Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 MAYtS 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Zonguldak
Yurdun kuzey ve doğu
kesımlen çok bulutlu,
Karadenız. iç Anadolu,
Doğu Akdena ıle Doğu
Anadolu'nun kuzey ve
batısı sağanak ve gok-
guaıltulü sağanak ya-
ğışlı otekı yerler parçalı
ve az tnjlutlu geçecek
Hava sıcaklığ' yağış
aJan yerferöe bırazaza-
lacak, dığer yerierde
ooemhbirdeğışiklıkol-
mayacak.
DIS MERKEZL
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
PB
PB
B
B
B
M
10
10
19
18
20
23
26
Berlin
Münih PB 19 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
B
PB
PB
PB
Y
PB
23
27
19
23
22
23
26
PB 21 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
B
Y
Y
PB
Y
Y
B
19
28
18
23
26
19
26
24
B 34
0Aç.k Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmuriu Ka-lı k Gok gûrulfülu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı I. Sayfada
"hükümet protokolü"nde bu iki konunun, çözüm
fonnülleriyle yer alması gerekiyor, daha doğrusu
bekleniyor.
Genel kurul salonuyla komisyonlar dışında TB-
MM'de türbanın serbestçe kullanılmasına -Mer-
ve olayında- yeşil ışık yakarak soruna bir ölçüde
yumuşak baktığı izlenimi verdi Ecevit.
Başbakan'ın, daha önceki aylarda sergilediği
tutarlı çizgiyi ne ölçüde ve nasıl sürdürecegi me-
rak konusu.
Buna karşın başortağı Devlet Bahçeti, seçim-
lerde malzeme olarak kullandığı türban sorununa
çözüm getireceğini vaat ederek FP'den önemli öl-
çüde oy kopardı.
Türbana TBMM'de partilerarası uzlaşmayla çö-
züm bulunmasını istiyor. En azından, üniversite-
lerde serbest bırakılmasına yanlı.
ANAP, seçimden önce üniversrtelerdeki uygu-
lamanın yumuşatılmasını önerdi. MHR böylece
hükümette "o/r müfte/?/c"kazandı.
Türban duyarlı bir konu. Bakalım, koalısyon pro-
tokolüne nasıl yansıyacak?
Ya, Ecevit'in seçim boyunca övündüğü eğitim
reformu 8 yıl!
MHR 5 artı 3 diye özetlediği formülden vazge-
çecek mi?
Bu iki duyarlı sorun ya idare-i maslahat kokan
ifadelerle kamuoyuna duyurulacak ya da iki par-
tiden biri, örneğin MHR daha ilk gün kendi dün-
yasında ödün veren bir parti konumuna düşecek.
Ha, bir de ilköğretimde 5'inci sınıfı bitiren öğren-
cilerin yaz tatillerinde Kuran kurslanna gitmeleri-
ne olanak sağlayacak yasa düzenlemesi gündem-
de,
Üstelik, din konularını gündemetaşımadığı için
oy yitirdiğine inanan Mesut Yılmaz tarafından sa-
vunuluyor.
Kuran kursları şıpınışi çözülecek bir konu. Ev-
vel Allah, başta Yılmaz, ona tam destek MHP ve
tabii FR hatta DYP oylanyla yasa Meclis'ten ge-
çer!
Olası sonuç; örneğin, üniversitelerde türbana
olanak sağlanır, 8 yılın engellediği Kuran kurslan
bu yaz çalışmaya başlar.
Çağdaşlıktan. laiklikten adım adım uzaklaşılır.
Ecevit'in vazgeçemediği ortak Mesut Yılmaz'a
göre, yeni hükümet bir-iki gün içinde tamam.
MGK, cuma günü yeni hükümetle toplanır.
Kurtarıcı olunuz
Bu sonuç neyi gösteriyor? Her şeyin el altından
çözüldüğünü. Gece yarıları gidip gelmelerde
"ödünterin alınıp vertidlghii."" "' ~~ "~ ^~' • •"
Kamuoyuna sunacaklan izlenimse pek demok-
ratik!
"Her şeyi tartışıyor ve 'tatlı dille' çözdük, geli-
yoruz!"
Ne ki işin renkli yanları artık sona eriyor.
Şimdi beceri zamanı. Bu hükümetin önünde
ağırlığı olan siyasal sorunları sollayacak önemli
konu, ekonomi.
Aylardır bir kenara atılan ekonomi, herhalde bir
yerlerden düğmeye basılmış olacak ki dün iş dün-
yasıylayakın ilişki içinde olan tirajlı gazetelerde bir-
denbire boy gösterdi.
Grafikler, çeşit çeşit haberler... Neler neler... Tür-
kiye ekonomik açıdan bitmiş tükenmiş. Birden
dün ayırdına vanyor medyamız, iş çevreleri, hükü-
metimiz!
Otomotivde üretim yüzde 39'lara düşmüş. Be-
yaz eşya yüzde 35 küçülmüş. Ihracat mı? 4 ayda
yüzde 10.4 düşüşle 6 milyar dolara inmiş. Ithalat
da öyle. Ya THY? Yolcu azalıyor.
Bütçemiz? Giderler dengelenmediği için bütçe
açığı 11 katrilyona doğru gidiyor. Ecevit'intek ba-
şına ıktidannda genelgelerle onca tasarruf buyruk-
lanna karşın... Vay canına, bütçemiz de bu durum-
da.
AhmetTan, rakamlarla her şeyin iyi gittiğini söy-
ledi NTV'de. Oysa 2 milyar dolar kayıp.
Ne çare, yabancı gelmeyince otelleri kurtarma
yolunu da açıkladı. Fiyatlan düşüren otellere yer-
li turistleri çağırdı.
Lütfen kardeşimiz Tan'ı kırmayın.
Borç harç kıyı kentlerine gidin, Ankara'yı unu-
tun.
Türkiye'yi kurtaracaklar artık başımızda.
Bari siz Türk turizmini kurtann!
Almaıılar, Mflli Görüş'ü
• Baştarafı 1. Sayfada
başarısız olan bu gençle-
rin, kapatılan RP'nin baş-
karo Necmettin Erba-
kan'ın yeğeni ve Milli Gö-
rüş'ün Genel Sekreteri
Mchraet Erbakan tarafın-
dan etkilenmeye çahşıldı-
ğın yazdı.
Die Zeit, son olarak Mil-
li Görüş'ün eski hocalann-
dar birinin şu sözlerine
yeT verdi:
"Milli Görüş, Alman-
Cevap anahtarı
ya'da sadece İslami bir ör-
güt olarak değil, Türki-
ye'den gelen dincüer için de
sahne görevi görüyor. Re-
fah Partisi'nin kapatılma-
sından sonra Almanya'ya
gelen Fazilet Partisi üyeleri
tüm Almanya'ya yayıiarak
Türldye'deki Müslümanla-
ra uygulanan baskuun kor-
kunçluğundan bahsettikr.
dindar insanlann duygula-
nnı sömürerek bağış yap-
malannı sağtadılar."
Tirkçe
1 )A, 2)D, 3)B, 4)D, 5)C. 6)A, 7)D, 8)B, 9)C, 10)B, 11)A,
12C, 13)D. 14)B, 15)C. 16)D. 17)A, 18)B, 19)D, 20)C,
2 1 A, 22)A, 23)C, 24)B. 25)D.
JVlıtematik
1>],2)C.3)B,4)C,5)B. 7)B,8)B,9)D, 10)C, 11 )B, 12)A
13D, 14)D, 15)B, 16)A. 17)D, 18)C, 19)C, 20)A, 21)B,
2 2 C , 23)B, 24)A, 25)C
FoBilgisi
1 > , 2)B, 3)A, 4)D, 5)B, 6)C. 7)D, 8)C, 9)A. 10)C, 11)D.
12A. 13)C, 14)A, 15)A, 16)B, 17)D. 18)C, 19)B,20)D,
2 1A,22)B,23)A,24)B,25)A.
S-oyal Bilgiler
1 )1,2)C, 3)B, 4)D, 5)B, 6)A, 7)C, 8)B, 9)C, 10)A, 11 )C,
IJ2D, 13)C, I4)B, 15)D. 16)A, 17)D, I8)C, 19)D, 20)B,
2 İA. 22K, 23)D, 24)B, 25)A.
'DGM'ler hukuk ilkelerme aykırıtZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
DGM'lerin kuruluşu. işleyişi. hukuki ko-
numlan yeniden tartışılırken birraporha-
zırlayan Izmir Barosu, DGM'lerin doğal
yargıçhk sistemine aykın oldugunu ileri
sürdü. Raporda, yargı bağımsızlığı, doğal
yargıçhk gibi temel hukuk ilkelerine uygun
düşmeyen DGM'lerin derhal kaldınlması,
yükümlü olduğu davalann doğal mahke-
melere de\Tedilmesı istendi.
Izmir Barosu Insan Haklan Hukuku ve
Araştırma Merkezi'nin katkılanyla hazır-
lanan raporda, Avrupa Insan Haklan Mah-
kemesi'nin bir karannda. DGM'lerin yal-
nızca kuruldaki asker üye açısından ele
alınmaması gerektiğine dikkat çekildiği
vurgulandı. Raporda, bu mahkemelerin
nesnel olarak "bağımsız ve yansız olmadı-
ğı", mevcut yapısıyla DGM'lerin faalıye-
tinin sürdürülmesinin AlHK Sözleşme-
si'nin 6/1. maddesinde yer alan "adil yar-
griama" hakkının ihlali anlamına gelecegi
bildirildi.
Siyasi partilerin yöneticilerine gönderi-
len raporda, DGM Yasası ile yargı örgûtün-
de bulunmayan "yedek üyetik" sisteminin
getirildiği; savunma hazırlığının süre yö-
nünden kısıtlandığı, bazı suçlar için şartlı
tahliye hûkümleri açısından eşitsizlik do-
guracak hükümlere yer verildiği anımsatı-
larak şöyledenildi:
"Çağdaş demokrasilerde ve hukuk dev-
letinde, ceza yargılamasınuı tek bir amacı
vardır: Maddi gerçeği aramak.' Dev let Gü-
venlik Mahkemelen' adı altında mahke-
mefer kurarak devletin iç ve dış güvenüği-
nin sağlanması görevinin yargı organına
verilmesi, yargının doğrudan doğruya yü-
rütmeye tabi kılınması anlamına gelmekte-
dir. Yargı bağımsızlığı ka\ ranıı, kuv>"eder
ajnlığı ilkesinin özünü oluşturmaktadır.
'Mahkeme' kavTamının belirleyici özelliği
de yürütme organına karşı lamamen ba-
ğımstz olma noktasuıda toplanmaktadır."
Izmir Barosu'nca hazırlanan raporun so-
nuç bölümünde ıse şu görüşlere yer veril-
di "Hukuk devleti olmanın yolu, kuşkulu
yargüamalann *adil' olmasından geçmek-
tedir. Yargüamalaruı adil olması ise kamu-
oyuna verdiği 'adalel duygusu'ndan öte,
mahkeme önüne çıkan kişinin sadece "sa-
nık' olmasından kaynakianan haklan fle
doğrudan bağlantılıdır. Nasal düzenlemele-
rin ve mahkemelerin. sanığın haklannı ko-
nımakta olması yetmez,bu korumanuı tam
olduğuna, mahkemelerin bağunsıziığuun
ve tarafsızlığuun gerçekJeştiğine Uişkin sa-
nığa gü\en verilmesi bir zorunluluktur. Bu
da ancak, kişilerin işledikleri belirtilen suç-
lannın nitelikkrinden bağunsız, sadece sa-
nık olmaktan doğan haklaruun tam ve eşit
biçimde sağlanmasıyla mümkün olabile-
cektir. Hukuk devletinin ohnazsa ofanaz ko-
şulu budur. Gerek anayasamız,gerek Insao
Haklan E\Tensel Bildirisi vegerekseAVTU-
pa İnsan Haklan Sözleşmesi ile korunan
'adilyargıiama ilkesı' hiçbiristisnaiçenne-
yen, mutiak olarak uygulaıunası gereken te-
mel bir insan hakkıdır.' Sanık haklan' ola-
rak da nitelendirilebilecek adil yargılama
ilkesinin ihlali. hukuk devletini temelinden
zedeleyebilecektin.. Bu durumda DGM'le-
re karşı çıkmak, insan haklanna sahip çık-
makür. 'Hukuk devleti' ohnamn gereği o-
larak DGM'lerin kaldınlması gerekmek-
tedir."
Yasa yetişmezse DGM kararnamesiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-DSP-MHP-ANAP ortak-
lıgı, Devlet Güvenlik Mahkeme-
leri'yle ilgıli yasanın Abdullah
Öcalan davasına yetiştirileme-
mesi durumunda sorunu "kanun
hükmünde kararname" ile çöz-
meyi amaçlıyor.
Olası koalisyon ortaklannın
vardıgı uzlaşmaya göre.
DGM'lerle ilgili yeni düzenle-
me öncesinde bütçe ve Bankalar
Yasası gibi ivedi tasanlar bekli-
yor. Meclis çalışmalannın bu ne-
denle uzaması durumunda ka-
nun hükmünde kararname çıka-
nlması amacıyla hukuksal çalış-
ma başlatılacak. MHP yetkılile-
ri, düzenlemenin kararname ile
yapılamaması durumunda genel
kurul ve komisyonlarda 1 günde
htzlı birçalışmaylatasanyı yetiş-
tirmeyi hedeflediklerini vurgu-
ladılar.
Gazi Üniversitesi tktisadi ve
Idari Bilimler Fakültesi öğretim
görevlısi Aydın Başbuğ. Avrupa
Insan Haklan Komisyonu
(AtHK) kararlan doğrultusunda
DGM'lerin bir an önce sivilleş-
mesi gerektiğini, aksi halde, ko-
misyondan, başvuranlann lehine
yeni kararlar çıkacagını belirtti.
Komisyonun görüşüne göre
DGM'lerdeki askeri hâkımlenn
tarafsız ve objektıfliğinin müm-
kün olmadığını kaydeden Baş-
buğ. incelemesinde özetle şu gö-
rüşlere yer verdi:
"AtHK, DGM'lerin yapıs. hâ-
kimlerin atanmalan ve sicilleri-
nin düzenlenmesiyle ilgili olarak
yürürlükte bulunan me\/uat in-
celendiğinde. bağımsızlık konu-
sundaki imajıyla ilgili bazı şüp-
helerin oluştuğu görüşündedir.
Komisyon, askeri hâkimlerin ko-
mutanlan önünde askeri perso-
nel olarak sorumlu olduklannı
saptanuştır.
Bir askeri hâkimin, snil şahıs
hakkında silahlı kuvvetlerin iç
düzeni ile hiçbir ilgilisi olmayan
konularda yürütülen yargılama-
ya katılması, bahse konu yargüa-
manın Lstisnai niteliği göstermek-
tedir ve demokratik bir ülkede
tüm bağımlıhk ve taraflıhk iddi-
alanndan uzak kalması gereken
hukuksal alana müdahale ettiği
tahlili yapılabilir. Mahkemede
görevli olan diğer iki yargıcın ba-
ğımsızlıginın ve tarafsızlığının
tartışma götürmeyecek olması
sonucu degjştirmez."
'Tümden kaldınlsm'
Çağdaş Hukukçular Derneği
(ÇHD) Genel Başkanı avukat
Aydın Erdogan ise, DGM'ler
için yeni düzenlemeler yerine bu
mahkemelerin bir daha açılma-
yacak şekilde tümden kaldınl-
masını istedi.
Erdoğan, "Bunca güce sahip,
gücfl her fırsatta vurgulanan bir
devletin, kendini korumak için
yargıçlan bağunsız, yargılama
kurallan adil olmayBn, özeL, ola-
ğanüstü mahkemelere ihtiyacı-
nın bulunmaması gereldr. Dev-
let, kendini 'güvenlik'te hisset-
mek için >ıırttaşlann adil yargı-
lanma hakkını tehlikeye atnıa-
mahdır."
Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu, Türk uçaklannın Kosova'da saldın görevi de yaptığını söyledi
6
NATO Yı 'a gerekli işlemi yapacak'
ALPER BALU / COŞKUN YAMAN
BALIKESlR-Genelkurmay Başkanı Or-
general Hüseyin Kıvnkoğlu. Türkiye'nin
NATO'ya tahsıs edeceğı Balıkesır ve Bandır-
ma anajet üslerinde toplam 54 uçağın konuş-
landınlacağını belirterek tanker uçâklann ko-
nuşlandınlacagı 3. havaalanınm da Çorlu ya
da Incirlik mi olacağınm görüşmelerden son-
ra kesinleşeceğinı söyledi. Türkiye'nin
NATO üyesi oldugunu, ıttifakın aldığı karar-
lara uyduğunu belirten Kıvnkoğlu, ittifakın
kararlarına aykın hareket eden Yunanistan
konusunda NATO'nun gerekli işlemi yapa-
cağını bildirdi.
Kıvnkoğlu, Yugoslavya"ya karşı yürütü-
len harekâta Türkiye'den katılacak uçâklann
konuşlandınlması planJanan Balıkesirüssün-
de dün denetlemelerde bulundu. Incelemele-
re Kıvnkoğlu'nun yanı sıra. Kara Kuvvetle-
ri Komutanı Orgeneral AtiUa Ateş, Hava Kuv-
vetleri Komutanı Orgeneral Öhan Kıüç ve
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim
Betir de katıldı. F-4 ve F-16 savaş uçaklan
ile arama ve kurtarma calışmalannda kulla-
nılan malzeme ve teçhizatlann yer aldığı ser-
giyi gezen komutanlar, Amraam, Harm. Ma-
verich ve MK-82 füzeleri ile güdümlü bom-
balann özellikleri hakkında yetkililerden bil-
gi aldılar. Türk pilotlann Ege Denizi'ndeki
"Hür deniz görevi" sırasında Yunan savaş
Genelkurmay Başkanı Krv kırkoğlu. ve komutanlar, Balıkesir'de inceleme yapolar.
uçaklan ile gırdiklen bir angajmanın vıdeo
görüntülerini ızleyen komutanlar, daha son-
ra temsiii bir taarruz ve bu taarruza karşı üs-
sün savunulması tatbikatını izlediler. Tatbi-
kat çerçevesinde dört F- 16 savaş uçağı ha-
valanırken hava savunma sistemleri de mey-
danı korudular. Kı\Tikoğlu ve beraberindekı
heyet, tatbikattan sonra Bahkesir Valisi Alad-
din Yûksd'i ziyaret ettı. Kosova'daki hava
harekâtının genellikle gece yapıldığını söy-
leyen Kıvnkoğlu. "Bir hava ku»vtûıin gücü-
nü gösteren bir husus da, uçâklann her tür-
lü hava koşullannda faaliyet göstermesidir.
Türk Hava Kuvvederimiz her koşulda en iyi-
sini yapacak seviyededir. Bütün milletimize
gurur verecek düzeydedir. Ne kadar övünsek
azdır" dedi. Kjvnkoğlu, birsoru üzenne NA-
TO'nun ek üs ihtiyacının ardından hüküme-
tin Genelkurmay 'a yetki verdiğini anımsata-
rak şunlan söyledi: "Bu konuda çeşifli mü-
zakereier yapümışOr. Bahkesir ve Bandır-
ma'da mutabık kalınmıştır. Üçüncü havaala-
nı konusunda görüşmeler sürmektedir. Çor-
lu va da İncirlik olabilir. Bahkesir'e 36. Ban-
dırma'ya 18 uçakgelecek. Bu gücün eğerope-
rasyon bitnıezse haziran ortasında gelmesi
planlanıyor. Bir kısım malzeme gekü."
Kı\nkoğlu. bir gazetecınin NATO gücü
bünyesinde görev yapan Türk uçaklannın gö-
revinin niteliği konusundaki sorusuna. "Ve-
rilen görevi yapıyorlar. Biz şu görevi yapma
diyemeyiz. Ghedi Cssü'ndeki 10 uçağımız sa-
vunma görevi de yapülar, saldın görevi de"
dıye konuştu.
Kıvnkoğlu, bir soru üzerine Atina yöneti-
minin Yugoslavya'ya sempatik baktığını
söyledi. Kıvnkoğlu, NATO'nun ittifak il-
keleriyle bağdaşmayan bu tavn nedeni ile
Yunanıstan'la gerekli görüşmeleri yaptığını
belirterek "Şu anda bir hareket kra edüiyor.
/anmııı gelince gereken yapüır" diye konuş-
tu. Alınan bilgiye göre, NATO'nun Yugos-
lavya operasyonu için Türkiye'de konuşlan-
dıracağı üç üste hazırlıklar son aşamaya gel-
di. Kesinleşmeyen plana göre Bahkesir 9.
Ana Jet Üs Komutanhğı'nda 36 adet F-16.
Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanhğı'nda 18
F-16, Çorlu Askeri Havaalanı 'nda da gerek-
sinime göre 4 ya da 5 tanker uçak konuşlan-
dınlacak. Türkiye bu operasyona bir Fılo F-
16 ile katılacak. Ege Denizi'ndeki dengeler
ve yoğunluğa göre kullanılacak uçaklann ana
merkezinı Bahkesir 192. Filo ile Eskişehir 1.
Taktik Hava Kuvveti Komutanlıgı oluştura-
cak.
Yüzyılın konferansı tehlikede Kore'den sonra Kosova
• Baştarafı 1. Sayfada
mazken konuya iiişkin, Ulaştırma Bakan-
lığı, Turizm Bakanlığı ve Lütfi Kırdar
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı yöne-
timi çelişkili açıklamalar yapmaya devam
ediyor. Olaştınna Bakanlığı Telsiz fşleri
Genel Müdürlüğü aracılığıyla 1988 yılın-
da New York'ta yapılan davetin ardından
gerekli hazıriıklan yapmayan Türkiye; Ey-
lül 1999'da bitirilmesi taahhüt edilen, an-
cak inşaatı bile başlatılamayan Lütfî Kır-
dar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'na
yapılacak 2500 kişilik genel kurul salonu
inşaatına bir hafta içinde başlamazsa kon-
ferans başka bir ülkeye almacak.
10-14 Mayıs tarihlerinde tstanbul'a bir he-
yet göndererek hazıriıklan inceleyen ve kon-
feransın yapılması için gereken genel kurul
salonunun inşaatmın başlatılmadığını tespit
eden ITU, 14 Hazıran'da Cenevre'dekı yöne-
tım kurulu toplantısında Mayıs-2000'de ya-
pılacak VV'RC-2000 için yeni bir ülke belir-
leyebılecek. Birleşmiş Milletler nezdindeki
hazırlıklan 2 yıldır devam eden yüzyılın en
büyük radyokomünikasyon konferansının,
eğer Türkiye bir hafta içinde somut bir adım
atmazsa ITU Genel Merkezi'nin bulunduğu
Isviçre'nm CenevTe şehnne kaydınlabilece-
ği bildirildi. 170 milyon dolar gelir getirecek
bu konferansın Istanbul "da yapıiması için ge-
rekli çalışmalann yapıldığını belirten Turizm
Bakanı AhmetTan, "Bazı jşlemlerin tamam-
lanması gerekivor. Türkiye bir hukuk ülkesi-
dirvebazıişlemlerin kanunlara uvgunyürü-
tülmesi gereldr'' dedı. Lütfi Kırdar Kongre
ve Sergi Sara>ı Müdürü Acar İpekçi ise Cum-
huriyet'e daha önce yaptığı "lnşaata bir ay
içerisinde başlanacak, bütün izinler almdı.
sondaj çahşmalan başladı ve salon Mart
2000'de tamamlanacak" açıklamasıyla çeli-
şen bir açıklama yaparak " Planlarda birde-
ğisiklik oldu, ek tesislerin yapdıp yapümaya-
cağına yannki toplannnın ardından karar
vereceğiz'' dedi.
Ulaştırma Bakanlığı Telsiz Işleri Genel
Müdür Yardımcısı Fatih Yurdal ise kendile-
rinin Lütfı Kırdar'm yaptıklanndan değil
konferanstan sorumlu olduklannı belirterek
"Biz salon olacak diye bakıyoruz. Lütfi Kır-
dar bize izinJerin alındığını söylüyor. Konfe-
ransın yapdacağı salonun inşaatmın başla-
mamasının bizimle bir ilgisi yok" dedi.
Türkiye'yi BM ITU'da 18 yıldır temsil e-
den elektronık yüksek mühendisi Şakir Kö-
ker ise konferansı alabilmek için çok çalış-
tıklaruıı, ancak Türkiye'nin daha önce verdi-
ği, konferans mekânının Eylül 1999'da biti-
receğine iiişkin sözünü yerine getirmediğinı
belirterek "Lütfi Kırdar'a 2500 kişilik genel
kurul salonu yapılması koşuluv la konferansın
Istanbul'da yapılması karan alinnus.hr. Bir
hafta içinde hiç olmazsa.temeli anlmazsa kon-
feransın başka birülkeye kaydırüması günde-
me gelecektir. Cumhurbaşkanımızdan konu-
ya eğibneierini bekliyoruz'' dedi.
21. yüzyılın iletişim gereksinmelerini kar-
şılayacak konulann görüşüleceği ve BM'ye
üye 188 ülkeyi bağlayıcı kararlann alınaca-
ğı 6.5 haftalık konferanstan Türkiye'nin 170
milyon dolar gelir elde edeceği hesaplanı-
yor. Konferansa, uydu mobil telefon, bilgi-
sayar gibi her türlü iletişim teknolojısi üre-
ten çokuluslu şirket patronlan ile 188 ülke-
nın telekomünikasyonla ilgili üst düzey yet-
kililerinden oluşan 2500 delege katılacak.
Görüşülecek konulardan bazılan ise şunlar:
Uydu aracılığıyla yapılan her türlü haber-
leşme sistemlerinin frekans kullanım kural-
lannın belirlenmesi; mobil telefonlar, uydu
aracılığıyla radyo ve TV yaymlan frekansla-
n, gemi ve uçak seferlerinin güvenlik içeri-
sinde yapılabilmesi için gereken haberleşme
ünitelerinin kullanım kurallannın belirlen-
mesi, her türlü haberleşmede kullanılan fre-
kans yayınlannm bırbirlerini kanştınnasını
önlemeİc amacıyla verici güç sınırlannın be-
lirlenmesi, evrenin araştınlması ve incelen-
mesine olanak tanıyan frekanslann her türlü
kanştınmadan (interference) anndınlması.
SERKAN DEMtRTAŞ
ANKARA - Türkiye'nin, NATO'nun Yu-
goslavya yönetımine karşı başlattığı "Müt-
tefikGüç" harekâtında Bandınna, Bahkesir
ve Çorlu'dakı Türk üslerine yerleştirilecek
18'i Türk, 54'ü Amerikan savaş uçaklannın
katılımıyla doğrudan yer alması, 50 yıl ön-
ce yapılan Kore Savaşı'nı anımsattı. Kore ve
Kosova cepheleri arasındaki önemli benzer-
likler şöyle:
1-Türkiye, 1950'dekiKoreSavaşı'naodö-
nemde yeni kurulan NATO'ya üye olabilmek
içingirdi. Şimdi ise ABD ve Kanada'nın Av-
rupa"dan çekilmek istemesine karşı Avrupa
Bırliği (AB) Avrupa'daki bunalımlarda Was-
hington'ın etkisi olmadan karar alıp harekâ-
ta geçebilmek için Avrupa Güvenlik ve Sa-
vunma Kimliği'ni oluşturmak istiyor. AB
bünyesinde oluşturulacak AGSK, NATO ola-
naklannı kullanacak ama AB üyesi olmayan
Türkiye'nin, bu güçlerin kullanımı konusun-
da söz sahibi olamama tehlikesi var. Yani Tür-
kiye, Avnıpa savunması ve güvenlik yapısın-
dan dışlanmış olacak. Türkiye, Kosova mü-
dahalesine katılarak Avrupa güvenliği için ne
kadar gerekli oldugunu kanıtlamaya çalışı-
yor ve ittifak ıçindeki "güveniHr müttefik"
imajının bozulmamasını istiyor.
2- Kore Savaşı sırasında bölgeye kuvvet-
lenni gönderen ilk ülke ABD, onu ızleyen ül-
ke ise Türkiye oldu. Türk tugayı 19 Ekim
1950'de Kore'ye ulaştı. Türkiye. Kore savaş-
lannda en ağır kayıp veren ülkelerden biri ol-
du. Tüm savaşlarda 1000'in üstünde asker ve
subay öldü. Kosova çatışmasında da ABD ile
birlikte en başta görev alan ülke Türkiye idi.
Italya'daki Ghedı Üssü'nde konuşlu uçakla-
nnı savunma amacıy la devreye sokan Türki-
ye, mülteci bunalımında da kapılannı Koso-
valı Amavutlara açan ilk ülke oldu.
3- iki olay arasındaki bir başka benzerlik.
dönemin hükümetlennin konu hakkında TB-
MM'ye danışmadan karar almaları. Kore Sa-
vaşı döneminde iktıdarda olan Demokrat
Parti, Meclis karan olmadan askerleri çatış-
maya göndermişti. Kosova bunalımında da
alınan tek karar. Türk askerlerinin yabancı
ülkelerde görev almalannı sağlayan Meclis
karan oldu. 56. hükümetin Bakanlar Kuru-
lu, Türk üslerinin Amerikan savaş uçaklan-
na açılması ve Türk savaş uçaklannın Yugos-
lavya'yı bombalamalanna iiişkin yetkiyi TB-
MM'ye danışmadan Genelkunnay Başkan-
lığı'nabıraktı.
Birleşmiş Milletler (BM), Kore'nin kuzey
ve güney olarak bölünmesinin ardından baş-
layan çatışmalann sona erdirihnesine yöne-
lik, 27 Haziran 1950'de karar aldı. BM ko-
mutanlıgı altında savaşmak üzere Tuğgene-
ral Tahsin Yazjcı komutasındaki Türk tugayı
bölgeye gönderildi. Türk tugayı, 25. Ameri-
kan Tümeni'ne bağlı olarak katıldığj Kunu-
ri'deki çatışmalarda 1000'e yakın subay ve
askerini kaybetti.
'Amaç ABD'ye beğendirmek"
Bilkent Üniversitesi Uluslararası tlişkiler
Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Duy-
gu Bazoğlu Sezer. Cumhuriy«t'e yaptığı de-
ğerlendırmede. iki olay arasında bir benzer-
lik oldugunu, ancak tek farkın Kore Sava-
şı'nda BM görevlendirmesinin bulunduğu-
nu kaydetti. Sezer, Kosova bunahmının Tür-
kiye'yi çok ilgilendiren Balkanlar bölgesin-
de yaşandığına dikkat çekerek şu görüşleri di-
le getirdi: "Türkh*, bötgedeki gelişmelerden
çok etkilenecektir. Kore'de öyle bir durum
yoktu. Bu durum. Türkiye'nin harekederini
meşnılaşnracak bir yapı oluşturuyor. Bölge-
de yaşanan bir etnik temizliktir ve Türkiye de
buna tarafhr. Siyasi tarafnr. Ancak NA-
TO'nun etnik nedenlerk müdahaiesini doğ-
ru bulmuyorum. Ama NATO boyle gelişi-
yor. Türkiye de zayif bir durumda olduğu için
buna kahlıyor. Türkiye'nin amacı kendini Av-
rupa'ya beğendirmekten çok ABD'ye beğen-
dirmek.Aynı 50yılönceolduğu gibi. Avrupa-
lılar, 'Şimdi siz buna katılıyorsunuz ama bu
sonra sizin de başınıza gelecek' diyorteıf
IzntirBarosu
üslerin
kuilanımına
tepkigösterdi
İZ.MİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - tzmir Barosu.
NATO'nun Yugoslavya'ya
yaptığı hava harekâtlannda
Türkiye'deki üslerin kullanı-
lacak olmasını tepkiyle kar-
şıladı. Baro Yönetim Kurulu.
TBMM'de görüşülüp karar
verilmeden Türkiye'deki ha-
va üslerinin NATO uçaklan-
na kullandınlmasının, anaya-
sanın açık ihlali nıteliğınde
oldugunu savundu.
lzmir Barosu Yönetim
Kurulu yaptığı toplantı son-
rasında üslere iiişkin kaygısı-
nı şöyle dile getirdi'
"29.4.1999 tarihinde kamu-
oyuna yapmış, olduğumuz
açıklamada. \ugoslavya'da
yaşanan olay laruı NATÖant-
laşması çerçevesinde değer-
lendirilemeyeceği. konunun
BM Antlaşması kapsanunda
değerlendirilebUeceği vurgu-
lanmış ve sorunun çözümü
için NATO harekâtının dur-
durulmasıfleBirleşmiş MB-
leder Güvenlik Konseyi'nin
devTeye girmesi çağnsında
bulunmuştuk. Bu açıklama-
mızda, NATO tarafından ya-
pılan hava saldınlannda, sa-
vaş hukukunu düzenleyen
Cenevre sözieşmelerinin de
göz ardı edikliği, Kosovaula-
ruı yaşadığı dramın daha da
artbğı vurgulannuşu. Ne ya-
zık ki bu çağnmıza karşın
uluslararası hukuk kurallan
göz ardı edikü."
lzmir Barosu, yapılan ha-
va harekâtında, Türkiye'deki
üslerin kullanılmasında hu-
kukun göz ardı edıldiğine
dikkat çekti.
TBMM'den yetki alınma-
dan üslerin NATO'nun kulla-
nımına açılmasının hukuka
aykın oFduğu vurgulanan
açıklamada. "Anayasanın 6.
maddesine göre, °Hıç kımse
veya organ, kaynağını anaya-
sadan ahnayan bir devlet yet-
kisi kullanamaz' Bilinmeü-
dir ki hukuka aykın her giri-
şimin, yeni hukuksuzluklan
beraberinde getirmesi kacı-
nılmazdır."
RecaiKutan:
MHP-DSP
arasında doku
uyuşmazhğı var
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP Genel Başka-
nı Recai Kutan. DSP ıle
MHP arasında "doku uyuş-
madığı'' oldugunu belirt-
mesine karşın, her iki parti-
nin de "devletçi" bir anlayı-
şa sahip olduğu için de-
mokratikleşme yasalannı
çıkaramayacağı endışesini
dile getirdi.
FP lideri Kutan, dün par-
tisinin grup toplantısında.
57. hükümeti kurma çalış-
malannı sürdüren DSP ve
MHP'yi eleştirdi. Kutan'ın
konuşmasından önce. ge-
çen hafta grup başkanve-
killiğine seçilen Manisa
Milletvekili BüJent Annç,
grup yönetimi ve Meclis
Başkanhk Divanı üyeliği
seçimlerinin "yenilikçüerin
zaferi" diye nitelendirilme-
sini eleştirdi. Kutan. MHP-
DSP-ANAP koalisyonunu
bazı medya kuruluşlannın,
"siyasete müdahale etmek
isteyen büyük sermayenin"
ve Cumhurbaşkanı Suley-
man Demirel'in istediğini
söyledi.
Ancak FP olarak bu ko-
alisyonu "normal" kabul
etmediklerinı kaydeden
Kutan, bunun nedenini
DSP ile MHP arasındaki
doku uyuşmazlığına bağla-
dı. MHP tabanının DSP'yi
içine sindiremediğini, aynı
şekilde Rahşan Ecevit'in
de DSP'nin de MHP hak-
kında "şüpheteri" bulun-
duğunu vurgulayan Kutan,
"Şu anda herkesin gözü
MHP'nin üzerinde. Acaba
MHP bu kadar istiskak
rağmen Ecevit'in partisini
iktidara taşıyacak mı diye?
Ama bütün bunlara rağ-
men, MHP, .DSP' dedi"
görüşünü savundu.
Gazetemiz yazan Oral
Çaltşlar'ın, Abdullah Oca-
lan'la yaptığı röportaj ne-
deniyle 13 aya mahkûm
edilmesini de eleştiren Ku-
tan, bu uygulamayı "çağ-
dışı" olarak nitelendirdi.