Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
Tahkim: Anayasa Temelinden Sarsılıyor
Dr. Metin ŞEKERCİOGLU
"Bir ülke yarısı çırılçıplak / Yarısının
yediği ekmek ve tuz / Uyur itleri inek-
leri ayıları / Bütün aydınlan uykusuz.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
0 mtiyaz sözleşmeleri ve Cahkim
I
aniaşmalan için Danıştay ıncele-
mesini ortadan kaldırma istekle-
n ile başlayan söylentilerin yeri-
ni çok daha önemli haberler al-
maya başladı Ashnda. Danış-
tay'ın imtiyaz sözleşmelerini inceleme
yetkisini içeren, Anayasa'nın 155. mad-
desinin değiştirilerek bu incelemenin
kaldınlmasının bir şeyi değişrirmeye-
ceğini hukukçularaçıklarruştı. Başbakan
ya da Bakanfar Kurulu tarafmdan bir
imtiyaz sözleşmesi taslağının gönderi-
Iip Danıştay 1. Dairesi tarafından ince-
lettirilip görüş alınması, biryargı kara-
n değil. Danıştay'a devletin danışması
ile iJgili yönetime ilişkin birgörevdir. Hu-
kuku iyi bilen Danıştay'ın, bir sözfeşme
ile devletin başuıa neler gelebüeceğini
söylemesini istemek, kapitülas\onlar-
dan dili yanan Türkiye Cumfauriyeti'niıı
haklı bir duyarulığKhr.
Yoksa, Danıştay îdari Dairesi nin bir
sözleşmeye olumlu görüş bildirmesi, o
konuda hukuku çiğnenen insanlann ida-
re mahkemesi ve Danıştay'a aruk dava
Hukukçu, En\gjdi Danıştay Üyesi
açamayacağı anlamında değildir.
Oysa Türkiye'de her şeyin özelleştir-
me ile güzelleşeceğini iddia eden çev-
reler bunu bildikleri için işi halkınuzın
yargı yoluna başvurma yolunu keserek
saglamak yolunda adımlar atmaya baş-
ladılar. Öyle ki, artık Anayasa'nın de-
ğiştirilmesinde, Anayasa'nın 155. mad-
desindeki inceleme görevi bile yok. İşi
kökten halledecektemelli maddeleri de-
ğiştirmeye yönelmişler. Hürriyet gaze-
tesi, 27 Haziran 1999 günlü basımında,
bu işin mimarlanndan Enerji Bakanı
Sayın Ersümer'den ahndığı açıklanan
bilgilerden sonra anayasa değişikliği-
nin maddelerini de vermiş. Buna göre
Anayasa'nın 47. maddesi değiştirilerek
kamu hizmeti, de\1edeştirme,özeUeştir-
me, bazı yahnm ve hizmetlerin yûrütûJ-
mesi başlığı amnda kamu hizmeti sözü-
nün anlamını değiştirme kolaylığına gir-
roek istenivor. DenUiyor ki: Kamu hiz-
meti kanunla kurulur ve kaldınhr.
Bu, çok tehlikeli ve halkın hukukunu
yok eden faşist bir görüştür. Hukuk dev-
leti ile kanun devleri arasındaki fark
neyse bu da odur. Nasıl ki bir hukuk
dev letinde yasa koydu diye abuk sabuk
kurallar hukuka uygun sayılmazsa (ör-
neğın bir yasa, sokakta öpüşen kurşuna
dizilir hukmünü koysa, uygulandığında
kanuna uygun olan bu hareket insanlık
hukukuna aykın ise) burada yapılan da
odur. Devletin, vatandaşm bütün hakla-
nnı kanunla gasp edebileceği bir hü-
küm getirmek isteniyor.
Anayasamızın temelüıi oluşturan 1961
Anayasası'nın yapımcısı. Bilim Komis-
yonu^Jaşkanı rahmetli hocalann hoca-
sı Sıddık SamiOnar ve birlikte calışan-
lar Muammer Aksoy, Bahri Savcı kamu
hizmetinin tanımını bilmiyorlar mıydı
da tanım koymadılar? Elbet biliyorlar-
dı. Ancak onlar insan haklannı, kamu-
nun görevini ve kişinin haklannı çok
iyi bildikleri için böyle bir tanım koy-
mamışlardır.
Çünkü bakınız Sıddık Sami Onar ka-
mu hizmetlerini nasıl açıklamıştır: "Dev-
let veya kamu tüzeikişileri tarafından
veya buniann gözetimi amnda genel ve
ortak ihtiyaclan karşuamak ve tatmin
ermek, kamu faydasuu sağbunak için
yapdan ve umuma arz edihniş bulunan
devamiı ve muntazam faaliyetfcr kamu
hizmederiadınıalmaktadır." Mıllı Eği-
tim, baymdırltk, toplumun genel sağlık
hizmetieri gibi hizmetlere kamu hiz-
metleri denilebilir.
Gene bu konuda, dünyaca ünlü hukuk-
çulann, "Bir ihtiyaç, kanun yapıcının
arzu ve iradesi ile kamu hizmeti mahi-
yeti alamaz" dedikleri yazıhdır.
Bununla, örneğın çok arzuladıklan
enerji yatınmlannı özelleştinp kamu
hizmeti olmaktan çıkaracaklar anlaşılan.
Sayın Ecevit, hükümeti kurmaya çalış-
Oğı günierde "Efendim ulusal güvenB-
ğimizi tehlikeye düşünneyecek bir for-
müUe enerji yabnmlannı uluslararası
tahkime açmakgerekir" gibi sözler söy-
lemişti. Bir kez, enerji yatmmı olur da
ulusal güvenligi nasıl ilgilendirmez?
Batı sermayesi böyle bir yatınmı emri
altına aldığından bizi kör karanlıkta
ezer...
Ikincisi. şimdi getiriimek istenen ana-
yasadeğişikliği sadece enerji değil, ula-
şım konusunda (onda da yağlı kuyruk
yabancı yatınmlar vanruş) tüm işleri
kamu hizmeti olmaktan çıkanpharaçme-
zat sattırabilir.
Oysa bugün tahkim anlaşmasını des-
teklediğini bildiğimiz Ecevit'in Enerji
Bakanı bile tahkim denilince bir Türk
olarak 'kapirülasyonlan hatuiadığuu1
söylemek zorunda kalmıştır. Antaylan,
Ecev it'ten az bir ödfin, özeUestirmecile-
ri büsbütün çıkurtmış.
Biz muhalif olmak için muhalif olan-
lardan değiliz. Bizim aklımızı yaörsm-
lar, sözlerimizi geri alalım. Akhmıza
yatmayanlar şunlardın
Elektrikle uğraşan tüm odalarve mem-
leketin kabul ettiği otoritelerin birçoğu
(işverenler dışında) ülkemizde söyle-
nen enerji yatınmlannın getireceği ar-
tışın yansını, kaçaklan önlemekle gide-
receğimizi söylüyorlar. Bunu niçin din-
lemiyoruz?
Enerji üretiminin arttınlmasını iste-
memelerinin nedeni, Batı sermayesinin
yenilediği için atmak durumunda ol-
duklan hantal makineleri bize satmak is-
tedikleri söyleniyor. Ömeğin Türkiye'de
son J 0 yılda büyük bir çelik imalatı ar-
ümı olmuş.
Nedeni, Batı 'nın tüm hurda demirle-
ri ülkemizde çelik oluyor ve cennet Tür-
kiye çölleştiriliyor. (Türkiye'ye düşman
Baü, doğamızı da bitirerck bir taşla iki
kuş vuruyor. Başka yer yokmuş gibi Gö-
kova, Fırtma Deresi, bütün güzellikleri
bitirmeye de sanki ahdetmişler).
Son olarak, kamu hizmeti tanımını
yabanıl (vahşi) kapitalizmin yasa koyu-
cu emrine vermek halkımızın eğitim,
saglık, ulaşım, enerji, hatta adalet (çün-
kü tahkim, adaletin özelleştınlmesı an-
lamına da gelir), hatta milli savunması-
nı da özelleştinp bütün çalışanlan kapı
dışan etme yetkisini de vermek anlamı-
na gelir.
Bunlan, ulusalcı olduklan için fazla
oy alan. laiklikten yana olacağını um-
duğumuz için çok sevmek istediğimiz
bu hükümetimız enine boyuna düşüne-
cek mi? Memuru, işçisi, köylüsü, bütün
halkımız en az Bergama köylüsü kadar
uyanacak mı? Bütün ülke, bekliyoruz...
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
AltıOk...
Temmuza girdik. En sıcak günler bu aydadır. Hete
kapalı bir yerdeyseniz dayanmak güçtür. Bir de ce-
zaevinde bulunanlan düşünün! Dört duvar arasında
gidip gelirler, bol bol hayal kurup özgürlügün gelme-
sini beklerler. Ama öyteleri varttır ki, cezaevi gün ve
gecelerini boşa harcamaz, yine de yentlmez, yine de
yazgıya boyun eğmezler.
Doğu Perinçek bunlardan biri... Birkaç aydır Hay-
mana Cezaevi'nde yatıyor. Gerçek bir aydın olmak,
bizim gibi ülketerde, böyle cezalar çekmeyı gerekti-
rir! f^edense böytedir! Bir gün elbet gerçek aydının,
gerçek yurtseverin değeri, önemı bilinecek. Bütün bu
acılar da bir anı olacak...
Parti IkJerlerimizin çogtı 'kitapsız'dır. DemireJ'in bir-
çok kitabı var, ama bunlar orda burda yaptığı konuş-
malar... Olsa olsa tarihçiler için bekjesel bir önemi var,
hepsi bu! Tansu Çilter'in üniversrte çalışmalanndan
başka biryaprtı var mı, bilmiyorurr. Mesut Yılmaz'da
o da yok! Devlet Bey, üniversite c^retımınde görev
yapmış, ama bir şeyler yazmış mı, öjymadım.
Işçi Partisi lideri (şımdi yasal zoruriulukla görevini
bıraktı) Pennçekise "ençokkitaplı" lidefdir. Yirmi beş
kitap yazmış; yedi derleme, üç de çevinsi var... Bir-
kaçının adını anmak yeter Türkiye'de Siyasi Partile-
rin Iç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi, Anarşinin Kay-
nağı ve Devrimci Siyaset, Türkiye Devhrrinin Yolu, Din
ve Ahlak ve Kemalist Devrim, Parti ve Sanat, Çiller
Ûzel örgütü vb. vb...
Yeni kitabın adı, "Altı Ok" (Kaynak Yayinı).
Birtakım sözde CHP'lilerce, 'Bu okJann üçûnü kı-
rıp atmalı. Bunlar çağdışı kaldı' diye yerüen, vazge-
çilmeye çalışılan AÎtı Ok!..
Perinçek, "Türkiye'nin önündeki stratejik devrim-
cigörev, Kemalistdevrimitamamlamaktır"d/yor Son-
ra şunlan ekliyor
"Devrimlenle Batı işbiriikçisigericiiikaras'ndaçar-
pışmalarta geçenyüzelliyıldan sonra Türkiye bağım-
sız ve özgür bir toplum yaratmak yönünde büyük bir
birikim yarattı. Ancak günümüzün sorunlenna şöyle
bir göz atarsak hâlâ 31 Mart gerici isyan günlerinin
ve Kurtuluş Savaşı döneminin sonınlarına benzerbir
gündemle karşılaşıyoruz. Buradan bir bilanço çıka-
rabiliriz. Türkiye, özellikle Kemalist devhme rağmen
bağımsız bir ulusal devlet kurma ve ortaçağ ilişkile-
ririden bütünüyle kurtulmuş özgür ve laik bır toplum
yaratma sürecini henüz tamamlayamamıştır."
Demek, önümüzde daha ıizun ve çetin savaşım yıl-
lan var! Niye Kemalist devrimin yolu kesildi? Kimler
tarafından kesildi? sorusunu okurlanma sormayaca-
ğım, bunu hepsi benım kadar bilmekteler! Mustafa
Kemal aydınlığı ancak on beş yıl sürdü. Onu izleyen
savaş yıllan, sözde demokratık yaşama geçiş süreci,
oy toplama yanşında irtica eğılimlerinı benımseme, el-
bet 'özgür bir toplum yaratma sürecini' durduracak,
atılmış ıleri adımlardan geriye döndürecekti.
Halkevleri, Köy Enstitüleri, kültüralanındakiçağdaş
atıhmlar, halktan yana, halk için, halkla beraber bir bü-
yük aydınlıkta birlikte olmak coşkusu kısıla kısıla;
imam okullarıyla gerici tutumlarla, Atatürk devrimin-
den ödünler vere vere bugünlere geldik. Suçlulan, yıl-
lardır işbaşında olan kişiler, çevreter... Hâlâ 'ılımlı Müs-
lümanlık' gibi gericiliklere hoşgörüyle bakan adamlaıi..
CHF'nin kurucusu Atatürk, aftı okla Türk halkına bir
program sunmuştu. Halka, cumhuriyete, laikliğe, ger-
çek ulus sevgisine, sürekli atılımcılığa çağıran bir yön-
tem, bir yol...
Doğu Perinçek 'Altı Ok' krtabında (ki bu 'Kemalist
Devrim' konusundaki üçüncü yapıttır) enine boyuna
bu konuyu irdeliyor. Kemalist devrim niçın yanm kal-
dı? Tarih önünde bugün de yann da tartışılacak bir so-
run... Kuşaklann ergeç çözeceği, kördüğümleştirilen
birsorun...
Özden'in Açıklaması
Samsun Valisi Metin Ölyas Aksoy'un, ADD Edirne Şu-
besi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Saltık'tn yazısmıı yanıtla-
yan açıklamasında benimle ilgili bölümler tümüyle ger-
çekdışıdır. Ben kimseye konferans vermem için başvuru-
dabulunmadım. Yaşamımda böyle bir istemimolmadı. Hep
ısrarlar üzerine konuşma yapıyorum. Bu da olanaklann el-
vermesine baglı oluyor. Ameliyat geçirdiğim için lstan-
bul'a gidecek başka bir üyemiz de çıkmadığından zorun-
lu olarak Bandırma Vapurunun temsii edildiği törene ka-
tılıp konuştum. Samsun'a gitmeme hekimler olur verme-
diier. Kaldı ki, daha önce Samsun Valisi'nin araması üze-
rine telefonla özrümü iletmiş. Polis Koleji'nin istediği ko-
nusmayı başka bir zaman yapmak üzere programdan kal-
dırmalannı istemişrim. Aynca, lstanbul'dan 17 Mayıs'ta
Samsun'a gidecek uçağa binsem bile ancak 21 Mayıs'ta
Ankara'ya uçalda dönebilecektim. Bunlan da anlattım.
Yoksa gelişigüzel biçimde sözümden dönmüş, programı
. aksatmış değilim. Samsun Valisi kendi kusurlu davranışı-
nı kapatmak için olaylan ve gerçeği saptırmış. Atatürk ko-
nusundaki duyarlık ve özenimi herkes bilir. Eşinin aile-
siyle kimi yakınlıklanm nedeniyle söylemem gerekenle-
ri kendisiyle karşılaştığım zaman açıklamak üzere saklı tu-
tuyorum. Anlam agırlığı içeren eleştirilerimi o zaman bil-
diririm. Şimdilik davranışmı uygun bulmadığımı belirtmek-
le yetiniyorum. Fazlası bana yakışmaz.
YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN
Psikolojik Danışma ve Rehberlik...
Prof. Dr. Nilüfer Voftan ACAR
Hacettepe Ûniversitesi, Eğitimde Psikolojik Hizmetler Anabilim Dalı Öğr. Üyesi
O
kuflarda şiddet oia>1annın, in-
tihariann arttığı şu günierde,
bu olaylann okui dizgesi (siste-
mi)içiiKkönlenebilmesi için ne-
ler gereklidir? Ilk önce, psiko-
loji-psikolojik danışma ilişki-
sini açıklayıp, sonra da psikolojik danışmanın
görev tanımını, ne anlama geldiği pek de açık
ohnayan eğhünde psikolojik hizmetlerve öğren-
ci kişiiik hizmetJeri'nin ne olduğunu tartıştnak-
ta yarar görüyorum.
Psikoloji. dört yıllık egitim veren bir temel bi-
limdir. Tıpkı. biyolojinin, ziraat mühendisliği ya
da üp için gerekli temel bilim olması gibi, psi-
koloji de uygulamalı bir alan olan psikolojik
danışma ve rehberlik, klinik psikoloji, endüstri
psikolojisi gibi alanlar için temel bilimdir.
Psikolojik danışma ve rehbetük bir koruyucu
ruh sağhgj hizmetidir. Eğitim kurumJan bu hiz-
metin uygulama alanlanndan bir tanesidir. Ruh
sağlığı açısmdan normal, ancak gelışımsel ve
uyum sorunlan olan herkesin bu hizmetlere ih-
tiyacı vardır. Ömeğin, yenı okula gelmiş bir öğ-
rencininuyumsorunuolabüir.arkadaşsızlıkçe-'
kebilir, bir başka ögrencinin sınavlara ilişkin
kaygısı olabilirya da bir üst eğitim kunımu ve-
ya meslek seçimiyle ilgili yardım isteyebilir vb.
gibi. Işte, tüm bu sorunlara. psikolojik danışma
ve rehberlik programlanndan mezun olan psi-
kolojik danışmanlar (ki Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nda bu kişilere, öğretmenlik haklanndan ya-
rarlansınlar diye, rehber öğretmen denilmekte)
yardımcı olabilirler. Bu programlardan mezun
olanlar yeterli bilgi ve beceriyle donanıktırlar.
Eğitim ortamında öğrencilere, psikolojik danış-
ma ve rehberlik hizmetleri sunulduğu takdirde,
öğretim ve yönetim işleri kolaylaşacak, hem ge-
leceğin yetişkinleri olan çocuk ve gençlerin, do-
layısıyla toplumun ruh sağlığı korunmuş hem de
çağdaş eğitim ortamı sağlanmış olur.
Oğrenci kişiiik hizmeüeri, çağdaş eğitim diz-
gesinde öğretim ve yönetim işlenni kolaylaştır-
mak için eğitim kurumlannda ögrenci kişiiik
hızmetleri adı altnda bir hizmetlergrubu yer alır
Bu hizmetler grubu içine. sağlık, özel eğitim
(özürlülere okul içinde sunulabilecek hizmetler).
öğrenci işleri, yurt, bannma, eğitsel kol etkin-
likleri ve psikolojik danışma ve rehberlik hiz-
metleri girmektedir. Dikkat edileceği üzere, sö-
zü edilen tüm hizmetler, öğretim ve yönetim dı-
şında, öğrencilerin yaşamını koîaylaştıran, on-
lann gerekbeden gerekse ruh sağlıklannı geliş-
tiren hizmetlerdir. Bu hizmetler öğrencilere su-
nulduğunda, öğrenciler, kendileri, okullan ve
toplum için zararlı işlerin içine girmeyecekler-
dir. Öğrenci kişiiik hizmetlerinin bel kemiğini
oluşturan psikolojik danışma ve rehberlik servi-
sinde yapılması eerekenlerden banlan şunlar-
dır:
1)Orvantasyon-duruma afaştama: Okula ye-
ni gelen öğrencilere okulu tanıtma, çevreyi ta-
nıtma, programlan tanıtma vb. gibi.
2) Mesleğe yöneitme çalışmalan için bireyi
tanıma, bireyin kendini tanımasını sağlama,
meslekleri tanıma ve bireye uygun bir mesleğin
seçimi için uygun bir programa yönlendirme,
3) Psikolojik danışma: Ergenlik çağında ya
da ilköğretimın ilk kademesinde olan çocuklar.
ensest, cinsel taciz, aile içi çatışmalar, ana-ba-
ba baskısı, arkadaş edinememe, başansızlık,
kendine güvensizlik, bıkkınlık vb. gibi sorunlar-
la ya da olumsuz duygularla karşı karşıya gefen
öğrencilere terapörik süreç içerisinde psikolo-
jik danışma hizmeti sunma,
4)VeBlerieilişkiler: Özellikle. ilköğretimın ilk
kademesinde, öğrencilerde olumlu yönde dav-
ranış değişikliğini yaratabilme ya da etkili ana-
baba olma konusunda velileri bilgilendirme,
5)Öğretmenlerie ilişkiler ya da konsültasyon:
Sınıfta çıkabilecek davTanış sorunlanyla ilgili ola-
rak öğretmenleri bılgiiendırme,
6) Refere etme ve izleme: Başka bir yardıma
ihtiyacı olan ya da psikolojik danışma hizmet-
lerinin sınınnı aşmış olanlan başka bir kuruma
yollama ve bunlan izleme,
7)Pegeı tenHı ıııe: Yapılan çalışmalan değer-
lendirmek için araştırmalar yapma.
Adı geçen tüm hizmetler belli bilgi ve bece-
riyi gerektiren, profesyonelce yapılan hizmeder-
dir. Bir başka deyişle, okullarda bu hizmetleri,
psikolojik danışma ve rehberlik mezunlan, mes-
lek etiğine bağh, profesyonelce yaparlar.
Rehber öğretmenlik. tıpkı kaymakamlık, va-
lilik, savcılık, hâkimlik gibi bir kadro unvanı-
dır. Psikolojik danışma ve rehberlik mezunlan-
nın Milli Eğitim Bakanlığf nda yaptığı göreve
karşılık gelen bir uydurma, kondurma addır. Ba-
kanlıkta çalışan psikolojik damşmanlann, öğret-
menlerin haklanndan yararlanmalan için bu ad
verilmiştir.
Eğitimde psikolojik hizmetler ise psikolojik
danışma ve rehberlik, özel eğitim ve eğıtimin psi-
kolojik temellerinden oluşan bir şemsiye, bir
üst sistemdir. Bu üç alan, bir başka deyişle, özel
eğitim, psikolojik danışma ve eğitimin psikolo-
jik temelleri birbirinden tamamen bağımsızdır.
Sözün özü, bir özel eğitimci, psikolojik danış-
ma yapamayacağı gibi, birpsikolojik danışman
da özel eğitimci olamaz. Bu Qç alan da birbirin-
den bağımsızdır. farklıdır.
OkuBanmızda ve Milli Eğitim BakanhğTnda
şimdiki durum: 1) Milli Eğitim Bakanlığı'nda
rehber öğretmenlik konusunda bir kavram kar-
maşasıyaşanmaktadır. 1) Sınıftan sorumlu olan
bir branş öğretmeni. yani sınıf öğretmenine sı-
nıf rehber öğretmeni denilmektedir. 2) Öğren-
cileri okullara taşıyan okul servislerinde de ço-
cuklan korumak için bir rehber öğretmenin ge-
reğinden söz eder ilgili yönetmelik. Bu iki du-
rumda da rehber öğretmen, olandan çok farklı
anlama gelmektedir. Bununlakarşılaşan halk, ve-
liler, öğretmen ve yöneticiler ve hatta bakanhk
mensuplan, rehber öğretmenliği herkesin ya-
pabileceği gibi bir yanhşdüşünceye sahiptirler.
Işte, bu yanlış düşünceler. maalesef yanlış uy-
gulamalara ve hatta toplum açısından sanİmaz
yaralara neden olmakta ve mesleğin adını zede-
lemektedir.
D) Milli Eğitim Bakanlığı'nda istihdam edi-
len rehber öğretmenlerin çoğu maalesef başka
alanlardan olup da rehber öğretmen olarak atan-
mışlardır. Örneğin, bir turizm mezunu ya da ta-
rih öğretmeni rehber öğretmen olarak görev yap-
maktadır. Milli Eğitim Bakanlığı'nda var olan
bu çarpık uygulamayla, okullarda olması gere-
ken psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri
de engellenmektedir.
Başka alanlardan olup da rehber öğretmen
olarak atananlar ne yapacaklannı bimiedikJerin-
den yanlış uygulamalarla, rehber öğretmenli-
ğin adını köriiye çıkarmaktalar ve böylece mes-
leğin itiban zedelenmektedir. Aynca, öğrenci-
ler de zarar görmektedirler.
Çözûm: Yukanda sözü edildiği gibi, bu hiz-
metleri vermek için her okula en azmdan bir tam
zamanlı (ashnda 250 öğrenciye 1 rehber öğret-
men) ve de başka alanlardan değil, psikoloj ik da-
nışma rehberlik programlanndan mezun olan
bir rehber öğretmen atanmalı.
Bu rehber öğretmenin, psikolojik danışma ya-
pabilmesi için bir odası olmalı.
Bu rehber öğretmenler alanı bibneyen müfet-
tişlerce değil, alanı, işlevlerini bilen, alandan
mezun olan müfettişlerce teftiş edilmeli. rehber
öğretmenlere, okul yönetimince sekreterlik iş-
leri yaptınlmamalı.
Rehber öğretmenlerin atamasında, eskiden
olduğu gibi sınav konmalı ve sınav alandan olan
(PDR mezunu) kişilere hazırlatıhnalı. Hatın sa-
yılı kişilerin tanıdıklan, eğer psikolojik danış-
ma ve rehberlik mezunu değillerse, il milli eği-
tim müdüriukleri ve valinklerce rehber öğretmen
olarak görevlendirilmemeli.
Yukanda sözü edilen hizmetleri veren, koşul-
lara uygun olarak çalışan psikolojik danışma ve
rehberlik servisleri ve psikolojik danışmanlar,
özel okullarda, askeri okullarda ve sayıca çok
az da olsalar devlet okullannda bulunmaktadır-
lar.
Son zamanlarda, okullarda, intihar ve ştddet
oiaylarma sıkça rastianmaya başlanmıstır. Bi-
ündiği üzere, gerek şiddet gerekse intihar bula-
şKidu; Bu şibi evlemler. öğrenciden öğrenciye
bulaşabflir. Işte,okullarda rastianan bu tür olay-
lan önlemenin yoUanndan en önemüsi okullan
polisye önlemlerie yönetmek yerine, öğretim ve
yönetimi kolayiaşdran öğrenci kişiiik hizmede-
rtaıe ve bu hizmetierden en önemlisi olan psiko-
lojik danışma ve rehberlik hizmederine gereksi-
nim duyulmahdır. Bu hizmetleriyerine getinne-
si için öğrencileıie empati kurabûen, onlann ya-
şı ya da bulunduğu sosyal konum itibanvla ne-
ler yaşayabileceğini anlavan psikolojik danış-
manlara,bakanhkça uydurmaadıyla rehber öğ-
retmenlere siddetle gereksinim vardır. Sorunlar
yaşandıktan sonra pişman olmak yerine, yaşan-
madan öniemler almak herhalde yerinde oia-
caknr. Gelin, çocukianmıan, gençlerimizin ruh
sağhklanm konıyarak, geleceğe güvenle bakan
mutlu kuşaklar yetiştirvlim..
"GÜLEN İRTİCA"NIN İ^YÜZÜ
FETHULLAH GULEN
ŞOK FİYATA
Belgeler, bilgıler, fotoğraflarla camı ımamlığından
hocaefendilige, hocaefendilikten Papa ile buluşmaya varan
yolun öyküsü...
2 CD'lik Bir Dizi
TÜM CUMHURtYET KİTAP KULÜBÜ SERGl
SALONU VE TEMSfLClLtKLERİNDE
r
Cumhurrye< Çağ Pazartama A.Ş. Türtocağı Cad. No:39/41
. kitap kulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Romanlannız ye ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
ANKARA17. SULH
HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
, EsasNo: 1998/1249
Davacı Başak Sigorta
(vekili) tarafından dava-
lı(lar) aleyhine açılan taz-
minat davasının yapılan
açık yargılamasında veri-
len ara kaıan uyannca;
Yetkin Sitesi No: 19/2
Sokullu-Ankara adresinde
bulunan davalı Cûneyt Er-
gül"e yasal yollardan teb-
ligat yapilamadıgından ve
adıesi tespit edılemedığin-
den, davalıya dava diiek-
çesinin ilanen tebliğine
karar verilraiş olmakla;
adı geçen davalının dunış-
rnagünü olan 09.09.1999
gûnüsaat 10.15'temahke-
memizdeki duruşmada
haar bulunması veya ken-
dısini bir vekil ile temsii
ettırmesi. aksi takdirde
HUMK'nun 509-510.
maddesi uyannca dunış-
malara yokluğunda devam
edilerelt kararuı da yoklu-
ğunda verileceğı dava di-
lekçesi yerine geçeriı ol-
mak üzere davalı Cûneyt
Ergul'e ilanen tebliğ olu-
nur. Basın: 30236
kitap kulübül
KAÇİRD1GIN1Z YAPJMLAR
TAKSIM SERGİ SALONU'NDA
1 Temmuz Perşembe (Bugün)
AIDA
Aprile Millo, Plâcido Domingo, Dolora
Zajick, Sherrill Milnes, Paata
Burchuiadze, Dimitri Kavrakos
Metropolitan Opera, Bale, Koro ve Orkestrası
Şef: JAMES LEVINE
(vldeo Gösterimi)
Saat:15.00 ve 18.00'de
Süresi:J58Daldka
Istiklal Cad. (Fransız Konsolfosiugu yanı) Takiim Te!{ 252 38 81/
PENCi
AnadolUHi
Soylu..
Aristokrat..
Asilzade..
Asil..
Sözcükler anlam
lenip bütünleşiyorl;
11 'inci yüzyıla uzaı
Dahaeskiçağlanc
lu sınıfOrtaçağ'üah
Toprak sahipltğiyie
larda totıumlanan sıı
simi yaratmadan ö
bilir miydi?..
Osmanlı'da Avru
hiçbir zaman oluşa
karşısında toprak SJ
Ancak bir insan i
madan da soylu ola
Nasıl?..
Okrşiyücegönüll
inceliklidir, duyarlıdu
tadır, insancıl değeri
nna yansıyan soylul
ilmik örülmüştür.
Çağımızda geçeriı
kaynaklanm3yan ef<
Soylu gareğinde £
Sevincinig nlüne
Neşeter-'^izamaı
diğinde cyaK - <ak
ölüm Y.9-
Anadoiu İK-
da yaklaş.'i< .•
yakmadığı r-'
yitirdi, kimia-'
gözlerininör.
şunlandı, Wr'
beklerken c
yaşındadul, »
f l 3
-f l T
sizce içine a- _
Cinayetlr
landı, ölüm • <-
Ancaktero, <
kukgereğiöJ 'i
Kan davası
Medyamıza :-
daki "kana km<"
cağını bilemey
sa, satış ya da -
ölüm cezas<
- Yetimterin <r
- CeJlada f e s » - ^
- Şehitlere beiy;Jb
Anadoiu soylu insl
Apo'yu ipe çekere
maz. kan davasıru ar
ya yaklaşmanın ne i
ne de TürkiyeV H
Kendi ken' ' -^
te kusur &/i(
Prrf.Dr.SauK]' v /
MntıftKcBtlPALAOĞ^'
S« Mf TİCtN: Ecevıt "lıwa Zua
ScjfclthTl'F.HAf:
Stjitrtr T
IJ»W
VwnVAŞAR:Yii2ûıH *
YATAĞANO-
ToirnEctnt'h ,
K H.Kıol
Bnro
Td-0242 244 5029,1
3 lyHt, 2 250 000 TL, 6 jjûMJO0.0M TL
Y«fan 003* 0003 0tW3 0552 -t 3oo'hıt«*
FHUKHIIMM: ••srâıkCad..!
KMeKitı isutU
BAK3RKOY5.
HÂKİMI
EsasNo
Karar N(
Davacı Ayter Kos taraf
hine açılan boşanma dava
Mahkemem .zce taraila
Inönü, cilt: 002/04, sayfa
nûfusa kayıtl Muhlis oğl
ile Sıtkıkıa 8.2.1964 d.lı
na,
Peşin harçtan eksik kali
davacıdan tahs,'
i:
7ie,
Davacı vekMi ıçin 13.5
davalıdan üıni}. iavacıya
6.492.700 '•' .-argılanr
davacıya veri1
sine,
Davacı vek Ü yüzûn
kememizce 2ı. . 1999 tari
tebligata sanh adresi oln
teblig yeriüL1
kaim olmak ı
nen tebliğ olvmur. 23.6.19