18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ARAYIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ CHP'nin Sopumiuluğu 18 Nisan 1999 Milletvekili Genel Seçimleri'nde CHP'nin uğradığı hezimetin nedenlerini, sağlıklı birbiçimde açıklayamadım. Bazen kendi kendim- le, "Benim tahminlerimin tersi doğrudur..." gibi- sinden dalga geçsem bile, 30 küsur yıjdır "seçmen davranışları" üzerinde çaiışan ve "Türkiye'nin Si- yasal Yapısı" dersini de 30 yıldan beri veren bir oğ- retim üyesi olarak, bu denli aciz kaldığımı hiç anım- samıyorum. Seçım sonuçlan ilan edildiği andan itibaren baş- lamak üzere, ortaya çıkan "pişmanlar", eğer bu piş- manlıklannı sürdürür ve önümüzdeki seçimlerde, bu kez esirgedikleri oylannı CHP'den esirgemez- lerse, CHP oy patlaması yapar gibime geliyor. He- le hele "üzgünler" de oylannı veririerse, CHP yüz- de 30'lan yakalar. Ama bu konuda konuşmak için henüz çok erken. Bakalım önümüzdeki günler ne- lergetirecek?.. Kimi siyasal partiler, "iktidara endeksli" partiler- dir. Vartıkları ancak iktidar olmakla ya da en azın- dan "iktidar alternatifi" olmakla mümkün olabilir. Türkiye'de "DP-AP-DYP çizgisi" bu türden bir gö- rüntü vermektedir. Aslında siyasal partilerin temel vartık nedeni ve amacı, "iktidar olmak" ya da iktidara "ortak ol- maktır". Zaten siyasal partiler bunun için kurulur. Bazı partiler ve partililer "demek" olmakla parti ol- mayı karıştınrlar, ama o bambaşka bir mesele... Kimi siyasal partiler, iktidar olmadan da variığı- nı sürdürebilir. CHP böyle bir partidir. Çok partili yaşamdan günümüze dek 49 yıl geçti. Ve CHP'nin, 27 yıl tek başına iktidar okJuktan sonra; 1950'den günümüze, "iktidarortağı'okiuğu süre, 6-7yılı geç- mez. CKMP-MHP çizgisi bile, Milliyetçi Cephede- neyimleri anımsanırsa, buna yakın bir süre iktidar ortağı olmuştur. CHP'nin bu özelliğini geri plana iterek, "Acaba 18 Nisan hezimetinin arkasında muhalefet yor- gunluğu mu var?" diye de düşündüm. Fakat doğ- rusunu isterseniz, bu açıklamayı da doyurucu bul- madım. Bu analiz, CHP'nin hezimetini açıklayamıyor, ama DYP'deki çözülmeyi açıklıyor. Gerçekten, öy- le bir Siyasal Partiler Yasası var ki bir partiye ge- nel başkan seçilen kişiyi "devirmek", neredeyse im- kânsız. Ama Tansu Çitler gidici gibı görünüyor. Hem de koltuğuna sıkı sıkıya yapışmasına rağmen... DYP üyesi hem "misyonu" olan bir gelenekten geliyor ve hem de iktidara yakın olmak istiyor. Bu- günün genç DYP'lisinin "misyon anlayışı", elbet- te babasından, dedesinden vb. çok farklı, ama "sanşın kadın" imajı, telafi edilmez bir biçimde ya- ra aldı. Sarışın kadın çoook... CHP'nin parti meclisi ve disiplin kurulu üyeleri- ni seçmek için yaptığı kurultay da sona erdi ve ku- rullar belirlendi. Kimi arkadaşlarımız, Sayın Öy- men'in tek listeyle kurultaya gideceğini ve bu lis- tenin oybirliği ıle seçileceğini sanıyorlardı. Ama bu- nun mümkün olamayacağı açıkça belliydi. Zira pek çok siyasetçi için CHP, "siyaset yapa- bilecekleri" son örgüt. Ve bu insanlar, ağır seçim " hezimetine karşın bu örgütü ayakta tutabilmek ve yaşatmak için çok çaba göstermiş olan insanlar. Parti örgütlerini, "öz çocuklan" gibi görüyorlar. Yaptıkları hatalardan ötürü, ciddi bir ders hak et- mişlerdi, ama doğrusunu isterseniz bu kadar ağır bir ders hak etmemişlerdi. Muhalefetin parti meclisine bu kadar çok insan sokması, kimi arkadaşlann tepkilerine yol açtı. Acaba ne bekliyorlardı? Kaldı ki muhalefet sözcü- ğü de doğru kullanılmıyor gibime geliyor. Acaba "kjm muhalif" ve "kime muhalif"7 CHP'nin ağır bir sorumluluğu var. Altan öymen, yeni seçilen parti meclisiyle birlikte, bu sorumlu- luğun gereğini yerine getirebilecek çapta bir lider. Bize düşen, onları elimizden geldiğince destekle- mek ve yardımcı olmak. Ben bu satırlan karalarken iki değerli dostum geldi. Rüştü Bozkurt ve Osman Arolat. Osman Arolat, benim "kravat ağacım"dırve "mutat" der- sini almaya gelmişti, ama bu kez eğrisi doğrusu- na denk geldi ve "kravatı kaptı". CHP'nin sorumluluğunu onlarla da tartıştk ve asıl sorumluluk alanının dış politika olduğunu düşün- dük. Gerçekten, iç politika sorunlarımız büyük sı- kıntılarla da olsa, aşılmayacak gibi değil. Fakat dış politikada bizi bekleyen çok ciddi sorunlar var. Bugün Avrupa'da üç temel çizgi var. Bunlardan biri sosyal demokrasi, biri liberalizm ve biri de Ye- şiller hareketi ya da çevreciler. Türkiye'de liberal partiler bir türlü toparlanamıyor. Çevrecilik ise ÖDP'nin zayıf omuzlanna kaldı. Sosyal demokra- siyi temsil eden DSP ise neredeyse bir "kişiparti- si" durumunda ve Allah uzun ömür versin ama Ecevit'ten sonra ne olacağı belli değil. MHP ve FP'de biçimlenen "sağ nadikalizmin", Ba- tı dünyası ile diyalog kurması çok zor. O halde iş gene CHP'ye düşüyor. Eğer CHP hızla toparlana- mazsa işimiz çok zor. Öymen'in, bunun bilincinde olduğuna eminim. ATO Başkanı, Bahçeli'den vergi yasası değişikliklerinin ağustosa kadar yapılacağı sözünü aldıklannı söyledi 6 MaK ıııilat^ı kaklırnıa lobisiANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün başkanhğındaki heyetın mali miladın kaldınlması için hükûmet düzeyinde yürüttügü temaslar dün de sürdü. Mali milat tarüşmasına Bülent Eczacıbaşı. TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğhı'ndan sonra Sakıp Sabancı da katıldı ve "Kim eğri iş yaparsa ona hesap sorahm. Bunu sormadan güçlü Hazme ounaz" dedi. Mali miladın kaldınlması için hükümet düzeyinde temaslannı sürdüren ATO heyeti dün de Turizm Bakanı Erkan Mumcu ile Bayındırhk ve Iskân Bakanı Koray Aydın'ı ziyaret etti. Mali milat uygulamasıyla kayıt içi ve kayıt dışının birbirinden aynlabilmesi için bu kavramlann net olarak • Mali milat tartışmasına Bülent Eczacıbaşı, TÜSlAD Başkanı Erkut Yücaoğlu'ndan sonra Sakıp Sabancı da katıldı. Sabancı, "Kim eğri iş yaparsa ona hesap sorahm. Bunu sormadan güçlü Hazine olmaz" dedi. tanımlanması gerektiğini belirten Mumcu şöyle konuştu: "Reel sektör daraldiğı, fınans sektörünün reel sektör aleyhine çok büyüdüğü bir dönemde parayı, sermayeyi ürkütücü, ekonomik hayattan hatta ülkeden uzakiaşmasına neden olacak uygulamalan, belki şartiann daha olgunlaşüğı bir vadeye ertelemek lazım." Türk ekonomisinin hemen hemen her sektörde ciddi bir fınans darlığı yaşadığına dikkat çeken Tunzm Bakanı Mumcu, "Bunu aşabümesi için yerli ve yabancı bütün ffaıans kaynaklanna müracaat etmekte ve maaJesef son dönem itibanyia yabancı flnans kaynaklanndan çok da miispet cevaplar alamamaktadır" dedi. ATO Başkanı Aygün, Bayındırhk ve Iskân Bakanı Koray Aydın'ı ziyaretinde de vergi yasasıyla ilgili değişikliklerin 30 Temmuz 1999 tarihine kadar yapılacağı konusunda Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Devlet Bahçeli'den söz aldıklannı söyledi. Bakan Aydın ise vergi yasasının hükümet gündemine geleceğini, aksayan yanlannın masaya yahnlacağını söyledi. Sabana: Hassas konu tşadamı Sakıp Sabancı da Bayrampaşa CarrefourSA Ticaret Merkezi'nin temel atma töreni sonrasmda, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken "Nereden buldun" sorusunun hassas bir konu olduğunu, yapılan işlerin gelir gider trafığinin ve bunlann vergili para olup olmadığuıın hesabının sorulması gerektiğini söyledi. Özelleştinne çalışmalanyla ilgili bir sonı üzerine ise Sabancı, Türkiye'de özelleştinmenin rötarh olduğunu kaydetti. Sabancı şöyle konuştu: "Ozelleştinne diyorsun, CarrefourSA gibi yabancı sermayeyi, dış kaynağı istemiyorsun. 20. asırda matematiğe bakacaksın. Türkhe'deki insanlara aş. iş vermek için, 65 ., milyonu mutiu etmek için dış ,,] kaynaklan eve getir diyor. Bunu yapmazsan senin kaynaklann yetmez diyor. Bu sebepten dış kaynak çok önemli. Türkiye dış ka> nak getirmede çok rötarlı. ÖzeUestirme de bu sebepten yavaş yavaş gidiyor. Yabana sermayeyi Bulgaristan bile senden çok daha iyi getiriyor. Vıtiren Ahmet, Mehmet değil 65 milyon oluyor." Bu arada tören sırasında alışveriş merkezinin şehir merkezine kurulma^ı Liberal Demokrat Parti (LDP) üyeleri tarafindan protesto edıldi. , > A n a d o l u g e z i s i s ü r ü y o r Cumhuriyet Treni'nin yeni durağı Diyarbakır DtYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - TRT. Kültür Bakanlığı ve TCDD tarafin- dan organize edılen ve yurdun dört bir yanmdaki yurttaşla- ra Cumhuriyet coşkusunu ya- şatan "CumhuriyetTreni'nın Anadolu gezisinde bu sefer- ki durağı Diyarbakır oldu. Dün DiyarbalarGan'na giren Tren, yurttaşlann büyük il- gisiyle karşılandı.' Dün sabah saat 09.35 sıra- larında Diyarbakır Gan'na giren Cumhuriyet Treni'nin Diyarbakır'da oluşunun özel DiyarbakırCunıhuriyetTreni'nicoşkırviakarşüadL(AA) bir önemi vardı. Atatürk'ün, Türkiye Cumhuriyeti'nde fah- ri hemşeriliğini kabul ettiği tek il olma özelliğine sahip Diyarbakır, işte bu özelliğin- den gelen sevgiyle "Cumhu- riyet Treni"ni daha büyük coşkuyla kucakladı. Gazi Mustafa Kemal Ata- türk'ün yurt gezilerinde kul- landıgı özel vagonu ile birlik- te Kurtuluş Savaşı yıllannın destanını anlatan fotoğrafla- nn sergilendigi "Tfcen", Di- yarbakır Valisi Nafiz Kayah. HADEP'h Büyükşehir Bele- diye Başkanı Feridun Çeük. 7. Kolordu Komutanı Korg Kemal Vılmaz. Suriçı Bele- diye Başkanı Cezair Serin ve diger protokol üyeleri ile çok sayıda öğrenci, öğretmen ve 10 bin kadar yurttaş tarafin- dan karşılandı. Çağdaş Türkiye'yi dünya- ya tanıtmak amacıyla yola çı- kan Cumhunyet Treni 10. Yıl Marşı eşliğinde gara girer- ken, TRT Çocuk ve Gençlik Vakfı Yetkilisi Mazfaar Akın. tl Valisi Nafiz Kayalı'ya Ata- türk portresini teslim etti. Cumhuriyet Treni'nde yerini alması için Diyarbakır'ın da bir avuç toprağı verildi. Hatay'ın anavatanla birleşmesinin 60. yılı 23 TemmıızMa son Fransız Hatay'ı terk etti tstanbul Haber Servısi - Hatay'm Türkiye ile birleşme karan almasının 60. yılı bugün kutlanıyor. Hatay'ın Türkiye'ye bağlaranasının yıldönümüyle ilgili süreç şöyle gelişti: Kurtuluş Savaşı başlannda Fransızlarla yapılan anlaşma sonucu, Antakya-tskenderun bölgesi Fransız mandasma bağlandı. Bu statü 1936 yılına kadar sürdü. Fransızlann çekilme İcaran üzerine Suriye, bölgenin kendisine bağlanması girişiminde bulundu. Türkiye konuyu Milletler Cemiyeti'ne götürdü. Bölgede incelemeler yapan Milletler Cemiyeti heyeti, etnik ağırlığın Türklerde bulunduğu ve bu nedenle bölgenin bağımsız olması gerektiğini içeren bır rapor sundu. Bu rapor ışığında çeşitli ülkelenn temsılcılerinden oluşan komısyonca yeni bir anayasa taslağı hazırlandı. Türkiye'nin itiraz ettiği taslak, Antakya-lskenderun bölgesinin içişlennde bağımsız, dışişlerinde Suriye"ye bağlı kalmasını ve genel seçimlerin yapıhnasını öngörüyordu. 15 Nisan 1938'de yapılması öngörülen ve kısmen gerçekleştirilebilen seçimler, Türk toplumunun boykot çağnsı ve yaşanan çatışmalar nedeniyle ertelendi. Türk ve Fransız askerlerinin güvenlik önlemleri altında 22 Temmuz'da yapılan seçimlerde ise 41 üyeli parlamentoda Türkler 21 milletvekili çıkararak çoğunluğu sağladı. Hemen ardından Abdurrahman Melek başkanlığında bağımsız Hatay devletinin ilk hükümeti kuruldu ve Türkiye ile birleşme süreci başladı. Türkiye ile Fransa arasında 23 Haziran 1939'da Ankara'da imzalanan antlaşmayla Hatay'ın Türkiye ile birleşmesi kesinleşti. Hatay Meclisi, 29 Haziran 1939"da aldığı kararla Türkiye'ye katıhna karan aldı. Ertesi gün TBMM, Hatay Meclisi'nin birleşme karannı onayladı.6 Temmuz'da Hatay ilinin kuruluşuna ait kanun kabul edildi; 23 Temmuz'da son Fransız askeri birliği bölgeden aynldı. Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, Çevre Stratejileri ve Eylem Planı'nı anlattı 'Hedefimiz yaşanı kalitesini arttırnıak 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, Ulu- sal ÇevTe Stratejileri ve Eylem Pla- nı (UÇEP) için u Bu eylem planı, Türkhe'de yaşam kalitesinin artü- nlmasını. çevTe bilinç ve duyaıiılı- ğının gelişrirUmesini,çevreyönetimi- nin iyileştirilnıesini ve sürdürülebi- lir nitelikte ekonomik, toplumsal, kültürel gelişmenin sağlanmasuıı hedeflemektedir" dedi. Çevre Bakanlığı ıle Devlet Plan- lama Teşkilatı'nın (DPT) düzenle- dikleri, UÇEP Uygulama Toplan- üsı'nın açılışuıda konuşan Aytekin, özel sektör ve sivil toplum kuru- luşlannm da katılımı ile 3 yılda ha- zırlanan UÇEP'nin yatmmlara yön vermede önemli rol oynayacağını söyledi. Aytekin. Türkiye'nin sağ- lıklı bir çevre için Türk halkının beklentileri ve uluslararası güven- celerinin gereği olarak sürdürülebi- lir kalkınma hedefıni benimsediği- ni kaydetti. DPT Müsteşan Orhan Güvencn de UÇEP'nin bin kişinin alın teri- Aşağı Saksonya Sosyal Demokratlar Cenel Başkanı Yıldırım 'Stmkotömtm unntmaydmu umıttımnayahm' Haber Merkerf - Sı\^s Madımak Oteli'nde 37 ay- dının diri diri yakılarak katledildiğini belirten Aşa- ğı Saksonya Sosyal Demokratlar Genel Başkanı \e~ H Yıkurnn, "Sıvas'ı unutmamabyız, unutturmama- kyız" dedi. Yıldınm yaptığı yazılı açüdamada, 2 Temmuz 1993'te yapılan şeriatçı ve yobaz saldın- nın üzerinden altı yıl geçtiğini anımsatarak şunlan kaydetti: "Sıv-as katiiarrunın am yıl soaraki somçian, diger katliamlann sonuçlanyia aymdn-. 1 Mayıs 197Tnin, Vlamş'ın, Çonun'un, Malatya'nın en son Gazi'nin, Güçlükonak'ın ve Uğur Mumcu, Turan Dursun, Bah- riye Üçok, MuammerAksoy, Musa Anter, Metin Gök- tepe gibi £ailleri bellitekteksiyasi cina>etlerin suç- lulan da ortaya çıkanlmamış, katliamlar ya bilinçli olarak faili meçhul bırakılmış ya da Srvasta olduğu gibi göstermelik bazı kişiler kamuoyuna katil olarak sunulmuşlardır." Yıldınm, "Ne söylenirse söylensin, faili belli kat- liamJarm,cinayetlerin ortaya çıkanlmasuun, hesabı- nm sorabnasının, asıl sorumlulann yargılanmaanın vedemokrasi mflcadetesinde şehit düşenkrin anıla- nnın yaşatdmasuım birtekkoşulu olduğuna inanı- yoruz" dedi. ne dayanılarak hazırlandığını be- lirterek "Böylece bir uzlaşma met- ni hazjrlanılmaya çahşıhnış. Bu stra- teji ve eylem planı, başta ÇevTe Ba- kanlıgı'nın olmak üzere tüm ku- rumlann, tüm Türkiye'nin plant- dır, halkın planıdu-" dedi. Güve- nen, UÇEP'nin sürdürülebilir kal- kınma için ekonomik ve sosyal ka- rarlar yanında çevreye ilişkin önce- liklerin belirlenmesi ve yatınm ka- rarlannda çevre politikalannın et- kin kılınması amacıyla hazırlandı- ğını söyledi. Ûç gün sürecek UÇEP Uygula- ma Toplantısı'nda. uygulama ça- lışmalannın etkinleştirilmesi ama- cıyla kamu kunım ve kuruluşlan- nın görüş ve önerileri alınacak. Kurumlann proje önerilerinin de tartışılacağı toplantıda, UÇEP he- defleri dogrultusunda stratejik ola- rak öncelikli görülenler DPT Müs- teşarlığı tarafindan Yüksek Planla- ma Kurulu'na önerilecek. Toplantıda katı atıklann yöneti- mi, bitki örtüsünün korunması, kir- liliğin önlenmesi, enerji üretimi ve tüketimi gibi konular ele alınacak. Çalışanlarımızın hepsi efendi çoçuklar Hepsi çalışkan, hepsi güler yüzJü... Çünkü Shell'de, servis kalitesi, ürün bilgisi, iş güvenliği ve çevre konulannda sürekli eğitim var. Size daima, mükemmel hizmet kalitesini sunmak için. KALİTELİ ÜRÜN, KALİTEÜ HİZMET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle