Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ
HABERLER
.V
DÜINYADA BUGÛN
ALt SİRMEN
Sırbistan'dan Kaçış
G-8'lerin maliye bakanları ve uluslararası ku-
ruluşların temsilcileri salı günü Brüksel'de yap-
tıklan toplantıda, Kosova'nın yeniden imarı so-
rununu masaya yatırdılar.
• Toplantıda bir rakam telaffuz edilmedi. Ama
öyle görünüyor ki yükün ağırlığı Dünya Banka-
sı ile AB'nin sırtına binecek.
Işin kaymağını da bu yardımlarda en fazla
payı olan ülkelerin işadamlan ve kuruluşlan yi-
yecekler.
Brüksel'de bu gelişmeler olurken, Sırbis-
tan'da muhalefet Slobodan Miloşeviç'in git-
mesi için çağrılannı arttırmakta. Ancak muha-
lefetin dağılmışlığı, sonucu güçleştiriyor.
Ne var ki NATO bombardımanlannın sona er-
mesinden bu yana, gösterileri arttıran muhale-
fet kervanına. etkın olarak yeni güçler de katı-
lıyor. Nitekim, önümüzdeki haftayapılacakgös-
terilere bu kez, Tanm Işçileri Sendikası da ka-
tılmaya karar vermiş bulunuyor. Bunlar, yollan
ve köprüleri trafiğe kapamayı da öngörüyorlar.
Istekleri; Yugoslav ve SırpTarım bakanlan Ne-
dejko Sipovac ile Jovan Babovic'in görevden
alınmaları ve Miloşeviç'in istifa etmesi.
Ayrıca çelik işçileri ile başka kesimlerden de
bu gösterilere yeni katılımlar bekleniyor.
Evet, muhalefetin dağınıklığı, Miloşeviç'e bir
_;nebze olsun nefes aldınyor, ama diktatöre kar-
'şı muhalefet de gittikçe yükseliyor. Hele hele,
Yugoslavya'nın yeniden imannda Batılıların Mi-
- loşeviç'in gidişini önkoşul olarak kabul ettikle-
ri düşünülürse, gelecekteki gelişmelerin ne ola-
cağına dair ipuçlan edinmek de kolaylaşır.
• • •
Bu arada, Sırbistan'dan kaçış da artarak sü-
.jüyor.
Bu kez kaçanlar, etnik temizlikten kurtulmak
isteyenler değü. Düpedüz Sırplar. Artık Sırbis-
' tan'da en büyük düş, yabancı ülkelere göçtür.
Uzun yıllar, gelişmiş Avrupa ülkelerinde, Yu-
'goslavya'dan gelen işçilerle karşılaşmış olan-
lar şimdi "Bu yeni bir olgu değil ki" diyebilirler.
Ancak bu kez yeni bir olayla karşı karşıyayız.
Bu kez hem göçün niteliği hem de niceliği de-
ğişik.
15 Temmuz tarihli Le Monde gazetesinde
Damilio Nikoliç'in Belgrad'dan yazdığına gö-
re, örneğin Sobotica kentinde görüşüne baş-
vurulan 2 bin 462 kişinin yüzde 48'inin en bü-
yük düşü, yabancı bir ülkeye göçmek.
Bu soruşturmanın Internet'te yapıldığını da
anımsatalım.
Yine küçük bir anımsatma yapalım, 1991 -94
yıllan arasında 300 bin Sırp, yabancı ülkelere
göçmüş bulunmaktadır. Göçün özelliöi ise gp-
çenlerin genç ve yüksek diplomalı olmalandır.
Kısacası, yeni bir beyin göçü ile karşı karşı-
ya Sırbistan. Burada, bir noktayı özenle vurgu-
lamak gerek. Göçen Bosnalılar, Arnavutlar ya
da öbür gruplar bu rakamlara dahil değil.
• • •
Göçenler veya göçmek isteyenler arasında,
kendi mesleği dışında işleryapmaya hazırdok-
torlar, öğretmenler, araştırmacılar ve hatta su-
baylar bile var.
Kosova'da görev yapmış olan subaylarda bi-
le etnik temizlik politikası böylesine bir tiksinti
yaratmışsa, olayın üstünde ciddi olarak durmak
gerek.
Önümüzdeki günlerde yeniden patlaması
beklenen göç dalgası, Miloşeviç'in etnik temiz-
lik politikasının nasıl bir sonuç verdiğini de bü-
tün açıklığıyla gözler önüne seriyor.
Yugoslavya'nın çeşitli bölgelerinden ve bu
arada Sırbistan'dan birçok kişiyi kaçırttı bu po-
litika.
Ama şimdi Sırbistan cehenneminden kaçan-
lar, iyi yetişmiş Sırplar. Etnik temizlik, Sırpların
beyinlerini zedeledi önce, şimdi de beyin gö-
çüne yol açıyor.
Ne garip tecelli, değil mi? •
Yetkililerin ağzından
çözüm yollan
C
eza ve Tevkif
Evleri Genel
Müdürlüğü
yetkililerinin de
cezaevlerindeki
olaylann sona ermesi
için
gerçekleştirdiklerini
belirttikleri çözûm
yollan şunlar:
-,"Cezaevlerindeki
'güvenlik standartlannın
arttırılması amacıyia, el
dedektörü, duyariı kapu
X-Ray cihazu gözetleme
kamerası. telsiz gibi
cihaziaruı alımına ve
ihh'yaç duyulan
cezaevlerine dağıtunına
ağıriık verildi.
• Hükümlii ve tutuklu
' sevklerinindahasağiıklı
koşullarda
gerçekleştirilebilmesi
için giivenlikli ve sağiıklı
ring araçlan ahndı.
. Tutuklu ve
- hükümlülerin
iaşelerinin bir
standarda bağlanması
veyeteriihale
getirilmesi için 4301
sayılı kanun ile kalori ve
gramaj esası getirildi.
Tutuklu ve
hükümlülerin
banndınlması, sağlık
ihtiyaçlannın
karşılanması, yaşam
koşullannın
iyileştirilmesi, her türlü
sevk ve nakillerin
geciktirilnieden
yapılması. hinalann
inşa. onarım, demirbaş
araç vegereç
ihtiyaçlannın
karşılanması ile
merkez ve taşra
teşkilatının bügisayar
sistemlerinin
iyileştirilmesi gibi
konularda. kısa vadede
olumlu sonuçlar
annması
hedeflenmektedir."
Güvenlik sorunlan
Gardiyanlar da güvenlik
ve maaşlann
yetersizliği sorunlanyla
boğuşuyorlar ve
"Cezaevlerinde her işin
başı para. Mafyanın
cezaevlerindeki gücii
yadsınamaz. Tabanca,
cep telefonu,
uyuşturucu baa
görevliler ve organize
suç örgütleri b'derleri
tarafindan tutuklu ve
hükümlülere satılıyor.
Cezaevi aramalan
göstermelik olarak
yapüıyor" diyerek
günümüz koşullannda
büyüyen çözümsüzlüğe
işaret ediyorlar.
Yüzlerce tutuklu ve hükümlünün tedavi edilmediği takdirde yaşamını yitireceği vurgulanıyor
VMıkûııılar ölümle yüz yüzeALPERTURGUT
Türkiye'de bulunan 562 cezaevinin
koşullan düzeltılememişken Adalet
Bakanlığı'nın 2000 yılında bitirmeyi
planladıgı 8 tane F tipi cezaevinin ya-
pımı ile E tipi ve özel tip cezaevlerinin
oda (hücre) sistemine geçiş hazırlığı-
nın. cezaevlerini bir kez daha çözüle-
meyecek sorunlara götürdügü belirtili-
yor.
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdür-
lüğü müdürler, gardiyanlar, doktorlar
ve psikologlarm da aralannda bulun-
duğu 5 bin 368 eksik kadro ile sayılan
gün geçtikçe artan cezaevlerindeki 69
bin 382 tutuklu ve hükümlüye yardım-
ci olamıyor.
Cezaevieri Türkiye'nin kanayan ya-
ralanndan. Sivil toplum örgütleri, Ada-
let Bakanlığı'nın F tipi cezaevlerini
gündeme getirmesiyle cezaevlerinde
yeniden gerginliklerin başlayacağını
vurguluyorlar.
Hücre sistemine geçişi öngören F ti-
pi cezaevlerinin yarattığı gerginlik ne-
CMUK
Sağlık, ceza
ertelemeye
gerekçe
C
eza MuhakemeJeri
Usulü Kanunu'nun
(CMUK) 399.
maddesine (Hürriyeti Tahdit
Edici Cezalann Tehiri
Sebepleri) göre. mahkemeler.
sağlığı bozulan tutuklu ve
hükümlülerin cezalannı
erteleyebiliyor. Ancak cezanın
tamamen kaldınlması yetkisi,
Adli Tip Kurumu raporlanyla
belgelenmesi kaydıyla
cumhurbaşkanında bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Süleyinan
Demirel son dört ayda 2'si
yaşlılık (kocama), 8'i de
devamlı sakathk ve ileri
derecede hastahktan 10 tutuklu
ve hükümlüyü affetti.
1996 yılında 12 kişinin
yaşamını yitirdiği, 69 şün
'sûren ölüm örucu ve suresiz
"açlık grevi eylemine katılan
Cafer Gfirbüz de sağlık
nedeniyle cezası
ertelenenlerden biri. Gürbüz,
Bayrampaşa Cezaevi'nde
katıldıgı açlık grevinin
etkilerini ömrü boyunca
taşıyacak. Cezaevi sorununun
ancak işçi ve emekçilerin
mücadelesiyle
düzeltilebileceğini belirten
Gürbüz, "Fiziksel ve zihinsel
olarak sağlık dunımum bozuk.
Bilinç kaybun ve kalp
rahatsızhğun var, yardunsız
yüriiyemiyorum. Cezaevinden
5 ay önce çıktun. Sağlık
durumu çok kötü olan
arkadaşlara idam ve müebbet
hapis cezalan verildi. Ancak
tedavi edilmemeleri
dummunda yaşamlannı
yitirebiHrler" diyor.
Adli tutuklu Ünal Yılmaz,
siyasi tutuklular Delil tldan ve
Çiğdem Kazan gibi CMUK
399. maddeden yararlanan
Hanım Baran'ın 3 yıl 9 aylık
hapis cezası 1 yıl süreyle
ertelendi. İHD Istanbul Şubesi
Cezaevieri Izleme Komisyonu
üyesi Mukaddes Alataş,
cezaevlerinde özellıkle toplu
yaşam ve dezenfekte
edilmemiş sular nedeniyle
hepatit-B gibi salgın
hastalıklann yaşandığını
belirterek şunlan söylüyor:
"Ümraniye Cezaevi'nde 20
kişide bu hastalığa rastladık.
Vetersiz kaynaklar ve cezaevi
sisteminden dolavi sorunlar
giderilemiyor. Adalet Bakanhğı
yetkilileri de kay gılannı
gjdermesine karşuı çözüm
üretilemivor. Kadmsal
hastalıklar ve açlık grevlerinin
getirdiği geriye dönülmez
rahatsızlıklar da cezaevlerinin
en büyük sağlık sorunlan
arasında yer alıyor. Daha bugün
(14 Temmuz 1999) Tokat'ta
tutukiu Eşref Özkaya hastalık
nedeniyle yaşamını vitirdL"
• Geçen yıl çıkan olaylar, intiharlar ve tedavi edilmeyen hastalıklar nedeniyle 32 tutuklu ve
hükümlünün öldüğü, son 10 yılda 50'yi aşkın tutuklu ve hükümlünün hastahktan yaşamını
yitirdiği ülkemiz cezaevlerinde yüzlerce tutuklu ve hükümlünün tedavi edilmediği takdirde
yaşamını yitireceği vurgulanıyor.
deniyle yeniden ölüm orucu direnişle-
rinin başladıgı cezaevlerinde, başta
sağlık olmak üzere davanm görüldüğü
illerdeki cezaevlerinde kalamama, ka-
pasite doluluğu, eksik kadro. keyfi se\'k
uygulamalan, avukat ve aile görüşleri-
nin engellenmesi gibi çok sayıdasorun
katlanarak büyüyor.
Hastalık kol geztyor
Cezaevlerinde son 10 yılda kanser.
hepatit-B (sanlık), tüberküloz (\ erem).
epilepsi (sara) gibi hastalıklar nedeniy-
le 50'den fazla tutuklu ve hükümlünün
öldüğü ileri sürüiüyor.
Yüzlerce adli tutuklu ve hükümlü-
nün de bir an önce tedavi edilmesi ge-
rekiyor. Cezaevlerinde bir an önce te-
davi bekleyen siyasi tutuklu ve hüküm-
lülerden bazılannın isimleri şöyle:
Bayrampaşa Cezaevi'nde Ali Ekber
Akkaya. .41i Yalçın, Muharrem Gün-
düz, Nursel Demirdöğen, Mehmet Gü-
vd, Cnal Yılmaz, Dinçer Açar, Gükle-
ren Baran, tkram Narin, Mehmet AH
Çelebi, Cafer Cangöz, Celal Turpcu,
Murat Giileç, Veysel Akpınar, Oktay
Karataş, Cemil firvaki, BinaK Saneİ-
mas, Cuma Şat, Fesih Karataş, Fahret-
tin Alrun, Güfeer Tuzcu. Habibe Çiftçi,
Hüseyin Kıraç, Mürşehit Durna, Hay-
rettjn Toktaş, Leyla Akbaş, Leyla Bütü-
ner, Musa Gündoğdu, Münevver Köz,
Nuray Ekingen, Nurettin Bahtiyaroğlu,
Nusret Kıhç, Sadrettin Aydınlık, Şen-
gül Mert Şaban Tonta, Yaşat Hak As-
lan, Selma Batmaz; Kırklareli Ceza-
evi"nde Ahmet Ep: Gebze Cezaevi 'nde
Veli Kıhç, Zeynep Bektaş ve Akın Dur-
maz; Ankara Merkez Kapalı Ceza-
evi'nde Füiz Gülkokuer, Mehmet Öz-
gen (2 bacağı yok), Zübeyde Güveş,
Nevzat Özgen, Memduh Kıhç, Reşit
Koymaz, CemaJ Çaçan, Veysi Çelikten,
Kenan AJtın, Önder Sezgin (2 gözü
yok), Veysel Kurt (1 gözü yok); Batman
Cezaevi'nde Semire Direk; Midyat
Özel Tip Cezaevi'nde Hacer Halil Yiı-
suf ve Saadet Kuran.
25 bini tedavi gdrii>pr
En üst düzey yetkililerin dahi "Ceza-
evlerindeki tutuklulardan 25 bin 149'u
hasta v« tedavi göriiyor'* sözleriyle teh-
likenin boyutunu gözler önüne serdigi
cezaevlerinde, Ceza tnfaz Tüzüğü'nün
227,228,231 ve 233. madde hükümle-
rine göre revir ya da hastane bulunma-
sı zorunlu olmasına karşın Türkiye'de-
ki cezaevieri arasında sadece Bayram-
paşa Cezaevi'nde hastane bulunuyor.
• İHD Cezaevieri Izleme Komisyo-
nu'nun raporuna göre, 34 cezaevinde
yapılan inceleme sonucunda rahatsız-
lıklar şöyle sıralanıyor:
"226 kişide mide şikâyetleri. 142 kişi-
de üst solun u m yolu enfeksi yonu, 104 ki-
şide travma, 89 kişide anemi, 35 kişide
tansiyon, 123 kişide bel fmğı-bel ağnsı,
78 kişide romatizma, 52 kişide kas-ek-
lem rahatsızhğı, 67 kişide kalp hastah-
ğı, 107 kişide ürinersistemenfeksiyonu,
92 kişide görme bozukluğu, 45 kişide
işitmeyetersizliğL, 57 kişide sinüzit-soJu-
num, 36 kişide kronik faranjit-tansilit,
59 kişide migren. 22 kişide korsakoJt, 61
kişide TBC. 7 kişide yajıık. 5 kişide bo-
yun ağnsı,3 kişide diyabet, 19 Idşide cflt
sorunlan, 18 kişide kadın hastahkian,
13 kişide fitık, 12 kişide alerji, 52 kişide
diş hastahkian, 57 kişide hepatit-B, 10
kişide karadğer yetmezliği,35 kişide ba-
ğırsakprobtemi,29 kişide psikolojikso-
run, 9 kişide ü'roid probiemi, 25 kişide
feJç,25kişide organ kaybi, 10 kişide kan-
ser ve 16 kişide de epilepsL"
Cezaevlerindeki birçok sorun içinde en önemlisi kuşkusuz sagiık... Önlem atanmazsa ölümJer başlavacak—
69 bin 382 tutuklu ve hükümlii
En büyük sorun:
F tipi cezaevieri
M ) ürkıye cezaevlerinde. 814'ü kadın, 1306'sı
/ çocuk 21 bin 514 adli tutuklu ile 912 'si kadın,
.X. 644'ü çocuk 37 bin 667 adli hükümlü olmak
üzere toplam 59 bin 181 adli tutuklu ve hükümlüye
karşılık 439'u kadın, 92'si çocuk 4 bin 669 siyasi tu-
tuklu ile 518'i kadın, 6'sı çocuk 5 bin 532 siyasi
hükümlü, toplam 10 bin 201 siyasi tutuklu ve hüküm-
lü bulunuyor.
Adalet Bakanhğı, yüksek kapasiteli E ve özel tip
cezaevlerinin koğuş esasına dayalı mimari yapılannın.
cezaevlerinde can güvenliğinin sağlanmasına elverişli
olmadığını öne sürerek, öldürme, yaralama, isyan, re-
hin alma, işgal, koğuş ağalığı, uyuşturucu ticareti, ku-
mar oynatma ile tutuklu ve hükümlülerin birbirlerine
karşı her türlü fiziksel ve manevi baskı olaylannın ön-
lenmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bakanlık, bu tip o-
laylann önlenebilmesi için Birleşmiş Milletler Ceza-
evi Minimum Kurallan ile Avrupa Cezaevi Kural-
lan'na uygun. sağiıklı, güvenlikli, mekanik-elektro-
nik donanımlı ve rehabilitasyon işlemlerine elverişli
yeni cezaevi projelerinin geliştirilmesine ağıriık veril-
diğini kaydediyorlar.
Bu nedenle önce Diyarbaku ve Etenizb 'de 400 kjşı-
lik yeni cezaevlerinin yapımlanna devam edildiğini,
1999 yılı Nisan ayı içerisinde de Ankara, lzmir, Ko-
caeli. Bolu, Tekirdağ ve Edirne'de F tipi cezaevi i-
haleleri gerçekleştirildiğini vurgulayan bakanlık, şu
açıklamayı yapıyor:
"Yeni cezaevlerinin vapımı,çok>üksek mah" kav nak-
lann tahsis edilmesini gerektirmektedir. Kısa vadede bu
kaynaklann temin edilmesi mümkün değildir. Bu ne-
denle mevcut yüksek kapasiteli cezaev lerinin tslah edil-
mesi ve altyapılarının iyileştirilmesi gerekli görülmek-
tedir. Son birkaç y ılda, mev cut E tipi ve özel tip cezaev-
lerinin bir bolümlerinin veya tümünün oda sistemine
uygun olarak 2000 ydının sonuna kadar tadilatlamun
yaptınlması planlanmaktadır."
Bu açıklamaya siyasi tutuklu ve hükümlüler büyük
tepki gösteriyor. TurukJu ve hükümlü yakınlan da oda
sistemi uygulanacak olan F tipi cezaevlerinin "tabırt-
hık" olduğunu ve hücre tipi cezaevine karşı 1996 yılın-
da 12 kişinin yaşamını yitirdiği açlık greviyle kazanılan
haklann gasp edildiğini belirtiyorlar.
12-18yaş grubundaki çocuklann banndınlması için kurulmuş iki ayn çocuk tutukevi bulunuyor
Tutukluçocuklaryetişidnlerleiçiçe
/
stanbul ve Ankara'da tutuklanan ço-
cuklar, Ocak 1997'de açılan Istanbul
Bakjrköy ve Mayıs 1998'de açıian
Ankara Elmadağ çocuk tutukevlerine ko-
nulurlarken diğer il ve ilçelerde tutuklanan
çocuklar, yetişkinlere özgü ceza ve tutu-
kevlerinin çocuklara aynlmış olan bölüm-
lerinde yatmak zorunda kalıyorlar. 650 si
siyasi, 1398'i adli 2 bin 48 çocuğun ceza-
evi gerçeği ile karşılaştığı Türkiye'de, 3 ta-
ne de çocuk ıslahevi bulunuyor. 1998'in ilk
9 aymda Türkiye genelinde lş ve Işçi Bul-
ma Kurumu şube ve bürolan ile Adalet
Bakanlığı'na başvurarak çeşitli yardım ve
bir işe yerleştirme talebinde bulunan 4 bin
54 eski hükümlüden 2 bin 99'u özel ve ka-
mu sektörüne ait kuruluş ve işletmelerin
eski hükümlü kadrolanna yerleştirildi.
Çeşit çeşit cezaevi
A tipi Cezaevi 4 koğuş. banyo, mut-
fak ile kütüphanesi vardır. Kapasitesi 24 ki-
şilik olan bu cezaevieri, 1950-1970 yıllan
arasında inşa edilen ilçe tipi cezaevleridir.
A1 tipi Cezaevi Cezaevinde4 koğuş,
2 dısiplın hücresı. banyo, mutfak. kadın ve
çocuk hükümlüler için ayn bölüm ile kü-
tüphane bulunur. 4 adet havalandırma bah-
çesi vardır Kapasitesi 24 kişiliktir. 1950-
1970 yıllan arasında inşa edilen ilçe tipi
cezaevleridir.
A2 tipi Cezaevi 5 koğuş, 2 disiplin
hücresi, banyo. mutfak, kadın ve çocuk hü-
kümlüler için ayn bölüm, kütüphane ve
konferans salonu vardır. 40 kişi kapasiteli
bu cezaevieri, 1950-1960 yıllan arasında
inşa edilmiştir.
A3 tipi Cezaevi 6 koğuş, 2 disiplin
hücresi. banyo, mutfak, kadın ve çocuk hü-
kümlüler için ayn bölüm, kütüphane bu-
lunur. 4 adet havalandırma bahçesi vardır
Kapasitesi 60 kişilik olup. 1950-1960 yıl-
lan arasında inşa edilen ilçe tipi cezaevle-
ridir.
B tipi Cezaevi 7 koğuş, 2 disiplin
hücresi bulunan cezaevinin kapasitesi. pro-
jeye göre 64 kişi olmasına karşın 130 kişi
banndırabiliyor.
C tipi Cezaevi 8 koğuş ve 4 disiplin
hücresi vardır. Banyo ve her koğuşun ya-
nında gerektiğinde mutfak olabilecek yer
ile her koğuşun havalandırma bahçesi bu-
lunur. Kapasitesi projeye göre 164 kişi ol-
masına karşın 300 kişiyi banndırabiliyor.
E tipi Cezaevi 1 kath bina şeklinde
inşa edılmış olup, 18 koğuş ve 18 havalan-
dınma bahçesi bulunan cezaevinde alt kat-
laryemekhane, üst katlaryatakhane olarak
kuUanılmaktadır.
K1 tipi Cezaevi 60 kişilik ilçe tipi ce-
zaevi olup, 4 koğuş, 2 disiplin hücresi. ka-
dın ve çocuk hükümlüler için ayn bölüm
ile kütüphane ve konferans salonu vardır.
Her koğuşun havalandırma bahçesi ile
banyo ve mutfağı bulunur.
K2 tipi Cezaevi 6 koğuş, 2 disiplin
hücresi bulunan ilçe tipi cezaevleridir. Her
koğuşa bir havalandırma yeri aynlan ceza-
evinde çocuk ve kadın hükümlüler ilejan-
darma için ayn birer bölüm ve her koğu-
şun yanında banyo, mutfak vardır. Kütüp-
hane ve konferans salonu da bulunan ce-
zaevlerinin proje kapasitesi 60 kişiliktir.
ÖZel tip Cezaevi 4 ayn tip proje üze-
rine inşa edilmiş olup. kapasiteleri farklı-
dır. Ankara, Istanbul, lzmir ve Kayseri'de
bulunan cezaevlerinin kapasitelerine göre
reviri, müstakil mutfak, bulaşıkhane. ça-
maşırhane, soğuk hava deposu, mescit,
berberhane, özel ziyaretçi yeri, hamam, iş
atölyeleri bulunuyor. Cezaevinde. kadın ve
çocuk hükümlüler ilejandarmanın ayn bi-
rer bölümü yer alıyor.
350 klŞllik Cezaevi 2 kath bina ola-
rak inşa edilen cezaevleri, 12 koğuş ve 12
havalandırma bahçesinden oluşuyor. Alt
katlan yemekhane, üst katlan yatakhane
olarak kullanılan cezaevinde. 6 adet disip-
lin hücresi, kadın ve çocuk hükümlüler için
ayn bölüm yer alıyor.
F tipi 500 kişilik cezaevi özeiiik
le oda sistemine (hücre tipi) göre inşa edi-
len cezaevi 2 bloktan ibarettir. 2 kath ce-
zaevinin kapasitesi 120 adet tek kişilik o-
da, 120 adet de 3 kişilik oda olmak üzere
480 kişiliktir.
Gözaltmda öliiıııde işkence bulguları varİZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Gözaltında gördüğü işkence sonucu ya-
şamını yitiren Alparslan YeMeo ile ilgili
soruşturma sürüyor. lzmir Tabip Odası
Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner, olayı iz-
lediklerini söyledi. Yelden'in avukatlan
Suat Çetinkaya ile Türkan Aslaa "Mü-
vekkilimizi acilde ilk muayane eden dok-
torlar, kann bölgesinde ve kuvruksoku-
munda moıiuklar olduğunu söylediler.
Ceset üzerinde yapılan muayenede, kafa-
sının arkasında, kuy ruksokumunda mor-
luklar vanu. Müvekkilimi/ kesinlikle iş-
kence sonucu yaşamihı vitirdi" dediler.
Bir olayın aydınlatılması amacıyla \z-
mir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro-
su'nca gözaltına alınan ve tedavi gördü-
ğü Yeşilyurt Atatürk Devlet Hastane-
si'nde önceki gün yaşamını yitiren Al-
parslan Yelden ile ilgili soruşturma lzmir
Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülüyor.
lzmir Emniyet Müdürlüğü'nce de idari
soruşturma yapıldığı bildırildi.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet
Savcısı Ünal Soyboylu, ailenin şikâyeti
üzerine soruşturmanın başlatıldığını be-
lirterek. "Ailenin şikâvet dilekçesinden
başka bir şey yok. Şahsın ölüm haberini
aldık, ancak Adli Tip Kurumu raporunu
bekliyoruz" dedı.
Jzmır Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Su-
at Kaptaner, Alparslan Yelden'in hastane-
ye kaldınldıgından arkadaşlannın haberi
olduğunu, konuyu izlediklerini belirterek
şunlan söyledi."
"Şu anda olay şüpheli bir olgu. Adli np
kurumunun vereceği raporu beklerken
biz de oiayi araşnnyoruz. Bu konuda ke-
sin bir şey söytemek mümkün değü."
Yelden'in avukatlan Suat Çetinkaya ve
Türkan Aslan yaptıklan açıklamada. mü-
vekkillerinin işkence sonucu yaşamını yi-
tirdiğini öne sürdüler. Olaydan sonra nö-
betçi cumhuriyet savcısıyla birlikte otop-
side bulunduğunu belirten Avukat Suat
Çetinkaya şunlan söyledi:
"Müvekküimin cesedini morgda gör-
dûm. Kafasuun arkasında, sol omzunda
ve kuyruksokumunda morluklar vanü.
Vücuttaki bu olgular ölü muayenetutana-
ğma geçirildL Aynnalı raporun verilmesi
için ceset, Ege Ünhersitesi Adli Tip Kuru-
mu'na gönderikü. AdS Tip Kurunuı'nca
vücuttan alınan parçalann incelenmesin-
den sonra her şey ortaya çıkacak Müvek-
kttim hastaneye getirildiğinde acil servis-
te ilk rouayeneyi yapan doktorlar, hasta-
nuı kann bölgesinde morluklarolduğunu
söyiemişler. Ancak bu bulgulann nıtana-
ğa geçmediğini öğrendik."
Avukat Suat Çetinkaya ve Türkan As-
lan, yaptıklan araştırmalara göre müvek-
killerinin ölüm nedeninin gördüğü işken-
ce sonucu meydana geldiğini öne sürdü-
ler. Avukatlar şunlan anlattılar: "Müvek-
küimizAlparslan Yelden,ilk hastaneyege-
tirildiğinde kayıtiara, 'meçhul kişi' olarak
geçmiş. Müvekkilimin ailesininyoğun ara-
ması sonucu polis, aileye, 'sorguda bayıl-
dı, hastaneye götürdük' demiş ve aileyi
hastaneve götürmüşler. Olavda kuşkulu
yanlar var. MüvekldÛmiz sorguda kafası-
nı çarpıp bayılnuş ve bu nedenle hastane-
ye götürülmüşse, hastane kayıüanna ne-
den kimliği vazılmadı? Niye kayıtiara,
'meçhul şahıs' olarakgeçirildi? Komada
olan bir kişinin kendiliginden hastaneye
gidemeyeceği düşünüldüğünde konu da-
ha kuşkulu hale geüyor. Adli tip kurumu
raporunda bu bulgular ortaya çıkacak."