25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET 3AYFA KULTUR 15 Zümriit Radau'nun yurtdışmdaki ilk sergisi Florida eyaletindeki Ceasaera Gallery'deydi 4 Herkesin geçmişinden bir parça' NURDAN CtHANŞÜMUL Ziimrüt Radau'nun yurtdışındakı ilk kişisel sergisi, ABD'nin Florida eyale- tindeki CeasaeraGaDery'de sanatsever- lerle buluştu. Sergide. sanatçının za- manla giriştiğı oyunun yansımalannı yansıtan yapıtlan yer aldı. Farklı zamanlar, farklı cografyalar ve farklı kültürler arasında gidip gelen sa- natçı. yapıtlannda, zamanın farklı kat- manlanna uzanan yolculuklara çıkma- yı yeğliyor. Radau'nun sergide yer alan ve boylan iki buçuk metreye kadar ula- şan yapıtlan Amerika'da 'duvar heykeJ- leri' olarak tanımlanıyor. Yüzeylerde açtığı höyükler aracılığıyla geçmiş za- manları sembolize eden Zümrüt Radau, çahşmalannda Çin bulutu, lale formu, Türk dokuma sanatından geleneksel mo- tifler ile antik heykeller, gözyaşı şişele- ri ve mozaiklere yer veriyor. Sanatçı. yapıtlannı yurtdışında sergilemenin ve farklı bir kültürden izleyiciyle tanışma- nın heyecan verici bir deneyim olduğu- nu düşünüyor. Zümrüt Radau'yla yurtdışındaki ilk ki- şisel sergisi üzerine görüştük. - Serginin oluşum sürecinden söz eder misiniz? Galenci geçen yaz tatilinde Istanbul'a gelmiş ve benim Atatürk Kültür Merke- zi'nde açtığım sergide yer alan ışlerimi görmüş. Proje böyle oluştu. O yaz tati- linde bir buçuk ayda beş tane çok bü- vük bo>TJtta resim yaptım. Kış döne- mınde resim yapmak zor, çünkü daha çok öğrencılerin resımlenni düşünmek zo- runda kalıyorsunuz. Sanınm bu durum işlere de yansı>or. Resimlere gıdip bak- tığımda çok sıcak renkler. genelde gü- neş batışı renkleri kullanmışım. - Duvar heykeli olarak taıumlanıyor resimleriniz. Büyük boyutta resim yap- maya devam edecek misiniz? Florida'da, daha öncekı Alıntılar baş- Lik.Ii sergimde yer alan Stella'ya Saygı başlıklı yapıtım da yer alıyor. 5 tane re- sim bu galen içın yapıldı. Büyük boy re- simler akıllıca bir seçimmiş. çünkü ga- 'Höyükler' ürnrüt Radau, zamanın farklı katmanlanna uzanan yolculuklara çıkmayı yeğliyor. Sanatçının sergide yer alan ve boylan iki buçuk metreye kadar ulaşan yapıtlan Amerika'da 'duvar heykelleri' olarak nitelendiriliyor. Radau, çalışmalannı bir arkeolog tavn içinde sürdürdüğünü belirtiyor: "Bu kez bilinçli bir seçimim vardı ve özellikle herkesin geçmişinde olabilecek şeyleri göstermeyi seçtim." lerinin tavanı çok yüksek ve büyük boy resimler için çok uygundu. Büyük boy resim yapmak aslında benim ıçimde olan bir şey. Birtakım nedenlerden ya- pamıyoruz. Öncelikle mekân proble- minden ve insanlann buna sempatik bakmamasından kaynaklanıyor. 'Arkeolog gibi çahşıyorum' - Yapıtlannızın ana teması zamanı nasıl kuUandnuz? Kendımi rahatlatmak ıçin işlerimi za- manla bağlantılı hale getirmeye çalışı- yorum Oradaki resimlerde de bu sözko- nusu.Ömeğin bir resmimde yüzeyi ha- latlarla kapladım. Tıpkı ağacı kestiğinız- de karşılaşüğınız yaş halkalan görüntü- süne yakın bir görsellik elde ettim. Be- nim vazgeçilmez arkeolog tavnm yine işin içine girdi. Arkeolog kazarak bir şehre ulaşır. Anadolu'daki arkeologlar ka- dar şanslıysa o şehırden başka bir şeh- re ulaşabilir. Ben de böyle yapmam ge- rektiğini düşünüyorum. Bu kez bilinçli bir seçimim vardı ve özellikle herkesin geçmişinde olabilecek şeyleri göster- meyi seçtim. Mozaik, gözyaşı şişeleri. mınik heykeller gibi. Başka bir kıtaya git- tiğinizde ya da orası için resim yapar- ken bir kımlık duygusu düşüyor içini- ze. Kendı döner çızgimde olmamasına rağmen buradan bir şeyler götürmem gerektiğini düşündüm. Selçuklu'nun birtakım süsleme motifierini, geçmişi görselleştirdiğim alanda devreye sok- tum. -Hüsamettin kocan. yapıtlanmn tüm , zamanlara kapılar aralayan resimler' olarak tanımlıyor— Hüsamettin Koçan. benim hocam ve resmimin başlangıcından itibaren geli- şimini biliyor Oradaki izleyiciler be- nim hakkımda bir şey bilmiyordu ve be- nimle ilgili biryazı okumamıştı. Herkes kullandığım malzemeyle ilgilendi ve çok özgün buldu. Ana tema olarak za- manı kullandığımı daha söylemeden iz- leyicilerden bıri yapıtlanmda farklı za- man dilimlerini gösterdiğimi söyledı- ğinde çok şaşırdım. Oradaki izleyicile- rin görüşleri benim için önemhydi. -Galeride a>inzamanda sürekü bir hey- kei sergisi de var. Bu durum serginizi nasıl etkiledi? E\et. Resimlerimle çok uydu, çünkü resimlerimde de heykel ve heykel par- çalan vardı. Bunlar birbırini tamamla- dı. Resimler heykellerle bir arada oldu- ğundan birden bütün mekânı kapladı gi- bi geldi bana. Benim içın de bir avan- tajdı diye düşünüyorum. Keşke şansım olsa da bir heykeltıraşla birlikte sergi- ler açsam. 'Sergiye ilgi fazlaydT - İzleyicinin sergiye tepkisi ne oidu? Bulgaristan'da ınsanlarellerinde çan- talan, iş kıyafetlenyle işe gitmeden ön- ce sergı geziyorlardı. Sanat eseriyle iz- leyici arasında duygusal bir bag vardı. Suya, havaya ıhtiyaçlan olduğu gibi sa- nat eserine ihtiyaç duyuyorlardı Flori- da'daöyle değil, sahip olma dunımu söz konusu. Mekân olarak müzeyi andmyor. ancak her şe\ satılık. Amerika'nın çok zengin insanlannın yaşadığı bir yer ve onlann satın alma duygulanna hitap edi- yor. Biraz da Amerikan tüketim zihni- yetinin yansıması gibi geliyor bana. An- cak sergıye ilgi oldukça iyiydi. - Türkiye'deki galerileri ve galericilik anlayışuiı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'deki galericiler ve sanatçılar basına çok önem veriyor. Florida'da ba- sına önem vermiyorlar. Bizde her za- man çağıncı olmaya çalışılır, insanlar il- gi göstersın, gelsin diye. Orada öyle bir- şey yok zaten geliniyor, görülüyor ve ar- ti almıyor. Örneğin, duvar heykeli tanı- mı Flonda'daki galericinin yorumuydu. Yani aslında sanat eserlerinin kişilikle- ri ön planda. Biz. hâlâ kendi tutkulu iz- leyicimizi oluşturma çabasındayız. Prob- lem, belki de insanlan daha genç yaşta yakalamak \e bir yerlere çekmek. An- cak sanat için birtakım olanaklar sunan insanlar bir süre sonra ılgısizlikten yı- lıvorlar. 13. Uluslararası Izmir Festivaliyarın tZDSO ve Hannover-Bach Korosu 'nun konseriyle başlıyor 'KüMr ve sanatın kalbiİzmir'deatacak'İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)-13. Uluslararası lzmir Fes- tivali 15 Haziran-09 Temmuz ta- rihleri arasında yapılıyor. tzmir Devlet Senfoni Orkestrası ve Hannover-Bach Korosu'nun tz- mır Agorası'nda seslendirece|i. Alman besteci Johannes Brahms'm Requem'i\le başlaya- cak etkinlik. 9 Temmuz"da Ja- mes Brown'ın Çeşme Açıkhava Tıyatrosu'ndaki konsenyle so- na erecek. lzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) tarafından dü- zenlenen ve lzmir'ın kültür ve sa- nat hayatında önemli bir yeri olan etkınlikle ilgili bilgi veren İKSEV Başkanı Filiz Sarper, festivalın 2000"lı yıllann lzmir'ini yarat- maya yönelik olduğunu söyledi. Kültür değerlenmizin yeterince değerlendinlemedığıni belırten Sarper. "•İnanıyorum ki 20001i ytf- . larda kültür ve sanatın kalbi İz- mir'de atacaktır" diye konuştu. 13. Uluslararası tzmir Festi- vali, 15 Haziran'da, lzmir Dev- let Senfoni Orkestrası (ÎZDSO) ve Hannover-Bach Korosu'nun lzmir Agorasf nda seslendirece- ği ve şef Rengim Gökmen'in yö- neteceği, Alman besteci Johan- nes Brahms" ın Requem" iyle baş- layacak. llkkonsenni 1975 yılın- da veren İZDSO, yurtiçı ve yurt- dışında çeşitli etkinliklere katıl- dı. Rengim Gökmen'in şefliği- ni yaptığı koroda yardımcı şef- lik görevini de Ender Sakpınar yürütüyor. Hannover-Bach Ko- rosu ise 1945 yılında Gustav Sas- se tarafından kuruldu. Kuruldu- ğu günden bu yana kilise müzi- ğinin tanıtımı için çaba harca- yan koroyu, halen şef JörgStra- ube yönetiyor. Festival programının 18 Hazi- Hannover- Bach Korosu ve İZDSO'yu şef Rengim Gökmenyönetecek. ran'daki bölümünde Londra Os- manlı Saray Müziği Akademısı Oda Orkestrasrnın, O^manlı Im- paratorluğu'nun kuruluşunun 700. yılı nedeniyle Osmanlı sa- ray müziğinden örnekler seslen- direceği konseri yer alıyor. Şef Emre Aracı yönetiminde tarihi Elhamra Sahnesi'nde gerçekleş- tirilecek konserde. eserler hakkın- da açıklama ve slayt gösterisi de sunulacak. Tamamen yaylı çal- gılardan oluşan on ıkı kişilik grup, bu konserde Cihat Aşkm'ın başkemancıhğında Emre Ara- cı'nın bizzat tekrardan orkestra için aranje ettiği programı seslen- direcek. Fe9tivalde Almanya Federal Cumhuriyeti'run 50. >ilı nedeniy- le Avrupa Turnesi'nde bulunan Bundesjugendjazz Orkestrası da, halen sürdürmekte olduğu eski Jazz Bigband geleneğıne ait mü- zikleriyle cazseverlere bir kon- ser verecek. Etkinlik. 20 Hazi- ran'da EÜ Atatürk Kültür Mer- kezınde. şef Peter Herbolzhe- imer yönetıminde yapılacak. Charlie Parker, Clifford Browı, Dave Brubeck, Benni Godman, Miles Davies, Duke EUington, Thad Jones, Mkhael Brecker \ e Thelonius Monk gibi tamnmış caz ustalannın orijınal eserleri- nin seslendirileceği etkinlikte dinleyiciler, Latin-caz. müzikal- lerden pop müziği. fusion müzi- ğı, blues ve Gospeltraditıons'tan esintiler bulma fırsatını yakala- yacaklar. 'Tac Mahal Konseri' 22 Haziran'da ney sanatçısı Kudsi Erguner, Hint müziğinin zengin dünyasmı ve enstrüman- lannı tanıtacağı "Tac Mahal Kon- seri"'ni Atatürk Kültür Merke- zi'nde verecek. Tac Mahal pro- jesi. bırbınnden uzak, ama ta- rihleri ve kültürleri itibanyla or- tak yanlan olan Türk %e Hint Xzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından düzenlenen festivalde, klasik müzik konserlerinin yanı sıra Sabine Meyer, Nigel Kennedy, Kudsi Erguner, Bryan Adams gibi ünlü isimler de yer alıyor. Etkinlikler 9 Temmuz'da James Bro\vn'ın Çeşme'deki konseriyle sona erecek. müzik kültürunü bir konser çer- çevesinde bir araya getirerek, öz- gün bir müzik yaratmanın yanı sıra; Barı ülkelerine kıyasla, bi- raz geçikmiş de olsa dünyanın en büyük hazinelerinden biri olan Hint müziğini Türk dinleyicisi- ne sunabilmeyi amaçlıyor. Er- guner'e. SultanHan (sarangi) ve FazüOjureshı(tabla). sarod usta- sı Ken Zuckerman. kontrbasçı Renaud Garcia-Fons, kemençe virtüözü Derya Türkan, Hakan Güngör (kanun) ve vurma çalgı ustası BrunoCaillat da eşlik ede- cek. Festivalın 26 Haziran'daki bö- lümünde de 103 yıllıkbirgeçmi- şe sahip olan Çek Filarmoni Or- kestrası. Efes Antik Tiyatro'da sanatseverlerle buluşacak. Şef YTadimirAshkenazy'nın yönete- ceği etkinliğe solist olarak, dün- yaca ünlü klarnet sanatçısı Sabi- ne Me>r er katıhyor. Kurulduğu günden bu yana gelişen, üstün yo- Festivaün tek bale gösterisini New York City Baiesi sunuyor. rum kalitesini dünya ölçüsünde önemli yönetmenlerile dünyaya tanıtlayan orkestra. sahip oldu- ğu geniş Slav müziği repertuva- nran yanı sıra, Prag dinleyicisi için verdiğı düzenli konserlerle de bü>ıik üne sahip. Aristophanes'in 'Banş'ı Festivalde, Aristophanesin "Banş"'ı. yönetmen Yücel Er- ten' in yorumuyla tzmir Devlet Ti- yatrosu tarafından 29 Haziran'da Efes Celsus Kütüphanesi'nde sahnelenecek. 41. yılını kutla- yan lzmir Devlet Tiyatrosu'nun yöneticiliğinı Önder Alkun yü- rütüyor. En çgk yerli yazar sahneleyen tiyarro olarak dikkat çeken lz- mir Devlet Tiyatrosu. 60 sanat- çısı. toplam 150 kışiye yaklaşan çalışanıyla çağdaş Türkıye'nin çok önemli bir kültür-sanat ku- rumu olma bilincını. ürettiği oyunlara yansıtma ve daha çok Feskival Aya îrini ve AKM'de sürüyorKültür Servisi - 27. Uluslararası tstanbul Müzik Festivali bu akşam iki etkinliğe ev sa- hipliği yapacak. Aya Îrini Müzesi'nde saat 19.30'da RalphKirshbaum(vıyolonsel) ve Pe- ter Frankl (piyano) bir konser verecek. Atatürk Kültür Merkezi'nde saat 19.30'da ise Osman- lı tmparatorluğu'nun 700. yüı nedeniyle 'Os- manlıdan Cumburiyet'e 700. Yü Konseri' Devlet Klasik Türk Müziği Korosu tarafından gerçekleştinlecek. Ralph Kirshbaum ve Peter Frankl konserde: Mendetssohn So- nat, Op. 58, Schubert: Sonat, La Minör. Brahms: Sonat. Op. 99 yapıtlannı yorumlayacak. Ralph Kirshbaum solo konserleri, oda müziği ve kayıt çalış- malannı ıçeren seçkin kariyeriyle 'en üst düzeydeld vi>olonsel- cikr arasında' yer alıyor. Kirshbaum, dünyanın en önemli or- kestralan \e şefleriyle birlikte çahştı. Sanatçı yakın geçmişte Chicago Senfoni Orkestrası. Cleveland Orkestrası, San Francis- co Senfoni, Boston Senfoni, Londra Senfoni ve Paris Orkestra- sı ile Haydn ve Dvorak'tan Prokofief \e Lutoslanski'ye kadar uzanan geniş repertu\ anyla konserler verdı. Çağımızın en önemli piyanistlerinden biri ola- rak nitelendirilen Peter Frankl'ın kanyeri 50'li >illann sonunda uluslararası yanşmalarda ödül- ler kazanmasıyla başladı. Sanatçı en önemli çı- kışını 1%2'de verdiği ilk Londra konserininar- dından ve 1967'de Szell yönetımindeki Cleve- land Orkestrasf yla New York'ta verdiği konserle yaptı. Bu kon- serlerin ardmdan Avrupa'da da ilgi çeken Frankl, o günden bu yana birçok önemli orkestra ile birlikte konserler verdi. Kültür Bakanhğı Istanbul Devlet Klasik Türk Müziği Koro- su'nun Osmanlı tmparatorluğu'nun 700. yılı nedeniyle verece- ği •Osmanlı'dan Cumhuriyet'e 700. Yü Konseri'ne solist olarak Serap Muflu Akbulut katıhyor. Konserin şefi ise Ender Ergün. Kültür Bakanhğı Istanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, müziğimizin klasiklerini ıcra etmek ve klasik Türk müziğini yuıt- içinde ve dışında tanıtmak amacıyla 1975 yılında kuruldu. Ko- ro, 1998'e kadar Prof. Dr. Nevzat Atiığ taraftndan yönetildi ve bu görevi daha sonra Ender Ergün üstlendi. izleyicıye uğraşma çabalannı sürdürüyor. Festivalin tek bale gösterisini de, New York City Baiesi (NYCB), Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda 1 Temmuz tari- hinde sunacak. Kendi sanatçıla- nnın yetiştirilmesinde ve kendi eserlerini yaratmakta tek sorum- lu olan NYCB, dünyanın iki sü- rekli meskeni bulunan ilk bale ku- ruluşudur. Baş Bale Şefı Peter Martinsyönetiminde çalışmala- nnı yürüten ve 90 kadar dansçı- sı olan topluluk. Amerika'daki en büyük dans topluluklanndan biri olarak biliniyor. Festival kapsamında 3 Tem- muz'da da vals krah büyük Stra- uss, ölümünün 100. yıldönümün- de Viyana Strauss Orkestrası'nın konseriyle anılacak. Ünlü bes- tecınin vals ve polkalannın ses- lendirileceği geceye Viyana Ba- iesi sanatçılan da renk katacak. 1995 yılında kurulan orkestra- yı. sanatlannı Viyana'da sürdür- mekte olan belli başlı orkestra müzikçileri oluşturuyor. Orkest- rayı Şef Ola Rudner yönetiyor. 13. Uluslararası lzmir Festi- vali'nin 6 Temmuz'daki progra- mında Nigel Kennedy yer alıyor. Rock gitarcısı Jirni Hendm'in eserlerinin enstrümantal çalış- ması olan Kiss The Sky-Ken- nedy Experience Hendrix kaydı- nın tamtımının gerçekleştirile- ceği etkinlik, Çeşme Açıkhava Ti- yatrosu'nda yapılacak. Nigel Kennedy'ye, "akustikoda sekiz- Bsi" diye nitelenen Kennedy Col- lektive eşlik edecek. Çeşme'de aynca 7 Temmuz ta- rihinde Bryan Adams'ın da bir konser vereceğı festival, 9 Tem- muz'da James Brown'ın "Lovc Over-Due" adlı yeni albümün- den parçalarını seslendireceği konserle sona erecek. Festival kapsamında yer alan tüm etkin- likler saat 21 30'da başlayacak. BÜAŞAMADA ŞUKRAN KURDAKUL Bizim Süpgünlerîmiz "F//cref/Wua//a"kitabındaressamlaşairi,güncel- le tarihsel olant, sıradanla olağanüstüyü, ince yer- ginin en içimize işleyenini sayfalar boyunca birlik- te götüren Abidin Dino, okuyacağımız satırian da armağan etmişti bize. "Arif(Dino), Faber markalı kurşunkalemini yont- madan önce çakısını cebinde taşıdığı özel bir bi- ley taşı üstünde biler uzun uzun, çok uzun. Kale- mini öyiesine sivri hale getirirdi ki iğne ucu mü- barek... Bilemek konusunda bu sabn, Eflatun 'u ve Marks'ı okumaktan öğrenmiştir Arif. Bu birbirine aykın iki adı bir araya getirdiğime şaşmayın. An- tik idealist tartışma diyalektiğiyle çağdaş madde- ci tartışma diyalektiğini, birkafayı bilemek için ge- rekli sayıyordu Arif. Karşıtlan çatıştırmayı gerek- tiriyordu diyalektik. Ve böylece sabtrla ve yıllarca hepimizi biledi, çakısını biler gibi, hepimizi. Kırk- bir yılında Develi'ye sürülmesi o yüzdendir, elleri kelepçeli." Abidin'in andığı 4O'lı yıllann sürgünleri, yargısız infazın cumhuriyet dönemi öncülerinden sayılma- lı. Yazann, çizerin, düşünen kafaların sürgüne gön- derilmesi. Osmanlı geleneğinin miraslanndan... Imparatortuğun çöküş döneminde padişah buy- ruğu geçerliydi. Suttan Abdülaziz pehlivanın "Va- tan ve Silistre'nın Gedikpaşa Tiyatrosu'nda sah- nelenmesinden ürküp Namık Kemat'i yaka paça sürgüne gönderdiği -kimi tarihsel gerçekler gibi- bugün Talim Terbiye kafasından kurtularak, lise öğrencilerine ulaşıyor mu dersiniz? Şimdilerde gızlenmek istense de Namık Kemal adı bizim sürgünlerimizin başında gelir. Osmanlı padişahları II. Tanzimat kuşağına -ay- dınlanmacılan ülkeye getirdikleri için- düşman gö- züyle bakıyordu. Tek parti yönetimi, cumhuriyetin yetiştirdiği aydınlan, kendi çizdiği özgürlüğün sı- nırlarını aştığı için uzak tutmaya çalıştı toplumdan. Çağdaşlaşma bilincinin onca verileriyie yaşama geç- me sürecinde... Namık Kemal'in payına düşen Magosa zindan- larıydı, cumhuriyet aydınlannın Sansaryan Hanı hücreleri. I. Meşrutiyet öncesinde kapatıldığı sürgün hüc- resini şöyle anlatıyordu şair: "Yüzbaşıya, biz nereye gideceğiz, dedim. 'Ge- reği dolayısıyia şimdilik buraya' karşılığını aldım. Gösterdiği yer, kışlanın iki dirseği arasında yapıl- mış yerle birlikte bir oda idi ki genişliği ve uzunlu- ğu birer kanş olmak üzere tahta ile örtülmüş bir penceresi, bir de eğilmeden girilmesi olanaksız ka- pısı vardı. İçine girdim. Kenanndaki taş dirseği üzerine yorgana benzer bir şilte serdiler. Biryanı- na çarşaf inceliğinde bir yorgan, bir yanına şilte kalınlığında biryastık koydular. Kapının önüne de tüfekli iki karakol diktiler. Dünyada en az kuruntulu bir adam öyle durum- da bulunsa kuşkusuz idam olunacağını sanırdı." (Mes Prisons Muahezenamesi'nden.) Ittihat ve Terraki, Sadrazam Mahmut Şevket Pa- şa'nın öldürülüşünü vesile sayarak Mustafa Sup- hi, Refik Halrt, Osman Cemal Kaygıh vb. gibi kar- şıtlarını Sinop'a sürgün etmişti. IngılizlerZiyaGö- kalp, Ahmet Ağaoğlu vb. Malta adasına gönder- diler. Cumhuriyetin ilk yılında asker kaçaklanyla ilgili bir yazısı nedeniyle Cevat Şakir, Bodrum'da ka- lebentliğe mahkûm edilmişti. Halikarnas Balıkçısı bu kararın ürünüdür. 1940'lı yıllarda Abidin de -ağabeyi Arif Dino gi- bi- istanbul dışında "ikamete memur" edilenler arasındaydı. Sanırım 1948'e değin sürdü Abidin'in her gün karakola imza vererek yaşama zorunlulu- flu. O yıllann düşün ve edebiyat adamlanndan sür- güne gönderilenler arasında Kerim Sadi, H. I. Di- namo, Aziz Nesin, Kemal Sülker, Lütfü Erişçi, A. Kadir adları dilimin ucuna geliyor. Aziz Nesin Istanbul dışına gönderildiği o yoksun- luk yıllarından getirdiği notlan "Bir Sürgünün Ha- tıralan "nda (1957) toplamıştı. H. I. Dinamo'nun ikamete memur günlerinindu- yariığını yansıtan dizeleri "Sürgün Şiirteri" (1975) kitabında yayımlandı. Yetiştiğimiz yıllar altı yılını Muğla, Balıkesir, Ay- dın, Kırşehir vb. kentlerde geçiren A. Kadir'in Ali Karasu adıyla kimi dergilerde yayımlanan şiirteri- ni okuyorduk. Şimdi yıllar sonra sormak geliyor içimden; neyi ödetmek istiyordu tek parti yönetimi kendisi gibi düşünmeyen edebiyat adamlanna, sanatçılara? Eflatun'un yanı sıra Marks'ı da öğrenmek iste- melerinin bedelini mi?.. 'Masumiyef Fransa'da gösterime giriyor • PARİS (AA) - Yönetmenliğini Zeki Demirkubuz'un yaptığı. başrollerini Güven Kıraç, Derya Alabora ve Haluk Bilginer'in paylaştığı 'Masumiyet' fılmi 7 Temmuz'da Fransa'da gösterime giriyor. Paris Kültür Müşavirliği, filmi gösterime girişinden önce basına tanıtmak amacıyla, bugün Paris'te yönetmen ve başrol oyunculannın da katılacağı özel bir gösterim sunacak. l Dağ Başını Duman Almış' turneye çıkıyor • Kültür Servisi - 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı 80. yıl etkinlikleri dolayısıyia Samsun'da Tiyatro-Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen, Kemalettin Akgün'ün yönettiği 'Dağ Başını Duman Almış' adlı oyun ekim ayında turneye çıkıyor. Atatürk'ün Samsun'a gelişiyle başlayan ulusal kurtuluş mücadelesini anlatan oyun, ekim ayı içinde Ankara, lzmîr, Tokat, Amasya ve Ordu'da sergilenecek. Ayvalık'ta klasik müzik kurslam • Kültür Servisi - Ayvalık'ta kültûrel ve sanatsal zenginliği canlandınnak isteyen aydınlann girişimiylç klasik müzik öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen 'Ayvalık Yaylı Çalgılar ve Oda Müziği Uzmanlık <m Kursu'nun ikincisi 15-25 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Prof. Filiz Ali'nin koordinatörlüğündeki kursta Suna Kan, Mikhail Khomitzer, Lukas David ve Hartmut Lindemann gibi ünlü müzisyenler ders verecek. Kurs, Ayvalık'ta yakın bir gelecekte yapılması düşünülen Sanat Festivali'niıj ilk adımı olarak kabul ediliyor. Kurs bitiminde, katılan öğrenciler ve öğretim görevlilerinin ortak bir konser vermesi de tasarlanıyor. Kursa son başvuru tarihi 15 Ağustos 1999, katılım ücreti ise 350 USD olarak belirlenmiş. Kurs için başvuru formlan şu adresten temin edilebilir: Hüsrev Gerede Caddesi, 22/1 Teşvikiye.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle