28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13TEMMUZ1999SALI HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİ StBMEN V.O.S.P. TliPkS Bayılıyoajm şu Türkiye'ye, biri ortaya bir laf atmaya görsün, herkes koyun gibi arkasından gidiyor. Sosyal Sigortalar'ın kara delik olduğu- nu söylediler, sonra herkes bu kara deliğin na- sıl kapatılacağını araştırmaya başladı. Peki kara delik neden ve nasıl oluştu? Bunu kimse araştırmak istemiyor. Oysa kara deliği, kara delikten yakınanlar oluşturdular. Sosyal sigorta primlerini yatırmayan işveren- lere yıllarca göz yumuldu, sosyal sigortaJarda fonda biriken paralar, yıllar boyu Ziraat Banka- sı'nda 0 faizle tutularak, iktidarlann siyasetleri için kullanıldı. Yıllar yılı peşkeş çekildi sosyal sigorta fonla- n, devlete yani onun erkini elinde tutan politika- cılara ve de sermaye çevrelerine. Benim işçi olarak verdiğim primi, rantçtya yüz- de yüz bilmem kaç faiz ödeyen devletin, faizsiz olarak kullanmaya veya kullandırmaya ne hak- kı vardı ki? Bundan kimse söz etmedi. Kayıt dışı ekonomiyi, ekonominin dinamizmi olarak gösterenler, özel sektördeki işçilerin yüz- de 61 'inin sigortasız olmasına aldırmadılar. Sonra gelsin kara delik lafları. * • • "Devlet batıyordu" diyor Başbakan. Yüksek ' faizle borçlanıp bütçe gelirierinin çoğunu borç faizine veren devlet, faiz yükünden batmıyordu da sosyal güvenlik sisteminden batıyordu, öy- le mi? Yüksek faiz ile rantçıya saadet zınciri yaratan devlet, şimdi sosyal güvenlik sistemini tümden ortadan kaldırmaya hazırlanıyor. Bir noktayı iyi bilmek zorundayız. Tarttşmanın odak noktası emeklilik yaşı değildir. Tartışma- nın taraflarından biri yani iktidar, kamuoyunu yanıltmak için dikkatleri oraya çekiyor, tartış- manın öbür tarafiarı da, bilmem neden bu oyu- na alet oluyor. Çok merak ediyorum, neden kimse tartışma- nın orta yerine "Ârkadaş, yıllarca biriken fonlar nasılhar vurulupharman savruldu? Paralarımız kime nasılkullandınlarakeritildi? Işvereninprim borçlan neden adam gibi tahsil edilmedi" so- rulannı getirtip oturtmuyor ki? Bir emeklilik yaşıdır tutturulmuş, herkes de o- nun peşinde. Neymiş efendim "Türkiye emekli cennetiy- miş". Bu nasıl emekli cennetidir ki, 25 yıl çalışmış bir işçinin ortalama emeklilik ayltğı 200 dolara varmaz? Almanya'da, Fransa'da, ABD'de emekJilik ya- şını örnek gösterenler, oradaki ücretleri ve emeklilik aylıklannı neden anımsamak istemez- ler? ••• Emeklilik yaşı için gösterilen örneklerde ileri sürülen ülkelerdeki kamunun sosyal güvenlik için ulusal gelire kıyasla ayırdığı oranlar, hem Prof. Dr. Erdinç Yeldan ile Yrd. Doç. Dr. Ahmet H. Köse tarafından yazıldı Cumhuriyet'te hem de dünkü 1. sayfa haberinde bir kez daha ve- rildi. Bu oranların ne olduğuna ülkeler bazında şöyle bir bakalım: "Avusturya yüzde 25.8, Ka- nada yüzde 19.75, Finlandiya yüzde 35.39, Fransa yüzde 28.73, Almanya yüzde 23.68...." Peki ya Türkiye'de 1999 yılında bu oran ne- dir? Söyleyelim yalnızca yüzde 2.8. Gerçek bu kadar açık. Yaprfrnak istenen ise, küreselleşen dünyaya ayak uydurma bahanesiyfe, sosyal güvenlik sis- temini iyice çökertmek ve işçiyi caydınp bıktı- rarak, hem yaşlılık hem de sağiıkaçısmdan, özel sigortalara yöneltmek. Böylelikle yaşlılığında ya da hastalığında, pa- rası olanların, özel sigortaya gidenlerin güven- cesi olacak, yani "VerySpecial Türk"ier. Onlar, viskinin, konyağın da V.O.S.R'sini içenlerzaten. Geride kalanlar? Onlardan kime ne? Altta ka- lanın canı çıksın! Bunun adı da devleti kurtarmak oluyor öyle mi? Bak sen şu işe! 'Kımızoğhı çetesi'ne DGM'den 3 tutuklama • Çetenin Adana, Istanbul, Antalya, Fethiye, Ölüdeniz, Osmaniye, Mersin, Ceyhan, Kadirli ve Kozan'da öldürme, yaralama, tehditle çek- senet imzalatma ve tahsilatı gibi olaylara kanşükJan ileri sürüldü. ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) - "Şirinler" çetesinin ardından 9 cinayet ve 20 yaralama olayının sanıklan olarak yakalamp DGM'ye sevk edilen "Kınuzoğlu çetesi"ne mensup 14 İcişiden üçü tutuklandı. Adana. Istanbul, Antalya, Fethiye, Ölüdeniz, Osmaniye, Mersin, Ceyhan, Kadirli ve Kozan'da öldürme, yaralama, tehditle çek- senet imzaiatma ve tahsilatı gibi olaylara kanştıklan ileri sürülen çete lideri "Çağlayan" lakaplı Namık Kemal Kımızoğlu'vla bırlikte YıkurTüfenkH. Cebrail Yan. Orhan Yavuz, Fuat Yilmaz. İbrahim Cerit, Vedat Akarmut Rasim Şahinkuşu, Sedat Kıral, UfukKolukınk.M. Yaşar Kımızoğliı, Yörük AIi Bakıra, Tahir Akarmut ve Kemal Duman'ın emniyet müdürlüğündeki sorgulan tamamlanarak önceki gûn DGM'ye sevk edildiler. Sorgu yargıçligında gece geç saatJere kadar süren sorgulama sonunda çete mensuplanndan Namık Kemal Kımızoğlu, Cebrail Yaman ve Yıldır Tüfenkli tutuklanırken dığerleri tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. Emniyet müdürlüğünden bir üst düzey yetkili, 9 kişinin öldürülmesi, 20 kişinin yaralanması olaylanna kanşnklan savlanan "Kımızoğlu çetesi"yle ilgili operasyonların sürdüğünü belirtti. Türkiye'deki petrolün büyük bölümünün çıkanldığı Batman'da yeni kuyu açılmıyor, işçiler çıkanlıyor Terör petrol üretimmi vurduMAHMUTORAL DİYARBAİOR - Türkiye petrolünün büyük çoğunluğunun üretildiği Batman'daki Raman bölgesinde bugüne kadar 900 milyon tonluk rezervin ancak 100 milyon tonu çıkanldı. Üretimdeki düşüklüğün bölgedeki terör ortamından kaynakJandığını savunan Petrol- Iş Şube Başkanı Nimetuflah SÖzen, üretimin azalmasıyla çalışan sayısında da belirgin azalma yaşandığını söyledi. Türkiye'nin en büyük petrol rezervinin bulunduğu Batman'ın Raman bölgesinde. petrol üretiminde yaşanan azalmanın sektör çahşanlan üzerinde olumsuz etkiler yarattığmı belirten Petrol-Iş Batman Şube Başkanı Nimetullah Sözen, üretimdeki azalmaya bağlı olarak yeni kuyulann açılmadığını, bu nedenle yoğun işten çıkarmalar yaşandığını söyledi. Bölgede petrol araması yapan • Türkiye'nin en büyük petrol rezervinin bulunduğu Batman'ın Raman bölgesinde, petrol üretiminde yaşanan azalmanın sektör çahşanlan üzerinde olumsuz etkiler yararnğını belirten Petrol-fş Batman Şube Başkanı Nimetullah Sözen, üretimdeki azalmaya bağlı olarak yeni kuyulann açılmadığını, bu nedenle yoğun işten çıkarmalar yaşandığını söyledi. kuruluşlardan Türkiye Petrolleri yapdmayınca işçi çtkartüdı, işçi Anonim Ortaklığı (TPAO) ve TÜPRAŞ'a 1980 yılından bu yana yalnızca 300 işçi alındığı fıalde belirlı aralıklarla işten çıkanlan ya da zorunlu emekliliğe sevk edilen işçi sayısının 3 bin dolayında olduğunu belirten Sözen. sözlerini şöyle sürdürdü: "Arama çalışmalannın ilk başladığı yıllarda bölgeye bir kuleyle gelen TPAO. daha sonra kule sayısını 30'a çıkardı. Ancak bu gelişme süreklilik göstermedi, giderek kuyu sayisı düştû. - Kapatılan kuyulann yerine yenileri açılmazken. üretimin azügma bağlı olarak da işten çıkarmalar oldu. Üretim çıkarniınca üretim azaldı. Bu, giderek ve büyüyerek bugüne kadar geldi. Şu anda TPAO ve TÜPRAŞ'ta arama çaiışmalarındaki işçilerin yaş ortalaması 45. Verimlilik ve iş kalitesi için işçinin gençleşmesi gerekiyor. Ancak yeni işçi almmadıgı için bu çok zor. Gerekli tedbirler alınmadığı siirece gelecekte durum daha sıkıntılı olabiür. Petrol üretiminin arttınlması gerekir." Bölgede petrol üretiminin düşmesine neden olarak varil bazında petrole verilen fîyatın düşük olması, Kafkas ülkelerindeki petrol aramalan ve Türkiye'deki ekonomik krizi de gerekçe gösteren Sözen şunlan söyledi: "Bunlann yanında üretimin düşmesine en büyük etkivi yapan ise bölgedeki çatışma ortamı ve güvenlik sorunu. Petrol üretim kuvulanna sürekli tactzierde bulunuluyor. Ulkeyi siyasal anlamda yönetenler, bölgeye yönelik tavruu artık değistirmeljveşiddet politikalanndan vazgeçilmelL Bölgedeki sorun çözüünelL Bölgedeki ça&şma ortamından rant bulanlar. ülkenin ve bölgenin kalkınmasuu istemedikleri gibi demokrasinûi ve banşın gerçek anlamda gerçekleşmesini de istemiyorlar. Türkiye çetelerden temizlenirse, kapanmayla karşı karşıya kalan TPAO ve TÜPRAŞ süunodan kurtuiacak ve bölgenin yeralti ve yeriistü kaynaklan tam anlanuyla ülkenin hizroetine girecek. Ancak bu kaynaklar ve haikın vergüeri rant çetecilerine dagrtıldıkça ve terör siirdükçe durum düzelmez." Basbakan acıkladı ÎĞNELİFIRÇA ZAFER TEMOÇİN Diyanet İşleri Başkanı, TSK'yi yıpratmak isteyenler olduğunu söyledi Yılmaz: Ordu dmine baghckr ANKARA (AA) - Diya- net İşleri Başkanı Mehnıet Nuri Yılmaz, "Kimse ne din aduıa devleti ne de dev- let adına dini yok etmeye çalışsın'" dedı. Diyanet İşleri Başkanh- ğı hizmetlerinin daha etkin, verimli bir şekilde yürütül- mesi ve faaliyetlerinin de- ğerlendirilmesi amacıyla düzenlenen il müftüleri toplantısı Kocatepe Cami Konferans Salonu'nda baş- ladı. Istiklal Marşı ve Kuranı- kerim'in okunmasmdan sonra başlayan toplantınuı açılışında konuşan Yılmaz, başkanlığının Türkiye'de son günlerde meydana ge- len bazı olaylan üzüntü ve endişe içinde takip ettiğini rfade etti. 1 slam dininin her zaman toplumun mutluluğu ve hu- zurunu esas alan bir din ol- duğunu vurgulayan Yıl- maz, Islamiyerin toplumun bireyleri arasında birlik ve beraberlik nıhunu zedele- yecek, fitne ve kargaşaya sebep olacak hiçbir tutum ve davranışı tasvip etmedi- ğini ve buna imkân verme- diğini dile getirdi.Mehmet Nuri Yılmaz şöyle konuş- tu: "Bu geiişmeler karşısın- da başkanlığınnzca kamu- oyıına bazı açıklamalar ya- pıiması ihtiyacı duyulmuş- tur. Toplumda dini inanç- larla ilgili meseleler günde- me gcldiğinde, din-devlet iüşkisi ve devletin dine ba- ktşı da tartışma konusu ya- pılmak istenmektedir. ŞQ bilinmelidir ki bizbn tarflıi gekneklerimizde dini mü- esseseler her zaman devlet yapısı içerisinde yer almış- ör. Cumhuriyetimiz kuru- lurken de ajtıı model be- nimsenmiş ve dini tarihi ve sosyolojik gerçekler göz önünde bulundurularak Gazi Mustafa Kemal Ata- türk v«arkadaşlan, devleti- mizîn genel idaresi içinde kabnak üzere Diyanet İşle- ri BaşkanüğTnı kurmuşlar- dır. Türkiye'de 10 asırdan beri cariobn din-de% let Uiş- kisi modeli, hem dinimizin hem de toplumumuzun gerçeklerine uygundur. Bu modetin laikUğe aykı- rı olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Kimse • II müftüleri toplantısında konuşan Başkan Yılmaz: 'Kimse ne din adma devleti ne de devlet adına dini yok etmeye çahşsın.' • 'Dini inancı kavga bahanesi olarak görmek için ya cahil ya da kötü niyetli olmak gerekir.' • 'Din konusunda herkesin fikir beyan etmesi, fetva vermesi kesinlikle doğru değildir. Hele hurafelerin din adına insanlara anlatılması, ülkemize büyük zarar verir.' Emniyet Müdürlüğü Orgaıüze Suçlarla IVfücadete Şobe Mndürlüğü'nde ifadesi ahnan Büten Kartal, saknmı DGM'de dün görülen b çete da>ası"nın sanıklanndaıı Metin Gü- neşer'den aldığı taJimat uyannca dâzeoled^mi söyledi. (BERTAN AGANOGLU) Avukata silahlı saldın Istanbul Haber Servisi - Istanbul fiarosu avukattanndan Fahrettin Yılmaz, Istanbu! DGMde Bülent Kartal adlı bir kişi tarafından silahJı saldınya ugradı. Yılmaz'a 3 kurşun isabet ederken saldırganın Yılmaz'ı, müvekkili Rahmi Küçük'ün duruşmaya katılmaması üzerine vurduğu ögrenildi. Taksim flkyardım Hastanesi'nde tedavi altına aîınan avııkat Yılmaz'm sağiık durumunun iyi olduğu bildirildi. A\ukat Fahrettin Yıknaz, Istanbul 3 No'lu DGM'de görülen ve müvekkili Rahmi Küçük'ün müdahil Metin Güneşer, Yusuf Balcı. Hasan Demirci, A>tekin Turan. kenan Baykal ve Kemal Cündüz'ün sanık olduğu "çete davasin ndan sonra DGM'den aynldı. Yılmaz DGM'den aynldıktan hemen sonra kendisini izleyen Bülent Kartal 'ın (25) silahlı saldınsına uğradi. Kartal, Yılmaz'a 5 el ateş acarken 3 kurşun avııkata isabet etti. Süah sesini duyarak olay yerine giden polisler, 25 yaşındaki Kartal'ı kaçarken gözaltına aldı. Sağ kalçası, sağ dizaltı ve sağ topuğundan yaralanan Yıbnaz ise Taksim llkyardım Hastanesi'ne kaldınldı. Saldırgan. önce DGM Polis Karakolu'na daha sonra da Istanbul Emniyet Müdörlüğü Organize Suçlarİa Mücadele Şube Müdürlügü'ne götürüldü. Şubede ifadesi ahnan "tetikçi'', saldınyı îstanbul 3 No'lu DGM'de dün görülen "ççtedavasıw nın sarakJanndan Metin Güneser'den aldığı talimat uyannca düzenlediğini söyledi. Kartal, kendisindeu 1 miîyon dolar haraç isteyen Güneşer'i şikâyet ederek yakalanmasma neden olan Rahmi Küçük'ü hedef aldığını ancak, kendisinin duruşmaya gelmemesi üzerine avukatını vurduğunu söyledi. Tetikçi, Güneşer'in kendisini 30 bin dolar karşılıgında azmettirdiğini söyledi. karşısındakinı düşman görmemelidir. Hepimiz kardeşiz. Banş ve huzur va- at eden bir dine inanıyoruz. Dini inancı kavga bahanesi olarak görmek içinya cahil ya da kötü niyetli olmak ge- rekir.-' Yılmaz. Osmanlı devle- tinin son dönemlerinde devlet-din ilişkisinde za- man zaman problemlerin, sürtüşmelerin meydana geldiğini hatırlatarak, bu rür rahatsızlddann sebebi- nin ne devlet ne de din ol- duğunu söyledi. Mehmet Nuri Yılmaz, "Bu tür rahatsızuklar, dini mesajlan ve devletin öne- mini doğru kavrayamayan insanlann kendi anlayışla- nndan ortaya çıkmaktadır. Kimse ne din adına devleti ne de devlet adma dini yok etmeye çahşsın. Dinin de, devletin de amacı insanhğı mutluluğa erdirmek, huzu- ra kav uşfurmalvür. Tarihte bu tür kavgalar çok büyük ola>lann meydana gehne- sine yol açmıştır" dedı. Islam dininin, kamu dü- zeninin korunmasına bü- yük önem verdiğine işaret eden Yılmaz, kamu düze- ninin korunması ve devle- te bağlılığın, Islamiyetin genrdiği en önemli esaslar- dan biri olduğunu kaydet- ti. Türkiye'de bir insamn is- tediği takdirde sağlam kay- naklardan dini öğrenebile- ceğini ve buna hiçbir enge- lin bulunmadıgını söyleyen Yılmaz, okullarda din kül- türü ve ahlak derslerinin okutulduğunu, Kuran kurs- lannda dini bilgilerin su- nuiduğunu, imam-hatip okullannda ve ilahiyat fa- kültelerinde de dini eğitim verildiğini anlattı. Suni tarüşmalar Diyanet İşleri Başkanı, son zamanlarda fslam dini- ni hedef aldjğı öne sürülen bir raporun Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) son toplantısına sunulduğunun iddia edilmesi konusunda da görüşlerini acıkladı. Yıl- maz şöyle konuştu: "Oynanan oyun, Türk Silahlı Ku\-vetleri'ni yıprat- mak. onun nıanevi şahsiye- tüıe göige düşürmek, halkı- mızm gözünde itibannı sü- mektir. Bunda başanh olu- namayacakrır. Biz din gö- revttleri bu konuda çok bü- yük hassasi\et gösteriyoniz, göstermeye de devam ede- ceğiz.Ordumuz peygamber ocağıdır. En baştaki komu- tanmdan en rütbesiz neferi- ne kadar hepsi dinine bag- İKÜr, cenab-ı Peygamber'e saygındır. Bu tür yalanlara halkutuzm kanmaması ko- nusunda ikaz etmek bizim görevimizdir. Ordu demek, miDetdemektir.Şu andanö- bet bekleven, terörle müca- dek eden bizim çocuklan- mız, kardeşlerimiz degil mi? Ordu hiçbir zaman maneviyatsız olamaz. Bu, o- nun varuğının gereğidir. Şe- hitlik vegazilik,inanç uğru- na savaşan insanlanmızın degil mi? Bu konularda gö- revfilerimizi, halkunızı uyarmamzı ve hassasiyet göstermenizi istiyoruz.'' 'Smh afyasası gkaeak'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, koalisyon ortaklanna sunacağı af tasansmın "kamu vicdanım rahatsız etme>ecek" çerçev ede sınırlı olacağını söyledi. Başbakan Ecevit, dün Basbakanlık'a gelişinde gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Ecevit, af yasasıyla ilgili sorulan yarutlarken, sınırlı bir tasan olacağını belirterek, kamu vicdanının rahatsız edilmesinin söz konusu olmadığmı kaydetti. Ecevit şunlan söyledi: "Kamuoyunun bu konudaki duyarlılıklannı biliyor ve paylaşıyoruz. O da Sıvas göz önünde tutularak yapılacak bir yasal düzenleme_. Koalisyon ortaklanmız da bu konuda aynı düşünceyi pay laşıyorlar. Bir yandan dağdaki, tuzaklara düşürülen insanlara bir kurtuluş yolu açacak bir pişmanlık >asası ve onunla bırlikte dedigim gibi, suıuiı bir af yasası üzerinde çalışılıyor." Ecevit, TSK'nin irticai yayınlar konusunda RTÜK'nin görevini yapmadığı yönünde rapor hazırladığı haberlerinin anımsatılması üzerine de "Görmedim. Bu raporlarla ilgili türlü türlü söyientiler çıkı\or. Her sö>ienti üzerinde duramam" dedı. Temrisder şanĞyebasb 2 kişiyıoldımlu Yurt Haberleri Semsh Sıvas'ın Doğanşar ilçesin- de, Karayollan Bölge Mü- dürlügü'ne ait şantiyeye saldıran teröristler, 1 ma- kine operatörü ile şantiye bekçistni öldürdü, 3 iş ma- kinesini de yaktı. Güney- doğu'da sürdürülen ope- rasyonlarda 13 terörist öl- dürüldü. Doğanşarilçesi yakınla- nndaki Karayollan 16. Bölge Müdürlügü'ne ait y- ol yapım şantiyesine, ön- ceki gece geç saatlerde ge- len bir grup terörist, şanti- yede bulunan makine ope- ratörü AbduBah Aydın (46) ve şantiye bekçisı Hamza Bie'yi (48), uzun namlulu silahlarla öldürdü. Şand'ye- de bulunan 3 adet iş maki- nesini de ateşe vererek ka- çan teröristlerin yakalan- ması için, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açık- lamaya göre. son bir hafta içinde sürdürülen operas- yonlarsırasmda teröristler- le çıkan çatışmalarda, Şır- nak'ın Güçlükonak ve Beytüşşebap ilçesi kırsa- lında 5, Diyarbakır'ın Kulp ilçesi kırsalında 4, Batman il merkezi. Hakkâ- ri'nin Yüksekova ilçesi kırsalı, Mardin'in Nusay- bin ilçesi kırsalı ve Van'ın Özalp ilçesi kırsalında da 1 'er olmak üzere, toplam 13 terörist öldürüldü. Tunceli'nin Hozat ılçe- sinde 2 terörist yakalanır- ken, Van'ın Başkale ile Tunceli'nin Hozat ilçele- rinde 4 terörist güvenlik güçlerine teslim oldu. Böl- gede operasyonlar aralık- sız surüyor. Van'da, önce- ki gece saat 21.30 sırala- nnda Belediye hizmet bi- nası altındaki Portakal Pas- tanesi'ne atılan bombanın patlaması sonucu yarala- nan ve Van Devlet Hasta- nesi'nde tedavi altına ah- nan lökişiden 15'itabur- cu edildi. Durumuağırola- nEmin Aras adlı vatanda- şın tedavisi sürüyor. Van'daki patlamada, bele- diye hizmet binası da hasar gördü. Pastaneilebelediye hiz- met binası arasındakı du- var yıkılırken, binanın 1. katuıda yer alan Gelirier Müdürlüğü servisinin tüm camlan kınldı, elektrik ve telefon hatlan tahrip oldu. Patlama bölgesinde jan- darma ve emniyet müdür- lüğü bomba uzmanlannm incelemeleri devam ediyor. Bombalı saldından son- ra kentmerkezindeoperas- yon düzenleyen Terörle Mücadele timleri durum- lan şüpheli görülen 20 ki- şiyi gözaltına aldı. Van Valisi Abdülkadir San, yaptığı açıklamada, olayda can kaybı olmama- sının sev'indirici olduğunu söyledi. Diyarbakır Cezaevi olaylan 'Devletdeğüelikanlı faşMeryargâanıyor' DfYARBAKER (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır E Tipi Ceza- evi'nde 24 Eylül 1996 gûnü 10 tutuklunun ölü- mü ve 23 tutuklunun da yaralanmasıyla sonuçla- nan olaylarm faailleri olarak Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde yargılanan 29'u polis, 36'sı asker ve 7'si cezaevi görevlisi toplam 72 kamu görevlisinin da- vasma devam edildi. Davanın dünkü oturu- muna tutuksuz olarak yargılanan 72 sanıktan hiçbiri katılmadı. Mah- kemede müdahil ve sa- nık avukatlan hazır bu- lundu. Müdahil avukat- lardan Mahmut Vefa, mahkemenin. uzun süre- dir sanıklarm mağdurlar tarafından teşhis edikne- si ile ilgili fotoğraflan bekiemesini zaman kay- bı olarak niteledi. Vefa, "Dava uzadıkça uzuyor ve adil bir yargılama ya- pıbnıyor. Mahkeme he- yeti bu davada yargılana- nın devlet olduğunu sa- nıvor. Ojsaki burada yargılanan kesinlikle devlet degil, burada kat- liamı yapan elleri kanlı faşisder yargılanı>Br" di - ye konuştu. Dava, dosyadaki eksik evraklann tamamlana- bilmesi amacıyla erte- lendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle