Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 1999 SALI
DKIYAZI
HADEP'lilere
tahliye
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Abdullah
Öcalan'ın ttalya'dan
Türkiye'ye ıade edilmesini
engellemek amacıyla basın
açıklaması yaptıklan ve
açlık grevi başlatarak silahli
çeteye yardım ettıkleri
gerekçesiyle yargılanan 16
HADEP yöneticısı tahliye
edildi. Tahliye edıJenler
arasında HADEP Genel
Başkanı Murat Bozlak.
Genel Sekreter Ahmet
Turan Demır, Genel Başkan
Yardımcısı Bahattın Günel.
18 Nisan seçimlerinde Ağn
Belediye Başkanı seçilen
Hüseyın Yılmaz da
bulunuyor. Ankara 2 No'lu
DGM'de görülen davanın
dünkü oturumuna, tutuklu
bulunan sanıklar, avukatlan
ve dinleyiciler katıldı. Sanık
avukatlanndan Yusuf
Alataş, parti yönetiminin
açlık grevi yapılması
yönünde de herhangi bir
karar almadığını belirtti.
Milli Güvenlik
Akademisi
• ŞANLIURFA (AA) - Milli
Güvenlik Akademısı'nden
çoğunluğu biirokrat 120
kişilik heyet, GAP'ta
incelemelerde bulunmak
üzere Şanlıurfa'ya geldi.
Akademi Komutanı
Tümgeneral Orhan Yöney,
"GAP, Türkiye'nin nesiller
boyu gurur duyacagı bır
projedir" dedi. Tümgenera!
Yöney, Vali Şehabettın
Harput'u makamında zıyaret
ederek bir süre görüştü. Vali
Harput. gerek askerler
gerekse bürokratlann GAP'ın
merkezi Şanlıurfa'yj zıyaret
etmelerinden memnun
olduğunu belırterek geleceğin
büyük Türkiyesi'nin
lokomotifi olan GAP'ın. her
yönüyle iyi tanınması ve
bilinmesınin önemli
olduğunu söyledı.
Geübolu'daki
orman yangmı
• ÇANAKKALE (AA) -
Gelibolu Yanmadasfnda
geçen cuma günü öğleden
sonra başlayan ve cumartesi
sabaha karşı kontrol altına
alınan orman yangınının, 400
hektar alanda etkıli olduğu ve
83 hektar ormanlık alanın
yandığı açıklandı. Orman
bölge müdürlüğü basın ve
halkla ilişkiler bürosu
yetkililerinden alınan bılgiye
göre, Kumkamp bölgesinde
bir biçerdöverden sızan
mazotun, yükleme yapılan
kamyonun sıcaklığı ile anızı
tutuşturması sonucu başlayan
yangmda, yapılan kesın
ölçümde, 10 hektar kızılçam
koru ormanı. 48 hektar
başansız ağaçlandırma
sahası, 17 hektar bozuk
kızılçam ormanı ve 8 hektar
ormaniçı açıklık olmak üzere
toplam 83 hektarlık ormanlık
alan yandı.
M&clîste bilgi
ANKARA (AA)-DSP
Mılletvekili Ziya Aktaş'm
gönüllü olarak çalışmalannı
başlattığı 'bilgi teknolojısi
grubu', 2000 sendromuyla
ilgili çalışmalardan sonra
şimdı de Türkiye'nin bilgi
çagına hazırlıksız
yakalanmaması için gerekli
önlemleri belirlemek üzere
araştırma komısyonu
kurmaya çalışıyor. Bütün
partılerin üzennde uzlaştığı
bir araştırma önergesi
hazırlanırken önergede
Türkiye'nin bilgisayar ve
iietişim teknolojısıne yönelik
ulusal bır politikası olmadığı
vurgulanarak bu alandaki
olanaklann ve risklenn
saptanması gereğıne dıkkat
çekildi. Aktaş tarafından,
ihtisas komısyonlan dışında
bütün partilerin bu konuyla
ilgılenen milletvekıllerinden
oluşan gönüllü bır bilgi ve
bilgi teknolojisı grubu
kuruldu.
Malatya'da türban olayının arka yüzü -2
İslami ağırlıkh 140 dergi ve gazeteÜniversitede islami kesim ağırlıkta. Bunlann en iyi örgütlendiği
yer, Battalgazi Erkek Öğrenci Yurdu. Hizbullah yanlısı bu genç-
ler, eylemlerini Islami Dayanışma Vakfi'ndan yönetiyorlar. Sayı-
larının yaklaşık 250 olduğu belirtiliyor. Çalışmalanru taşradan
gelmiş, ekonomik durumlan bozuk olan gençler arasında sürdü-
rüyorlar, bunları saflanna çekmeye çalışıyorlar.
METtVGÜR
Alparslan Türkeş'ın ölümünde An-
kara'ya gitmek ısteyen öğretim üyele-
rine ve öğrencilere üç gün izin verili-
yor. Malatya Ülkü Ocaklan Başkanı
V'ahit Yıimaz, Inönü Üniversitesı Tarih
Bölümü'nde öğretim görevlisi. Diller
Bölümü Başkanı fbrahim L'zunoğhı,
seçımlerde MHP Malatya milletvekilı
adayı oluyor. Öğrenciler arasında MHP
yanlılannm sayısı 400'ün üzerinde.
Üniversitede İslami kesım ağırlıkta.
Bunlann en ıyı örgütlendiği yer, Bat-
talgazi Erkek Öğrenci Yurdu. Hizbul-
lah yanlısı bu gençler, eylemlenni h-
lami Dayanışma Vakfi'ndan yöneöyor-
lar. Sayılannın yaklaşık 250 olduğu be-
lırtilıyor. Çalışmalanru taşradan gel-
mış. ekonomik durumlan bozuk olan
gençler arasında sürdürûyorlar, bunla-
n saflanna çekmeye çalışıyorlar.
200 Hizbullah taraftan üniversite-
den aynlıyor. 1998 ders yılı içirtde üni-
versitede örgütlenmeye çalışan şeriat-
çı öğrenciler arasında çatışma çıkıyor.
Çıkan bu çatışma sonucunda tlımciler,
(Kürt-lslam kanadı), Menzilciler (Bü-
yük Birlik Partisi - Türk-Islam kanadı)
olarak ikıye aynlıyor. Sayılan 500'ü
bulan Menzilcilerin üniversitede daha
aktif olduklan söyleniyor. Üniversite-
de türban olaylannın başladığı ve so-
kaklara taştığı günlerde 1400 türbanlı
arasından Hizbullah yanlısı 200 kız öğ-
renci, kendi aralannda aldıklan bir ka-
rarla üniversiteyi terk ediyorlar. Söylen-
diğıne göre "Getecek yıl yöneöm deği-
şecek. Bir yıl kaybumz olur. O zaman
devam ederiz" diyorlar. Rektörlükten
edinilen bılgılere göre, üniversitede ba-
şını açmayan öğrenci sayısı 40.
1988'e kadarüniversite içinde ve dı-
şında Hizbullah taraftarlan, Nurcular ve
MHP'liler birlıkte hareket ediyorlar.
Ülkücü kız öğrencılenn çoğu Nurcu
kökenlı. Ama bu yıl bu işbirhğinin ol-
madığı; şenatçılann, ülkücülerin ken-
dilerinı yalnız bıraktıklanndan yakın-
dıklan söyleniyor. Bırülkücü,türban ey-
lemlerine katılmadıklannı, bunun Mec-
lis'te çözülmesinden yana olduklannı
açıklıyor. Bu aynlık, Malatya'da
MHP'nin güçlenmesine de bağlamyor.
IBDA-C'nın (İslami Büyük Dogu Akın-
cılar Cephesi) ünıversitedeki militan
sayısı 20. Çok gizli ve dar kadro çalış-
ması yaptıklan içın kentte ne kadar ol-
duklan bilinmiyor. Merkez üslerinin
Dıyarbakır ve Batman'da olduğu bili-
niyor.
Malatya'da 100 yerel yayın
Ezıci çoğunluğu islami ağırlıklı ol-
MERICMEDIK,
frtıottaatSMıt tm cıasns*!
Tûrn uyanlara rağmen, hastaJann sağlığı riske edillyor
T|)IVferi(ezi832iîiyarborcunuödemiy• TEDAŞ'a olan borcunu Memeyrn T)p Merkea 14 Mayıs tarlhfnde lcra Işlemlertnini
başlatılmasına da es geçerek. HaaUne de tedavl gören tmtalan nake «Byor. TEDAŞ ka-
nuni çerçtvede hareket etml*oUayciı bu gûnTıp Merkcünlr. ekkırlgl kesüml» olurdu.
Radikal
mak üzere Malatya'da yayımlanan 140
yerel dergi ve gazete var. Bunlardan
14'ügünlük gazete. Bugazetelerden sa-
dece 5'i aksatmadan günlük yayınını sür-
dürebilıyor. Akit, Zaman, Selam ve
Miili Gazete gıbi dışandan gelen Is-
lamcı gazetelenn de Malatyahalkı üze-
rinde önemli etkisi var. Üniversitede
en çok okunan gazetelerden biri de Za-
man. Okuyucu sayısının 2 binin üzerin-
de olduğu söyleniyor. Bunu 1000 oku-
yucuyla Selam, 400 okuyucuyla Milli
Gazete izliyor. îran yanlısı Selam, Ma-
latya olaylan sırasında tutuklanan Hiz-
bullah taraftan türbanlılan destekleye-
rek şöyle diyor: "Ey zalim, ne kadar
okunvarsa hepsiniat üzeriraize.Her ne
istiyorsan yapmaktan geri durma, rüm
gavTetini göster \e kendi düşmanlığın-
da her türiü çabayı sarf et AUah'a ant
okun ki bizleri \<ok edemezsin.bitiremez
ve ilahi da> a>ı ortadan kaldırnıaya güç
yetiremezsin."
Yine aynı gazetede Hanımeli Kita-
bevı ımzalı, Humeyni'nin ölüm yıldö-
nümü nedenıyle çıkan duyuruda şöyle
deniyor. "Seniunutma}aeağE.'20.yüz-
ydınyen üzündeki İslam devletinin ku-
nıcusu, çağın mücahkli. beşeri sistem-
leriiL tagudann korkulu rüyası, putkı-
ran Imam Hume>ni\\i vefat yıldönü-
mûnde rahmetie anıyoruz."
Üniversitede türban dırenışçilen ara-
sında 900 okuyucusu olduğu belutilen
yerel gazetelerden biri de Malatya Gün-
dem. Olaylar sırasında Yazıişleri Mü-
dürü Lutfi İnanbir hafta gözaltında ka-
lıyor. 1998'de ilk sayısı çıkan Malatya
Gündem hakkında şımdiye kadar 20
dava açıhnış. Hıçbir kuruluşa bağlı ol-
madıklannı söyleyen Lütfi İnan, ba-
şörtüsünün uısanlann ınancı olduğunu
belirterek "YüzJerce insan gözaltına
alınmış, fîşlenmiş. İki cuma çıkışıyia
suçlu sa>üıyoriar. Şuortanunadını köy-
mak çok zor. Çok acayip bir bale geldi
Malatya" diyor ve Hizbullah'a yöne-
lik sorumuzu ise Malatya'ya yabancı bir
M A L A T Y A ' D A F A A L İ Y E T C Ö S T E R E N D İ N İ - S İ Y A S I V A K I F V E D E R N E K L E R
AKB (Kültür ve Eğitinı Vakfi): Ra-
dikal, îran yanlısı AKB'nın siyası ter-
cihi FP'den yana. Türban olayianrun
destekçisı, tabanında Hizbulah yanlı-
lan ağırlıkta. Üniversitede taraftarla-
n var.
( v ş ) : Ra-
dikal, Îran ve Hizbullah yaniısı. Gö-
rünüşte hiçbir siyasi partiyi destekle-
miyor, tercihi FP'den yana. Oy kullan-
mıyorlar. Malatya dışında şubeieri
yok. Vakıflar içinde gençler üzerinde
ağırhklan var. Kendilerinden olma-
yan hocalann arkasında namaz fcıl-
mazlar. Yayın organlan Yeni Gündem.
Türban olaylannın destekçisı. Üni-
versitede taraftarlan var.
MGV (Miffi GençlikVakfi): FP'nin
yan kuruluşu. Hem gençler, hem de
gençler arasında aktif çalışıyorlar. Tür-
ban destekçisı. Tabanındaban ve Hiz-
bullah yanlılan \-ar. Ünrversitede ta-
raftarlan az.
BV (Battalgazi Vakfi): Fethullahçı-
lann Malatya'dakikalesi. Vakıâarara-
sında en güçlü olanı. Turgut özal Kız
Lisesi ve Rahtme Hatun Koteji olmak
üzere iki özel okula sahipter. Öğren-
ciler için kıraladıklan çok sayıda ev-
lerinin olduğu söyleniyor. Üniversite
öğrencilerı arasında taraftarlan var.
Türban olaylannt destekhyoriar.
VG (Vasat Grubu): Radikal, silah-
lı mücadeleyi seçen VasatGrubu'nun
Malatya'daki sorumlusu Ramazao
Koş. Bu grubun şûra başkanı Antep'te
tutukJuŞahmerdanSan. Hizbullah'a
bağlı olan Vasat'tan 14 kişi tutuklu.
Türban olaymm destekçisi.
FahriKığriıVakfi: Bir öğrenci yur-
du, bir Kur'an kursu var. Türban olay-
lannın destekçisi. Şeriatçılarm yoğun-
laştığı Kığılı pasajının sahibi.
tLK-SAN (tlim, Kûltûr ve Sanat
VWcfi): Prof. Dr. EssrtCoşar'a bağlı.
Vakıfin, aylık Seher adında bir dergi-
si ve Radyo Irfan adında bir radyosu
var.
SV (Sağhk Vakfi): Prof. Dr. Esat
Coşar'a bağiı
Abdülhafcıkgüça\an Vakfi:Prof Dr.
Esat Coşar'a bağlı
MyaziMisri Vakfi: Saidi Nursi'ye
bağlı bir grup tarafından kuruluyor.
YAEV ÇV'eni Asja Eğitim Vakfi):
Saidi Nursi'ye bağlı Yenı Asyacılann.
Yanınlan Yeni Asya gazetesi.
NW(YeşDytırtDinHb3iıeâer Vak-
fi): Bir yurtian var.
UV(hmiAraştırmalar Vakfi): is-
tanbul merkezli vakfin Malatya'da şu-
besı bulunuyor. Kurucusu Prof. Dr.
Haydar Baş. Nakşibendi Tarikatı
Şeyh'i. Malatya'da Öğüt adında rad-
yosu, Mesaj ve Öğüt adında bir der-
gisi var.
HV(HayratVakfi): Bir tarikatyan-
lısı
TTV (Tasavvuf ve Takva Vakfi):
Nakşibendi Tarikatı yanlılannm vak-
fi.
İV (fiılas Vakfi): N'akşibendi Tari-
katı'nın Şeyhi Hüseyin Hilmi Işık'm
damadı Enver Ören'e bağh. Hüseyin
Hilmi Işık, Necip Fazü Kısakürek'ın
de şeyhi olan Abdul Hakim Arvasi'ye
bağlı. Malatya'da çok sayıda işyerle-
ri ve yurtian var. ANAP ve DYP'ye
200 Hizbullah taraftan üniversiteden aynlıyor. 1998 ders yılı için-
de üniversitede örgütlenmeye çalışan şeriatçı öğrenciler arasında
çatışma çıkıyor. Çıkan bu çatışma sonucunda Ilimciler, (Kürt-îs-
lam kanadı), Menzilciler (Büyük Birlik Partisi - Türk-îslam kana-
dı) olarak ikiye aynlıyor. Sayılan 500'ü bulan Menzilcilerin üni-
versitede daha aktif olduklan söyleniyor.
Kontra eylemlerinin bir üssûydü. Bu
Malatya'da hissedilmese de yakın ille-
re sevkıyat yapan ikmal deposuna ben-
zer özelliği vardı. Malatya, Doğu ve
Batı illen arasında geçiş köprüsü olan
bir pilot kent konumunda. Kentte Ale-
vi, Sünni, Kürt, Türk nüfusukritik den-
gelerle bir aradabulunuyor. Bu özellik-
ler nedeniyle geçmişte Hamido olayla-
n olarak bilinen provokasyonlara sah-
ne olmuştur. Bu nedenle Malatya, hü-
kümetlerin alttan alta bir denge politi-
kası izlediği bir kent olma konumunu
korumuştur.'
- Malatya'daaynı zamanda güçlü bir
demokratik kesim de var, değfl mi?
Kohıaçık-Evet, ama bu kesimin önü-
nün kesilmesi için dinci akım özel ola-
rak beslendi. Bu destek sonucu Islam-
cılar halkla önemli bağlar kurdular
- Bu son çıktş,tsiamalann birgüçgös-
terisi miydi sizce?
Koluaçık - Malatya'da uzun süre gü-
venlik güçlerinin hoşgörüsü içerisinde
banşçıl türban eylemleri yapıldı. Daha
sonra bıreylemde türbanlı bayan eylem-
cilerin gözaltına alınması üzerine üç-
beş bin kişilik bir kitle merkez karako-
lunun önünde toplanarak, gözaltına alı-
nanlann serbest bırakılmasuıı sağladı.
Eylemlerin bu seyri, sanıyorum ki ra-
dikal dinci akımlara bir güç denemesi
yapma olanağı sağladı.
-Olaylar basbnldı,ama sorunçözûl-
dfi mü? Bundan sonra ne olabflir?
Koluaçık - Bu akımlann tüm bağ-
lantısının devletin bilgısı dahilinde ol-
duğunu düşünüyorum. 28 Şubat uygu-
laması çerçevesınde düşünülürse, bun-
lann denetim dışuıa çıkmasına izin ve-
rileceğini düşünemiyonım. Sonuçta,
devlet istediği zaman kontrol edebıle-
cek. Bunun nasıl bır gelişim izleyece-
ğini süreç gösterecektir. Ama Malatya'da
hafife alınacak bir durum yok.
Küttflr çatışması gerçefll
Prof. Dr. Battal Aslan, Inönü Üniver-
sitesı Eğitim Fakültesi öğretim üyesi.
Görüşmemiz sırasında Malatya'daki
gelişmelere bir başka gözle bakıyor ve
ilk sözü şu oluyor: "Malatja televiz-
yonlarda görüldüğü kadar felaket de-
ğil. Türkiye'de olanlar burada da oldu.
Biz. ünhersitede çocuklannuzı kuma-
dan. onlan kaybetmeden kazanmak is-
tiyoruz. De> kitimizin yasalannı, kund-
lannj en yumuşak şekikle uygulamaya
çaişıyoruz. Rektörumüzbu konuda en
insancıl,öğrenciierini esirgeyen bir yak-
laşım jçHide."
Prof. Dr. Battal Aslan. kır toplumu-
nun kente geldığıni. Malatya'da büyük
bir sosyal değişim süreci yaşandığını be-
linerek konuşmasını şöyle sürdürüyor:
"Böyle bir dunımda tanm topiumu-
nun değer sistemleri davraıuş kahpla-
n geçerhiiğini yitirdL Yeni değersistem-
lerinidaha koyamadık. O nedenle bu sar-
sınûyı geçiriyomz. Bu konuda hepimiz
aklımızı kullanmak zorundayc Her şe-
ye rağmen çocukianmızıesirgemek, ba-
ğışlaınak, onlara hataiaruu düşünmek
nrsabnı vermeBjiz."
Malatya'daki lslamcı gelişmenin ça-
tışmaya dönüştüğünüve bununasıl de-
ğerlendirdiğini sorduğumuzda Prof.
Aslan şunlan söylüyor' "Malatya'da-
ki kültürçaüşmasıbirgerçektir.Köykül-
rüriiilekentkültürü farklı insaniarçar-
ptşryor.Malatyabirlaboratu\ardır. Ma-
latya öy1e sıcak. duygu yüklfi insanla-
nn kenti. Coşkusu, kaderi, sevind güç-
lü.Btzfandin adamımızşeriatçıdeğfl.Şe-
riatçı çıkan azdır. Ötekiler halkın ma-
nevigereksinimini gideriyorlar. Güzd in-
sanlardır." Malatya'daki olaylarda
tran'ın etkisi olduğunu hatırlatınca ya-
nıtı şu oluyor: "tran Türkiye'yi etkiler,
ama beürieyemez. Elbette ki bize zor-
luk çıkanriar. Her şeye karşın Türkiye
yolunuçiznıiştir.Demokratik.iaik bukuk
devk'tine doğru gjtmektedir."
SÜRECiK
kelime olduğunu ileri sürerek yanıflı-
yor!
Malatya'da onlarca vakıf
Malatya'da 50'ye yakın gönüllü kül-
tür kuruluşu adı altında faalıyet göste-
ren ve önemli bır bölümünün Îran yan-
lısı olduğu söylenen vakıf var. Bunlar
arasuıdaTslarm Dayanışma Vakfi, AKB
Vakfı, Milli Gençlik Vakfi da bulunu-
yor. Islamcı yurtlar arasında üç yurtla
başı çeken, Fethullahçılar. Malatya'nın
Yeşilyurt kazası eski beledıye başkan-
lanndan M.K, son türban olaylannı kı-
nayarak şöyle dıyor- "Ben Müslüman
vehacıvım. Dinimiyaşıyorum. Akraba-
lanma yardım ediyorum, insanlan se-
viyorum. Bu grupter insanüğa. Müslû-
manlığa hizmet etmiyorlar. Gençleri
Kuran kursianna alıyorlar. Erginlik ça-
ğma gelince>e kadar bakıyoriar. O ço-
cuklar oradan bir boşahrsa önüne ge-
çflemez.Orada kaiakala kaskaO oiuwr-
lar, ondan sonra da mücahit olmak is-
tiyorlar."
'Malatya'da hafife
alınacak birtiurumyok"
Avukat Yıldız tmrek Koluaçık, Ma-
latya'nın tarunmış avukatlanndan. Ma-
latya'da lslamcı akımlann güçlü oluşu-
nu şöyle gerekçelendiriyor: "Bunlar
yıllardır valilikle ve bekdiye>1e yakın
ilişki içinde oldular. Bunlann mali oia-
nakiannı kullandılar. Bu kurumlar dev-
rimcUere,demokrarJaraciddi sorunlar
çıkanriarken Islamcılar her yerde ker-
mes, panel. şeniik, fuar gibi ettdnükler
düzenledüer."
Yıldız Imrek Koluaçık'tan son cuma
yürüyüşlerinin ortaya çıkışında Malat-
ya'nın hangı özelliklerinin etkili oldu-
ğunu dmliyorum:
Koluaçık - Malatya derin devlet ör-
gütlenmesinin güçlü olduğu bir kent.
Yöre illennde gerçekleştirilen Hizbi-
yakınlar
BV (Birlik Vakfi): Merkezi tstan-
bul'da. RP'nin eski Kültürbakanlann-
dan İsmailKahraman'a bağlı. Vakfin
Malatya şubesinı elinde tutanlar ge-
çen seçımlerde ANAP'ı destekliyor-
lar. bu seçimlerde Ahmet Ozai'a des-
tek veriyorlar.
SV (Selçukhı Vakfi): Büyük Birlik
Partisi taraftarlan tarafından kurulu-
yor. Gündüz gazetesinin dağıtımı ya-
pıhyor.
TahsU Çağındaki Takbetere Yar-
dım Derneği: Süleyman Hilmi Tuna-
hanlı (Süleymancı) talebelerinin der-
neği. Öğrenci yurtian var.
HT-DER (Hukukçular Dernegj):
FP yanlısı
Türk Ocağı: MHP'nin yan kuru-
luşu. Gençîer üzerinde etkinler.
ÜlküOcaklan: MHPyanlılan. Va-
kıflar, dernekler ve üniversite içinde
en aktif grup. Aynca TürkOcağı bül-
tenini çıkanyorlar.
KÇV (Kamu Çahşanlan Vakfi):
MHP'nin yan kuruluşu. Daha çok me-
murlara yönelik çahşma yapıyorlar.
RE\(Ribat EğitimVakfi): Konya'b
Abdullah Büyük Hoca'ya bağlı. Kon-
ya'da çıkan Ribat adh dergınin dağı-
tırru yapilıyor.
tHD (tslam Haklan Demegi)
OÇV (Okumayı Çoğaltma Vak-
fi):Okuyan çocuklara burs veriliyor.
Z£ VK (Zehra Eğitim Kültür Vak-
fi): Nurculann
SHV (Seyid Hnseyingaa Vakfi):
Nakşibendi Tarikat yanlısı.
Egitim-Bin FP yanlısı. Öğretmen-
lere yöneiık çalışmalan var.
THV(Talebelere HizmetVakfi): FP
yanlısı. Hakka Özlem adlı dergi çıka-
nyorlar.
DMHV (Dİni ve Milli Hizmetler
Vakfi): Kurucusu Malatya eski mûf-
tüsü Feyyaz Yaşar. Diyanet yanlısı.
İHD (fslama Hizmet Derneği): Di-
yanetmensuplannın kurduğu dernek.
DGD (Din Gikvvüieri Dernegf)
MfSİAD-Müsöka Sanayici ve İş
Adamlan Derneği): FP yanlısı, tür-
ban olaylannın destekçisı.
ŞIFI^NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
Başbakan Bülent Ecevit, son çıkanlan Sosyal Si-
gortalar Kurumu Yasası'yla devletin çökmekten kur-
tulduğunu belirtti. Sosyal güvenlik alanında dünya
ölçülerine doğru önemli adımlar atıldığını söyleme-
yi de unutmadı. Ecevit, dünyanın hiçbir ülkesinde (Ba-
tı ülkelerini kastediyor) emeklilik yaşının Türkiye'de-
ki kadar düşük olmadığını kaydetti. Ekonomik ön-
lemlerle ilgili yeni düzenlemeleri ise hep dünya stan-
dartlanna ulaşmak hedefiyle yapöklannı vurgulama-
yı da unutmadı.
Yıllardır, bu ülkede ekonomik alanda ne zaman re-
form yapılacağı söylense, mutlaka emekçilerin aley-
hine yeni bazı adımlar atılacak olduğu endişesine ka-
pılınz. Ekonomik reform demek, her seferinde fuka-
ranın sırtına biraz daha yük bindirmek anlamına ge-
liyor.
Türkiye'nin ekonomik alanda Batı standartlarına
ulaşmasına kim karşı çıkabilir ki? Ancak bu alınan
önlemlerin, Batı ölçütlerine ulaşma çabası olduğu-
nu nasıl söyleyebiliriz? Avaıpa'da çok yaygın bir iş-
şiztik sigortası var. Aynca, sağlık hizmetleri herkese
Dünya Ölçülerine Uymak...
yaygınlaştınlmış durumda. Hiçbiremekçi veya işsiz,
o ülkelerde sağlık sorunlan nedeniyle birfelaketle yüz
yüze gelmez.
Kamu Iktisadi Teşekkülleri'yle (KİT) yıllarca uğra-
şıldı, bunlann bir an önce satılması gerektiği anlatıl-
dı. Ardından, bu kurumlann satılmayanları tamamen
kaderine terk edildi. Satılanlardan ise bir kazanç
sağlanmadığı görülüyor. Neyse, sonuç olarak bazı
alanlarda devletin ekonomiden elini çekmesi anla-
şılabilir bir şey. Ancak, çok temel bazı alanlar var ki
devlet dünyada da, Türkiye'de de buralan terk ede-
mez. Posta, ulaştırma, sağlık, eğitim gibi alanlarda
devletin varlığı gerekiyor. Bu alanlarda, olanaklan
yetmeyen yurttaşlara destek sağlamak, toplumda-
ki büyük uçurumları engellemek sosyal devlet ilke-
sinin temel gereklerinden.
Ancak bizde her şey ilkel yürütüldüğü gibi özel-
leştirme de ilkel bir şekilde yürütülüyor. Örneğin,
Deniz Yolları'nı özelleştirmeyi hedefleyen devlet bu
alana hemen hiç yatınm yapmıyor. Bu yüzden, Is-
tanbul gibi bir şehirde ulaşımın önemli bir unsuru olan
deniz, yeterince kullanılamıyor. Denizcilik Banka-
sı'nın gemilerı tam anlamıyla müzelik halde. Yerine
ne yenisi ekleniyor ne de eskilerini geliştirecek ön-
lemler alınıyor.
• • •
Işin en ilginç yanı, belki de paradoks olarak dik-
kat çeken yanı, ekonomide çalışanlar aleyhine ka-
rarlar alınırken, bunun dünya ölçülerine uygunlu-
ğundan söz ediliyor. örneğin, emeklilik yaşı. Ancak
bu devleti yönetenler siyasi alanda dünya ölçüleri-
ne uymak gerektiğini duyduklarında da çok sinirle-
niyoüar.
Avrupa Birliği ile kavganın esası, insan hakları ve
demokras/ konulannda düğümleniyor. Batılılar bize
"Dünya standartlanna gelin, bizim kurumlanmızda
yeralabilmeniziçin bizim ö/çülerimize uyun" dedik-
lerinde hemen milliyetçilik damanmız kabanyor, baş-
lıyoruz Batılıların aleyhinde konuşmaya.
Batılıların çoğu zaman çrfte standart kullandığını
biliyoruz. Onlann kızılacak çok yanlan olduğu da bir
gerçek. Ama, "İnsan haklanna saygı gösterin, dü-
şünce suçugibiçağdışı birkavramı kanunlannızdan
temizleyin" demelerinin çifte standartla bir ilgisi ol-
madığını da kabul etmek gerekiyor.
Dünya ölçülerine yalnız ekonomi alanında değil,
siyasi alanda da ulaşmamız iyi olmaz mı? Dünya öl-
çülerine bu kadar meraklı olan siyasi liderterin, mil-
liyetçi öfkelerini biraz yumuşatıp biraz da demokra-
si, insan haklan, düşünce özgürlüğü alanında dün-
ya standartlarına doğru adım atmalan gerekmez
mi? Her gelen, devleti çökmekten kurtanyor; ama
bir türiü demokrasi ayıplı bir ülke olmaktan kurtara-
mıyor. Türkiye'nin ekonomik alandaki açmazlanyla
siyasi alandaki gerilikleri arasında da ciddi bir bağ
olduğunu kabul ettiğimiz an, dünya standarrJannı ya-
kalama şansımız olacak. Ne dersiniz?