25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmti\az Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkav a O Yazuşlen Müduru tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz # Haber Merkezı Müduru. Hakan Kara 0 Gorse! Yönetmen Fikret Eser Iıtıhbarat Cengiz \ ıldınm • Ekonomı Özlem Yüzak# Kültur HandanŞenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler' Sami Karaören # Duzehme Abdullah Yazıcı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Vlehmet Faraç Ya>ın Kunılu llhan Selçuk (Başkan). Orfaan Erinç. Okla> Kurtböke. Hikmet Çetinka\a. Şükran Soner. İbrahim ^ üdız, Orhan Bursah, Mustafa Balhav. Hakan Kara. AnkaraTemsılciM. Mustafa Balba> Atatürk Bulv an No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks.419502?#tzmırTemsılcısi SerdarKızık, H.ZıvaBlv 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4419117 0AdanaTemsılcısı:ÇetinYiğenoğin, lnomıCd 119 S No 1 Kat 1. Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Muessese Müduru- Cstün Akmen • Köordmator \hmet Korulsan # Muha- sebe Bûlent \ ener • Idare Hfceyin Gûrer» Bılgı-İşlem \»i] İıuü»Bıigı- sayar Sıstem Mürüvet Çiler # Sanş FazaetKuza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran # Ivoordınalör Reha Işıtman # Genel MüdürYanhmcısr Se^daÇoban Tel 514 07 53 - 513 95 80 - 5! 38460-61. Faks. 5138463 \s>ımla*aQ *e Basan: Ycnı Gün Haber \ıansı. Bas n \e YayıiK !ık A !> Türk. ^agı C ad « 41 C ağaloglu 34334 kıanbul PK. 246 - P Kodu 34435 Sırkecı Islanbul Tel <ü 212) 512 05 05 I^Ohatl Faks ı0 212» 513 85 95 www.cumhunvet.com.tr 12MAY1S 1999 Imsak: 3.57 Güneş: 5.43 Oğle: 13.0.8 Ikindi: 17 00 Akşam: 20.18 Yatsı: 21.57 Nelson kataloğu • İstanbul Haber Servisi - Nelson Mayo'nun mankenliğini ıki yıldır sürdüren Duygu Dıkmenoğlu'nun. önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek olan Nelson 2000 kataloğu için üçüncii kez poz vereceği belirtıldi. Nelson, önceki yıllarda da Özlem Kaymaz, Eyşan Özhım ve Sinem Güven ile çalışmıştı. Şişli Ettal 100 yaşında • tstanbul Haber Servisi - Şişlı Etfal Hastanesi lOO'üncü yaşmı bilım. sanat ve sosyal etkınliklerle kutluyor. 1899 yılında Hamidıye Etfal Hastanesi adıyla kurulan hastanenin yıldönümü kutlamalan, 23- 26 Mayıs tarihlen arasında yapılacak. Açılış 23 Mayıs günü saat 17.00'de hastanede başlayacak. Etkinlıkler çerçevesinde. "Hipertansıyon, hıpofız cerrahisi. sepsıste giincel yaklaşım, daha ıyi bır acile doğru" gıbi konularda bilimsel sempozyumlar yapılacak, sağlık konulu kankatür ve genel bir resim sergısı açılacak. Gates servetini bağışlayacak • CHICAGO(AA)- Microsoft firmasının kurucusu ve sahibi. dünyanın en zengin adamı Bill Gates, ölmeden önce servetinin büyük bölümünü dağıtacağinı açıkladı. Afrika. Asya ve Latin Amerıka"da. doğum sırasında anne ve bebek ölümlen ile sakatlıklannı önlemek amacıyla uygulamaya sokulan sağlık programları ıçin 50 milyon dolar bağış yapan Bill Gates, geçen hafta içinde de AIDS araştırmalan için 25 milyon dolar yardımda bulundu AIDS'li ailenin davası • ŞANLIURFA(AA)- Kızılay K.an Merkezfnden verilen AIDS'li kanın sezaryenle doğum sırasında kullanılması sonucu ıki bıreyı AlDS'e yakalanan Siverekli Işıkgöz ailesının açtığı 110 milyar liralık maddı ve manevı tazminat davasında, Kızılaj ve Sağlık Bakanlığı 15 milyar lira mane\ ı tazmınata mahkûm oldu. Mahkeme, maddi tazminatı reddederken. 1 milyon 990 bin lıra tutarındaki kan parasının da davalılardan alınıp davacı aıleye ödenmesini kararlaştırdı. TÜSTAV taşınıyop • Haber Merkezi - Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vak'fı (TÜSTAV), yeni binasına taşınıyor. TÜSTAV"ın etkinliklerini sürdüreceği yeni vakıf binasının açılışı. 15 Mayıs'ta yapılacak. Vakıf yöneticıleri 15 Mayıs'taki açılışa herkesın çağnlı olduğunu duyurdu. Vakfın bundan sonrakı çalışmalannı yeni binasının bulunduğu tstiklal Caddesi, BekârSok. 9,2Beyoğlu adresınde sürdürecek. Atama kararları • ANKARA (AA) - Resmi Gazete'nın dünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararlanna göre. Radyo ve Televızyon Üst Kurulu tarafından teklıf edılen ikı aday arasından Prof. Dr. Orhan Oğuz, TRT Yönetım Kurulu üyelığine getırildi. Basın-tlan Kurumu Genel K.urulu'nda boşalan Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı temsılcılığine Müsteşar Yardımcısı Şahin Gürün atandı. Dilek-Güroluk hidroelektrik santralı davasının karar aşamasında bakanlık devreye girdi Mahkemeye Fırlına baskısı AHMET ŞEFİK TRABZON - Çamlıhemşin'de Fırtına Deresi üzerine kurulmak istenen hidro- elektrik santralın çalışmasının durdurul- ması ıçın Trabzon Idare Mahkemesi'ne açı- lan dava karar aşamasına geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından mah- kemeye yapılan başvuruda. mahkemenın olumsuz bir karar vermesı halinde, sadece Dilek-Güroluk hidroelektrik santralı proje- sinin değil ülkenin uluslararası kreditörler nezdinde de kötü duruma düşeceği ılen sü- rüldü. Başvuruda, "karann olumsuzolma- sı halinde bundan kamu yarannın büyük za- rar göreeeğT iddia edildi. Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından durdurulan Çamlıhemşin Dilek-Güroluk hidroelekt- rik santralı projesi ile ilgili olarak Trabzon Bölge tdare Mahkemesi'nebölge sakinle- n tarafından açılan davanın nasıl sonuçla- nacağı merakla beklenıyor. Karann yaklaş- • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan Trabzon Idare Mahkemesi'ne gönderilen yazıda, mahkemenin olumsuz karar vermesi halinde, yalnızca Dilek-Güroluk projesinin değil, kamu yaranmn da zedeleneceği öne sürüldü. Çamlıhemşinliler bakanlığın tavnna büyük tepki gösterdi. tığı bir ortamda mahkemeye Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanlığı tarafından gön- derilen yazıda projenın durdurulmaması ıstendi. Bakanlık hukuk müşav iri Orhan Yû- cel imzasını taşıyan yazıda. ÇED raporu- nun iptaline yönelik olarak açılan davada, projenin durdurulması halinde, ülkenin kredı aldığı kesimleri olumsuz etkileyece- ği öne sürüldü. "Proje sahasında rezervu- ar alanlan dararaldığından ormanlık alan- lar korunmuş. ağaç kesimi en aza indirgen- nıiştir. Çevre Bakanlığı, kanunda öngörü- len usul ve esaslara göre devletin gözetim \e denetimi altuıdaprojenin işlemesini sağ- lamıştır. Bu, anayasal bir hakür" ıddıala- nnda bulunulan vazıda. Türkiye'nin ener- ji açığı bulunduğu. düşük kaliteli enerji it- halatının ülkeye malıyetinin çok yüksek olduğu belirtildi ve davanın reddi istendı. 'Bakanlık, şirketin avukatT Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın başvurusunu değerlendiren Çamlıhemşin Girişimcileri Sözcüsü Av. Yakup Okumu- şoğlu. bakanlığın yapımcı firma BM Hol- ding'in av-ukatlığına soyunduğunu belirt- tı. ÇED raporundaki yanlışlıklann bilirki- şi raporuyla da belirlendiğini, ancak bakan- lığın ÇED raporunu çok doğru gibi göster- meye çalıştığını vurgulayan Okumuşoğlu. "Bakanlık bilmelidir ki idare mahkemesi izin yeri değildir. Sen idare olarak, ana>a- sayı, tüzüğü, v önetmetikJeri yasalan hiçe sa- yacaksın. diiediğin gibi göriiş büdirip söz- leşme vapacaksın. sonra da mahkemeye 'Aman bu projeyı iptal etmeyin, yoksa ka- mu yaran büyük zarar görür' diyeceksin. Hukukun üstüne hiç kimse çıkamaz" de- dı. Okumuşoğlu sözlerinı şöyle sürdürdü: "Bakanlık gerçekleri çarpıtmaktadır. Ra- porda kesilecek ağaç sa>i$ı 4 yılda 950 ola- rak gösterilmektedir. Oysa kesilen ağaç sa- yısı 104 hektarda yüz binlerdir. ÜstetikÇev- re Bakanlığı denetteme \e izleme görevi yapmamıştır. Şirket ÇED raponında beür- tüen konulara da u\ nıannşür. Proje iptal edil- mezse asıl kamu zaran o zaman olacak. Proje şu haliyle 400 mihon dolara çıkacak. Ancak üreteceği elektrik, gereksinmemi- zin sadece binde 4'ünü karşda\acak.Ba- kanlık, bu kadar pahalı bir projeyi sav una- cağına, \iizde 25 olan elektrik kaçaklannı önlesin. Bakanlık anayasal haktan söz edi- yor. Peki ana> asanın 56. maddesinde beür- tilen hususlar anay asal hak değil midir?" Akıllı köpekl Sony firması ".Aibo" adı \«- rilen yeni oyuncağını piya- sava sürdii. Robot köpek Aİbo'>TJ benzerlerinden a>> ran başlıca özelliği çeşitli duygusal tepkiler \ermesi. "Artifıcial inteUigence ro- bot-\apay zekâ robotu" nun kısalrması olan Aibo, ayıu zamanda Japoncada "eş" anlamına geliyor. Aib«'dan 5 bin adet üretildiğini bildi- ren firma yetkihleri. bunlar- dan 3 bininin Japoma'da. 2 bininin ise ABD'de saOla- cağını açıkladılar. Sadece İnternet üzerinden satışa sunulan kopek robot Ai- bo'nun fivatı ise yaklaşık 800 miho'n TL. BAKANLIĞIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İSTENDI 'Tııriztnin sorunu tanıtıııı' Insanlar arasındaki iletişimsizlik yeni bir sektör yarattı Çöpçatanlıkta patlaıııa Çeviri Senisi - Kadın v e erkek ara- sındaki cinsiyet kavgası büyüdükçe. iki taraf için de ödenen bedeller ağır- laşıyor. tlişkilerbozuluyor. boşanma- lar artıyor ve ıki cins arasındaki sos- yal ilişkilergün geçtikçe soğuyor. Ne kadın ne de erkek tek başına yaşamak ve yaşlanmak istediği halde. hayatı paylaşabıleceği uygun eşı nerede ve nasıl bulabileceğini de bılmiyor. Spi- egd dergisinin haberine göre, nüfu- su 6.5 milyon olan New York'ta 1.5 milyon. nüfusu 1.5 milyon olan Mü- nih'te 600 bin bekâr ve eş arayan in- san bulunuyor. Sadece Almanya'da kendi tercihi dışında yalnız yaşayan 13 milyon insan olduğu tahmin edi- liyor. Sevgi ve sev gıli bu kadar y oğun v e reel bir talebe dönüşünce. kendi ar- zını da yaratıyor. Özellikle insan iliş- kilerinin kopma noktasında bulun- duğu endüstri ülkelerinde büyük bir eş ya da sevgtfi bulma pazan oluşmuş durumda. Amenka, Kanada. Alman- ya. Ingiltere gıbı ülkelerin çoğunda ciddi bir kurumsaUaşma olarak ken- dini gösteren pazar, önceleri yoğun- lukla gazete ilanlanyla çalışırken İn- ternet kullanımının yaygınlaşmasın- dan sonra patlama noktasına ulaştı. Ga- zetelerde birkaç sayfa ve belirli gün- lerle sınırlı olan (üstelik oldukça pa- halı, tek sütun lOsatır 450-500 mark arasında) evlilik ılanlan, Internet'te hiçbir smır tanımaksızın ve daha uy- gun fiyatlarla yayımlanıyor. Batı ülkelennde uzun yıllardır bu Almanva'daki evüliklerin vüzde 25'i işi yapan ve ciddiyetleriyle tanınan şir- ketlerin yüksek kazançlar elde ettik- leri biliniyor. Sadece Almanya'da 600'ü aşkın eşbulma şirketi mevcut. Bu şirketler yıllık ortalama 500 mil- yon mark ciro elde ederken, yapılan evliliklerin yüzde 25'inin bu yolla gerçekleştiği belirtiliyor. Yüzde 80'i güveniyor Özellikle. bozulan birincı evlilik- ler yada ciddi ilişkilersonrasındater- cih edilen bu yol, yapılan araştırma- lara göre, sevgili ya da eş arayan in- sanlann yüzde 80 gibi yüksek bir ora- nı tarafından son derece ciddi ve gü- venilir olarak niteleniyor. Ancak bu güvenilirliğin, ilanlann yayımlandı- ğı gazetenin ciddiyeti ve talep ettiği ücretle bağıntılı olduğu da ortaya çıkıyor. Anket- lere katılan binlerce kişi, ilanlann fiyatı arttıkça ciddiyetin ve güvenilirli- ğin arttığına da inanıyor. Psikoloji çevreleri, ilanla eş bulma olgusu- nu evlilikleri ya da iliş- kileri bozulan insanlann kendilerine ve diğer in- sanlara olan güvenleri- nin yıkılmasıyla ilinti- lendiriyorlar. Uzmanla- ra göre, bu insanlar ara- cı kurumlara baş\'urarak hem ilk adımı atmaktan hem de reddedilmekten kaçarken, kendileri gibi başka çaresi kalmamış ve ciddiyetle eş arayan bir insanla tanışacakla- , çöpçatan şirketier aracılığıjla gerçekleşiyor. n n a da inanıyorlar. Hekimler dikkatli kullanılması için uyardı Viagra Türkiye'de satışa çıktı tstanbul Haber Servisi - Erkeklerde görülen erektil disfonksiyon (sertleşme) problemınin tedavisi için satışa çıkan Vıagra'nın dikkatli kullanılması ıstendi. Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği'nden Dr Cem tncesu. "Nitrat içeren Uaçlan kullananlar, kesinlikle Slagra almamah. Kalp ve tansiyonu olanlar da hekim kontrolünde ilacı kullanmalılar" uyansında bulundu. Sağlık Bakanlığı'nın izin vermesinın ardından Viagra. bir üroloğun yazması halinde hasta sağlık kurulundan geçtikten sonra yeşil reçete ile ahnabilecek. Viagra'lann 25 miligramı, 10 milyon 250 bin. 50 miligramı 16 milyon 400 bin liradan satılacak.Viagra'nın bütün cinsel sorunlara çözüm olmadığına dikkat çeken Dr. Cem tncesu şu uyanlarda bulundu: • Nitrat maddesi içeren ilaçlan kullananlar Viagra kullanmamau. Bu iki ilacın birlikte alınnıası durumunda ölümler görülebilir. Bu madde. genelde kalp ilaçlannda bulunur. Bugüne kadar yaşanan ölümlerin çoğu da bu iki ilacın birlikte aumından kaynaklandu • Kalp ve tansiyonu olanlar çok daha dikkatli olmalılar. • Vıagra'yı kadınlar kullanmamau, • İlaç sertleşme bozukluklannda kullanılıyor. Yalnız bütün sertleşme sorunu olanlar Viagra kullanacak diye bir şey yok. Sertleşmede psikojenik faktörlerin etkisi de büyüktür. Mutlaka bir uzman hekime danışılarak alınmalı. • Viagra kullanan biri, asla bir arkadaşma bu ilaçtan vermemelL Bu, o kişinin ölümune yol açabilir. • İlacın alımı uzun prosedürler nedeniyle zor olacak. İnsanlar karaborsaya yönelmemeli, üstelik piyasada sahteleri de var. • Yağh yemekler ve alkol ilacın etkisini azaltıyor. Bugüne kadar 84 ülkenin satışına izin verdiğı Viagra için bu ülkelerin >üzde 95'inde tüm uzmanlar reçete yazabiliyor. Çoruh belgeseli İstanbul Haber Servisi - Hidroelektrik santralı ve baraj yapımı nedeniyle su- laraltında kalacak olan Ço- ruh Vadisi'nin her yönüy- le tanıtımı amacıyla "Ço- ruh Vadisi Belgeseli'' çeki- liyor. Artvin K.ültürve Yar- dımlaşma Derneği'nce projelendirilen çalışmalar, Fotoğraf Sanatı Kurumu üyelen DursunaüSankoç ve Tekin Üstündağ tara- fından yürütülüyor. San- koç ve Üstündağ, "Sdam Olsun Çonıh'a" adlı ilk çalışmalannın ürünü olan saydam gösterisini 6 kez Ankara'da. 1 kez de Kon- ya'da izleyicilerin beğeni- sine sundular. Sanatçüar aynı gösteriyi 15 Mayıs Cümartesi günü 15.00- 16.00 saatlerinde Bursa Büyükşehir Sanat Galeri- si'nde sergileyecekler. İstanbul Haber Servisi - Turizm sektöründeki kuruluşlann temsılcı- lerini çatısı altında toplayan İstanbul Skal Kulübü Başkanı Hüh/aAslantaş. Türkiye'nin en önemli sorununun ge- nel tanıtımdaki yetersizlik olduğunu belirtti. Aslantaş. turizmdeki durgun- luğun aşılması için Turizm Bakanlı- ğı'nın "ricacı" konumundan kurtarı- larak "icraa" bir bakanlık haline ge- tirilmesi gerektiğinı savundu. Hülya Aslantaş. Holıday lnnCrov.- ne PlazaOteli'ndedüzenlediği basın toplantısında. ülke turizminin bir kriz içinde olduğunu belirtti. Bunun sade- ce terör ve Balkanlar'da yaşanan sa- \aşa bağlanamayacağını ifade eden Aslantaş. sektördeki sıkıntıyı önle- mek için kalıcı ve uzun vadeli strate- jileruygulanmadığını belirterek "Pa- niği önlemek için hep acü ve günü kurtarmaya yönelik tedbûier almdı. Bu nedenİe sağlam bir >npıya ka> u- şamayan Türkturizmi, her geçen gün kan kaybetti" görüşünü sa\*undu. As- lantaş şu önerilerde bulundu: "Yeni kurulacak hükümette Tu- rizm Bakanhğı'mn yeniden yapılan- masına \ önelik tedbiıier alınmalı. Tu- rizm Bakanlığı bugünkü halivle hiç- bir şey yapanuyor. Eli kolu bağh du- rumda.- Turizm ve tanıtma birbi- rinden aynlamaz. Yeni hükümette turizm ve tanıtma, mutlaka aynı çatı altında toplanmalı. Tanıtma fonu, bakanlık ve özel sektör tem- silcilerinden oluşan konseyin birlik- te denetleyecekleri bir fona aktanl- malı." Ha\a ve deniz yoluyla gelen turist sa\ ısındâ arüş Antalya tl Turizm Müdürlüğü yılın ilk 4 ayında havayolu ve denizyoluy- la 790 bin yabancı turist geldiğini açıkladı. Bu sayı. geçen yılın aynı dö- neminde 755 bin olarak gerçekleş- mıştı. SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN 'Milliyetçi' Ama, Kim? Oterslik, daha ilk bakışta dikkati çekiyor: Ingiliz- ce, -üstelik Amerıkan Ingilizcesı- 'patırdayan', iki hatun; oysa 'göröntü', o 'ses'e uymuyor: Kısa boy, kalın kalça, ağır meme; oturur oturmaz, siga- ra tellendirmek; nikotinden çatallaşmış sesler; bo- yalı saç, bol fakat kötü makyaj; yok yok, bunlar Ma- de in USA değil, standart farklı! Garson başlarına dikilince, sır çözüldü: Açık bir 'sosyete'Türkçesiy- le, 'Fransız kahvesi' ısmarladılar; o zaman, uyan- dım: Evet, 'Amem7ca/»'Türklerdi: Hiç kuşkusuz, tu- zu kuru, hiç kuşkusuz, 'liberal'; kesinlikle, "küre- selleşmiş!". İnsan tuhaf olmaz mı? Sosyalizm, oldum olası 'En- ternasyonal' olmak iddiasındadır; 'S/stem'in ege- menliğindeki dünyada, istese de istemese de 'nas- yonalist' -yâni 'Milliyetçi'- kalmıştır: II. Dünya Sa- vaşı'nın SSCB'deki adı, 'Vatan Müdafaa Harbi' idi. Oysa 'milliyet' dozunu taşıran Emperyalizm, kaş- la göz arasında 'ulusal' (yerli) liberali 'kozmopolit- leştirir': Amerika da. o uyruğa geçmiş Türkler; Sovyetler'e sığınmış 'komünist' Türklerin yanında, düpedüz birer 'işbirlikçi', biraz acımasızca da ol- sa, 'vatansız' sayılabilirler; oysa-Ermeni kökenliler dahil- Sovyetler'deki 'komünist' Türkler, 'vatan' hasretiyle ölmüşlerdir. Milliyetçilik Anadolu da -II. Dünya Savaşı na kadar- 'Kemalist' yurt milliyetçiliğidir; Naziler'in 'ırkçı' milliyetçiliği değil! Daha öncesi mi? Ne Isma- il Bey Gaspîrinskiy 'ırk' milliyetçisidir. ne 'tavariş' Sultan Galiyef, ne YusufAkçura, ne Ziya Gökalp! Anadolu 'milliyetçiliği'ne 'ırkçılık' bulaştınldığı an, 'dış faktör' arayacaksınız: 40'îı yıllann ırkçı/turan- cılığı nın arkasında, III. Reich, Gestapo, Nazi Irk- çılığrnı; 60'lı yıllann 'ırkçı/ülkücülük'ünde, ihti- mal, Komünizmle Mücadele Cemiyetleri ni, yâ- ni ClA'yı bulacaksınız. Nasıl kı Anadolu 'komünist- leri', ister Ermeni, Rum, Musevi olsun, ancak işin içine dış faktör karışırsa 'yurt milliyetçiliği'nden sapmışlardır; ötekiler, Iştirakiyun da, Solcu Kema- lisiler de, Kadrocular da, TSP de, TİP de 'yurt mil- liyetçisi'dv. Oysa 'dış faktör', ister sağdan gelsin, ister soldan, bin yıllık Anadolu ahalisini, 'etnik' bö- lünmeye özendirebiliyor; ya da o iki 'kankatür' sos- yete Arnerikalısı gibi, öz yurdunda Ingilizce 'patır- dayıp', 'ecnebicilik oynamaya'! Selânik burjuvası 'ittihatçı' Emanuel Karasu Efendi'nin Mütarekeyıllannda, Italyan uyruklu Em- manuele Carosso oluverdiğini kim hatırlıyor? Hal- buki aziz dostum Vartan İhmalyan, Moskova da öldü ama, tıpkı İstanbul dakı gıbi Vartan İhmal- yan olarak öldü. Toprağı bol olsun! Temel 'parametreler' sayılırken Bu 'girizgâh', sağcı mı yoksa solcu mu olduğu- nu sual eylediğim o ilginç aydının, şu 'tespitle- ri'ni aktarabilmek için: "... 'Milliyetçilik' birtoplumun milli devlet ha- line gelme ve bekâsını sağlama sürecinde; bi- zatihi tarihi tecrübe ve kültürel birikimden sü- zülüp gelen değeriere dayalı, sosyal/siyasi yak- laşımlan inşâ etme ve bunları geleceğe taşıma iddiasındadır. Burada 'milliyetçilik' kavramının, milli devlet ve beka ideali ile birlikte, bir üst/kim- lik olarak kültüre ve tarihe referansta bulundu- ğunu da dikkate alırsak; 'milliyetçilik' fikrinin ta- rihi süreklilik içinde, milli ve kültürel varlığı esas alan bir gelişme modeli öngördüğünü söyleye- biliriz..." "... (buraya dikkat) milli devletlerin zayıflatlma- sı, 'millet' denilen sosyal 'entite'den vazgeçil- mesi; tarihe rağmen ve tarih dışı bir anlayışın ifadesi olduğu gibi; millet öncesi yapılara, mil- let öncesi formlara geri dönme iddiasını da be- raberinde taşıyan, 'geri' bir anlayıştır. Bu anla- yışlar banş yerine savaş ve istikrarsızlığı davet eden, 'etnik cemaat' veya başka tür millet ön- cesi yapılara özlem duyan arkaik zihniyetler ve kabileci hayallerin eseridir..." "... böyle ele alınca, milli devlet ve 'milliyet- çilik', yaşadığımız dünyada istikran, bütünleş- me ve banşı temsil eden, önemli fonksiyonla- ra sahiptir. Bununla beraber 'milliyetçiliğin', ekonomik ve siyasi bir program olarak katı ve değişmez 'dogmaiarın' sınırladığı, 'statükocu' bir anlayışa saplanıp kalamayacağını ifade et- mek gerekir. XIX. yy'ın 'milliyetçilik' anlayışın- da, yaşadığımız yüzyılın zihni, kültürel ve top- lumsal gelişmeleri nasıl ciddi gelişmelereyol aç- tıysa, XXI. yy'ın 'milliyetçiliği' de yeni yöntem ve yaklaşımlatîa zenginleşme ihtiyacını duyacak- tır. Ancak en sade anlatımıyla, milletin menfa- atı neyi gerektiriyorsa, onun, her zaman önce- lik taşıyacağına şüphe yoktur..." "... yâni, 'milliyetçiliği' var eden felsefi teme- lin, en küçük şekilde zedelenmesi, mümkün görülemez; dolayısıyla, 'milliyetçiliğin' temel parametrelerini teşkil eden millet, milli devlet, milli kültür ve milli hâkimiyet kavramları, kalıcı niteliklerini koruyacaklardır..." Dikkat isterim, 'temelparametreler' sayılırken, klâ- sık sosyal gelişme şemasına uygun olarak, 'din' zik- redilmiyor; çünkü, 'milliyetçi' olabilmek için, önce Vn/V/ef'olabilmekzorunludur; birkavmin 'millet' ol- ması demek, 'ümmet' merhalesinden geçmiş ol- ması demektir, zaten o yüzdendir ki Türk/lslam Sen- tezi iddiası, ancak Selçuklu/Osmanlı 'ümmet' sentezi için geçerli olabilirdi: 'Cumhuriyet' Türki- ye 'sinde sadece o sentezden üretilecek, çağdaş ve demokratik bir 'milli' kültür sentezi düşünülebilirki, bunun 'laik olması zorunluluğu' su götürmez. Osmanlf nın adı 'Osmanlı' mı olurdu? Onlara bir Gümüldür (Izmir) yeşilliği ve mavili- ği ortasında rastlamıştım; bir avuç Fransız tu- rist, kafalarındaki Türk/Kürt 'çelişkisini', biraz daküs- tahça ortaya döküyorlar; denize yağan güneş ay- dınlığından, gözlerimiz kamaşmış, elimizayağımız, tuz; tartışıyoruz. Neler mi diyorum, en önce Türklükte 'ırk' kavra- mının geçerli olmadığını; hele Batı Türkleri'nde, hiç! Eğerolsaydı. Selçuklu nun adı Selçuklu, Osman- lı'nın adı Osmanlı mı olurdu? Bunlar Oğuz (Gho- uzz), üstelik Kayi boyundan; neden Anadolu Oğuz Imparatorluğu, ya da Önasya Kayi Devleti de- mesin de, Devlet-i Aliyye-i Osmaniye desin? Sa- ray Osmanlısı, göçebeye Türk deyip küçümser; Osmanlı'yaTürk deyip, ondan hem dehşete düşen, hem nefret edense, Batı'dır: eski Venedik ya da ispanyol haritalannda, Anadolu'nun ve Balkan- lar'ın üzerinde Turchia yazmaz mıydı? Nurullah Ataç'ın, devletin adına sık sık takıldığını, bilir miy- diniz? Hasta özleştirmecidir ya, ona göre Türki- ye', Latinlerin Turchia'sından bozma bir addır, en azından Türkeli' dememiz uygun düşermiş! Oğuz ya da Kıpçak dememişiz, Türklük tari- hin -bu arada Batı'lının- bize yakıştrdığı üst/kim- lik; eğer Rum'u, Ermeni'yi ya da Kürd'ü rahat- sız edecek bir 'ırkçılık' olsaydı, Oğuz'u da et- mesi gerekirdi; bakar mısınız, Asya'daki soydaş- lanmız ne yaptılar? Kırgız, Türkmen, Kazak, Özbek, Azeri kimliklerini öne çıkardılar; Batı Türkleri'nin bunu yapmamış olması, kusur de- ğil, meziyet: kendini Anadolu ve Rumeli halkıy- la bir tutuyor, Türk üst/kimliği de ona yetiyor. Lâfın gidişatı gösterdi sanırım, 'tespitler'm sahi- bi, besbelli bir 'milliyetçi' aydın, sizce kim ola ki? http:// www. prizma.net. tr/ AILHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle