23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatorû. Hikmet Çetinkaya • Yazıışleri Müdüru: Ibrahim Yıldız '• Sonımlu Müdür Fikret tlkiz 9 Haber Merkezı Müduru: Hııkan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser tstıhbarat: Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı Özlem Yüzak0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotograf. Erdoğan köseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri. Mehmet Faraç Yayın Kurulu: llhan Selçnk (Ba$kanl, Orhan Erinç, Oktay Kartböke Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner, Ibrahim Yıldız. Orhan Bursalı, Mtıstafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Buivan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel- 4195020 (7 hat), Faks:4195O270IzmırTemsücısı SerdarKızık. H.ZiyaBK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks. 4419117 0 AdanaTemsılcısr Çetin Yiğenoğlu, lnönüCd. 119 S. No 1 Kat 1. Tel. 363 12 II. Faks 363 12 15 Müessese MuJuru Cstfin Aluneo • Koontaatör Ahrart Korulsan • Muka- sebe Bûknt VenerCldare Hüseyin Gûrer* Bılgı-tşlem \»y tnal • Bılgy- sayar Sıstem. Mûrüvet Çiler• Satış FuiirtKıua MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran # Koordınalor Reh» Işıtman # Genel MüdürYardımcısı SevdıÇoban Tel 514 07 53 - 513 95 80-513846(^61, Faks.5138463 Ya>ımla\an ve Basan: Yeni Oun Haber Ajansı, Basm \e Yayıncıtık A Ş Turkûtağı Cad 39 41 Cağaloğlu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 tstanbul Teh(O212)5!2O5 05(20hat) Fak^ ıO212)5!3 95 95 www.cumhuriyet.com.fr 9HAZİRAN 1999 İmsak:3.24 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 Ikındi: 17.08 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.33 Rollerblade gösterisi • Haber Merkezi - Paten tutkunları, Erenköy Mega Benetton önünde düzenlenen gösteride ızleyicılere heyecanlı saatleryaşattı. Dünya gençliğinin yeni tutkusu in- line (tek sıra) patenlerin yaratıcısı Rollerblade'in, şampiyon patencilerin katılımıyla düzenlediği gösteride, dünya beşıncisi Aykut Taylaner, Türkıye • şampiyonu Güney Cino. llhan Bilir ve Cenk Kasmazar. akrobatık hareketleriyle ızleyıcilerin nefeslenni kesti. Sigarayı yasaklayan köy • MIŞ(AA)-Mu!j"un JCorkut ilçesıne bağlı Degırmelıtaş köyünde iki yıldır devam eden 'sigarayı bırakma kampanyası" devam edıyor. Değirmelitaş Muhtan Maşallah Subaşı. iki yıl önce köylerinde sigara tıryakısı Tayip Alkan'ın ayaklan kesildıkten sonra öldüğünü, bu kötü alışkanlığin bırakılması için o günden beri köylerinde sigarayı bırakma kampanyası başlattıklannı hatırlattı. Subaşı, sigara içtiği tespit edilen kışilenn köyden 2 aylığına uzaklaştınldığını belırtti. Babalara gün doğacak • Haber Merkezi-20 Haziran'da kutlanacak Babalar Günü ıçın Hotel- Bilkent Ankara özel bir program hazırladı. Babalar Günü 'brunch'ı, pop müzik topluluğu Grup Gündoğarken'in konseriyle başlayacak. Ardından erkek gı>ım markası Scabal'ın defilesi gerçekleştirilecek. Rezervasyon için (0312) 266 46 86'yı aramak yeterli olacak. Tanitı gün ışığına çıkanlıyor • ŞANLIURFA(AA)- Şanlıurfa'da tarihi gün ışığına çıkarmak için 15 höyük ve ören yerinde arkeolpjik kazılar yapılıyor. Şanlıurfa Müze Müdür Vekili Hamza Güllüce. Atatürk Barajı sulan altında kalacak Lidar ve Hassek höyükleri ile Çavi tarlası ve Nevali Çori'de yerli ve yabancı bilim adamlannca yürütülen çalışmalann tamamlandığını belirtti. Güllüce, M.O. 8000 ile 2000 yıllan arasında yerleşim merkezi olarak kullanılan söz konusu yerlerde kronolojık saptama yapılabildiğini ve demir çağına kadar inildiğini söyledi. Kuduzuyarısı • GAZİANTEP (AA) - Gaziantep Sağlık Müdürü Yaşar Boyacıoğlu, kuduzda etkili tedavinin kuluçka döneminde uygulanabileceğini belirterek, "Budönem biter, belirtiler başlarsa tedavi şansı ortadan kalkar" dedi. tnsanda kuduzun kuluçka dönemınin 10 gün ile 1 yıl arasında değişebilecegini anlatan Boyacıoğlu, şüpheli temas olduğunda, temas bölgesinin bol su ve sabunla yıkanması. hemen bir doktora başvurulması, mümkünse ısıran hayvanın gözetim altında tutulması, aşılann mutlaka tamamlatılması ve gerekirse tetanos aşısı yaptınlmasını ıstedi. Ozondaki delinme • lZMÎR(AA)-Ozon tabakasındaki delinmenin çocuklann sağlığını olumsuz yönde etkilediği bildirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihangir Özkınay, atmosferdeki ozon tabakasının delinmesiyle meydana gelen ani hava değişikliklerinin, 0-6 yaş grubundaki çocuklara daha eok zarar verdiğini söyledi. Özkınay, çocuklarda en fazla görülen hastahklardan olan bağırsak enfeksiyonlannın yerini,ozonun neden olduğu ani hava değişikliklerinin yol açtığı üst solunum yollan rahatsızlıklannın aldığmı bildirdi. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Koray Aydın, büyük tepki gören sahil yolunu tartışmaya açacak Karadeııiz için luııutAHMET ŞEFİK TRABZON - Türkiye'nin ekonomik ve stratejik çıkarlan ile örtüşmeyen. do- ğal alanlan, kıyılan yok ederek büyük bir çevre katliamına yol açtığı ileri sürülen Karadeniz Sahil Yolu genişletme çalışma- lan, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Koray Aydm tarafindan tartışmaya açılacak. Ba- kan Aydın, tüm taraflan bir araya getire- rek doğru olanı bulmaya çalışacaklannı açıkladı. u Türkive''yi Kafkaslar veOrta Asva'va • Bayındırlık ve tskân Bakanı Koray Aydın, Karadeniz'de kıyılan yok ederek büyük bir çevre kıyımına yol açan Karadeniz Sahil Yolu projesinin yeniden ele alınacağını açıkladı. Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Çalışma Grubu. bakana bir mektup göndererek birlikte bütün bölgeyi dolaşmayı önerdi. götüreceği" iddiasıyla dış kredi ile hızlan- dınlan, ancak doğru dürüst projesi bulun- mayan, yaklaşık 250 km'lik denız dolgu- su öngörülen Sınop-Sarp yol genişletme çalışmaları, bilımadamlan ve çevreci gruplann itirazlan üzerine yeniden ele alınacak. Karadeniz"de kıyılan, kumsal- lan doldurarak. insanla deniz arasına bü- yük bir duvar çekilerek yapılan yol ça- lışması sürerken. Bayındırlık ve Iskân Bakanı olan Koray Aydın taraflan dinle- yeceğini belirtti. Trabzon'da bir yerel te- Hukukcular Türkiye'de çevre merkezli anlayışa geçilmesini istedi 'Ekolojik cinayetler sona ersin' tstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin 'ekolojik cinayeder ülkesi' olmaktan çı- kanlması gerektigi belirtilerek, insan merkezli anlayıştan çevre merkezli an- layışa geçilmesi gerektigi vurgulandı. Türkiye'nin deonayladığı uluslararasıbel- geler ışığında, 'uyum düzenkmeleri'nin geciktirilmeksizin yapılması istendi. Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi (WALD), Limoges Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi, Marmara Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi ve lstanbul Baro- su'nun ortaklaşa düzenlediği 'Çevre ve KentAlanındaBilgiyeUlaşmaKararSü- rednde Kaühm ve Yargıya Giriş Hakkı' başlıkh toplantırun sonuç bildirgesi açık- landı. Türkiye'nin ekolojik cinayetler ülke- si olmaktan çıkanlması gerektiğinedik- kat çekilen bıldirgede. çözüm için İnsan merkezü' anlayıştan 'çevre merkezfi' an- layışa geçilmesi istendi. Ekolojik suçla- nn çevre hukuku mevzuatına konulma- sı islenilen bildirgede özetle şu görüşle- re yer verildi: 'Çevre haklanna gûvence' • Sürdürülebilir gelişme çerçevesinde pottukalaryürüriüğe konularak ekolojik felakeuere yoi açıcı projekre son verünje- lidir. • Çevre hakkını ve kentsel haklan gü- venceye alan mekanizmalan içeren ve Türkiye'nin de onayladığı uluslararası bel- geler ışığında, 'uyumdüzenleıneteri' ge- ciktirilmeksizin yapılmalıdır. • ÇED gerçek katriım aracıolarak gö- rülmeti ve bunun işbirligî saglanmabdır. • Çevre alanında politikacılann huku- ka hâkimiyetine son verilmeli; bilim çev- releri, hukukcular ve sivil toplum örgüt- len, siyaset adamlannı düzenli ve ka- rarlı biçimde bilinçlendirmelidir. Bu amaçla politikacılan izleme birimleri oluşturulmalıdır. • Kültür ve tabiat vartıklannı koruma kuruUannın güçtendirilmesi ve bunlann birer bağumız idari otorite statüsüne ka- vuşturulması gerektidir. • Yargı kararlannın uygulanmasını sağlamak amacıyla tdari Yargılama L'su- lü Kanunu'na bu konuda özel hükümler konulmalıdır. • Ekolojik suçbr, çevre hukuku mev- zuatına konubnab; çevre ve şehirtiük hu- kuku, hukuk sistemimizin \ unıuşak kar- nı obna özeffiğinden çıkanhnalidır. levizyona açıklamalarda bulunan Aydın, olayın çok boyutlu olduğunu, bu aşama- da proje hakkında olumlu ya da olumsuz bir görüş belirtmek istemedığini, ancak en yakın zamanda bütün taraflan bir ara- ya getirerek nasıl bır yol izlenmesi gerek- tığini saptamak ıstedıklennı söyledi. Ay- dın, yetkililerin. müteahhit firmalann, bilim adamlannın. çevreci gruplann ve sivil toplum örgütlerinın bir araya gele- ceği bu toplantılarda ortaya çıkacak olan doğrulann yaşama geçirilecegini bildir- di. Bakana çağn Bakan Aydın bu açıklamalan yaparken, Trabzon'da çalışmalannı yürüten Kara- deniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Çalışma Grubu. Koray Aydın'a bir mektup gön- dererek kendisine brifing \ ermeyi ve bir- likte bütün bölgeyi dolaşmayı önerdi. Grubun mekrubunda, çalışmanın Türki- ye'nin ekonomik ve stratejik çıkarlanna uymadığı, bölgesel kalkınmaya bekle- nen ölçüde hizmet etmeyeceği, aksine yolun bu biçimde yapılması halinde ül- kenin önünü kapatacağı sav unuldu v e yo- lun çe\ resel açıdan getireceği yıkıma dik-' kat çekıldi. Yol için birçok seçenek bulunduğu, ül- kenin asıl gereksinmesinın demir ve de- niz yollanyla entegre bir sistem olduğu- na dikkat çekilen mekrupta. "Chsa kota>- cılığa kaçılarak doğal değerler inamlmaz biçimde \okedilmekte, kamunun kıt kay- naklan yanhş, aceleci vegereksiz yere har- canmaktadır. Bu yol doğru projelendiri- lirse, hem Türkiye'nin, hem bölgenin herıı de doğanui geleceği kurtulacaktır" de- nildı. 400 ÖĞrencL Mr arOVa Qeldİ S«anenswTürkh«temsikasiSimkotaranTidan uu uıu\u gtıuı d ü z e n ,e n e n Ç e v r e tesislerinde gerçekkştirildi. "Çevre ve Geleceğüniz Projesi" kapsamında düzenlenen şenliğe 8 ilkoğretim okulundan 400'e >akm öğrenci katıkİL Şenliğe katılan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Türkân Saylan. çevreyi kendimiz için tahrip ettiğünizi belirterek "tnsan doğay la vardır. Şimdi çevre>e zarar vermeyecek teknolojDeri kullanmahyız'' diye konuştu. Simko Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sabuncu ise çe\re bilincini getiştirmek için çocuklann bu konuda eğftimlerinin daha iyi yapılması gerektiğini \ urguladı. Şiir \edans gösterUerinin yer ajdıgı şenükte, komp<visvon ve resim yanşnıasında dereceye giren öğrencilere ödülleri de \«rildi. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Çevre Bakanı, diğer bakanlıklan yakından izleyeceğini söyledi Am taldpçi olacağım9 lstanbul Haber Servisi - Çevre Ba- kanı Fevzi Aytekin, sadece kendi ba- kanlığının çabalanyla çevrenin koru- namayacağını söyledi. Diğerbakanlık- lann ve yerel yönetimlenn de çe\Te ko- nımada etkin rol oynaması gerektiğı- ni belirten Aytekin, " Hükümette yer alan bakaniıklann ve belediyelerin amansız takipçisi otacağun" dedi. Çevre Bakanlığı, çok sayıda çevre- ci kuruluşu içeren Çevre Kozası ve Marmara ve Boğazlan Belediyeleri Birliği'nin ortak düzenlediği. ''Mar- mara Bölgesi Çe>re Sempozyumu" dün lstanbul Atatürk Kültür Merke- zi'nde yapıldı. Hayvan haklan savu- nuculanndanEmelYıkBz sempozyu- ma katılmak üzere salona giren Çev- re Bakanı Aytekin'e "çevre konusunu rant alanı haline getirmek iste>enler olduğunu, pazar günü deniz eviemini organize edenJerin de bu kJşiler oldu- ğunu" iddia ettı. Yıldız, bunlann kim olduğunu soran Bakan Aytekin'e, bu konuda kendisine tstanbul Valisi Erol Çaku" aracıhğıyla yazılı başvurusuy- la bilgi vereceğini bildirdi. Aytekin, Çevre Bakanlığı 'na ilk ge- tirildiğinde hemen denetleme faaliyet- lerine giriştiğini, ancak teknik perso- nelin araç gereç bakımından son de- rece yetersiz olduğunu gördüğünü an- lattı. Bu yetersizlikleri gördüğünde, "Bu ne biçim bakanlık" dedigıni ve ek- sikliklen gıderdığini söyledi. Marmara Beledıyeleri ve Boğazla- n Birliğı Genel Sekreteri Fikret Tok- sÖ2 de, serbest girişimcilerin yatırım- lanna teşvik verilirken bunlann Çev- re Bakanlığı'ndan izinleri olup olma- dığına bakılmadığını söyledi. Sempoz>'umda çevre korumaya kat- kılanndan dolayı Erol Çakır'a, Mar- mara ve Boğazlan Belediyeleri Birli- ği arfuıa Çanakkale Belediye Başkanı Ismafl Ozay'a ve Çevre Kozası'ndan Doga ile Banş Derneği Başkanı Yük- selL'stüne birer çevre beratı verildi. TECV'nin eğitim parkları Bilgisayarı kamuoyuna benimsetme çabalan e-posta: tan (a prizma. net. tr Ekonomi Servisi - Dün- yada teknolojik gelişmeler eğitim sistemlerini giderek daha fazla etkilerken Türki- ye'de de dev bilgisayar fırma- lannın bilgisayarlı eğitim an- layışını kamuoyuna benim- setme çabalan hız kazanma- ya başladı. Türkiye Eğitim Gönülle- ri Vakii (TEGV) tarafindan hayata geçirilen eğitim park- Iannda çocuklar ve gençler, yazılım fırması Microsoft'la yapılan işbirliği çerçevesin- de bilgisayarlı eğitim görü- yorlar. Devletin verdiği te- mel eğitime destek olmak amacıyla kurulan TEGV'nin yediden yetmişe herkese açık olan eğitim parklannda üc- retsiz eğitim verildiğini söy- leyen TEGV Genel Müdürü M. Kemal Kafadar. şimdiye kadar eğitim parklanndan 50 binin üzerinde çocuğun fay- dalandığını belirtiyor. Eğitim parklannın cum- huriyetin ilk yıllanndaki hal- kevlennin teknolojı katıla- rak güncelleştirilmiş hali ol- duğunu ıfade eden Kafadar, TEGV'nin Türkiye'de eği- tim sisteminde var olan fir- sat eşıtsizliğıni ortadan kal- dıracak olanaklan ortaya koy- duğunu söyledi. Fatih Eği- tim Parkı, Çarşamba Eğitim Parkı ve Eskişehir Eğitim Parkı dışında iki hafta sonra Van'da da bir eğitim parkı açacaklannı açıklayan Ka- fadar."Mevcut parklara her a> vaklaşık olarak 300-400 kadaryeni üye geü\or. Anka- ra ve Antalya'da da eğitim parkları açacağız" diyor. lOOmilyarhkbağış Bu arada. TEGVnın eği- tim parklannaMicrosoft. pa- rasal değeri 100 milyar lira- lık bağışta bulundu. Micro- soft Genel Müdürü Süreyya CilKde Türkiye'nin bilgisa- yarlaşması sürecıne katkıda bulunmayı amaçladıklannı belirtti. Yerüpe/dnördeği üretimindebaşarı Antaha'nın Serikflçesindeiki \ıl önce kurulan pekinördeği üretim çiftligi, ithal pekinördeği'njn önünü kesi\or. İlçede karadavı Ziraat tarafindan ilk kez iki \ıl önce getirilen saf ırk pekinördeklerinin deneme çahşmalan iyi sonuç verince, Fransa'dan getirilen 400 anaç ördekle bir üretim çiftüği kuruldu. Tiirki\e'deki turistik otellerin mönülerini çeşidendirmek amacıv la her yıl binlerce küogram pekinördeği ithal edildiğine dikkat çeken çifUik sahibi Atilla Konuk. bu vıl sonuna kadar 10 bin kilogram üretim hedeflediklerini söyledi. Türkiye'de saf ırk pekinördeği üreten başka çiftlik bulunmadığmı smleyen Konuk. 200 dekarlık arazide 800 metrekare kapalı alanda üretim yapüdığuu belirtti. (AA) SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Bu 'Kötü' İse, Obürü 'İyi' Olamaz! / A kşam,Kanlıcayolcusuyum;vapurda,kirlisa- l#\kalh bir genç. yanıma sokuldu: "- 'Yengecin Kiskacı'nı okudum' dedi, '...en çok şaşırdığım, o erotique bilim/kurgu öyküsü! Siz ve bilim/kurgu! Böyle bir şey yazacağınız, hiç aklıma gelmemiş- tü". Yakınlarım bilim/kurgu merakımı bilir, hevesim çok eski yıllara uzanıyor; ilk romanım, bilim/kurgu romanıydı; adı "Merih'e Seyahat"; ortaokulun ilk sınrfındaydım, sanınm 1939/1940 dersyılı. Bunları niye yazıyorum, 'hayali senaryo' tecrü- bemi, kanıtlamak için mi, evet; herkesçe 'müsel- lem', senaryoyazarlığımı da bunaekledinızmi; si- ze sunmak niyetinde olduğum, 'siyasi' bilim/kur- gu denemesi için, 'icâzetinizi' aldım demektir!..) 'Moskova parmağı' . ( O oğuk Savaş'ın, belâlı yılları; dünya ikiye bö- O lünmüş, bir yanda 'acımasız' bir liberalliği 'Hür Dünya' diye yutturmaya çalışan -ABD önder- liğindeki- 'Batı Bloku'; bir yanda 'acımasız' birto- taliterliğı, 'sosyalizm' diye yutturmaya çalışan, - SSCB öndeıiiğindeki- 'Dogu Bloku'! Işı 'Sıcak Savaş'a yozlaştırmamaya özen göstererek, iki ta- raf da, kıyasıya vuruşuyor; kendi bloklarına dahıl 'üçüncü ülkeleri', çeşitli -siyasi, iktisadi, askeri- düzeylerde, iyice 'evcilleştiımeye' çâre anyorlan hem de, neçâreler! Üniversite kampüslerinden, öğren- ci ajan devşirmek; türlü burs ve eğitim imkânlarıy- la, gelecek vaadeden ecnebi aydınları çağınp; ken- di çıkarlanna, uygun kafadayetiştirerek; daha son- ra, kendi ülkesindeki yüksek yönetim kademele- rinde, yer edinmesini sağlamak, vs vs... Işte bu 'Soğuktan Gelen Casus' ortamındaki ağırgerilimde; Ruslar, öteki ülkeleri etkileyebilmek amacıyla, 'Uluslararası Karl Marks Banş Vakfı'nı tesis etmiş; bu Vakıf aracıhğıyla, hem Stalin'cı 'to- taliterliğe' uygun vasıfta adam yetiştirecek 'Fried- rich Engels Üniversitesi'ni; hem de, Üçüncü Dünya ülkelerınin aydınlarına verilen 'Yaratıcı Emek Bursu'nu kurmuşlar; 'seçilen' aydın, burs aracıhğıyla o üniversitede okutuluyor; böylece, 'So- ğuk Savaş'ın koşullarına uygun 'evsafta'yetiştiri- liyor. Elbette, başlıca amaçlarından birisi de Tür- kiye'deki siyasi kadrolara, bu çerçevede 'yetişti- ri/m/ş'aydınlardan. birkaçını katabilmek! Köklü bir siyasi partiden genç bir gazeteci, An- kara'daki Sovyet Büyükelçiliği ve Dışişleri'nde- ki gayretkeş bir 'yetkili' aracıhğıyla, 'Yaratcı Emek Bursu'ndan yararlandırıhyor; Moskova'ya gön- derilerek, 'Friedrich Engels Üniversitesi'nde, - di- yelim ki 'Ortadoğu Tarihi ve Sosyal Psikoloji' oku- ması sağlanıyor. Ülkesine döndükten sonra. elbet- te partisinin 'yükselen yıldızı' olacak; siyasi kade- rini değiştirecektır! Meraklısı biliyor kı hem 'Fried- rich Engels Üniversitesi'nın, hem de 'Yaratıcı Emek Bursu'nun gerisindeki 'beyin'; KGB'nin 'ef- sanevi' Başkanı 'Yoldaş' Beria'dır; üstelik bu burs, çevre ülkelerinde, yüksek politikacılar düzeyinde gerçekleştirilen, o pek namlı 'Oktiyabr Toplantı- lan'nın da kurucu ve yatınmcısıdır, ki hem o parti- li gazeteci, hem de sonrakı yıllarda Türkiye'de önemli roller oynayacak olan başka bır partinin genç lideri bu toplantılara çağrılmış, katılmışlardır, ama... Bu da bir şey mi? 'Yükselme potansiyeline sahip yabancılar...' Moskova, 'Soğuk Savaş'ın 'ideolojik dayatma' ortamında. başka sılâhlardan ve ilişkilerden de, hınzırca yararlanıyor; bunlardan bir başkası da, 'Mareşal Zukhof Bursu'dur; bursun mahiyetini me- rak mı ertıniz, ünlü Trud gazetesinde, onun hak- kında bakmız ne yazılmış: "...kendi ülkelerinde yük- selme potansiyeline sahip yabancılan SSCB'ne çağınr; bunlann büyük bir çoğunluğu, sonra- dan kendi ülkelerinde etkili mevkilere yüksel- mişlerdir; bunda SSCB hakkındaki bilgi ve dü- şüncelerinin rolü büyük olmuştur..." (24 Mayıs 1969) Daha önce 'Oktiyabr Toplantılan'na katılmış (18/21 Eylül/lstanbul) ünlü bir siyasetçinin kurdu- ğu partiden, genç ve 'yükselme potansiyeli yük- sek' bir mühendis. 'Mareşal Zukhof Bursu'ndan yararlanarak, Moskova'ya eğitim ve öğretime git- mış; döndükten sonra, partisinin, genel başkanlı- ğınaoynadtğı kurultayında, kendisini 'yo/daş'Brej- nef'le kolkola gösteren bir fotoğrafını dağrtarak, ba- şarıh olmuştur. Daha ilginç başka bir mühendisin, Moskova'da bulunduğu yıllarda, KGB yöneticisi 'yoldaş' Andropof la da, 'yoldaş' Brejnef'in Gü- venlik Danışmanı 'yoldaş' Prmikof'la da, 'yakın ilişkiler' ıçinde olduğu biliniyor; bu genç mühendi- si, zaten Andropof'la tanıştıran, KGB'nin Anka- ra'daki eski Istasyon Şefi'dir ki, SSCB'nin dış po- litıkasını yönlendiren iki kişiden biridir, ötekisi elbet- te 'yoldaş' Beria. 'Mühendislik Ekonomisi'nde uz- manlaşan bu ıkinci mühendis de, Türkiye'ye dön- dükten sonra, kurduğu yeni bir partiyle seçimlere katılabilmek için, askeri yönetimle epeyce becel- leşmiş; o sırada Ankara'da görevli Sovyet Büyü- kelçisınin az mı desteğini görmüştü; eğer. 1952'de Moskova'dan aynhrken, 'ülkemdem aynlırgibihü- zün duyuyorum' demişse, haksız mıdır? Ne görüyoruz? 'Soğuk Savaş'ın acımasız ko- şullarında. taraflardan birisi olan 'Doğu Bloku' - hassaten onun lideri olan SSCB- Türkiye'de koz- larını iyi kullanmış; memleketin kaderinde önemli rol oynayacak, 'geleceği parlak aydınlan' iyi seçip, bünyesinde eğiterek, 'çıkarlannı korumak' bahsin- de önemli mesafe kazanmıştır; bu da elbette Do- ğu Bloku'nun 'dayattığı' ideolojik totalitertiğin', Tür- kiye'dekı 'Kemalist Düzeni' bozmasında etkili ve yararlı olmuştur. çocuk oyuncağı!.. Bu 'siyasi'bilim/kurguserüveni, -bütündeh- şetiyle- elbette 'aynen' yaşanmadı; ama bu, hiç yaşanmadı anlamına gelmiyor; yaşanma- sına maatesef yaşandı, çektiğimiz onca 'sey- yiât' da, esasen -karşıt kampta aynen- 'yaşan- mış' olmasından doğuyor. Ne şekilde 'yaşan- dığını' aydınlatabilmek için, sadece bazı isim- leri ve yerteri değiştirmek, kâfi gelecektirya, aca- ba o zaman yaptığımız vahim yanlışın, mahiye- tini ve kapsamını, tam kavrayabilecek miyiz? 'Yaratıcı Emek Bursu', ABD'nin ünlü Rocke- feller Bursu'dur: 'Uluslararası Karl Marks Vak- fı', o pek ünlü Rockefeller Vakfı'dır ki, bu burs za- ten o vakıf tarafindan verilmektedir. 'Friedrich En- gels Ünh/ersiteşi', o çok gencimizin okumaya can attığı 'Harvard Üniversitesi'dir ki, KGB'nin başı Beria, yani hem vakfın, hem de bursun yöneticı üye- si olan, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kis- singer'den başkası değildir. 'Oktiyabr Toplant- lan'nı da, bu vakıf örgütlüyor, bildiğimiz adı Batı Bloku yöneticilerinin aralannda gizlice buluşup ey- leştıği, ünlü 'Bilderberg Toplantılan'dır. Anlayan zaten anladı, 'Mareşal Zukhof Bursu', ABD'nin ün- lü bursu, 'Eisenhovver Bursu' oluyor; KGB'nin başkanı, o dönem CIA Başkanı George Bush'un ta kendisi: Güvenlik Danışmanı'nı da o adı zor te- lâffuz edilen Zbigniyef Brzezinskiy olarak anla- yın; eh. tablo aşağı yukan, bütün çıplaklığıyla or- taya çıkar. Geriye genç gazetecinin, genç parti lıderinin, o iki genç mühendisini kim olduğunu bulmak kalıyor ki, o da çocuk oyuncağı canım! Meraklısı için NOT: Bu köşede çıkan 'Söyleşi- ler'\, Bilgi Yayınevi'nin tarih sırasıyla kitaplaştırdı- ğını bilıyorsunuz; dizinin ilk kitabı, 'BirSap Kırmı- zı Karanfil'den (Haziran/1998) sıcak alâkanızı ek- siketmediniz: budefa, ikinci kitapyayınlandı: 'Uf- kun Arkasını Görebilmek!' (Mayıs/1999); aynı sı- cak alâkayı, ondan da esirgemeyeceğinizden emi- nim. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle