Katalog

13TEMMUZ1999SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultuny cumhuriyet.com.tr 15 Stefon Harris ile beşlisi, Joshua Redman ve Branford Marsalis Açıkhava Tiyatrosu'nda Cazın genç yetenelderi bîr arada CUMHUR CANBAZOĞLU Açıkhava sahnesi bu gece saat 21.00'de üç önemli genç müzisyen ile gruplannı ağır- lıyor. Caz dergilerinde 'cazın geleceği' diye tanımlanan bu isimlerden önce vibrafoncu Stefon Harris beşlısiyle çalacak. ardından Joshua Redman \e Branford .Marsalis sah- neye çıkacak. Üç genç müzisyenin, konse- rin sonunda beraber çalarak müzikseverle- re bir sürpriz hazırlayacağı açıklandı. Eğer uyumu yakalarlarsa bu bölümün ne kadar keyif vereceğini kestirmek zordeğil. Redman artık tstanbullu müzikseverin yakmdan tanıdığı, genç yaşında yıldız dü- zeyini yakalamış bir isim. Genç yıldızın uluslararası şöhreti yakalamasında lstanbul Caz Festivali 'nin büyük payı olduğunu. fes- tivalin Türkiye pazan için Redman'ı yetiş- tirdiğini söylemek sanınz abartı olmaya- caktır. Yetenekli saksofoncuyu sık sık fes- tivale davet edip çeşitli projelerle cazsever- lerin önüne çıkaran festival yönetimi. ona Avrupa festivallerinin kapısmı da açtı geç- mişte. Redman da bu yükü başanyla taşımayı bil- di. Eleştirmenler, yetenek sıkıntısı çeken caz camiasma, onu bir prens olarak tanıtır- ken müzisyen çok küçük yaştan beri de- vamlı çalışmasının. araştırmasının, bol mü- zik dinlemesinin ûrünlerini alıyordu... Joshua Redman (1 Şubat 1969) sanatçı an- ne-babanın çocugu, saksofoncu Dewey Red- man ile dansçı ReneeShedroff'un oğlu, Har- vard Üniversitesi'nde öğrenim görürken okulun orkestrasında çalmaya başlamış ve 'Choice' albümünde babasıyla birlikte 1991'de çalmış. Yaşamöyküsüne düştüğü notlara göre üniversitenin son yılında tam anlamıyla profesyonelliğe geçip babasınm orkestrasıyla Manhattarûn ünlü caz kulü- bü Village Vanguard'da sahneye çıkmış... Tbeionius Monk adına düzenlenen yanş- manın saksofon bölümünün birinciliğinin ge- tirdiği albiim doldurma hakkını iyi değer- lendirip 1992 'de adını verdiği bir albüm ya- yımlamış ve listelerin en üst sırasma yük- selmişti. Albüm Grammy'ye aday gösteri- lerek Redman ismini endüstrinin de günde- mine sokmuştu. 'ugün kendini kabul ettirmiş, doğaçlamada ve diğer türleri caza cesurca davet etmeyi başarmış bir isim Joshua Redman. Brandford Marsalis ise modern saksofona getirdiği yorumu uluslararası caz dünyasının gündemine sokmaya çalışıyor. Bu genç ve yetenekli saksofoncu. ustala- rın da dikkatini çekmiş ve Pat Metheny, CharBe Haden. Büly Higgins'le birlikte yap- tığı 'Wısh' albümü de 1993'te aynı başan- yı tekrarlayıp zirveye yükselmişti. Albümier birbirini takip etti ve 'Moods- wing'(1994), 'SpritOfTheMoment'(1995), 'Freedom in The Groove' (1997) genç sak- sofoncunun çizgisini yukanya taşıdı. Bu arada Robert Attman'ın 'Kansas City' adlı filminde saksofonuyla başrole soyunarak beyazperdede de göründü... Bugün kendi- ni kabul ettirmiş, doğaçlamada ve diğer tür- leri caza cesurca davet etmeyi başarmış bir isim olan Redman, iki yıl önce beşliyle gel- diği Istanbu]'dabukezGregonHutchinson (davul), Reuben Rogers (bas), Araon Gold- berg'le (piyano) çalacak. Onun için caz dünyasının yeni umudu olan 39 yaşındaki Amerikalı besteci, dü- zenlemeci, saksofoncu, Berkeley çıkışlı Brandford Marsalis ise ünlü trompetçi kar- deşi W>nton Marsalis daha 'caz formfiDe- re' kafa yorarken pop, rock, funk'ı birleş- tirmeye ve günden güne müziğini, modern saksofona getirdiği yorumu uluslararası caz dünyasının gündemine sokmaya çalışıyor. Birkaç yıldır çok parlak bir dörtlüyle, Eric Revis(bas), TainWatts (davul), Kenny Kirkland'la (piyano) ç"alıyordu; bu gece Marsalisler'le özdeşleşmiş Kirkland'ın ye- rine yine son dönemde Branford'la ilginç iş- ler ortaya koymuş Joey Caklerazzo'yla çı- kıyor sahneye. Çok genç yaşında Sting ve Herbie Han- cock'la yaptığı denemelerle de dikkat çek- miş Marsalis'in bölümü festivalin flaş kön- serlerinden biri olmaya aday. ütUSLARARflSI JSTANBÜL Marsalis'in konseri cazfesthalinin flaş konserierinden biri olmaya aday. 4 Caz, kurulu düzene ters gittikçe güzeL,.' GÜLERÇETtN Uluslararası lstanbul Caz Festivali cumartesi günü AKM Büyük Salon'da ülkemızin iki usta caz sanatçı- sını TunaÖtenel ve Emin Fındıkoğhı'nu ağırladı. Mü- ziği Türkiye sınırlannı aşan Ötenel, son albümü Vi- an Köpügü'nü birlikte çıkardığı Fransız müzisyenler Pierre Mkhelot ve PhilippeCombeUe ile katıldı tstan- bul Caz Festivali"ne. Ötenel, Avrupa'ya açılmak ama- cıyla Fransa'da hazırladıklan albümün bu ülkedeki cazcılardan büyük ilgi gördüğünü söylüyor. Üçlü ça- lışmalannı ocak ayında Fransa'da yapacaklan bir tur- ne ile daha sonra da besteleri vine Tuna Ötenel'e ait olacak ve Fransa'da hazırlanacak yeni biralbümle sür- dürecek. Ötenel, ülkemizde sayılan artan festivallenn caza daha fazla ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyor, an- cak yine de kitlelerin cazla buluşmasından, gençlerin ilgisini çekmesinden hoşnut: "Festivaller daha caz agırlıklı olabilir. Uluslararası İstanbul Caz Festivali ör- neğin. bu >ıl biraz Latin ağıriıklı. Gönlümüz daha caz ağırhkh bir festivalde olsa da bu festivalde izlediğimiz çok güzel konserler de var. Diğerieri de insanlan caz müziğintyaklaşnrmak için seçilmişyoDardır.Sonuç ote- rak memnunum gelişmelerden." Günümüzün kanşık caz ortamında yeni çıkan caz- cılann eskiye döndüğünü gözlemliyor Tuna Ötenel: "Belli başlı müzisyenler dahaanlaşıhrolsundiye 1963- 64'lü yıllardaki müzisyenlerin müzikkrini yapıyorlar. Çüflkü 'free' müziklerden fazla bir şey beklenmiyor. Ben bik free raüziklerin ağırhkh olduğu konserlerde insanlann ülkemizde, 'aman caz müzıği bu muymuş". diveçıkıpgirtiklerini gördüm ve bu müzisjenlerin yan- hş bir şe> yaptıklannı düsünüvorum. 'Çok gürültücü bırmüzikmışcaz'.diyorlar insanlar örneğin. Halbu- kigeleneksel cazçahndığı zaman insanlar daha çabuk anhyorlar ve daha fazla ilgi gösteriyorlar." Emin Fındıkoğlu ise aralannda Elvan Aracu Can Kozlu. tmer Demirer,Tuna Ötenel. LeventÇoker.Ru- liKaraca,JosiLevi ve Erhan Altay'ın da yer aldığı do- kuz kişilık Emin Fındıkoğlu & Detant adlı orta bü- yüklükteki caz toplulugu ile katıldı festıvale. -1986 yıhnda da orta büyüklükte bir caz toplulugu kurmuştunuz.DetantEmin Fındıkoğlu topluhığunda da orta bûyüklükteki caz toplulugu kav ramından yo- la çıkmanızın nedeni ne? Cazda topluluklar genellikle üç dört ya da en faz- la beş kişiden oluşur. Bu seyahat kolaylığı sağlar ve para bölündüğü zaman kişi başına daha çok para dü- şer. Yani daha ekonomik topluluklardır bunlar. tkin- ci olarak Ingilizcede 'bigband' denilen büyük orkest- ralar vardır. Bunlar da ya büyük bir kuruluşun deste- ğiyle yaşarlar ya da eskiden bu orkestrayı kurmuş olan ünlü bir şefin ismi taşır bunlan. WDody Herman Emin Fındıkoğlu Detant ile katıldı festrvale. Tuna Ötenel Fransız mûzisyenlerle çaku.. Orkestrası örneğin. Bir de orta boy topluluk kavramı vardır cazda, ancak bu gittikçe az görülmeye başladı. Benim asıl işim aranjörlük. Dokuz kişilik orkestranın beşi nefesli sazlardan oluşuyor. Bu da bana bu beş ki- şilik bölümün ses olanaklanndan yararlanma firsatı- nı sağlıyor. - Çalışmalannızı Bodrum'da, piyasadan uzak kai- mayaözen gösterereksürdfirmeniz nedeniyle 'münze- vi cazcı' olarak anılmaya başladınız. Bugünkü caz or- tamında sizi rahatsız eden şe> ler neler? Geçen gün Arturo Sandoval' ı izledim festivalde. Ta- mamen şaklabanlık...ÖzeIlikle festıvallerde müzis- yenler tamamen büyük kitlelen eğlendirmeye yöne- lik caz çalıyor. Çoğu çok iyi sanatçı ama ne yazık ki asıl kaygılan insanlan eğlendirmek. Büyük kitlelere hitap eden gösteri olaylan bunlar. Benim orkestram bu bağlamda pasifbir orkestra. Kim- se ortaya çıkıp sululuk yapmıyor. Orkestrada- ki insanlarböyle şeylere ihtiyaç duymuyorlar. Biz bunun yerine müzikal değerlerin peşinde koşuyoruz. Sadece nefesli bölümlerin çaldığı; basın piyanonun, davulun bekledikleri birbö- lüm varörneğin. KJasik müzikciddiyeti var mü- ziğimizde. Zaten müzisyenlerin çoğu da kla- sik müzik eğıtiminden geliyor. - Detant Emin Fındıkoğlu topluluğunda La- tin, funk etkilenmelerinden yolaçıkı>orsunuz_ Öyleydi. Bıraz Latinleşmek istedık, ama işın tadı kaçtı. Biraz ayağa düştü Latin. Caz, Latin ve Funk arasında, sınırlan olmayan bir tür yaratmak istiyorduk. Şu piyasada bılinen Latin furyası değildi bizim amacımız. "Jildi- ğimiz bağlamdaki Latini çalmak için I atin ol- mak gerek, iyi funk çalmak için de zenci ol- mak gerek belki. Ama bunlardan bir sürü şey- ler kapıyoruz... Zaten benim parçalanm çalış- malarda çok şekil değiştiriyor. Ritimler ço- cuklann da katkılanyla başka şekıllere gınvor. - Peki ülkemizde\ edünyadasa\ılanruzlaar- tan caz festivaUerini nasıl değerlendiriyorsu- DUZ? Festivaller seyirci kaygısıyla niteliklennı düşürüyor. Ben 1985 yılında Bilsak Caz Fes- tivali'ni başlattım. Benim kendi göriişlerim doğrultusunda gittiği için çok başanlı olmadı. Tek bir konserde Brezilyalı bir topluluk orta- lığı yıkmıştı. Bundan da ben hoşlanmamıştım. Şimdi caz festivallerine Joan Baezgeliyor. Jo- an Baez gariban sesli bir harumcağız... Dün- yanın her yerinde klasik müzik festivallerinin içine giremeyen konserleri topluyor artık caz festivalleri. Son derece tutucu bir caz çalanlar da ekleniyor bu konserlerin yanına. Bunlardan yaşça yermişlerinde olanlara bir diyeceğün yok. Ama genç olup da böyle ça- lanlardan, çevrelerindeki yeni seslerden, yeni olaylardan etkilenmeyenlerden çok rahatsız oluyorum. Amerika'da bunun çok iyi örnek- leri var. \^nton Marsalis başlattı bu modayı. 1930'larda, 40'larda herkes sahneye takım el- biselerle çıkardı. Ama zamanladeğişti bu. Ser- best giyinmeye başladı müzisyenler. Şimdi bu Marsalisler falan yeniden çok şık giyiniyorlar. böylelikle caza o yıllardaki ağırhğı getirmeye çalışıyorlar. Caz her zaman anarşik bir müzik oldukça, kurulu düzene ters gittikçe güzel. Böyle kı- lık kıyafet bakımından işadamı gibi giyinip, kurulu dü- zenle bu derece birbanşıklık kurması çok kötü bir şey. Yalnız giyim değii. Eski müzikleri eskiler gibi çalma- ya çalışmak da çok doğru bir şey değil 2OOO'e girer- ken. Franco Zeffîrelli'ye özel ödül • KüMr Servisi- İtalyan sinema yönetmeni Franco Zeffirelli'ye 34. Uluslararası Karlovy Film Festivali'nde yaşamboyu başan ödülü verildi. | Sonsuz Aş.k, Othello, Romeo ve Juliet gibi filmleriyle tanınan ZefTırelli'ye uluslararası başanlanndan dolayı bu özel ödülün sunulduğu festivalde. 19901ı yıllarda Tel Aviv'e göç eden insanlann öyküsünü anlatan tsrail fikni 'Yana's Friends' (Yana'nm Arkadaşlan) Kristal Küre ödülünü kazandı. Arik Kaplun'un senaryosunu yazıp yönettiği filmde, Scud füzelerinden kaçan üç Rus göçmenin başmdan geçenler konu ediliyor. Kaplun, Yana'mn Arkadaşlan filmiyle 20 bin dolarlık para ödülünün de sahibi oldu. Festivalde en iyi yönetmen ödülüne 'Checkpoint' filmiyle Rus yönetmen Alexander Rogozhkin, jüri özel ödülüne 20 yaşındaki Lukas Moodysson'un yönettiği Isveç-Danimarka ortak yapımı 'Show Me Love' isimli film değer bulundu. Bacardi Yaz Festivali 99 • KûMr Servisi - 'Bacardi Summer Fest. 99'. 14 Temmuz'da Istanbul'da başlıyor. Güney sahillerinde 8 farklı noktada gerçekleştirilecek olan 14 konser ve partiler dizisinden oluşan Bacardi Summer Fest 99 kapsamında Cuba Libre 'Arena Salsa Bad', 'Sısı', Karayipler'den özel bir dans grubu ve birçok DJ yer alacak. Organizasyonunu Team Productions'ın üstlendiği; tstanbul, Çeşme, Kuşadası, Efes. Bodrum, Marmaris, Side ve Antalya'yı kapsayan festival Istanbul'da sona erecek. BHer'den Tutantıamon Cinayeti • Kfiltür Servisi - Bob Brier'ın gerçek bir öyküden yola çıkarak yazdığı 'Tutanhamon Cinayeti' Alfa Yayınlan'ndan çıktı. Osman Akınhay'ın çevirisiyle Türkçeye kazandınlan kiupta, Long Island Üniversitesi felsefe profesörlerinden ünlü Mısırbilimci yazar Bob Brier, günümüzden üç bin yıl önce işlenmiş. bir cinayetin izini sürüyor ve gerçeğe ulaşmaya çalışıyor. Ileri teknolojinin olanaklanyla derlenen bilgileri ve tarihsel aynntılan buluşturan yazar, aynı zamanda cinayetle sonuçlanan dinsel dönüşümlerin ve siyasal entrikalann öyküsünü aydınlatıyor. YAn Genç Müzfeyeni Yanşması • Kültür Servisi-The Brirish Council tarafindan bu yıl 7.si düzenlenen Yılın Genç Müzisyeni Yanşması. bu yıl orkestral kompozisyon dalında gerçekleştirilecek. Çoksesli müziğin tanıtımı ve genç müzisyenlerin desteklenmesi amacıyla düzenlenen yanşmaya son katılım tarihi 4 Şubat 2000. Yanşmaya katılacak olan yapıtm en çok üçlü orkestra için bestelenmesi ve süresinin en az 8, en çok 15 dakika olması gerekiyor. Aynntıh bilgi için (0312/468 61 92). Bhıes şarkıcısı eienin erkek olduğu anlaşıldı • Kültür Servisi - Kadın olarak tanınan Amerikalı blues şarkıcısı Marla Glen'in erkek olduğu öğrenildi. Almanya'da yayımlanan Bild gazetesine göre olay, konser vermek için gittiği Isviçre'nin Luzern kentinde üzerinde Isviçre Frangı olmadığı için tuvalet ücretini ödeyemeyen Glen'in, tuvalet bekçisi ile girdiği tartışma sonrasında gözaltına alınan Glen, ifadesinde erkek oldugunu itiraf etti. YAPI^KREDf KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK YAPt KREDİ ARTS FESTIVAL Y P KREDİ FE T V LS Ustalargeçidibu geceAKM'de Alternatif rock'ın en önemli toplulugu Kültür Servisi -6. Uluslararası ls- tanbul Caz Festivali, bu akşam saat 19.30'da Atatürk Kültür Merkezi Bü- yük Salon'da tam anlamıyla bir 'us- talar geçidi'ne ev sahipliği yapacak. Jotın Scofıekl (gıtar), Joe Lovano (sak- sofon), Dave Holland (bas) ve Al Fos- ter'dan (davul) oluşan dörtlü, dinle- yicilere unutulmaz saatler yaşatacak. Miles Davis'in topluluğunda uzun yıllar çalan John Scofıeld bugün, gi- tarist ve besteci olarak cazın en ya- raücı isimleri arasında gösteriliyor. Sa- natçı, 1985'teDavis'intopluluğundan aynlıp kendi grubu John Scofield Band'i kurduktan sonra popülaritesi olmayan, ancak saygın işlere imza attı. Sanatçı son beş yılda en iyi gi- tarist ve en iyi caz sanatçısı dallann- da pek çok ödül aldı, üç albümü caz 1istelerinin üst sıralanna yerleşti. Bu- güne kadar yirmi iki albüm yapan Scofield'ın son albümü 'BlueNote Re- cords'PatbMethem.BilJFrisea Ed- die Harris ve Joe Lovano gibi isim- lerin ortaklığı sonucunda gerçekleş- ti. Ingiliz basçı Dave Holland, bas gi- tannı eline aldığında on üç yaşınday- dı. On beş yaşında ilk topluluğunu ku- ran Holland'ın müzik yaşamında bas sanatçılan Ray Bravvn ve Leroy VT- negar'ın büyük etkisi oldu. 1988'de Steve Coleman, Kevin Eubanks ve Marvin 'Simitty' Smith ile bir dört- lü kuran Holland'ın bu grupla yaptı- ğı 'Extensions' adlı albüm, ona dün- ya çapında bir ün getirdi. Holland, halen 1994'te kurdugu, Steve Nebon, Eric Percon ve GeneJackson'dan olu- şan topluluğuyla çalışıyor. Dünyaca ürJü saksofon ustası Joe Lovano, Boston'daki ünlü Berkeley Müzik Okulu'na devam ederken bu- rada John Scofield, Bill Frisell ve Kenm VVarner gibi çağdaşlanyla ça- lışma fırsatını buldu. 1991 "den itiba- ren birbırinden çok farklı tarzlarda pekçok toplulukla çalışan Lovano, bir müzisyen ve besteci olarak yeni ara- yışlar içerisine girdi. 'Universal Lan- guage', 'Rush Hour', 'Joe Lovano Quartets at the Village Vanguard', 'Joe Lovano Celebrating Sinatra', 'FlyingColours' ve 'TrioFasdnation' adlı albümier, bu arayışlann sonucu oiarak ortaya çıktı. Cazın ustadavulculanndan Al Fos- ter'ın müzik yaşamında 'BigSid' Caö- let, CJıickVVebb. PapaJÜ Jones. Kenny Clarke. Art Blake>. Roy Hayues, El- vtaıJohns, TonnyWilüams ve Jack De Johnette'in önemli biryeri var. Sanat- çının geleneksel post-bop ritmlerin- den modern zamanın çok ritmli mü- ziklerine kadargenişleyen yelpazesin- de Art Taylor, Max Roach ve Phifly Joe Jones'un etkilerini görmek müm- kün.Sanatçı, yeni fıkirlerin, teknikle- rin ve kavrarnlann peşinde koşan di- namik bir müzik adamı olarak nite- lendiriliyor. solistleri Shirley Manson u, goth, tekno, hip-hop, svving gibi türleri başarıyla harmanladıkları son albümleri Version 2.0'nin dünya tanıtım turnesi kapsamında sevenleriyle ilk kez buluşturuyoruz. PARKORMAN - Maslak Fatih Çocuk Ormanı, Saat: 21.15 Bilet Fiyatı: 10.000.000 TL. (İndirim yoktur. Yerler numarasızdır. Konser için giriş saati 17.00'dir.) Bilet Satış Noktaları • Yapı Kredi Yayınları Galatasaray Kitabevi (0212) 252 67 45 - • • Taksim Vakkorama (0212) 252 79 36 - 252 79 37 • Akmerkez Vakkorama (0212) 282 09 65 f • Suadiye Vakkorama (0216) 360 90 90 • Cemal Reşit Rey Konser Salonu (0212) 231 54 97 - 231 54 98 Telefonla Rezervasyon (0212) 249 18 29 Internetten Bilet Satışı http://www.superonline.com/ykykultur W KREDİ