25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MAY1S 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 31 Mayıs'ta başlayacak olan Öcalan davası hafta sonu dışmda kesintisiz devam edecek Yargdama heyeti Imrah'daLEVTNTGENCELLİ BURSA / MUDANYA - Terör örgütü PKK'nın lıden Abdullah Öcalan'ı 31 Ma- yıs günü yargılamaya başlayacak olan Ankara 2 No'lu DGM heyeti tmralı Ada- sı'na gitti. Yargılarnanın, hafta sonu dışın- da her gün devam edeceğıni belirten DGM Başkanı Turga> Okyay. DGM Ya- sası'nda değişiklik yapmanın parlamen- tonun işı olduğunu söyledi. Okyay, mah- keme heyetinde bulunan askeri üyenin yargılamaya katılacağını bildirdi. Öcalan'ı, yasak bölge ilan edilen Imra- lı Adası'nda yargılayacak olan Ankara 2 No'lu DGM heyeti kara yoluy la dün Bur- sa'ya geldi. Mahkeme çalışanlan ve ko- rumalann da bulunduğu 4 araçlık kon- voyla Bursa'ya gelen heyet. Cumhuriyet Başsa\ cısı Emin Özder'ı makamında zi- yaret etti. Mahkeme Başkanı Turgut Ok- yay Bursa Adliyesıne girişte gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Okyay "Yargüa- ma ne kadar sürer" sorusuna "Allah bi- Br" yanıtını verdi. Bir gazetecinin "Oca- lan'ın avukatJan. tecrit koşullannın kötü olduğunu söylüyorlar, ne diyorsunuz" so- rusunu Okyay. "Türldye'deherşey gûzel- dir. Kötü koşul yok" diye yanıtladı. Ankara 2 No"lu DGM heyetini oluştu- ran Başkan Okyay. üyeler Hiise>in Eken, Hâkim Albay Abdulkadir Davarcıoğlu. 8 PKK'Iİ öldürüldü. 3 güvenlik görevlisi sehit DtVARBAKIR / TUNCELİ (Cumhuriyet) - Olağanüstü Hal Bölge Valiliği sorumluluk ala- nında sürdürülen operasyonlarda 8 terörist öldü- rüldü. Şırnak, Bingöl ve Tunceli'de 3 güvenlik görevlisi şehit oldu, biri de yaralandı. Güvenlik güçleri, PKK'lilerin, Abdullah Ocalanın yargı- lama sürecinde ateşkes ilan etmeyi planladığmı belirledi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi kırsalında çıkan çatışmada 2, Van'ın merkez Şa- banıye Mahallesi'nde 1 ve Çatak ilçesi Belbuka Tepe Bölgesi'ndede 1 terörist öldürüldü. Diyar- bakır'ın Dicle ilçesi kırsalında devam eden ope- rasyonlarda 1 terörist yakalanırken, Bingöl ve Şırnak'ta ise örgütten kaçan 4 terörist güvenlik güçlerine teslim oldu. Operasyonlar sırasında çı- kan çanşmalarda 2 güvenlik görevlisi de şehit ol- du. Bölgede operasyonlara aralıksız devam edi- liyor. Öte yandan Tunceli'nin Ovacık ilçesi Çak- maklı köyü Arsel mezrası yakmlanndan konuş- landınlan askeri birlik, teröristlerin saldınsına uğradı. 20 kişilik PKK'li grubun takibi sonucu çıkançabşmada dört terörist öldürüldü. Çatışma- larda Balıkesir nüfusuna kayıtlı er Orhan Özkay- nak şehit oldu, Adana-Seyhan nüfusuna kayıtlı uzman çavuş Bilal Çakır da yaralandı. Kaçan te- röristlerin yakalanmasına çalışıhyor.Bu arada güvenlik güçleri, teröristlerin, Abdullah Öca- lan'ın yargılama sürecinde ateşkes ilan etmeyi planladıklarmı belirledi. Teröristlerin önceki gün^ dinlenen telsiz konuşmalannda, örgütün üst dü- zey yöneticilerinden Cemil Bayık ile Hamili Yıl- dınm'ın, bir süre PKK'nin Merkez Komitesi'nin aldığı ateşkes karan üzerinde tartiştıklan belir- lendı. tki militantn konuşmasında örgütün yoğun operasyonlar nedeniyle mühımmat sıkıntısı çek- tıği de anlaşıldı. yedek üye Mehmet Maraş ve savcı Talat Şalk' ı Bursa Adl iyesi'ne girerken çok ka- labalık bir gazetecı grubu izledı. Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özder'i zıyaret sonrasında da DGM Baş- kanı Okyay soruları yanıtladı. Okyay "Yargılama süreci nasıl işleyecek" sorusu- nu. -Yargılamavasürckli devam edikcek. Hafta sonu, tatil günü dışuıda ber gün du- ruşma olacak" diye yanıtladı Okyay. "Sa- vunmanın süre talebi olabilecek mi" soru- sunu "Olabilir. Her şey usul içinde halle- dilir. Savunma hakkı kutsaldır. Sa\ unma hakkına saygdıyız" diye yanıtladı. Öca- lan 'ın avukatlarının, cam kafeste yargı- lanmaya karşı çıktıklannın hatırlatılması üzerine Okyay "Avrupa'nıo her ülkesin- de var" dedi. Ankara 2 No'lu DGM he- yeti ve mahkeme görevlileri daha sonra bir helikopterle adaya gıtti. Mahkeme başkanı, yargılama sonuçlanıncaya kadar adada kalacaklannı bildirdi. Kalem bile yasak Öcalan'ın 31 Mayıs Pazartesı günü tm- ralı Adası'nda başlayacak duruşmasına, dışandan kalem bile alınmayacak. Adadaki duruşmaya katılacaklardan. Türk olanlann nüfus cüzdanlannı, yaban- cı olanlann pasaportlannı yanlannda bu- lundurmalan gerekiyor. Irtibat Büro Amirliği'nin aldığı önlemler ile ilgili açıklama yapan Ankara DGM Cumhuri- yet Başsavcısı Cevdet Volkan. teşhisi ya- pılamayacak kadar yıpranrmş nüfus cüz- danlannın yenılenmesi ve cüzdandaki fo- toğrafın 10 yıldan eski olmaması gerek- tiğini bildirdi. Adadaki güvenlik sistemı- nin metal cisimlere karşı duyarlı olduğu- nu belirten Voikan, mahkemeyi izleye- ceklerden her türlü metal eşya ve çok önemli ilaçlar dışmda her türlü ilacın ta- şınmamasmı istedi. Voikan, basın mensuplartnın not almak için gerekli malzemelen yanlanna alma- malan gerektığini, not defteri ve iki cins kalemin adada sorumlular tarafindan ve- rileceğini belirtti. Voikan, duruşmaya ka- tılacaklann saat 06.00-07.00'de Mudanya Limanı' ında olntalan gerektiğini bildirdi. Ocalan'ın avukatma dava Öcalan'ın avukatı Niyazi Llgan'a 'ya- sadışı örgüte >< ardım veyatakhk etmek" su- çundan lstanbul DGM tarafindan dava açıldı. Dava iddıanamesinde Ulgan ile sekreteri Sibel Ceylan hakkında 3 yıldan 5 yıla kadar hapıs cezası istendi. Iddiana- mede, Ceylan'ın avukat Ulgan tarafindan hazırlanan bazı belgeleri Belçika'ya gö- türdüğü. belgeler arasında Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi'ne verilmek üzere hazırladığı ıtiraz dilekçesinin de bulundu- ğu iddia ediliyor. HASANKEYF KURTARILANA KADAR MÜCADELE SÜRECEK Hasankevf 1978jThndal. derecede arkeoJojikSİT alanıiian ediMive 1981'detarihi eserier koruma arana afandLAncak yineaynıyıl Hasankeyfin sular alünda kalmasına yol açacakbaraj projesi imzalanınca Hasankeyf önce devİet, sonra dahalkı tarafindan terkedflmiş bir eser olarak kalakaldı.'Binlerce yıllık tfarilı sıılara gömülemez'ALPER TURGUT BATM\N-llbinyıllıkHasankeyfin2010yılın- da sular altında kalacak olması, tanhe duyarlı ve say- gılı tüm kuruluşlan ve ınsanları tedırgin edıyor. ''Ha- sankeyf kurtanlana dek mücadeleye devam" parola- sıyla yola çıktıklannı belirten yöre halkı ve yerel yö- netimler. " Binlerce yıllık tarih, 75 yülık enerji üreti- mi için sulara gömülemez. Baraj projesi bir an önce değjştirilsin" dediler. Hasankeyf'i kendı tekellerin- de gören Hasankey f Kunarma Gönüllüleri adlı grup, TÜRSAB'ın sponsorluğunda yapılan geziye katı- lanlardan para alarak rant sağlıyor. Jeopolitik yapısı nedeniyle onlarca medeniyete kucak açan. ortaçağm önemli birbaşkenti olarakdö- nemin izlerini günümüze taşıyan Hasankeyf, GAP'ın 11. projesi olan Ilısu Barajı'nın tehdidi altında. Bir zamanlar bağlı olduğu Batman'dan daha görkemlı ve büyük bir kent olan Hasankeyf ın nüfusu bugün 300 binden 3 bine ınmiş. 1967 yılmda Hasankeyf'teki mağaralarda yaşayan yurttaşlara iskân evleri yapma projesıyle harabelerin ve tarihi izlenn yok edilmesi göçü hızlandırdı. Hasankeyf 1978 yılında 1. derece- de arkeolojik SİT alanı ilan edildı ve 198 i 'de tarihi eserler koruma altma alındı. Ancak yine aynı yıl Ha- sankeyf'in sular altında kalmasına yol açacak baraj projesi imzalanınca Hasankeyf önce devlet, sonra da halkı tarafindan terk edilmiş bir eser olarak kalakal- dı. Tarihi ilçede rehberliğimizi yapan 11 yaşındaki SerhatMen'in babası da, görüştüğümüz diğer çocuk- lann babalan gibı ışsiz. Becerikli ellerle kayalara oyulmuş 5 bin 260 mağaradan birisinde eskiden de- desıyle babasmın yaşadığım belirten Men, "Eyyubi- ier dönemindc darphanesi oian Hasankeyfte bugün bir banka şubesi bile yok. Dükkânlann yüzde 9O'ı ka- palı. Güvenlik nedeniyle ahnan önlemler, turistterin ilçeye getmesini engeüiyw" diye konuşuyor. Hasankeyf'in, Adıyamart Samsat'tan sonra batan ıkinci kent olmasına izin vermeyeceklerini vurgula- yan DYP'li Hasankeyf Belediye Başkanı AbduHu- hap Kıısen de. Hasankeyf'i kurtarma çahşmalanna hız verilmesini istedi. Ilısu Barajı'nın başka bir böl- gede yapılabileceğini vurgulayan Kusen, yapılması planlanan 200 barajdan biri olan Ilısu Barajı'nın 75 yıllık ömrü olduğunu söyledi. Kentin fethi sırasında şehit düşen Hz. Muham- med'in akrabası tmam Abduüah'ın türbesi, Imam Ali Mescidi, 1154'te yapımına başlanan ve 21 yılda bitirilen Taş Köprüsü, 200 basamaklı merdivenle çı- kılan 3 kapılı Hasankeyf Kalesi, kaleden Dicle'ye in- mek için kazılan gizli merdivenler, taş kabartmalar, Zeynel Bey Türbesi, Küçük ve Büyük Saray. Bizans- lılardan kalma kilise kalıntısı görühneye değer tari- hi eserler. Hasankeyfte bulunan 365 camiden ancak Ulu Cami. Kızlar, Koç, El-Rızk ve Sultan Süleyman Camisi günümüze dek ulaşabilmiş durumda. Bölge- de kazı yapan bilim adamlanndan arkeolog Prof. Dr. Olı^ Ank, Hasankeyf'in tümünün ancak 100 yıllık bir çalışmayla günışığına çıkanlabileceğini belirti- yor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) sponsorluğunda Hasankeyri Kurtarma Gönüllüle- ri 'nin turuna davet edilen gazeteciler, BRT turizm şir- keti adı altında ve TÜRSAB'ın bilgisi dışında turun "tfcaret turuna" dönüşmesine tepki gösterince zor durumda kaldılar. Yeşiller Partisi'nin kurucusu reh- ber ıbrahim Eren'in basına yönelik sözlü saldınlan üzerine gazeteciler Mardin'de turu terk etti. BRT'nin turuna devam eden Zaman, Türkiye ve Kanal 7 kuruluşlannda çalışanlar dışındaki gazete- ciler, Hasankeyf turunu kendi imkânlanyla gerçek- leştirirken BRT'nin gazetecilerin adını kullanarak Urfa, Mardin ve Batman'da konaklama sağladıklan ve yurttaşlardan gezi turu için kişi başına 62.5 mil- yon lira aldıklan anlaşıldı. Eren'ı tanımadıklanru ve yurttaşlardan para almdığından haberleri olmadığı- nı belirten TURSAB yetkilileri, Güneydoğu'nun tu- rizme açılması, Hasankeyf'in kurtanlması ve gazete- cilerin bilgilenmesi için sponsorluk verdiklerini açık- ladı. Emniyet 'Şirinler Çetesi'nin PKK bağlantısını soruşturuyor NAZMİAKDAĞ MERSİN- Adana'da "Şirin'" olarak ta- nman ve adı birçok olaya karıştıgı için aranan "Şirinler Çetesi"nin lideri Meh- met Şirin Aksoy ve adamlan ile onlara yardım ettıklen savlanan 1 'ı polis, diğen astsubay 16 kişi Adana polisine teslim edildı. Mersin'de yakalanan çetenin PKK ile bağlantılı olabileceği savlan üzerine soruşturmanın dennleştınlerek sürdürül- düğü öğrenıldı. Adana ve Mersin bölgesinde çok sayı- da yasadışı eyleme kanştıklan ve adam öldürdükleri savıyla yakalanan Mehmet Şirin Aksoy ve 15 adamının Mersin'deki sorgusu tamamlandı. "Suç işlemek için çe- teoluşturduklarr savıyla yargılanacakla- rı belirtilen çete üyelerinin PKK ile bağ- lantıları üzennde duruluyor. Özellikle 1995 yılında Adana'da PKK eylemlerin- de kullanılan silahlann çete elemanlann- da bulunması "Şirinler Çetesi'nin PKK'- nin taşeronu olup olmadığı*' yolundaki araştırmalan gündeme getirdi. Mersin Emniyet Müdürlüğu yetkilile- ri, özellikle PKK eylemlerinin Adana'da olması dolayısıyla bundan sonra soruş- turmayı Adana Emniyet Müdürlüğü'nün sürdüreceğini belirttiler. Çete elemanlan dün Mersin'de Adana polisine teslim edil- di. Mersin Emniyet Müdürlügü'nden edı- nilen bilgiye göre, çete başı Mehmet Şi- rin Aksoy, Adana başta olmak üzere bir- çok ilde adam öldürme ve çek-senet tah- silatı eylemi gerçekleştirmiş. Aksoy ile birlikte kardeşi Ali Aksoy ve Mehmet Yıl- maz da geçen yıl Adana'da öldüriilen ts- kender Gürier ve Ali Rıza Ydmaz adlı ki- şilerin öldürülmesinden dolayı Adana ve Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafindan aranıyorlardı. Çetenin tetikçiliğini yaptı- ğı ileri sürülen Mehmet Yılmaz'ın Ada- Bahçe duvarına yazı yazmak1 silahlı çeteye yardım suçu olarak kabul edildi ANKARA (AA) - Yargıtay Ceza Genel Kurulu, ül- ke bütünlüğünü bozmak amacıyla eyiemler yapan u si- lahlıçete" niteliğindeki PKK ile bağlanüsı belirlenme- se dahi bahçe duvanna yazı yazmak suretiyle bu ör- gütün propagandasının yapılmasınm, "silahlı çeteye yardım'' suçunu oluşturacağına karar verdi. Ankara 2 No'lu DGM. bir sanığı, PKK propagan- dasını yapmak suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK)!69.59 ve Terörle Mücadele Yasası'nın 5. mad- delenne göre 3 yil 9 ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Temyız istemini önce eksik soruşturma nedeniyle bo- zan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ankara 2 No'lu DGM'nin mahkûmiyet yönündeki aynı hükmünü bu defa, "sa- ruğın yazdığı kabul edilen yazılann örgüt propaganda- 9 \apma suçunu ohışturacağı gerekçesyle TMY'nin 7/2 maddesine" göre hüküm kurulması gerektiği görüşüy- le ıkinci kez bozdu. Ancak Ankara 2 No'lu DGM, ilk karannda direndi. Bu karann da temyiz edilmesi üze- rine uyuşmazlık Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gel- di. Özel daire ile yerel mahkeme arasuıdaki uyuşmaz- Iığın sanığın sübutu kabul edilen eylemlerinin hangi suç niteliğine uyduğunun belirlenmesine ilişkin oldu- ğuna işaret edilen Ceza Genel Kurulu'nun karannda, TMY'nin 7. maddesinin, TCK'nin kaldınlan 141 ve 163. maddelerinde öngörülen amaç için oluşturuldu- ğu ve bu maddeyle "süahh çete" haline geknemiş ce- miyet ve örgütleri kurmak, bunlara katılmak ve pro- pagandasının yapılmasınm yasaklandıgı kaydedildi. TMY'nin 7. maddesinde belirtilen örgütlerin "siab- h çete" haline gelmemiş olmalannın aranması gerek- tiği ifade edilen kararda, bu maddede TCK'nin 168 ve 169. maddelerinın saklı tutulmasınm da bunun göster- gesi olduğu belirtildi. na 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 4 yıl 11 ay, Iskenderun 1. Ağır Ceza Mahkeme- si'ndede 3 yıl 8 ay kesinleşmişcezası ne- deniyle arandığı öğrenildi. Çeteye polis kimliğini temin eden emekli Başkomiser Ali Kör'ün ise Gaziantep Emniyet Mü- dürlüğü tarafindan dolandıncılık suçun- dan arandığı ve sabıkalı olduğu, çeteye as- ker kimligi sağlayan astsubayın da Diyar- bakır'da görev yaptığı ve bu konuda as- keri yetkililere bilgi verildiği öğrenildi. Bu arada. yakalanan çete mensuplan- nın Adem Akkaya, MuratAydoğan, Mus- tafa Coşkun Ozçakmak, Hüseyin VuraL Kemal Ozrürk. Murat İşci,Abdülaziz Ars- lan, Şükrü Kocaman, Caner GüllendL RKhan Demir ve Öznur Ergül olduklan açıklanırken hemen hepsinın çeşitli suç- lardan emniyette kaydı bulunduğu vurgu- landı. Çete mensuplanyla birlikte operas- yonlarda 2 savunma el bombası, bir taar- ruz tipi el bombası, bir Kalaşnikof marka otomatik tüfek, bu silaha ait 101 mermi ve 44 şarjör, 8 tabanca, 135 mermi, 2 el telsizi, sahte nüfus cüzdanı, astsubay, po- lis ve doktor kimlik belgeleri ele geçiril- miştı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI 'Sakin Güç' Modeli! Fransa'da Mitterrand'ın iktidara gıden yolda kullandığı birslogan vardı. Gülümseyen fotoğraf- lan ile bezenmiş tüm afişlerde aynı sözcükler oku- nuyordu: "Force tranquille"'... Yani "Sakin Güç"\ Kendi kendisiyle barışık.. Güven veren.. Din- gin.. Sonuç olumluydu. Ve Altan Öymen'in CHP genel başkanlığı, ba- na nedense o afişleri anımsattı. Tıpkı Erdal Inö- nü'nün genel başkanlığındaki gibi. O görüntü, Sayın Inönü'nün en büyük kozuydu. Şimdi de Sayın Öymen'in olabilir.. Tabii eğer, Er- dal Bey'in sahip olduğu rahat koşullann bugün söz konusu bile olmadığını unutmazsa! Ve eğer, bugünün olumsuz koşullannın, net, ka- rarlı ve yürekli olmayı gerektirdiğini aklından bir an olsun çıkarmazsa! • • • Bir partıyi başanya ulaştıran, inandıncılığıdır. inandıncılığın önkoşulu ise "tutartılık"t\r. Partinin temsil etmek istediği toplum kesimle- ri.. Bu kesimlerin sorunlannın çözümüne öncelik veren bir ideoloji (O ideolojinin yansıması demek olan somut bir izlence).. Ve o ideolojiye, o toplum- sal tabanın özelliklerine uygun bir örgüt... Taban, ideoloji ve örgüt. Işte, tutariılık dediğimiz şey bu üçlü arasındaki uyumdur. CHP'nin son yıllarda kötü yönetildiği doğrudur. Ama bu kötü yönetimin partiye verdiği en büyük zarar, kimliğın yitirilmesi konusunda olmuştur. Kimlik kargaşası içine düşen bir parti hızla kit- lelerden kopar. Ve siyasal savaşım, giderek kişi- ler arasındaki bir kısır çekişmeye dönüşür. CHP kurultayı niçin bu kadar kırıcı oldu? Niçin bu kadar çok aday çıktı ortaya? Çünkü parti içi çekişme yıllardır Baykalcılar ile "fia//fa/c;/ara karşı olanlar" arasındaydı. Oysa asıl çatışmanın, partiye kimliğini yitirtenler ile ona öz kimliğini yenıden kazandırmak isteyenler arasın- da olması gerekirdi. öyle olmadığı içindir ki, insanlar bir hareketin ve o hareketin en iyi sözcüsünün etrafında birleşe- mediler. Onun içindir ki, bir sürü aday çıktı. Onun içindir ki, olay Baykal'a ve Baykalcı görünen her- kese karşı tepkiye dönüştü... • • • Altan öymen, soruna sadece "vitrin" değişikli- ği ya da salt ğençlere açılma biçiminde yaklaşır- sa çok yanılır. Ve bir fırsatı cömertçe harcamış olur. Yapması gereken ilk şey, parti içinde yeni bir ha- reket başlatmaktır. Ardından o harekete uygun bir yönetim kadrosu oluşturmaktır. Ve üçüncü aşa- mada da, örgüt yapısını yenilemektir. Elektriği yeniden bulmaya gerek yok. Kemalizmi "geçmişin bekçiliği" değil "gelece- ğin öncülüöü" olarak algılayan bir hazırlık zaten var. Sayın Öymen alsın elıne "Demokratik Toplum- cu Çağn"y\ ve dikkatle ökusun. Eğer oradaki dü- şüncelere katılıyorsa. altındaki siyil toplum örgü- tü temsilcilerinin iarnlerini dikkatle incelesin.. ' Ve oradaki bazı ısimleri bir masa etröfında bu- luşmaya ve de CHP'nin yeni yapısında önemli kat- kılar yapmaya çağırsın! Örneğin... O çağnyı, 400'ü aşkın ADD şubesine "temel çerçeve" olarak yollayan Yekta Güngör Özden'L O çağnyı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne- ği'nin anayasası ilan eden, çağrı metni üzerinde seminerier düzenleyen Prof. Türkan Saylan'ı.. O çağrı etrafında tüm lstanbul kadın kuruluşla- rında bir hareket başlatan Prof. Necla Arat'ı.. Bir özden'in, bir Saylan'ın, bir Arat'ın bile CHP'ye getireceği havayı ve "güven"i düşünebi- liyor musunuz?!! • • • O çağnnın oluşumunda llhan Selçuk'un da kat- kısı var, Hasan Fehmi Güneş'in de.. Ama en önemlisi, o çağn artık kişilerin değil, bir toplum ke- siminin malıdır. Böyle bir oluşumdan yararlanmayı Sayın Öy- men düşünmezse Sayın Güneş ve arkadaşlan dü- şünebilirler. Ve o çağnyı bayrak yapan bir hareket, parti içinde de ülkede de yeni bir hava yaratabi- lir. Tıpkı 1930'ların "KADRO" hareketi gibi.. Tıpkı 1960'lann "YÖN" ve "Ortanın Solu" hareketleri gi- bi... Bugün CHP'nin önünde "tarihsel bir fırsat" du- ruyor! Deniz yüzeyi temîzleniyortstanbul Haber Seoisi- Beşiktaş Belediyesi, Boğaz'ın ilçe sımrlannda kalan kıyılannda, deniz yüzeyinde biri- ken kirliliğin temizlenmesi çahşmalanna dün başladı. Yaklaşık 1.5 milyon dolarolduğu belirtilen büyükşehir be- lediyesine ait bir deniz aracıyla yüzeydeki kirliliğin top- lanması çalışmalanntn düzenli olarak yapılacağı belirtil- di. Gazetecilerin katıldığı Boğaz'dakı temizlik çalışma- lan sırasında Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu, denıze atılan atıklann akıntıyla Beşiktaş kıyılanna gele- rek tarihi ve turistik ilçede istenmeyen görüntüler oluş- turduğunu söyledi. Namoğlu, örneğin Beykoz'dan atılan bir çöpün Boğaz'dakı üst akıntıyla Beşiktaş'a kadar gel- diğini ve burada biriktiğini belirtti. Deniz temizliğinin büyükşehir belediyesinin görevi olmasına karşın kendi- lerine düşen katkıyı yapmaya devam edeceklerini anla- tan Namoğlu, her yerel yönetimin aynı çabayı gösterme- si durumunda istenmeyen görüntülerin oluşmasının en- gelleneceğini kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle