Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmti\az Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkav a O Yazuşlen Müduru tbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
# Haber Merkezı Müduru. Hakan
Kara 0 Gorse! Yönetmen Fikret Eser
Iıtıhbarat Cengiz \ ıldınm • Ekonomı Özlem
Yüzak# Kültur HandanŞenköken 0 Spor
Abdülkadir Yücelman • Makaleler' Sami
Karaören # Duzehme Abdullah Yazıcı •
Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Vlehmet Faraç
Ya>ın Kunılu llhan Selçuk
(Başkan). Orfaan Erinç. Okla>
Kurtböke. Hikmet Çetinka\a.
Şükran Soner. İbrahim ^ üdız,
Orhan Bursah, Mustafa Balhav.
Hakan Kara.
AnkaraTemsılciM. Mustafa Balba> Atatürk Bulv an
No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7
hat). Faks.419502?#tzmırTemsılcısi SerdarKızık,
H.ZıvaBlv 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4419117
0AdanaTemsılcısı:ÇetinYiğenoğin, lnomıCd 119
S No 1 Kat 1. Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15
Muessese Müduru- Cstün Akmen •
Köordmator \hmet Korulsan # Muha-
sebe Bûlent \ ener • Idare Hfceyin
Gûrer» Bılgı-İşlem \»i] İıuü»Bıigı-
sayar Sıstem Mürüvet Çiler # Sanş
FazaetKuza
MEDYA C: • Yönetım Kunılu
Başkanı - Genel Mudür Gülbin
Erduran # Ivoordınalör Reha
Işıtman # Genel MüdürYanhmcısr
Se^daÇoban Tel 514 07 53 -
513 95 80 - 5! 38460-61. Faks. 5138463
\s>ımla*aQ *e Basan: Ycnı Gün Haber \ıansı. Bas n \e YayıiK !ık A !>
Türk. ^agı C ad « 41 C ağaloglu 34334 kıanbul PK. 246 - P Kodu 34435 Sırkecı Islanbul
Tel <ü 212) 512 05 05 I^Ohatl
Faks ı0 212» 513 85 95 www.cumhunvet.com.tr 12MAY1S 1999 Imsak: 3.57
Güneş: 5.43 Oğle: 13.0.8 Ikindi: 17 00 Akşam: 20.18 Yatsı: 21.57
Nelson kataloğu
• İstanbul Haber Servisi -
Nelson Mayo'nun
mankenliğini ıki yıldır
sürdüren Duygu
Dıkmenoğlu'nun.
önümüzdeki günlerde
gerçekleştirilecek olan
Nelson 2000 kataloğu için
üçüncii kez poz vereceği
belirtıldi. Nelson, önceki
yıllarda da Özlem
Kaymaz, Eyşan Özhım ve
Sinem Güven ile
çalışmıştı.
Şişli Ettal 100
yaşında
• tstanbul Haber Servisi
- Şişlı Etfal Hastanesi
lOO'üncü yaşmı bilım. sanat
ve sosyal etkınliklerle
kutluyor. 1899 yılında
Hamidıye Etfal Hastanesi
adıyla kurulan hastanenin
yıldönümü kutlamalan, 23-
26 Mayıs tarihlen arasında
yapılacak. Açılış 23 Mayıs
günü saat 17.00'de
hastanede başlayacak.
Etkinlıkler çerçevesinde.
"Hipertansıyon, hıpofız
cerrahisi. sepsıste giincel
yaklaşım, daha ıyi bır acile
doğru" gıbi konularda
bilimsel sempozyumlar
yapılacak, sağlık konulu
kankatür ve genel bir resim
sergısı açılacak.
Gates servetini
bağışlayacak
• CHICAGO(AA)-
Microsoft firmasının
kurucusu ve sahibi.
dünyanın en zengin adamı
Bill Gates, ölmeden önce
servetinin büyük bölümünü
dağıtacağinı açıkladı.
Afrika. Asya ve Latin
Amerıka"da. doğum
sırasında anne ve bebek
ölümlen ile sakatlıklannı
önlemek amacıyla
uygulamaya sokulan sağlık
programları ıçin 50 milyon
dolar bağış yapan Bill
Gates, geçen hafta içinde de
AIDS araştırmalan için
25 milyon dolar yardımda
bulundu
AIDS'li ailenin
davası
• ŞANLIURFA(AA)-
Kızılay K.an Merkezfnden
verilen AIDS'li kanın
sezaryenle doğum sırasında
kullanılması sonucu ıki
bıreyı AlDS'e yakalanan
Siverekli Işıkgöz ailesının
açtığı 110 milyar liralık
maddı ve manevı tazminat
davasında, Kızılaj ve Sağlık
Bakanlığı 15 milyar lira
mane\ ı tazmınata mahkûm
oldu. Mahkeme, maddi
tazminatı reddederken. 1
milyon 990 bin lıra
tutarındaki kan parasının da
davalılardan alınıp davacı
aıleye ödenmesini
kararlaştırdı.
TÜSTAV taşınıyop
• Haber Merkezi - Türkiye
Sosyal Tarih Araştırma
Vak'fı (TÜSTAV), yeni
binasına taşınıyor.
TÜSTAV"ın etkinliklerini
sürdüreceği yeni vakıf
binasının açılışı. 15
Mayıs'ta yapılacak. Vakıf
yöneticıleri 15 Mayıs'taki
açılışa herkesın çağnlı
olduğunu duyurdu. Vakfın
bundan sonrakı
çalışmalannı yeni binasının
bulunduğu tstiklal Caddesi,
BekârSok. 9,2Beyoğlu
adresınde sürdürecek.
Atama kararları
• ANKARA (AA) - Resmi
Gazete'nın dünkü sayısında
yayımlanan Bakanlar
Kurulu kararlanna göre.
Radyo ve Televızyon Üst
Kurulu tarafından teklıf
edılen ikı aday arasından
Prof. Dr. Orhan Oğuz, TRT
Yönetım Kurulu üyelığine
getırildi. Basın-tlan
Kurumu Genel K.urulu'nda
boşalan Bayındırlık ve
Iskân Bakanlığı
temsılcılığine Müsteşar
Yardımcısı Şahin Gürün
atandı.
Dilek-Güroluk hidroelektrik santralı davasının karar aşamasında bakanlık devreye girdi
Mahkemeye Fırlına baskısı
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Çamlıhemşin'de Fırtına
Deresi üzerine kurulmak istenen hidro-
elektrik santralın çalışmasının durdurul-
ması ıçın Trabzon Idare Mahkemesi'ne açı-
lan dava karar aşamasına geldi. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından mah-
kemeye yapılan başvuruda. mahkemenın
olumsuz bir karar vermesı halinde, sadece
Dilek-Güroluk hidroelektrik santralı proje-
sinin değil ülkenin uluslararası kreditörler
nezdinde de kötü duruma düşeceği ılen sü-
rüldü. Başvuruda, "karann olumsuzolma-
sı halinde bundan kamu yarannın büyük za-
rar göreeeğT iddia edildi.
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu tarafından durdurulan
Çamlıhemşin Dilek-Güroluk hidroelekt-
rik santralı projesi ile ilgili olarak Trabzon
Bölge tdare Mahkemesi'nebölge sakinle-
n tarafından açılan davanın nasıl sonuçla-
nacağı merakla beklenıyor. Karann yaklaş-
• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan Trabzon Idare
Mahkemesi'ne gönderilen yazıda, mahkemenin olumsuz karar
vermesi halinde, yalnızca Dilek-Güroluk projesinin değil, kamu
yaranmn da zedeleneceği öne sürüldü. Çamlıhemşinliler
bakanlığın tavnna büyük tepki gösterdi.
tığı bir ortamda mahkemeye Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı tarafından gön-
derilen yazıda projenın durdurulmaması
ıstendi. Bakanlık hukuk müşav iri Orhan Yû-
cel imzasını taşıyan yazıda. ÇED raporu-
nun iptaline yönelik olarak açılan davada,
projenin durdurulması halinde, ülkenin
kredı aldığı kesimleri olumsuz etkileyece-
ği öne sürüldü. "Proje sahasında rezervu-
ar alanlan dararaldığından ormanlık alan-
lar korunmuş. ağaç kesimi en aza indirgen-
nıiştir. Çevre Bakanlığı, kanunda öngörü-
len usul ve esaslara göre devletin gözetim
\e denetimi altuıdaprojenin işlemesini sağ-
lamıştır. Bu, anayasal bir hakür" ıddıala-
nnda bulunulan vazıda. Türkiye'nin ener-
ji açığı bulunduğu. düşük kaliteli enerji it-
halatının ülkeye malıyetinin çok yüksek
olduğu belirtildi ve davanın reddi istendı.
'Bakanlık, şirketin avukatT
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın
başvurusunu değerlendiren Çamlıhemşin
Girişimcileri Sözcüsü Av. Yakup Okumu-
şoğlu. bakanlığın yapımcı firma BM Hol-
ding'in av-ukatlığına soyunduğunu belirt-
tı. ÇED raporundaki yanlışlıklann bilirki-
şi raporuyla da belirlendiğini, ancak bakan-
lığın ÇED raporunu çok doğru gibi göster-
meye çalıştığını vurgulayan Okumuşoğlu.
"Bakanlık bilmelidir ki idare mahkemesi
izin yeri değildir. Sen idare olarak, ana>a-
sayı, tüzüğü, v önetmetikJeri yasalan hiçe sa-
yacaksın. diiediğin gibi göriiş büdirip söz-
leşme vapacaksın. sonra da mahkemeye
'Aman bu projeyı iptal etmeyin, yoksa ka-
mu yaran büyük zarar görür' diyeceksin.
Hukukun üstüne hiç kimse çıkamaz" de-
dı. Okumuşoğlu sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Bakanlık gerçekleri çarpıtmaktadır. Ra-
porda kesilecek ağaç sa>i$ı 4 yılda 950 ola-
rak gösterilmektedir. Oysa kesilen ağaç sa-
yısı 104 hektarda yüz binlerdir. ÜstetikÇev-
re Bakanlığı denetteme \e izleme görevi
yapmamıştır. Şirket ÇED raponında beür-
tüen konulara da u\ nıannşür. Proje iptal edil-
mezse asıl kamu zaran o zaman olacak.
Proje şu haliyle 400 mihon dolara çıkacak.
Ancak üreteceği elektrik, gereksinmemi-
zin sadece binde 4'ünü karşda\acak.Ba-
kanlık, bu kadar pahalı bir projeyi sav una-
cağına, \iizde 25 olan elektrik kaçaklannı
önlesin. Bakanlık anayasal haktan söz edi-
yor. Peki ana> asanın 56. maddesinde beür-
tilen hususlar anay asal hak değil midir?"
Akıllı köpekl
Sony firması ".Aibo" adı \«-
rilen yeni oyuncağını piya-
sava sürdii. Robot köpek
Aİbo'>TJ benzerlerinden a>>
ran başlıca özelliği çeşitli
duygusal tepkiler \ermesi.
"Artifıcial inteUigence ro-
bot-\apay zekâ robotu" nun
kısalrması olan Aibo, ayıu
zamanda Japoncada "eş"
anlamına geliyor. Aib«'dan
5 bin adet üretildiğini bildi-
ren firma yetkihleri. bunlar-
dan 3 bininin Japoma'da.
2 bininin ise ABD'de saOla-
cağını açıkladılar. Sadece
İnternet üzerinden satışa
sunulan kopek robot Ai-
bo'nun fivatı ise yaklaşık
800 miho'n TL.
BAKANLIĞIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İSTENDI
'Tııriztnin sorunu tanıtıııı'
Insanlar arasındaki iletişimsizlik yeni bir sektör yarattı
Çöpçatanlıkta patlaıııa
Çeviri Senisi - Kadın v e erkek ara-
sındaki cinsiyet kavgası büyüdükçe.
iki taraf için de ödenen bedeller ağır-
laşıyor. tlişkilerbozuluyor. boşanma-
lar artıyor ve ıki cins arasındaki sos-
yal ilişkilergün geçtikçe soğuyor. Ne
kadın ne de erkek tek başına yaşamak
ve yaşlanmak istediği halde. hayatı
paylaşabıleceği uygun eşı nerede ve
nasıl bulabileceğini de bılmiyor. Spi-
egd dergisinin haberine göre, nüfu-
su 6.5 milyon olan New York'ta 1.5
milyon. nüfusu 1.5 milyon olan Mü-
nih'te 600 bin bekâr ve eş arayan in-
san bulunuyor. Sadece Almanya'da
kendi tercihi dışında yalnız yaşayan
13 milyon insan olduğu tahmin edi-
liyor.
Sevgi ve sev gıli bu kadar y oğun v e
reel bir talebe dönüşünce. kendi ar-
zını da yaratıyor. Özellikle insan iliş-
kilerinin kopma noktasında bulun-
duğu endüstri ülkelerinde büyük bir
eş ya da sevgtfi bulma pazan oluşmuş
durumda. Amenka, Kanada. Alman-
ya. Ingiltere gıbı ülkelerin çoğunda
ciddi bir kurumsaUaşma olarak ken-
dini gösteren pazar, önceleri yoğun-
lukla gazete ilanlanyla çalışırken İn-
ternet kullanımının yaygınlaşmasın-
dan sonra patlama noktasına ulaştı. Ga-
zetelerde birkaç sayfa ve belirli gün-
lerle sınırlı olan (üstelik oldukça pa-
halı, tek sütun lOsatır 450-500 mark
arasında) evlilik ılanlan, Internet'te
hiçbir smır tanımaksızın ve daha uy-
gun fiyatlarla yayımlanıyor.
Batı ülkelennde uzun yıllardır bu
Almanva'daki evüliklerin vüzde 25'i
işi yapan ve ciddiyetleriyle tanınan şir-
ketlerin yüksek kazançlar elde ettik-
leri biliniyor. Sadece Almanya'da
600'ü aşkın eşbulma şirketi mevcut.
Bu şirketler yıllık ortalama 500 mil-
yon mark ciro elde ederken, yapılan
evliliklerin yüzde 25'inin bu yolla
gerçekleştiği belirtiliyor.
Yüzde 80'i güveniyor
Özellikle. bozulan birincı evlilik-
ler yada ciddi ilişkilersonrasındater-
cih edilen bu yol, yapılan araştırma-
lara göre, sevgili ya da eş arayan in-
sanlann yüzde 80 gibi yüksek bir ora-
nı tarafından son derece ciddi ve gü-
venilir olarak niteleniyor. Ancak bu
güvenilirliğin, ilanlann yayımlandı-
ğı gazetenin ciddiyeti ve talep ettiği
ücretle bağıntılı olduğu
da ortaya çıkıyor. Anket-
lere katılan binlerce kişi,
ilanlann fiyatı arttıkça
ciddiyetin ve güvenilirli-
ğin arttığına da inanıyor.
Psikoloji çevreleri,
ilanla eş bulma olgusu-
nu evlilikleri ya da iliş-
kileri bozulan insanlann
kendilerine ve diğer in-
sanlara olan güvenleri-
nin yıkılmasıyla ilinti-
lendiriyorlar. Uzmanla-
ra göre, bu insanlar ara-
cı kurumlara baş\'urarak
hem ilk adımı atmaktan
hem de reddedilmekten
kaçarken, kendileri gibi
başka çaresi kalmamış
ve ciddiyetle eş arayan
bir insanla tanışacakla-
, çöpçatan şirketier aracılığıjla gerçekleşiyor. n n a
da inanıyorlar.
Hekimler dikkatli kullanılması için uyardı
Viagra Türkiye'de satışa çıktı
tstanbul Haber Servisi - Erkeklerde
görülen erektil disfonksiyon
(sertleşme) problemınin tedavisi için
satışa çıkan Vıagra'nın dikkatli
kullanılması ıstendi.
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma
Derneği'nden Dr Cem tncesu.
"Nitrat içeren Uaçlan kullananlar,
kesinlikle Slagra almamah. Kalp ve
tansiyonu olanlar da hekim
kontrolünde ilacı kullanmalılar"
uyansında bulundu.
Sağlık Bakanlığı'nın izin vermesinın
ardından Viagra. bir üroloğun
yazması halinde hasta sağlık
kurulundan geçtikten sonra yeşil
reçete ile ahnabilecek. Viagra'lann
25 miligramı, 10 milyon 250 bin. 50
miligramı 16 milyon 400 bin liradan
satılacak.Viagra'nın bütün cinsel
sorunlara çözüm olmadığına dikkat
çeken Dr. Cem tncesu şu uyanlarda
bulundu:
• Nitrat maddesi içeren ilaçlan
kullananlar Viagra kullanmamau. Bu
iki ilacın birlikte alınnıası
durumunda ölümler görülebilir. Bu
madde. genelde kalp ilaçlannda
bulunur. Bugüne kadar yaşanan
ölümlerin çoğu da bu iki ilacın
birlikte aumından kaynaklandu
• Kalp ve tansiyonu olanlar çok daha
dikkatli olmalılar.
• Vıagra'yı kadınlar kullanmamau,
• İlaç sertleşme bozukluklannda
kullanılıyor. Yalnız bütün sertleşme
sorunu olanlar Viagra kullanacak
diye bir şey yok. Sertleşmede
psikojenik faktörlerin etkisi de
büyüktür. Mutlaka bir uzman hekime
danışılarak alınmalı.
• Viagra kullanan biri, asla bir
arkadaşma bu ilaçtan vermemelL Bu,
o kişinin ölümune yol açabilir.
• İlacın alımı uzun prosedürler
nedeniyle zor olacak. İnsanlar
karaborsaya yönelmemeli, üstelik
piyasada sahteleri de var.
• Yağh yemekler ve alkol ilacın
etkisini azaltıyor.
Bugüne kadar 84 ülkenin satışına
izin verdiğı Viagra için bu ülkelerin
>üzde 95'inde tüm uzmanlar reçete
yazabiliyor.
Çoruh
belgeseli
İstanbul Haber Servisi
- Hidroelektrik santralı ve
baraj yapımı nedeniyle su-
laraltında kalacak olan Ço-
ruh Vadisi'nin her yönüy-
le tanıtımı amacıyla "Ço-
ruh Vadisi Belgeseli'' çeki-
liyor. Artvin K.ültürve Yar-
dımlaşma Derneği'nce
projelendirilen çalışmalar,
Fotoğraf Sanatı Kurumu
üyelen DursunaüSankoç
ve Tekin Üstündağ tara-
fından yürütülüyor. San-
koç ve Üstündağ, "Sdam
Olsun Çonıh'a" adlı ilk
çalışmalannın ürünü olan
saydam gösterisini 6 kez
Ankara'da. 1 kez de Kon-
ya'da izleyicilerin beğeni-
sine sundular. Sanatçüar
aynı gösteriyi 15 Mayıs
Cümartesi günü 15.00-
16.00 saatlerinde Bursa
Büyükşehir Sanat Galeri-
si'nde sergileyecekler.
İstanbul Haber Servisi - Turizm
sektöründeki kuruluşlann temsılcı-
lerini çatısı altında toplayan İstanbul
Skal Kulübü Başkanı Hüh/aAslantaş.
Türkiye'nin en önemli sorununun ge-
nel tanıtımdaki yetersizlik olduğunu
belirtti. Aslantaş. turizmdeki durgun-
luğun aşılması için Turizm Bakanlı-
ğı'nın "ricacı" konumundan kurtarı-
larak "icraa" bir bakanlık haline ge-
tirilmesi gerektiğinı savundu.
Hülya Aslantaş. Holıday lnnCrov.-
ne PlazaOteli'ndedüzenlediği basın
toplantısında. ülke turizminin bir kriz
içinde olduğunu belirtti. Bunun sade-
ce terör ve Balkanlar'da yaşanan sa-
\aşa bağlanamayacağını ifade eden
Aslantaş. sektördeki sıkıntıyı önle-
mek için kalıcı ve uzun vadeli strate-
jileruygulanmadığını belirterek "Pa-
niği önlemek için hep acü ve günü
kurtarmaya yönelik tedbûier almdı.
Bu nedenİe sağlam bir >npıya ka> u-
şamayan Türkturizmi, her geçen gün
kan kaybetti" görüşünü sa\*undu. As-
lantaş şu önerilerde bulundu:
"Yeni kurulacak hükümette Tu-
rizm Bakanhğı'mn yeniden yapılan-
masına \ önelik tedbiıier alınmalı. Tu-
rizm Bakanlığı bugünkü halivle hiç-
bir şey yapanuyor. Eli kolu bağh du-
rumda.- Turizm ve tanıtma birbi-
rinden aynlamaz. Yeni hükümette
turizm ve tanıtma, mutlaka aynı
çatı altında toplanmalı. Tanıtma
fonu, bakanlık ve özel sektör tem-
silcilerinden oluşan konseyin birlik-
te denetleyecekleri bir fona aktanl-
malı."
Ha\a ve deniz yoluyla gelen
turist sa\ ısındâ arüş
Antalya tl Turizm Müdürlüğü yılın
ilk 4 ayında havayolu ve denizyoluy-
la 790 bin yabancı turist geldiğini
açıkladı. Bu sayı. geçen yılın aynı dö-
neminde 755 bin olarak gerçekleş-
mıştı.
SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN
'Milliyetçi' Ama, Kim?
Oterslik, daha ilk bakışta dikkati çekiyor: Ingiliz-
ce, -üstelik Amerıkan Ingilizcesı- 'patırdayan',
iki hatun; oysa 'göröntü', o 'ses'e uymuyor: Kısa
boy, kalın kalça, ağır meme; oturur oturmaz, siga-
ra tellendirmek; nikotinden çatallaşmış sesler; bo-
yalı saç, bol fakat kötü makyaj; yok yok, bunlar Ma-
de in USA değil, standart farklı! Garson başlarına
dikilince, sır çözüldü: Açık bir 'sosyete'Türkçesiy-
le, 'Fransız kahvesi' ısmarladılar; o zaman, uyan-
dım: Evet, 'Amem7ca/»'Türklerdi: Hiç kuşkusuz, tu-
zu kuru, hiç kuşkusuz, 'liberal'; kesinlikle, "küre-
selleşmiş!".
İnsan tuhaf olmaz mı? Sosyalizm, oldum olası 'En-
ternasyonal' olmak iddiasındadır; 'S/stem'in ege-
menliğindeki dünyada, istese de istemese de 'nas-
yonalist' -yâni 'Milliyetçi'- kalmıştır: II. Dünya Sa-
vaşı'nın SSCB'deki adı, 'Vatan Müdafaa Harbi' idi.
Oysa 'milliyet' dozunu taşıran Emperyalizm, kaş-
la göz arasında 'ulusal' (yerli) liberali 'kozmopolit-
leştirir': Amerika da. o uyruğa geçmiş Türkler;
Sovyetler'e sığınmış 'komünist' Türklerin yanında,
düpedüz birer 'işbirlikçi', biraz acımasızca da ol-
sa, 'vatansız' sayılabilirler; oysa-Ermeni kökenliler
dahil- Sovyetler'deki 'komünist' Türkler, 'vatan'
hasretiyle ölmüşlerdir.
Milliyetçilik Anadolu da -II. Dünya Savaşı na
kadar- 'Kemalist' yurt milliyetçiliğidir; Naziler'in
'ırkçı' milliyetçiliği değil! Daha öncesi mi? Ne Isma-
il Bey Gaspîrinskiy 'ırk' milliyetçisidir. ne 'tavariş'
Sultan Galiyef, ne YusufAkçura, ne Ziya Gökalp!
Anadolu 'milliyetçiliği'ne 'ırkçılık' bulaştınldığı an,
'dış faktör' arayacaksınız: 40'îı yıllann ırkçı/turan-
cılığı nın arkasında, III. Reich, Gestapo, Nazi Irk-
çılığrnı; 60'lı yıllann 'ırkçı/ülkücülük'ünde, ihti-
mal, Komünizmle Mücadele Cemiyetleri ni, yâ-
ni ClA'yı bulacaksınız. Nasıl kı Anadolu 'komünist-
leri', ister Ermeni, Rum, Musevi olsun, ancak işin
içine dış faktör karışırsa 'yurt milliyetçiliği'nden
sapmışlardır; ötekiler, Iştirakiyun da, Solcu Kema-
lisiler de, Kadrocular da, TSP de, TİP de 'yurt mil-
liyetçisi'dv. Oysa 'dış faktör', ister sağdan gelsin,
ister soldan, bin yıllık Anadolu ahalisini, 'etnik' bö-
lünmeye özendirebiliyor; ya da o iki 'kankatür' sos-
yete Arnerikalısı gibi, öz yurdunda Ingilizce 'patır-
dayıp', 'ecnebicilik oynamaya'!
Selânik burjuvası 'ittihatçı' Emanuel Karasu
Efendi'nin Mütarekeyıllannda, Italyan uyruklu Em-
manuele Carosso oluverdiğini kim hatırlıyor? Hal-
buki aziz dostum Vartan İhmalyan, Moskova da
öldü ama, tıpkı İstanbul dakı gıbi Vartan İhmal-
yan olarak öldü. Toprağı bol olsun!
Temel 'parametreler' sayılırken
Bu 'girizgâh', sağcı mı yoksa solcu mu olduğu-
nu sual eylediğim o ilginç aydının, şu 'tespitle-
ri'ni aktarabilmek için:
"... 'Milliyetçilik' birtoplumun milli devlet ha-
line gelme ve bekâsını sağlama sürecinde; bi-
zatihi tarihi tecrübe ve kültürel birikimden sü-
zülüp gelen değeriere dayalı, sosyal/siyasi yak-
laşımlan inşâ etme ve bunları geleceğe taşıma
iddiasındadır. Burada 'milliyetçilik' kavramının,
milli devlet ve beka ideali ile birlikte, bir üst/kim-
lik olarak kültüre ve tarihe referansta bulundu-
ğunu da dikkate alırsak; 'milliyetçilik' fikrinin ta-
rihi süreklilik içinde, milli ve kültürel varlığı esas
alan bir gelişme modeli öngördüğünü söyleye-
biliriz..."
"... (buraya dikkat) milli devletlerin zayıflatlma-
sı, 'millet' denilen sosyal 'entite'den vazgeçil-
mesi; tarihe rağmen ve tarih dışı bir anlayışın
ifadesi olduğu gibi; millet öncesi yapılara, mil-
let öncesi formlara geri dönme iddiasını da be-
raberinde taşıyan, 'geri' bir anlayıştır. Bu anla-
yışlar banş yerine savaş ve istikrarsızlığı davet
eden, 'etnik cemaat' veya başka tür millet ön-
cesi yapılara özlem duyan arkaik zihniyetler ve
kabileci hayallerin eseridir..."
"... böyle ele alınca, milli devlet ve 'milliyet-
çilik', yaşadığımız dünyada istikran, bütünleş-
me ve banşı temsil eden, önemli fonksiyonla-
ra sahiptir. Bununla beraber 'milliyetçiliğin',
ekonomik ve siyasi bir program olarak katı ve
değişmez 'dogmaiarın' sınırladığı, 'statükocu'
bir anlayışa saplanıp kalamayacağını ifade et-
mek gerekir. XIX. yy'ın 'milliyetçilik' anlayışın-
da, yaşadığımız yüzyılın zihni, kültürel ve top-
lumsal gelişmeleri nasıl ciddi gelişmelereyol aç-
tıysa, XXI. yy'ın 'milliyetçiliği' de yeni yöntem ve
yaklaşımlatîa zenginleşme ihtiyacını duyacak-
tır. Ancak en sade anlatımıyla, milletin menfa-
atı neyi gerektiriyorsa, onun, her zaman önce-
lik taşıyacağına şüphe yoktur..."
"... yâni, 'milliyetçiliği' var eden felsefi teme-
lin, en küçük şekilde zedelenmesi, mümkün
görülemez; dolayısıyla, 'milliyetçiliğin' temel
parametrelerini teşkil eden millet, milli devlet,
milli kültür ve milli hâkimiyet kavramları, kalıcı
niteliklerini koruyacaklardır..."
Dikkat isterim, 'temelparametreler' sayılırken, klâ-
sık sosyal gelişme şemasına uygun olarak, 'din' zik-
redilmiyor; çünkü, 'milliyetçi' olabilmek için, önce
Vn/V/ef'olabilmekzorunludur; birkavmin 'millet' ol-
ması demek, 'ümmet' merhalesinden geçmiş ol-
ması demektir, zaten o yüzdendir ki Türk/lslam Sen-
tezi iddiası, ancak Selçuklu/Osmanlı 'ümmet'
sentezi için geçerli olabilirdi: 'Cumhuriyet' Türki-
ye 'sinde sadece o sentezden üretilecek, çağdaş ve
demokratik bir 'milli' kültür sentezi düşünülebilirki,
bunun 'laik olması zorunluluğu' su götürmez.
Osmanlf nın adı 'Osmanlı' mı olurdu?
Onlara bir Gümüldür (Izmir) yeşilliği ve mavili-
ği ortasında rastlamıştım; bir avuç Fransız tu-
rist, kafalarındaki Türk/Kürt 'çelişkisini', biraz daküs-
tahça ortaya döküyorlar; denize yağan güneş ay-
dınlığından, gözlerimiz kamaşmış, elimizayağımız,
tuz; tartışıyoruz.
Neler mi diyorum, en önce Türklükte 'ırk' kavra-
mının geçerli olmadığını; hele Batı Türkleri'nde, hiç!
Eğerolsaydı. Selçuklu nun adı Selçuklu, Osman-
lı'nın adı Osmanlı mı olurdu? Bunlar Oğuz (Gho-
uzz), üstelik Kayi boyundan; neden Anadolu Oğuz
Imparatorluğu, ya da Önasya Kayi Devleti de-
mesin de, Devlet-i Aliyye-i Osmaniye desin? Sa-
ray Osmanlısı, göçebeye Türk deyip küçümser;
Osmanlı'yaTürk deyip, ondan hem dehşete düşen,
hem nefret edense, Batı'dır: eski Venedik ya da
ispanyol haritalannda, Anadolu'nun ve Balkan-
lar'ın üzerinde Turchia yazmaz mıydı? Nurullah
Ataç'ın, devletin adına sık sık takıldığını, bilir miy-
diniz? Hasta özleştirmecidir ya, ona göre Türki-
ye', Latinlerin Turchia'sından bozma bir addır, en
azından Türkeli' dememiz uygun düşermiş!
Oğuz ya da Kıpçak dememişiz, Türklük tari-
hin -bu arada Batı'lının- bize yakıştrdığı üst/kim-
lik; eğer Rum'u, Ermeni'yi ya da Kürd'ü rahat-
sız edecek bir 'ırkçılık' olsaydı, Oğuz'u da et-
mesi gerekirdi; bakar mısınız, Asya'daki soydaş-
lanmız ne yaptılar? Kırgız, Türkmen, Kazak,
Özbek, Azeri kimliklerini öne çıkardılar; Batı
Türkleri'nin bunu yapmamış olması, kusur de-
ğil, meziyet: kendini Anadolu ve Rumeli halkıy-
la bir tutuyor, Türk üst/kimliği de ona yetiyor.
Lâfın gidişatı gösterdi sanırım, 'tespitler'm sahi-
bi, besbelli bir 'milliyetçi' aydın, sizce kim ola ki?
http:// www. prizma.net. tr/ AILHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm