17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MAYtS 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Zonguldak Yurdun kuzey ve doğu kesımlen çok bulutlu, Karadenız. iç Anadolu, Doğu Akdena ıle Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısı sağanak ve gok- guaıltulü sağanak ya- ğışlı otekı yerler parçalı ve az tnjlutlu geçecek Hava sıcaklığ' yağış aJan yerferöe bırazaza- lacak, dığer yerierde ooemhbirdeğışiklıkol- mayacak. DIS MERKEZL Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB PB PB B B B M 10 10 19 18 20 23 26 Berlin Münih PB 19 Zürih Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB B PB PB PB Y PB 23 27 19 23 22 23 26 PB 21 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y B Y Y PB Y Y B 19 28 18 23 26 19 26 24 B 34 0Aç.k Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmuriu Ka-lı k Gok gûrulfülu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfada "hükümet protokolü"nde bu iki konunun, çözüm fonnülleriyle yer alması gerekiyor, daha doğrusu bekleniyor. Genel kurul salonuyla komisyonlar dışında TB- MM'de türbanın serbestçe kullanılmasına -Mer- ve olayında- yeşil ışık yakarak soruna bir ölçüde yumuşak baktığı izlenimi verdi Ecevit. Başbakan'ın, daha önceki aylarda sergilediği tutarlı çizgiyi ne ölçüde ve nasıl sürdürecegi me- rak konusu. Buna karşın başortağı Devlet Bahçeti, seçim- lerde malzeme olarak kullandığı türban sorununa çözüm getireceğini vaat ederek FP'den önemli öl- çüde oy kopardı. Türbana TBMM'de partilerarası uzlaşmayla çö- züm bulunmasını istiyor. En azından, üniversite- lerde serbest bırakılmasına yanlı. ANAP, seçimden önce üniversrtelerdeki uygu- lamanın yumuşatılmasını önerdi. MHR böylece hükümette "o/r müfte/?/c"kazandı. Türban duyarlı bir konu. Bakalım, koalısyon pro- tokolüne nasıl yansıyacak? Ya, Ecevit'in seçim boyunca övündüğü eğitim reformu 8 yıl! MHR 5 artı 3 diye özetlediği formülden vazge- çecek mi? Bu iki duyarlı sorun ya idare-i maslahat kokan ifadelerle kamuoyuna duyurulacak ya da iki par- tiden biri, örneğin MHR daha ilk gün kendi dün- yasında ödün veren bir parti konumuna düşecek. Ha, bir de ilköğretimde 5'inci sınıfı bitiren öğren- cilerin yaz tatillerinde Kuran kurslanna gitmeleri- ne olanak sağlayacak yasa düzenlemesi gündem- de, Üstelik, din konularını gündemetaşımadığı için oy yitirdiğine inanan Mesut Yılmaz tarafından sa- vunuluyor. Kuran kursları şıpınışi çözülecek bir konu. Ev- vel Allah, başta Yılmaz, ona tam destek MHP ve tabii FR hatta DYP oylanyla yasa Meclis'ten ge- çer! Olası sonuç; örneğin, üniversitelerde türbana olanak sağlanır, 8 yılın engellediği Kuran kurslan bu yaz çalışmaya başlar. Çağdaşlıktan. laiklikten adım adım uzaklaşılır. Ecevit'in vazgeçemediği ortak Mesut Yılmaz'a göre, yeni hükümet bir-iki gün içinde tamam. MGK, cuma günü yeni hükümetle toplanır. Kurtarıcı olunuz Bu sonuç neyi gösteriyor? Her şeyin el altından çözüldüğünü. Gece yarıları gidip gelmelerde "ödünterin alınıp vertidlghii."" "' ~~ "~ ^~' • •" Kamuoyuna sunacaklan izlenimse pek demok- ratik! "Her şeyi tartışıyor ve 'tatlı dille' çözdük, geli- yoruz!" Ne ki işin renkli yanları artık sona eriyor. Şimdi beceri zamanı. Bu hükümetin önünde ağırlığı olan siyasal sorunları sollayacak önemli konu, ekonomi. Aylardır bir kenara atılan ekonomi, herhalde bir yerlerden düğmeye basılmış olacak ki dün iş dün- yasıylayakın ilişki içinde olan tirajlı gazetelerde bir- denbire boy gösterdi. Grafikler, çeşit çeşit haberler... Neler neler... Tür- kiye ekonomik açıdan bitmiş tükenmiş. Birden dün ayırdına vanyor medyamız, iş çevreleri, hükü- metimiz! Otomotivde üretim yüzde 39'lara düşmüş. Be- yaz eşya yüzde 35 küçülmüş. Ihracat mı? 4 ayda yüzde 10.4 düşüşle 6 milyar dolara inmiş. Ithalat da öyle. Ya THY? Yolcu azalıyor. Bütçemiz? Giderler dengelenmediği için bütçe açığı 11 katrilyona doğru gidiyor. Ecevit'intek ba- şına ıktidannda genelgelerle onca tasarruf buyruk- lanna karşın... Vay canına, bütçemiz de bu durum- da. AhmetTan, rakamlarla her şeyin iyi gittiğini söy- ledi NTV'de. Oysa 2 milyar dolar kayıp. Ne çare, yabancı gelmeyince otelleri kurtarma yolunu da açıkladı. Fiyatlan düşüren otellere yer- li turistleri çağırdı. Lütfen kardeşimiz Tan'ı kırmayın. Borç harç kıyı kentlerine gidin, Ankara'yı unu- tun. Türkiye'yi kurtaracaklar artık başımızda. Bari siz Türk turizmini kurtann! Almaıılar, Mflli Görüş'ü • Baştarafı 1. Sayfada başarısız olan bu gençle- rin, kapatılan RP'nin baş- karo Necmettin Erba- kan'ın yeğeni ve Milli Gö- rüş'ün Genel Sekreteri Mchraet Erbakan tarafın- dan etkilenmeye çahşıldı- ğın yazdı. Die Zeit, son olarak Mil- li Görüş'ün eski hocalann- dar birinin şu sözlerine yeT verdi: "Milli Görüş, Alman- Cevap anahtarı ya'da sadece İslami bir ör- güt olarak değil, Türki- ye'den gelen dincüer için de sahne görevi görüyor. Re- fah Partisi'nin kapatılma- sından sonra Almanya'ya gelen Fazilet Partisi üyeleri tüm Almanya'ya yayıiarak Türldye'deki Müslümanla- ra uygulanan baskuun kor- kunçluğundan bahsettikr. dindar insanlann duygula- nnı sömürerek bağış yap- malannı sağtadılar." Tirkçe 1 )A, 2)D, 3)B, 4)D, 5)C. 6)A, 7)D, 8)B, 9)C, 10)B, 11)A, 12C, 13)D. 14)B, 15)C. 16)D. 17)A, 18)B, 19)D, 20)C, 2 1 A, 22)A, 23)C, 24)B. 25)D. JVlıtematik 1>],2)C.3)B,4)C,5)B. 7)B,8)B,9)D, 10)C, 11 )B, 12)A 13D, 14)D, 15)B, 16)A. 17)D, 18)C, 19)C, 20)A, 21)B, 2 2 C , 23)B, 24)A, 25)C FoBilgisi 1 > , 2)B, 3)A, 4)D, 5)B, 6)C. 7)D, 8)C, 9)A. 10)C, 11)D. 12A. 13)C, 14)A, 15)A, 16)B, 17)D. 18)C, 19)B,20)D, 2 1A,22)B,23)A,24)B,25)A. S-oyal Bilgiler 1 )1,2)C, 3)B, 4)D, 5)B, 6)A, 7)C, 8)B, 9)C, 10)A, 11 )C, IJ2D, 13)C, I4)B, 15)D. 16)A, 17)D, I8)C, 19)D, 20)B, 2 İA. 22K, 23)D, 24)B, 25)A. 'DGM'ler hukuk ilkelerme aykırıtZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - DGM'lerin kuruluşu. işleyişi. hukuki ko- numlan yeniden tartışılırken birraporha- zırlayan Izmir Barosu, DGM'lerin doğal yargıçhk sistemine aykın oldugunu ileri sürdü. Raporda, yargı bağımsızlığı, doğal yargıçhk gibi temel hukuk ilkelerine uygun düşmeyen DGM'lerin derhal kaldınlması, yükümlü olduğu davalann doğal mahke- melere de\Tedilmesı istendi. Izmir Barosu Insan Haklan Hukuku ve Araştırma Merkezi'nin katkılanyla hazır- lanan raporda, Avrupa Insan Haklan Mah- kemesi'nin bir karannda. DGM'lerin yal- nızca kuruldaki asker üye açısından ele alınmaması gerektiğine dikkat çekildiği vurgulandı. Raporda, bu mahkemelerin nesnel olarak "bağımsız ve yansız olmadı- ğı", mevcut yapısıyla DGM'lerin faalıye- tinin sürdürülmesinin AlHK Sözleşme- si'nin 6/1. maddesinde yer alan "adil yar- griama" hakkının ihlali anlamına gelecegi bildirildi. Siyasi partilerin yöneticilerine gönderi- len raporda, DGM Yasası ile yargı örgûtün- de bulunmayan "yedek üyetik" sisteminin getirildiği; savunma hazırlığının süre yö- nünden kısıtlandığı, bazı suçlar için şartlı tahliye hûkümleri açısından eşitsizlik do- guracak hükümlere yer verildiği anımsatı- larak şöyledenildi: "Çağdaş demokrasilerde ve hukuk dev- letinde, ceza yargılamasınuı tek bir amacı vardır: Maddi gerçeği aramak.' Dev let Gü- venlik Mahkemelen' adı altında mahke- mefer kurarak devletin iç ve dış güvenüği- nin sağlanması görevinin yargı organına verilmesi, yargının doğrudan doğruya yü- rütmeye tabi kılınması anlamına gelmekte- dir. Yargı bağımsızlığı ka\ ranıı, kuv>"eder ajnlığı ilkesinin özünü oluşturmaktadır. 'Mahkeme' kavTamının belirleyici özelliği de yürütme organına karşı lamamen ba- ğımstz olma noktasuıda toplanmaktadır." Izmir Barosu'nca hazırlanan raporun so- nuç bölümünde ıse şu görüşlere yer veril- di "Hukuk devleti olmanın yolu, kuşkulu yargüamalann *adil' olmasından geçmek- tedir. Yargüamalaruı adil olması ise kamu- oyuna verdiği 'adalel duygusu'ndan öte, mahkeme önüne çıkan kişinin sadece "sa- nık' olmasından kaynakianan haklan fle doğrudan bağlantılıdır. Nasal düzenlemele- rin ve mahkemelerin. sanığın haklannı ko- nımakta olması yetmez,bu korumanuı tam olduğuna, mahkemelerin bağunsıziığuun ve tarafsızlığuun gerçekJeştiğine Uişkin sa- nığa gü\en verilmesi bir zorunluluktur. Bu da ancak, kişilerin işledikleri belirtilen suç- lannın nitelikkrinden bağunsız, sadece sa- nık olmaktan doğan haklaruun tam ve eşit biçimde sağlanmasıyla mümkün olabile- cektir. Hukuk devletinin ohnazsa ofanaz ko- şulu budur. Gerek anayasamız,gerek Insao Haklan E\Tensel Bildirisi vegerekseAVTU- pa İnsan Haklan Sözleşmesi ile korunan 'adilyargıiama ilkesı' hiçbiristisnaiçenne- yen, mutiak olarak uygulaıunası gereken te- mel bir insan hakkıdır.' Sanık haklan' ola- rak da nitelendirilebilecek adil yargılama ilkesinin ihlali. hukuk devletini temelinden zedeleyebilecektin.. Bu durumda DGM'le- re karşı çıkmak, insan haklanna sahip çık- makür. 'Hukuk devleti' ohnamn gereği o- larak DGM'lerin kaldınlması gerekmek- tedir." Yasa yetişmezse DGM kararnamesiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DSP-MHP-ANAP ortak- lıgı, Devlet Güvenlik Mahkeme- leri'yle ilgıli yasanın Abdullah Öcalan davasına yetiştirileme- mesi durumunda sorunu "kanun hükmünde kararname" ile çöz- meyi amaçlıyor. Olası koalisyon ortaklannın vardıgı uzlaşmaya göre. DGM'lerle ilgili yeni düzenle- me öncesinde bütçe ve Bankalar Yasası gibi ivedi tasanlar bekli- yor. Meclis çalışmalannın bu ne- denle uzaması durumunda ka- nun hükmünde kararname çıka- nlması amacıyla hukuksal çalış- ma başlatılacak. MHP yetkılile- ri, düzenlemenin kararname ile yapılamaması durumunda genel kurul ve komisyonlarda 1 günde htzlı birçalışmaylatasanyı yetiş- tirmeyi hedeflediklerini vurgu- ladılar. Gazi Üniversitesi tktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi öğretim görevlısi Aydın Başbuğ. Avrupa Insan Haklan Komisyonu (AtHK) kararlan doğrultusunda DGM'lerin bir an önce sivilleş- mesi gerektiğini, aksi halde, ko- misyondan, başvuranlann lehine yeni kararlar çıkacagını belirtti. Komisyonun görüşüne göre DGM'lerdeki askeri hâkımlenn tarafsız ve objektıfliğinin müm- kün olmadığını kaydeden Baş- buğ. incelemesinde özetle şu gö- rüşlere yer verdi: "AtHK, DGM'lerin yapıs. hâ- kimlerin atanmalan ve sicilleri- nin düzenlenmesiyle ilgili olarak yürürlükte bulunan me\/uat in- celendiğinde. bağımsızlık konu- sundaki imajıyla ilgili bazı şüp- helerin oluştuğu görüşündedir. Komisyon, askeri hâkimlerin ko- mutanlan önünde askeri perso- nel olarak sorumlu olduklannı saptanuştır. Bir askeri hâkimin, snil şahıs hakkında silahlı kuvvetlerin iç düzeni ile hiçbir ilgilisi olmayan konularda yürütülen yargılama- ya katılması, bahse konu yargüa- manın Lstisnai niteliği göstermek- tedir ve demokratik bir ülkede tüm bağımlıhk ve taraflıhk iddi- alanndan uzak kalması gereken hukuksal alana müdahale ettiği tahlili yapılabilir. Mahkemede görevli olan diğer iki yargıcın ba- ğımsızlıginın ve tarafsızlığının tartışma götürmeyecek olması sonucu degjştirmez." 'Tümden kaldınlsm' Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı avukat Aydın Erdogan ise, DGM'ler için yeni düzenlemeler yerine bu mahkemelerin bir daha açılma- yacak şekilde tümden kaldınl- masını istedi. Erdoğan, "Bunca güce sahip, gücfl her fırsatta vurgulanan bir devletin, kendini korumak için yargıçlan bağunsız, yargılama kurallan adil olmayBn, özeL, ola- ğanüstü mahkemelere ihtiyacı- nın bulunmaması gereldr. Dev- let, kendini 'güvenlik'te hisset- mek için >ıırttaşlann adil yargı- lanma hakkını tehlikeye atnıa- mahdır." Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu, Türk uçaklannın Kosova'da saldın görevi de yaptığını söyledi 6 NATO Yı 'a gerekli işlemi yapacak' ALPER BALU / COŞKUN YAMAN BALIKESlR-Genelkurmay Başkanı Or- general Hüseyin Kıvnkoğlu. Türkiye'nin NATO'ya tahsıs edeceğı Balıkesır ve Bandır- ma anajet üslerinde toplam 54 uçağın konuş- landınlacağını belirterek tanker uçâklann ko- nuşlandınlacagı 3. havaalanınm da Çorlu ya da Incirlik mi olacağınm görüşmelerden son- ra kesinleşeceğinı söyledi. Türkiye'nin NATO üyesi oldugunu, ıttifakın aldığı karar- lara uyduğunu belirten Kıvnkoğlu, ittifakın kararlarına aykın hareket eden Yunanistan konusunda NATO'nun gerekli işlemi yapa- cağını bildirdi. Kıvnkoğlu, Yugoslavya"ya karşı yürütü- len harekâta Türkiye'den katılacak uçâklann konuşlandınlması planJanan Balıkesirüssün- de dün denetlemelerde bulundu. Incelemele- re Kıvnkoğlu'nun yanı sıra. Kara Kuvvetle- ri Komutanı Orgeneral AtiUa Ateş, Hava Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Öhan Kıüç ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir de katıldı. F-4 ve F-16 savaş uçaklan ile arama ve kurtarma calışmalannda kulla- nılan malzeme ve teçhizatlann yer aldığı ser- giyi gezen komutanlar, Amraam, Harm. Ma- verich ve MK-82 füzeleri ile güdümlü bom- balann özellikleri hakkında yetkililerden bil- gi aldılar. Türk pilotlann Ege Denizi'ndeki "Hür deniz görevi" sırasında Yunan savaş Genelkurmay Başkanı Krv kırkoğlu. ve komutanlar, Balıkesir'de inceleme yapolar. uçaklan ile gırdiklen bir angajmanın vıdeo görüntülerini ızleyen komutanlar, daha son- ra temsiii bir taarruz ve bu taarruza karşı üs- sün savunulması tatbikatını izlediler. Tatbi- kat çerçevesinde dört F- 16 savaş uçağı ha- valanırken hava savunma sistemleri de mey- danı korudular. Kı\Tikoğlu ve beraberindekı heyet, tatbikattan sonra Bahkesir Valisi Alad- din Yûksd'i ziyaret ettı. Kosova'daki hava harekâtının genellikle gece yapıldığını söy- leyen Kıvnkoğlu. "Bir hava ku»vtûıin gücü- nü gösteren bir husus da, uçâklann her tür- lü hava koşullannda faaliyet göstermesidir. Türk Hava Kuvvederimiz her koşulda en iyi- sini yapacak seviyededir. Bütün milletimize gurur verecek düzeydedir. Ne kadar övünsek azdır" dedi. Kjvnkoğlu, birsoru üzenne NA- TO'nun ek üs ihtiyacının ardından hüküme- tin Genelkurmay 'a yetki verdiğini anımsata- rak şunlan söyledi: "Bu konuda çeşifli mü- zakereier yapümışOr. Bahkesir ve Bandır- ma'da mutabık kalınmıştır. Üçüncü havaala- nı konusunda görüşmeler sürmektedir. Çor- lu va da İncirlik olabilir. Bahkesir'e 36. Ban- dırma'ya 18 uçakgelecek. Bu gücün eğerope- rasyon bitnıezse haziran ortasında gelmesi planlanıyor. Bir kısım malzeme gekü." Kı\nkoğlu. bir gazetecınin NATO gücü bünyesinde görev yapan Türk uçaklannın gö- revinin niteliği konusundaki sorusuna. "Ve- rilen görevi yapıyorlar. Biz şu görevi yapma diyemeyiz. Ghedi Cssü'ndeki 10 uçağımız sa- vunma görevi de yapülar, saldın görevi de" dıye konuştu. Kıvnkoğlu, bir soru üzerine Atina yöneti- minin Yugoslavya'ya sempatik baktığını söyledi. Kıvnkoğlu, NATO'nun ittifak il- keleriyle bağdaşmayan bu tavn nedeni ile Yunanıstan'la gerekli görüşmeleri yaptığını belirterek "Şu anda bir hareket kra edüiyor. /anmııı gelince gereken yapüır" diye konuş- tu. Alınan bilgiye göre, NATO'nun Yugos- lavya operasyonu için Türkiye'de konuşlan- dıracağı üç üste hazırlıklar son aşamaya gel- di. Kesinleşmeyen plana göre Bahkesir 9. Ana Jet Üs Komutanhğı'nda 36 adet F-16. Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanhğı'nda 18 F-16, Çorlu Askeri Havaalanı 'nda da gerek- sinime göre 4 ya da 5 tanker uçak konuşlan- dınlacak. Türkiye bu operasyona bir Fılo F- 16 ile katılacak. Ege Denizi'ndeki dengeler ve yoğunluğa göre kullanılacak uçaklann ana merkezinı Bahkesir 192. Filo ile Eskişehir 1. Taktik Hava Kuvveti Komutanlıgı oluştura- cak. Yüzyılın konferansı tehlikede Kore'den sonra Kosova • Baştarafı 1. Sayfada mazken konuya iiişkin, Ulaştırma Bakan- lığı, Turizm Bakanlığı ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı yöne- timi çelişkili açıklamalar yapmaya devam ediyor. Olaştınna Bakanlığı Telsiz fşleri Genel Müdürlüğü aracılığıyla 1988 yılın- da New York'ta yapılan davetin ardından gerekli hazıriıklan yapmayan Türkiye; Ey- lül 1999'da bitirilmesi taahhüt edilen, an- cak inşaatı bile başlatılamayan Lütfî Kır- dar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'na yapılacak 2500 kişilik genel kurul salonu inşaatına bir hafta içinde başlamazsa kon- ferans başka bir ülkeye almacak. 10-14 Mayıs tarihlerinde tstanbul'a bir he- yet göndererek hazıriıklan inceleyen ve kon- feransın yapılması için gereken genel kurul salonunun inşaatmın başlatılmadığını tespit eden ITU, 14 Hazıran'da Cenevre'dekı yöne- tım kurulu toplantısında Mayıs-2000'de ya- pılacak VV'RC-2000 için yeni bir ülke belir- leyebılecek. Birleşmiş Milletler nezdindeki hazırlıklan 2 yıldır devam eden yüzyılın en büyük radyokomünikasyon konferansının, eğer Türkiye bir hafta içinde somut bir adım atmazsa ITU Genel Merkezi'nin bulunduğu Isviçre'nm CenevTe şehnne kaydınlabilece- ği bildirildi. 170 milyon dolar gelir getirecek bu konferansın Istanbul "da yapıiması için ge- rekli çalışmalann yapıldığını belirten Turizm Bakanı AhmetTan, "Bazı jşlemlerin tamam- lanması gerekivor. Türkiye bir hukuk ülkesi- dirvebazıişlemlerin kanunlara uvgunyürü- tülmesi gereldr'' dedı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sara>ı Müdürü Acar İpekçi ise Cum- huriyet'e daha önce yaptığı "lnşaata bir ay içerisinde başlanacak, bütün izinler almdı. sondaj çahşmalan başladı ve salon Mart 2000'de tamamlanacak" açıklamasıyla çeli- şen bir açıklama yaparak " Planlarda birde- ğisiklik oldu, ek tesislerin yapdıp yapümaya- cağına yannki toplannnın ardından karar vereceğiz'' dedi. Ulaştırma Bakanlığı Telsiz Işleri Genel Müdür Yardımcısı Fatih Yurdal ise kendile- rinin Lütfı Kırdar'm yaptıklanndan değil konferanstan sorumlu olduklannı belirterek "Biz salon olacak diye bakıyoruz. Lütfi Kır- dar bize izinJerin alındığını söylüyor. Konfe- ransın yapdacağı salonun inşaatmın başla- mamasının bizimle bir ilgisi yok" dedi. Türkiye'yi BM ITU'da 18 yıldır temsil e- den elektronık yüksek mühendisi Şakir Kö- ker ise konferansı alabilmek için çok çalış- tıklaruıı, ancak Türkiye'nin daha önce verdi- ği, konferans mekânının Eylül 1999'da biti- receğine iiişkin sözünü yerine getirmediğinı belirterek "Lütfi Kırdar'a 2500 kişilik genel kurul salonu yapılması koşuluv la konferansın Istanbul'da yapılması karan alinnus.hr. Bir hafta içinde hiç olmazsa.temeli anlmazsa kon- feransın başka birülkeye kaydırüması günde- me gelecektir. Cumhurbaşkanımızdan konu- ya eğibneierini bekliyoruz'' dedi. 21. yüzyılın iletişim gereksinmelerini kar- şılayacak konulann görüşüleceği ve BM'ye üye 188 ülkeyi bağlayıcı kararlann alınaca- ğı 6.5 haftalık konferanstan Türkiye'nin 170 milyon dolar gelir elde edeceği hesaplanı- yor. Konferansa, uydu mobil telefon, bilgi- sayar gibi her türlü iletişim teknolojısi üre- ten çokuluslu şirket patronlan ile 188 ülke- nın telekomünikasyonla ilgili üst düzey yet- kililerinden oluşan 2500 delege katılacak. Görüşülecek konulardan bazılan ise şunlar: Uydu aracılığıyla yapılan her türlü haber- leşme sistemlerinin frekans kullanım kural- lannın belirlenmesi; mobil telefonlar, uydu aracılığıyla radyo ve TV yaymlan frekansla- n, gemi ve uçak seferlerinin güvenlik içeri- sinde yapılabilmesi için gereken haberleşme ünitelerinin kullanım kurallannın belirlen- mesi, her türlü haberleşmede kullanılan fre- kans yayınlannm bırbirlerini kanştınnasını önlemeİc amacıyla verici güç sınırlannın be- lirlenmesi, evrenin araştınlması ve incelen- mesine olanak tanıyan frekanslann her türlü kanştınmadan (interference) anndınlması. SERKAN DEMtRTAŞ ANKARA - Türkiye'nin, NATO'nun Yu- goslavya yönetımine karşı başlattığı "Müt- tefikGüç" harekâtında Bandınna, Bahkesir ve Çorlu'dakı Türk üslerine yerleştirilecek 18'i Türk, 54'ü Amerikan savaş uçaklannın katılımıyla doğrudan yer alması, 50 yıl ön- ce yapılan Kore Savaşı'nı anımsattı. Kore ve Kosova cepheleri arasındaki önemli benzer- likler şöyle: 1-Türkiye, 1950'dekiKoreSavaşı'naodö- nemde yeni kurulan NATO'ya üye olabilmek içingirdi. Şimdi ise ABD ve Kanada'nın Av- rupa"dan çekilmek istemesine karşı Avrupa Bırliği (AB) Avrupa'daki bunalımlarda Was- hington'ın etkisi olmadan karar alıp harekâ- ta geçebilmek için Avrupa Güvenlik ve Sa- vunma Kimliği'ni oluşturmak istiyor. AB bünyesinde oluşturulacak AGSK, NATO ola- naklannı kullanacak ama AB üyesi olmayan Türkiye'nin, bu güçlerin kullanımı konusun- da söz sahibi olamama tehlikesi var. Yani Tür- kiye, Avnıpa savunması ve güvenlik yapısın- dan dışlanmış olacak. Türkiye, Kosova mü- dahalesine katılarak Avrupa güvenliği için ne kadar gerekli oldugunu kanıtlamaya çalışı- yor ve ittifak ıçindeki "güveniHr müttefik" imajının bozulmamasını istiyor. 2- Kore Savaşı sırasında bölgeye kuvvet- lenni gönderen ilk ülke ABD, onu ızleyen ül- ke ise Türkiye oldu. Türk tugayı 19 Ekim 1950'de Kore'ye ulaştı. Türkiye. Kore savaş- lannda en ağır kayıp veren ülkelerden biri ol- du. Tüm savaşlarda 1000'in üstünde asker ve subay öldü. Kosova çatışmasında da ABD ile birlikte en başta görev alan ülke Türkiye idi. Italya'daki Ghedı Üssü'nde konuşlu uçakla- nnı savunma amacıy la devreye sokan Türki- ye, mülteci bunalımında da kapılannı Koso- valı Amavutlara açan ilk ülke oldu. 3- iki olay arasındaki bir başka benzerlik. dönemin hükümetlennin konu hakkında TB- MM'ye danışmadan karar almaları. Kore Sa- vaşı döneminde iktıdarda olan Demokrat Parti, Meclis karan olmadan askerleri çatış- maya göndermişti. Kosova bunalımında da alınan tek karar. Türk askerlerinin yabancı ülkelerde görev almalannı sağlayan Meclis karan oldu. 56. hükümetin Bakanlar Kuru- lu, Türk üslerinin Amerikan savaş uçaklan- na açılması ve Türk savaş uçaklannın Yugos- lavya'yı bombalamalanna iiişkin yetkiyi TB- MM'ye danışmadan Genelkunnay Başkan- lığı'nabıraktı. Birleşmiş Milletler (BM), Kore'nin kuzey ve güney olarak bölünmesinin ardından baş- layan çatışmalann sona erdirihnesine yöne- lik, 27 Haziran 1950'de karar aldı. BM ko- mutanlıgı altında savaşmak üzere Tuğgene- ral Tahsin Yazjcı komutasındaki Türk tugayı bölgeye gönderildi. Türk tugayı, 25. Ameri- kan Tümeni'ne bağlı olarak katıldığj Kunu- ri'deki çatışmalarda 1000'e yakın subay ve askerini kaybetti. 'Amaç ABD'ye beğendirmek" Bilkent Üniversitesi Uluslararası tlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Duy- gu Bazoğlu Sezer. Cumhuriy«t'e yaptığı de- ğerlendırmede. iki olay arasında bir benzer- lik oldugunu, ancak tek farkın Kore Sava- şı'nda BM görevlendirmesinin bulunduğu- nu kaydetti. Sezer, Kosova bunahmının Tür- kiye'yi çok ilgilendiren Balkanlar bölgesin- de yaşandığına dikkat çekerek şu görüşleri di- le getirdi: "Türkh*, bötgedeki gelişmelerden çok etkilenecektir. Kore'de öyle bir durum yoktu. Bu durum. Türkiye'nin harekederini meşnılaşnracak bir yapı oluşturuyor. Bölge- de yaşanan bir etnik temizliktir ve Türkiye de buna tarafhr. Siyasi tarafnr. Ancak NA- TO'nun etnik nedenlerk müdahaiesini doğ- ru bulmuyorum. Ama NATO boyle gelişi- yor. Türkiye de zayif bir durumda olduğu için buna kahlıyor. Türkiye'nin amacı kendini Av- rupa'ya beğendirmekten çok ABD'ye beğen- dirmek.Aynı 50yılönceolduğu gibi. Avrupa- lılar, 'Şimdi siz buna katılıyorsunuz ama bu sonra sizin de başınıza gelecek' diyorteıf IzntirBarosu üslerin kuilanımına tepkigösterdi İZ.MİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - tzmir Barosu. NATO'nun Yugoslavya'ya yaptığı hava harekâtlannda Türkiye'deki üslerin kullanı- lacak olmasını tepkiyle kar- şıladı. Baro Yönetim Kurulu. TBMM'de görüşülüp karar verilmeden Türkiye'deki ha- va üslerinin NATO uçaklan- na kullandınlmasının, anaya- sanın açık ihlali nıteliğınde oldugunu savundu. lzmir Barosu Yönetim Kurulu yaptığı toplantı son- rasında üslere iiişkin kaygısı- nı şöyle dile getirdi' "29.4.1999 tarihinde kamu- oyuna yapmış, olduğumuz açıklamada. \ugoslavya'da yaşanan olay laruı NATÖant- laşması çerçevesinde değer- lendirilemeyeceği. konunun BM Antlaşması kapsanunda değerlendirilebUeceği vurgu- lanmış ve sorunun çözümü için NATO harekâtının dur- durulmasıfleBirleşmiş MB- leder Güvenlik Konseyi'nin devTeye girmesi çağnsında bulunmuştuk. Bu açıklama- mızda, NATO tarafından ya- pılan hava saldınlannda, sa- vaş hukukunu düzenleyen Cenevre sözieşmelerinin de göz ardı edikliği, Kosovaula- ruı yaşadığı dramın daha da artbğı vurgulannuşu. Ne ya- zık ki bu çağnmıza karşın uluslararası hukuk kurallan göz ardı edikü." lzmir Barosu, yapılan ha- va harekâtında, Türkiye'deki üslerin kullanılmasında hu- kukun göz ardı edıldiğine dikkat çekti. TBMM'den yetki alınma- dan üslerin NATO'nun kulla- nımına açılmasının hukuka aykın oFduğu vurgulanan açıklamada. "Anayasanın 6. maddesine göre, °Hıç kımse veya organ, kaynağını anaya- sadan ahnayan bir devlet yet- kisi kullanamaz' Bilinmeü- dir ki hukuka aykın her giri- şimin, yeni hukuksuzluklan beraberinde getirmesi kacı- nılmazdır." RecaiKutan: MHP-DSP arasında doku uyuşmazhğı var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başka- nı Recai Kutan. DSP ıle MHP arasında "doku uyuş- madığı'' oldugunu belirt- mesine karşın, her iki parti- nin de "devletçi" bir anlayı- şa sahip olduğu için de- mokratikleşme yasalannı çıkaramayacağı endışesini dile getirdi. FP lideri Kutan, dün par- tisinin grup toplantısında. 57. hükümeti kurma çalış- malannı sürdüren DSP ve MHP'yi eleştirdi. Kutan'ın konuşmasından önce. ge- çen hafta grup başkanve- killiğine seçilen Manisa Milletvekili BüJent Annç, grup yönetimi ve Meclis Başkanhk Divanı üyeliği seçimlerinin "yenilikçüerin zaferi" diye nitelendirilme- sini eleştirdi. Kutan. MHP- DSP-ANAP koalisyonunu bazı medya kuruluşlannın, "siyasete müdahale etmek isteyen büyük sermayenin" ve Cumhurbaşkanı Suley- man Demirel'in istediğini söyledi. Ancak FP olarak bu ko- alisyonu "normal" kabul etmediklerinı kaydeden Kutan, bunun nedenini DSP ile MHP arasındaki doku uyuşmazlığına bağla- dı. MHP tabanının DSP'yi içine sindiremediğini, aynı şekilde Rahşan Ecevit'in de DSP'nin de MHP hak- kında "şüpheteri" bulun- duğunu vurgulayan Kutan, "Şu anda herkesin gözü MHP'nin üzerinde. Acaba MHP bu kadar istiskak rağmen Ecevit'in partisini iktidara taşıyacak mı diye? Ama bütün bunlara rağ- men, MHP, .DSP' dedi" görüşünü savundu. Gazetemiz yazan Oral Çaltşlar'ın, Abdullah Oca- lan'la yaptığı röportaj ne- deniyle 13 aya mahkûm edilmesini de eleştiren Ku- tan, bu uygulamayı "çağ- dışı" olarak nitelendirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle