18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EMMUZ 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye, 1987-1996 yılları arasında yangınla mücadelede Akdeniz birincisi oldu 'Yangın vıçalda söndürülmez' • Prof. Uçkun Geray, bu veriler ışığında yangınlarla mücadelede iilke ekonomisi için gereğinden fazla pahalı olan amfıbik uçak satın altnmasının yanlış bir tercih olacağını söyledi. Geray, bunun yerine helikopter kiralamanın daha yerinde bir karar olacağını belirtti. Istanbul Haber Servisi - Türkı- ye'nın Akdeniz Bölgesi'ndekı or- man yangınlan sayısı bakrmından ikinci. yangınlarda kaybedilen or- talamacırman alanı bakımından ıse en iyı durumda olduğu behrtildı. Türkiye'de 1987-1996 yıllan ara- sını kapsayan 10 yıllık dönemde yangın başma ortalama 6.6 hektar orman alanı yanarken 1998 yılın- da bu rakamın 3.5 hekiara indtği kaydedildi. Istanbul Ünıversitesi Orman Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Uç- kun Geray, bu verileT ışığında yan- gınlarla mücadelede ülke ekono- misi için gereğinden fazla pahalı olan amfıbik uçak satın alınması- nın yanlış bir tercih olacağını söy- ledi. Amfıbik uçaklann tanesınin 25 mılyon dolaroldugunu ve bun- lardan 3 adet satın ahnmasının planlandığını belirten Prof. Geray, bunun yerine helıkopter kiralama- nın yangınla etkin mücadele ve ekonomi açısından daha yenndebir karar olacağını belirtti. PTof. Uçkun Geray, 40'tan faz- la sivil toplum kuruluşu ve orman fakültesinin bir araya gelmesin- den oluşan Istanbul Orman Çevre ve KültürVfcrhklannı Koruma Plat- formu adına yaptığı açıklamada, Yunanistan'da 15. Italya'da 12, Is- panya'da40, Fransa'da 30, Kana- da'da 30 yangın söndürme uçağı bulunduğunu, ancak yine de yan- gınla mücadele konusunda Türki- ye kadar başanlı olamadıklannı söyledi. Son on yılda, her yıl or- talamaYunanistanaa 60 bin, lspan- ya'da 196 bin, ttalya'da 123 bin, Portekiz'de 85 bin ABD'de 1.8 mil- yon, Kanada'da 3 mılyon hektar orman alanı yandığınıbelirten Prof. Geray, Türkiye'de ise yılda ortala- ma 14 bin hektar ormanın yandı- ğını aktardı. Hava araçlannın payı Orman yangınlannı sadece ha- va araçlannın söndüremeyeceğini, yangınlann yerdeki işçi, arazöz, dozer ve daha birçok küçük ve bü- yük araçlann kullanılması ile sön- dürülebıleceğini ifade eden Prof. Geray şunlan söyledi: "Hava araçlannın yangın sön- dürmedekipayıyüTdeİO'yigeçmez, Geçen yü ABD'nin Florida evale- tindeki vangının bu ülkede onlar- ca hatta yüzlerce uçak ve heKkop- terin kullaıulmasına rağmen 3 ay devam ettiğuıi ve 250 bin hektar or- manın yandığını hatırlayalım. 1996'da Mannariste 7bin 500 hek- tar, 1997tte4bin hektar kayıplaka- panan orman yangmlannda da 3 uçakveçoksayida helikopter mev- cuttu." Her yıl olduğu gibi bu yıl da bu% *milti davayı" bahane edenlerin medyayı da kendi pazarlannı bü- yütmek, pay kapmak amaçlanna alet eden uçak ve helikopter şirket- lerinin bir bardak suda fırtma ko- pardıklannı ifade eden Prof. Ge- ray şöyle devam etti: "Orman vanguunı uçaklar ve hetikopterler söndürmez. En çok buaraçlarasahipülkekrde rakam- lar ortadadn-. Dürrva, ülkemiân d- de ettiği başanya gıpta ile bakar- ken meseleyi bir uçak, bir helikop- tere bağlamak, bu işin arkasında baaprkederinokhı&ınıgösterir.'' 2005 teki genel kurul Istanbul da Boğaziçi için Türk münarlanna destek Uluslararası Mimarlar Birliği, (UFA) Boğaziçi'nin petrol yolu olmaması için Türk halkına destek vereceğini açıkladı. UFA 200 5'te yapacağı genel kuruluda îstanbul'da yapacak. OKTAY EKLNCt PEKfcV - Uluslararası Mi- marlar Bırliğı, 2OO5"te yapıl- masıplanlanan 7 bin ldşilik ge- nel kurulunu lstanbul'da ger- çekleştirecek ve dünya mi- marlan Boğaziçi'nin petrol yolu olmaması için Türk mi- marlanna ve halkına destek verecek. Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkentı Pekin'de 6 bin kışi- lık katıhmla 20-29 Haziran 1999 tanhlerinde yapılan UIA (Uluslararası Mimarlar Birli- ği) Dünya Kongresi ve Genel Kurulu için Pekin'debulunan Mimarlar Odası delegasyo- ııı, uluslararası bir başanyla j|önüyor. I Oda yönetim kurulu, ulus- sı ilişkilerkomites'., Kül- • BakanVftı v^Sponsor fir- * ^lcjle birlikte 26 kişilik bir grup halinde Dün- ya Mimarlık Kongresi ve UIA Genel Kurulu'na katılan Mi- marlar Odası, yaklaşık 7 bin kişilik bir uluslararası buluş- ma olacağı beklenen 2005 yı- lı Dünya Mimarlık Kongresi ve UIA Genel K.urulu'nun tt ev sahibi kenti" olarak tstan- bul'un seçilmesini sağladı. 140 ülkeden 6 bin mimann katıldığı genel kurulda, Mi- marlar Odası, Boğaziçi'nin Kafkas petrollerini taşıyan tankerler tarafından petrol ka- nalı yapılmaması için tüm ül- kelerin mimarlık, kültür ve çevre kurumlanna dayanış- ma çağnsmda bulundu. Oda yönerimi aynca, genel kurul- da, Anadolu uygarlıklan tari- hini, Türkiye'nin mimarlık kültürünü ve lstanbul'u, ki- tap, broşür, sergi,belgesel füm ve çeşitii sunuşlarla tanıttı. Deniz astsubaylar diplomalannı aldı ^ subay adayına, diplomalan önceki gün törenk verildi. Beylerbeyi'ndeki okulda gerçekkştirflen törende ko- nuşan Oktıl Komutaru Deniz Kurmay Kıdemli Albay Mehmet Karyon, 3 yıllık eğiurn-öğretirrüerini başa- nyla tamamlavan 165 astsubay adayına hak ettikleri diplomalan vermenin muüuluğunu yaşadıklannı söy- ledi. Karyon, öğraıcilere hitaben yapüğı konuşmada modern ve giiçlü bir Türkiye için tek çözümün Ata- türkçülûk oldugunu vurguladı. Karyon, öğrencileri tebrik ederek başanlar diledi. Konuşmanın ardından, Deniz Eğjtim ve Öğretim Komutaru Koramiral Atilla Şenkul tarafindan, okul birincisi Arslan Alaru ikinci Ramazan Yetiş ve üçüncü Seyit Muharrem Gökmenoğlu'na diptomalan ve hediyeteri verildi Törende da- ha sonra, okul birincisi Arslan Alan, okul kütüğüne dönem plaketini çakn, (Fotoğraf: KADER TUGLA) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Tarihi Çappıtmak Bugünlerde Türkiye'nin gündemi çok yoğun. Öcatan hakkındaki karar verildi. Bu kararla çok zorlanacağız. Ama galiba başka çare yoktu. Bugünlerde benim gündemim de çok yoğun. Diğer gündem maddelerini bir ya- na bırakırsak, "Atatürk llkeleri ve Inkilap Tarihi" öğrencilere en iyi nasıl venlir ko- nusunda çok uğraşıyorum. önemli bir bölümünü zaten okumuştum ama, bu konudaki "attemat/f" kıtaplan bulup oku- manın gayreti içindeyim. Resmi adı, Atatürk llkeleri ve Inkilap Tarihi"ne dönüştürülen bu dersı, 22 yıl- dır anlatıyorum ye 12 Eylüi'ün en karan- hk günlerinde bile, adını "Türk Devrim Tanhi" olarak dile getirdim. "Devrim" söz- cüğü Atatürk'ün en sevdiğı sozcükler- den biriydi ve 1937 sonrasmda yaptğı ko- nuşmalarda da, genellikle "devnm'söz- cüğünü kullanmıştı. Ama kimileri bu söz- cüğü sevmıyor, belkı de korkuyor... Gunümüz Türkıyesi'nde, Türk devri- mine karşı kurulmuş bulunan "şer cep- hesınden" zaman zaman söz etmişimdir. Misak-ı Milli sınırlan ıçındekı ülkemızı, et- nık temele dayanan bir parçalanmaya sürüklemeyeçabalayan "aynlıkçılar"; la- ik ve çağdaş düzentmiz yenne, bir Islam şenatı düzenı kurmak isteyenler ve niha- yet cumhuriyetimızı yetennce "demokrat" bulmayan, özgürlükçu "süper zekâlı- /ar"dan oluşan bu cephenin en çok dile getırdiğı sozcük, "resmı ıdeoto/ı"dir ve en çok uğraştıkalan şey, bu resmi ideoloji- nin yıpratılması ve çürutülmestdir. âk sık dile getırdiklerı bir görüş vardır. "Devletin ideolojisi olmaz" derier. Laf... Devletın elbette ideolojisi olur. Hatta bir adım daha ıleri gıderek şunu söyleye- biliriz ki; ıdeotojisi olmayan devlet olmaz. Bunun adına ıster "resmı ideoloji" de- yin, istersenız "gayri resmi ideoloji..." Her devletın ideolojisi vardır. Zıra dev- let, rastlantılann bir araya getirdiğı insan- lann oluşturduğu, "sıradan" birörgütlen- me değildir. Devtet, "ortak umut" ve "or- tak amaçlan" olan insanlann bir araya gelerek oluşturduklan ve kimi zaman da, buyük zorluklarla, kan ve gözyaşıyla olu- şan örgütlerdir. Işte, o devieti oluşturan insanlann or- tak umut ve amaçlan, kurulan devletin, "kuruluş felsefesını" ortaya koyar.Ve dev- letin "ıdeolojısı" denilen şey, bu "kuru- luş felsefesinden" başka bir şey değildir. Ve her devletin bir ideolojısı vardır; zira, böyle bir kuruluş felsefesi olmaksızın, devieti kurmak mümkün değildir. Tartışılabilecek olan şey, devletin bir ideolojısının olup olamayacağı değıl, mev- cutideotojınin, "haWı",yada°hakstz"ot- ması; veya "çağdaş" ya da "çağdışı'vs. otmasfdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felse- fesi, tek cümleyle ifade edılebilir: "Halk egemenliğine dayanan laik ve çağdaş cumhuriyet..." Bu kuruluşfelsefesi, "çağ- daş" ve "haklı" bir zemine oturrnaktadır ve bir tek sözcüğü bıle değiştirilemez. Bambaşka bir konuyu ele almak nıye- tiyte daktılomun başına oturmama karşın, gene çok uzun bir "girizgâh"a takıldım. Neyse, bugün ele almak ıstediğım asıl konuya gelelim. Geçenlerde, "Türkiye CumhuriyetiTa- rihine Giriş" başlıklı bir kitap gördüm. Ya- zan Ali Osman Eğilmez'ı tanımıyorum, belki de anımsamıyorum. Fakat bu ki- tap, şimdıye dek ilginç şeyter yayımlamış bulunan "K/(abew"yayınlan arasında çık- mış olduğu için, aldım ve okumaya ça- baladım. Keşke hiç almasaydım ve oku- masaydım. Yazar, kitabının "Bu kitap..." başlıklı gi- rişinde kendıni ortaya koyuyor."... Tür- kiye Cumhunyeti Tarihi'ne Gırış', alışıldık isimlı birkitap. Fakat içindekiler kesınlik- te öy/e değil. Şu uyarmaytyapmakzorun- dayız: Klasık Türkiye Cumhunyeti Tarihi kttaplannın okuyuculan, bu kitabı okuduk- lannda en azından kafa konforlan sarsı- lacaktır. 'Kafa konfooımu neden sarsa- yım?' diyenlerin bu kitapla bir alışveriş- len olacağını sanm/yorum. Fakat kafa konforvnu sarsmayı göze alanlar için bu sarsıntı sorgulayıcı bir tedırginlık doğu- rursa kitap amacına ulaşmış demektır..." (Noktalama hatalanna hıç dokunmadım. TA). Doğrusunu isterseniz, "kafa konfonı- ma" güvendiğim için, kitabı okumaya başladım. Ama daha işin başında ama- cı ve "yöntemı" anladım. Amaç, laıkcumhunyetımızı karalamak; "yöntem" ise, tarihi alabildiğine çarpıt- mak... Sayın Eğilmez'in kim oldugunu biraz araştırdıktan sonra, bu kitap hakkında aynntılı bir eleştın yazacağım. Fakat bu- gün de, çok önemli bulduğum bir "sap- tırma örneğini" ele almak istiyorum. Yazara göre Aralık 1917'de Mustafa Kemal, o zaman velıaht olan Vahdettin Almanya'ya giderken, heyette olmadığı halde bir emrivakı yaparak trene bınmış, Enver Paşa da, "Neyapalım, varsın o da gitsm" demiş... (Kimı hatıralara dayanı- )) Insaf yahu... Banlıyö treni mı bu? Ca- nı isteyen emrivaki yapacak ve veliahtın trenıne binerek resmi heyete katılacak ve "yaver" sıfatını alacak... Oysa kı "AnafartalarKomutanı" olarak yıldızı parlayan bu yetenekli paşayı, bız- zatVahdettin heyete dahil etmıştır. Çün- kü kendısıne hayranhk beslemektedır. Kitapta daha nice çarpıtmalar var, ama yerim yok. llerde bu konuyu tekrar ete ala- cağım. Ama kim ne yazarsa yazsın, güneş bal- çıkla sıvanır mı? Cumhuriyet okurlarının bir özlemi daha gerçekleşiyor! Artık yaz tatillerinizi, uygar bir ortamda, dünya görüşleri, yaşama biçimleri, ahşkanlıkları, zevkleri "size yakın" insanlarla birlikte geçirebileceksiniz. Bu isteğinizi yerine getirmek için gezdik, gördük, ince eleyip sık dokuyarak sizler için en uygun dinlence yerlerıni beUrledik. Seçin içlerinden birini...Hem ailenızle, dostlarınızla - ve orada tanıyacağınız pek çok yeni dostla - birlikte keyifli bir tatıl yapın; hem de Cumhuriyet okurlarına özel indirimden yararlanın. • C u m h u r i y e t o k u r l a r ı n a ç a ğ r ı . . . DOSTLARLA BİRLİKTE, KEYİFLİ BİRTATİL! ARASOTEL (•*•*) Urla-Çeşme yolu uzennde, Mordoğan'da. Tum odaları korfeze bakıyor. Tümünde klıma, minıbaı, telefon ve tv vat Fitness center, sauna, çocuk oyun salonu; tenıs, basketbol, voleybol ve futbol alanlan. o 232 737 52 00 İSİSHOTEL( ) Bodrum-Gumbet'te. Merkezı havalandınna, i}{cfaı yayınlı TV, tekföo, minihar olup 24 saat oda serusi verılmektedtr. Kum ve çakıllı k'MSi olan özel plaj, l'«çık ve t kapalı iıavuz, sauna ve Tuık 0 252 316 9^ CLUB ALPATATİL KÖYÜ (*•*•*) Kemet'de, görkemli çam ağaçlan arasında. Goz alabildiğine uzanan özel plaj, 2 yıizme havuzu, çocuk havuzu, aqua oyunları, hamam, anfitiyatro, fitiess center oyun salonu, bnr, Türk kahvesi, disco, 8 tenis komı, dalgtç okula, ok atma alanı var. Bütun odalarda minıbat, tv, tuvrjfct/duş. Sabah 7'den gece 24'e kadaı açık bufe, nefis bir mutfak.1998 Dünya Çerre Ödüllü tanl köyü! 0 242 824 81 51 AQUAPARK (••••) Benzersız bir guzelliği olan Kaj'ta. Kekova ve Batık Kent'ın hemen yanındaki bu rarihi ve doğal mekanda su oyunlannın en beyecanlısı yapüıyor. Tüm odalarda klima, mınibaı, tv, telefon ve duş var. Sabah ve akşam açık büfesiyie bizmetinizde. 0 242 836 19 02 HOTEL PRINCESS Bodrum, Güvercinlik'te. Havuz. Sürekli sıcak su. Açık bufe. Canlı müzik. Ve deniz neredeyse kapınızın önûnde. Sessiz ve huzurlu bir ortam isteyenler için. 0252 374 52 43 ATtAKTlS CLUB RESORT tzmır/Menderes havalımanından 1 saat uzaklıkta, doğayla kucak kucağa bir taril beldesı olan Sığacık'ta. Tenis, valeybol, basketbol alanlan; 2 yıizme havuzu. 2 restoram, anfrayatrosu ve ban var. En büyük özelliğı su ve deniz sporları olanağı olan Atiantıs'te evinizdeb rahatltğı . bulacaksınız. ,0 232 745 74 55 OTEL CRAND ÖZÇELİK ( ) Kuşadası'na 10 dakıka uzaklıkta, Yavansu mevknnde. Butun odalar balkonlu, deniz gbrüyoı. Butün odalar da klima, dırekt telefon, uydu yayınlı tv, banyo. özel plaj, açık ve kapaiı yuzme havuzlan, Turk hatnamı ve sauna, 2 restaurant, balo salonu, gece klübü. 0256 614 46 01 ART MARMARİS (••*•) Marmarıs'irt ALAADPİN HOTEL (•**•) Türkiye'nin en yeşıl yorelennden, deniz mevsıminın 8 ay surduğu Alanya'nın Aysallar mevkıinde, tncekum'da. Huzurlu bır ortamda spor ve eğlence olanakları. Tüm odalarda klıma, telefon, muzık kanallı ve uydu yayınlı tv var. Açık ve kapaiı barlat, kondisyon, dısco, 2 yuzme havuzu. ozel plaj, su sporlan merkezı, tenıs kortu. Gece müzıği eşliğınde •»»"oin r»««U »cij
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle