18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ HABERLER .V DÜINYADA BUGÛN ALt SİRMEN Sırbistan'dan Kaçış G-8'lerin maliye bakanları ve uluslararası ku- ruluşların temsilcileri salı günü Brüksel'de yap- tıklan toplantıda, Kosova'nın yeniden imarı so- rununu masaya yatırdılar. • Toplantıda bir rakam telaffuz edilmedi. Ama öyle görünüyor ki yükün ağırlığı Dünya Banka- sı ile AB'nin sırtına binecek. Işin kaymağını da bu yardımlarda en fazla payı olan ülkelerin işadamlan ve kuruluşlan yi- yecekler. Brüksel'de bu gelişmeler olurken, Sırbis- tan'da muhalefet Slobodan Miloşeviç'in git- mesi için çağrılannı arttırmakta. Ancak muha- lefetin dağılmışlığı, sonucu güçleştiriyor. Ne var ki NATO bombardımanlannın sona er- mesinden bu yana, gösterileri arttıran muhale- fet kervanına. etkın olarak yeni güçler de katı- lıyor. Nitekim, önümüzdeki haftayapılacakgös- terilere bu kez, Tanm Işçileri Sendikası da ka- tılmaya karar vermiş bulunuyor. Bunlar, yollan ve köprüleri trafiğe kapamayı da öngörüyorlar. Istekleri; Yugoslav ve SırpTarım bakanlan Ne- dejko Sipovac ile Jovan Babovic'in görevden alınmaları ve Miloşeviç'in istifa etmesi. Ayrıca çelik işçileri ile başka kesimlerden de bu gösterilere yeni katılımlar bekleniyor. Evet, muhalefetin dağınıklığı, Miloşeviç'e bir _;nebze olsun nefes aldınyor, ama diktatöre kar- 'şı muhalefet de gittikçe yükseliyor. Hele hele, Yugoslavya'nın yeniden imannda Batılıların Mi- - loşeviç'in gidişini önkoşul olarak kabul ettikle- ri düşünülürse, gelecekteki gelişmelerin ne ola- cağına dair ipuçlan edinmek de kolaylaşır. • • • Bu arada, Sırbistan'dan kaçış da artarak sü- .jüyor. Bu kez kaçanlar, etnik temizlikten kurtulmak isteyenler değü. Düpedüz Sırplar. Artık Sırbis- ' tan'da en büyük düş, yabancı ülkelere göçtür. Uzun yıllar, gelişmiş Avrupa ülkelerinde, Yu- 'goslavya'dan gelen işçilerle karşılaşmış olan- lar şimdi "Bu yeni bir olgu değil ki" diyebilirler. Ancak bu kez yeni bir olayla karşı karşıyayız. Bu kez hem göçün niteliği hem de niceliği de- ğişik. 15 Temmuz tarihli Le Monde gazetesinde Damilio Nikoliç'in Belgrad'dan yazdığına gö- re, örneğin Sobotica kentinde görüşüne baş- vurulan 2 bin 462 kişinin yüzde 48'inin en bü- yük düşü, yabancı bir ülkeye göçmek. Bu soruşturmanın Internet'te yapıldığını da anımsatalım. Yine küçük bir anımsatma yapalım, 1991 -94 yıllan arasında 300 bin Sırp, yabancı ülkelere göçmüş bulunmaktadır. Göçün özelliöi ise gp- çenlerin genç ve yüksek diplomalı olmalandır. Kısacası, yeni bir beyin göçü ile karşı karşı- ya Sırbistan. Burada, bir noktayı özenle vurgu- lamak gerek. Göçen Bosnalılar, Arnavutlar ya da öbür gruplar bu rakamlara dahil değil. • • • Göçenler veya göçmek isteyenler arasında, kendi mesleği dışında işleryapmaya hazırdok- torlar, öğretmenler, araştırmacılar ve hatta su- baylar bile var. Kosova'da görev yapmış olan subaylarda bi- le etnik temizlik politikası böylesine bir tiksinti yaratmışsa, olayın üstünde ciddi olarak durmak gerek. Önümüzdeki günlerde yeniden patlaması beklenen göç dalgası, Miloşeviç'in etnik temiz- lik politikasının nasıl bir sonuç verdiğini de bü- tün açıklığıyla gözler önüne seriyor. Yugoslavya'nın çeşitli bölgelerinden ve bu arada Sırbistan'dan birçok kişiyi kaçırttı bu po- litika. Ama şimdi Sırbistan cehenneminden kaçan- lar, iyi yetişmiş Sırplar. Etnik temizlik, Sırpların beyinlerini zedeledi önce, şimdi de beyin gö- çüne yol açıyor. Ne garip tecelli, değil mi? • Yetkililerin ağzından çözüm yollan C eza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü yetkililerinin de cezaevlerindeki olaylann sona ermesi için gerçekleştirdiklerini belirttikleri çözûm yollan şunlar: -,"Cezaevlerindeki 'güvenlik standartlannın arttırılması amacıyia, el dedektörü, duyariı kapu X-Ray cihazu gözetleme kamerası. telsiz gibi cihaziaruı alımına ve ihh'yaç duyulan cezaevlerine dağıtunına ağıriık verildi. • Hükümlii ve tutuklu ' sevklerinindahasağiıklı koşullarda gerçekleştirilebilmesi için giivenlikli ve sağiıklı ring araçlan ahndı. . Tutuklu ve - hükümlülerin iaşelerinin bir standarda bağlanması veyeteriihale getirilmesi için 4301 sayılı kanun ile kalori ve gramaj esası getirildi. Tutuklu ve hükümlülerin banndınlması, sağlık ihtiyaçlannın karşılanması, yaşam koşullannın iyileştirilmesi, her türlü sevk ve nakillerin geciktirilnieden yapılması. hinalann inşa. onarım, demirbaş araç vegereç ihtiyaçlannın karşılanması ile merkez ve taşra teşkilatının bügisayar sistemlerinin iyileştirilmesi gibi konularda. kısa vadede olumlu sonuçlar annması hedeflenmektedir." Güvenlik sorunlan Gardiyanlar da güvenlik ve maaşlann yetersizliği sorunlanyla boğuşuyorlar ve "Cezaevlerinde her işin başı para. Mafyanın cezaevlerindeki gücii yadsınamaz. Tabanca, cep telefonu, uyuşturucu baa görevliler ve organize suç örgütleri b'derleri tarafindan tutuklu ve hükümlülere satılıyor. Cezaevi aramalan göstermelik olarak yapüıyor" diyerek günümüz koşullannda büyüyen çözümsüzlüğe işaret ediyorlar. Yüzlerce tutuklu ve hükümlünün tedavi edilmediği takdirde yaşamını yitireceği vurgulanıyor VMıkûııılar ölümle yüz yüzeALPERTURGUT Türkiye'de bulunan 562 cezaevinin koşullan düzeltılememişken Adalet Bakanlığı'nın 2000 yılında bitirmeyi planladıgı 8 tane F tipi cezaevinin ya- pımı ile E tipi ve özel tip cezaevlerinin oda (hücre) sistemine geçiş hazırlığı- nın. cezaevlerini bir kez daha çözüle- meyecek sorunlara götürdügü belirtili- yor. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdür- lüğü müdürler, gardiyanlar, doktorlar ve psikologlarm da aralannda bulun- duğu 5 bin 368 eksik kadro ile sayılan gün geçtikçe artan cezaevlerindeki 69 bin 382 tutuklu ve hükümlüye yardım- ci olamıyor. Cezaevieri Türkiye'nin kanayan ya- ralanndan. Sivil toplum örgütleri, Ada- let Bakanlığı'nın F tipi cezaevlerini gündeme getirmesiyle cezaevlerinde yeniden gerginliklerin başlayacağını vurguluyorlar. Hücre sistemine geçişi öngören F ti- pi cezaevlerinin yarattığı gerginlik ne- CMUK Sağlık, ceza ertelemeye gerekçe C eza MuhakemeJeri Usulü Kanunu'nun (CMUK) 399. maddesine (Hürriyeti Tahdit Edici Cezalann Tehiri Sebepleri) göre. mahkemeler. sağlığı bozulan tutuklu ve hükümlülerin cezalannı erteleyebiliyor. Ancak cezanın tamamen kaldınlması yetkisi, Adli Tip Kurumu raporlanyla belgelenmesi kaydıyla cumhurbaşkanında bulunuyor. Cumhurbaşkanı Süleyinan Demirel son dört ayda 2'si yaşlılık (kocama), 8'i de devamlı sakathk ve ileri derecede hastahktan 10 tutuklu ve hükümlüyü affetti. 1996 yılında 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 69 şün 'sûren ölüm örucu ve suresiz "açlık grevi eylemine katılan Cafer Gfirbüz de sağlık nedeniyle cezası ertelenenlerden biri. Gürbüz, Bayrampaşa Cezaevi'nde katıldıgı açlık grevinin etkilerini ömrü boyunca taşıyacak. Cezaevi sorununun ancak işçi ve emekçilerin mücadelesiyle düzeltilebileceğini belirten Gürbüz, "Fiziksel ve zihinsel olarak sağlık dunımum bozuk. Bilinç kaybun ve kalp rahatsızhğun var, yardunsız yüriiyemiyorum. Cezaevinden 5 ay önce çıktun. Sağlık durumu çok kötü olan arkadaşlara idam ve müebbet hapis cezalan verildi. Ancak tedavi edilmemeleri dummunda yaşamlannı yitirebiHrler" diyor. Adli tutuklu Ünal Yılmaz, siyasi tutuklular Delil tldan ve Çiğdem Kazan gibi CMUK 399. maddeden yararlanan Hanım Baran'ın 3 yıl 9 aylık hapis cezası 1 yıl süreyle ertelendi. İHD Istanbul Şubesi Cezaevieri Izleme Komisyonu üyesi Mukaddes Alataş, cezaevlerinde özellıkle toplu yaşam ve dezenfekte edilmemiş sular nedeniyle hepatit-B gibi salgın hastalıklann yaşandığını belirterek şunlan söylüyor: "Ümraniye Cezaevi'nde 20 kişide bu hastalığa rastladık. Vetersiz kaynaklar ve cezaevi sisteminden dolavi sorunlar giderilemiyor. Adalet Bakanhğı yetkilileri de kay gılannı gjdermesine karşuı çözüm üretilemivor. Kadmsal hastalıklar ve açlık grevlerinin getirdiği geriye dönülmez rahatsızlıklar da cezaevlerinin en büyük sağlık sorunlan arasında yer alıyor. Daha bugün (14 Temmuz 1999) Tokat'ta tutukiu Eşref Özkaya hastalık nedeniyle yaşamını vitirdL" • Geçen yıl çıkan olaylar, intiharlar ve tedavi edilmeyen hastalıklar nedeniyle 32 tutuklu ve hükümlünün öldüğü, son 10 yılda 50'yi aşkın tutuklu ve hükümlünün hastahktan yaşamını yitirdiği ülkemiz cezaevlerinde yüzlerce tutuklu ve hükümlünün tedavi edilmediği takdirde yaşamını yitireceği vurgulanıyor. deniyle yeniden ölüm orucu direnişle- rinin başladıgı cezaevlerinde, başta sağlık olmak üzere davanm görüldüğü illerdeki cezaevlerinde kalamama, ka- pasite doluluğu, eksik kadro. keyfi se\'k uygulamalan, avukat ve aile görüşleri- nin engellenmesi gibi çok sayıdasorun katlanarak büyüyor. Hastalık kol geztyor Cezaevlerinde son 10 yılda kanser. hepatit-B (sanlık), tüberküloz (\ erem). epilepsi (sara) gibi hastalıklar nedeniy- le 50'den fazla tutuklu ve hükümlünün öldüğü ileri sürüiüyor. Yüzlerce adli tutuklu ve hükümlü- nün de bir an önce tedavi edilmesi ge- rekiyor. Cezaevlerinde bir an önce te- davi bekleyen siyasi tutuklu ve hüküm- lülerden bazılannın isimleri şöyle: Bayrampaşa Cezaevi'nde Ali Ekber Akkaya. .41i Yalçın, Muharrem Gün- düz, Nursel Demirdöğen, Mehmet Gü- vd, Cnal Yılmaz, Dinçer Açar, Gükle- ren Baran, tkram Narin, Mehmet AH Çelebi, Cafer Cangöz, Celal Turpcu, Murat Giileç, Veysel Akpınar, Oktay Karataş, Cemil firvaki, BinaK Saneİ- mas, Cuma Şat, Fesih Karataş, Fahret- tin Alrun, Güfeer Tuzcu. Habibe Çiftçi, Hüseyin Kıraç, Mürşehit Durna, Hay- rettjn Toktaş, Leyla Akbaş, Leyla Bütü- ner, Musa Gündoğdu, Münevver Köz, Nuray Ekingen, Nurettin Bahtiyaroğlu, Nusret Kıhç, Sadrettin Aydınlık, Şen- gül Mert Şaban Tonta, Yaşat Hak As- lan, Selma Batmaz; Kırklareli Ceza- evi"nde Ahmet Ep: Gebze Cezaevi 'nde Veli Kıhç, Zeynep Bektaş ve Akın Dur- maz; Ankara Merkez Kapalı Ceza- evi'nde Füiz Gülkokuer, Mehmet Öz- gen (2 bacağı yok), Zübeyde Güveş, Nevzat Özgen, Memduh Kıhç, Reşit Koymaz, CemaJ Çaçan, Veysi Çelikten, Kenan AJtın, Önder Sezgin (2 gözü yok), Veysel Kurt (1 gözü yok); Batman Cezaevi'nde Semire Direk; Midyat Özel Tip Cezaevi'nde Hacer Halil Yiı- suf ve Saadet Kuran. 25 bini tedavi gdrii>pr En üst düzey yetkililerin dahi "Ceza- evlerindeki tutuklulardan 25 bin 149'u hasta v« tedavi göriiyor'* sözleriyle teh- likenin boyutunu gözler önüne serdigi cezaevlerinde, Ceza tnfaz Tüzüğü'nün 227,228,231 ve 233. madde hükümle- rine göre revir ya da hastane bulunma- sı zorunlu olmasına karşın Türkiye'de- ki cezaevieri arasında sadece Bayram- paşa Cezaevi'nde hastane bulunuyor. • İHD Cezaevieri Izleme Komisyo- nu'nun raporuna göre, 34 cezaevinde yapılan inceleme sonucunda rahatsız- lıklar şöyle sıralanıyor: "226 kişide mide şikâyetleri. 142 kişi- de üst solun u m yolu enfeksi yonu, 104 ki- şide travma, 89 kişide anemi, 35 kişide tansiyon, 123 kişide bel fmğı-bel ağnsı, 78 kişide romatizma, 52 kişide kas-ek- lem rahatsızhğı, 67 kişide kalp hastah- ğı, 107 kişide ürinersistemenfeksiyonu, 92 kişide görme bozukluğu, 45 kişide işitmeyetersizliğL, 57 kişide sinüzit-soJu- num, 36 kişide kronik faranjit-tansilit, 59 kişide migren. 22 kişide korsakoJt, 61 kişide TBC. 7 kişide yajıık. 5 kişide bo- yun ağnsı,3 kişide diyabet, 19 Idşide cflt sorunlan, 18 kişide kadın hastahkian, 13 kişide fitık, 12 kişide alerji, 52 kişide diş hastahkian, 57 kişide hepatit-B, 10 kişide karadğer yetmezliği,35 kişide ba- ğırsakprobtemi,29 kişide psikolojikso- run, 9 kişide ü'roid probiemi, 25 kişide feJç,25kişide organ kaybi, 10 kişide kan- ser ve 16 kişide de epilepsL" Cezaevlerindeki birçok sorun içinde en önemlisi kuşkusuz sagiık... Önlem atanmazsa ölümJer başlavacak— 69 bin 382 tutuklu ve hükümlii En büyük sorun: F tipi cezaevieri M ) ürkıye cezaevlerinde. 814'ü kadın, 1306'sı / çocuk 21 bin 514 adli tutuklu ile 912 'si kadın, .X. 644'ü çocuk 37 bin 667 adli hükümlü olmak üzere toplam 59 bin 181 adli tutuklu ve hükümlüye karşılık 439'u kadın, 92'si çocuk 4 bin 669 siyasi tu- tuklu ile 518'i kadın, 6'sı çocuk 5 bin 532 siyasi hükümlü, toplam 10 bin 201 siyasi tutuklu ve hüküm- lü bulunuyor. Adalet Bakanhğı, yüksek kapasiteli E ve özel tip cezaevlerinin koğuş esasına dayalı mimari yapılannın. cezaevlerinde can güvenliğinin sağlanmasına elverişli olmadığını öne sürerek, öldürme, yaralama, isyan, re- hin alma, işgal, koğuş ağalığı, uyuşturucu ticareti, ku- mar oynatma ile tutuklu ve hükümlülerin birbirlerine karşı her türlü fiziksel ve manevi baskı olaylannın ön- lenmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bakanlık, bu tip o- laylann önlenebilmesi için Birleşmiş Milletler Ceza- evi Minimum Kurallan ile Avrupa Cezaevi Kural- lan'na uygun. sağiıklı, güvenlikli, mekanik-elektro- nik donanımlı ve rehabilitasyon işlemlerine elverişli yeni cezaevi projelerinin geliştirilmesine ağıriık veril- diğini kaydediyorlar. Bu nedenle önce Diyarbaku ve Etenizb 'de 400 kjşı- lik yeni cezaevlerinin yapımlanna devam edildiğini, 1999 yılı Nisan ayı içerisinde de Ankara, lzmir, Ko- caeli. Bolu, Tekirdağ ve Edirne'de F tipi cezaevi i- haleleri gerçekleştirildiğini vurgulayan bakanlık, şu açıklamayı yapıyor: "Yeni cezaevlerinin vapımı,çok>üksek mah" kav nak- lann tahsis edilmesini gerektirmektedir. Kısa vadede bu kaynaklann temin edilmesi mümkün değildir. Bu ne- denle mevcut yüksek kapasiteli cezaev lerinin tslah edil- mesi ve altyapılarının iyileştirilmesi gerekli görülmek- tedir. Son birkaç y ılda, mev cut E tipi ve özel tip cezaev- lerinin bir bolümlerinin veya tümünün oda sistemine uygun olarak 2000 ydının sonuna kadar tadilatlamun yaptınlması planlanmaktadır." Bu açıklamaya siyasi tutuklu ve hükümlüler büyük tepki gösteriyor. TurukJu ve hükümlü yakınlan da oda sistemi uygulanacak olan F tipi cezaevlerinin "tabırt- hık" olduğunu ve hücre tipi cezaevine karşı 1996 yılın- da 12 kişinin yaşamını yitirdiği açlık greviyle kazanılan haklann gasp edildiğini belirtiyorlar. 12-18yaş grubundaki çocuklann banndınlması için kurulmuş iki ayn çocuk tutukevi bulunuyor Tutukluçocuklaryetişidnlerleiçiçe / stanbul ve Ankara'da tutuklanan ço- cuklar, Ocak 1997'de açılan Istanbul Bakjrköy ve Mayıs 1998'de açıian Ankara Elmadağ çocuk tutukevlerine ko- nulurlarken diğer il ve ilçelerde tutuklanan çocuklar, yetişkinlere özgü ceza ve tutu- kevlerinin çocuklara aynlmış olan bölüm- lerinde yatmak zorunda kalıyorlar. 650 si siyasi, 1398'i adli 2 bin 48 çocuğun ceza- evi gerçeği ile karşılaştığı Türkiye'de, 3 ta- ne de çocuk ıslahevi bulunuyor. 1998'in ilk 9 aymda Türkiye genelinde lş ve Işçi Bul- ma Kurumu şube ve bürolan ile Adalet Bakanlığı'na başvurarak çeşitli yardım ve bir işe yerleştirme talebinde bulunan 4 bin 54 eski hükümlüden 2 bin 99'u özel ve ka- mu sektörüne ait kuruluş ve işletmelerin eski hükümlü kadrolanna yerleştirildi. Çeşit çeşit cezaevi A tipi Cezaevi 4 koğuş. banyo, mut- fak ile kütüphanesi vardır. Kapasitesi 24 ki- şilik olan bu cezaevieri, 1950-1970 yıllan arasında inşa edilen ilçe tipi cezaevleridir. A1 tipi Cezaevi Cezaevinde4 koğuş, 2 dısiplın hücresı. banyo, mutfak. kadın ve çocuk hükümlüler için ayn bölüm ile kü- tüphane bulunur. 4 adet havalandırma bah- çesi vardır Kapasitesi 24 kişiliktir. 1950- 1970 yıllan arasında inşa edilen ilçe tipi cezaevleridir. A2 tipi Cezaevi 5 koğuş, 2 disiplin hücresi, banyo. mutfak, kadın ve çocuk hü- kümlüler için ayn bölüm, kütüphane ve konferans salonu vardır. 40 kişi kapasiteli bu cezaevieri, 1950-1960 yıllan arasında inşa edilmiştir. A3 tipi Cezaevi 6 koğuş, 2 disiplin hücresi. banyo, mutfak, kadın ve çocuk hü- kümlüler için ayn bölüm, kütüphane bu- lunur. 4 adet havalandırma bahçesi vardır Kapasitesi 60 kişilik olup. 1950-1960 yıl- lan arasında inşa edilen ilçe tipi cezaevle- ridir. B tipi Cezaevi 7 koğuş, 2 disiplin hücresi bulunan cezaevinin kapasitesi. pro- jeye göre 64 kişi olmasına karşın 130 kişi banndırabiliyor. C tipi Cezaevi 8 koğuş ve 4 disiplin hücresi vardır. Banyo ve her koğuşun ya- nında gerektiğinde mutfak olabilecek yer ile her koğuşun havalandırma bahçesi bu- lunur. Kapasitesi projeye göre 164 kişi ol- masına karşın 300 kişiyi banndırabiliyor. E tipi Cezaevi 1 kath bina şeklinde inşa edılmış olup, 18 koğuş ve 18 havalan- dınma bahçesi bulunan cezaevinde alt kat- laryemekhane, üst katlaryatakhane olarak kuUanılmaktadır. K1 tipi Cezaevi 60 kişilik ilçe tipi ce- zaevi olup, 4 koğuş, 2 disiplin hücresi. ka- dın ve çocuk hükümlüler için ayn bölüm ile kütüphane ve konferans salonu vardır. Her koğuşun havalandırma bahçesi ile banyo ve mutfağı bulunur. K2 tipi Cezaevi 6 koğuş, 2 disiplin hücresi bulunan ilçe tipi cezaevleridir. Her koğuşa bir havalandırma yeri aynlan ceza- evinde çocuk ve kadın hükümlüler ilejan- darma için ayn birer bölüm ve her koğu- şun yanında banyo, mutfak vardır. Kütüp- hane ve konferans salonu da bulunan ce- zaevlerinin proje kapasitesi 60 kişiliktir. ÖZel tip Cezaevi 4 ayn tip proje üze- rine inşa edilmiş olup. kapasiteleri farklı- dır. Ankara, Istanbul, lzmir ve Kayseri'de bulunan cezaevlerinin kapasitelerine göre reviri, müstakil mutfak, bulaşıkhane. ça- maşırhane, soğuk hava deposu, mescit, berberhane, özel ziyaretçi yeri, hamam, iş atölyeleri bulunuyor. Cezaevinde. kadın ve çocuk hükümlüler ilejandarmanın ayn bi- rer bölümü yer alıyor. 350 klŞllik Cezaevi 2 kath bina ola- rak inşa edilen cezaevleri, 12 koğuş ve 12 havalandırma bahçesinden oluşuyor. Alt katlan yemekhane, üst katlan yatakhane olarak kullanılan cezaevinde. 6 adet disip- lin hücresi, kadın ve çocuk hükümlüler için ayn bölüm yer alıyor. F tipi 500 kişilik cezaevi özeiiik le oda sistemine (hücre tipi) göre inşa edi- len cezaevi 2 bloktan ibarettir. 2 kath ce- zaevinin kapasitesi 120 adet tek kişilik o- da, 120 adet de 3 kişilik oda olmak üzere 480 kişiliktir. Gözaltmda öliiıııde işkence bulguları varİZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Gözaltında gördüğü işkence sonucu ya- şamını yitiren Alparslan YeMeo ile ilgili soruşturma sürüyor. lzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner, olayı iz- lediklerini söyledi. Yelden'in avukatlan Suat Çetinkaya ile Türkan Aslaa "Mü- vekkilimizi acilde ilk muayane eden dok- torlar, kann bölgesinde ve kuvruksoku- munda moıiuklar olduğunu söylediler. Ceset üzerinde yapılan muayenede, kafa- sının arkasında, kuy ruksokumunda mor- luklar vanu. Müvekkilimi/ kesinlikle iş- kence sonucu yaşamihı vitirdi" dediler. Bir olayın aydınlatılması amacıyla \z- mir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro- su'nca gözaltına alınan ve tedavi gördü- ğü Yeşilyurt Atatürk Devlet Hastane- si'nde önceki gün yaşamını yitiren Al- parslan Yelden ile ilgili soruşturma lzmir Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülüyor. lzmir Emniyet Müdürlüğü'nce de idari soruşturma yapıldığı bildırildi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ünal Soyboylu, ailenin şikâyeti üzerine soruşturmanın başlatıldığını be- lirterek. "Ailenin şikâvet dilekçesinden başka bir şey yok. Şahsın ölüm haberini aldık, ancak Adli Tip Kurumu raporunu bekliyoruz" dedı. Jzmır Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Su- at Kaptaner, Alparslan Yelden'in hastane- ye kaldınldıgından arkadaşlannın haberi olduğunu, konuyu izlediklerini belirterek şunlan söyledi." "Şu anda olay şüpheli bir olgu. Adli np kurumunun vereceği raporu beklerken biz de oiayi araşnnyoruz. Bu konuda ke- sin bir şey söytemek mümkün değü." Yelden'in avukatlan Suat Çetinkaya ve Türkan Aslan yaptıklan açıklamada. mü- vekkillerinin işkence sonucu yaşamını yi- tirdiğini öne sürdüler. Olaydan sonra nö- betçi cumhuriyet savcısıyla birlikte otop- side bulunduğunu belirten Avukat Suat Çetinkaya şunlan söyledi: "Müvekküimin cesedini morgda gör- dûm. Kafasuun arkasında, sol omzunda ve kuyruksokumunda morluklar vanü. Vücuttaki bu olgular ölü muayenetutana- ğma geçirildL Aynnalı raporun verilmesi için ceset, Ege Ünhersitesi Adli Tip Kuru- mu'na gönderikü. AdS Tip Kurunuı'nca vücuttan alınan parçalann incelenmesin- den sonra her şey ortaya çıkacak Müvek- kttim hastaneye getirildiğinde acil servis- te ilk rouayeneyi yapan doktorlar, hasta- nuı kann bölgesinde morluklarolduğunu söyiemişler. Ancak bu bulgulann nıtana- ğa geçmediğini öğrendik." Avukat Suat Çetinkaya ve Türkan As- lan, yaptıklan araştırmalara göre müvek- killerinin ölüm nedeninin gördüğü işken- ce sonucu meydana geldiğini öne sürdü- ler. Avukatlar şunlan anlattılar: "Müvek- küimizAlparslan Yelden,ilk hastaneyege- tirildiğinde kayıtiara, 'meçhul kişi' olarak geçmiş. Müvekkilimin ailesininyoğun ara- ması sonucu polis, aileye, 'sorguda bayıl- dı, hastaneye götürdük' demiş ve aileyi hastaneve götürmüşler. Olavda kuşkulu yanlar var. MüvekldÛmiz sorguda kafası- nı çarpıp bayılnuş ve bu nedenle hastane- ye götürülmüşse, hastane kayıüanna ne- den kimliği vazılmadı? Niye kayıtiara, 'meçhul şahıs' olarakgeçirildi? Komada olan bir kişinin kendiliginden hastaneye gidemeyeceği düşünüldüğünde konu da- ha kuşkulu hale geüyor. Adli tip kurumu raporunda bu bulgular ortaya çıkacak."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle