24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordmatörü- Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlen Müdürü: lbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara 9 Görsel Yönetmetr Fikret Eser tsühbarat Cengjz Y ıldınm • Ekonomı Özlem Yüzak # Kultür Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltmc Abdullah Yazıcı 0 Fotoğjaf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Yayın Kurulu. llhan Selçuk (Başkan), Orban Eriaç, Oktay Kurtböke Hikmet Çeonk»\a, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orfajtn Bamh, Mustafo Balba), Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No: 125, Kaf4, Bakanlıklar-AnkarâTel' 4195020 (7 hat), Faks:4195O270tzmırTemsılcısrSerdarKmk, H ZıyaBlv 1352 S Z3Tel 4411220, Faks 4419117 0 AdanaTemsılcısi. Çetin Yiğenoğlu, tnonüCd. 119 S Nol Kat l,Tel 363 12 11,Faks-363 12 15 Muessese Müduru Cstün \kmen # Koordınaler Ahmct Koruban 0 Muha- sebe Bülenl Yetıeı- • Idare Hüseyin GnrerC Bılgı-tşkm Nail ln*i • Bılgı sayarSıstan. Mvrinet Çüer#SaBş FırietKaza MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gülbin Erduran # Koordınatör Reha Işıtman • Genel MudürYardımcısı ScvdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513S4«&«l,Faks 5138463 Ya>ımU)an \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basuı \e Yayıncılık A Ş Turko^ajıCad 19 41 Cagaloglu 34334 [stanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel- (0 212) 512 05 05 (20 hatt Faks (0.212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 13TEMMUZ1999 lmsak:3.39 Gûneş: 5.36 Öğle: 13.175 İkindi: 17.14 Akşam. 20.44 Yatsı: 22.32 Yaş büyüdükçe ilgi azalıyop • İSTANBUL(ANKA)- Halk kütüphanelerine çocuklar daha fazla ilgı göstenyorlar. 1998 > ılında 0-16 yaş arasında 11 milyon 702 bin 370 çocuk halk kütüphanelerinden yararlanırken 16 yaş yukansı gnıpta bu sayının 8 milyon 812 bin 801'de kaldığı görülüyor. Aynca, erkekler kızlara göre daha fazla kütüphaneye gıtmeyı tercıh edıyorlar. Kütüphanelerde en çok ilgı gören yayınlar arasında ise günlük gazeteler, dergiler ve güncel edebı eserler başta gelıyor. Turizmde üçlü işbirliği • ANKARA (ANKA) - 11 Mart 1999'da Romanya'nın Sinaia kentinde imzalanan Türkiye. Bulgaristan ve Romanya Arasında Oçlü Turizm tşbirliği Anlaşması, Resmi Gazete"de yayımlandı. Üç ülke, turizmi özendirmek amacıyla hava, deniz ve karayolu ulaşımı faalıyetlerini uyumlu hale getırecek \e ortak Turizm Komisyonu'nu kuracak. Karadenız Bölgesı'nde turizmın geliştirilmesı için seyahat acentelenni bÖlgeye yönelik ortak paket turlar başlatmaya özendırecek olan üç ülke arasındaki anlaşma beş yıl geçerlı olacak. Olumlu düşiin, kâbus gbrme' • WASHINGTON (AA) - ABD'de, yaşadıklan acı deneyımleri rüyalannda tekrar tekrar yaşayan kışılerin normal hayatlanna döndürülmesinde 'pozitif düşünceye' yönelik bir tedavi yöntemi gelıştirildi. New Mexico Ünıversıtesi uzmanlanndan Dr. Baıry Krakow, Rüya Etütleri Birliğı adlı bılımsel kuruluş tarafından düzenlenen sempozyumda sunduğu bıldiride. yeni yöntemle, tekrarlanan kâbuslardan şikâyetçi 100 hastanın tamamında yüzde 40 ile yüzde 100 arasında iyıleşme sağlandığını belırttı. Bu teda\i yöntemıne göre hastalar, günlennın bir bölümünü doktorlann kontrolünde 'iyi şeyler düşünerek' geçıriyorlar. İnternefte bakkallık • NEVVYORK(AA)- Bazı firmalann lnternet'te açtıklan 'sanal bakkal dükkânlannın' büyük ış yaptığı ve cironun 1 milyardolara ulaştığı bildırildı. Sadece bir ay önce İnternet'te her türlü bakkaliye malzemesi dağıtımına başlayan 'Vvebvan Group Inc' adlı kuruluş, elde ettığı başan üzerine, Kalıfornıya-Oakland'de sahip olduğu 30 bin m2'İik depodan ayn olarak 26 bölgede daha dağıtım merkezleri kurmak üzere kollan sıvadı. tnternet aracılığıyla bakkaliye ürünlen satan firmalann iş hacminin, normal bir süpermarketın 10 katı olduğu kaydedilıyor. Yeşil çekinge uyarısı • BOLU(AA)-Bolu'da, hava sıcaklığının artmasıyla birlikte yeşil çekirgelerin hızla çoğaldığı \e ekili alanlar içın tehlike oluşturduğu uyansında bulunan Tanm Müdürlüğü kimyasal mücadele başlattı. Bolu Tanm 11 Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürü Aydın Çizmeci. "Bu köylerimizde bugüne kadar 770 dekar alanı ilaçladık. Bu alanı 1300 dekara çıkaracağız" dedı. Çızmecı, aynca yeşil cekırgelere karşı gerekli önlemin alınmaması durumunda patates tarlalannın ve sebze bahçelerinın büyük hasar görebileceğini belirttı. Rodos'ta yapılan uluslararası toplantıda nükleer santrallann kapatılması ve yenilerinin yapılmaması istendi 'Radyasyon pasaport sormaz'• Rodos Adası'nda düzenlenen toplantıda Akkuyu'ya yapılması planlanan santral da gündeme geldi. Kanada Nükleer Projeler Direktörü David Martin, ülkesinin Türkiye'ye santral satmak için ihaleye girdiğini anımsatarak "Kanada bölgenize facia ihraç ediyor. Güvenilir reaktör yoktur. Tüm nükleer santrallar kapatılmahdır" dedi. RODOS (Cumhuriyet) -"İnsan ha- yaü ve ekotojik denge hiçbir bedefle öt- çülemeyecek kadar değertkür. Yeni bir Çernobil korkusu yaşamak istemiyo- ruz. Radyasyonun pasaport sormadj- ğmı bir kez daha anunsanyoruz. Nük- leer santrallar kapaalmah,yenilerinin yapılması engeUenmeüdir." Rodos'ta düzenlenen uluslararası nükleer toplantının sonuç bildirgesi böyle başlıyordu. Nükleer santralla- nn dünyamıza getirdiği ve getirebile- ceği felaketlerin tartışıldığı toplantıya Türkiye, Yunanistan, Kanada, Italya ve Avustralya'dan bilim ınsanlan, nükle- er karşıtlan. çevreciler, yerel yönetim- lerin ve tüketici örgütlerinin temsilci- leri katıldı. Etkinliğın açılışını yapan Yunanis- tan'ın 12 Adalar Valisi Savvas Kara- yiannis, nükleer reaktörlere karşı pa- sif kalınamayacagını belirterek "Bn tehükenin sonuçlanndan konınamaya- caksak böyle bir duruma nasd raa ola- biHriz" dıye sordu Akdeniz'in atık deposu durumuna getınldiğini, üç kı- tanın birleştıği noktadakı bu detüzin öl- mek üzere olduğunu, ancak bir şeyler yapmak için geç kalınmadığını vurgu- layan vali, "Çernobfl'den ders ahnaz- sak neden ders alaraği7. Akdeniz'e bir de nükleer reaktör knrutmasma ran ohınamaz" dedi. Etkinliğe katılan konuşmacılar, Ba- ü'nın nükleer santrallan geri kalmış ül- kelere ihraç etmeye çalıştıklannı, ge- rek nükleer santrallar gerekse nükle- er denemelerle dünyamızı radyasyo- na boğanlarla ilgili uluslararası huku- kun yavaş işlediğini ve bağlayıcı rne- kanizmalann iyi çalışmadığım vurgu- ladılar. Nükleer FizikUzmanı Andreas The- ofilov, uluslararası alanda harcanan milyarlarca dolara rağmen nükleer enerjinin sürekli itibar kaybettiğine dikkat çekti. Nükleer Fizik Profesörü ThanassisGeraniosda en güvenilir re- aktörün bile 30 yıl sotıra kapatılması gerektiğini ve 2005 yılında 200 sant- ralın kapatılmasuun günderae gelece- ğini belirterek "Ama atık sorunu var, onca nükleer auk ne olacak" diye sor- du. uyansı Kanada Federasyon MiUetvekili Jim Krypiannis, nükleer santrallan 'Rus ruleti'ne benzetip, vunüma olasılığı- nın yüksek olduğunu söyledi ve "Her- kesi nükleer santral saüası ülkelere, başta benim ûlkem Kanada'ya, ABD veAbnanya'ya protesto fakslan çekme- yeçağın)wuın''dedı Kanada Nükle- er Projeler Direktörü David Martin, nükleer santrallann yarattığı tehlıke- leri ülkesinden ömekler vererek an- lattı. Kanada'nın Türkiye'ye santral satmak için ihaleye girdiğini anımsa- tan Martin, u Kanada bölgenize facia ihraç edi>or. Güvenilir reaktör yoktur. Tüm nükleersantrallar kapablnıahdır" dedi. Toplantıya Avustralya'dan katı- lan Canberra Universıtesi Fizik Profe- sörü John Taylor, zehirli bulutlann dünyada hiç umulmadık uzaklıklara gidebıldiğini, Çemobil patlaması son- rası yaşananlardan örnekler vererek anlattı. 'Akkuyu'ya izin vermeyiz' Türkiye'den katılan kapatılan Yeşil- ler Partisı eski Genel Başkanı Bilge Contepe, Akkuyu ile ilgili vıdeo gös- tensi eşlığinde yaptıgı konuşmasında açgözlü tüketimin dünyamızı cehen- neme çevırdiğini, gerektiğı kadar tü- ketımı öngören yeni bır ekonomık mo- delin tartışılması gerektiğini vurgula- dı. Contepe, "ŞimdiTürkrje'ningün- deminde 'tahkim dayatması' var. Ül- keterin hukuku saf dışı edilmeye çab- şıb\or. Her şeyerağmen biz Akkuyu'ya \cdünvanmhiçbiryeriııe nükleersant- ral kurulmaması için çalışmalannuzı aralıksız sürdüreceğiz" dedı. Istan- bu'daki Yeşiller'den Ender Eren, ileri gitmiş ve ağızlanndan demokrasiyi düşürmeyen ABD ve Fransa gibi ül- kelerin nükleer santrallann yanı su^ nükleer denemelerle dünyamızı ka- rarttığını söylerken, tzmırli nükleer karşıtlanndan Metin Erten de Türki- ye'de nükleer tehlikeye karşı yapılan çalışmalan anlattı. Konuşmacılarözellikle Kanada'nın satmaya çahştığı 'CANDU' tıpi reak- törlerin ileride askeri amaçlarla da kul- lanılabileceğini, bunun da büyük teh- like yaratacağına dikkat çektiler. Top- lantıya katılanlar Akkuyu'da nükleer santral kurulmaması için güç büiiği ya- pılmasını önerdiler ve Akkuyu'da 7-8 Ağustos'ta yapılacak nükleer karşıtı etkinliğe tüm duyarlı insanlan katılma- ya çağırdılar. Akkuyu santralı Nükleere 'hayır' ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) - Içel'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesindeki halkoylamasın- da Akkuyu'ya yapılması planlanan nük- leer santrala "hayır" oyu çıktı. Halkın yüzde 56'sı oylamaya katılırken Büyü- keceli'de sandıktan yüzde 84 oranında "Nükleer santralistemiyoruz" oyu çık- tı. Yeşılovacık'takı halkoylaması jan- darma tarafindan engellendi. Akkuyu'da nükleer santral kurulma- sını engellemek amacıyla bu yıl ağus- tos ayında altıncısı düzenlenecek 'Nük- leer Karşıtı Şenh'k' öncesi Büyükeceli beldesıne gelen çevreciler, köylülere "Türkiye topraklannı Baü'nın nükleer çöplüğü yapmak istiyorlan boş vaatlere aldanmayalım'" yazılı el ılanlan dağı- tıp afişler yapışünrken çeşıtli konfe- ranslar düzenlediler. Geçen pazar günü temsili olarak gerçekleştırilen halkoy- lamasında ilk oyu nükleer santrala kar- şı olduklannı belırten Büyükecelı Be- lediye Başkanı Himmet Büyük ile Ye- şilovacık Belediye Başkanı Haül tbra- him Yetkin kullandı. Greenpeace Akde- nizOfısı Temsilcisi Mekla Keskin, Bü- yükeceli'de halkın yüzde 84'ünün "ato- ma hayır" dediğıni anımsatarak şunla- n söyledi: "Büyükeceli'ningercekseç- men sayısı binin üzerinde. Ancak bura- da yaşayan şu anda800'ü aşkın insan >ar. Bu insanlann yansından fa/Jası oy kul- landı. Oylama sonucunda kullanılan 447 oydan 373 havır, 59 e\et 15 de çe- kimser çıktı. 18 Nisan seçimlerinden sonra zaten halk bu sonucu göstermiş- ti. Çünkü, uzun süredir kendikrinin ya- nındayer alan bir belediye başkanı var- dı. Onun da birden fikir değiştirip nük- leer santrallan sevmeye başlaması, bu halkta bir güvensizlik yaratnuşü. 12 yd- dır belediye başkanhğını yapan ve seçiın- lerde yeniden aday olan ANAP'lı Ke- tnal Güdül'ü bir daha seçmemeleri za- ten bir göstergeydi. .\ma biz buna kar- şın, siyasi bir olay dedik ve tek tek evie- ri dolaşarak insanlarla görüştük. So- nunda oylama yapüdıgında da gerçek- ten 'atoma hayır' diyenlerin, bu köyde çoğunluk olduğu oıiaya çıktı. Yeşikrva- ak'ta ise 150 oy toplandıktan sonrajan- darma el koyarak. halkoylamasına en- gel olmuştur. Buradan çıkan mesajlan, nükleersantral yapımıiçin ihaleye giren şirketlere yoUuyoruz.'' Keskin, bugün Ankara'da köylülerle birlikte bir basın toplantısı düzenleye- rek refarandum sonucunu açıklayarak 'NükleerEnerjiEl Kitabt' \k birlikte mil- letvekillerine ıleteceklerinı belirtti. Greenpeaee'ten balina avcılanna karşı savaş Greenpeace, balina avcılanna savaş aeö. Kuzey Denizinin baUna avma irin verilen sulannda avlanan Norvecli bir tekneye tnüdahak eden çevreci örgütün bir gemisine Non-eç makamlan el koydu. 15 "çevre savaşçtsınm" örgüte ait Sirius adlı gemiden suya indirilen şişme botlaria, zıpkınla balina avlayan Kato adlı tekneye müdahale ettikieribildiriklL Norvecli yetkfflier, Sirius'un. ülkenin güney batısındaki Egersund kasabasımn 90 deniz mili açığında durdurularak Stavanger liman kentme çekildiğini açıkladüar. Non«ç Savunma Kotnutanlığı sözcüsü Grethe Lovv^ tarafindan yapılan açıklamada, Sirius'un mürettebatının Norveç adh makamlanna teslim edildiği kaydediklL Lovvig, çevreci eyiemcilerin, Kato teknesinin çevTesindeki 500 metrelik güvenlik bölgesiniihlal ettiklerini bikürdL Nonçç, Uluslararası Batinacthk Komisyvnu'nun yasağnıave uluslararası kamuoyunun tepkisine rağmen 1993 yüından bu yana balina avına fein veriyor. Norveç hükümeti, geçen mayıs ayında balina avı me\simi açn. Kuzey Denizi'nde 35 teknenin avlanmasma izin veren Non'eç hükümeti, 1999 yıhnm bafina kotasmı 753'e çıkanü. Geçen yıhn kotası621idL (REUTERS) Kaynaklar tukeniyor Susuz günler kapıda• Dünya Su Konseyi Başkanı Mahmut Ebu-Zeyid, 2050 yılında dünya nüfusunun üçte ikisinin su sıkıntısı çekeceğini açıkladı. Susuzluktan kaynaklanan hastahklar yüzünden her yıl çoğunluğu çocuk 5 milyon insan yaşamını yitiriyor. İSTANBUL (ANKA) - Susuzluğa bağlı has- tahklardan her yıl çoğunluğu çocuk olmak üze- re 5 milyon insan yaşamını yitiriyor. 2050 yı- lında su rezervlerinin dahâ da azalacağı ve dün- ya nüfusunun üçte ikisinin su sıkıntısı çekece- ği öne sürüldü. TEMA Vakfı 'nın yayın organında 'DünyaSu Rezervleri' ile ilgili yapılan değerlendirmeye gö- re dünya, temiz su kaynaklan açısından olduk- ça fakir bir görünüm sergiliyor. Dünyada top- lam 1.4 milyar metreküp su bulunuyor, ancak bu suyun yüzde 98'ı Okyanus ve denizlerdeki tuzlu sudan oluşuyor. Dünyadaki temız suyun çoğu kutuplarda bulunurken, ancak yüzde 1 'i göl- ler, nehirler ve ulaşılabilir aküferlerde bulunu- yor. Kişi başına tüketim Sanayileşmiş ülkeler ile gelişmemış ülkeler- dekı kişı başına düşen su miktartan da büyük farklılıklargösteriyor. ABD'de kışi başına tüke- tilen günlük su miktan 600, Israil'de 260, Av- rupa"da 200 litreyken, Filistin'de 70, Afrika'da ise 30 lıtre civannda su tüketilıyor. Gelişmekte olan sıcak ülkelerde, gecekondu mahallelerin- de ise günde ıkı lıtre su dahı lüks kabul edıliyor. Yazıda Dünya Su Konseyi Başkanı Mahmut Ebu-Zeyid'in görüşlerine yer veriliyor. Ebu-Ze- yid'in su tüketimiyle ılgıh değerlendirmesi şöy- le: "1950'lerde sadece birkaç ülkenin böyle bir sorunu vardb. Fakat 1990'larda 300 milyon insa- nın yaşadığı 26 ülkede susuzluk çekiliyor. 2050 yılı için yapılan tahminlere göre dünya nüfusu- nun üçte ikisinin yaşadığı toplam 66 ülkede, or- ta ya da şjddetii su akınnsı çekaecek." Dünya su tüketimının büyük kısmı, tanm ve üretimde harcanıyor. Dünya Kaynaklan Ensti- tüsü'nünbildirdiğine göre, kullanılan suyun sa- dece yüzde 8"i insanlar tarafindan tüketiliyor. 1980-1990 yıllan arasındaki "Uluslararası tç- me Suyu Sağlama ve Hıfzıssıhha" döneminde 1.3 milyar insana iyileşn'nlmiş içme suyu ve 750 mil- yon insana da daha iyi sağhk hizmeti götürül- dü. Buna karşılık 1.2 milyar insan hâlâ içme su- yundan. 2.9 milyar insan da sağlık hizmetinden mahrum yaşıyor. Susuzluktan kaynaklanan has- talıktan her yıl çoğunluğu çocuk 5 milyon in- san yaşamını yitiriyor. IŞILÖZGENTÜRK Bu hep böyleydi. Yüzyıllardır her ilk- bahar ebabil kuşlan (dağ kırlangıçlan) uzun bir yol gelip, 1stanbul kentinin ufuk- lannda sevinç çığlıklan atar, sonrahep bir- likte daimi mekânlan Galata Kulesi'ne ko- narlardı. Galata Kulesi yüzyıllardır taş- lan arasında yuva yapan, yavru besleyen ve her ekim ayında artık büyümüş yav- rulanyla birlikte uzak diyarlara göç eden ebabillenn küçük çığlıklannı duyduğun- da, çok sevdiği dostlanna kavuşmanın hazzıyla bir kez daha mavi Istanbul'a gü- lümserdi. Bu hep böyleydi. Galata Kulesi'nin çevresinde oturanlar, ebabil kuşlannın küçük çığlıklannı duyuncaya dek baha- nn geldiğine inanmazlardı. Ne zaman kı ebabüler Kule'nin taşlan arasındaki yu- valanna yerleşir, yumurtlar ve yumurta- dan çıkan yavrulannı beslemeye başlar- lar, o zaman Kuledibi halkı derin bir so- luk alırdı. tşte gene bahar gelmiş, Ku- le'nin çevresi en güzel seslerine yeniden kavuşmuştu. Bu hep böyleydi. Kuledibi'nde oturan- lar, uzaktan yakından Kule'yi sevenler her gün ebabil kuşlannı gözetler, onlara ait hikâyeleri birbirlerine anlatmaktan büyük keyif ahrlardı. Herkes ebabil kuşlannın kutsal oldu- Ebabil kuşlannın ölümü ğuna inanırdı. Kuledibi'nin her dinden ve inanıştan oluşan kalablığı, Kuranıke- rim'in Fil suresinde anlatılan ebabil kuş- lanna ait hikâyeyi ezbere bilirdi. "Yemen Valisi Ebrehe. San'a ken- tinde yaptırdığı küi- seye. Kinane kabi- lesinden bir Arap'm yaptıgı hakaretin öcünü almak ve AraplanHıristiyan- laştûmak için pey- gamberin doğum yı- lı 570'te Mekke'ye bir sefer düzenledi. Ordusunda yüzler- ce fil vardı ve görü- nüşleriçok görkem- liydi. Ancak bu or- du büyük bir bozgu- na uğradı. Çünkü gökten birden bire taş yağmay a başladı. Bunun üzerine baş- lannı kaldınp gokyüzüne bakanlar gö- rürler ki, binlerce kuş gökyüzünde daire- lerçizerek ağızlanndaJd taşlan bu görkem- li ordunun üstüne atmaktadır. Bu kuşlar ebabil kuşlandır. Kara \e üıcegövdeleriy- le bir ok gibi gökte kavis çizen onlardır." Bu hep böyleydi. Kuledibi ebabil kuş- lanna, ebabil kuşlan Kuledibi'ne vur- gundu. Bu aşk hep böyle süreceğe ben- zerdi. Ama bu yüzler- ce yıllık sevda, bir gün ansızın en hoyrat bi- çimde sona erdirildi. Çok değil, bir haf- ta önce Kule'de resto- rasyon çalışmalan başlatıldı. Önce demir bir iskele Kule'yi çe- peçevre sardı. Ardın- dan bu demir iskele- ye tül gerildi. Ve hız- la yuvalanndaki yav- rulanna börtü böcek taşıyan ebabil kuşlan bu tüle takılıp kaldılar. Birkaçı bir yanı açık olan perdeyi geçmeyi başarıp yavrulannı besledilerse de keskin pikelerle bir ok gi- bi yuvalanna girmeyi bellemiş büyük ço- ğunluk, iki gün çığlıklar atarak perdenin çevresinde dolandı. O günlerde Galata Kulesi'nin çevresinde sadece çığlıklar duyuldu. Perdeye çarpan analann ve taş oyuklannda yem bekleyen yavrulann çığ- hklanydı bunlar. Sonra yavrulann büyük kısmı öldü. Ve ne oldu bihnmez. Ebabil kuşlanmn sayı- sında büyük bir azalma oldu. Derler ki, ebabiller küstü ve Kule'yi terk ettiler. Şimdilerde Kuledibi pek sessiz. Ak- şam üstleri yuvalanna dönen, sevinç için- de haykıran sevgili ebabil kuşlan yok ar- tık. Şimdi var olan sadece bir ölüm ses- sizliği. Ben bu sessizlik haberini. bu ölüm ha- berini Kuledibi'nde resim atölyesi bulu- nan ve her gün ebabil kuşlannı gözetle- yen bir arkadaşımdan duydum. Bana te- lefon açtığında hüngür hüngür ağlıyordu ve garip bır şey aynı saatlerde televiz- yonlar ekonomiden sorumlu Devlet Ba- kanı Hikmet Uluğbay'ın intihar ginşi- minden söz edıyorlardı. Ve kızım Hikmet Uluğbay'ı dürüstlüğüyle, göreve bağlılı- ğıyla tanıdığı dedesine benzetip "Bütün güzel insanlar ölüyor" diye feryat ediyor- du. Bir yanda arkadaşım, bir yanda kızım. Ben de ganp bir gece geçiriyordum. Elimde olmadan balkona çıktım ve gök- yüzüne bakmaya başladım. lçimden de- dım ki "Şündi bir mucize olsa ve gök Fil suresinde anlaüldığı gibi binlerce ebabil kuşuyla dolsa. Sadece onlann sesiyle." Isoz^O© hotmaiLCom. Turizmcinin yüzü güldü Antalya'daid turizmcilerinyüzü gülmeye başladı. Tu- rizm sezonuna kötü başlayan kentte ilk kez bazı tesis- ler yüzde yüz doluluk oranına ulaştı. Doluluk onuu- nın artmasının ardından tesisler konaklama nyatlan- nı da indirimli fiyatların iki katına y ükselttiler. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle