Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Başsavcı Volkan, sanığın 125. maddeden cezalandınlmasını istedi. Mahkeme 23 Haziran'a bırakıldı Ocakura ölüm cezasıİMRALI-31 Mavıstanhındeılkkez yargıç karşısına çıkan \ e "bu evlemler nekL,daha dafazlası var" dıverek hak- kında hazırlanan ıddıanamevı tama- men kabul ettığını belırten PKK lıden AbduUah Öcalan ın TCY'nın 125 maddesı uvannca "ölüm* cezasına mahkum edılmesı ıstendı Esas hak- kındakı goruşunu bıldıren ve sanığın "samimı olmadığım" vurgulavan An- kara Dev let Guvenlık Mahkemesı Baş- savcısı Cevdet Volkan, "Teror örgutu PKK'nin kuruluş amacı olan mustakil Kurdistan'ı kurmak amacmdan vaz- geçmemiştir" dedı Sa\cı, Ocalan'ın "Kurdistan'ı kunna hedefinden vaz- geçüklenne'" ılışkın sozlenne ıtıbar edılmemesı gerektığını de belırterek bunun, sanığın "içindebulunduğuçık- mazdan kurtulma çabası" olarak de- ğerlendınlmesı gerektığını sov ledı Ocalan ınsuratlevargılanmasına de- vam edılıvor 31 Mayıs pazartesı gunu mahkeme karşısına çıkan Ocalan ın yargılandıgı davanın dunku altıncı du- ruşması <\nkara Dev let Guvenlık Mahkemesı Baijkanı Mehmet Turgut Okya>'ın başkanlıgındakı mahkeme hevetının \e sanık Ocalan ın salona alınmasının ardından saat 10 00'da başladı Ankara DGM Başsav cısı Ce\- det Volkan ıle vardımcı savcı TalatŞalk dun esas> hakkındakı goruşlennı bıldır- dıler Başsavcı Volkan 13 sayfalık e- sas hakkındakı goruşu 1 saat 5 dakıka- daokudu Cevdet Volkan esas hakkındakı go- rûşte sanık Ocalan ın 1993'teılanedı- len ateşkesten sonra banş ıçın çaba gosterdığı yolundakı savunmasını "tek taraflı ateşkes ılanı. örgutun bıraz daha m hazırlanması, sıyası ve dıplo- matik hamle unkânını kazanmak ıçin- dir" sozlenyle çurutmeye çalıştı Vol- kan, Ocalan davasının uluslararası plat- formlara çekılme gırışımlerıne karşı AGİK Pans ŞartrHelsınkı Bıldınsı ve 1993 Vıyana Konferansı belgelen- ne gonderme yaparak PKK'nın teronst bır orgut Ocalan ın da ınsanlığa karşı suç ışleyen bu orgutun lıden olduğunu vurguladı PKK. nın Kurt halkını tem- sil etmedığını tanhsel ornekler vere- rek anlatan Volkan, teror e> lemlennın bağımsızlık eylemlen olarak kabul edı lemeyeeeğını soyledı Başsavcı Oca- lan'a Cenevre Sozleşmesı hukumlen- ne göre "savaş suçlusu" starusu venl- mesı yonundekı ıstemlenn hıçbır hu- kukı dayanağının bulunmadığını da vurgulavarak "Ocalan vasalar karşısın- da teror suçu sanığıdır. İnsan haklan ve usul vargılaması hukumleri dışında kendisıne bır avncalık tanınamaz. Srv a- sı kışüık tanınarak statu kazandınlmak ıstenmesi de hukuk dışıdır" goruşlen- ne yer v erdı Esas hakkındakı goruşun okunma- sından sonra Mahkeme Başkanı Meh met Turgut Okvay sanık Öcalan a şu aşamada sovlemek ıstedığı olup olma- dığım sordu Ocalan. savunmasını ya- zılı olarak hazırlamak ıçın sure ıste- mındebulundu Sanık avukatlannında aynı ıstemı dıle getırmesının ardından Mahkeme Başkanı 2845 sa>ılı Dev let Guvenlık Mahkemelennın Kuruluş ve YargılamaUsulu Yasası uyannca aza- mı surenın 15 gun olduğunu belırterek savunma ıçın sanık ve avukatlanna 15 gun sure verdı Duruşma 23 Hazıran Çarşamba gunu saat 10 00'a ertelendı Esas hakkındaki görus Savcılar Cevdet Volkan ıle Talat Şalk tarafından hazırlanan \e "Devlet top- raklannın tamamını \eya bir kısmını yabancı bir devlehn hâkimıvetı altına koymaya veva devletın ıstıklalını zayıf- latmaya veva birliğını bozmaya veva devletin hâkımiyetı altında bulunan topraklardan bır kısmını dev let idare- sinden ayırmaya kalkışmak" suçunu ış- ledığı gerekçesıvleTC\ 'nın 125 mad- desı uyannca hakkında ıdam cezası v e- nlmesı ıstenen esas hakkındakı goruş şöyle "Sanık Abdullah Ocalan, 31 Mavıs 1999 günlfi otunımundald sorgusunda da beürtüen ve kendisınin verdiği taü- matlar ûzerine orgut elemanlan tara- fından gerçekleştirilen bütun evlem- lerden bınncı derecede sorumlu oldu- ğunu hatta olumlenn ıddıanamede be- lırtılenden daha da fazla olması gerek- tığını', 01.06.1999 gunlu oturumda da hazırlık sonışturması sırasında Jan- darma ve Dev let Güvenlik Mahkemesi cumhurivetsaveılarıncaalınanıfadele- ri ile Ankara Devlet Guvenlık Mahke- mesi vedek uve hâkımlığmce tespıt olu- nan ilk sorgusunun doğru olduğunu, herhangi bir baskıva manız kabnadan serbest iradesi ile verdığmi kabul etmış- tir. Yîne sanık AbduUah Ocalan, Anka- ra 2 No'lu DGM BaşkanhğTna sundu- ğu yazüı savunmasının 69. sayfasında, PKK orgutunun evlemlerdekı sorum- luluğunu açıkça ıkrar etmiştır. TCK'nin 125. maddesinde vazılı. devletin hâkimiyetı altındakı birtakım topraklar uzerinde mustakil bır Kurt devletı kurma amacıvla Turkıve top- raklan uzennde surekli faalıvet goste- rerek binlerce teror ev lemı gerçekleşti- ren, on binlerce msanımızı acımasızca okJuren, bır o kadaruu da sakal bıra- kan silahlı çete PKK'nın kunıculuğu- nu vapan, uzun sure usttendığı ve orgıi- rûnu vonettığı Sunve'den avnlmak zo- runda kaJan. sjgındığı ülkelerden iltica talebinde bulunmasına rağmen kabul görmeyen ve sonunda Kenya'da yaka- lanıp guv enlik birimlerimize teslim edi- len, bu tarihe kadar fiilen yakalandık- tan sonra da vasadışı silanlı ve bolücu teror faalıvetınde bulunan PKK'nın başlangıçta, genel sekreter , dahason- raki donemlerinde 'onder' ve 'genel başkan sıfatını kullanan sanık Abdul- lah Ocalanın 22 Şubat 1999 gunu Dev- let Güvenlik Mahkemesı cumhuriyet savcüanna verdiği ıfadesinde; PKK orgutunun kurucusu olduğum doğrudur Y ıne bu orgutun onderlığını vaptıgım, benım onderlığımde Türkı- ye topraklan üzennde sılahlı bır muca- dele başlattığım da doğrudur Başlan- gıçta gerçekten Kurdıstan dev letı kur- pagandası hâkımdır (yazılı savunma, savfa 19-20) Özellıkle Sovyetler'ın çozülüşu Körfez Savaşı sonrasında Turkıye"yı yakından ılgılendıren meseleler, Kurt meselesıne çozumu ha>atı kılıyor ve bunun volu da, gerçekten geçıkmış te- mel ıhtıyaç olan kapsamlı bır demok- ratıkleşmeden geçıyordu PKK bura- da dırendı, kendını gelıştırmekten zıya- de, aşın tekrarlayarak dırendı Halbu- kı reel sosyalızmın çozülüşunden, de- mokratık çozum tarzını çıkarabılme- lıydık •Uluslannkaderierinitayinhak- kı' ılkesının artık geçerlılığını vıtırdı- ğını, bıhmsel teknığın değıştığını, as- Iındal7 yuzyıldanıtıbarengehşmenın urunu olan ulus devlet anlayışını çoz- duğunu, aynı çozumün daha gerçekçı olduğunu görmehydı Kısaca 70'ler programmı bırakıp ye- nı bır programa ulaşmalıydı Bunun melde olabıhr Tabıı duşmanın kısa bır süre ıçın şöyle bır hedefı de var Kok kazımaktan bahsedıyor Bızım bun- lara mısılleme hakkımız makbuldur Yanı kendımızı ıyı duzenleyerek, bu 10 kat değışmış. donüşmuş bır temelde cevaplandırma gorevımız var Bız, ateşkes olayını tek taraflı da olsa du- zenlemeyı, sadece bıraz daha hazırlık duzev ımız, sıyası dıplomatık olarak da hamle ımkânı kazanmak ıçın yaptık Bu başanlı olmuştur Ama yetersızdır Daha da yapılacak ışler vardır Dûş- man bunlan bılerek çok sert davranı- yor' Samimi deflll' Sanık Abdullah Ocalan'ın 16.10.1998 günlfi sozde Botan Eyalet sorumlularuıa vonelik telsiz taümaün- da, 'Nasıl kı Ankara dan çıkış partıleş- İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN mak gıbı bır kavTamımız da vardır Bu da doğrudur Ancak gelışen sureç ıçe- nsınde mustakil bır Kurt devletı kur- mak değıl de Kurtlenn de cumhunye- tın kuruluşunda rol almış bır halk ola- rak ozgur olduğu bır ortam ıçensmde bırleştınlmesı sonucuna vardım Bu te- melde ekonomık, sosyal, sıyasal ve kulturel ozgurlüğunu elde etmış ola- rak bır arada yaşayabıleceğımız sonu- cuna vardım Kendi istegjyle ikinci kez verdigi 03.04.1999 verdigi ifadesinde de; ' Bıldığınız gıbı PKK'nın da kuru- cusu benım PKK kurulurken progra- mınıda yaptık O zaman Kurtlenn ba- ğımsız bır Kurdıstan kavramı da vardı Marksıst temele dayalı yenı sıstem ge- tırecektık Ancak değışen olaylar ve zaman, bıze bu programın hay alı oldu- ğunu gosterdı Kurt devletı kurmanın mumkun olamayacağı ılmen de sabıt- tır Gereklı de değıldır Mevcut Turkı- ye Cumhunyet Devletı ıçensınde de demokratık ortamda her şeyın gerçek- leşmesı mumkundur Ben sonuca var- dım demıştir. Hazırlık tahkikatı ve son tahkıkat aşamasmda. silanlı çete PKK'nın kuru- cusu ve yoneticisi olduğunu, birinci de- recede sonunlusu olduğunu. PKK'nın başlangıçta bağunsız Kurdıstan devle- ti kurmak ıçin kurulduğunu sov leven ve suçunu ikrar eden sanık, vazdı savun- masında sılahlı çete ve PKK, kendi yar- gılanmasıyla ilgili: PKK, Cumhunyetın 50 yıllık alt ve ust yapısının ortaya çıkartrığı objektıf temel uzennde, dunyadakı fırtınalı devnm ve karşı devnmın pratık ve te- onk mcelemesını utopık ve teonk bır durumun oncelıkle 1970-1980 arası ıdeolojık ısyan hareketı 1980-1999 arasında da sıyası ve eylemsel hareke- tı olarak doğup gelışmış, gerçekten de son buvuk Kurt ısyan hareketı PKK tanhınde aynlıkvebırhksorunundaı- kı onemlı aşamayı ayırt etmek buyuk onem taşır Çıkış surecınde bır zamanlann dıl vasağına kadar varan baskı ve ınkâr dığer yandan o dönem soruna hâkım sorunlara sloganvan utopık yaklaşım vıne Kurt mıllıyetçılığınde korku ve kuşkuya dayanan aynlıkçılıkla bırlık- te dünva çapındakı ulusal kurtuluş ha- reketlennın ayn devlet kurmak bıçı- mınde anlaşılması Devletin 1990 başlannda dıl yasağı- nı kaldırması, dıl ve kultur alanma ge- tınlen smırlı ozgurluk v e ust duzey yet- kılılenn sorunu kabul edıp çozume yo- nehk çalışmalan en son benım Mart 1993 ateşkes yaklaşımım, aslında oz- gur bırlıktelığe gıderek vurgu yaptığı- mız donemı açıkça ortaya koyuyordu Buyıllardanıtıbaren özgur bırlık pro- pratık dılı, kendını gıderek yozlaşanve çok acılara. kayıplara yol açan şıddet yenne sıyasal demokratık faalıvete yo- ğunlaştıran bır eylem çızgısıne ulaş- malıydı (Savunma, sayfa 26) Benım pratığım yakınen ıncelenırse, şu çok açık gorulecektır ve kıtap dolu- su belgelerle kanıtlanacaktır En ıyı, anlamlı. mumkun olan ozgurluk ve ba- ğımsızlık, bu yer Kurdıstan da olsa, ancak Turkıye'nın genel Mısak-ı Mıl- h sınırlan ıçensınde mumkundur Bı- hmsel olarak kanıtlamak zor değıldır Aynlmış bır Kurdıstan ve bıtmış bır gucûn kuklası. ışbırlıkçılenn malıkâ- nesınden oteye gıdemeyecek bır Kur- dıstan'dır Aynlmış bır Kurdıstan, hal- kın değıl yabancı ve ışbırlıkçılenn ola- bılu-, kı bu ağırlıklı olarak hayaldır An- cak çıkar guçlennın oyunu olarak sık sık tekrarlanır Tanh, bütun oyunlann ısyanlarda nasıl oynandığını, nasıl fe- laketlen halkın yaşadığım çok ıvı or- taya koymaktadır Kendi ısyanımızda da bunu gorduk Eğer dış oyunlardan bahsedeceksek temel amacım bu do- nemeçte >aız gen yapmak ıstedıklen ve Kurt sorununu da araç olarak kul- lanmakla bunu başaracaklanna ınan- dıklandu" Tanhın en kntık donemın- de bu oyunlar oynanmıştır Çozumsuz kaldığında başanyla oynanmıştır da O halde sorunu kendi ellenmızle çoz- mek, oynamak ısteyenlere karşı kendi guçlu sılahımız halıne getınlmektır Savunmamda, bunun oldukça mum- kun ve tek çaremız olduğunu ortaya ko>dum Bızzat tecrubemız buna en ıyı kamt oldu O halde 'ilkdefaözgür irade ile gerçekleştireceğımiz bu kar- deşlik çozumu yeni bir tarihi sureç ola- cak' derken haklıyız Kendi > argılan- mamı olumlu banşın gerekçesı yap- mak, en temel demokratık ıdealımdır Savunmam temelde bu amacımla bağlantılıdır gibi gorüşlere >er ver- miştir. Ateşkes aldatmacası Sanık Abdullah Ocalan tarafından 5. kongre sırasında sunulan politik ra- porda, 1993 te bıraz da geçış arze- den o donemı bır ateşkesle lehımıze çevırmek ıstedık ve bu çok önemlı bır adımdı Hıç olmazsa bunu fırsat bılır- ler, canlanırlar dıye duşunduk Aslın- da bıraz da hem uzun soluk alma, hem de hazırlık yapma ımkânı ıdı Bazılan bu hazırlığı yaptı 4ma yıne komuta yapımızca. bu layıkıyle değerlendınle- medı' (Kk. 38) Yine, PKKpartıonderlığradıaran- da. 08 Ekim 1998 tarihinde tum parti- liler ve ARGK savaşçılarma gonderdi- ğj telsiz emrinde, ateşkesle ilgili' ço- ğunuz gorev alacaksınız Gorev bu te- me anlamına geldı ıse yıne Ortado- ğu'ya açılıp bır ordulaşma başanldıy- sa, uluslararası alana da fazlasıyla açıl- mak kesınlıkle devletleşme anlamında cıddı bır adım olarak değerlendınlme- lıdır tnanıyorum kı, yenı dönem bun- dan epeyı guç olacaktır Genlla tarzuı- dayemlık,ustalık enetkılıcevabıve- recektır' şeklindeki sozleri asıl niyetini ortaya koymaktadır. Burada talimatın tanhine dikkat edilmesı gerekır. Talımat 16 Ekım 1998 tarihinde verilmiştir. Bu tanhte \bdul- lahOcalan.TürkiyeCumhuriyetiDcv- leti'nin Suriye'yi sıkıştırması sebebivle Suriye'den çıkma ve Avrupa'ya gitme hazırlığı ıçındedir. 16 Ekim 1998 gunlu sozde Botan Evaleüne vonelik talimat- ta Abdullah Ocalan, çıkışını uluslar ala- nma açılışın kesınükJe devletleşme an- lanunda cıddi bır adun olarak değeıien- dinniş ve alan sorumhılanna da boyle anlatmıstır. Orgütüne gelir sağlama ve karşı ge- lenleri yıldırma ve sındırme amacıyla Hatay alan komutanına 1995 yılı için- de verdigi telsiz talimatuıda' Şımdı on- lara ozgun vaklaşırsınız Vanı zaten dostane ılışkılenmızı sovlersınız ve mutlaka kazanmaya çalışırsınız Fakat faşıst Turk kesımmı de yıldınrsınız sa- nınm Sanınm o başlangıçta yaptığı- mız eylemler önemlı Fakat genelleşür- memek kaydıyla O yoksullan kazan- mak, fakat tehlıkelı olan elebaşlan da ezın Tabıı hıç acımadan çıkarlarını darbeleyın Ve yıne dedığım gıbı, bu ara zengın bır alan aslında Bırçok şe- yını de haraca bağlayabılırsınız, o zen- gınlennı Bundan sonra hıssederlerse epey gelır ımkânımız da artar' şeklin- de acımasızhğını ve amacım sergileyen sozleri dikkat çekicidir. SanıkAbdullah Ocalan savunmasın- da samimi değildir. Silahlı çete P- KK'nın kunıluş amacı olan mustakil Kurdistan'ı kurmak amacmdan vaz- geçmemıştır. Abdullah Ocalan'm tek taraflı ateşkes ılan etmesı. orgutun bi- raz daha ıvi hazırlanması, siyasi ve dip- lomatik hamle unkânını kazanmak içindir. Abdullah Ocalan'ın 5. Kongreye sun- duğu ve telsiz çozumlerinden yukanya alınan ahntılar, kendisinin ateşkeste sa- mimi olmadığuu, tek taraflı da olsa ateş- kesin, orgutun hazırlık duzeyinı arttır- mak, uluslararasmda diplomatik ham- le unkânını kazanmak ve Turkiye Cumhuriyeti De\ leti'ne orgütünu mu- hatap kabul ettirmek için uyguladıgını göstermektedir. 'Kurtulma çabası' Başlangıçta bagımsız Kurdistan'ı kurmak amacına yonelık ey lem y apük- laruu, sonuçta pratigm kendilerinı ba- gımsız Kurdıstan"ı kurmaıun mumkun ounadığun gosterdıgini, bu sebeple cumhuriyerin kuruluşunda rol almış bir halk olarak demokratik cumhuri- yet içerisinde ozgur bır ortamda, eşit- lik temelinde buiıkte vaşamayı hedef aldıklaruu, bağunsız Kurdistan'ı kur- ma hedefinden vazgeçüklennı sov lev en Abdullah Ocalan'ın bu yondekı savun- masına ve one surduğu göruşlerine ıti- bar edümemiş ve PKK'nuı ve orgutun sorumhısu durumundaki sanık Abdul- lah Ocalan'ın içuıde bulunduğu çık- mazdan kurtulma çabası olarak değer- lendınlmıştir. Mudahıl Yusuf Aydemır, 'Ben Kur- dum veanadılımKürtçedır Benımoğ- lum 3 yıl Güneydoğu'da gorev yaptı Üzennde yaşadığım ulke Turkiye, be- nım bayrağım da Türk bayrağıdrr ', Mûdahıl Jale Atav, Ben kardeşımı şehıt verdım Yazdığımı okumak ıstı- yorum Ben Kurt kökenlı bır Turkiye Cumhunyetı vatandaştyım Askerkızı ve asker annesıyım Babam Kurt. an- nem Turk'tür', müdahil vekili Kazım Ayaydın, 'Ben Turkçeyı ılkokulda oğ- renen Kurt asılh Tûrk vatandaşıyım Bu davanın ne pragmatık açıdan ne de bılımsel açıdan Kürtlerle bır ılgısı yok- tur Tanh boyunca buna benzerhadıse- lerle karşılaşmışız, ısyanlar olmuş Os- manlı'nın son zamanından ıtıbaren bu ısv anlar araştınldığında, her ısyanın ar- kasında bır ülkenın menfur emellennın çıktığı gorûlmüştür Evliya Çelebi'nın Erzurum ıle ılgıh ızlenımlennde, Ben Erzurum'da aıleler gordum Dede Turkçe konuşuyor Oğul hem Turkçe hem Kurtçe konuşuyor Torun Kurtçe konuşuyor Annem ve babam sadece Kurtçe konuşurlar Ben hem Turkçe, hem Kurtçe konuşuyorum Oğlum sa- dece Turkçe konuşuyor Bu dongu 300 yıllık zaman ıçındedir Bu ulkenın bır- lık ve beraberlığı ıçın herkes topyekûn mucadele edecektır Bunun ıçmde Kurt de vardır' demişlerdir. Türk-Kürt ayrımı yok' Müdahillerm yukanya alınan konuş- malannda da Türkive'de Turk-Kurt ayTunuıın yapılamayacağı, Kurt ve Turk'un ıç tçe yaşadıgu aralannda kan bağı ohıştuğu, sunı olarak Turk ve Kurt aynhğı yaratümaya, millet ve vatan bu- tunluğunun böiunmeye çahşddığı an- laşümaktadır. Türk ve Kurt beraberngı ıçın sanık Abdullah öcalan da savunmasında, 'Turklenn özellıkle hâkım tabakadan koparak gelen Türkmen akınlannın 11 yuzyılda Kürtlenn yaşadığı coğrafya- ya akın etmelen, ıkı halk arasında yo- ğun bır kaynaşmay a yol açtı Kürtlenn nıspeten yerleşık konumlan. bu yuzyıl- larda daha çok Türkmen boylannın en- melenne yol açıyordu Sıyasallaşmada Turkler, sosyalleşmede de Kurtler nıs- peten hâkun bu- konumdaydılar Turk ust tabakalan yerel sıyasal kultur ıle butünleşıp çoğunlukla hâkım olurken alt tabaka daha çok Kurtler ıçensınde enmeyı yaşıyordu tkı halkın aynı sos- yoekonomık ve kulturel ve dını benzer- lıklen yaşaması bu kaynaşmada önem- lı rol oynar Tanhe baktığımızda özel- lıkle Buyuk Selçuklulann Iran, Irak, Sunye ve Kurt ıllennde kurulan ımpa- ratorluk ve daha sonra da özellıkle Mervanıler, Artukoğullan, Eyyubıler, Ak ve Karakoyunlular da v e bırçok ku- çuk beylıklerde Kurt ve Turk ust taba- kalan ve dolayısıyla dağlı halk, ortak halk ve ortak devletı ıç ıçe yaşamak gı- bı bırolguyu tems.il edıyor Ortak dev- let anlayışı hıçbır kavımle bırhkte ne Araplar ne Acemler ne Ermenı ne Bı- zanslılarla boyle yaşanmıyor Turk Kurdu ve Kurt Turku boyle oluşuyor Bu olgunun en çarpıcı ve ust boyutta ıfadesmı Osmanlı- Kurdıstan ılışkıle- nnden Yavuz Selım ıle başlayan do- nemde gorebılunz Oyle kı, ağırlıklı Kurtbeylıklen Yavuz'un ıstemıne rağ- men ayn dev let olarak değıl kendisınin göndereceğı beylerbeyı sorumluluğun- da ortak dev let çatısı altında kalmayı çıkarlanna da uygun buluyorlar de- miştir. Kttıt asılh Türk vatandası Abdullah Ocalan'ın yukanda alınan nadeierinden de açıkça anlaşılacağı gi- bi 11. asırdan itıbaren Turkler ıle Kurt- ler birtikte yaşamava başlamış bırçok Turk boyıı Kurt boylaruun arasında erimiştir. \ ıne Abdullah Ocalan'ın ifa- desiyle ikı halk arasında tabu bir kul- tür erozyonu yaşanmış kan bağı da ohışmuştur. Tarihi gerçek de budur. PKK çetelerine karşı savaşu-ken şe- hit duşen Kurt asılh vatandaşlann sa- yısı yukanya konuşmalan alınan mu- dahilçocuklannın sayısı ıle sınırlı değil- dir. Müdahil olup da duruşmada ko- nuşmayan çok sayıda Kurt asılh Türk vatandaşmm çocuklan PKK çeteierin- ceşehit edilmişlerdir. Halen de PKK çe- telerine karşı güvenlik kuvvetleri için- de mucadele eden çok sayıda Kurt asıl- h Türk vatandası vardır. Avnca. güven- lik kuvvetlerimizin yanında PKK çete- lenne karşı yer alan geçıcı koy korucu- lan Kurt asılh vatandaşlanmızdır. SÜRECEK GLOBALPOLÎTİKÜLTÜR ERGIN YıLDıZOĞLU Avnupa'da Goruntü Bulanık Perşembe gunu Avrupa Parlamentosu seçım- len var Euro'ya geçıldıkten sonrakı bu ilk seçım- ler, bır sen ekonomık ve sıyası belırsızlık ortamın- da gerçekleşıyor Avrupa bır ekonomık ve sıyası bırlığe doğru ıler- lerken, geçen 20 yıl boyunca, halklannın seçım- \ere katılımı ve bırtığın sıyası geleceğıne ılgısı azal- ma eğılımı gosterıyor The Economist dergısıne gore, 1979-94 arasında seçımlere katılım yuzde 63'ten yuzde 57'ye genlemış Geçenlerde, bır Fransız şırketı tarafından yapılan kamuoyu yok- lamasıysa, Avrupa'da, yalnızca bır azınlığın sıya- sı bırlığı arzuladıgını ortaya koydu Sıyası bırlık fik- rını destekleyenlenn oranı Italya'da yuzde 71 ıken Fransa'da yuzde 53'e, Almanya'da ıse yuzde 37'ye duşuyor Ingılızlenn yalnızca yuzde 27'sı sı- yası bırlık fıknne olumlu bakarken, Hollandalılar arasında bu oran yalnızca yuzde 8 (The Econo- mist 5 61999) Avrupa ekonomık bıriığının, sıya- sı bır bırlığe ulaşmasına karşı ısteksızlığın ulusal, kulturel nedenlen var tabıı, ama ekonomık bırlık surecının hâlâ bır ıstıkrara kavuşmamış olması da bu konuda olumsuz bır etken • • • Avrupa Euro ıle bırlıkte bır Avrupa Merkez Ban- kası'na, ortak para ve faız polıtıkasına sahıp ol- duğunda, akla gelen sorulann başında, "Bırbınn- den farklı ekonomılere sahıp bır alanda herkese uyacak tek bır faız oranı ve para polıtıkası sapta- nabılır mı" gelıyordu Ekonomıstler, genel olarak bu soruya olumsuz cevaplar venrken, sonuçlan ıtıbanyla, lyımserler ve kotumserler olarak ıkıye ay- nlıyorlardı Kotumserler, Euro alanının farklı bol- gelenndekı asımetnk knzlenn olası etkılenne ılış- kın beklentılenn, pıyasalann guvenını kıracağını, Euro'yu bır knze ıteceğını duşunurken lyımserler, Euro'ya geçıldıkten sonra bunu korumaya devam edecek bır sıyası ıradenın olduğunu ılen suruyor- lardı Bu tartışma açısmdan Euro'nun dolar kar- şısındakı variığının ıyı bır gosterge olacağı duşu- nuluyordu. Euro, yaşamına başladığı 4 Ocak'tan bu yana surekli değer kaybettı, pazartesı gunu de dolar karşısında, 4 Ocak'a gore yuzde 13 genlemış ol- du Bu alanda gelışmeler genel olarak Avrupa ve ABD'ye yonelık buyume oranlarına ılışkın beklen- tılerle açıklanıyordu Euro yaşamına başlarken Av- rupa ve ABD'ye ılışkın ekonomık buyume beklen- tılerı sırasıyla yuzde 2 6 ve yuzde 1 5 ıdı Aradan altı ay geçtıkten sonra bu beklentıler radıkal bır şe- kılde yuzde 1 9 ve yuzde 3 9 olmak uzere değış- tıler Bu beklentıler berabennde, ABD'de faızler- de yukarı, Avrupa'da da aşağı doğru bır basıncı da getırdığı ıçın dolar yukselırken Euro genlıyor- du Ne kı geçen hafta Euro uç ıyı habere rağmen genlemeye devam ettı Kosova'da banş umudu belırdı, Almanya'da sanayı uretım rakamlan piya- salann beklentılerının çok ustunde çıktı, Avru- pa'da geçen yıl yuzde 11 cıvannda dolaşan ışsiz- İık oranlannın yuzde 10 5 cıvarına genledığı g&» ruldu (Wall Street Journal 8 6.1999). • • • Bu çelışkılı durumun arkasında, pıyasalann uç nedenden Euro'ya guvenlennın sarsılmış olması yatyor Bınncısı, Avrupa'da ekonomı, ozellıkletum Euro bolgesının yuzde 50'sını oluşturan Almanya ve Italya'da yavaşlama ışaretlen venrken, Avrupa Merkez Bankası Euro'yu guçlendırecek bır faız polıtıkası uygulamasına sıcak bakmıyor Geçen hafta Italya'nın daha gevşek bır butçe polıtıkası uygulamasına ızın venlmış olması da bu gozlemı desteklıyor Ikıncısı, pıyasalar Avrupa ekonomı yonetımınde bır çokseslılık olduğunu, lıderiık so- runu yaşandığını duşunuyorlar (WSJ, 2 6 1999) Uçuncusu, bırçok yatınm bankasının ekonomıst analıstı, başta Almanya olmak uzere, Avrupa ul- kelennın hukumetlennın "yapısal sorunlara" (e- mek pazannın esnekleştırılmesı gıbı) eğılmekte ısteksız olduğunu duşunuyor (International He- raldTnbune 4.6.1999). ••• Ancak, pıyasalann Euro'ya guvenının düşuk ol- ması, gerçekte, Avrupa Bırlığı surecının aksadığı anlamına gelmıyor Hatta zayıf bır Euro'nun ıhra- catı desteklemek, depresyon tehlıkesını azaltmak gıbı olumlu etkılerı de var Euro'nun duşuyor ol- ması, kısa donemde, emek pıyasası uzenndekı basınçları azalttığından, toplumsal ıstıkrara da katkıda bulunuyor Ne kı daha temkınlı gozlemcı- ler, bu kısa donem avantajlanna rağmen uzun do- nemde uluslararası yatınmcılann Avrupa pıyasa- sından uzaklaşabıleceğını, ABDve Avrupa arasın- da tıcan anlaşmazlıklann sertleşebıleceğını ve Av- rupa Merkez Bankası'nın guvenılırlığının sorgula- nacağını duşunuyorlar (Global Economic Fo- aım 4 6 1999) Bu bağlamda Euro'nun 1 dolann altına geçıp, orneğın yuzde 10 daha değer kay- betmesının cıddı bırtehlıke yaratabıleceğı vurgu- lanıyor Kısa donemdeyse pıyasalar ıyı haberlere rağmen Euro satarak, Avrupa hukumetlennı "ser- bestpıyasa reformlanna' zorlamayadevam edı- yor Sıyası bırlığe gıden yolda Avrupa'nın zorlandı- ğı bır dığer alan da ortak savunma Avrupa ulke- lennın nufusu ABD'den buyuk, ekonomılen he- men hemen eşıt Buna karşılık, KosovaSavaşı'nın ortaya koyduğu gıbı, Avrupa ulkelennın savunma kapasıtesı ABD'ye gore çok yetersız, gunun ko- şullanna uygun değıl Avrupa ulkelen hâlâ elekt- ronık haberalma, buyuk çaplı bırlık transfen, mer- kezı komuta ve kontrol becenlerı açısmdan ABD'ye bağımlılar Bu durumun değışebılmesı ıçın yenıden yapılanma ve buyuk malı kaynak ge- rekıyor (IHT, 7 6 1999) Avrupa'nın genel savun- ma eşgudumu ıçın bır gorevlı atamış olması, mer- kezı bır sıyası ıradenın eksıklığı bııiığe uye ulke- lenn harcama kapasıtelen arasındakı farklar du- şunulduğunde sorunu çozecek gıbı gorunmuyor Özetle, Avrupa Parlamentosu seçımlen once- sınde, bu bolgede sıyası, ekonomık goruntu ol- dukça bulanık KALBİNİZ SİZİN İÇİN ÇALIŞIYOR,YASİZ?... TÜRKKALPVAKTI 19 Mayıs Cd No 8 Şışlı/İSTANBUL Tel (0 212) 212 07 07 (phx) 10 Hat Faks (0212)212 6835