22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Oenel Ya>ın Yonetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinka> a • Yazıışlen Müduru: İbrahim Yıldız • Sorumlu Müdur Fikret Ilkiz # Haber Merkezı Müduru Hakan Kara # Görse! Yönetmen Fikret Eser Istıhbarat Cengiz Yüdırım # Ekonomr Özlem Yüzak 0 küiıür. Handan Şenköken # Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami karaören • Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Ba^kanı, Ort»n Erinç, Oktay Knrtböke. Hikmet Çetiııkayâ, Şöknn Soner. İbrahim Yıkhz, Orhan Bnrsah. MiHtaft BaJbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No: 125. Kat.4. Bakanhklar-AnkaraTel. 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 •izmırTemsilcisı.SerdarKızık, H ZıyaBK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4419117 • AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğhı, inönüCd. 119 S No 1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Mûessese Müduru. Lstûn Akmen • Koordmalor Ahmct Koruban 9 Muha- sebe Bülent VenerVldare Höseyin Gûrer* Bılgı-lşlem N»il İMİ • Bıigı- sayar Sıstetn Mürfivrt ÇDer • San; FızflrtKıız» MEDYA C: • Yonetım Kurulu Ba^kam - Genel Mudür Gülbin Erduran # Koorduıator Reha Işıtman 0 Genel MüdürYardınKtsı SevdsÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-51384*0-61,Faks 5138463 \a\ımU>an \e Basan: Yen. Gun Haber Aıansı, Basm \e Yayıncılık A S Türfocağı Cad J>) 4! CağaJoğlu 34334 lslanbul PK. 246 - Sırkec. 34435 Utanbul Tel 10 212)512 05 05 (luhall Faks (0 212) 511 85 <)5 .cumhurivet.com.tr 29 HAZtRAN 1999 İmsak:3.25 Gûneş: 5.27 Öğle: 13.15 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.48 Yatsı: 22.40 erkeklerde • Haber Merkezi - ttarya. moda gösterilenne sahne oluyor. Versace firmasının 2000 yılı ilkbahar-yaz dönemi için hazırladığı erkek hazır gıyimı Milano'da sergılendı. Defileler. 2 temmuzda. Giorgi Armani'nin kreasyonlannı tanıtmasıyla son bulacak. Trafik kazasında büyükannesini yitirene tazminat • ANKARA (ANKA)- Yargıtay 4'üncü Hukuk Daıresi, trafık kazasında yaşamını yıtiren büyükanne için torunlann tazminat davası açabıleceğini açıkladı. Istemı reddeden yerel mahkeme karannı oybirlığıyle bozan Yüksek Mahkeme. "ölümün acısını derınden hıssedecek bir yaşta olan her çocuğun mane\ i tazminat isteme hakkı bulundugunu" bildirdi. Benzeri davalarda bu karar örnek teşkıl edecek. Yüksek Mahkeme üyeleri. bu tür davalarda "ölünün ailesf' kavTamının çok dar değerlendinlmemesi gerektiğinı. hukuki örgüyü sağlamak için "sosyolojık ve biyolojik anlayışa sapmaktan" kaçınmak gerektığini bildirdi. Jackson hastaneye kaldırıldı • MLNİH(AA)- Almanva'nın Münih kentınde uluslararası yardım kuruluşlan yaranna bir konser veren Amerıkah ünlü pop yıldızı Mıchael Jackson"ın konserden sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldınldığı bildinldi. Polis. Jackson"ın rahatsızlığı ve durumu konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Jackson, Kızılhaç. UNESCO ve Nelson Mandela Çocuk Vakfı \aranna Münih Olimpiyat Stadı'nda konser vermışti. Akdenizfoku ilgi bekliyor • İZMİR(AA)- Akdenizfoklannın neslini koruyabilmek amacıyla gerçekleştırilen projelere kaynak temin etmek üzere başlatılan "Akdenızfoku E\ lat Edinme Projesi"nden sonra "Akdenizfoku Gönüllüsü" programının da ilgi gördüğü bildirildi. Sualtı Araştırmalan Derneği (SAD> Akdenizfoku^ Araştırma Grubu (AFAG) Ege Programı Teknik Koordinatörü Yalçın Saner, proje kapsamında 120 kişinin, anne-baba, teyze- amca veya kuzen olduğunu belirterek, bu projeye bin dolarlık bağış yapan kişi ve kuruluşlann fok bireylerine isimlerini de verebileceğını söyledi. Çeşme'de deprem • Haber Merkezi - tzmırin Çeşme ilçesinde hafif şıddette bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesı ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafmdan yapılan açıklamada, önceki gece saat 03.16 sıralannda meydana gelen depremin büyüklüğünün richter öiçeğine göre 3.9 olduğu bilirtildi. Depremde can veya mal kaybı meydana gelmedi. Turizmciler, önümüzdeki günler için herhangi bir dış kaynaklı rezervasyonu olası görmüyorlar Temmuz beldentisi İx>İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Turizmcinin temmuz beklentısi de "boş" çıktı. Haziran ayını yüzde 15- 20'lerde seyreden doluluk oranlany- la geçiren turizmciler, 1999'u "yitirffl- miş yıT olarak nıtelerken, 2000"den de pek umutlu görünmüyor. Okullann tatile girmesiyle turizmin hareketle- neceği beklentisi "son umut" olarak de- ğerlendirilıyor. Sezonda önümüzdeki günler için herhangi bir dış kaynaklı rezervasyo- nun olasılık dışı olduğunu belirten tu- rizmcılere göre 1999 kayıp yjl olarak nitelenıyor. Muğla'dan OzcanOzgür'ün bildirdiğine göre. ahndıgı söylenen tüm önlemlere karşın Fethiye, Mar- maris, Bodrum ve Dalyan'da sezon or- tasında bile bırhareketlenme yok. Ka- pılannda "devren satüık" ya da "kira- hk" duyurulan olan otel, restoran sa- yısı her geçen j>ün artı>or Bazı tu- rizmciler ise. "Onümüzdekigünlerde intihar edenleriduyarsanız şaşmayın" diyerek, sorunun ürkütücü boyutunu vurguluyorlar. Bodrum Bodrurr Otekiler Derneği (BO- DER) Başkanı Halil Özyurt'a göre 2000 yılı da tehlıkede. "Bodrum'da her sene 50 otelk anlaşma \apan Tomson firmasu 2000 yılı için 4 otdle anlaşma yaph" dıyen Özyurt. şu değerlendır- mede bulundu: "Bu sezon bizi yerii turist de kurta- ramaz. Şunun şurasında iki aylıksezon kaldı. Okullar geç kapandı, eylülde de açılacak. Avrupa Topluluğu'nun Tür- krye'ye olumsuz bakış,ı hâlâ sürihor. Şu anda Bodrum'da doluluk oranı \ üzde 10-15*lerde. Tesisler günlük giderleri- ni karşılamakta güçlük çekivor."" Eski BODER Başkanı MİıratŞere- meüi de. Turizm Bakanlığı'nın tanıtı- ma 100 mılyon dolar avırmasını eleş- • Alındığı söylenen tüm önlemlere karşın Fethiye, Marmaris, Bodrum ve Dalyan'da sezon ortasında bile bir hareketlenme yok. Kapılannda "devren satılık'" ya da "kirahk" duyurulan olan otel, restoran sayısı her geçen gün artıyor. Kuşadası'ndaki turizmcinin de temmuz ayından fazla beklentisi olmadığı belirtiliyor. gösteren hiçbir olumlu gelişme ve işa- ret yok. Marmaris'ten arkadaşımız Mehmet Emin Berber'ın bıldırdiğine göre, yörede iyimser tahminler temmu- zun yüzde 40-50 dolayında dolulukla gerçekleşeceği yönünde. Güney Ege Otelciler Birliği (GETOB) Başkanı AsımGeniş, bu sezon yüzde 10-15 do- layında otel veya apartın hiç açılma- dığını, bir o kadannın da kötü giden sezon nedeniyle kapısına kilıt \urdu- ğunu söyledi. Kimi oteller ise kat kapatarak. per- sonel indirimi yaparak sezonun zara- nnı asgariye indirmeye çalışıyor. GE- tirerek."İspan\aher senetanıüma 300 mihon dolar ayınyor. Bizim bakanb- ğın ayırdığı rakam çok güliinç. A> nca bu tanıtıının kimlere nasıl > aprınlaca- ğı da onemli. Geçmişte hep \erli acen- tekre yapönldı. paralar sokağa atıldı. Şu anda 3 muyar dolar zarardayız. 2000 yduıın kontraflannın yapıklığı da yok" diye konuştu. Marmaris Mayıs ayının gerçek anlamda yüz- de 15. haziranın da yüzde 25-30 do- luluk oranı ile geçtiği Marmaris'te temmuz ayının daha iyi geçeceğini TOB Başkanı Geniş, "Eskidenlastmi- mıte (son dakika) rezervasyonlan yön- temini beğenmezdik, şimdi ona da ra- ayız ama \ok. Av rupa'dan uçak kalk- nuyor. Yüzde 50 doluhığu > akalavan te- sisler şanslı. Bunlann çoğu da büyük tesisler. Diğer tesiskr > üzde 30-35 civa- nnda dolulukta. Herkes ödeme güçlü- ğü içinde. Okullann taril olması da bi- zi kurtarmaz. Sezon birti. 2000'e hazır- tanmalıyız" dıye konuştu. "En azuıdan bizi kredi ile ayakta tutsunlar" diyen GETOB Başkanı Asım Geniş. Turizm Bakanlığı'nın Eximbank'aaktardıği 14triryonliraile ilgili, "1yi de bu krediyi kime kullan- dıracaklar belli değil. Biz daha önce gerçek turizmcüere S yıl vadeli yüzde 50 faizli verilsin istedik. Ortada belir- sizlikvar. Bir ay daha bu bettrsizUk sfi- rerse çoğumuz batanz" dedi. Kuşadası'ndan arkadaşımız Latif Sansür de, yörede turizmcinin tem- muz ayında çok özel beklentilen olma- dığını bildirdi. Okullann kapanması nedeniyle çok hafif bir kıpırdanma yaşandığını be- lirten Otelciler Birliği Kuşadası Tem- silcisı MehmetAkalImre. bu kıpırdan- manın da bir cazibesi olmadığını sa- vunarak, bu sezon ile ilgili beklenti- lerinintükendiğini söyledi. tmre, şöy- le konuştu: "Kuşadası lokalinde ve>a Türkrve geneünde saüş yapılsa bile herhangi bir şekilde turistik tesise insan taşıma olmaz. çünkii uçak yok. Charter uçak seferieri iptal edildi. Hollanda paza- nnda biraz kıpırdanmaoldu. Ancak on- lan da taşıyacak uçak \ok. Beş uçak se- feri var, onlarda da işçilerimiz taril re- zervasyonlannı > apürdığı için \er yok. THY'nin charter koymasına çahşiyo- ruz ama o noktada da pek ümidiıniz yok. Kısacası bu sezon ile ilgili tüm umudar vok oktu." İyot eksikliği guatr nedeni 'Sağlıklıyaşam için iyotiu tuz kullanın' İstanbul Haber Servisi - Dün> ada yaşayan 1 mil- yar 600 milyon insan, iyot yetersizliğinin yol açtıgı büyüme geriliği. zekâ ge- riliği. guatr gibi pek çok bastalık tehdidi altında Türkıje'de yeterince araş- tııma yapılmamasına kar- şın üretilen tuzun sadece dörte binnın ıyotlu oldu- ğu göz önüne almınca du- rumun pek farklı olmadı- ğı belirtiliyor. Sağlık Bakanlığı Anne Çocuk ve Aile Planlama- sı Genel Müdürlüğü (AÇ- SAP) tarafından yürütü- len tuzlann ıyotlanması programının tanıtımı için dün Kalyon Otel'de bir toplantı düzenlendi. Top- lantıda büyük marketle- rin temsilcıleri, iyot ye- tirsizliğinin sonuçlan ve yasal düzenlemeler konu- sunda bilgilendirildi. AÇ- SAP Genel Müdür Yar- dımcısı Münüp Üstün- dağ, iyot yetersizliğine bağlı olarak dünyada 300 mılyon insanın zekâ geri- liği, 500 milyon ınsanın ise guatr sorunu yaşadığı- nı söyledi. Türkiye'de gu- atnn görülme sıklığımn yüzde 30.5 olduğunu be- lirten Üstündağ, "Bunun ülkemizde bir sağlık so- runu olduğu kaçuıümaz gerçek" dedi. Vücudun iyotu yiyecek ve sularla aldıgını belirten Üstürıdağ şöy le de\ am et- ti: "Clkemizdekigereksu- larda gervkse toprakta >e- terince iyot yok. Bu ne- denle dışandan tak\i>esi gerekiyor. En çok tüketi- lengıdamaddesituz. Tuz- ları iyotladığınız zaman bu halk sorunu büyük oranda halledilecek. Biz- de 1994 yılında program başlattık. 1998 >üında ise tüm tuzlara i>otlannıa zo- runluluğu getirildi. 1 yıl- lık bir geçiş süreci var. Şu anda üretilen tuzlann dörtte biri iyotlanıyor." LfNICEF'in desteğiyle başlatılan program kap- samında, başta tuz üreti- cileri olmak üzere, büyük marketler bilgilendirilme- ye başlandı. Halk egiti- minde kullanılmak üzere ise bilgilendirme prog- ramlan ve spotlar üretıl- di. "Bir çimdik tuz ile sağ- hksorunlançözülür" slo- ganıyia yola çıktıklannı söyleyen Üstündağ, in- sanlann tuz alırken iyot- lu olmasına dıkkat et- melerini istedi. Başanh modacıUımödül Başak Gürsoy ve Kamil Şükûn. Vızon Shovv 20. Yıl Kutlamalan çerçevesinde organize edilen İstanbul Moda ÖdüDeri. Hihon Evhibition and Comention Center'da gerçekleştirilen tönenle sahiplerine dağınldı. Gecede, Türk Hazır Gijimi'nin En Büyük l stası Ödülü'nü Vltali Hakko alırken Öncüler ödülleri de sırasıyla Mustafa Taviloglu. Zeki Triko, Beynıen, Yargıcu tGS, Tıtiz, Kamil Özçoban. Kerim Kerimol, Vakko, Atalar, Roman ve Mithafa verildi. Ödülleri \talar adına Nil Mekik (üstte. solda), Roman adına Turgut Topluso> (üstte, sağda) aldılar. Gecede aynca, Vlüesseseleşmede En Başanh lsim Ödülünü Beymen, Triko dalında En Başanh lsim ödülünü de Karaca aldı. Aykut Hamzagil Bitkisel ilaç uyansı 'Şifalı otlar eczanede satılmalı J tstanbul Haber Servisi - Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Bitkisel tlaçlar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr Gülsel Kavalalı, "şifalı ot" diye ni- telendirilen bıtkilerin aktarlardan alın- maması uyansında bulundu. Bitkisel tlaçlar Araştırma ve Uygu- lama Merkezi tarafından düzenlenen ve 8 ülkeden 31 bilim adamının katıldığı. "Uluslararası Bitkisel tlaçlar Sempoz- \iunu" Dıvan Otel'de yapıldı. Sempoz- yumda konuşan Prof. Kavalalı, bitki kökenli ilaçlann önemıni vurgulayarak şöyle devam etti: "İçinde aktif madde bulunan bitkiler de ilaçbr. Aktarda sa- ulan ve' şifalı otlar' diye adlandınlan bit- kilerin kullanma tarihi geçmiş olabilir; küf. toksik madde ürevebilir. Bu neden- le, bu tür bitkileri aktarlardan satuı al- ma\ın. Bizde kocakarı ılacı' diye dış- lanan bu tür bitkiler. Avnıpa'da eczane- lerde, bizde ise aktarlarda saülryorf Bitkisel llaçlar Araştırma ve Uygu- lam Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. HüsrevHatEmide,kimyayada- yanan ilaç sanayiinin; son yıllardakim- ya sanayiinin ilaç modellerinin yine ta- biattabulunduğunun anlaşılması üzeri- ne, tekrar tıbbi bitkilere yöneldiğine dikkat çekti. Sempozyum kapsamında, bitki çeşitliliğj bakimından en zengin böl- ge olan Doğu Karadeniz'de Trabzon, Rize ve Artvin'ebirgezi düzenlendi. ln- celeme gezisi. 7 Temmuz'da sonaerecek. Korunması Gerekli Taşınır Kültür Varlığı Koleksiyonculuğu'yla ilgili yönetmelik tartışması büyüyor Biliııı adamları ve koleksiyoncıdâr karşı karşıya NERMİN BAYÇEV Kültür Bakanlığı"nca değıştirilen Korunması Gerekli Taşınır Kültür Var- lığı Koleksıyonculuğu ile ilgili yönet- melik tartışması büyüyor. Bilim adamlan ve ilgili çevreler, ko- ruma yasasına aykınlığı ve kaçak ka- zılarda artışa yol açacağı gerekçesn - le yönetmeliğin iptalini isterken. ko- leksıyonerler de çağdışı anlayış ve uy- gulamalann bıryana bırakılarak kolek- siyonerliğin desteklenmesi gerektiğı- ni sav unuyorlar Arkeoloj ikeserlerin özel müze ve ko- leksiyonerlerce satın almdığı sürece kaçak kazılann önlenemeyeceğini be- lirten 1C Prehistorya Bölümü Başka- nı Prof. DT. Ufuk Esin, eski eserlerin, koleksiyon sahiplerinın eline ya "ka- çak kazT ya da "tesadüf buhıntu" yo- luyla geçtiğine dikkat çekti. Esin, "Ko- leksi\onerlikte korumacı bir yan var- dır. Ancak bu başka alanlar için geçer- Bdir. Örneğin. puL kitap \b. gibi. Eski eserlere gelince durum degişir. Bura- da. bir daha asla yerine konulamaya- cak bir kültür mirasının mah\olmasL dolayısıyla da bilimin geri bıraktınl- ması söz konusudur" dedi. Koleksiyonlardaki buluntulann neol- duğunun \r e nereden geldiğinin belli ol- madığvnı sözlerine ekleyen Esin, he- nüz açığa çıkanlmamış yepyeni kültür- lerle birlikte uygarlık mirasını bann- dıran birçok yerin kaçak kazılarla de- şildiğini ve keşfedilemeden yok oldu- ğunu vurguladı. Bu nedenle, bilimsel kazı dışındaki yollarla ele geçen eser- ler için "menşei şahadetname" isten- mesi gerektiğini söyleyen Esin, Tür- kiye'nin de imzaladığı UNESCO kon- vensiyonunda bu koşulun kabul etti- rildiğini anımsattı. Buna karşılık, Kültür Varlığı Ko- leksiyonculuğu Geliştirme ve Yaşatma Derneği (KOLDER) Başkanı Hahık Perk,dernek üyeleri adınayaptığı açık- lamada, koleksiyonerlerin engellen- mesi ile kaçakçılık sorununun çözüm- lenemeyeceğini öne sürdü. Koleksi- yonerlerin fıltre görevi yaparak eski eserlerin yurtdışına kaçınlmasım ön- lediğini belirten Perk, "Ancak önceki yönetmelik koleksiyonerlik \ apabilme- yi olanaksız duruma getirmişti" dedi. Koleksiyon yapabüme özgürlüğünün kısıtlanmasmın, mülkiyete sınırlama- largetirilmesi gibi, çağdaş özgürlük an- layışı ile bağdaşmadığıru sözlerine ek- leyen Perk, 2863 sayılı yasanın da dün- ya genelinde uygulanmakta olan ko- ruma yasalannın yanında çağdışı kal- dığını ifade etti. 18.5.1998 tarihli Resmi Gazete'de ya- yımlanan Korunması Gerekli Taşınır Kültür Varlığı Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkmda Yönetmelikte De- gışıklık Yapıhnasına Dair Yönetmelik, koleksiyonerlerin aracılardan, yani üçüncü kişilerden arkeolojik eser sa- tın alamayacağı ve koleksiyonculuğu- nu yapamayacağı yönünde koruma ya- sasına uyurnlu duruma getirilmiş, an- cak üstünden henüz bir yıl geçmeden, koleksiyonerlerin yoğun şikâyetleri doğrultusunda, yeniden eski uygula- maya geçilmişti. Bilim adamlan, müzeci ve ilgili si- vil toplum örgütlerinden 300'ü aşkın ki- şi, 29.4.1999 tarih ve 23680 sayılı Res- mi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren bu son değişikliğin iptali yönün- de Kültür Bakanı'na dilekçe verdi. IŞILÖZGENTÜRK Başlıktan da anlaşıldığı gibi Foça'dayım. Burada Fethullah Gülen'in. Dttipak'ın ka- setleri yok. Burası garip bir şekilde bir araya gelmiş, işlen yaşamlan olan. gereksiz tartışmalar- dan uzak, kendi kozalan içinde üreten, ken- di şarkılannı söyleyen insanlarla dolu. Her köşe başında onlardan biri yolunuza çıkıyor ve sessizce sizi kendi kozasına çağınyor. Işte kazıevi, içerde on yıla yakındır 1. de- recede SİT alanı olan Foça'yı karanlık bir gelecekten korumaya çalışan 50 genç, yaş- lı insan. Bu ülkenin kültür mirasını sonuna dek savunmaya kararlı arkeologlar. Onlarm ışleri zor; bir yandan rant peşin- de koşan müteahhitlerle, bir yandan plan- sız programsız başlatılan altyapı çalışmala- nnın verdıği tahribatla. bir yandan SİT ala- nında olduğu için evlerine tek çi\ i çakama- yan ve tüm kazıcılan "çanak" 1 . "çömlekçi" diye adlandıran yerli halkın bitmez tüken- mez sorunlanyla uğraşmak zorundalar. Bi- liyorlar ki yerlı halk sıcak bakmazsa kazı da boşuna, kurtarma çabalan da. Ama onlar bütün bu zorkoşullara ragmen hiç umutsuz değiller. Bakanlığın kazı için ayırdığı gülünç paraya rağmen morallerini hiç bozma^an kendi ceplerinden koydukla- n küçük paralarla Foça'daki Athena Tapı- nağı'nı ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Bu kadar mı. hayır; Foça'nın kent tarihi 3000 yıl öncesine kadar uzandığı için bu günler- de yapılan kanalizasyon çalışmalan sıra- Foça 'nın güzelinsanları sında. çok değil bir metre aşağıda bir arka- ik sunak ortaya çıkıyor. Bırkaç ay önce de arkeologlann dünya- sına. birbirine aşkla sanlmış ikı iskelet ka- tılıyor. lskeletleri bulan arkeologlar, ertesi gün işbaşı yaptıklannda kafataslannm kaş- la göz arasında herhalde gece yansı birile- ri tarafından tahrip edildiğini ve cesetlerin agzında durması gerektiğini düşündükleri pa- ralann. çalınmak için arandığını fark ediyor- lar. Bu paralar o devirde Hades'e, yani yeral- tı dünyasını kolayca geçebilmeleri için ölü- lerin ağzına yakınlan tarafından konurmuş. Çünkü onlan ölümünkaranlık kucağına, ır- mak kıyısında bekleyen bir sandalcının gö- türdügüdüşünülürmüş. Kısaca birileri bu yol- culuk için ödenecek parayı çalmaya çaba- lamış. İşte. şimdılerde kazıevinde herkes paralann çahnmaması ve bir metre aşağı- daki arkaık kentin duvarlanna. e\ lerine, ça- nak çömleğine bir kötü şey olmaması için uykusuz günler, geceler geçiriyor. Kimse- nin TV'lerde her gün bir yenisi yayımlanan kasetlerle ilgilendiği yok. Onların derdi Fo- ça'yı bir Bodrum olmaktan kurtarmak. Ya- n yanya başarmışlar da. Sadece arkeologlar mı? Yazımın başında da belirttim. Foça'da kendi kozasını örme- ye gönüllü olanlar bir araya gelmiş. işte bunlardan biri Vural Çavuşpğhı; deniz su- bayı ve bir kısa fibn gönüllüsü. Vural Ça- vuşoğlu, hangi kente giderse gitsin orada he- men bir kısa film festivali düzenliyor. Bu işı önce Kocaeli'nde, iki yıl da Sam- sun'da vapmış. Şimdi o Foça'da ve böylece Foça bir kısa fibn festivaline kavuşmanın ilk heyecanını yaşıyor. Konu çevre. Zaten Fo- ça'da yapılacak bir film festivaline en çok yakışan başlık, çevre. Dedim ya Foça garip biryer. Dünyanın en özenli korunan kedileri, kö- pekleri burada. Siren ka> alıklanm mekân tu- tan akdenizfoklan da artık tüm Foçalılann çocuklan. Birindenkötübır haber geldi mi, bütün Foça'da bir telaştır başhyor. Böyle olunca da Vural Çavuşoğlu'nun Akdeniz Sinema Grubu'yla birlikte düzen- lediği festival, Foça'ya pek bir yakışıyor. Vural Çavuşoğlu'nun işi sadece festival düzenlemek değil. Dedim ya o bır sinema, özellikle de kısa film vurgunu. Tam on ikı kısa filmi var. Bu filmlenyle 1980 ve 1983 yıllannda tFS AK Kısa Film Yanşması Emek Ödülü'nü. 1984'te ,\nkara Kısa Film Yanş- ması Birincilik Ödülü'nü. 1994"te de 11. Hiroshima Uluslararası Kısa Film Festiva- li "Asya" ödülünü almış. Onu kısa fılmlerden, seyircilerden söz ederken dinlemek insanın yüreğini ısıtıyor. "Bu ülkede ivi ki, böyle sinema deiUeri var", diye seviniyorsunuz. Gelecek yıl Vural Ça- vuşoğlu, deniz subay lığından emekli olacak ve artık tümüyle kısa fılmleriyle uğraşacak. Benden söylemesi, mutlaka bir yerlerde Vural Çavuşoğlu'nun kamerası sizi de ya- kalayabilir. Haberiniz olsun. isoz50(« hotmail.com e-posta : tan (a prizma. net tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle