Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Namus ve Orümcek Ağı
Prof. Dr. TÜrkan SAYLAN ÇYDD Genel Başkam
• nsanın ılkelennden ve gerçek-
I
lerden odün vermeden kendı
ayaklan uzennde bagımsız ve
ozgur olabılmesı. bu duyguyu
ılıklennde bır mutluluk. guç ve
ozguven olarak algılaması, kım-
seye ama kımseye, kendıne bıle ödün
vermek zorunda olmaması ne guzel
şey'
Bunlan duşunüp duyumsamamın ne-
denı, son gunlerdekı kasetolaylan kar-
şısında, farklı kesımlenn farklı bırey-
lenn, taban tabana zıt bılınen kımlık-
lennden çok farklı, sade yurttaşın ak-
lını kanştıran tepkıler vermelen, akı-
lalmaz yorumlar yapmalan ya da ına-
nılmaz şekılde tepkısız \e suskun kal-
malandır
Evet, ortada 75 yıllık Cumhunyetı-
mızın altını oymak, kendı beklentılen
olan din devletini ya da egemenliğini
kurmak amacıy la yola çıkan bınsınce
kendı deyımıyle, masum ınsanlan "ka-
falamak" ıçın bellı bır senaryo ıçınde
hazırlanan kasetler var Bunlann ya-
pımcısı, çok açık \e seçık, ne dedığını
bılerek konuşan. el, göz, gıyım, bayıl-
jnavb heTturlujestvemımığıyle, söy-
ledıklenne bıhnçlı efektler yen geldı-
^ınde yakanşlar, ağlamalar katan, ye-
Jı geldıgınde yaka mıkrofonunu takıp
İûyûk kalabahklara seslenmek ıçın ha-
zırlanmış olan, bu konuda deneyım ka-
zanmış.yetenekhbıraktor Eğerbakan-
lar goruyorlarsa, ışıtenlar anlayabılı-
yorlarsa. burada soylenenlen algılama-
malan soz konusu olamaz' Zaten bu ka-
setler bıhnçlı olarak koylu-kentlı-genç-
lere, eğıtım duzeylen çok yeterlı olma-
yan hedef kıtlelere de uygun hazırlan-
dığı ve amacı çok kısa yoldan çok net
olarak ıletme yontemlenyle gelıştınl-
dığı ıçın, hıç kımsenın ıçındekı denn
anlamı, hedefı, onenlen ve planı "yan-
hş anlama". "anlayamama" gıbı bır
ozürû ve çekıncesı de olamaz'
Gelın görün kı, böylesıne apaçık ve
net şekılde ızledığırruz kasetler karşı-
sında halkımızın, bu konuda hıçbır bıl-
gısı olmayan ya da bırtakım kuşkula-
n, duyumlan, gözlemlen bulunan ma-
sum çoğunluğu olarak, gorevlılenn,
olaym korkunçluğunu algılayıp, örûm-
cek ağının tuzağına düşenlen ve düşe-
bıleceklen kurtarmak ıçın önlem alın-
masını, sorumlulann ayağa kalkması-
nı, bu büyuk bılım kurgu filmıne bır
ucundan bulaşmış olanlann namuslu-
ca özeleştırı yapmalannı beklerken,
alabıldığıne takıyelerle, karşı ıftıralar-
la, yenı senaryolarla karşılaşıyoruz
Neyse kı. İtasetlere konu olan kışı
bıle, böylesıne açık seçık olan bu olay
karşısında. ahşılagelmış "montajdır"
soylemıne gıremedı de, "neyk>eyim,o
hedef kjtieye öyle söylemem gerekiyor-
du, ozürdiİerim_" gıbı, özürû kabaha-
tınden büyük savunmalara geçtı
Gunlerdır, bazı TV'lerde objektıf ol-
maya çalıştığını belırterek saygıdeğer
kışıyı aklamaya çalışan programcılar
küfürlerle olayı demokrası ve sıvıl top-
lum mantığı ıçıne çekmek ısteyen bı-
lım ınsanlan ('), olanı bıtenı, kanıtla-
n. ıtıraflan hıç ama hıç algılamayarak
hâlâ "koca cemaati, bazı dar görüşlü-
ler nasd harear?" dıye yorum yapan
koşe yazarlan, canmı dışıne takarak
yalan dolanla halkı kışkırtmaya çalışan
ve savunma uğruna dın somurüsuyle sal-
dıran, "taraf" basın ve TV'ler adeta
resmıgeçıt yapmaktalar
Olayın dehşetını ve gerçeğını bır ya-
na koyup "kasetterinneredengeldiğr.
"nasılzamanlandığr konusundakı her
şeyı bılırmışçesıne yapılan yorumlan
okudukça, ınsanın "Türkive'de halkı
bilgilendinnekle odev b olanlar, bıze her
konuda yorum yaparken boylesİDe mi
dayanaksız aöyortar?" dıyesı gelıyor
Bu akhevveller, neredeyse, gunü, saatı
ve kışısıyle olayı bır denklem gıbı çöz-
müşler Sanınm, bunu ış edınenler,
olayı gündemden duşureceklennı uma-
rak hanl hanl uydurma senaryolar oluş-
turma çabalaması ıçındeler
Hele hele her goruşten sıyasetçılenn
suskunluğu, duymazhktan gelışlen,
"yargıya intikaletmiştir'' söylemının ar-
dına saklanışlan, malum ılan edılmış-
ken, bunu kendılen de ıtıraf ederken,
halkın gozunün ıçıne baka baka "yine
birileri, guzel giden gundemi kanşür-
mak içüi bir karalama kampanyasına
girdi_", "milletindinduygulannasav-
güıyız" gıbı klasık cümlelerle bu kor-
kunç tuzağı neredeyse yok ya da yarar-
lı saymalan akıl alacak gıbı değıl
Butûn bunlardan sonra, aklı başmda
her yurttaşın, her ana-babanın, her gen-
cın, köyde, kırda, kentte, gecekondu-
da bınbır sıkıntıyla çocuklannı okutma-
ya çalışanlann, ılk ve ortaogretımde
"Cumhuriyetin öğrctmenkri" olarak
gorev yapan gerçek vatansever Ata-
turkçu öğretmenlenn, ünıversıtelerde,
ana mesleklennın yanında en başta "öğ-
reönen" nıtelığı taşıması gereken temız
kalmış -öğreümeJemanlan"nın, Cum-
hunyetımızın temelı olan hâkımlen-
mızın, savcılanmızın, kaymakam ve
valılenmızm vb tum devlet kurumu
çalışanlanmızın, bu tuzağa düşmemış.
bulaşmamış ışçı ve ışverenlenmızın ve
her kesımden namuslu, duyduğunu an-
layan, baktığını gören ınsanlanmızın
el ele vererek, başta geleneksel dmdar
ınsanlanmızı, örûmcek ağına düşme-
ye aday gençlenmızı korumaya alma-
îan gerekmektedır
Bunca yıldır, yûrekh yazarlann, ku-
rumlann bıkmadan usanmadan yazıp
söyledıgı, pek çok ınsanın bılıp de bıl-
mezden geldığı ya da nemalandığı bu
korkunç olayda, çocuklannı kendılen-
ne düşman olmuş goren ana babalarla,
gerçeğı anladığında her şeyın çok geç
olduğunu kavramış, ama kurtulmak ıs-
teyen gençler ıçın de, yenıden çağdaş
dûnyanın, sevgı dolu aıle yuvasının ka-
pıları açılabılmelı, ıyıleştıncı önlemler
alınmalıdır
Aynca, yıllarca bu tuzaklara düşup
acı gerçeğı yaşayarak öğrenenler, baş-
kalan zarar gormesm dıye butûn bılgı
ve belgelennı yargıya sunmalıdırlar
Her şeyden önce yargı, bu korkunç
olayın suregıtmesını onlemeh, mağdur
durumdakı oğrencılerkurtanlmalı, ye-
nılennın örumcek ağına yakalanma-
malan ıçın her türlu onlem alınmalıdır
Unutmayalım kı bu olaylann kendı ço-
cuğumuzun başına gelmesını beklersek
her şey ıçın çok geç olabılır
Bu bılım kurgu fîlmıne aktor ya da
dublör olanlann ozur dıleme ve kafa ka-
nştınna haklan yoktur, olmamalıdır
Hıç kımseden hıçbır çıkar bekleme-
mek, olup bıtenlen nesnel olarak değer-
lendırebılmek, ülkesının ınsanlannın,
gençlennın sömûrulmesıne karşı çık-
mak, çıkabılmek ıçın çaba göstermek,
bır ınsanın yeryuzunde elde edebıle-
ceğı en güzel, en anlamlı özgörevdır
(mısyon) sanınm
Namuslu olmanın keyfını paylaşmak
kadar anlamlı başka ne var kı7
^VET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Ecevit,UkğbaulorizeL.
Zekeriya Temize) ve Hıkmet Uluğbay!..
Ulkeye, halka, gelecek kuşaklara yararlı bırşey-
ler yapmak ıstedıler Bın yılîardır ozlenen bır Ver-
gı Yasası çıkarttı Bın de sekız yıllık kesıntısız oğ-
renım zorunluluğunu uygulamaya soktu
Şımdı, ıkısı de, kurduklan yapının orasından bu-
rasından parçalanarak yıkılmakta olduğunu gor-
menın huznunu yaşıyorlar
1
Mesut Yılmaz'la Bulent Ecevıt hukumetının
buyuk bır başarı sayılan ıkı onemlı atılımı, yıne ay-
nı kışıler tarafından gen çevrılmektedır Oğrencı-
ler beşıncı sınıftan sonra (belkı de bınncı sınıfta bı-
le
1
) Kuran kurslarına gıdecek Bu uygulamanın,
Refahçılann, tum şenat yandaşlannın ısrarla savun-
duklan 5 artı 3'e donuş olacağı açık değıl mı? Ya
onemlı bır reform olan Vergı Yasası
9
O da yoz-
laştırılıyor, parababalannın ısteklenne gore bıçım-
lendınlıyor
1
"Nerden buldun" dıye sorulmayacak,
Malı Mılat kaldırılacak Bır de tahkım olayı var kı,
Osmanlı'nın Duyun-u Umumıye'sıne pekyakışan
bırokjuada
1
Bulent Ecevıt bır oncekı seçımde parlamento-
ya değertt kışrier Kazandırrruştı Bunlardan ıkısı,
Temızel ıle Uluğbay kamuoyunun gozunde kısa su-
rede saygınlık kazandıtar Kışıltklerıyle, konuşma-
lanyla ustlendıklen gorevdekı başanlanyla DSP'nın
gelecektekı lıderlen olmaya adaydılar Ama ıkısı-
nın de şu ya da bu yoldan onlerı kesıldı
önce Uluğbay Mıllı Eğıtım Bakanlığı'ndan alın-
dı Boylece eğıtım alanındakı reform eylemı dur-
duruldu Derken Temızel parlamento dışına ıtıl-
dı, seçılmek olanağı bulunmadığı Istanbul Beledı-
ye Başkanlığı'na aday gostenldı' Boylelıkle bu ıkı
reformcu polıtıkacı saf dışı edıldı Bunda, DSP Ge-
nel Başkanı'nın payı olduğu ortadadır Sonunda
Uluğbay canına kıymaya kalkışacak noktaya gel-
dı Temızel de en verımlı çağında ışsız bırakıldı
Butun bunlar hepımızın gozu onunde yaşandı,
yaşanmakta
1
DSP Grubu'nda bu gerçeğı gor-
meyen kaldı mı bılmem'? Ama susmak polrtıkada
yararlı bır tutum sayılır Ustelık de Genel Başkan
tek tek seçmış adaylarını, Meclıs'e sokmuş, ona
karşı çıkmak hıç olur mu? Belkı yakında yenı bır
seçım yapılır, sandalyeyı korumak ancak susmak-
la, lıdenn ızınden yurumekle gerçekleşır
1
Bulent Ecevıt, bır zamanlar hepımızın umudu
olan, hepımızce desteklenen genç bır lıderdı Ya-
zar, şaır, aydın bır ınsan Uç kez başbakan oldu,
ama hıçbırınde gerçek anlamda bır başan goste-
remedı Gencılıklere, Ataturk duşmanlığına karşı za-
man zaman dırenmeye kalkışmışsa da polıtıka ge-
reğı MSP'lılerie ışbırlığı yapmaktan da çekınmedı
Şımdı de ıktıdar başında kalmak ıçın sağcı partı-
lenn çızgısınden kopmamaya ozen gosterıyor
Kendı yaptığını, kendı kurduğunu, kendı elıyle yı-
kıyor1
Tek tek odunler venyor Belkı de, kendıne
"rakıp" gorduğu Temızel, Uluğbay gıbı ınsanlardan
kurtulmayı kendı açısından gereklı goruyor
0196O'lı yıllan anımsıyorum Gencecık Çalışma
Bakanı Ecevıt' ın emeğıyle geçınenlerı sevmdıren
atılımlannı, "ışçıbabası"sayıldığıgunlerı, çağdaş-
lığın, uygarlığın oncusu olarak polıtıka sahnesın-
de buyuk bır umut olarak belırdığı yıllar.
Zekenya Temızel ve Hıkmet Uluğbay belkı bırda-
ha sorumluluk yerlenne gelemeyecekler, getınle-
meyecekler Belkı kendılen de bunu ıstemeyecek-
ler Yaptıkları, kurduklan yapıtın yıkıldığını gor-
mek, eğıtımde eskı anlayışların yenıden guç ka-
zandığını, vergı yasasının ıç ve dış çıkar çevrelen-
nın ısteğıyle bır yana atıldığını goren bır kışı elbet-
te polıtıka sahnesınden buyuk bır duşkınklığıyla ko-
par Daha doğrusu boyle kopartılır'
İLAN
T.C.
İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1998/183
Davalı Mışel Endıra\ız, adresı meçhul
Davacı Orman Genel Mudürluğu tarafından dava-
lı aleyhıne açılmış bulunan tapu ıptalı ve tescıl dava-
sının yapılan duruşması sonunda,
Mahkememızın 13 4 1999 tanh ve 1998/183 esas
1999/405 savılı karan ıle davanın kabulune, Belen
ılçesı Sogukoiuk (Guzelyayla) köyu 382 parsel sa-
yılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydınm ıpta-
lı ıle tamamının orman nıtelığıyle Malıye Hazmesı
adına tapuv a kayıt ve tescılıne ve davalının dava ko-
nusu taşınmaza mudahalesının menıne karar venl-
dığı, ışbu ılanın neşır tanhınden ıtıbaren 15 gun
ıçınde davalı karan temvız etmedığı takdırde huk-
mun kesınleştınleceğı ılanen teblığolunur 6 7 1999
Basın 33513
Kadın Haklannda Geleneksel Rol...
Av. Saliha ESEN ÇYDD üyesı
Y
asalarda ve sozleşmelerde yer
alan eşıtlıkçı hak ve ılkelere
karşın uygulamada kadınlann
ınsan hak ve ozgûrluklennden
eşıtlıkçı yararlanamaması uze-
nne BM'ce. tamamen kadın
haklanna vonelık Kadınlara Karşı Her Türlü
Aynmcıhğın Onlenmesi Sozkşmesi oluşturulmak
zorunda kalınmıştiT TC de bu sozleşmeyı 1985
tanhınde ımzalamıştır Sozleşmede,
Tam bır eşıtlık ıçın, "Erkek ve kadııun gele-
nekselroBerinde değişimin sağianması konusun-
da âdet ve örflenn değjşımı volunda her rurlü
önlemin alınması ve bu bağlamda yasal ve yö-
netsd (idari) düzenlemelerin yapdması
n
gerek-
lılığıne yer venlmıştır
Esasen de var olan haklardan dahı eşıt yarar-
lanamamanın nedenı geleneksel rollerdır Nı-
tekım dunya genelınde ve Tûrkıye'de kadınla-
ra en zor ve en son, adeta dırhem dırhem tanı-
nan haklar (geleneksel rollenn temel çıkış ve
uygulama yen olanaıLedekı hak»ve gorevlen
dûzenleyent'anle hukuku alanındâ yer almak-
ır Bunun nedemerkek egemen bakış açısı-
Erkek egemenlığhıın aılede başladığı ve
toplumun genel bakış açısını oluşturduğu bır
gerçektır
tşte aıle hukukunda değışımın bu denlı zor
gerçekleşmesı yuzlerce yıldır suren erkek ege-
menlıgının paylaşılmak ıstenmemesıdır Erkek
egemen bakış açısının bu denlı etkın olması-
nın sebebı yalnız erkekler mıdır
9
Bu sorunun yanıtında kadınlann payı en az
erkekler kadardır Çünku kadınlar da doğduk-
lan andan ıtıbaren ataerkıl aıle ortamında ye-
tıştınlıyor ve kendıne bıçılen geleneksel rolü
üstlenıyor Oysa ataerkıl aıle yapısı gereğı ka-
dına venlen bu rol, kadının üretıme katılmadı-
ğı, sanayıleşmenın tamamlanmadığı yuz yıl
oncenın anlayışı ıçınde kalmıştır Artık çağımız
bılım,teknolojı ve sanayı çağıdır Değışen sos-
yo-ekonomık-kulturel ve sıyası koşullar ıçen-
sınde kadının üretıme ve sosyal yaşama katkı-
sı kaçuulmazdu" Bu koşuUarda kadının top-
lum ıçensındekı konumu değışmektedır
Artık bılım çağında kadınlanmızın dayak
yemesını - kızlanmızın cahıl bırakılmasmı -
aıle ıçı edınılen mulklenn %80 erkek adına ol-
masını - kadınlanmızın çalışmasının engellen-
mesını - sosyal güvenceden yoksun bırakılma-
smı - kadınlanmızın, özellıkle çalışan kadın-
lanmızın dört mesaı altında ezılmesını - dıncı
baskılar ıle kadınımızın ınsanlığından utanır
bıçımde tepeden tırnağa maddeten ve manen
örtulenn altına saklanmasını - gencecık kızla-
nmızm dıncı baskı ve hurafeler ıle olağan duy-
gulan arasındakı çelışkı sonucu tankatlann ve
şeyhlenn kucağına düşmesmı - kadınlanmızın
kendılen ve çocuklan hakkında karar verme-
sının önlenmesını ve kadınlanmızın töredna-
yetlerine kurban edılmelennı ıstemıyorsak ve
gerçekten demokratık hak ve ozgurluklenn her-
kes tarafından eşıt kullanılmasını, ulusumuzun
çağdaş gelışmış bır ulus olmasını ıstıyorsak, er-
kek ve kadının geleneksel rolünun değışımını
kabul etmek, kadın haklanna sahıp çıkmak,
başta kadınlar olmak uzere çağdaş tum ınsan-
lann hak ve görevıdır
Oncelıkle bıreylenn düşûnce ve bılıncınde ge-
leneksel rolun değışımımn sağlanabılmesı ge-
rekır Bunun ıçın alınacak önlemlenn başında
eğıtım yer almalıdır
Sorgulayan - ınsan hak ve özgûrlûklennın bı-
lıncınde olan - eşıtlık ılkesıne ve hukukun ûs-
tünlüğüne ınanan - demokrat/çağdaş/eşıtlıkçı bır
kuşak (nesıl) ıçın eğıtım sıstemının ıçenğı de-
ğışmelıdır
Bu bağlamda, sorgulama bılımı olan felsefe
ve mantık -kendmı tanıma ve ıletışım kurma bı-
lımı olan psıkolojı- toplum bılımı olan sosyo-
lojı zorunlu ders olarak okutulmalıdır Eğıtım
ezbere değıl muhakemeye ve yaratıcılığa da-
yalı olarak gerçekleştınlmelıdır
Duyarlı, sonimluluğunun bılıncınde eşıtlık-
çı bırey olabılmek ıçın oncelıkle haklann bı-
lınmesı gerekır Bunun ıçın, gerek okul gerek-
se yaygın eğıtımde ınsan hak ve özgurlüklen-
nın kavratılması, Insan Haklan Evrensel Bıl-
dırgesı, Kadınlara Karşı Her Turlu Aynmcılı-
ğm Onlenmesi ve Çocuk Haklan gıbı sözleş-
melenn öğrenılmesı gerekır
Eğıtım yayınlannda gerek yazı gerekse re-
sımlerde çağdaş, eşıtlıkçı kavram ve gcruntu-
ler yer almalıdır
Başka bır önlem de, kadının ekonomık oz-
gürluğunun sağlanmasıdır Ekonomık yönden
bağımsızlığın kazanımı, peşı sıra sosyal özgür-
lüğû de getırecektır Ekonomık ozgürlûk ol-
madan gerçek bır sosyal ozgurlukten bahset-
mek olası değıldır Ekonomık özgûrlüğün ger-
çekleşebılmesı ıçın oncelıkle kadınlann üretı-
me katılması ve çalışması gerektığını önemse-
mesı ve benımsemesı şarttır
Bu konuda alınacak önlem ve çözümler de,
devlet kurumlan, yerel yonetımler, sıvıl toplum
örgutlen, gönüllü kışı ve kuruluşlar ışbırlığı
ıçensınde olmalıdır
Yasal düzenkmetere getince: Haklardan eşıt
yararlanılmasının ve onlemlenn ışlerlığının
sağlanabılmesı ıçın bu konuda alınan tüm ka-
rar ve çözümlenn yasalarda yer alması şarttır
Tum yasalarda, başta aıle hukukunun yer aldı-
ğı Medenı Yasa'da ataerkıl aıle göruşü değıştı-
nlerek eşıtlıkçı bakış açısı ıle eşıt hak, eşıt so-
rumluhık ve eşıt gorev ılkesı ıle gereklı değı-
şıklıkler yapılmalıdır Kadın ve çocuğa karşı şıd-
detı engelleyıcı ve ştddete uğrayanlan koruyu-
cu nıtehkte yasal ve jdan duzenlemeler yapıl-
malıdır T^re konusunda cınayetı ışleyen ıle
bırlıkte aıle de sorgulanmalı ve demokratık sı-
vıl toplum örgutlen ve kadın kuruluşlan mu-
dahıl olarak davayakatılabılmelıdır Ancak ka-
dın ve erkeğın benzemeyen yonlenne ılışkın hu-
kuk kurallan da korunmalı ve eksık olanlarda
tamamlamalar yapılmalıdır Örneğın süt ıznı,
doğum ıznı gıbı Buradakıamaç.cınseozguso-
runlann çozumudür
Bu sıralanan çozum ve onlemlerle dahı sor-
gulayıcı ve eşıtlıkçı eğıtım alan, ekonomık ba-
ğımsızlığını sağlayan bıreylenn aıle yapılan
ataerkıl baskıdan kurtulacaktır Aıle ıçı kadın
ve erkeğın geleneksel rolü değışecek, ış ve so-
rumluluklar ortaklaşa yüklenılerek çözümlene-
cektır Böylesıortamdayetışen kadınlartoplum
ıçensınde sosyo-ekonomık ve kültürel yönden
eşıt konumda olacaktır Sonuçta, tüm bıreyle-
nn üretken olarak eşıtlıkçı bır bıçımde yaşama
katılması ıle gelışmışlık tamamlanacâk, ger-
çek anlamda demokrasıye ve çağdaş topluma
ulaşılacaktır
İLAN
T.C.
ANKARA ASLto SEKİZİNCt
TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
D No 1998/666
Davalı Atasoy özgeldı - Akat Sokak No 28/5 Cebeci; ANKARA
Davalı Mustafa Batmankaya - Arzu Sokak 9/18 Bahçeuevler/ANKARA
Davacı Haşım Tug vekılı taranndan aleyhınıze mahkememızde açılan "tespıt" davası-
nın yapılan açık yargılamasında,
Mahkememızce yukanda belırtılen adresınıze dava dılekçesı eklenerek duruşma gû-
nünü bıldınr teblıgat çıkanlmış, ancak tanınmadığınızdan bahısle. teblıgat parçası bıla
teblığ ıade edılmış obnakla. zabıtaca >aptınlan tahkıkattan adresınızın tespıu mümkün
olmadığından dava dılekçesı ve duruşma gününûn ılanen teblığıne karar venlmıştır
15 9 1999 günü saat 11 OO'de yapılacak olan duruşmada davalı olarak bızzat hazır bu-
lunmanız veya kendınızı bır vekılle temsıl ettırmenız, gelmedığuuz takdırde HUMK 213
ve 377 maddelennın gereğı tahkıkat ve heyet yargılamasınm yokluğunuzda devam olu-
nacaği ve karar venleceğı hususu dava dılekçesı ve duruşma günü yenne geçerlı olmak
üzere ılanen teblığ olunur 9 7 1999
Basın 33722
tLAN
T.C.
DtYARBAKEV ASLÎYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1998/797
Davacı Güler Dıkan Vekılı Av Songül Ulaş tarafından davalı Servet Dıkan aleyhıne
açılan şıddetlı geçımsızlık nedenıyle boşanma davasının açık yargılaması sırasında, da-
valıya dava dılekçesınde açıklanan Şehıthk 30 Sok Zoloğlu Apt No 4/1 adresınde da-
va dılekçesı ve duruşma günu teblığ edılmedığı gıbı, yaptınlan kolluk araştınlması ıle de
davalının teblıgat adresı belırlenemedığınden Teblıgat Kanunu'nun 28 maddesı gere-
ğınce, davanın davalıya ılanen teblığıne karar venlmış olup,
Davalı Servet Dıkan 23 9 1999 günunde yapılacak gelecek duruşma oturumuna bız-
zat veya avukatı aracıhğıyla katılıp davaya karşı savunma ve delıllennı yöneltmedığı tak-
dırde yargılamanm yoklugunda yapılıp sonuçlandmlacağı, bu ılanın yayımlanmasından
15 gün sonra davalıya dava ve duruşma gününün teblığ edılmış kabul edıleceğı ılan olu-
nur
Basın 33430
tLAN
T.C.
MUCUR SULH HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1999 25
Davacılar Hüseyın Gündüz Vekılı Av Erol Güner ıle
davahlar Mustafa Köksal ve 10 arkadaşı hakkında
mahkememızde görülen ızale-ı şuyuu davasmda ven-
len ara karan uyannca
Davahlar Mustafa Köksal, Yücel Köksal, Ömer
Köksal, Yüksel Köksal, Gülten Aydemır, Inayet Kök-
sal, Mehmet Köksal, Ebru Köksal, Sıddık Mete Kök-
sal'm adreslen tespıt edılememış ve bılınen adreslen-
ne teblıgat yapılamanuş olup, dava dılekçesı ılanen
teblığıne karar venlmıştır
Dosyanuı duruşması 13 9 1999 günü saat 09 00'da
Mucur Adlıyesf nde yapılacaktır
Yukanda ısımlen yazılı davalılann belırtılen gün ve
saatte duruşmaya gelmelen veya bır vekıl tarafından
temsıl edılmelen, duruşmaya gelmedıklen veya bır ve-
kıl tarafından temsıl edılmedıklen takdırde yargılama-
nın yokluklannda devam edeceğı ve hüküm venleceğı
dava dılekçesı ve duruşma günü yenne gecmek üzere
ılan olunur 01 17 1999
Basın 33549
tLAN
Gumüşhacıköy Sulh Hukuk Mahkemesfnın 1998/461-99/246 No'lu karan ıle
Amasya ılı Hamamözu ılçesı yazı mevkıı 1928 No'lu parsel üzennde 1/2 Kaş hıssesı-
nın ıptalı ıle dığer 1/2 hıssesının sahıbı Emıne Erdğa'ın mırasçılan adına tescılıne ka-
rar venlmış olmakla Kaş ve mırasçılan tespıt edılemedığınden kararın son ılam tan-
hınden ıtıbaren 8 gun ıçınde temyız edılmedığı takdırde ılanen teblığı yapılmış sayılıp
kararın kesınleştınleceğı ılanen teblığı olunur
Basın 33462
tLAN
T.C.
GEREDE ASLtYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
1989 377 Esas
Davacılar Veysel ve Ismaıl Başaran vekılı tarafından
davahlar Abdullah Yerlıkaya aleyhıne açmış olduğu ta-
pu ıptalı ve tescıl davasının venlen ara karar gereğınce,
Dahılı davalılardan Sekaret Ceylan'm bıldınlen Ge-
rede ılçesı Tabakhane Yolu Ceylan Apt D 8 adresıne
çıkartılarak dava dılekçesı ve duruşma gunü teblıgının,
göstenlen adresten aynldığı açık adresının bılınmedı-
ğının bıldınldığı, keza zabıtaca yaptınlan adres tahkı-
kınde de açık adresının tespıt edılemedığınden, adı ge-
çen davalı Sekaret Ceylan'm duruşma günü olan
23 9 1999 tanhınde saat 09 40'ta yapılacak duruşmaya
gelmesı veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, du-
ruşmaya gelmedığı ve bır vekılle temsıl edılmedığı tak-
dırde duruşmaya gıyabında devam olunacağı, dava dı-
lekçesı ve duruşma günü teblığı yenne kaım olmak
üzere ılanen teblığ olunur
Basın 33391
PENCERE
Başkalaşım...
Ankara'nın unutulmaz gazetecısı Şinasi Nahrt
Berker'ın ozdeyışı ılgınçtır
"Gazetecı olunmaz, gazetecı doğulur "
Doğuştan yeteneğın vartığını bır yana btrakalım,
kımse anasından hırsız, katıl, orospu, yalancı, re-
zıl, uçkâğrtçı olarak doğmaz
Sonradan olur
Kımse anasından solcu, sağcı, sosyalıst, terö-
nst, murtecı olarak doğmaz
Sonradan olur
Dunyaya gelır gelmez ağlamaya başlayan be-
beğın kımlığı hızla donen Nevvton çarkı gıbı bem-
beyazdır; kışılığın renklen zamanla meydana çıkar;
değışım, oluşum, gelışım, başkalaşım, doğanın
temeltdır
• f
Değışıyoruz -
Başkalaşıyoruz *^
Geçen gun çok satışlı bır gazetemız sekız sü-
tun uzerıne at nalı gıbı harflerte manşet atmıştı.
"Dolarlar Gelıyor"
Ne olmuştu?
IMF Turkıye'ye yeşıl ışık yakmıştı, yeşıl dolarlar
gelecektı, gazetenın bastığı neşelı havada herkes
ellennı ovuşturup sıntmaya başladı, ulkemızı yö-
netenler de bu havayı koruklemek ıster gıb< dedı-
lerkı
"- Tahkım Yasası çıkarsa 50-60 mılyar dolarlık
yabancı sermaye gelecek "
Avantacılık damarianmız busbutun kabardı; It-
derlenmız, koşedonmecılık felsefesının ıştah ka-
barbcı eğılımınde polıtıka yapmasını bılıyodar, ama
ya hesap bılmıyoriar, ya dayak yememışler
Geçen gun bır konuşmaya tanık oldum, konu-
şanların adlannı versem şaşarsınız Bın sordu:
- Tahkım nedır^
- Anlaşmazlık çıktı mı, devletın yargıcına gıtme-
yeceksın, ozel hakeme başvuracaksın.
- Kım hakem olacak?
- Eloğlu'
- Olsun canım, bızım adlıyetukendı, yargıçlar bı-
le "bız cüzdan ıle vıcdan arasında kaldık" demı-
yorlar mı
1
Batı artık bızım yargımıza guvenmıyor
Gelsın kapıtulasyonlar
Gelsın dolarlar
•
Kımılen eskıden ben tanıdıklan bır polıtıkacıya
bakarak parmak ısınyorlar
- Aaaa ne kadar değıştt?
Neden değışmesın''
Ulkede her şey Amenkan Dolan'na endekslen-
dı, ev kırasından hızmetçı aylığına değın her şey
dolar uzerıne hesaplanmıyor mu?
Sıra Anayasa'ya geldı
Yargı duzenımızı delerek, yargı bağımsızlığını
çığneyerek, adlıyeyı sollayarak Anayasa'yı yaban-
cı tahkım uzenne değıştırmeye hazırlanıyoruz
Nıçın?
Sozde 50-60 mılyar dolar yabancı sermaye ka-
pıda beklıyor, tahkım gerçekleştı mı, gelsın dolar-
lar
Bıleğımızı kessen damarianmızdan kan yenne
köşedonmecılıkle uçkâğıtçılık akacak
Bız boyle değıkjık canım... ' ,
Sonradan olduk.
Sevgıli
SITKI'nıız
1 yıl geçti aradan.
Seni sevgi, özlem ve gururla
anıyoruz.
Ayşe - Savaş - Ayfer - Taylan
- Ciinfer - Adil - Özgür
tLAN
T.C.
tSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo 1998/169
Davalı Agop Sarafyan, adresı meçhul
Davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafından davalı
aleyhıne açılmış bulunan tapu ıptalı ve tescıl davasının
yapılan duruşması sonunda,
Mahkememızın 13 4 1999 tanh ve 1998/169 esas,
1999/403 sayılı karan ıle davanın kabulune, Belen ıl-
çesı Sogukoiuk (Guzelyayla) köyü 424 parsel sayılı ta-
şınmazın davalı adına olan tapu kaydınm ıptalı ıle ta-
mamının orman nıtelığıyle Malıye Hazınesı adına ta-
puya kayıt ve tescılıne ve davalının dava konusu taşın-
maza mudahalesının menıne karar venldığı, ışbu ılanın
neşır tanhınden ıtıbaren 15 gün ıçınde davalı karan
temyız etmedığı takdırde hûkmün kesınleştınlecegı ıla-
nen teblığ olunur
Basın 33516
İLAN
T.C.
İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1998/239
Davalı 1- Ojenı Balıt, 2- Mey Mansımon, 3- Fethı
Corcantuvan, adresı meçhul
Davacı Orman Genel Müdürlüğü taranndan davah-
lar aleyhıne açılmış bulunan tapu ıptalı ve tescıl dava-
sının yapılan duruşması sonunda,
Mahkememızın 13 4 1999 tanh ve 1998/239 esas,
1999/408 sayılı karan ıle davanın kabulune, Belen ıl-
çesı Sogukoiuk (Güzelyayla) köyü 206 parsel sayılı ta-
şınmazın davahlar adına olan tapu kaydınm ıptalı ıle ta-
mamının orman nıtelığıyle Malıye Hazınesı adına ta-
puya kayıt ve tescılıne ve davalının dava konusu taşın-
maza mudahalesının menıne karar venldığı, ışbu ılanın
neşır tanhınden ıtıbaren 15 gün ıçınde davahlar karan
temyız etmedığı takdırde hükmün kesınleştınleceğı ıla-
nen teblığ olunur 6 7 1999
Basın 33509
KALBlNİZ StZtN tÇİN
ÇALIŞIYOR, YA SİZ?...
TURKKALPVAKFI
19MayısCd No 8 Şışlı/İSTANBUL
Tel (D 272; 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Fate (0212)272 68 35