan berkes Tûrictür'' ilkeleri doğrultusun- da Türk ulusu, ayncalıksız ve kaynaşmış bir ulus olarak yet- miş beş yılda çok önemli gelişmeler ve başan- lar sağlamıştır. Bu toplumsal dokuyu bozmak isteyenler karşılannda başta cumhuriyet savcı- lan olmak üzere Cumhuriyet'ın zinde güçlerini ve yasal düzenJemelerini bulmuşlardır. Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Sayın V^ıralSavaş'ın ve yurtseverlerin kaldınlmasına karşı çıktıklan ya- sal düzenlemelerden birisi de Türk Ceza Yasa- sı'nın 312. maddesıdır. Nedirbu son günlerde sıkça konuşulan TCY'nin 312. maddesi soru- sunu birlikte yanıtlayalım; Türk Ceza Yasası'mn 312/1. maddesine gö- re, yasanın suç (cürüm) saydığı bir eylemi açık- ça öven ya da iyi gördüğünü söyleyen ya da hal- kı yasaya uymamaya kışkırtan kimsenin altı ay- dan iki yıla kadar hapis ve iki bin liradan on bin liraya kadar agır para cezasıyla cezalandınlaca- ğı, aynı maddenin ikinci fikrasına göre de hal- kı; sınıf, ırk, din, mezhep ya da bölge aynmı gö- zeterek kin ve düşmanlığa açıkça kışkırtan bir kimseniubir yıldaaüç yıla kadarhapis ve üç bin liradan on iki bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandınlacağı, kışkırtmanm tehhkeli ola- bilecek bir biçimde yapıldığı takdirde suçu iş- leyene verilecek cezanın üçte birden yanya ka- dar arttınlacağı öngörülmüştür. Maddede yazı- lı ağır para cezalannın miktan arttınlmıştır. TCY'nin 312. maddesinde yer alan "suçadoia- yıaylatahrik" eylemi kamudüzeni aleyhine iş- lenen cürümlerdendir. Kamu düzeni, toplum hayatının huzur ve güvenlik içinde yürümesini sağlayan düzenin bütünü olup, kamu düzenine karşı işlenen cürümler, kamu huzur ve güven- liğini tehlikeye koyabilen suçlardandır. Bu maddede bütünsel olarak suç işlemeye, do- layısıyla kışkırtmak suçunu oluşturan suç eyle- mini övme, halkı yasalara uymamaya kışkırtmak ve halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmak eylem- leri düzenlenmiştir. Çağdaş ve demokratik toplumlarda devlet, toplumsal düzeni koruyan yasalara karşı itaat- sizlik gösterilmesinin kışkırtılmasına seyirci ka- lamaz. Aksı halde Hitler Almanyası ile Musso- lini Italyası ömeklennde olduğu gibi demokra- siyı kullanarak demokratik rejımin yok edilme- si, hukuk düzeninin bozulması söz konusudur. TCY'nin 312/2. maddesinde yer alan halkı kin ve düşmanlığa kışkırtma (tahrik) suçunun, ana- yasaya aykın olduğu ıleri sürülmüş, Anayasa Mahkemesi 29.Ocak.1964 gün ve 193/9 sayılı karanyla "Türkiye CumhuriyetiAnav-asası'nda böyie bir eylemin suç sayıhnasuu engelleyen her- hangi bir hüküm yoktur. Cumhuriyetin muhte- lifsuuflannı urnumun güvenüği için tehlikeü bir şekilde kin ve düşmanlığa tahrikten ibaret olan unsurian 312. maddede açıkça beKrtflmişnr. Ce- miyetiıı muhteüf sınıflanru vatandaşlar arasın- da umumun güvenüği içintefaUkelibir tarzda kin ve düşmanlığa izin verme, huzunın bozulması- nı istemek olur. Yurtta güven ve düzenin bozul- ması engeflenmek istenmektedir" gerekçesıyle anayasaya aykın olmadığına karar vermiştir. Kanunlara itaatsizlik suçu ile eleştin kavram- lannı kanştırmamak gerekir. Eleştiri başka şey- dir, halkı kanuna karşı koymaya çağırmak, hal- kı çeşitli farklıhklan kaşıyarak kin ve düman- lığa tahrik etmek başka şeydir. Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu 25.1.1993 tarihinde verdiği yol göstenci karanna göre"Ya- sanın hukuka uygun olmadığuu, çağdaş uygu- lamalarateodu^i^inü.buntdealekakfanİına- sı veya değiştirilmesinin fleri sürülmesini dfişün- ce ve kanaat özgürlüğü çerçevesinde değerlen- dirmek gerekmekle beraber, bu eleştiriler ya- nında mevcut yasaya aykın davranmayı teşvik eden, aykm davranışlan öven bir tutum da ser- güenmişse, o takdirde dunım TCY'nin 312/1. maddesine giren bir suçu oluşrurur. "Y. Gn. K.nun 25.1.1993 gün ve 8/299-10 sayıh karan). Vatandaş Halil Efendı, yolda yürürken ken- disine karşı yapılan saldınyı nasıl bizzat ya da devletin kolluk güçleri aracıhğıyla defedip, ken- dısini koruyorsa, demokratik rejimin de kendi- sini savunma hakkı vardır. Özgürlüklerin, özgürlüğü yok etme amacıy- la kullanılmasmı yasaklayan uluslararası huku- kun kaynağı olarak 1948 tarihli İnsan Haklan Evrensel Beyannamesi'nin 30. maddesi, tnsan Haklan Avrupa Sözleşmesi'nin 17. maddesi, 1976 tarihli Kişisel ve Sosyal Haklara Uişkin Uluslararası Sözleşme'nin her türlü aynmcılı- ğı, düşmanhğı, şıddete yol açacak ulusal, ırk- sal, dinsel nefret savunuculuğunu ve propagan- dasını yasakladığı görülmektedir. Anayasamızın başlangıç bölümü ile 14 ve 24. maddeleri birlikte değerlendınldiğınde din ve vic- dan özgürlüğünün dil, din, ırk ve mezhep ayn- mı yaratmak amacıyla kullanılamayaca|ı belir- tilmiştir. 1987 tarihli Türk Ceza Yasası Ontasa- nsı'nın 289. maddesinde TCY'nin 312^1. mad- desi aynen korunurken, aynı maddenin 2. fıkra- smdakı hapis cezasının üst sının beş yıla kadar yükseltılmiş ve "kamu düzenini bozma olasıu- ğuu orta> ı a çıkaracak surette" unsuru madde metnine eklenmiştir. Hıyaneti Vataniye Yasası ile TCY'nin 163. maddesinin 3713 Sayılı ve 12.04.1991 tarihli Te- rörle Mücadele Yasası'nın 23. maddesinin a ve c bentlen ile kaldınlmasından sonra anayasal la- iklik ilkesine karşı yapılan eylemler ancak TCY'nin 312. maddesiyle cezalandınlabilmek- tedir. Bu maddenin kaldınlması durumunda bö- lücü, yıkıcı ve ırticai güçlerle yürütülen müca- delede kamu görevlilerinin, güvenlik güçlerimı- zin moral durumu zayıflayacak, terör örgütlen ve demokratik laik Curnhuriyetimıze düşman un- surlar ise rahatlayacaklardır. Yüksek Yargıtay, sanığın hükmün açıklan- masından sonra duruşma salonunda söylediği "¥q«an PKK, bizi ancak PKK yargılayvbttir, sizin verdiğiniz cezalar bizi yıklıramaz.-" şeklm- deki sözlerin TCK'nin 3121. maddesındeki öv- me suçunu oluşturacağını kabul etmiştir. (Yar- gıtay 9. Ceza Daıresi'nin 18.3.1999 gün ve 529/1464 sayıh karan). TCY'nin312. maddesinin kaldınldığındaKe- malist düsünceyi benimseyenleri kastetmek su- retıyle Kemalizmin ve laikliğin Allah düşmanı, Kuran düşmanı ve Islam düşmanı bir din ve re- jim olduğunu, Müslûmanlann bu rejime karşı cihat etmesi gerektiğini söyleyen sanığın bu sözleri cezasız kaldığı gibi, binlerce sivil, asker, kadın, erkek ve yaşlı-genç yurttaşımızı katleden bölücü yasadışı PKK terör örgütünü kastederek "Yasasın PKK" diye mahkeme salonunda ba- ğıranlar da cezalandınlmayacaktır. (Y. 8. C. D.'nin 4.2.1998 gün ve 15078/1127 sayılı kara- n ile yukanda alıntıladığımız karar). Ülkesini ve insanını seven, özgürlüğüne düş- kün, yurttaşlık bilinci olanbırey, acababöyle bir sonucu ister mi? 163. Madde... M. tskender ÖZTURANU Şubat kararlan arasında enönem- lisi "Türk Ceza Yasası'ndan 163. maddeninçıkanl- masnia > araülan boşhık en kısa za- nunda doklurulmaİKhr'" bıçiminde olanıdır. Ne var ki iki buçuk yıldan beri bu yolda bir adım bile atılma- mıştır. Konu 23 Haziran'da yapılan MGK toplantısında yeniden ele alın- mış ve "trtica ile mücadelede MiDi Ejiem Stratejisi saptanması" karar- laştınlmıştır. Bu nedenle Başbakan Ecevk, Yılmaz hükümeti zamanında hazırlanan. ama bir türlü yasalaşü- nlamayan tasanlan 24 saat içinde Meclis'e göndermiştir. Ancak bun- lann arasında 163. madde yoktur. Ve bu maddenin "geri gearihnesinin söz konusu ntmaAgıın" da açıkça söylemiştir. ANAP lideri Mesut Yıl- maz da aynı gün "163. maddeninge- ri getirilrnesi çabalanna destek ol- mayacaklan" yolunda bir açıklama yapmıştır. Durum çok düşündürü- cüdür. Her iki lıderde konuyu denn- lemesine irdelemeden, uzman kuru- luşlara inceletmeden ayaküstü poli- tika üretmişlerdir. Oysa 55. hükü- meti kurarlarken 28 Şubat kararlan- nı yaşama geçireceklerine söz ve- ren, bu kararlar doğrultusunda yasa- larçıkaracaklannı. uygulamalarbaş- latacaklannı söyleyen kendileridir. 55. hükümet bu amaçla kurulmuştur. Bu nedenle şimdi sergiledilderi tutum, devlet adamlığı ciddiyetiyle bağda- şır nitelikte değildir. Konuya dogru ve gerçekçi biçimdeyaklaşabilmiş de değillerdir. 28 Şubat kararlan arasın- da 163. maddenin, olduğu gibi geri getirilmesi yolunda biryargı yoktur. "Boşluğun en lasa zamanda dokfu- rulması" söz konusudur.Yasalan- mızda laik cumhuriyet düzenine kar- şı örgütlenmeyi önleyecek başka bir madde de bulunmamaktadır. Top- lumsal erinç için 163'ebenzer bir dü- zenlemeye gereksinim duyulması doğaldır. Laiklik, Türk devletinin temel ta- şı, cumhuriyetin sigortasıdır. Laik düzeni koruyan 163. maddenin 1990'larda yasadan büsbütün çıka- nlmast ülke yaranna olmarraşnr. Kal- dı kı bir aldarmaca sonucu "Terörle Mücadele Yasası" ile 141, 142 ve 163. maddeler Ceza Yasası'ndan çı- kanlmış, ama ^TII yasa ile 141 ve 142 geri getirilmiştir. 163 ise temelli or- tadan kaidınImışOr. Bunedenle mad- denin yeniden gündeme getirilmesi gereklidir. Ancak eski metni olduğu gibi benimsemek doğru degıldir. Or- neğin bu maddenin 3. fikrasında yer alan "Her ne yotta olursa olsun pro- paganda yapan ya da düşünce aşıla- yan kimseye bir>ıManbeşyılakadar ağır hapis cezası veriar" tümcesi. doğrudan doğruya düsünceyi suçla- makta ve cezalandırmaktadır. Bu yar- gı yumuşatılmah. "kışkırtKi eylem- de bulunan ktşT bıçimine dönüştü- rühnelidir. 163. maddenin kaldınlmasıyla ül- kenin ne duruma geldigi ortadadır. Madde yeniden Ceza Yasası"na ge- çirilmeli, ama çağın koşullanna uy- gun bir düzenlemeye gidilmelidir. Aklın buyruğu budur. Laik cumhu- riyeti, şeriatçılann ve gericilerin sal- dınlanndan kurtarmanın başka yo- lu yoktur. KADIKÖY 6.ASLİ\THUKÜK MAHKEMESt'NDEN 1997/1049 Izmir ili, Konak ilçesi, Namık Kemal (Akçah- mescit) Mah. c. 081 (114/1) s. 12(77), kütük 10 (12)'de nüfusa kayıtlı davacının babası Mehmet oğlu, Nesibe'den olma 1306 doğ. Hıfzı, amcası 1304 doğumlu Fuat, am- cası 1311 doğumlu Ihsan ve üvey amcası Ali Çavuş oğlu, 1298 doğumlu Ha- mit'in MK'nin 31. mad- desi gereğince gaiplikle- rine, 14.6.1999 tarih ve 463 sayı ile karar veril- miştir. Ilanolunur. 28.6.1999 Basın: 31135 ADAPAZARI1. İCRA VE tFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KAMBİYO SENETLERİ (Çek PoBçe ve Emrer Muharrer şenet) ÜZERİÎVDEKİHACİZ YOLU İLE YAPILACAK TAKİPLERDE ÖDEME EMRİ 1999/1668 Alacaklv. EktransUluslararası Nak. ve Tic. AŞ Vek. Av. Haydar Aksu Borçlu: Ali Çiyit- B Bölgesi 4. Tip No: 32 Gaziantep Borç: 9.750.00 DEM. Asıl alacak 700.00 DEM. yıllık %12 işlemiş faiz 10.450.00 DEM Toplam alacağın takıp tarihınden ıtibaren ışleyecek yıllık %12 faizi ile birlikte B.K.nın 83. mad- desi uyannca füli ödeme tarihindeki TCMB Efektıf saoş kuru üzerinden TL karşıhğının, icra takıp masraflan ve üc- reti vekâlet ile birlikte tahsıli talebidir. Harca esas değer: 2.169.503. 600 TLÜir. Senet ve trh: 27.4.1998 tanzim tarihli 25.7.1998,25.8.1998,25.9.1998 vadeli ve 9750 DEM meblağlı üç adet bo- no Yukanda yazılı borç ve masraflan ışbu ödeme ömrinin tebliğinden itibaren on güne on beş gün ilavesiyle 25 gün içinde ödemeniz, takip dayanagı senet kambiyo senedi niteliğini haiz değilse keza takıp dayanağı senet altındakı imza size ait olmadığı iddıasında iseniz beş güne on beş gün ilavesiyle 20 gün içinde açıkça bir dilekçe ile tetkik mer- ciine bildirmenız, aksı takdirde kambiyo senedindekı imzanın sizden sadır olmuş sayılacağı, imzanızı haksız yere inkâr ederseniz senede dayanan takip konusu alacağın yûzde 40'ı oranında para cezasına mahkûm edileceğıniz, borçlu olmadığınız veya borcun ıtfa veya ımhal edildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı hakkında veya yetkı itirazınız varsa bunu sebepleriyle birlikte 5 güne 15 gün ilavesiyle 20 gün içinde tetkik mercıi hâkimliğıne bır di- lekçe ile bildırerek tetkik merciinden itirazın kabulüne daır bir karar getirmediğinız takdirde cebri icraya devam olu- nacagı, itiraz edılmedıği ve borç ödenmedigi takdirde 10 güne 10 gün ilavesiyle 20 gün içinde 74. madde gereğin- ce mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapis ile tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya ha- kikate aykın beyanda bulunursanız, hapis ile cezalandınlacağınız hususu ilanen tebliğ olunur. 28.6.1999 Not: 34.REU.80 plaka sayılı 1992 model Fruehauf marka Dorsenız fıilen haczedılip (2.4.1999 tanhinde) (ıhtıya- ten) muhafaza altına alınmıştır. ltK.nın 103. maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. Basın: 31236 PEI RE Farfaı ı Şamatanm Ardındt Gerçek... oirinci maddesine oturan ko- retinin çengeli gibi yurttaşın Medyadagünd nu, irkiltici bir son. beynine takılıyor: Apo'yu asalım Besleyelim mi Avrupa'da öli ezası yok!.. Amerika'nın kimi eyaletinde var!. /ısa idam cezasını Mitterrand döneminde kal JI. Daha dün b-., ougün iki!.. Yabizde?.. 12 Eylül'de sıra sıra sallandınlan gençlerin gölge- len daha üstümüzden kalkmadı; "Asmayalım da besleyelim mi" lafı da o günlerden kalma!.. Kenan Evren'in incisi... Peki, Apo'yu ne yapalım?.. Ters taraftan bakınca Apo'nun yaran ortaya çıkı- yor, öcalan yüzünden Devlet Güvenlik Mahkeme- leri sivilleşti; ölüm cezasını da belki bu yüzden kal- dınnz... • Gazetelerdeki şamataya, çoğu köşe yazısındaki farfaraya bakınca insan şaşınyor, felakettellallığının muhabbetine kendimızi kaptıımış gidiyoruz. Apo la- kabıyla anılan Abdullah Öcalan ile Hoca Efendi d»- ye yücettılmeye çalışılan Fethullah Gülen son gün- lerimizin doya doya didiklediğımiz iki malzemesi; ama, bu konularda ne kadar kısa sürede nereden nereye geldiğimizin farkında mıyız?.. Gülen, -nam-ı diğer Hoca Efendi- daha düne ka- dar ABD'nin desteklediği imparatoriuğunun postu- na bağdaş kurmuş, "sözde ılımlı Islam"seçeneğiy- le Türkiye'nin siyasetinde yannlara posta koyuyor, cumhurbaşkanlanna, başbakanlara ödül dağıtıyor- du. Maskesi bir günde düştü. Gülen artık devletin adlıyesine havale edilıyor, yar- gıç karşısında hesap verecek!.. Müritlerine ahlaksızlık aşılayan, devletin adliyesi- ni, mülkiyesini, askeriyesini hileyle ele geçirmeye çalışan köy imamının, Nakşibendilik bidatinin siya- si liderlerinden Satd-i Nursi'nin yolunda yel yepe- lek yelken kürek yürümeye çabaladığını Mısır'daki sağır sultan bile duyup öğrendi... YaApo?.. • Cam kafesin içinde yargılanıp cezalandınlan bu adam, çok değil bir yıl önce, Suriye'deki üssünden Güneydoğu'daki terör harekâtını yönetmiyor muy- du? Üç-beşyıl öncesinı birdüşünün bakalım!.. Kent- te esnafa kepenk kapattıran kimdi?.. Yol kesip oto- büs çevirttiren, suçsuz insanlan kurşuna dizdiren kimdi?.. İkinci Cumhuriyet korosuna göre TC artık brtmişti!.. Bölünüp parçalanmanın eşiğinde değil rniycik?.. Bu ülkenin ahı gitmiş vahı rm kalmışt?.. Cum- huriyet düşmanlan zil takıp oynamıyorlar mıydı?.. Peki, bugünkü derdımiz ne?.. Apo'yu asalım mı? Besleyelim mi?.. Besleyelim, besleyelim... Çünkü Apo açık seçik vatan haini!.. Birde ihane- ti gizli din gibi benliğinde taşıyanı var, Te-Ce yıkıl- madr diye gece uyuyamayanı var ki bunlann bir eli yağda, bir eli baldah. Onlara inal Apo'yu asmaya- lım. Hani bir şarkı vardı: "Ben esmeri fındık ile, ben esmeri fıstık ile, ben esmeri badem ile beslerim.." • Kimse farkında değil, Türkiye rotasına oturuyor, Gülen de geride kalryor.. Apo da.. MÜDAFAA-İ HUKUK DERCİSİ 11. sayı çıktı "CHP ÖZEL SAYISI" ATATÛRK: CHP 3 Kiyûk Kunıltayı Ag? Söyievı; •t* tnL Dr. tnl Cca AŞİOJN: CHP'de Yaufcn Yaplamo. E R U BAYSAL: Anıdotar (Çtfg), Dr. Aln COŞKUN: CHP'ım Kötioı. £ » • DEĞER: CHP • Ak Yazçs. Itmlacmtjractılm Pat, Onr ERCENK. 18 Nısao vc CHP, Ömr GtNGOİk AİC OtKoaUsjootÇupl. M d a a KEMEIOİ: Aka Oyna'e tfcklv KESKİNU BAYDAK: En bûyik Tik Dıyor b Dcvtnıüeraı Bckçmdı OjanlWAIü Ok (Şnr). Tnt. Dr. Smı KÖJ: CHP'mn Knnıloşiî w Kan*n Nedm M a a h KMI»I PALAOĞLl: Cımiııınyfl Halk Pjmsını Anlamak. S.T.: fflova ValaUıaalar. ftümt ŞAHİNKAYA: CHP, 1923-19», $• AJp TtCtN: EarMt "lrea Zsrarazdu. Dcmralam Hafta Yarar Yotor". S<>*ni>TnUU.N:Yjfcıakna.BııPan CHP. Seyfcoh THtHAN'dm Bır Belge-An. V n n YAŞAR:Y ûzüı Hüzön Atlas - Sıvas katltfmnm 6 yılı ıçm - (Şnr); \AT\Ğ.\NOĞLl'ALİMC^ CHP vt Ay(h«i«r rnrf. Dr. Çdiı YETXÎ>: Mıllı Jef lnöoû ve CHP'de \atûAçû Çızgıdeo Sapınalar. Çrth Raui YCRIĞIR: Cunhmyel Hik Parası Ne Üs", ••« AY1UCA: CHP"yi II Niuı lW»'ı SiriUr^ı Ariıyifi Bir Öraek: Htot^t n PKK Tertri Terir w EcCTİffı T M * Öıimfc Y oıttunMi Gtrckn Sonbr Yazışmı PX 15. Kmltoprak Postahanes - Affiaryı Bâro H0kiımetad.Karate>-ırİ5!knj.Uı:.V 44-Antalya Tel 0242 244 5O29.Td vefaks 02424413146 ayidiDba#mkınat) 3arlık,2i50000TL.,6aylıİL4500000TL'AboııebedelaıııZırMBuAasıAmılya.t ÇeUı Yetkm 0036 0003 0003 0552 413 no'lu besab. >adnlıp naUmzoa bır âracgmm açık ad ve adres ile bırblae posta vey» faks ıte uiaştınlması gercb«tedv DwpM»ıa<ı« Slp Kitabtri: Sakarva Câd No 8. Yraıschır - ANKAKA, Ntaılüttlı«i:Kır.>-yıMıllryeCad.Zjy3ErdenıUrIam.ZanfflKjt,No 19-MERStN m KiOb«»i: Aaıârk Od. N4ey4m k Merktn, No 8 - StVAS Ga^kKiHl)«i:KiikMah.Mıl]ıEgeıneiılikCad,4l Sokak.No 14-ANTALYA Kıbakı Kitakevi- Ortahahçe Cad, No 22»4 Be^ıltaş • İSTANBUL Kibdt İOtatevi: Ismel lnöni Cad, No 64 - ES*LJ$EHİR Vrik Kinbni: Mühûrda Cad. No 40, Ka<ıköv - tSTANBUl Sakıf Ojıc Rampalı Çarsı. Nc 36 - KOVYA ANKARA10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1999/257 Konya ilı, Kulu ilçesi, K.ömüşını köyû, c-0033, k. sıra no: 0027'de nüfusa kayıtlı Abdulaziz kızı Zehra'dan 15.05.1961'de doğma Gülay Namalan'ın nûfustaki soyadı- nın Kaya olarak değışttrilmesıne karar verilmiştir. MK'nin 26. maddesi gereğince ılan olunur. 22.06.1999 Basın: 31108 BEYOĞLU 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Mahkememızın 18.05.1999 tanh 1998/956 esas, 1999/279 sayılı karan ile Beyoğlu, Bülbül Mahallesi, cilt no. 0006, kütük sıra no: 0817'de nüfusa kayıtlı Ismail Tayfun ve Hesna'dan olma, 25.11.1980 doğumlu Süleyman Sankaya hacir altına alınarak kendisıne teyzesı Diyarbakır, Lice, Ye- nişehir Mahallesi, c- 0012, kütük: 0030'da nüfusa kayıtlı Se- dat ve Muzaffer'den olma 10 05.1952 doğumlu Güler Akşa- hın vasi tayin edılmıştır. Ilan olunur. Basın' 31150
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle