25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•UH&ZİRAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Tadı Kaçtı Sankalar YasaTasansı TBMM ko- msyonuncJagoruşuldu Tasandayer alan aşağıdakı hukum gazetecıle- rır haklı tepkısıne yol açtı "Isımlen belırtılmese dahı banka- \aın guvenılırlığı konusunda kamu- O)unda teredduteyolaçarakbanka- laın malı bünyelennın olumsuz et- kıenmesıne neden olabılecek nıte- lılce asılsızhaberyayınlayan yaym kv- nmlanna 2 mılyar lıradan 4 mılyarlı- ra/a kadar ağırpara cezası venlır" Maddenın basın ozgurluğune dar- be vurduğu kuşku goturmez ör- neklennısıksıkyaşadık Bankalann ıçgoz gore gore boşaltıldı sonrada yuk kamunun sırtına atıldı Tasarıda- kımaddeıleboylesı bırtehlıkeyı bel- geleyen gazetecıye ve çalıştığı ku- ruma çok ağır cezalar ongonjluyor Dolaytsıyla yolsuzluğun, uç kâğıtçı- lığın kamuoyu tarafından duyulma- sna engel olunuyor Açıkçası san- sur uygulanıyor Kabul edılemez bır duaım Ancak olayın bır de farklı boyutu var. Bugun hemen hemen tum med- ya holdınglennın bırer bankası var Ya bu holdıngler, bır başka banka ıle rekabet edebılmek ıçın yayın kuru- luşlannı kullanır, rakıp bankalar aley- hıne haberler uretırlerse ne olacak? Olur mu olur öteyandan, son gunlerde "gaze- tec/"lerı banka reklamlarında boy gostenrken ızlıyoruz Bakıyoruz, rek- lam ıçın anlaşmaya vardıkları ban- kalan yere goge sığdıramıyorlar Ya ılerıde kımı gazetecıler reklamını yaptıklan para karşılığı ondan taraf oldukları bankalann çıkariannı koru- mak amacıyla haber uydururiarsa ne olacak9 Olur mu olur Gel de canın sıkılmasın Basın öz- gurluğunu savunmayakalkacaksın, karşına meslek etığının parampar- ça edıldığı yenı medya duzenı çıkı- venyor Hıçbır şeyın tadı kalmadı Hak ve ozgurluklerı goğsunu gere gere savunmanın bıle ISIK KANSl VVashington'ın saptaması yerindeBaşbakan Bülent Ecevrt, onumuzde- kı gunlerde ABD'yı zıyaret edecek Mıllıyet'ten Hasan Cemal, zıyaret on- cesı Amerıka'ya grtmış Oradakı havayı yazısına şoyle yansıtmış "Ecevit, VVashington'da fazla mıllı- yetçı ya da fazla devletçı bulunurdu. Ancak ozellıkle son ıkı yılda Ecevıt'ın, başbakan ve başbakan yardımcısı ola- rak sergılemış oîduğu performans, öy- le anlaşılıyor kı, Washıngton'dakı Ece- vrt ımajını bır ölçude değıştırmış. Şöy- le denebdır: Ecevit de artık o eskı Ece- vrt değıl' havası esmeye başlamış Was- hıngton'da." Ecevıt'ın artıkeskı Ecevrtolmadığı doğ- ru mu? Ilk once Başbakan Ecevit tara- fından 4 Hazıran 1999'da TBMM'ye su- nulan 57 hukumet programından bır pa- ragraf aktaralım "Hukümetımız, ozelleştırmenın ka- muoyuna guven veren, şeffaf ve kamu yararını gozeten bır bıçımde hızla ya- pılmasını sağlayacaktır. Ozelleştırme uygulamalarında sermayenın tabana yayılması amacıyla halka arz yontemı- ne de onem verılecektır." Şımdı deaçalım aynı Ecevrt'ın 1968'de yazdığı "6u Duzen Değışmelıdır" adlı kı- tabının kapağını, çevırelım sayfalarını Bır bolumseçelım CHP Genel Sekreten olan Ecevrt, donemın Adalet Partılı malıye ba- kanının ıktısadı devtetteşekkulten (KtTler) hısselerının tasarruf bonolan karşılığında kışılere devredılmesı onerısını eleştırıyor bu bolumde "Hükümet, tasarruf bonolannın karşı- lığını odeme yukumluluğunden kurtul- mak ıçın bu sozde halkçı tedbıre başvur- makıstıyorolsa gerektır Oysa bu durum- da, şımdıye kadar tasarrufbonolannın ol- duğu gıbı, hısseler de gene bellı ellerde toplanacaktır Kaldı kı, boyle bır tedbır mulkıyet hakkınıyaygınlaştıran değıl, da- raltan bır tedbır olur Çunku bugun, ıkb- sadı devlet teşekkullennın sahıbı bütün rrul- lettır 33 mı/yon vafandaş&r Bu tedbırle, ıktısadı devlet teşekkullennın mulkıyetı, mılletten alınıp tnravuç ınsana venlmış ola- caktır Bız, mılletın malının kımseye dev- nne razı değılız " Donelım yıne Ecevrt'ın başbakan oldu- ğu 57 hukumet programına "Özelleştırmelenn onundek onemlı en- gellerden bın olan uluslararası tahkım (ulusal yargı denetımınden vazgeçmeye donük uygulama) konusuna temel ulusal çıkarlanmtza ters duşmeyen bırçozum ge- tınlmesı " Sıra, 1968'de "Ulusal Basımevı" tara- fından basılan Ecevıt'ın krtabındakı du- şuncelerde "Kanunda (Yabancı Serma- ye Kanunu) ve uygulamada koklu değı- şıklıkler yapılmazsa, yabancı sermaye, yenı bır dış sömuru unsuru olarak gelışe- cek, ve bunlann çığ gıbı büyüyen kârta- nnın transfennde karşılaştığımız guçluk- ler zamanla busbutün artacağı ıçın Türk ekonomısı ıpotek altına gırme tehlıkesı- ne duşecek, kapıtulasyonlann gen getmesı cıddı bırıhtımal olacaktır Kurtuluş savaşı sırasında, türiuyokluklar ve guçluklerıçın- de kanlannı dökerek, canlannı vererek Anadolu'yu kurtaran Turkhalkı, Türkıye'ye hayatkaiabtlecekzengınhkte olan kaynak- lan da kurtarmış oluyordu Fakat 1950'den sonra ışbaşına geienler ne yaptılar? Uğ- runda kan dökülerek, can venlerek kur- tanlan yeraltı kaynaklanmızı devletlerus- tu yabancı şırketlere kendı ellenyle sun- dular" Yenı Ecevit ıle eskı Ecevrt arasındakı farklardanorneklerverdık BızegoreVVas- hıngton'ın yaptığı değerlendırme doğru Turkıye tnsan Haklan Ku- rumu Vakfı, geçen hafta so- nu kuruldu Vakfın geçıcı yonetım ku- rulu Nevzat Helvacı (Genel Başkan), Vahap Erdoğdu (Genel Sekreter), Mustafa Yılmaz (Genet Sekreter Yar- dımcısı), Hıdır Oktay (Genel Sayman), Prof Dr Mesut Gülmez, Prof Dr Ibrahim Kaboğlu, Doç Dr Osman Doğru, Dr Mustafa Kemal Tüpkîye İnsan Haklan Kurutmı Öke Mahmut Talı Öngö- ren'den oluştu Vakfın Kuru- cular Kurulu toplam 70 kışı- den oluşuyor Genel Başkan Hetvacı ıle vakıf uzenne ko- nuştuk Vakfın bır enstıtu gı- bı çalışacağını soytedı 'Ifkön- ce vakfın adını enstıtü koy- mayı düşündük Ancak, 'ku- rum' Turkçeydı ve onu seç- tık Günlûkışlerleuğraşmaya- cağız Daha çok akademıkbır çalışmayı hedeflıyoruz Çe- şıtlı unıversıtelerde ınsan hak- lan merkezlen var Bu merkezlerüe konuya </- gıgosteren, uzennde çalışan değeıiı bılım ınsanlan var In- san haklan merkezfen ve uz- manlartaışbırtığıyapacak, Tûr- kıye 'de ınsan haklanna katkı- da bvlunmaya çalışacağız" Helvacı, kıtlesel bır orgut- tenmeyı amaçlamadıklan ıçtn şube açmayacaklannı, ama kımı merkezlere temsılcıhk verebıleceklennı belırtırken, kurucu uye sayısını 150'de donduracaklarını sozlerıne ekledı Gonulden ınanıyoruz kı, Turkıye Insan Haklan Ku- rumu Vakfı utkemızde çok bu- yuk bır boşluğu dolduracak.. ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL Kapıcının kıdem tazıtıiııatı ve kiracılar Soru: 14 dairesi bulunan bir apartmanda oturuyorurn. Apartmanımızda 10 > ıldır çalışan kapıcımız 3 > ıl sonra emekli olacaktır. Kapıcımız emekli olduğunda, y aklaşık bir milyar lira (bugunun parasıyla) kıdem tazminatı ödememız gerekecektir Bu da daire başına yaklaşık seksen milyon lira oluyor ki, o gun geldığinde dairelerden bu parayı tahsil etmekte bazı guçluklerle karşılaşmamız -IO>> kaçınılmaz gibi gozfikuyor. Çunku, apartmanımızda t kiracılar çoğunlukta olup, birkaç yıl oturup ayrılıyorlar. Ayrıca, apartmanın mşaatının bitiminden itıbaren oturanlar olduğu gibı, yeni daire satın alanlar da vardır. Belki kapıcının emeklilik tarihinden birkaç ay once daire satın almış olanlar (veya kiracı olarak taşınanlar) da bulunabilecektır. Bu bılgilerın ışığında aşağıdaki konularda bıze bılgı verirsenız memnun olacağız. 1) Kapıcılara odenen kıdem tazminatı, daire sahibine mi yoksa kiracıya mı aittir'' 2) Kapıcıya ödenen kıdem tazminatını daire sahipleri (veya kiracılar) apartmanda oturduğu sure ile orantıh olarak odemek isteyebılirler mi? (Omeğin, apartmanda 13 yıldır oturanla altı aydır oturan aynı parayı mı \erecektir?) (H.1C) YANIT: 1) 1475 Sayılı Iş Yasası'nın "Tarifler" başlıklı 1 maddesınde \şçı, ışveren ve ışvennın tanımı yapılmıştır "Bir hrzmet akdine dayanarak herhangi bır işte ücret karşılığı çalışan kişiye işçi, işçi çalıştıran tbzel veya gerçek kişiye işveren, işin yapıldığı yere işyeri denir." lş Yasası'nın S maddesı "Konutların kapıcdık hizmetlerinde" çahşanlan kapsam dışında bırakmış, ancak a>nı madde ıle "e) Kaloriferli konut kapıcıları ile çalışmasını aynı işverene veya aynı konuta hasreden konut kapıcıları" lş Yasası kapsamına ahnmıştır 2184 sayılı yasa ıle eklenen %e 28 Şubat 1979'da yururlüğe gıren Ek Madde 1 de, ışverenın kım ya da kımler olacağı açıkianmıştir Ek madde I 'e gore "Kaloriferli konut kapıcıları ile çalışmasını aynı işverene veya aynı konuta hasreden konut kapıcılarının işvereni konutun maliki \eya ortaklarıdır. Konut yöneticisi işveren vekılı olup, mali sorumluluklar işverene ait olmak üzere yargı uyuşmazlıklarında ve bu kanunun uygulanması bakımından işverenin temsilcisidir." lş yasasındakı açık anlatımdan kapıcının işvereni kiracılar değıl, "konutun maliki veya ortaklarıdır" Kıdem tazminatı odemekle ışveren yukumludur Bu nedenle de kiracılar kapıcının kıdem tazmınatlanndan sorumlu değıldır (*) "Kimlerin konut işvereni sayılacağı yönu, özeüikle uygulama açısından yaşamsal onemdedır. Sozu edilen Ek Madde'nin 1. fıkrası hükmune gore, konut işvereni konutun maliki veya ortaklarıdır' Şu duruma gore, bu niteliği taşımayan kişiler - örneğin kiracılar- konut işvereni sayılamazlar. Ne var ki bu esas (...) kaloriferli konut kapıcıları ile çalışmasını aynı işverene veya aynı konuta hasreden konut kapıcılarına ilişkin ve onlarla sınırlıdır; yoksa, bu çevre dışında kalan kapıcıların işverenleri bakımından böyle bir sınırlama yoktur. Onun için son kez anılan kapıcı işverenlerinin tş Kanunu madde l'de ongörulen tanıma uygun bulunmak koşuluyla konut maliki veya ortakları olmalarında zorunluluk bulunmamaktadır." 2) Bu sorunun yanıtını \argıtay Hukuk Genel Kurulu verecektır (**) "Kat Mulkiyeti Yasası ve yonetim planına göre müşterek masraflardan kat malikleri hisseleri oranında sorumlu olmaları gerekir. (...)" (Yargıtay Hukuk Genei kurulu 1 4 1981 tanh 1833 esas, 4026 karar) (*)Kaynak Mustafa Çenberci: tş Kanunu Şerhı 1986, sayfa 203 (•*) Mustafa Çenberci, Iş Kanunu Şerhı, 1986 sayfa 218 Apo davasına gozlemler Eskı Cumhurıyet Savcısı Prof Dr Çetin Yetkin ara- dı Abdullah Öcalan dava- sı ıle ılgılı aklına takılanlan ak- tardı Öncelıkle, davanın Turk Ceza Yasası'nın 125 maddesınden açıldığını anımsattı "125 madde, devlet top- raklannın tamamını veya bır kısmını yabancı bır devletın egemenlığı altına koymaya ya da devletın bağtmsızlığı- nızayıflatmaya, bıriığım boz- maya, devletın topraklann- dan bırkısmını devletyöne- tımınden ayırmaya dönük suçlan ıçenr" Yetkin, Abdullah Ocalan'ın Sevr'ı hortlatmak ısteyen yabanct ulkelerle kol kola bu suçlan ışlemekten yargı- landığının altını çızıp 125 madde açısından davanın mudahıl tarafının, yalnızca duruşmaya katılanlar degıl, tum Turkrye Cumhunyetı va- tandaşlan olduğunu dıle ge- tırdı "Dıkkatımı çeken bırbaş- ka olay daha var" dedı Yet- kin, "Mehmet Can Özbay gıbı, geçmışten buyana mı- lıtan olduğu bılınen, Sıvas katlıamı davasının sanıklan- nın avukatlığını üstlenmış bır kışı duruşmalara müdahıl olarak katılıyor, oradakı acı- lı ınsanlanzamanzamanyan- lış yönlendırmeye çalışıyor da, maalesef ulusal nıtelığı öne çıkan böylesı bır dava- da sıvıl toplum örgutlennın temsılcılennı ve sol görüşlü avukatlan goremıyonjz Bu yuzden de bu ulusal dava, aşın sağ görüş temsılcılen- nın elıne bırakılmış oluyor " HAYVANLAR ISMAÎL GVLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakCa turk.net HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇI İLAN T.C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN (AHK.\MI ŞAHSİYE) Sayı 1999 82 Istanbul, Eyüp, Çuma Mah" Cılt 0002, K Sıra No 0344'te nüfusa Itayıtlı Ahmet kızı, 1930 doğumlu, Özden Sadıf Ceylangıl ıle Meh- met oğlu 1955 doğumlu Bılgın Ceylangıl, M K nun 355 maddesı gereğınce vesayet altına alınarak, kendılenne 1957 doğumlu Bırgul Balcı vası tayın edılmıştır Keyfıyet ılan olunur Basın 27675 TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 14 Haziran PARİS ALMANIŞGALİNDE.. -| 13İO'TA BU6UM, ALMAN AStCBeî FieANSfi'NIN SAŞKBNri PARfS'e OÛNYA SAtfAŞt'NlN SAŞl^fffA/OA, ISfCAMDI- A AÇ ALAU HITLER OtitoUlA&t S(- UIRI AÇlP FGANSA'YA SlRMIfn. 3UAJA « 4 C - ft BAZI OıSEMiŞLeR OL&CIYSA DA, 8 HAZı- GANDA ALJUUAMLAR H£PSM GZMEYl &4-r AÇItC Mf 17 HAZJIZAMPA FRAHSIZ MAKSÇAU PCTAIN, AcMAAiYA 'DAM AT TESUM OLU&ZEN, O A4 A HA GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN Sosyal Demokrasi ve CHP 18 Nısan genel seçımlennden CHP'nın buyuk bır yenılgıyle çıkması ve parlamento dışında kal- ması, bır butun olarak sosyal demokrasının Tur- kıye'dekı konumunu yenıden tartışmaya açtı Yl- ne bu sureçte yaşanan CHP buyuk kurultayında partı genel başkanını değıştırerektıkanıklığın aşı- iabılmesı ıçın bır adım atıldı Atılan bu adımla yaşanan bu tıkanıklık gıderı- lebılecek mı'' Bır butun olarak Turkıye'dekı sos- yal demokrat devınmenın tanhsel koklerıne, or- gutlenme bıçımlerıne, ekonomık, polıtık ve top- lumsal alanlardakı yapılanma yonelımlerıne ıde- olojık açıdan derınleşmesıne ınılmedıkçe yıne de- ğışen fazla bır şey olmayacak, son kurultayda gerçekleşen ımaj değışıklığı ıle de CHP ıçınde bulunduğu durumdan ote bır varlık gostereme- yecektır, goruşundeyız Çunku tarıhte yaşanan hıçbır toplumsal ve sı- yasal olgu tek bır nedene bağlanarak açıklana- maz Açıklansa bıle, bu sadece suyun yuzunde- kının fotoğrafını verır bıze O da çoğu kez yanıl- ttcı olur Bızce, Turkıye'dekı sosyal demokrat devınme- nın kaçınılmaz olarak ıçıne duştuğu bu son du- rumu, onun tarıhsel koklerınde aramak gerekir once Tarıhsel koku ıtıbarıyla CHP, Batı'dakı sos- yal demokrasılerı andıran bır partı olmamıştır htç- bır zaman öncelıkle belırtmek gerekırse başta Almanya olmak uzere Batı'dakı bırçok sosyal de- mokrat partı Marksıst sınıf savaşımı ve orgutlen- mesının ıçınden bır "sağ sapma" olarak çıkmış- tır Dolaytsıyla komunızmle ortak ıdeolojık kokle- re sahıptır ve ortodoks Marksızmın sadece şıd- dete dayalı devnm yontemıne karşı çıkmıştır Başka bır anlatımla Batı'dakı sosyal demokra- si, sıyasal erkın ele geçınlmesı ya da paylaşılma- sında barışçı ve uzlaşmacı bır yol ızlemeyı yeğ- lemıştır Ama sonuçta, dayandığı kıtle temelını hep başta ışçı sınıfı olmak uzere ezılen ve somu- rulen genış emekçı kesımler oluşturmuştur Nıhaı hedefını ıse hep sosyalızm olarak belıriemıştır Ana govdeyı besleyen kılcal damarlarını ıse, dun olduğu gıbı bugun de halen başta ışçı sendıka- lan olmak uzere etkın ve yaygın sıvıl toplum ku- ruluşları oluşturur CHP ıse, Ataturk'un onderlığınde Kurtuluş Sa- vaşı'nın ateş ve barut ortamında Anadolu topra- ğına ozgu bır model olarak doğmuştur Antı em- peryalıst savaşım koşullannda bıtieşen tum sınıf ve katmanlann ıçınde yer aldığı bır partı yapısına sahıptır başında ve 1950 yılına varana değın dev- letçı bır çızgı ızlemıştır CHP'nın sosyal demokrat bır çızgı arama ve eğı- lımlen 6G"lı yıllara rastlar ozellıkle 1965 yılındaTur- kıye Işçı Partısı'nın (TİP) parlamentoya 15 mıllet- vekılı ıle gırerek Turkıye polıtıkasında kendını ağır- lıklı bır bıçımde duyurması bu arayış ve eğılımle- re hız kazandırmtş, 'ortanın so/u" savsozlen ıle CHP yenı bır yapılanmaya yonelmıştır Ama bu yapı- lanmada partı tabanında ve kadrolarında sınıf "sadelığıne" dayalı bır yenılenme ve değışme ya- şanmamıştır Örneğin TİP, ıdeolojık ve polıtık he- deflen doğrusunda kendısını besleyecek sıvıl top- lum kuruluşlannı yaratma ve orgutleme gereksı- nımı duymasına ve kısa adı DİSK olan Devrımcı Işçı Sendıkalan Konfederasyonu gıbı dev bır sen- dıkal orgutu yaratmasına karşın, CHP tanhının hıçbır donemınde Turk-lş gıbı bır sendıkal orgut- lenmeyı bıle etkısı altına alamamıştır Özetle, Batı'dakı sosyal demokrat sıyasalar so- lun ıçınden bır "sağ sapma" olarak tanh sahne- sıne çıkarken, bızde ıse sağın ıçınden bır "sol sapma" olarak çıkmayı denemış, ama becere- memıştır Bu nedenle CHP onderını değıl, once bu çelışkıyı değıştırsın Belkı o zaman toplumsal savaşım ıçınde hak ettığı yere ulaşır, seçmenle- nn doğru adreslere grtmesıne katkı koyar, dıye du- şunmekteyız B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1V 1 2 3 4 5 6 6 7 8 9 SOLDANSAĞ\ 1/ Afnka da ya- şayan bır may- 1 muncınsı 2/Bır p topluluğu oluş- turan bıreyler- 3 den her bın . Asmakutuğu 3/ 4 Toplu olarak ya- 5 pılan yabanıl hayv^navı Ko- « nut 4/ Bır çıft 7 oluşturan şeyler- denherbın lş- 8 lek karavolları g uzennde yapıl- mış otel 5/ Boru sesı Bıleşımındekı hıdroje- ^ nın yerıne maden alarak tuz oluşturan hıdrojenh 2 bıleşık 6/Uzunveyırt- 3 maçlıbırtûretek 7/Ulu- 4 slararası Çalışma Örgü- tu'nûn sımgesı Yumu- sak başlı 8/ Fas'ın plaka 6 ışaretı fbhnezyahaİkmm 7 savaştannsı Bırnota.9/ g Akut bır den enfeksıyo- nu. 9 YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Osmanlı dev leünde eyalet ve sancakta yönetımı elın- de bulunduran kımselere \enlen ad 2/ Ankara'nınbır ıl- çesı Bınyle eglenme, onu küçumseme 3/ Munarlıkta "sahın" anlamındakullaralan sozcük Tahıl ürûnlennın alımıyla ılgılıkuruluşumuzunkısa yazılışı 4/Sularda ya- şayan tek hücrelı bır canlı "O" gosterme sıfatının es- kı bıçımı 5/Bırturdenıztaşımacılığı Insan bedenı çev- resındekımanyetıkalan 6/Taklıt, sahte 7/Bırnota Bır şeyın ozûnû oluşturan ana oğe 8/ Arap abecesıyle yazı- lan bır yazı türü "Herçıçekten bal eyledık / —"ya say- düar bızı" (Pır Sultan Abdal) 91 Şarap mahzenı Kuş- lann gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan kalın tû> K O L E M A N 1 T A K i D E 10 T O R U M 1 •A V A M A M A | A N A •O B E •A Ğ •1 IK G U | E T A 1ç 0 R R ö L E | S E R A U Z 1•p A R A F N E K R O F 1 L 1 İLAN T.C. BAK3RKÖY 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1999/575 Mahkememızce verılen 8 6 1999 tanh, 1999/575 Esas. 1999/540 sayılı karar ıle K. Maraş, Elbıstan, Köprûbaşı Mah nüfusuna kayıtlı Tevfık Fıkret ıle Ha- tıce'den olma 1981 doğumlu Gulız Onat ıle 15 9 1984 doğumlu Gülçın Fılız Onat'a teyzelerı Yüksel Kangı ray vası olarak tayın edılmış olup, ış bu vası karanna süresı ıçınde ıtıraz vâkı olmadığı takdırde hûkmun ay- nen kesınleşeceğı teblığ yenne kaım olmak üzere ılan olunur Basın 27651
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle