Katalog

9 HAZİRAN 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Müslüm Gündüz'e hapis cezası • MALATYA (Cumhuriyet) - Aczmendi tankatı lıderi Müslüm Gündüz, tutuklu yargılandığı Malatya 2 No'lu DGM'de "Terör örgütü kurucusu ve yönetıcisi olmak" suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve 2 milyar 833 milyon lira para cezasma çarptınldı. Uzun süredir yargılandığı davanın dünkü duruşmasına Müslüm Gündüz, avukatı Abdullah Çıftçioğlu ve oğlu Ömer Faruk Gündüz katıldı. Butvar adının sine tepki • ADA,NA(AA)- Adana'nın Ceyhan ilçesinde. UğurMumcu Bulvan'nın adının değiştirilmesine CHP"liler tepki gösterdi. CHP Adana fl Başkanlığı, yaptığı açıkJamayla bulvann adının, Ceyhan Belediye Meclısı tarafından Yumurtalık Bulvan olarak değiştirilmesini kınadı. Uğur Mumcu'nun Atatürkçü, laik ve insan haklan savunucusu olduğu belırtilen açıklamada. belediye başkanı ve meclis üyelerinin, aldıklan karan yeniden gözden geçirmeleri istendı. 2 öğrstniBn görevden alındı • BATMAN (AA) - Batman'da. uyarılara rağmen Kılık-Kıyafet Genelgesi'ne aykırı hareket .çttikleri gerekçesiyle 2 öğretmenin görevine son verildi. Gercüş ilçesi Ziya Gökalp llköğretim Okulu öğretmeni Ayten Fırat ile Sason tlçesi Yatılı llköğretim Okulu öğretmeni Hilal Yiğiter'in görevlerine, 657 sayıh Devlet Memurlan Kanunu'nun 56. maddesi uyannca son verildi. Ayten Fırat'ın babası Abdurrahman Fırat. gazetecılere yaptığı açıklamada, kızının hakkını aramak için Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne başvuracaklannı söyledi. llıcak davasına durdupma • MALATYA (Cumhuriyet) - "Devletin askeri kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif v suçundan hakkında 6 yıla kadar hapis istemiyle Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan FP Milletvekili Nazh llıcak ile ilgili dava durduruldu. Davanın dün yapılan ilk duruşmasında mahkeme heyeti, anayasanm 83/2. maddesi uyannca ve CMUK'un 2534. maddesi nedeniyle yargılamanın durdurulmasına karar verdi. Mahkeme heyeti aynca sanığın dokunulmazlığının kaldınlması ıçin Adalet Bakanhğı'na fezleke yazılmasını kararlaştırdı. binsiz fotoğraf davası • KOCAELİ(AA)- İzmit'te, bedensel engelli bır gencin. fotografının FP'nin büyükşehir belediye başkan adayı Necati Çelik'in seçım afişinde izinsız kullanıldığı gerekçesiyle FP aleyhine açtığı tazminat davası, teblıgat hatası yüzünden başlayamadı. Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek davanın ilk duruşmasına, bedensel özürlü Sinan Özer ile avukatı Figen Pisman katıldılar. Hâkim Sami Geyikçigil. 8 Haziran'da başlaması gereken duruşmanın tarihinin, yanlışlık sonucu, davahlara 9 Haziran Çarşamba olarak biidirildiğini. bu nedenle dün başlayamayan duruşmanın bugune bırakıldığını açıkladı. Hazırladıklan rapor ile Fethullahçılann hedefi haline gelen üst düzeyde 10 polis görevden alındı 'Saral eldbi' tırpaıılaıulıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hazırladıklan raporla "Fet- hullahçüar"ın hedefi haline gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde- ki "CevdetSaraTekibıni ''teleku- lak'' skandah sarstı. 1998 yıh Ha- ziran ayından ben emniyetin bir kanadından sızdınlan suçlamalar- la karşılaşan Cevdet Saral ile 6 amır ve 3 memurun "tele kulak" skandalı konusundakı savunmala- n. yeni hükümet tarafından "inan- dııîcı ve geçerli bir mazeref" ola- rak görülmedi. Saralın "Fethul- lahçılar tarafından eie geçirüdiği- ni" söylediği Emniyet Genel Mü- dürlüğü Istihbarat Daire Başkan- lığı'ndan yalnızca Daire Başkanı Sabri Uzun uzaklaştınldı. Başbakan Bfiknt Ecevit emni- yette ne olup bıttiğinı aynntılany- la öğrenmeye çalıştıklarını söv ler- ken lçişleri Bakanı Sadettin Tan- tan, görevden ahnan bürokratla- nn, Polis Vazıfe ve Selahiyetleri Yasası'ndan kaynaklanan yetkile- rinı "iktişim araçlannın deneti- mi" konusunda kötüye kullandık- lannı söyledi. Ankara Emniyet Müdürlü- ğü'ne. Malatya Emniyet Müdürü KemaJ lskender atandı Sabri Lzun'dan boşalan Emniyet Genel Müdürlüğü îstihbarat Daire Baş- kanlığı 'na lnterpol Daire Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın atandı. Aydın daha önce tDB'de başkan yardımcısı olarak görev yapmıştı. Soruşturma kapsamında görevin- Gülen, MCK kararlarını bekliyor ANKARA (CumhuriyetBürosu)-FethuBahGûlen'in, sağlık sorunlannı gerekçe göstererek gittiği ABD'den dönmek için Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) önü- mûzdekı birkaç toplantısının sonucunu beklediğı bildı- rildi. îstihbarat kaynaklanna ulaşan bilgilere göre MGK'nin haziran veya temmuz toplannlanndan. kendi- si ve yandaşlannı hedefalan kararlann çıkması durumun- da Gülen'in Türkiye'ye dönmeyeceği, beyin takımının da yurtdışına çıkmasını sağlayacağı iddıa ediliyor. Gü- len'in Türkiye'de "^faaJ dunımdaki taraftariannı da as- gari sayıya indirdJğT deviete ulaşan istihbari bilgiler ara- smda. Ankara Îstihbarat Şubesi'nce hazırlanan ve Gülen taraftarlannın "takıyye yöntemiyle, bedefi gizB tutarakşe- rian getirroeye çahşüğma" yer verilen rapordakı görüş- lere Emniyet Genel Müdürlüğü îstihbarat Daire Başka- nılığı'nm (tDB) katılmadığı belirlendi. tDB'nin yayım- ladığı "lstihbarat BüftenPnde ve "Terorizm Soninu ve Türîdye" başlıkh kıtaplarda, Gülen ve taraftarlan "Ge- lenek^DmAkınılaı^çerçevesindedeğerlendirikli. Sab- ri DBmaç tarafından hazırlanan ve tDB'nin "Hizmete Ozd" bandıyla yayımJadığı "Terorizm Sorunu ve Tür- kiye'' adlı kitapta, Gülen'in Zaman gazetesinde yayım- lanan ılımlı sözleri kullanıldı. Dılmaç. "Müslümanoian bir kişinin teröristolamayacağT görüşünü savunmak için Gülen'in yazısından yararlandı. IDB'nin aylık olarak ya- yımladığı îstihbarat Büheni'ndede Gülen'in 19701i yü- lardan bu yana çizgisini değiştirmediği belirtilerek "soo dönemierde geniş açılımlar sergflediği, tophımdakibûtûn kesimJerleoiyalogkumayönündeçabasarfetâğMBgâz- lendiği*" görüşü savunuldu. Gülen'ın Islamı ılımlı yo- rumladığı, dinı değerlerin siyasal hedeflere alet edilme- mesi yolundaki telkınleri olduğu anlatılanbültende, "Bî- hassa başta Papa olmak üzere Yahudi ve Hıristiyan din adamlan ile kurduğu irtibaüar nedeniyle de dini motiffi terör örgütJeri ve radikal dini gmptarca yoğun biçimde eJeştirUıniştir*' görüşü dile getinldı. den alınan Sabn Uzun APK Da- iresi'ne atandı. Emniyet Genel Müdürlüğü ile Ankara Emniyeti arasında yıllar- dır süren "Fethullah Gülen" ger- ginliği ve buna bağlı olarak "tete kulak" skandallannın sızdınlma- sı konusunda düne kadar sessiz kalan lçişleri Bakanı Sadettin Tan- tan, görevlendirdiği iki başmüfet- tişin ön görüşünü sunması üzen- ne atama operasyonunu gerçek- leştirdi. Ankara Emniyeti'nden Cevdet Saral. Fethullah Gülen raporunu hazırlayan Ersan Dalman (Terör- le Mücadele Şube Müdürü), Zafer Aktaş (Organize Suçlar ve Kaçak- çılık Şube Müdür Yardımcısı), Os- man Ak (Emniyet Müdür Yardım- cı Vekili) YavuzSağcnç (îstihbarat şubesinde komiser), TolgaYümaz (Yenımahalle Istihbarat _Şube- si'nde komiser), Dündar Ozbay- rak (istihbarat şubesinde komiser yardımcısı). polis memurlan SaHh Aydemir. Serdar Bostan, EBfŞah- metoğlu görevlerınden uzaklaştı- nldılar. 64 Fethullahçı polisın gö- rev yaptığı iddia edilen Emniyet Genel Müdürlüğü Îstihbarat Daire Başkanlığı'ndan tek alınan kişi Sabri Uzun oldu. Atama operasyonu konusunda yazılı açıklama yapan Sadettin Tantan, güvenli bir ortamın oluş- turulup sürdürülebilmesi için ile- ftişim araçlannın denetlenmesi, anayasa gereği olarak da "özel ha- yatm gizüügine" saygı duyulması gerektığını kaydetti. Türİc huku- kunda iletışim araçlannın denet- lenmesi. koruma önlemi konusun- da açık yasal bir düzenleme bu- lunmadığma dikkat çeken Tantan, "Polis \azife ve Sdahiyet Kanu- nu'nun polise verdiği genel istih- barat j etkisindcn harekeüe bu yet- ki kuUanılmaktadır. Ceza nıuha- kemesindeiseCMUK'un91 ve92. maddelerinde yer alan posta ve telgrafhanede el koyma ile ilgili hu- susian düzenleyen hükümler la- yas yoluyla telekomünikasyon Tele kulak skandalına tepkiler 'Düzen, suç organizasyonu haline gelmiş9 • CHP'li Fikri Sağlar. tele kulak skandalının birbirleriyle çatışma içerisindeki düzen içi suç ve çıkar odaklannın karşılıklı üstünlük çabalanndan ka^aklandığını kaydetti ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Telefonlan izlenen siyasiler arasında yer alan eski CHP lçel Milletvekili Fikri Sağlar, lçişleri Bakanı Sadettin Tantan' ın istediği yeni düzenleme konusunda uyanlarda bulundu. Sağlar. dinleme olayı- nın temel hukuk ilkeleri- ne aykırı. haberleşme öz- gürlüğüne yönelik bir in- san haklan ıhlaiı olduğu- nu vurguladı. Skandalın birbirlenyle çatışma içe- risindeki düzen içi suç ve çıkar odaklannın karşı- lıklı üstünlük çabalann- dan kaynaklandığını kay- deden Sağlar, "Sorun, düzenin niteliği sorunu- dur. Bu düzen bir suç or- ganizasyonu haline gel- miştir. Sorgulanması ve değiştirilmesi gereken, tek tek kişiler değil düze- nin kendisidir" dıye ko- nuştu. Düzenin bir suç üretim merkezi haline gelmiş ol- duğunun bir kez daha gözler önüne serildiğini sa\unan Sağlar, "En te- peden başlamak üzere tüm yönetûn birimleri suç zanmyia karşı karşı- yadır \e potansiyel suçlu olarak değerlendirilmek- tedir. Bu değerlendirme- nin amir-memur ilişldsi içerisindeki düzen içi unsurlarca karşıhkh ola- rak yapılması ise ilgi çeld- ci bir başka noktadır" görüşünü dile getirdi. Görevden alınan Ankara Emniyet Müdür Yardım- cısı Osman Ak'ın İHD Genel Başkanı Akuı Bir- dal'a yönelik suikast gi- rişimini soruşturan isim olduğunu anımsatan Sağ- lar, "Bu soruşrurmanın birtakım yönlendirmele- re\c sapürmalara açıkol- duğunu ve Osman Ak ile ilgili birtakım şaibelerden dolayı kuşkular içerdigi konusundakı uyarüan- mın da haknlık kazandı- ğı görülmüştür" dedi. Sağlar. suç örgütlerini izlemeye yönelik olarak yasallaştırılmak istenen dinleme mekanizmasının temelde bir "iktidar edin- me, karşıtlan devre dışı bırakma" sistemi şeklin- dekullanıldığını söyledi. CHP'li Fikri Sağlar, hü- kümetin yeni "adü re- form paketi" ile sınırlan muğlak tutulan. tama- men belli kişilerin öznel değerlendirmelerine bı- rakılmış benzer bir din- leme mekanizmasını ya- sallaştırmak istediğini savundu. Çahşlâr'a destekyyareti sürüyor "Abdulah Öcalan ve Kemal Burkay 'la" yaptığı röportaj nedeniyle tstanbul 1 No'lu DGM tarafindan 13 ay hapis cezasma çarpbrüan gazetemiz yazan Oral Çahşlar'a destek ziyarederi sûröyor. Çahşlar'ı önceld gün Sabahat Türkler. dün ise İstanbul Serbest Muhasebe Mali Müşavirler Odası'mn Demokratik Ptetform Grubu üyeteri zKaret ettL Grup sözcüsü Izzet Şehü, gazetecüerin meskkJerini özgürce yapabilmelerinin önemine dikkat çekerek, bu tûr cezalarm durdurulması için insaniann mücadele ettnelerj gerektiğini vurguladL Çahşlar da kamuoyu yaratamadıkian için basının da suçlu olduğunu söyledi. Oral Çahşlar'i dün aynca GeneJ-tş Sendikası da ziyaret ettL araçlan ile yapılan haberleşmeye de teşmfl edilmekte ve böylece bu eksiklik giderilıney« çahşdmakta- <hr" dedi. Bu dunımun, bazı görevlilere bu yetkinin kötüye kullanılması için uygun bir ortam sağladıgının açık olduğunu vurgulayan Tantan, Suçlarla Mücadele Yasa Tasan- sı'nın bir an önce TBMM'den ge- çirilmesini istedi. Tantan, soruş- turmanın sağlıklı v e nesnel yürü- tülmesi ıçın bu tasarrufa gittiğini bıldirdı. Başbakan Bülent Ecevit, dün gazetecüerin "Evinizin diniendi- ğine Uişkin haberler var. Size daha önce bu yönde haberler ulaşb nu" sorusuna, "Bu olaylâ ilgili haberler yayımlanıyor. Bu arada. bazı mazereder. ba- haneler ileri sürülüyor. Ama bunlann inandıncı tarafi yok. Mutiaka bu tetefon din- teme olajının bütün aynnb- lan vederüüiği De incetenme- si. sorumlulann ortaya çık- ması gereldyor" dedi. Skan- dalın güvenlik güçleri ara- sındakı uyumun yeterli dü- zeyde olmadığını ortaya koyduğunu kaydeden Ece- vit, "Esldsine oranla büyük öJçüde bir iyilesme var iç gü- venlik kuv-vetterinde" görü- şünü dile getirdi. Ecevit, telefon dinlenme- sinin önlenmesi amacıyla yasal değişiklik düşünülüp düşünülmedıği yönündekı soru üzerine, "Ne oldu bitti, onu bir aynnblanylaöğrene- om, ona göre de tedbirini an- nz. Soruşturmanuı kısa sü- rede sona ereceğini umuyo- nım" açıklamasını yaptı. Emniyet Genel Müdürü Necati Biücan, dün Devlet Bakanı \e Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Özkan ile görüştü. Tele kulak olayının, İnsan Haklan Üst Koordinasyon Kurulu'nun yann yapacağı toplantıda ele alınacağı be- lirtilirken yasal boşluklar ve yapılması gereken yasal dü- zenlemelerin görüşüleceği kaydedildi. Cevdet Saral'ın, Osman Ak, Ersan Dahnan ve Zafer Aktaş'ın îstihbarat dairesin- den alınmasından iki gün sonra Emniyet Genel Müdü- rü Necati Bilican'a mektup gönderdiği belirtıldi. 5 Ma- yıs 1999 tarihinde, üç görev- linin görev yerlerinin değiş- mesine tepki gösteren Sa- ral'ın. Fethullah Gülen'le il- gili çalışmalannda engelle- me gördüklerini belîrttiği kaydedildi. Saral'm, "Fet- hullah Gülen ve tarikaüna karşı önlem ahnması gere- kirken bu konuda çalışma yapan göreviikrin engeUen- mesinin izah edilemeyiecegj" görüşünü kaydettiği belirtil- di. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Radikal'de Perihan Mağden, "Ay- nanın iki yüzü"nde onları gündeme getirdi ve onların dilinden şunlan aktar- dı: "Habire toplayıp toplayıp şehitan- nelerini çıkanyorlar. Biz anne değil mi- yiz? Biz çocuklarımızı kaybetmedik mi? Biz sırf çocuklanmızı değil; ev, bark, namus evlat her şeyimizi kay- betmişiz. Doğu 'da su değil kan akıyor. Türk-Kürt bütün analar el ele tutuşa- lım. Fırsat bu fırsattır; bu kanları dur- duralım... Biz çocuklanmızın mezannı dahi bilmiyoruz. Bizim çocuklanmızın cesetleri dahi yok." Sabah gazetesinde Zeynep Göğüş ise yine o bilinmeyen anneleri anlatı- yor: "Oğullannın ayaklarına kapanıp yalvarmışlar. 'Ne olur gitme' diye. Bu anneler de başörtülü. Diyorlar ki, 'Acı aynı acı, biz ağladık başka anneler ağ- lamasın...' Bir anne düşünün kiüç oğ- lundan biri dağda ölüp, diğeri kayıp, sonuncusu ise askere gitmiş vatani görevini yapmakta. Alın işte bu da bir Türkiye gerçeği. Her tarafımızdan dal budak veren kin ağacının intikam mey- veleri büyürken... Nasıl çıkacağız bu işin içinden... Şahlanan iki duygu; kin ve intikam...Imralı'da dava nefreti kö- rüklüyor, farkına bile varmadan dara- Uç Kadın Yazar ve Analar lıyor kalplerimizde sevgiye aynlan yer... Apo davası, terörün sosyal taba- nını yok etmeye yarayacağı yerde çö- zümsüzlüğe kilitlemesin Türkiye'yi-" Gülay Göktürk ise bu annelerie ko- nuşmasını şöyle degertendiriyor: "Ki- mileri, acılı analan, 'şehit analan' ve 'terörist analan' diye ikiye ayırabilir. Oysa analar ikiye aynlmıyor. Çünkü i- ki türlü evlat acısı yok... On beş yıldır süren terör, yüreği evlat acısıyla kav- rulmuş on bjnlerce ana bıraktı geri- de... Bu acıl'ann bir kısmını yüreğimi- zin derinliklerinde duyuyor, onlaria bir- likte ağlıyor, yas tutuyoruz. Onlar mezar taşlannı öptüklerinde, memnerin acımasız soğukluğunu ay- nen dudaklanmızda hissediyoruz biz de... Onlarla bihikte kahroluyoruz. A- ma içleri onlar kadar yanan bir başka grubu görmezden geliyoruz. Onlann acılannı daha az meşru sayıyoruz san- ki. Onlan gönvemeyi, duymamayı se- çiyoruz. Düşünün ki onlar, göğüslerini gere gere ağlayamadılar bile; gözyaşlarını içlerine akıttılar. Kimsesiz ve ezik ce- naze törenleriyle defnettiler çocukla- nnı... Onlan, ölen evlatlanyla biıiikte lanetledik sanki... Oysa onlar da anaydı. Kimin çocuğunun şehit, kimin 'ölü terörist' olacağına o analar karar ver- medi. Aslında hiç bir karan onlar ver- medi. Ne silahlı çatışmayı başlatanlar, ne ateşkes yapanlar onlardı." Gülay yazısını şu çağnyla bitiriyor: "Terör on binlerce gözü yaşlı ana bı- raktı geriye. Onlardan bir kısmıyla bir- likte ağlarken, bir kısmını böyle kimse- siz, çaresizveyalnızbırakamayız. Böy- le duyarsız olamayız. Eğer banş isti- yorsak, bu ülkede kardeşçe birtikte ya- şamak istiyorsak, acılannı içine göm- müş yaşayan bu binlerce anneye de artık 'başın sağolsun' diyebilmeliyiz." Üç kadın yazar, "aynanın öte yü- zü"nü dile getirmişler. Evladını yitirmiş görünmeyen, görülmek istemeyen an- nelerin acılannı da hatırlatmak gereği- ni duymuşlar. lyi ki kadın yazarlar var. lyi ki bu mesleğin içinde kadınlar var. Günlerdir, yürütülen "şehit analannı" sömürme anlayışına, sonunda onlar isyan ettiler. Gerçek bir banş ve kar- deşliğe özlemlerini dHe getirdiler. • • • Müdahil avukatlann bir ktsımını çok uzun yıllardır tanıyoruz. Bunlardan bi- risi de Şevket Can Özbay. Şevket Can Özbay, 12 Mart döneminde Uğur Mumcu'nun tutuklanıp yargılandığı davanın muhbirtanıklanndandı. O da- vada MİT ajanı olduğu da sıkıyönetim komutanlığınca resmen belgelenmiş- ti. Can Özbay, Savcı Doğan Öz'ün ka- tili olarak yargılanan Ibrahim Çtftçi nin de avukatıydı. Mahkemenin cinayete kesin kanaat getirmesine karşın Çift- çi'nin beraat etmesine acaba Can öz- bay'ın 12 Mart döneminde açığa çıkan kimliği mi yardımcı olmuştu? Şevket Can Özbay, neden bu davanın müda- hil avukatı, çözmeye çalışıyorum. • • • Üç kadın yazar, Gülay, Perihan ve Zeynep, anaların acısını yüreğinde du- yan meslektaşlarım. Elinize dilinize sağlık. Erkeklerin iktidar kavgası için- de görmezlikten geldiklerini önce siz- ler gördünüz. En iyi sizler anladınız. Sağolun. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Tantan'ın Yöntemi Yeni lçişleri Bakanı Sadettin Tantan, mesleğe ilk basamaklarından başladığı emniyet örgütü için brifıng almak amacıyla gittiği Emniyet Genel Mü- düriüğü'nden çıkarken, genç meslektaşlanmızın son günlerin önemli konusu telekulak olayı ile il- gili soruları karşısında. çoğu politikacının alışma- dığı bir biçimde yanıt veriyor. Böylesine bir olay karşısında ayak üstü konuş- ma yapmayacağını söylüyor. Türkiye günlerdir, tele kulak olayı ile yatıyor. te- lekulak olayı ile kalkıyor. Emniyet örgütünün "eskıden kalma alışkanlık- laha" içinde bulunduğu hizipler arasındaki çekiş- meler sonucunda, aralarında Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün, Başbakanlık makamının, eski ve ye- ni bakanlann, bazı gazetecüerin, hatta Genelkur- may Başkanlığı'nın telefonlarının bile emniyet gö- revlilerince dinlendiği. yine bazı görevliler tarafın- dan gazetelere sızdırılıyor. Bu sızdırma karşısın- da kimileri, dinlenilen telefonlann aslında bazı eko- nomik mafya mensuplannın bu makamlardaki ya- kınları ile kendilerinin korunmasını sağlama ama- cıyla yapıldığı sırada, ıster istemez polis bilgisa- yarlannın ilgi alanına girdiğini söylüydrlar. Bazıla- rı ise emniyet örgütü içinde, bir tarikat odaklaş- ması nedeniyle ortaya çıkan hesaplaşmayı gün- deme getirerek, kamuoyunun önüne yeni bilgiler adı altında eski bazı raporlan sürüyorlar. Ne yapsın sade vatandaşlar? Telekomünikasyon teknolojisindeki hızlı geliş- menin nimetlerinden yararlanmak isterken, ken- di konuşma özgürlüğünün görevli adı altındaki kimseler tarafından dokunulmazlığının tanınma- masını olağan saymayı kabullenmiş olanlar, liste- lerde devletin en üst makamlannın telefonlannı da görmenin şaşkınlığı içine mi düşsünler? Yoksa, "Eh artık onlar da dinleniyorsa, bizimki- ne her canı isteyen elbete kulak verir" mi desin- ler. Bu acayip gelişmeler, dün sabah bir gazetemi- zin birinci sayfasındaki manşet haber ile doruğa ulaşmıştı. Hümyet gazetesi, "Ecevit'in ev telefo- nu bile" başlığı altında, dinlenen telefonlann ara- sında başbakanın Oran'daki konutundaki dört nu- maranın da yer aldığını bildiriyordu. Ecevitler'i'ya- kından tanıyanlar bilirler. Bülent Bey, öteden beri evindeki telefonu, üçüncü kişilerin aramasına aç- maktan hoşlanmadığı için, çok yakın bir arkada- şının mutemetliğine başvurmuştur. CHP Genel Başkanı seçildiği 1972 yılından bu yana bu uygulamayı sürdürmüş, kendisini evinden aramak isteyenlerie o güvenilir arkadaşı aracılığı ile ilişki kurmuştur. Dolayısıyla Oran'daki evinde olduğu bildirilen o dört telefona ulaşmak her babayiğitin harcı olma- malıdır. Tabii, Ankara Emniyeti'ndeki babayiğitlerin tek- nik ve mesleksel marifetleri dışında. Onlann bu te- lefonlara kulak uzatırken, başbakanın evinin eko- nomi mafyasından ya da öteki Hocaefendi takı- mından kimler tarafından aranmakta olduğu yo- lunda doğrusu neler anlatabileceklerini çok me- rak ediyorum. Yeni lçişleri Bakanı Tantan, üç gün önce gaze- tecüerin kendisine sorup da ayak üstü yanrtlan- mayacağını söylediği olayı, dün öğle üzeri yaptı- ğı yazılı bir açıklama ile önemli bir aşamaya getir- di. Bakan başta Ankara Emniyet Müdürü olmak üzere on kişiyı, bu işi araştırmalan için görevlen- dirdiği iki mülkiye müfettişinin ön raporlannada- yanarak açığa aldı. Ve hem soruşturmayı genişleterek sürdürece- ğini duyurdu, hem de yeni telekomünikasyon tek- nolojisinin neden olduğu bu telekulak merakım giderecek yasal önlemlerin bir an önce alınması- nın altını çizdi. Yirminci dönem Meclisi'ne. elli beşinci hükümet zamanında Mart 1998'de gönderilmiş ve Adalet Komisyonu'ndan bile geçtiği halde erken seçim hayhuyu içinde yasalaşamamış bir tasannın ive- dilikle ele alınmasının altını çiziyor Tantan. Böylece polisin elbette hem ekonomi mafyası- nın, hem politik terörün odaklannın üzerine yürü- yebilmek için hangi koşullarda telekulak görevini yapabileceğinin belirienmesinin zorunluluğunu anlatıyor. Tantan, polislik mesleğinin en alt basamaklann- dan gösterişsiz bir biçimde ama kararlı adımlarla geldiği bugünkü konumunda, öyle görülüyor ki çevresine çeki düzen vermek için bilinçli bir baş- langıç yapmaktadır. Yeni dönemin milletvekilleri, o başlangıç isteği- ne hızlı bir yanıt veremezlerse, bir gün kendi tele- fonlanna da bazı meraklı kulaklann konuk oldu- ğunu öğrenerek şaşırmamalıdırlar. Biz sade vatandaşlara gelınce... Biz zaten gece gündüz o türlü misafirlerle bir arada yaşamaya alışmış bir toplumun bireyleriyiz. Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(â do.nettr. Emniyetin raporu KİH'nin amacı PKK'ye eleman kazandırmak ENVERSEVİŞ DtY'ARBAKIR - Emniyet Genel Müdürlüğü tarafın- dan 'Kürdistan tslami Hareketi'ne (KÎH) ilişkin hazır- lanan bir raporda, örgütün milıtan yetiştirebilmek ama- cıyla Mısır'da bulunan El- Ezher Üniversitesi'ne eleman gönderdiği belirtildi. Raporda, Güneydoğu'da Hizbul- lah'a karşı kurulan KlH"in asıl amacuıın PKK'ye ele- man kazandırmak olduguna dikkat çekildi. Liderliğini Abdurrahman Dürre'nin yaptığı KİH'in Kuzey Irak'ta PKK'ye aıt Zeli kampmda kurulduğu be- lirtilen Emniyet Genel Müdürlüğü raporunda örgüt stra- tejisi şöyle anlatıldı:"Türki\e Cumhuriyeti Devleti'nm asırlardırdayandığı ve kullandığı İslam dininin kendi dü- zeninde sözde yasak \e mahkûnı olduğunu. devletin bü- tün tarihiyle İslama düşman ve onu ortadan kakurmak için bütün İslam düşmanlan ile işbiriiği içerisinde oldu- ğunu ve laik Türkiye Cumhuriyeti Devlen''nin rejiminin dinsizliğini teşhir etmek." Raporda. KİH örgütünün faaliyetleri ise şöyle anla- tıldı: •'Örgütün yayinlannı alt kesimlere ulaşürmak için alt komitelerin «luşturulması. Her a\ periyodik kitle eği- timinin verilmesi. Orgüt tüzüğüne uygun olarak tslami cemaatlerle ilişkilerin geliştirilmcsL Kuran kurslannın açılması.."