28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Yeni 'kadın ozanlardan' Banu Akın. Kırmızı Leke Kırmızı Balon grubuna Keyifli Şarla- hr albümünün çıkışından kısa bırsüre son- ra katılan Banu Akın, ADA Müzik eti- ketiyle Kırmızı Leke adlı solo albümü- nüyayımladı. Banu Akın ismi birçok in- sana ilk duyuşta uzak gelebilir ama tb- rahim Sadri'nın şıır okuyarak paraya ve şöhrete kavuştuğu gece şovu Aşağı Yu- kan'da müzik üreten grupta yer alan ve bayan olduğu için işten çıkanlan flüt sa- natçısı diye medyada yer alan kişi der- sek tanıyanlann sayısı artacaktır. Zaten albümün basın bültenınde de rnûzikten çok bu konunun altını çizme- ye özen gösteren ADA Müzik. medya- nın beklediği 'ilgmçliği' bu şekilde ver- meyi denemiş. Banu Akın. bizim pazar- da pek kullanılmayan flüt ağırlıİdı bir 'ozan albümü' (düzenlemeler VedatSak- man imzalı) üreterek bluesla rock arası soundla kadının yaşamdaki yerini. erke- ğin kadına bakışını sorgulamış... Albümün kapağında şöyle özetlemiş görüşünü Akın: ... Erkek bileğinin ve ku- rallannın işlediği bu dünyada gerek ses- siz kalarak. gerek türban takarak. gerek soyunup vücudunu satarak, gerek yürü- yüşlere katılıp bagırarak. gerek kendi içinde ikrye bölünüp iyi kadın, kötü ka- dın cenderesinde sıkışarak, gerek kırk metre uzaktan görülsün ve uzak durul- sun diye kırmızı bir lekeyle yaşamak zo- runda kalıp dışlanarak \e bence en önem- lisi kadın olduğu hiçbir \erde göz ardı edileme\en ve fark edilmeden yaşama şansı btrakılmamış. bu sıkıntıy la girtikçe yalntzlaşan. kendini sıkışmış bir hayatta nefes almaya çalışan bütiin kadınlanL.. Imece usulü Salkımsöğüt Bir buçuk ay önce Beyoğlu Metropol şirketinin dört sanatçının üçer parçayla yer alacağı Salkunsöğüt adlı bir albüm hazırladığı haberini \ ermiştik. Albüm ge- çen hafta piyasaya çıktı. Anadolu'nun farklı yörelerinin ezgi- lerini doğru, duru ve iyi yorumlayan sa- natçılan bir araya getirip tüketiciye di- ğer bölgelerin müziğini de aktanp tanıt- mak ve sevdirmek amacı taşıyan bu ça- lışmada tlkay Akkaya, Urfa'ya Paşa Gel- di, Seher Vakti Çaldım Yarin Kapısını, Yarim Yarim; Arzu Görücü. Ferayi. Ak- şam Olur Karanlığa Kalırsın, Hani Yay- lam Hani Senin Ezelin: Birol Topaloğ- lu, Oy Ana (Ahmedum), Narino. Ata- ban; Alaaddin Us. Seversen Ali'yi, Yük- sek Eyvanlarda Bülbüller Öter, Drama Köprüsü adlı yapıtlan yorumluyor. Salkımsöğüt bir imece albümü, kayıt- ta emeği geçen tüm müzik insanlannın yaninda Efkan Şeşen, Oy Nana türkü- sünde. Ismail Hakkı Demircioğlu ile Zu- ğaşi Berepe'den Kazım Koyuncu Nari- no 'da, gazeteci Tavfun Talipoğlu da Se- versen Ali'de vokal yapmış. AzizFuat Güner Roll'da Aylık müzik ve kültür dergisi RoU'un temmuz sayısı (33. sayı) piyasaya çık- tı. 6. Uluslararası tstanbul Caz Festiva- B'ne genış yer ayıran dergide aynca fes- ti\alde sahneye çıkacak Patti Smith, CoJd House ve Suzanne Vega (Leonard Cohen'la karşılıklı konuşuyor), Mer- cury Rev, Knargrubu. Ray Charles, Fu- at Güner, Omer Madra (plaklar üzeri- ne söyleşi). Abbas Kiarostami ve Ma- rianne Faithfull'la telefonda yapılmış özel söyleşi bulunuyor. Jazz çıktı Üç ayda bir yayımlanan Jazz dergisi de 15. sayısına ulaştı. Derginin temmuz, agustos. eylül dönemini kapsayan bu sa- yısında Red Norvo, Duke Ellington, Joe Williams, Eric Dolphy, 13. Uluslararası tzmir Festivali. 6. Uluslararası Istanbul Caz Festivali, Ben Harper. Charles Lloyd, Woody Herman, Weather Report Önder Focan. Cem Aksel, tmer Demirer, Jor- ge Pardo Horace Tapscott. Emily Rem- le; gıbi yazılar ve söyleşiler yer alıyor. Erkan Oğur ile Okan Murat Öztürk, 'Hiç' adlı bir albüm yayımladıAnadolu'dan gökyüzüne bir ok atddı• Müzikte çeşitli deneylere girişip açılımlar arayan iki sanatçı Anadolu insanından doğmuş tasavvufvehalk müziğinin bazı ortak değerler içerdiğini ortaya koymak amacıyla 'Hiç'i çıkardı. Albümün adı Hiç; Anadolu kültüründen, bu toprağın insan- lannın birikimlerinden doğmuş tasavvuf müziğinin ve halk mü- ziğinin bazı ortak değerler içer- diğini ortaya koymak amacıyla Erkan Oğur ile Okan Murat Öztürk tarafından üretilmiş bir yapıt. Erkan Oğur'u müzikseverler artık yakından tanıyor; Okan Nfurat Öztürk ise ikisi solo, bi- ri de Bengi Bağlama Üçlüsü bünyesinde olmak üzere üç al- büm yapan, halk müziğinde açı- lımlann peşinden giden önem- li bir müzik adarru ve araştırma- cı. Albümün öyküsü şöyle şe- killenmiş; turizmci Osman Be- yazit Genç ile Türk Tasavvııf Mûziği Topluluğu'nda bendır çalan Mehmet Fatih Zülfıkâr, prodüktörlüğe niteliklı bir yapıt- la başlamak istiyorlar ve çeşit- li kişilerle görüştükten sonra Erkan Oğur'a gidiyorlar. Oğur onlar için bu projeyi hazırlıyor ve çahşmaya girişiyor. Ancak ye- terli zamanı ayıramamaya baş- layınca Okan Murat Öztürk 'ten yardım istiyor. Tekrar oturulu- yor, hep birlikte repertuvara ka- rar veriliyor ve Öztürk'ün katı- lımıyla proje mayıs başında bi- tiriliyor... MUZIK Erkan Oğur (solda) ile Okan Murat Öztürk (sağda) ilk kez bir ortak çalışma yaptı. Erkan Oğur en üretken dö- nemlerinden bırini yaşıyor; on- lu yaşlanndan beri kafasının bir köşesinde biriktirdıği bilgılen değerlendiriyor ve İsmail Hak- kı Demircioğlu yla birlikte yap- tığı Gülün Kokusu Vardı albü- münün yayımlanmasından kısa süre sonra böyle önemli bir pro- je sunuyor insanlara. Bu proje. daha soyut; iki par- ça (yeni doğan bebeği Gonca'ya Dede ile Balta'da söylediği bö- lüm ile son parçadaki Bakara suresi) haricinde söz yok. Mü- ziğin herkesin olduğunu, kendi lisanından başka bır şeye ge- reksinim duymadıgını. yerinin yurdunun bulunmadığını anla- öyor. Ancak insanlar merak eder, belki mınldanmak ister diye al- büm kapağına sözlerin bir bö- lümünü yazmışlar. Ogur'un son dönemde müzı- ğin gündemine taşıdığı kopuz ile o ünlü perdesiz gitan bağlamay- la birlikte başrolleri paylaşıyor albümde. Oğur, kopuzun altı telli halini üretmış, şimdi bu enstrümanı gehştırmeye çalışı- yormuş. İsmail Hakkı Demirci- oğlu'yla Gülün Kokusu Var- dı 'nın devamı için çalışmalara başlayacaklan haberini de ver- di bu arada. Albümdeki parçalan da sıra- layalım: Erzurum'dan Tutam Yar Elinden (R. Alkır. S. Işık- lı. M. Kemertaş), Uşşak nefes ZahidBiziTanE\leme(Muhyi), Pır Sultan Abdal'dan Giizd Asık Cevrimizi (Pir Sultan Abdal), Yağcılar Zeybeği, Azerbay- can 'dan Dedim Kız Yaşın Nedir (I. Yıldınm Arşivi). Dede ile Balta( Hediye), Mersin-Mut'tan Buhıt(M. Eroğlu). Erzurum'dan PınarBaşındanBulamr(S. Sığ- maz). Hicaz nefes Zümre-iNa- cileriz (Hilmi), Bilecik- Sö- ğüt'ten Söğüt'ün Erenleri (M. Şimşek). Uşşak nefes Yüzün Gördüm Dedim (Kul Nesımi). Anadolu kaynakh müzığin hoyratça kullaruldığı bir dönem- de güçlerini birleştirip böyle önemli bir araştırmaya kalkı- şan iki müzik adamına birbirle- rinin müzikal çizgilerini nasıl de- ğerlendirdiklerini sorduk: Okan Murat Öztürk: Erkan Oğur'un bence en önemli hiz- meti halk müziği alanına fark- DİSKOCRAFİ ERKAN OĞUR • Erkan Oğur-Şenol Filiz • Fredess • Bir Ömiirtük Misafîr • Eşkıya • Gülün Kokusu Vanh • Hiç OKAN MURAT ÖZTÜRK • Turkish Autfaentk Saz • Eski Ha>alar • Güneş Bahçesinden Ezgfler (Bengi Bağlama Üçlüsü) • Hiç lı bir bakış ve ses anlayışı getir- mesi. Perdesiz gitanyla, e-bo- wuyla bü>1ik bir ses rengi katı- yor. Biz de Bengi Bağlama Üç- lüsü olarak öteden beri bağla- mayı farklı kullanmaya çalışı- yoruz. Takip edebildiğimiz ka- danyla Türkiye'de halk müziği alanında ilginç gelişmeler var, hem icra hem de ürün temelin- de yenilikler ortaya çıkıyor. Ye- ni kuşaklar arasında bizim ara- yışlanmıza çok yakın duranla- nn olması ümit verici. Erkan Oğur: Okan'ın emeği çok bu işte. Tekniğine. disipli- nine, çalışma heyecanma inanı- yor. kendime yakın buluyorum. Anadolu'dan bir ok attık gözk- yüzüne, bakahm nerelere gide- cek 1 ?' ^ Laternanın IstanbulserüveniLaternadan çıkan sesler bugünün mü- zik tüketicisine uzak nameler. Az birkit- le laternanın ne tip bir alet olduğunu an- siklopedilerdeki küçük resimlerden bi- liyor; tanımayanlann sayısı ise çok faz- la. Laternayı merak edenler için iyi bir fırsat oluşru ve geçen hafta Güzel Bir Gün tçin tstanbul Laternası (The ts- tanbul Laterna) adlı bir albüm yayım- landı. Yapıt aslında Yeşilçam Müzikle- ri serisine dahil bir albüm ama laterna tarafından üretilmiş müzikleri içerdiğin- den ayn bir anlam taşıyor. AUa Turconi, Kasap Havasu Bu Ne SevgiAh.Çifteteui. ZeybekHava», Ser- \1ko, Alla Turconi adlanndaki parça- lardan oluşan albümün öyküsü şöyle: Cemal Cnlü, Yeni Lale Film Stüdyo- su'nun kurucusu ve ses kayıt uzmanı Ne- cip Sana 'yla konuşurken Dormen Ti- yatrosu ovTinculannın yer aldığı ve Hal- dunDormen'inyönertiği Güzel Bir Gün adlı filmin bazı bölümlerinde, Beyoğ- lu Balıkpazan meyhanelerinden birin- den getirilmiş laternadan elde edilen müzığin kullanıldığını öğrenmiş. Bu kayıtlan Sancı'dan aldıktan sonra o gün laternayı kimin çaldığını saptayabil- mek için uzun araştırmalar yapmış an- cak bulamamış. Parçalar kısa sürdü- ğünden çeşitli bölümleri tekrar edilerek uzatılmış ve isimler konulmuş. Laternada Doğu ezgileri Programlanmış ezgilerin tekrarlandı- ğı mekanık bir çalgı olan laterna, Istan- bul'da ilk kez geçen yüzyılın sonlann- da görülmüş. Giuseppe Turconi. ttal- ya'dan ithal ettıği laternalan Galata BankalarCaddesi'ndeki dükkânda sat- maya başlamış. Yanındaki ustalar bir sü- re sonra sıstemi kavrayarak Doğu ez- gilerini laternaya oturtmayı başarmış. Stambadori (baskıcı) denilen ustalar, ıhlamur ağacmdan yapılmış silindire çiviler saplayarak her türden şarkı, dans havası üretebilmiş. Bir silindire 60-70 saniye süren dokuz ayn ezgi sığabili- yor, bunlar yenilenerek çalınabiliyormuş. 1940'tan sonra gramofon yaygınla- şmca laterna unutulup gitmiş... ^Kimyasal ufuklar9 'Dancemusk'ın ulaştığı son noktayı öğrenmek isteyenlerin dikkatine!.. Chemical Brot- hers'ın üçüncü albümü Surren- der, Türkiye'de de (EMlKent) yayımlandı. Aslında grup elektronik müziğin her türüne eşit uzaklıkta durduğunu iddia ediyor, ama bizce yaptıklan genel hatlanvla 'dans music' kulvannda şekilleniyor. Müzikteki kurallan yeni- den şekillendirmek amacıyla piyasaya giren. yaratıcılığı kul- lanıp başkalannın yapıtlann- dan yola çıkarak yeni adresle- re ulaşılabileceğini kanıtlayan Chemical Brothers yeni al- bümlerinde bizce artık tam bir 'müzisyen' olmuş. Yeni albüm- deki parçalara gelince, acid tadındaki UnderThe Influen- ce, ilk sıngle Hey Boy He>- Girl, Primal Scream'den Bobbv Gillespie ile Electronk'ten Ber- dard Sumner'ın varlığıyla zenginleşmiş Out Of Control, Mazzy Star'dan Hope Sundoval'ın duygulu vokaliyle giden ballad Asleep From Day, Oasis'ten No- el Gaflagher'la bir kez daha işbırliği yaptıklan psichedelic Let Forever Be, disco havasındaki Got Glint. bu iki Manchesterli gencin makineleri ne ka- dar özgün kullandıklarını kanıtlayan The Sunshine Underground, akustik gitarla sentetik soundun başanyla iç ıçe geçtiği ninni Dream On bütünüyle iyi bir repertuvar görünümünde... Chemical Brothersüçüncü albümJerineulaşti. Işe profesyonel olarak başlamadan önce partilerde Dust Brothers adıyla DJ'lik yapan, bir gece Andre» VVeat- herall tarafından keşfedilerek 1995 yı- lında Erid Planet Dust isimli ilk albü- münü yayımlamayı başaran Chemical Brothers, o günden bugüne yaptıklan müziğe rockın genç yeteneklerinı mon- te ederek ve akustik aletleri ihmal et- meyerek elektronığin soğuk ortamından kurtulmayı bildiler. Bunedenle. 2000'le- rin başında onlan endüstri v e müzikse- verden görecekleri ilgiyle zirvede ger- mek bizı şaşırtmayacak. İSTflNBÜL CAZ FİSTftfAÜ ^ai'ningözde temsilcisi Khaled bu gece Açıkhava'da sahneye çıkıyor. Yapıtlan bizim popçular tarafından Türkçe sözlerle listelerin en üst sıralanna taşınan Khaled'in ilginç bir müzik serüveni var. Müzikle Cezayir'de banş arayan kral Daha önce bir kez IstanbuPda küçük mekânda konser veren Rai müziğinin kra- lı Khaled. bu gece Caz Festivali'nde ilk kez bu akşam saat 21.30'da Açıkhava'da bin- lerce müzıkseverin önüne çıkıyor. Akha, Didi, N'ssi N'ssi,Sahra. son olarak da Rac- hid Taha ve Faudella birlikte yorumladı- ğı Abdel Kader'le Türkiye'de geniş kitle- lenn beğenısıni kazanan yapıtlan bizim popçular tarafından Türkçe sözlerle liste- lerin en üst sıralanna taşınan Khaled'in il- ginç bir müzik serüveni var. Cezayir'in Oran bölgesınden çıkmış Rai kaynaklı pop yaparak. aşk. meşk, eğlenceden bahseden şarkılar söyleyerek tanınmaya başlamıştı. Ancak köktendinciler, Cezayir'de gençle- re kötü örnek oluyor diye onu ölüme mah- kûm edince bu kez Batı, Khaled'i özgür- lüğün simgesı ilan ediverdi. Batı için laikliğin simgesi Köktendinci Islamı Kurtuluş Cephesi. Khaled'in gençlıği alkol, seks, boşvermiş- lik gibı kötü yollara sürüklediğini iddia edıyordu. Fransa'da çok iyi korunan Kha- led'i ortadan kaldıramayınca Cezayir'de- ki Cheb Hasnl Bekri gibi diğer raicileri öl- dürmeye başladılar... Khaled, Avrupa'da ve Ortadoğu'da bü- yük ün yaptı ve 31 yaşındayken isminın başındaki Cheb yani genç lakabını bıraka- rak yerine dünya müziğinin kralı unvanı- nı aldı. Bu arada köktendincilerin tehdidi sonucu bır daha Cezayir'e dönemedı ve Pa- ris'te sürgün hayatı yaşamaya başladı. "Ben müziğimle polirika yapmıyorum ama aşktan, kadınlardan ve ülkemden söz edince, örneğin "Oh, Cezayir. yaşamın çı- çeğı' deyincc bu bir politik mesaj olarak algüanıyor ya da sevişen gençleri anlann- ca köktendinciler bunu skandal olarak ni- teliyor" diye durumunu özetlıyordu. Batı için 'laikliğin simgesi' olan ve mü- ziğiyle satış rekorlan kırmasına karşın uluslararası medya tarafından sürekli po- litik kulvarda değerlendirilmesine dikkat edilen Khaled (d.29 Şubat 1960), Ceza- yir"deki gençlere çok güveniyor: "Terörü müzikle durduramazsınız ama müzikle umutian sıcak hıtabilirsiniz. Ceza>ir'e dö- nemiyorum ama müziğimle gençlerin ya- nındayım." Müziğin gücünü karutlayabıl- mek amacıy la kurduğu *Algerie-La Vie' adlı vakıf aracılığıyla topladığı paralarla müzik aletleri almayı ve bunlan Cezayir- li gençlere göndererek köktendincilere do- laylı yollardan karşı çıkmayı sürdürüyor. Khaled'in müzik yantna gelince: Bu ka- dar çok sevilmesinin temelınde rai müzi- ğini modern tekniklerle ilk kez kaydeden insan olması ve altyapıyı canlandırması ya- tıyor. Fransa'dakı stüdyo tekniklerine ya- bn olması da diğer avantajlı yanı. Doksanlı yıllann başında Batı'da ilk ya- yımladığı albümü Kutche'de caz ve popu birbirine kanştıran yıldız, asıl patlamayı Los Angeles'da funky ustası Don Waas'ın prodüktörlüğünü üstlendıği Dtdi'yle yap- tı ve parça Khaled'i uluslararası bir yıldız haline getirdi. 1993'te yine Don WMS çalışması N'ssi N'Ssi'yle tüm dünyada listelere giren sa- natçı, son albümü Sahra'da ise Rai ile di- ğer müzik türlerinin bir füzyonuyla mü- zikseverlere seslendi. Rock. reggae. funk hoşuna ne gıdiyorsa alıp bu malzemeyi kı\Tak Arap ezgileriyle birleştirerek liste- lerde tam anlamıyla krallığını ilan etti... CÖRÜS İS""'ANDAK 6. Aspendos Opera ve Bale Festivali Türkiye Cumhuriyeti'nde Aspendos An- tik Tiyatrosu'nun on binlere varan izleyici- sinin opera ve bale etkinliklerini içtenlik ve coşkuyla izleyerek değerlendirmesi Atatürk devrimlerinin sanatta da en olumlu bir ka- nıtıdır. 6. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, turistik nrteligpiyle de bir dünya ken- ti sayılan Antalya'nın tarihsel Aspendos An- tik Tiyatrosu'nda 12 Haziran'dan 10 Tem- muz'a kadar uluslararası kimliğine uygun, başanlı etkinlikleri sanatseverlere sunmuş- tur. Küttür Bakanı Istemihan Talay önsözün- de "Her kentte kendine özgü özellikleriyle simgeleşmiş beldelervardır. Aspendos, ta- rihi özelliklerini opera ve bale sanatının ev- rensel boyutunun yansıtıldığı Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali ile bü- tünleştirmektedir. Türkiye'nin çağdaş kim- liğinin vurgulanması ve tanıtılmasında bu fes- tivalin önemli bir rol oynadığına inanıyo- ruz" diyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Mü- dürü Hüseyin Akbulırt "1994 yılının hazi- ran aymda başlayan Aspendos Opera ve Ba- le Festivalibugün 6 yıllıkkısa geçmişine rağ- men ulusal ve uluslararası alanda adını du- yurmuş, sanat çevreleri ve medya açısın- dan ilgi odağı haline gelmiştir" diyerek ba- şanlı çalışmalan değerlendiriyor. 6. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali 12 etkinlikten oluştu: Ankara Dev- let Opera ve Balesi Georges Bizet' in (1838- 1875) "Carmen" operası ile açılış yaptı. Bu- nu yine Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin sunduğu Giuseppe Verdi* nin (1813-1901) "Aida" operası izledi. Sonra Cumhurbaşkan- lığı Senfoni Orkestrası'nın Antonio Pirolli yönetiminde seslendirdiği gala konseri ve- rildi. Mersin Devlet Opera ve Balesi Giaco- mo Puccini'nin (1858-1924) "Madama But- terfly" operasını sundu. Hırvatistan Devlet Opera ve Balesi müziklerini Fado şarkılan türünde uygulayan Igor Savın ve sahneye koyan ve koreografisi Vasco VVellenkamp'a aü'Balad... Rüzgânn Getirdiği" adbbalegös- terisini sergiledi. Başkortostan Cumhuriye- ti Opera ve Balesi Giuseppe Verdi'nin (1813- 1901) "Rigoletto" operasını sundu. Bulga- ristan Varna Opera ve Balesi Giuseppe Ver- di'nin "Otello" operasını sundu. Istanbul Devlet Opera ve Balesi Carl OrfPun "Car- mina Burana" bale eserini, Youri Vamos'un koreografisi ve sahneye koyuşu ve Serdar Yalçın'ın orkestra yönetiminde sergiledi. Istanbul Devlet Opera ve Balesi Jacques Offenbach'ın (1819-1880) "Hoffmann'ın Masallan" operasını sundu. Johann Strauss (1825-1899) özel Gecesi'ni Ola Rudner yönetiminde Vıyana Filarmoni Orkestraat seslendirdi. Izmir Devlet Opera ve Balesi Adolphe Adam' ın (1803-1836) "Giselle" balesini sergiledi. Izmir Devlet Opera ve Ba- lesi'nin sunduğu Ludwig van Beethoven' ın (1770-1827) "Fidelio" operasıylafestival sona erdi. "Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali" daha önceleri bu nitelikte bir fes- tivalin vartığı olmadığı için çeşitli zorluklar- la karşılaşmış, ancak Antalya'nın turistik bir bölge olması yönünden gerçekleşerek iki yıl- dan beri de uluslararası özelliğe kavuşmuş- tur. Tarihsel Aspendos Tiyatrosu'nun ve do- ğa güzelliğinin yaran büyüktür. Şimdi bu festivalin dünyaca tanınmasına çalışılmak- tadır. Bu yöndeki amaçlardan biri de Aspen- dos'un Avrupa Festivaller Birliği'ne üye ol- ma sürecini başlatmaktır. Yerli popta Izel, yeni albümü Bfa- Küçük Aşk'la liderliğe yükselirken Ayııa, Şarkılar- Türküler'le listeye ikınci sıradan girdi. Ege, Se\da Denizd adlı yapıtıyla üçüncülüğe indi. Türk sanat müziğinde Pınar Altuıok, Arz Ediyorum'la zir\'edeki yerini korudu. Satışlan çok azalsa da Muazzez Erso>, Nostalji 4,5,6 ile ikinci, Müzeyyen Senar, Bir Ömre Bedel'le üçüncü. Halk müziğinde Songül Karb, Valan. albümüyle birinci, Fatih Kısaparmak, Mor Salkımb Sokak'la ikinci, Onur Akın, Asi ve Mavi'yle üçüncü. Yabancı müzikte sıralama değişmedi: Ricky Martin, yeni albümü Rkky Martin 99'la birinci, Taha-Khaled- FaudeL 1.2,3 Soleils albümüyle ikinci. Cher, Believe'le üçüncü. yeniler- Star Wars— John VV'ilhams -1000 Clowns- Freelance Bubblehead -1 Still Now \^Tıat You Did Last Summer- Soundtrack - Mixed Emotions- Beverley Craven - On The 6- Jennifer Lopez - No Boundaries- A Benefit For The Kosovar Refugees - The Other Sister- Soundtrack - Songs From Dawson's Creak - Euphoria- Def Leppard - Salkımsöğüt- Çeşitli Sanatçılar - GMG- GMG - Yankır- Yankır - Tamam Sustum- Vega - Knight Errant- Knight Errant - Masum- Asya - Groove Afla Turca- Burhan Öçal&Jamaaladeen Tacuma - Nazende Sevgilinı- Figen Genç - Dünya- Yıldız Usmanova - Swim Whh Me-Cold House - Herseye Rağmen- Ragga Oktay
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle