Katalog

12 MAYIS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Meclis'e saLdırıda bıdıınuldu' Merve Kavakçı ve Fazilet Partisi nefretle kınandı. Geçici Başkan Ali Rıza Septioğlu hakkında ise türbanlı milletvekilini engellemediği için işlem yapılması istendi İstanbul Haber Servisi - Mustafa Ke- mal Derneği Akademik Konseyi, TB- MM'deki yemin töreninde yaşanan "tür- ban" olayını ve Merve Kavakçı'yı içle- rinde banndınp bu çirkin saldınyı alkış- layan partiyi nefretle kınadığını belirtti. Akademik Konsey, laik demokratik cum- huriyeteyönelikçirkin saldın yapılırken tepki göstermeyen. milletin kendilerine emanet ettiği yüce Meclis'i kirletenlere karşı koymayan oy tüccarla- nnı da aynı şiddetle kınadı. Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, TBMM'ye başkanlık eden Ali RızaSeptioğlu hakkında Merve Kavakçı'nın genel kurula türbanla girmesini engellemediği içın işlem yapılmasını ıstedı. Mustafa Kemal Derneği Akademik Konseyi adına derneği n genel başkanı Kamran Baran. yaptığı ya- zılı açıklamada Türkıye'nin günlerdırgencıyleyaşlısıy- la. askeriyle sıvılıyle derin bir nefret duygusu içınde olduğunu ifade etti. Ata- türk'ün kurduğu ve "En bü- yük eserimdir" dedidiği TBMM'ye çirkin bir saldı- nda bulunulduğunu vurgu- layan Baran. "Bir yabancı ülke vatandaşı olan ve o \H- kede rutuklama emriyle aranan bir kışkırtıcı ajan, Meclis'e türbanla girmek, laik vedemokratik Cumhu- riyet'e meydan okumak cü- ret ve gafletinde bulunmuş- tur" dedı. Kavakçı'yı içle- rinde banndıran ve saldın- sını destekleyip alkışlayan partiyi kınadıklannı vurgu- layan Baran. "Aynca gözle- ri önünde bu çirkin saldın yapılırken tepki gösterme- yen, milletin kendilerine emanet ettiği yüce Meclis'i kirletenlere karşı koymayan oy tüccaıiannı da aynı şid- detle kınıvoruz" diye ko- nuştu. Meclis'e yapılan sal- dınlann hemen sonrasında yurdun çeşıtli yerlerinde devlet kuwetlerinek$rç.ı gi-. rişilen ayaklanma denerue- len. tstiklal Marşı'na saygı- sızlık ve belediye meclisle- nne türbanla girme gibi ey- lemler gerçekleştırildiğini anımsatan Baran. bu eylem- ler ile dınci diktatörlüğün hüküm sürdüğü bir yabancı ülkeden Meclis'e saldıran, kışkırtıcı ajanı destekleyen gösterilerin. oyunun boyu- tunu ve amacını açıkçagös- terdiğini belirtti. Buolayla- nn gerçek amacını hâlâ an- lamayan ve hâlâ demokrasi. hoşgörü ve ınsan haklann- dan söz edenlerin "gaflet, dalalet ve hıyanet" içinde olduğunu savunan Baran, "Hiç künsenin kuşkusu ol- masın Id laik ve demokratik Cumhuriye- ti kuran ve onu bu günlere taşıyan Ata- türkçü kuşaklar. bundan önce olduğu gi- bi bundan sonra da laik ve demokratik Cumhurheti aynı inanç. aynı azim ve ay- nı kararlılıkla ebediyete kadar koruya- caktir" dedı Mustafa Kemal Derneği Akademik Konsey üyeleri şu isimlerden oluşuyor: A\. Kamran Baran. Prof. Dr. Yakur Aslan, Prof Dr. V! ural Savaş, E Org. tbrahim Türkgenci, E. Tuğg. Hüse- yin Yıknnm. Prof. Dr. Tayfiın Akgüner. Nazan Baran. E. Org. Doğan Özgöçmen. Prof. DT. Mustafa Aysan. E. Korg. Kemal Gökçe, Prof Dr. Muhteşem Giray. E. Org. Nahh Özgûr. Prof. Dr. Yıbnaz Al- tuğ. E. Org. Haht Toroslu. E Org Nec- det Üruğ, Prof Dr Erol Cihan. E. Org. Irfan Özaydınlı. Prof Dr Hikmet Altuğ. E. JCora. Sabahatân Ergm. E. Org. Nec- detÖztorun. Prof. Dr SüheylBatum, E. Org. Doğan Bayant Prof. Dr. Durmuş Dündar. E. Org. Fikret Özden Boztepe. Prof. Dr. Abdüîkadir Uras. Oktay VereL E. Korg. Orhan Süerdem. Prof. Dr. Hil- mi Erginöz. Türk Hukukçu Katiınlar Derneği Baş- kanı avukat Aydeniz Alisbah Tuskan. tür- banla TBMM Genel Kurulu'na girmenin laiklik ilkesine ters düştüğünü belirterek FP 'li Kavakçı Bahrköy ÖzgürlükMeydanı 'ndaprotesto edildi Bakırköy Özgûrhlk Meydanı'nda topktnan sivil toplum örgiiü üyekr "Türidye laiktir laik kalacak" slogaıu atü. (ÖZKAN GÜVEN) 'Cumhuriyet demmleriyaşayaeak' "Din ve vicdan özgüıiüğü ise ancak dini törenlerde başörtiisüne engel olunursa o zaman din vevicdan özgürlûğünün engel- lenmesi söz konusu edilebilir* dedi. Tus- kan, yemin töreninde TBMM'ye başkan- lık eden Ali Rıza Septioğlu hakkında, Merve Kavakçı'nın genel kurula girme- sini engellemediği için işlem yapılması- nı istedi. Türk Hukukçu Kadınlar Derneği'nin dün Taksim Savoy OteFde düzenlediği basın toplantı- smda, türbanın son yıllarda kökten dinciliğin ideololo- jik simgesi olarak kullanıl- dığı ifade edildi. Türk Hu- kukçu Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, bazı çevTelerin Tür- kiye Cumhuriyeti'ni hukuk devleti anlayışından tslam devleti anlayışına yöneltme- ye çalıştığmı kaydederek " Hukuk devletinde avukat- lık kurallannı hiçe sayarak duruşmalara türbanla giren avukatlann. yargıya ve sa- vıınma hakkına gölge dü- şürdüğunü kimse tarbşmı- yor. Oysa burada meslek ku- rallanna aykın olarak sa- vunma hakkı zedeleniyor ve en kutsal hak olan savunma engeUeıuyor" dedi. Tuskan, TBMM Genel Kurulu'na türbanla girme- nin "sankla" girmeye de hazırlık olabileceğini kay- detti. Türk Hukukçu Kadınlar Derneği'nin basın toplantı- sına. 2. Başkan Burtin Ay- bay, Uluslararası Hukukçu Kadınlar Federasyonu kon- sey üyesi Ayla Babila, avu- kat Aynur Tahiroglu. avukat Berra Besler, avukat Serdar Erol. avukat Ayfer Coşkun da katıldı. İSTANBUL / BURSA ( y ABD'de adı "İslami militanlar" arasında ge- çen ve uluslararası şeriatçı örgütlerin toplan- ölanna katılarak "ciharçağnsı T ' yaptığı ileri sürülen FP İstanbul Millervekili Merve Ka- vakçı'nın TBMM'ye başörtüsüyle girme sine tepkiler devam ediyor. Sivit toplum örgütle- rj, dün Bakıcköy Özgürlük Meydanı'nda Merve Kavakçı'yı protesto etti. Atatürk'ün fotoğraflannı taşıyan ve "Türkiye laiktir la- ik katecak" sloganlannı atan topluluk adına konuşan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne- ği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkân Saylan, Meclis'te bulunanlann kurallara uymak zo- runda olduğunu belirterek "Kimse Meclis'i piknik alanı sanmasın" dedi. Bursa'da da si- vil toplum örgütleri, laiklik karşıtı hareketle- ri kınadılar. Kavakçı'nın Meclis'e türbanla girmesinin yankılan sürerken Bakırköy Özgürlük Mey- danı'nda toplanan yaklaşık 300 kişilik grup, protesto gösterisi yaptı. ÇYDD Genel Baş- kanı Türkân Saylan. TBMM'ye seçilenlerin ekonomik olarak halkın vergileriyle yaşadık- lannı ve bunlann da yasalara bağlı kalması gerektiğini söyledı. u Demokrasi herkesin, her istediğini yapabibnesi demekdegikür" di- yen Saylan şövle konuştu: "Bizler hukuk toplurnundayaşıyt>ru/. Her- kes yasalara uymak zorundadır. Kimse Mec- lis'i piknik alanı sanmasın. MiUetvekilleri, TBMM'ye çağdaş kıyafetie girmek zorunda- dır. Kimse yanhşlann arkasından girmesin. Tnrkiye laik, sosyai hukuk devletidir." , îran'da şeriatçı kadınlann Kavakçf ya ver- dikleri desteği anımsatan Saylan. •'tranlı ka- dınlara buradan soruyorum, saçlannın kılını gösterme özgürlüğüne sahipier mi" diye ko- nuştu. Atatürk'ün fotoğraflannı taşıyan ve 10. Yıl Marşı'nı söyleyen topluluk sık sık "Târldye laiktir laik kalacak", u Bağunsız laik demok- ratik Türkiye" sloganlannı attı. Topluluk. bir türküyü uyarlay arak "Karah da rürban başı- na/ Karalan kaşında/ Yeter bekiedikJerin/ Merve MecBs dışuıda" şeklinde söyledi. Tiyatro sanatçısı Dilek Türker de Ata- türk'ün verdiği haklar sayesinde fikirlerini söyleyen kadınlar olarak korkmamak gerek- tiğini ve korkanlan da yasalan uygulaması için zorlamak gerektiğini söyledı. Türker, *Ya Cumhurrvet devrimlerine sahip çıkarak çağdaş toplumlann arasına katilacağız ya da vahşi, acunasız bir toplumun temelini ataca- ğız; bu bizim elimizde" diye konuştu. Tür- ker'in, Kuvayı Milliye Kadınlan oyununda- ki Zübeşde Haaım'ın canlandınldjgı sahne- yi gözyaşlan arasında izleyen topluluk. daha sonra Atatürk Anıtı'na "Cumhuriyetdevriın- leri yasayacak" yazılı çelenk bıraktı. Bursa'da tepki Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ay- han Kızıl. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Baş- kanı Nuri Koiayh ve Türk-lş 8. Bölge Tem- silcisi Mehnet Kanca'nın da aralannda bu- lunduğu 63 sivil toplum örgütünün temsilci- leri, Atatürk Anıtı'na çelenk koyduktan son- ra laiklik karşıtı hareketlerin protesto edildi- ği bir bildiriyi Bursa Valisi Orhan Taşanlar' a sundular. Prof. Dr. Kızıt, Atatürk ilkelennden asla ta- viz verilmeyeceğini ifade ederek herkesin Türkiye Cumhuriyeti "nin kanunlanna uyma- sı gerektiğini bildirdı. Kızıl, "TürkiyeCum- huriyeti'ni sokakta bulmadık. O bize Ata- türk'ün emanetidir. Bu emanete asla hryanet etmeyeceğiz'' diye konuştu. Yazarlardan ortak tepki Türkiye Yazarlar Sendi- kası, Edebiyatçılar Derneği ve PEN Yazarlar Derne- ği'nce FP"ye karşı yapılan ortak açıklamada, demokra- tik haklann ardıtıa gizlene- rek beslenen dinsel gericili- ğin son saldın noktasının TBMM olduğu belirtildi. Yaşanan olaylann üzüntüy- le izlendiği kaydedilen açık- lamada. "Bizler, bu ülkenin ilerici. aydm, demokrat ya- zar ve şanieri olarak masum bir başörtüsü görüntüsü al- ünda. siyasal Islamın simge- si olan türbani. Cumhuriye- tin temel niteiiklerine açık bir sakün olarak değeıien- dirdiğimizi, gündemimizde- ki pek önemli konulann unurulmalanna neden oldu- ğunu tüm kanıuoyuna du- yıırmavı bir görev sayıyo- ruz" denildi. vatansever olduğunu iddia etti Ali Oymak, Konya E Tipi Cezaevi'nde İstanbul Haber Servisi - Burdur Cezaevi'nden Kürşat Yıimazüe birlıkte kaçan ve Türk- Bulgarpolisi tarafından Bulgaristan'da yakalanıp Türkiye'ye getirilen Ali Oymak. Konya E Tipi Cezae\ ı'ne gönderildi. Oymak, İstanbul Adliyesı'nden çıkarken kendisini vatansever olarak nıtelendirerek "Vatan hainlerini klinıalı odalarda ağuiıyoıiar. Beni ise tek kişilik hücrelere kmTiyorlar. Oysa tek bir dosyam bile yok" diye konuştu. 24Temmuz 1998 tanhinde Varna'da "sahte pasaport ve ruhsatsız silah bulunduıtnak" suçlanndan 15 ay hapis cezasına çarptmlan ve daha sonra Türkiye'ye iade edılen Ali Oymak, • Kürşat Yılmaz ile Burdur Cezaevi'nden kaçan ve Bulgaristan'da yakalanıp Türkiye'ye getirilen Ali Oymak, istanbul Adliyesi'nde işlemleri yapıldıktan sonra Konya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. öncekı gün Türk Interpol yetkililerine Sofya Havaalanı'nda teslim edilmışti. Oymak, Vatan Caddesi'ndeki emniyet müdürlüğünde dün işlemlerinin tamamlanmasından sonra Sultanahmet'teki İstanbul Adlıyesi'ne getirildi. Cumhuriyet savcılığı tarafından ıfadesi alınan Oymak. adliyeden çıkarken gazetecilere kendisini "vatansever" olarak nıtelendirdi. Oymak. "Vatan hainleri klimalı odalarda ödüllendiriliyor. Benim hiçbir dosyam yok, ancak ben tek kişilik hücrede tutuluyorum" diye konuştu. Oymak. kesinleşmiş cezası bulunduğu için daha sonra Konya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Şarkıcı, 'tele kulak çetesi'yle bağlantısı olmadığını ve para vermediğini söyledi Sîbel Can serbest bırakddıİstanbul Haber Servisi - Tekno- lojik aletler kullanarak yasadışı yoldan telefon dinledikleri \e kay- da aldıklan öne sürülen "tele kulak çetesi"ne yönelik yürütülen soruş- turma kapsamında gözaltına alınan şarkıcı SibelCan, çıkanldığı tstan- bul DGM Cumhuriyet Savcılı- ğf nca serbest bırakıldı. Eski eşi Hakan Ural ile babası Selçuk Ural arasındaki telefon ko- nuşmalannı dinlemeleri içın "tele kulak çetesi"ni azmettirdiği iddi- asıyla gözaltına alınan Sibel Can'ın, İstanbul Emniyeti Organi- ze Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şu- be Müdürlüğü'ndeki sorgusu dün sabah saatlerinde tamamlandı. Can, işlemlerinin sona ermesinin ardından öğle saatlerinde tstanbul DGM'yesevk edildi. Adli tabiplikte sağlık kontrolün- den geçirilen Sibel Can, daha son- ra soruşturmayı yürüten DGM Cumhuriyet Savcısı Mehmet Süs- lü tarafından "sanık" sıfatıyla sor- gulandı. Can, yaklaşık 2 saat süren ifadesinin ardından DGM Cumhu- riyet Savcısı Süslü tarafından ser- best bırakıldı. Ünlü şarkıcı, DGM'den aynlır- ken gazetecılenn olaya ilışkın so- rulanna."Benim çeteile hiçbir bağ- lantım yok, kimseye para verme- dim" diye yanıt verdi. Olayla ilgili halen şubede gözal- tmda tutulan Senkron TV'nin sahi- bi Levent AHınay'ın da aralannda bulunduğu 12 kişinin sorgusu ise sürüyor. Levent Altınay'ın sahibi olduğu Senkron TV'den yapılan yazılı açıklamada. Senkron TV'nin adı- nın, gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan haberlerle sürekli Fadime Göktepe'den polise suç duyurusu Metin Göktepe'yi üldürdükieri iddia edflen 11 pofisin y argılandıgı AfyonAğırCeza Mahkemesi'ndeki karar duruşması öaeesi polisin saldınsına uğrayan Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe. dün İstanbul Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu. Fadime Göktepe yaptığı açıklamada. "Oğlumun katiDeri için 4 yıldır hiç evde durmadım. Polisler hakkında dav'acıvun" dedi. (ÖZKAN GÜVEN) işin içine çekilmeye çalışıldığı öne sürüldü. Basında. "tele kulak çete- si" olarak adlandınlan bu kişilerin ellerindeki Hakan Ural ile Selçuk Ural arasında geçen konuşmanın bandını, Senkron TV'ye olduğu gibi pek çok TV kanalına da götü- rüp yayımlanıp yayımlanmayaca- ğını sorduklannın ortaya çıktığının savunulduğu açıklamada. "Senk- ron TV, haber değeri olduğuna inandığı bu bandı, yorumsuz olarak vermiştir" denildi. Gökkafes'in sa- hibı Dolamabahçe Turizm AŞ, "te- le kulak çetesi"yle ilişikisi olmadı- ğını belirterek hiç kim- ^1$*V!t seyi dinletmediklerini açıkladı. Dolmabahçe Turizm AŞ'den yapılan yazılı açıldamada. "Hiç kim- seyidinletmedik,dinlet- me girişiminde bulun- madık. Böy le bir işin ya- pılıp yapılmadığını bil- mediğimiz gibi, öğren- me niyetimiz de hiçbir zaman ohnadı" denildi. Öte yandan, "tele ku- lak çetesi" ile ilgili baş- latılan operasyonlarda, Ankara'da olayla bağ- lantısı olduğu bildirilen Telekom Genel Müdür- lüğü'nde şef olarak ça- lışan N.Y, özel bir şir- kette sekreterlik yapan E.P. ve emekli polis me- muru E.Y. dün gözaltı- na alındı. Ankara'da gö- zaltına alınan 3 kişi ak- şam saatlerinde karayo- luyla Istanbul'a götü- rüldü. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Hayvanlar, Çocuklar ve Merve'ler... Altuğ-Behruz Çinici dostlarımın bir kangal kö- pekleri vardı. Dehşetengiz bir hayvan.. Bırakın ziyaretçilerini, kendileri bile ondan korkuyorlardı. Sözlerini din- letmekten vazgeçmişlerdi, ama korkularını birtür- lü yenemiyorlardı. Ve sonunda korku ağır bastı. Kangal köpekleri kullanan biraskeri birtiğe baş- vurdular. Dehşetengiz köpeği almaya bir uzman subay geldi.. Kendisini görür görmez kuzu kesilip her komutuna uyan kangalı alıp götürdü.. Kendisi ön- de, "canavar" bir adım gerisinde.. Süt dökmüş ke- dilergibi. Çinici'lerin şaşkın bakışları altında.. • • • Çocuk psikologlarının çok iyi bildikleri bir konu- dur bu. Hayvanlarta yakından ilgilenenler de bilir- ler.. Daha yürüyemeyen bebek bile sizi dener. Ne ka- dar karariı olduğunuzu ölçmeye, sınamaya çalışır. Ve davranışlannı, size vereceği tepkileri ona göre ayarlar. Mamasını yememek için anneannesinin canını burnundan getiren bir kuzenimi anımsıyorum. Ma- ma çanağını anneannesinin elinden aldım. Kaşık- lan doldurup doldurup uzattım.. Gıkı bile çıkma- dan bitirdi.. Hem de birkaç dakikada. Oysa ne tatlı sözler söylemiş, ne de yalvarmış- tım. Sadece kararlı olduğumu hissetmişti!.. En huysuz at bile, kendisinden çekinmeyen, kendine güvendiğini hissettiği binicinin yanında kuzu gibi olur! Acaba niçin?.. • • • Türban" olayının sokaktaki başörtüsünden çok farklı olduğu artık çok açık. Türban sadece siyasal bir simge olarak kulla- nılmıyor.. Aynı zamanda, laikliğe meydan okuyan bir karşı- devrimci sürecin yarattığı ve yararlandı- ğı bir baskı ortamının teme) ögesi olarak kullanılı- yor! Aydınlığa karşı karanlığın baskı öğesi olarak.. Tıpkı Iran'daki gibi.. Tıpkı Cezayir'deki gibi.. Ankara'nın göbeğinde, iki yüz kişilik sınıfta üç- beş başörtülü öğrencinin hiçbir sakıncası yok. Ama dinci güçlerin denetimindeki bir Malat- ya'da.. "Türban" takılmasını savunan öğretim ele- manlannın çoğunlukta olduğu ve de "memur"\a- nn bile türbanla görev yaptığı bir üniversitede.. olayın anlamı çok farklı. Orada olay bir güç gösterisi! Kim daha güçlü?.. Devlet mi, şeriatçılar mı? Kim gerilerse, "sessiz çoğunluk" karşı tarafa doğru kayacak! Toplumsal biryasanın gereği olarak.. Güçlünün yanında olmak için.. Kendinigüvencealtınaalmak için!.. Sekiz yıllık "kesintisiz" temel eğitim, maçın ilk raundu idi. Uzun vadede laik devleti yıkacak olan bir süreç önemli bir darbe yemiş oldu, ama maç henüz bitmedi. Imam okullannın orta kısımlanna şimdi MHP sa- hip çıkma eğiliminde! Ondan da daha önemlisi.. Yaşamsal bir maçın sonucunu belirleyecek olan raund "türban" konusunda oynanıyor. Orada da sonucu, devletin kararlılığı belirleyecek. TBMM'deki karariılıkyetmez.. Asıl sınav Malat- ya'da veriliyor. Ve Malatya'daki sınav yitirilirse, sıra başka yer- lere gelecek! • • • Daha geçenlerde Sıvas örneğini verdim. Laik devlet düşmanlarının "kurtanlmış bölge"\e- rinin birinde durum değişiyor. Dincilerin cesareti giderek kınlıyor.. Acaba niçin? Devletin kentteki temsilcilerı değiştiği için.. Kentteki üniversitenin yönetimi değiştiği için.. Ve devlet kararlılığını gösterdiği için! Geçen yıl 1200 kadar türbanlı öğrencinin Iran benzeri ortama katkıda bulunduğu Cumhuriyet Üniversitesi binalarında bugün tek bir türbanlı bi- le yok! llahiyat Fakültesi'ne bile kız öğrenciler baş- ları açık giriyorlar. Bu nedenle öğrenimini bırakmış olan öğrenci- ler ise panmakla sayılacak kadar az... • • • Çocuklar. Hayvanlar. Ve toplumlar.. Birbirlerine çok benzerler. Kararsızlık ödün getirir.. Ödün umut, umut da belirsizlik. Ve bundan en zarariı çıkan da çocuğun, hay- vanın ve toplumun kendisi olur! Türkler'in katil zanlısı Osmanağaoğlu için ölüm cezası isteniyor İstanbul Haber Servisi - Eski DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in katil zanlısı ülkücü Cnal Osmanağaoğlu. dün tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi'nden Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi Kalemi'ne getirilerek kimlik tespitı yapıldı. Siyasi amaçla adam öldürmek, otobüs kurşunlamak ve toplu kıyıma teşvik gibi 16 ayn suç nedeniyle kırmızı bültenle 21 yıl arandıktan sonra 10 Nisan 1999'da Kuşadası'nda yakalanan Osmanağaoğlu, dün kimlik tespitinin yapılması için tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi'nden Bakırköy Adliyesi'ne getirildi. Türkler davasının görüldüğü Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kaleminde kimlik tespiti yapılan Osmanağaoğlu daha sonra cezaevıne götüriildü. Osmanağaoğlu'nun Bahçehevler'de 7 TlP'li öğrencinin katledilmesiyle ilgili davanın görüldüğü Ankara3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada hazır edilmek üzere Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne nakledileceği, Türkler'in öldüriilmesine ilişkin dava için mevcutlu olarak Istanbul'a getirileceği öğrenildi. Osmanağaoğlu hakkında Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddıanamede, Osmanağaoğlu'nun TCY'nin "toplu kmma sebebiy«t vermek" fiilini düzenleyen 149'2 maddesi uyannca ölüm cezasına çarptınlması isteniyor.