19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HZİRAN 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 YUİliYİ A 22 Sinop Y 21 Adana PB 29 Edfre A 28 Samsun Y 22 Mersin PB 26 Kocelı A 23 Trabzon Çankkale A 26 Giresun Izmı Â 28 Ankara _Y 21 Dıyarfaakır A 34 JY_ 21 Şanhurfa A 33 A 32Y 22 Mardin Marsa A 30 Eskişehir PB 21 Siırt A 33 Ayc± A 32 Konya PB 23 Hakkârı PB 28 Deruli A 29 Sıvas Y 19 Van PB 25 Zonuldak Y 19 Antalya A 27 Kars Y 22 Parçalı buluttu GLJNCELctİNEYT ARCAYÜREK • laştarafı 1. Sayfada Öellikle MHP adına konuşan Ismail Köse, "as- nn cavası" ile ilgili öyle bir saptama yaptı ki Baş- bakn'dan bu saptamanın üstünü örtecek bir dav- ranr. beklendi. Ana Ecevit, taze ortağının Türkiye'ye Batı'dan ağırsleştinler gelmesine yol açacak bu olayına" ses jıkarmadı. Isnail Köse, MHP grubu adına konuşurken şöy- le d«di: "Şehit aıleierinı incitmeyecek karann neticesi Mecis'e geldiğinde MHPbuna 'evet' diyecektir." Sczcü Kose'nin demek istediği açık: TBMM'ye onaimak üzere sadece idam kararlan geliyor. MHP, duruşmaların sürdüğü, Imrah'da karar alı- nıp cavadosyasının Yargıtay'a gitmediği birsüreç- te "clası mahkeme karannı" idam olarak belirliyor ve bjyük acelecilikle ilan ediyor. Ktşku yok; sadece şehıt aıleleri değil, Türk hal- kı, Inralı'dan ulusal vicdanı rahatlatacak bir karar çıka:ağını umut ediyor, hatta bekliyor. Şunu unutmamak gerekıyor: Türkıye, Cumhuri- yet tarihinin "en büyük kuşatması altında". Batı dünyası Imralı'daki her açıdan hukuka uy- gun /argıya önce şaşırdı, şimdilerde şapka çıkan- yor. Fakat, DGM'lerin sivilleştirilmesindeki gecikme- yi, hatta ölüm cezasını bahane ederek dürüstlüğü- nü kabul ettikleri yargılamaya gölge düşürmek is- tiyorar. Batı, Türkiye'yi "mahkemeden önce karar al- maka suçlamaya" zaten hazır. Fırsat kolluyor. Alrnan Başbakanı Schröder, Türkiye'nin AB'ye adaylığı için uğraşı verdiğini açıklıyor, bir yandan da idamın AB ilketerine aykın olduğunu söylüyor. Sıyasetçisiyle, medyasıyla karşımızda yer alan Avrupa'nın eline koz vermemek, sanınz, önemli ve ivedı bir görev. Ne çare. MHP Batı'nın sömüreceğini bile bile, ki- mi dürtülerie böylesi ırdelemelerin tutsağı oluyor ve doğmamış çocuğa don bıçmenin öncülüğünü yapıyor. Tabii bu davranış, MHP'nin seçim propaganda- sını şehit aileler üzerine oturttuğunu içeren varsa- yımı da doğruluyor. MHP yönetim kadrosunun kimı davranışları Is- mail Köse'yi yalnız bırakmryor. Çağrışımlar 1980 öncesi MHP'nin önde gidenlerinden olan Gün Sazak'ın mezarı başındaki törenden döner- ken bir Güneydoğu gazisi, Öcalan'ın idamını gör- mek ıstediğini söyleyince, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Inşallah" diye yanıt veriyor. MHP'Iİ Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu, "Ka- rar çıktığında dosyasını TBMM'de 'öne' alacağız" diyor. ÖzellikleTBMM kürsüsünden yapılan MHP irde- lemesini özenle dinleyen, ne ki yargıya titizliği ile tanınan Başbakan Ecevit, eleştirileri yanıtlarken konuya değinmiyor. Konu, konuyu açıyor ve program görüşmelen bir başka noktayı çağnştırıyor. Başbakan, bankalar tasarısının bir an önce ya- salaşmasındaki önemi anlatırken. nedense Türki- ye'yi sarsan son banka olaylarına değinmiyor. Bankalann, sahiplert tarafından hortumlanması- na izin vermeyeceklerini açıklamıyor. Bankalann mahkemeye intikal etmiş alacaklan- nın miktannı herhalde biliyor. Geçen yıl alacak 1 milyar dolar. Bu yıl, Cumhur- başkanımızın yakın dostu Cavit Çağlar'ın Inter- bank'ı, Korkmaz Yiğit'in Bank Ekspres'i hortum- lamasından sonra bu miktar ikı milyar dolar arta- rak 3 milyara yükseliyor. 2 milyar dolan 65 milyona böldüğünüz zaman ki- şi başına 20 milyon lira ısabet ediyor. Burnundan kıl aldırmayan ünlü Cavit Çağlar. mahkemelerde. Evine icra geliyor. Hortumlanan milyariarca dolar nerede, kimin cebinde, beili de- ğil. Olanbitenlerin "siyaset gereği" başına geldiğini söylüyor. lyi mi? Ama rafta dolma var. Yiyen yokJ Karadenız, Iç Anado- lu'nun doğusu, Doğu Akdenız'ın iç kesımteri ile Doğu Anadolu nun kuzey ve batısı sağa- nak ve yer yer gök gü- rûltülü sağanak yağış- lı, oteki yerter az bulut- lu ve açık geçecek. Hava sıcakhğı yurdun batı kesımlerinde biraz azalacak, otekı yerter- de değişmeyecek D « l I9S Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn y PB Y Y Y Y Y Y 18 18 16 21 16 17 18 18 Berlin Budapeşte Y 26 Madrid PB 25 Viyana Y 27 Belgrad Y 27 Sofya Roma Y 26 Y 24 Atina PB 31 Münih Y 16 Zürih Y 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB A Y Y PB Y Y A 29 31 23 31 26 26 24 37 A 34 k Çok buktfu Yağrmılu Kartı > Gök gûrûltülü İMRALI - Mudanya ve Imralı dün yine güne erken başladı. Sanık avu- İcatlan Gemlik'ten, şehit yakınlan ve gazilerden oluşan müdahiller, avu- katlan. yabancı temsılciler ile yerli ve yabancı basın mensuplan ise Mu- danya'dan 07.30'da tmralı'ya hareket ettiler. Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davanın dünkü duruşması Başsavcı Cevdet Vblkan'ın, yardımcı savcı Ta- lat Şaik'la birlikte hazırladığı esas hakkındaki görüş üzerinde bazı de- ğişiklikler yapıyor olması nedeniyle 15 dakika geç başladı. Bu sürede ise duruşma salonuna alınan sanık avu- katlan Hamza Yılmaz. Güi AJtav. Ah- tnet Aktaş. l mmiihan Vaşar, Aydın Oruç. Ahmet Avşar, Hatke Korkut, Mahmut Şakar, Niyazi Bulgan, Ke- nan Sidar ve trfan Dûndar müdahil avukatı Şevket Can Özbay'ın sözlü saldınlanna hedef oldu. Özbay'ın "Şerefeizter" diyerek sa- nık avukatlanna "Stri öldürürüm, kafanızı kopannm" tehdıtlen savur- ması. mahkeme heyetinin salonda yerini almasından önce, kısa sûreh de olsa gerginliğin yaşanmasına ne- den oldu. Avukat Özbay. sanık avukatlan ye- rinı alırken aralanndaki kadın avu- katlara "Hanımlar, şehit anneferi a- n duruşmadan sonraçay içmeye bek- liyorlar" diye seslendi. Bunun üze- nne bir şehit yakıni da "Beyleri de biz beküyoruz. Hangi bayrak için bu da- vayıyürütüyorsunıız?" diye bağırdı. Özbay'ın laf atmasıyla başlayan ve sert ifadelerle süren salondaki sa- taşma şöyle sürdü: Bir şehit yakını: Sizin avukatlığı- nızı kim yapacak? Ellerinde bayrak var mı? Türk degil ki bunlar, bayrak- Ian_olsun. Ozbay: Sızi nasıl çekecekler kuca- ğa biliyor musunuz? Şerefsizler... Bir şehityakuu: (Elindeki, üzerin- de İdam' yazılı kâğıdı avukatlara tu- tarak) Avukat şu karan açıklar mı- sın?.. Başka devlette yaşasınlarbari. tsimlerinizi değiştirin, başka ûlkede yaşayın. koparınm 9 Ozbay: Sıntmayın, öldürüriim si- zi. Önûnüze bakın lan. Şehit annele- rine bakmayın, kafanızı kopannm... - (Bu sırada bir şehit yakını, oğlu- nun fotoğrafını avukatlara tutarak) Vicdan azabı çekin. Bizim çocuklar öldürülürken nerelerdeydinız? - Dön lan karşına bak pezevengin evladı. Şehıt kanlan boğacak bunla- n. Yedikleri içtikleri haram bunların. Ozbay: Sakin olun, bu şerefsizle- re sakın şerefsiz deraeyin. Bir şehit yakını: Bunlar Apo'nun kurtulacağrnı mı sanıyorlar? n için uyardı. Mahkeme heyetinin salona ginne- siyle sataşmalar dururken sanık avu- katlanndan Niyazi Bulgan söz ala- rak. müdahil avoıkatlannm hakaret ve tehdütlerine maruz kaldıklarını be- lirtti ve saldınlann önlenmesini iste- di. Mahkeme Başkanı Mehmetiür- gut Okyay da müdahillere dönerek duruşma düzenini bozacak davranış- lardan kaçmmalan konusunda uya- ndabulunurken "Mahkememizözen gösterecektir. G«reken çaba>ı sarf et- tiğimizi bflivorsunuz. Gerekenönlem Hakkında hazırlanan veidanu istenenesas hakkındaki görüşün okunması arasında sanık Öcalan'ın sakin olduğu vehiçbir tepki vermediği gözlemlendi. Başka bir şehit yakını: Kendi kel- lelen de gidecek. Ozbay: (Süreklı sataşmak için fır- sat kollayarak) Sakin olun, onlardan bunun hesabını soracağım. Bu sırada elinde idam' yazılı kâ- ğıtla ayağa kalkan bir şehit yakını, avukatlann bulunduğu bölüme gide- rek "Korkmayın, bombadeğfl" diye- rek içinde ikiye kmlmış kurşun ka- lemin bulunduğu kâğıdı bıraktı. Bu- nun üzerinejandarma görevlisi kâğı- dı atıldığı yerden ahrken şehit yakın- lannı salonun düzenini bozmamala- alınacakbr*' dedi. Daha sonra Başkan Okyay, Öca- lan'a ait nüfus kaydımn mahkemeye geldiğini ve incelendiğinı belırterek, sanığa, "Nüftıs kaydmdaevli gözükfi- yorsun" dedi. Sanık Öcalan, "Oyte olmas gerekryor" diye karşılık ver- di. Bu sırada söz alan müdahil avu- katlanndan Cengiz Erkoyuncu. Ata- türk'ün "Gençlige Hitabesi"nde, "dahiü ve harici bedhahlann olabi- Hr" dediğini belırterek, sanık Öca- lan'ın, örgütün dış bağlantılan ko- nusunda derinlemesine sonjulandı- ğını, ancak yurtiçinde hangi kurum. kuruluş ve kişilerle bağlantılan bu- lunduğunun sorulmadığını söyledi. Avukat Erkoyuncu, bu durumun aydmlığa kavuşması için bunun sa- nığa sorulmasını istedi. Başkan Ok- yay, sanığın derinlemesine sorgu- İandığını, bu konularla ilgili yete- rince soru yöneltildiğini ve sorgula- manıntamamlandığını ifade ederek, bu sorunun sanığa sorulmasına yer olmadığma karar verildiğini açıkla- dı. Müdahil avukatlanndan ÇOerSa- vaşan ise 2845 sayılı DGM'lerin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun'un 20. maddesi- nin 4. fıkrasında savunma için aza- mi 15 gün süre verilmesi hükmü- nün yer aldığını anımsatarak görül- mekte olan da\'anın acil işlerden sa- yılması gerekçesiyle, verilecek sü- renin kısa tutulmasını istedi. Müdahil avukatı Savaşan, terör örgütünce kaçınlan erler Mehmet Karaca. Yunus Çaçan ve Murat Fa- üh Diktaş' ın cesetlerinin bulunama- dığını kaydederek "Eğer ölmediy- se, bu askerler örgütün elinde mi" di- ye sordu. Mahkeme başkanınm bu soruyu yöneltmesi üzerine sanık Öcalan, "Örgütün elinde 10-15 asker vardı. Onlar da serbest bırakıldı. Şu anda örgütün elinde asker yok. Bu isimle- ri de duymadun" yanıtını verdi. Öcalan, mahkeme başkanmın, "Sana verilen beigekri okudun mu* sorusu üzerine de "Gözden geçir- dim, hepsini okumadım. Buna ge- rek de yok" karşılığını verdi. Haklanda hazırlanan ve idamı is- tenen esas hakkındaki görüşün okunması sırasında sanık Öcalan'ın sakin olduğu ve hiçbirtepki verme- diği gözlemlendi. Duruşma bittiğınde de müdahil avukatı Özbay yine sanık avukatla- nna sataştı. Özbay'ın, sanık avukat- lanna Öcalan'ı göstererek "Ba- bamzL, kocanıa bir kez daha görün" dediğı duyuldu. Âvukatlardan savcıya teşekkür I Boştorafi 1. Sayfada nin isteğinin de başmdan beri bu yönde olduğunu be- lirterek şunlan söyledi: "Halktabiriflesanığın asü- masını istiyonız. Ancak iki günden beri ceşitli çevreler- de asılsın-asılmasın tartış- masıyapüıyor. Bursa'da git- tiğim bir işhanında esnaf adınayannna gefcn bir genç 'Lütfen Apo'yıı astırma- yın, kurtann. Onu iskeleye bıraksınlar. cezasını biz ve- relım' dedL tkind bir oby ise demokrat kökenli DP'den AP'ye, oradan DYPVgirenbirnıiDetveki- ünin Öcalan'ın asdmasuıa karşı olduğunu söylemesi üzerine gerçekteşti. Millet- \ekiKni protesto ederken, birçokfldenbana gelen IHÜ- letvekiline tepki telefonla- nnda ne söylendiğini açık- lamak istiyorum. Halk, 'Apo'dan evvel o milletve- kilini asalım' diyor." DGM'lerin sivilleştirilme- sine yönelik anayasa deği- şikliği hazırlıklanna tepki gösteren avukat Cahit To- run ise "Avrupa istedi" di- ye söz konusu değişikbğin yapılamayacağım ifade et- ti. Bu girişimlerin "mak- sath, siyasi yöne çeknıe eği- Kmitayrfıgınr savunan To- run, "Artık künsenin bizim vasama hakkırruza müda- haleetmesine izin vereme- yiz" diye konuştu. 47 rakamının Öcalan için uğursuz olduğunu savunan Torun, Şeyh Sait ile Öcalan arasında baglantı kurarak şunlan söyledi: "Şe>t Sait 1925te 46 ar- kadaşı ile beraber asümış. Apo'nun vanı sıra TB- MM'de karar bekleyen 46 PKK yandaşı dosyası bulu- nuyor. Çok garip bir tesa- düf. 19%'nın 3 Kasımı da suç tarihi. O tarihte Öcalan 46 yaşını bitirmiş, 47 den gün aünış. Bu üç ola\da da rakamın 47 olması, Öcalan için uğursuz olduğunu gös- teriyor." Dünkü duruşmaya kaü- lan müdahil avukatı Çüer Savaşan da tzmir'den 600 şehidin fotoğraflannın yer aldığı kitabı basın mensup- lanna gösterirken diğer ka- dın avukatlara ve Türk An- neler Birliğı başta olmak üzere sivil toplum kuruluş- lanna konuya daha duyarlı olmalan ve dunışmalara katılmalan çağnsı yapo. Basın toplantısımn ar- dından Derya Çay Bahçe- si'nde bekleyen şehit aile- lerinin yanma giden avu- katlar, duruşma hakkında bilgi verdi. Çay bahçesinde ağıtlar yakıp Öcalan ve PKK aleyhine slogan atan aileler, öğleden sonra ilçe- den aynlmaya başladılar. 23 Haziran'da yeniden Mudanya'da olacaklannı belirten aileler, diğer şehit yakınlannı da o gün kendi- leri ile birlikte olmaya ça- ğırdılar. Davaya müdahil olarak katılan Türkiye Kamu-Sen Yönetim Kurulu üyesi Yû- cel Coşkun da diğer sivil toplum örgütlerinin şehit ailelennin yanında yer al- mamasını kınadığını söyle- di. Özel bir TV kanalı için program yapan sanatçı Cû- neytArkuı da duruşma son- rasında ailelerin arasında dolaşarak moral vermeye çalışö. Ocalan davası avukatlarına uyarı ANKARA / BURSA (Cumhuriyet) - Ab- dubah Ocalan davasında müdahil avukatla- rının sanık avukatlanna yönelik tutumlan ve basmda yer alan ifadelerine, Türkiye Baro- lar Birliği ve Çağdaş Hukukçular Derneği tepki gösterdi. Türki>-e Barolar Biriiği (TBB) Başkanı Eralp Ozgen. avukatlann meslek- taşlan aleyhindeki küçük düşürücü kişısel görüşlerini açıklamamalan gerektiğini belir- terek "Avukanar, sait ün kazandırmaya yö- nelen her türlü gereksiz davTanıştan titizfik- le kaçınmahdır" dedi. Avukatlık meslek kurallan gereği avuka- tın kesin olarak zorunlu bulunmadıkça mü- vekkili adına başına açıklamada bulunama- yacağıru anımsatan Özgen, "Son zamanlar- da özellikle kamuoyunun yakından ilgi ala- nında görülen davalarda sanık\ekili >«ya mü- dahil olarak göre\ y apan bazı a\ukadann bu hükümlere aykın davrandüdan. şov yapıyor söylentilerine sebep okluklan görülmekte- dir" dedi. TBB Başkanı Özgen, Türkiye genelinde- ki barolara genelge göndererek sanık ve mü- dahil avukatlanna, meslek onurunu ve say- gınhğım zedeleyici davranışlardan kaçınma- AvukaÜar barolardan yardım istedi DtYARBAKlR (Cumhuriyet Bü- rosu) - PKK lideri Abdullah Öca- lan'ın savunmasını üstlenen avukat- lar, Güneydoğu'daki barolara gönder- dikleri yazıda, savunma görev lerini yerine getirebilmeleri için yardım is- tediler. Avukatlar, barolardan "cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlere uygulanan hukuk ve meszuat uygulamalan" ko- nusunda bılgı istediler. Öcalan'ın avukatlan Ercan Kanar, Niyazi Bulgan, Mükrime Tepe ve Ha- tice Korkuttarafından Diyarbakır'da- ki bölge bürosuna gönderilen yazıda şu görüşlere ve istemlere yer verildi: "Jmralı Adası'ndatutuklu bulunan Abdullah Öcalan'ın vekilliğini üstlen- miş bulunmaktayız. Sa\unnıaya iliş- kin caLşmalarımızı İstanbuTdaki As- nn Hukuk Bürosu merkezli olarak yürütmektejiz. Abdullah Öcalan da- vasuida adil bir yargılanıanın yapü- ması ve «aMinma görevinin eksiksiz yürütülebilmesi için baronuzun hu- kuki yardımma ihtiyaç duymaktayiz. Bu amaçla aşağıdaki konularda ge- rekli çalışmalann yapüarak en kısa zamanda tarafimrra ulaşhnlmaanı ri- ca etmekteyiz: 1- OHAL rejimine iliskin hukuki düzeııletneler mev'/uat ve u> gulanma- SL 2- Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlereuygulanan hukuk ve mevzu- at uygulamalan. 3- Baronuzun ko- nuyla ilgili yaptığı yazışmalar ve ver- diği raporiar. Hukuka katkı ve mesle- ki dayanışmanın gereği olarak yar- dımlannızı talep etmekteviz." lan uyansında bulundu. Bu davranışlann, avukatlann ve avukatlık mesleğinin suçlanmasına neden olduğuna işaret eden Özgen, barolardan da Avukatlık Yasası ve meslek kurallanna aykın davranış- ta bulunan meslektaşlan hakkında yasal yo- la başvurmasını istedi. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Baş- kanı AB Ersin Gür de Imralı'daki yargılama sürecinde sanık avukatlanna yönelik davra- nışlan eleştirdi. Gür, "Savunma avukattanna karşı gerek resmigüçleringerekse müdahil avukaüanmn tutum ve davramşlaruu. adil yargılama hak- kına karşı bir saldın olarak görüyor, bu hak- sız saldınyı kuuyoruz" dedi. DGM'lerde ya- pılacak küçük değişikliklerle DGM'lerin meşrulaştırılamayacağını belirten Gür, "Probtem. DGM'lerin bizzat yapısı, oiuştu- rulma manoğı ve uyguiamalanna iüşkindir. DGM'ler tümden kaldınhnahdır" diye ko- nuştu. _ Bursa Barosu Başkanı Çetin Göz de Can Ozbay'ın önceki gün avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunmasının ve duruşma sa- lonundaki saldınsının hoş şeyler olmadığını belirtti. Türkiye Barolar Bir- liği'nin yayımladığı genel- gede "avukatlann birbûie- rine karşı saldırgan üslup kullanmanıasını. da>ayla öz- deşleşmemelerini\~e meslek- lerini Avukatlık Yasası çer- çevesinde verine getirmeleri- ni" belirttiğine dikkat çeken Göz, "Avukatlann meslek kuraüanndan şaşmamalan gerektiğini bir kez daha anunsatmak istiyorum" de- di. Göz, Can Özbay'ın dav- ranışlannın disiplin suçu oluşturduğunu, bunun da kı- nama cezasını gerektirdiğini söyledi. YENI HUKUMET YENI UMUTLAR 57. Hükümet'in ortakları güvenoyu ardından görüşlerini NTV'de açıklıyor Programın ilk konuğu Başbakan ve DSP Genel Başkanı BÜLENT ECEVİT Aııtik kelimeler hâlâ dJüınizde• Baştarafı 1. Sayfada dönemde Anadolu'da bulunan Hititlere kalay ve kumaş getire- rek karşılığında altın ve gümüş al- dıklannı, daha sonra bunlan iş- leyerek tekrar Anadolu'ya sattık- lannı söyledi. AAkadlann Anadolu'yla tica- retleri sırasında kendi dillerinde- ki ticari kelimeleri de Anado- lu'ya yerleştirmiş olabilecekleri- ne dikkat çeken Donbaz,'sarraT, 'vade', 'misli'gibi, bugün özellik- le ticarette kullanılan bazı keli- melerin Akkadcadan geldiğini sa- vundu. Donbaz, Akkadca kelimelerin Türkçeye geçışi sırasında 'p' har- fınin 'f'ye dönüştüğünü kaydetti. Veysel Donbaz, bazı Akkadca kelirıelerin Arapça ve Farsçada da kullanıldıgını söyledi. V«ysel Donbaz'ın tespitlerine göre, Akkadlardan günümüze ka- lan ve bugün hâlâ Türkçede de aynı anlamda kullanılan kelime- lerden bazılan şöyle: AKKADCA Vade Elmesu Zaku Wadaum Malaku Haramu VV'aladu Narum Marasu Mai Aharu Lısanum Sarapu Naşaru Nasır Şahatu Şahhutum RTUCÇE Vade Elmas Zekât Veda Malik Harem Veletlçocuk) Nehır Maraz (hastalıklı) Mayı (su ile ilgili) Ahır (sonunda) Lisan Sarraf Nazar Nanr (benzer, eş, örnek) Şahıt Şahadet AKKADCA Metu Napaşu Salamu Hatu Rakabu Amu Resu Amaru Awile Amelu Aziza Şaalu Sikkantu Mışlum Şanu Mazbahtum Kaşadu Kabanı Emi Şabatu Zaru Şabatu Nısanu Dumuzı TÜRKÇE Me\ia Nefes Salim Hata Rakip An Reis Emare Aile Amel (yapılan iş) Azız Sual Sikke Misli Sema Mezbaha Kâşıf Kabir Emmi Zahıt Zahirc Şubat Nısan Temmu2 Ahmet Kaya'ya yine DGM soruşturması tstanbul Haber Servisi - Sanatçı Ah- met Kaya hakkında, Hamburg'da verdi- ği konser sırasında, PKK'nin propagan- dasını yaptığı gerekçesiyle tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi (IDGM) tarafından somşturma başlatıldı. İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcı- lığı, Almanya'nın Hamburg kentinde 5 Haziran 1999 tarihinde gerçekleştirdiği konser nedeniyle Kaya hakkında somş- turma başlattı. Soruşturma kapsamında Kaya'nın, suçunun sabit görülmesi ha- linde; "halkı sıruf, ırk, diL mezbep veya bölge farklılığı gözeterek Idn \e düşman- hğa açıkça tahrik etmek"' suçunu dü- zenleyen TCK'nin 312 veya "yasadışı boiücü terör örgütüne yardım ve yatak- uketmek" suçunu düzenleyen TCK'nin 169. maddesı gereğince cezalandınlma- sı istenebilecek. MURAT YETKIN, SEDAT ERGIN, FİKRET BİLA ve TAYFUN DEVECİOĞLUnun sorularını yanıtlıyor T BU AKŞAM www.ntv.com.tr 21:05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle