18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuftur@ cumhuriyet.com.tr 15 Yüzyılın son günlerinde, Apokalypsis sergisi her izleyiciye farklı bir okuma sunuyor • Sergiye Alaattin Aksoy, Mustafa Ata, Neşe Erdok, Mehmet Güleryüz, Mustafa Horasan, Ergin İnan, Balkan Naci Islimyeli, Nevhiz Tanyeli, resimleriyle, Merih Akoğul, Enis Batur, Levent Çalıkoğlu, Haşim Nur Gürel, Turgay Kantürk, Ahmet Oktay, Güven Turan, ve Mümtaz Sağlam yazılanyla katılıyorlar. Alaattin Aksoy'un 'Şölen' (1996) adhyapıö serginin kıyamettasvirineenuygunolarıı. (Fotoğraf: UĞUR DEMtR) Kendi mahşerîtıi kendin yarat!... ESRA ALtÇAVUŞOGLU Her binyıl, ınsanoğlunun kendım ve tarihini sorgulaması için bır fırsat aslın- da. Tüm dünyada bir millemum çılgınlı- ğı sürerken, yüzyıllardır 2000 yılına da- ır süregelen kehanetler de konuşulmaya devam ediyor. Bu kehanetler arasında el- bette korkutucu olmasının yanı sıra po- pülerlığı ile kıyamet günü en baş sıralar- da. Bınnci binın başından bu yana belkı de insanlar bugünü bekJiyorlar, kehanet- lerin doğru mu yoksa uydurmacadan mı ibaret olduğunu anlamak içın. Çoğu ki- şinin üzennde düşündüğü bir başka ko- nu ise modernizmin aslında kıyametin tam da kendisi olması. Kutsal kitaplarda Apokatypsb olarak ru- telenen, Türkçeye mahşer ya da kıyamet olarak çevrilebiîecek bu kavram, yeni bır yüzyılın eşiğinde bir sergiye adını veri- yor. Apokalypsis gibı uçsuz bucaksız ve Batı sanatında sıkça ışlenmiş bir kavra- mı sergi başlığı olarak seçmek gerçekten ılgvnç... ApokaUpsis sergısı, butema\ı ele alan tuval resimlen, yazar ve şairlerin ko- nu üzerine yazdıklannın yer aldığı bir ka- talogdan oluşuyor Mehmet Ergûven ve Le\entÇahkoğlu"nun hazırladığı sergiye. Alaattin Aksoy. Mustafa Ata. Neş'e Er- dok. Mehmet Güleryüz, Mustafa Hora- san. Ergjn tnaa Balkan Naci tsümyeiL Nev- hizTanydi, YavuzTanyeMresimleriyle; Me- rih AkoğuL Enis Batiır. Levent Çalıkoğ- lu, Mehmet Ergüven, KrymetGiray, Ha- şim Nur Gürel, Turgay Kantürk. Ahmet Oktay. Güven Turan ve Mümtaz Sağlam yazılanyla katılıyor. Tünel'dekı Emlak SanatGalerisı'nde yer alan sergının görsel bölümü Türk resım tanhınin önemli sanatçılannı bir araya getirmesi açısından gerçekten görülme- ye değer. Levent Çalıkoğlu, sergide yer alan resımlenn hiçbirinin dırekt olarak kıyamet anının kendısini görünür kılma- yı hedeflemediğım belirtiyor. Sergiyle amaçlanan. her izleyicinin her resımde kendi apokalypsis'ira yaratması... Çalıkoğ- lu nun üzerinde durduğu bir diğer nokta ise serginin 20. yûzyıl ınsanmın saplan- dığı tekil mahşer anlannı. ıçine sindire- medıği açmazlan, kişısel hesaplaşmala- n ve çaresizlikleri gözler önüne sermesi. Sergıyi dolaştığınızda her bir sanatçmın kendi benliğinde yatan o kıyamet anına şahıt oluyorsunuz. Modem insarun (elbet- te sanatçının da) ıçinde bulunduğu yalnız- lık ise hemen hemen tüm resimlerin or- tak yönü. Günümüzde birçok insamn 20. yüzyılı mahşerin tam ortası olarak nite- İemesi sanınz çok da yanlış değil. Bu dü- şünce eksenınde her bir yapıt, insanoğ- lunun açmazlannı bir kez daha görünür kılıyor. Levent Çalıkoğlu, apolkalypsis'in içine her türlü görüntünün; kıy amet, me- lek ve şeytanın da gırebileceğı kanısında. ".Apokalypsis çok kapsamh bir konu. Sa- natcıUra, kıyamet temah bir resim yap demenin doğru olmayacağını düşündü- ğümüzden, daha önce yapdnıış işleri bir araya getirmeyi uygun bulduk. Açıkçasu sergiyleflgilidfisünmeye başladığuıuzda bu kadar korkunc bir kavram olacağuu hesaba katmanuştûV Apokalypsis sergısinin başlangıcı, Meh- met Ergüven'in düşüncesı üzenne temel- lenmış. "Apokalypsis dedtğimiz şey, her şeyiyutabüdiği gibi. her şeyi dışlayabüry or da. Bu sadece kıyamet sahnesi görüntü- sünü kapsamıyor. Bu sergide birçok ça- taşma var,ama belki de sadece Alaattin Ak- soy'un yapıü kıyamet anını tasvir edebi- Hyor btziere. Sıradan izleyki Mehmet Gü- Jeryüz'ünyapttmdakryametya da apoka- b'ptik bir tema görmeyebih'r. Sergiyi dü- şünürken her izteyicinin farklı bir okuma geliştirmesi amaçlandı." Sergi sadece sergi mekânını kaplayan resimlerin biraraya gelmesınden ibaret de- ğıl. Katalogda yer alan yazılann tümünü okumadan, resimlen ve kavramlan çözüm- lemek sanınz biraz zor. Sergi, şair ve ya- zarlann da bu temaya nasıl baktığını gös- teriyor ve resimlerie bir bütünlük içinde. Ahmet Oktay'ın katalogda yer alan "Apokalypsis: Niçinw şinıdi?" başlıkli ya- zısı sergiye katılan diğer sanatçı ve yazar- lardan farklı olarak kavramın seçilmesı- ne ilişkin kaygılannı dile getıriyor. "Fark- h, hattaters mizaçlaravesanataniayışlarnıa sahip adlan, birdenbire .Apokalypsis gibi dinsel, bilimsel kökenleri; dahası poütik/ideolojik içerimleri bulunan bir kavrmm/sözcüğÜB bayragı altında top- lamavayöneKenfelsefıvesanatsalkaygmın ya da ihtiyacın ne olduğunu kavrama konusundazorlandıgımı itirafetmeHyim." Ahmet Oktay 'ın bu düşüncelen, serginin demokratık tarafını göstermesı bakımın- dan kayda değer. Enis Batur ve Güven Turan yazılannda kavramı çözümleyerek, 20. yüzyıl insanının çıkmazlan üzerine düşüncelerini belirtirken, Mehmet Er- güven 20. yüzyıla damgasını vurmuş görüntûler üzerine yoğunlaşıyor. 30 Haziran tarihine dek açık kalacak olan sergi, birçoğumuzun düşüncelerini yeniden gözden geçirmesine olanak verir- ken, herkesın kendi apokalypsisini yarat- masma da yardımcı olacak. 'Gelecek yüzyılın yazarı Orhan Pamuk' VVang Du'nun yapıtj bienalin ilgi çekici çalışmalanndan biri. 'Herşeyin üstünde* VenedikBienali • Kutluğ Ataman'ın 'PerukTakan Kadınlar' adlı video çalışmasıyla katıldığı 48.Venedik Bienali'nin küratörlüğünü Harald Szeemann üstleniyor. Kühür Servisi - Çağdaş sanat dünya ülkelerinin yanı sıra dünyası, Sao Paulo'dan Istanbul'a, Johannesburg'dan Taipei'ye kadar birçok ülkede gerçekleştirilen bienallerle bu alandaki gelişmelere yön verirken, sanat izleyicisine de yeni sanatçılan tanıtmış oluyor - bır bakıma. Bienallerin gerçekleştiği bu şehırler içinde elbette Venedik'in önemli bir rolü var. Özellikle genç sanatçılar ıçin Venedik Bienali'ne katılmak bır ayncalık. 13 Haziran'da başlayan 48. Venedik Bienali 7 Kasım tarihine dek dünyanın dört bir yamndan izleyiciye ev sahıpliğı yapacak. Bienalin küratörlüğünü bu yıl Harald Szeemann üstleniyor. Etkınlik neredeyse bütün Venedik'i kapsıyor, ancak öncelikli mekânlar Castello Gardens (Castello Bahçelen) ve San Marco yakınlanndakı eski bır liman... Arahkh olaTak yaklaşık yüz yıldır gerçekleştırilen Venedik Bienali bu yıl 'd'APERTutto' (Her şeyin Üstünde) başlığını taşıyor. Venedik Bienali. henüz onlu sayılarda seyTeden diğer genç •bienallere ayak uydurmak için kendinî yenileme yolunda. Bu yüzden olacak ki çağdaş sanat dünyasının yakından tanıdığı önemli isimlere yer venrken özellikle gençlen de unutmuyor. Bunu da bu yılki küratörü Szeemann'a borçlu bır bakıma. 48. Venedik Bienali'ne bu yıl Tayvan. Malta, Uruguay, Güney Kıbns, Estonya gibi üçüncü elbete tngiltere, Rusya, Almanya, Fransa ve Amerika gibi sanat gündemini belirleyen ülkelerden 120 sanatçı katılıyor Peki pavyonlarla dolu Venedik Bienali"nde Türkıye nerede? Geçen yıl Serhat Kiraz, İnci Eviner gibi Türk sanatçılan ağırlayan Venedik bu kez sadece Kutluğ Ataman ile yetiniyor. Kutluğ Ataman 48. Venedik Bienalfne 'PerukTakan Kadınlar' adlı video çalışmasıyla katılıyor Venedik Bienali'nin Amerika pavyonunda Gucci'nin sponsorluğunda Ann Hamilton'un fuşya renkli pıgmentlerinın uçuşması ilginç görüntülerden bin. Ingiliz pavyonu ise Gary Hume'ın 'klasik' tuvallerinı ağırlıyor. Ingıltere'den Tumer Ödûllü Dougbs Gordon da video çalışmasmı sergıliyor. Wang Du'nun. Monfca Levvinsky'nin de içlerinde yer aldığı çalışması görülmeye değer. Sergının en ilginç taraflanndan bin ise Çinli sanatçılara çok fazla ağırlık verilmiş olması. 20'den fazla Çinli sanatçının işi var Venedik'te bu yıl. Ingiliz eleştırmenler bu durumu yadırgadıklannı her firsatta dile getiriyorlar. Bunun nedeni belki de Ingiliz pavyonunun ızleyicı çekemıyor olması. Venedik, kasım ayına dek sadece sanatla yakından ılgilenenlen değil, tıpkı Istanbul Bienah'nde olduğu gibi sıradan izleyiciyi de kendıne çekmeye hazırlanıyor. • New Yorker dergisi 'gelecek yüzyılın en iyi 20 Amerikalı yazan'nı belirledi. Ingiliz,The Observer gazetesinin bu listeye karşılık oluşturduğu '21.yüzyılın en iyi 21 yazan' listesinde Orhan Pamuk da yer alıyor. Küttür Servisi - Ingiliz The Observer gazetesinin yayımla- dığı 21. yüzyılın en iyi 21 ya- zan başlıklı listesinde Orhan Pamuk da yer alıyor. Geçen hafta New Yorker dergisinde yayımlanan 20 isim- lik listenin ardından The Obse- ver için bir lıste hazırlayan Ro- bert McCrum, dünya çapında bütün ülkelerden yazarlara yer veriyor listesinde. McCrum "Gelecek Yüzyılın Galipteri'- başlığı altında, 21. yüzyılın ge- lecek vaat eden ısimlerini sıra- ladığı yazısında, New Yorker'ın listesini de eleştiriyor. New Yor- ker'ın listesi Amerika odaklı, önyargılı, popülizmı ön planda tutan bir liste Crum'a göre. Üs- telik listede yer alan yazarlar dünya üzerinde pek çok okur için hiçbir şey ifade etmedik- leri gibi, 21. yüzyıl için de umut vaat etmiyorlar. 21. yüzyılınyazarlan Bernardo Atxaga (tspanya) Upamanyu Chatterjee (Hindistan) Amit Chaudhuri (Hindistan) Patrick Chamoiseau (Martinik) Jean Echenoz (Fransa) Alexander Hemon (Sırbistan) Thom Jones (Arnerika) Jean-Paul Kaufmann (Fransa) A. L. Kennedy (lskoçya) Julia Leigh (Avustralya) Antonia Logue (Irlanda) Martin McDonagh (Irianda) Philip MacCann (îrlanda) Anne Michaels (Kanada) Timothy Nation (Jamaika) Orhan Pamuk (Türkiye) Victor Plevin (Rusya) Emiry Perkins (Yeni Zelanda) Ingo Schulze (Almanya) W.G. Sebald (Almanya) Waliage Shawn (Amerika) Yine de listesinın Ne\v Yor- ker'a altematifbir Ingiliz liste- si olmadığını belirtiyor. Ama- cı en iyi Ingılizce yazan yazar- lar hstesı oluşturmak da değil. Eğer böyle bir liste yapılacak- sa bu listenın dünyanın bütün yazarlannı değerlendirmesi ge- rek diyor. Orhan Pamuk, Kara Kitap ve Yeni Hayat adlı romanlany- la yer alıyor listede Ancak lis- te roman türüyle sımrlı değil; öykü, düzyazı, şiir ve oyun ya- zaiianna da yer veriyor. Bu tür- lerde yapıt veren yazarlann lis- teye gırmesi içın Ingilizcede bir yapıtlannın yayımlanması, kendilerine özgü bir dil olustur- muş olmalan ve gelecekte da- ha iyi yapıtlar verecekleri yö- nünde umut vaat etmeleri ge- rekiyor. Romanlanyla Türkıye'de sa- tış rekorlan kıran Pamuk, Av- rupa ve Amerika'da da en çok okunan Türk yazan. Son ro- manı Benim Adım Kırnuzı Tür- kiye'de yayımlanmadan önce yayın haİdan Hollanda, Alman- ya, Amerika ve ttalya'daki ya- yınevleri tarafından satın alm- mıştı. • Pamuk 1991 yılında Fran- sa*da Avrupa Keşif Ödülü'nü, 1995'te Radyo Culture'ün En İyi Yabancı Kitap Ödülü'nü ka- zandı. The Observer tarafından 21. yüzyılın yazarlan arasına se- çılen Pamuk'un romanlan dün- ya üzerinde 19 dilde okunabi- liyor. Ödenekli tiyatrolann yurtdışı turneleri Kültür Servisi - Mayıs ayrnda perdele- nnı kapatan ödenekli riyatrolar, etkinlik- lerini yaz aylan boyunca yurtdışı turnele- riyle sürdürüyor. tstanbul Büyükşehır Belediyesı Şehir Tiyatrolan, yurtdışı tumelerine 18-19 Ma- yıs tarihleri arasında Marsirya'da sahnele- nen. Turgay Nar'ın Moliere'den uyarladı- ğı. Mehmet Ulusoy'un yönettıği Güz Bi- timinde Moliere ya da Kibaruk Budalası adlı oyunla başlamıştı. Şehır Tiyatrolan 22 Temmuz tanhinde de Banşadlı yapımıy- la Makedonya'ya gidecek. Devlet Tiyatrolan'mn etkinliklen ise Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı Ustalar Sınıfi'nın Kıbns, Azizname'95'in Dani- marka. Mutlu Son'un Bulgaristan ve Be- ni Dünya Kadar Sev'in Almanya, Hollan- da, Belçika; Van Devlet Tiyatrosu yapımı Eski Fotoğraflar'ın Nahçıvan turneleriy- le başladı. Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı Geyik- ler Lanetkr, 10-20 Eylül tarihleri arasın- da Almanya'nın Mülheim ve Düsseldorf kentlerinde sahnelenecek. Istanbul Devlet Tiyatrosu yapımı Küçük Bir tş İçin Yaşh lzmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tryatrolan 'Mutfak Kazalan' fle Amsterdam'da. Bir Palyaço Aramyor 14 Eylül'de Mülhe- im'da sahnelenecek, yine tstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı Bir Casus'a Ağıt ile sü- recek. Izmit Büyük Şehir Belediyesi Şehır Ti- yatrolan yapımı Mutfak Kazalan da Hol- İanda'nın başkenti Amsterdam'da 21-30 Haziran tarihleri arasında düzenlenen ITS Uluslararası Tiyatro Okullan Festivali'nde sahneleniyor. Oyunu bir açık tiyatro projesi olarak sahneye koyan Emre Koyuncuoğlu da fes- tivalde üç günlük bir atöfye çalışması yö- netecek. IŞBLDAK VE YELPAZE ATtLLA BtRKtYE Haziran,Yol,vb. Serüventeri Yazının tarihi: yüzyılın en son en uzun günü, 21 Haziran 1999. Ancak, olay birkaç gün önce yaşan- mıştır. Aslolan yazıdır, çünkü... Cağaloğlu'nun birak^müstüsü. En güzel zaman- landır; bir yaz akşamı günün sıcaklığı ve kalabalı- ğı yerini serinliğe ve sakinliğe bırakmıştır, taa Sir- keci'ye kadar. Cağaloğlu'nun, yani Babıâli'nin sokaklan var- dır; serin sokaklan. Geçmişin, tarihin yazıldığı so- kaklar. Şimdi, Ikitelli'de, asansör edebiyatı neya- zıkki... Hep bir umut ışığı olmalı insanın içinde. öyle ya, birkaç yayınevi, gazetemız, benim yirmi beş yıldır unutamadığım anılann saklandığı sokaklaria bir- likte hâlâ: Babıâli'nin en hırçın oğlu Cağaloğlu. Cağaloğlu, hem iniş hem çıkıştır Akşamın alaca bir saati Her çıkışın ardındaki bir iniş Niyet belli, Beyoğlu'na kadar uzanmak akşa- müstünün serinlığınde. Yıllarcayaptığım, binlerce yolculuktan yalnızca bir tanesi... Sirkeci'ye kadar her yer sakın, birkaç kışi yavaş- ça, kendilerini yokuştan aşağıya bırakmışlar. Aşa- ğrya iner inmez bir kalabalık: işte her zamanki hır- çın Sirkeci, kanşık Eminönü. Ama ne gam! Köprü sakindir bu saatte. Denizin rengıne henüz yenilmemiştir gökyüzü. Boğaz'dan gelen bir esinti yüreğinizın derinliklerine işler. Kim- bilir belki de Çubuklu'dan kopup gelen bir rüzgâr- dır bu. insanın yüreğini ferahlatan, anlamlı bır gü- lüştür. Biryandan daZiya Osman Saba'nın dizeleri yol üstündedir. "Gün olur, Köprü ortasında durur, Ananm, Adalarda çamlann uykusunu, Gün olur, Beyoğlunu özler içim, Koklamak isterim tünelin kokusunu.' Tünel tarifsiz bir zaman kokar. Yahya Kemal'e, Ahmet Hamdi Tanpınar'a gi- dip gelir şiir ve yazı belleğiniz. Tünel'de de koşuş- turma bitmiştir. Artık telaşsızca çıkılabilir yukanya... Ve Beyoğîu'dur artık yolun devamı. llhan Berk'in yazdığı, Salâh Birsel'in yazdığı. Beyoğlu şimdi, geçmişinin mirasını inkâretme- den, onun güzelliklenni korumanın savaşımını ve- ren yeni bir kültürdür. Beyoğlu, şu veya bu şekil- de de, güzel çirkin, iyi kötü hep bir kültür oluver- miştir, Istanbul yaşamında. Tünel'den Galatasaray'a doğru yürüyüş de ak- şamüstünün bu alaca saatinde, ki hâlâ yüreğiniz- de köprüden geçerkenkı rüzgânn ferahlığı vardır, sakin ve sehndir. Cağaloğlu'ndan Sirkeci'ye iniş gi- bi... Yazının tarihi, yüzyılın en son, en uzun günüdür: Yaşananlar ise, yalnız kalmış bir başka haziran gü- nüne ait. Haziranın ilk günleri yazın başlangıcı, yaz aşk- lannın başlangıcıdır, çünkü... lstiklal Caddesi, artık günün ve gecenin her sa- atinde kalabalıktır. Renklidir, hareketlidir. Cıvıl cı- vıldır. Şimdi ise yollardaki Salâh Birsel'in dizeleri- dir: "Akşamlan lstiklal Caddesinde Çiçekler kokulanır da kokulanır Karanfillenen afişler Kıkırdaktır da kıkırdaktır." lstiklal Caddesi, binlerce öyküyle doludur. Çün- kü, binlerce yüz geçer yanınızdan. Birinin öyküsü başlamadan biter; başka bir öykü girer görüntü- ye. istiklal Caddesi'ni yazmak, bir eserdir. Eser ver- mek ise çok güçtür; zaman ister. Bundan sonrası, yüreğinizdeki serintiyle ilgilidir artık. Ya bir yerierde oturup, bir iki kadeh yudum- lanacaktır ya da yalnızlığın yolu tutulacaktır. Her ikisinde de dizeler belleğinizdedir. Çağnşımlar Yalnızlığ) anımsatır Aşklar Büyük yalnızlıkla başlar Gece derin karanlıktır Hava aydınlanınca Yalnızlıklar gider Aşklar Başka bir mucizeye ~ 'Tapihçinin Mutfağı'nde bugün • Kültür Servisi - Tanh Vakfı tarafından düzenlenen 'Tarihçinin Mutfağı' adlı söyleşı dizisi çerçevesinde bugün saat 18.30'da vakfın Eminönü'ndeki Bilgi- Belge Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Söyleşiye, ODTÜ Tarih Bölümü Öğretim Oyeşi Prof Dr.' Isenbike Togan katılacak. Istanbul Ünıversıtesi Tarih Bölümü'nden mezun olan Togan, National Taiwan University'den master programını tamamladı. Harvard Oniversitesi Doğu Dilleri ve Uygarlıklan Bölümü'nden doktor unvanını alan Togan, Harvard, Tufts ve Washington üniversitelerinde çahşmalannı sürdürdü. Türk Tarih Kurumu, UNESCO Uluslararası Bilim Komitesi gibi birçok kuruluşun üyesi olan Togan'm pek çok yapıü bulunuyor. (233 21 61) Pina Bausch ve dans tiyatrosu • Kültür Servisi - Borusan Kültür ve Sanat Merkezi bugün saat 18.30'dan itibaren, dans tiyatrosunun önde gelen temsılcilerinden Pina Bausch'u konu alan bir söyleşiye ev sahipliği yapacak. Leman Giritli'nin katılacağı 'Pina Bausch ve Dans Tiyatrosu' başlıklı söyleşıde dans tiyatrosu hakkında bilgi verilecek ve bu alandaki son eğilimler tartışmaya açılacak. 1984'ten bu yana tıyatronun yanı sıra modera dans, Arjantin tangosu ve flamenko üzerinde yoğunlaşan Giritli, Imed Chemam, Pablo Veron gibi dünyaca ünlü dans hocalanyla çalıştı. Sanatçı halen Pera Güzel Sanatlar Okulu'nda dans dersleri veriyor. 7. ULUSLARARASI İSTANBUL MUZİK FESTIVALI B U G Ü N • Skampa Dörtlüsü'nün konseri Aya trini Müzesi'nde saat 19.30'da izlenebilir. • Gdgameş Operası saat 21 30'da AKM Büyük Salon'da sahnelenecek. YARIN • Kremarata Baltalica'nın konseri 19.30'da Aya Innı Müzesi'nde gerçekleşecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle