Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 1999 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Türk Günü Yürüyüşü ve Yanlışlıklar
TEVFİK ÜNAYDIN Emekli Büyükelçi ; t
.
U
zun süren meslek >aşa- verilmesi gereken etkinliklerdir. Istanbul
mımda gördüklerımin, ve Ankarakültürfestıvalleri gibi etkinlik-
edındığim bılgilerin ka-
zandırdığı belirli bır de-
neyımle yurtdışı tanıtırnı
konusuna ilışkın bazı gö-
riişierımı okuvucuya aktarmak istedım.
Dış lanıtımı. basit biçimde ülkenın top-
lumsal. siyasal. kültürel. sanatsal. bılimsel
vb. değerlennden oluşan kişilığinın dış
dünyaya tanıtılması olarak tanımlamak
mümkündür. Amacı ve bu amaca yöneiık
etkinliklenn farklılık göstermesı nedenıy-
le aınzm tanıtmasını genel çerçe\e dışın-
da ele almak kanımca daha uygun olur (*).
Benım asıl üzennde durmak ıstedigım. ge-
nel anlamda ülke tanıtımıdır.
Zaman zaman ıçende ve dışanda gın-
şilen çok güzel ve yararlı tanıtım etkinlık-
lerine karşın bu alanda ıstediğimız sonu-
cu alabildığimizı söylemek zor. Bence bu
durum ıç sorunlardan kaynaklanan neden-
lerin yanı sıra. bu alandaki deneyım eksık-
liğimız, etkinliklenn daha çok kışisel ça-
balara baglı kalması \e genel bır tanıtım
anlayışı vepolıtikasının henüztam olarak
oluşmamış olmasıdır. Bu alandaki dene-
yim eksiklığınden yararlanan bilgisiz. ama-
tör. hatta çıkarcı kımselenn zaman zaman
tanıtma etkınliklen düzenlemekle göre\-
lendırildıklerını de göz ardı etmemek ge-
rekır. Yabancı ülkelerde olumlu izlenim
bırakacak. saygınlık kazandıracak etkinlik-
ler, toplumsal yaşamımıza özgü gelenek-
sel değerlerimizi boşlamadan. ülkemızın
cagdaş degerlerinı. uygardüzeyıni yaban-
cılara anlatabilecek ölçü ve olgunlukta ol-
malıdır. Kültürel, sanatsal. bilimsel etkın-
Iılder kanımca bu alanda en ön sırada önem
ler. çeşitli alanlardaki kongre düzenleme-
leri. yayın organlan mensuplannın karşı-
lıklı temaslannın yoğunlaştınlması, görsel
\ e yazılı dış yayın organlannda iyi düzen-
lenmış tanıtım etkinliklerinin arttınlması,
bu arada sportif ilışkilerin ve gençlere yö-
nelik ıç ve dış etkinliklere katılımın yoğun-
laştınlması vb. etkinlikJer dış tanıtım ko-
nusunda kuşkusuz bizim amaçladığımız so-
nuca ulaştıracak yollardır. Ozetle söyle-
mekgerekırse. ıyi düşünülmüş \eplanian-
mış. akılcı, yennde ve zamanında düzen-
lenmiş etkınlıklere gereksinım \ardir.
Bu arada benim ve daha birçoklannın
yadırgadığı bir tanıtma etkinliğinden söz
etmek ıstenm. Bu. Nevv York'ta her yıl
Mayısayındadüzenlenen TürkGünüYü-
rüyüşü'dür. Buetkınlik 1980yılındaözel-
likle Nevv York ve civannda bulunan 20'yi
aşkın demek arasındaki oldukçagevşekolan
bağlan sıklaştınnak, Amerika'dakı Türk-
lerin birlik ve beraberlik duygulannı. da-
yanışmalannı güçlendirmek, Türklük bi-
lıncınin canlı tutulmasını sağlamak ama-
cıyla başlatılmıştır. New York'ta her yıl
Mart ayında yapılan 'Iriaodalılar Gü-
nü'ndenesinlenerekbaşlatılan 'Türk Gü-
nü Yürüyüşü* 19 Mayıs tarihine en yakın
düsen birtatıl günü düzenlenir. Modem Tür-
kiye'nın doğuşunun simgesi olan 19 Ma-
yıs. 'TürkGünü Yürüyüşü'nün de simge-
sıni oluşturmuştur.
Belirttiğım gibi, 'Türk Günü Yürüyü-
şü' sadece Amenka'dakı Türklere yöneiık
biretkınlık olarak başlatılmıştır. Bu etkin-
lıgın, Türkiye'nin Amerika'da tanıtılması
gibi bir amacı yoktur. 'Yürüyüş' New
York'un ünlü 'Central Park'ından başlar
ve 'Madison Avenue' caddesinden geçile-
rek Birleşmiş Milletler binasına yakın
'Türk Evi'nin bir sokak ilerisindeki alan-
da sona erer. New York'ta yerleşik Türk-
Amerikan bayraklan, Türk demeklerinın
pankartlan, dövizleri taşınır ve yürüyüş
amaca uygun konuşmalarla sona erer. Za-
manla geniş katılımlı bir gösteriye dönü-
şen bu etkinlik Amerika'daki Türkler içın
uzun yıllar sürecek güzel ve kökJü bir ge-
lenek oluşturmuşrur. Ancak sonralan bu
etkinliğin amacı saptınlmış ve 'Yürüyüş'.
Türkiye'nin Amerika'da taıutılmasına yö-
nelik bır etkinlik haline dönüştürülmüş-
tür.
Bu değışıkhk 10. Yd KufJaması olarak
(aslında başlatılış tarihine göre 12. yıl ol-
ması gerekir) 1991 yılında gerçekieştiril-
mıştir. Herhalde 10., 25., 50. yıl gibi özel
önem verilen kutlamalann daha görkem-
lı, daha coşkulu geçtiği düşüncesiyle olsa
gerek, 1991 yılı 10. yılkutlamasıilanedil-
mış ve bu kutlama ıçin Türkiye'den önem-
lı yardım sağlanmıştır. Bu çerçevede meh-
tertakımı Nevv York'a gönderilmış. Mec-
lıs'te adçekme (kura) ile seçilen milletve-
kıllengösteriye katılmış. hattaCumhurbaş-
karu Özai'ın da bu gösteriye katılması plan-
lanmış, ancak Amerikan makamlannın ile-
ri sürdükleri hakJı güvenlik gerekçesiyle
bu gerçekleşememiştir.
Yanhşhklar
O zaman basından ızleyebildiğim haber-
lere ve Amerika'da bulunan dostlanmdan
öğrendikkrime göre bu 'Yürüyüş' Türki-
ye ıçin yazık ki olumsuz bir görüntü oluş-
turmuştur. Meclis'te seçim için yapılan çe-
kişmeler, New York Havaalanı'nda mil-
letvekillerimizin tabanca ile yakalanmala-
n. Özai'ın daveti nedeniyle Amerikan ma-
kamJannın güç duruma sokulması gibi hoş
olmayanolaylann yanı sıra, .Amerika'da ya-
şayan bazı Türk dostlanm da mehter takı-
mının 'Yürüyüş'e katılmasınm pek de
olumlu bir katkı oluşturmadığını belirt-
mişlerdir. Nitekim, geçen Ocak ayında
NTV televizyon kanalında Murat KrseTm
söyleşi programınakatılan Washington'da-
ki ATA (American Turkish Association)
Başkanı Sabri Soyeri de mehter takımının
gönderilmesinin yerinde olmadığını ve
Amenkahlar üzerinde Türkiye hakkında
yanlış izlenim yaratmış olabileceğinı be-
lirtti. Amerika'da genış haJk kitlesınin
Amerika dışındaki ülkeler hakkındaki bil-
gisi oldukça kısıtlıdır ve bu nedenle Ame-
rikalı ne görüyorsa izlenimi de gördüğü ile
sınırlanır. Bunu anlamak ıçin, bir ara Tür-
kiye'de mevsimin ılk tunst kafılesinin kı-
lıç kalkan oyunu ile karşılanmasının yaban-
cılar üzerinde bıraköğı yadırgatıcı izleni-
mi anımsamak yeterlidir. Aynca, bu etkin-
lik içın Türkiye önemli parasal yük altına
girmektedir. Âmenka'daki Türk dernekle-
n 'Türk Günü Yürüyüşü' için yapılacak
harcamalan kolayca karşılayabılecek du-
rumdadır. Nitekim, 1979 yılında New
York'ta düzenlenen 19 Mayıs törenleri ile
1980 ve 1981 yıllannda yapılan 'TürkGü-
nü Yürüyüşleri' için Türkiye'den herhan-
gı bir yardım aJınmamış, giderler tümüy-
le dernekler tarafından karşılanmıştır.
Mehter takımı bize geçmışten kalan de-
ğerlı bır mirastır. Ancak Paris'te Versail-
les Sarayı'nda açılan Osmanlı Sergisi ne-
deniyle düzenlenen mehter gösterisi gibi,
bu mirasın yerinde ve zamanında deger-
lendirilmesi gereklidir.
Daha önce vurguladığım gibi 'Türk Gü-
nü Yürüyüşü' Âmenka'daki Türklerin ken-
di aralannda düzenlediklen bir dayanışma
etkinligidir. Türkiye'nin tanıtılması gibi
bir amacı yoktur. Kaldı ki bu amaca yöne-
lik bir tanıüm herhalde, mehter takımının
katılımıyla da olsa, Türlderin bir caddede
yürümesıyle gerçekleştırilemez. Ögrendi-
gıme göre bu yıl 15 Mayıs günü 20. yılı
kutlanacak etkinliğe mehter takımı da ka-
tılacakmış. Olasıdır ki milletvekillerimiz
deNew York'a gidecektir. Bu etkinlik ıçin
Türkiye'nin herhalde oldukça önemli pa-
rasal katkıda bulunması gerekecektir. Böy-
lece 1980 yılında ABD'deki Türldere yö-
nelik olarak başlatılan 'TürkGünü Yürü-
yüşü' zamanla Türkiye'yı tanıtma etkınlı-
gine, daha dogrusu Türkiyeli Türklenn
Amerika'yı tanıma etkinligine dönüştü-
rülmüş oldu.
Bu tür yanlış ve gereksiz tanıtma etkin-
liklerinin herhalde önlenmesi gerekir. Ken-
dimizi tanıtmaya gerçekten büyük gerek-
sinimimiz var. Ancak Türkiye'ye yaraşır
bir tanıtım bu tür bölük pörçük gösteriler-
le değil, akılcı, bilinçli, ciddi bir yaklaşı-
mın üreteceği çok daha geniş ve farklı et-
kmliklerle saglanabilir.
Kanımca bunun ıçin, Dışışleri Bakan-
lıgı'nın eşgüdümünde ılgili bakanlıklar
yetkililerinden oluşacak, aynca tanıtma
konusunda önde gelen uzmanlarla işbirli-
gi halinde düzenli, planlı çahşacak bir or-
ganın oluşturulmasının yararlı olacağını
düşünüyorum.
(*) Turistik zenginlikleriyle dünyamn
en öndegelen ülkelerinden biri olan ülke-
mizin bir süredirgelişen olaylarsonucu tu-
rizm alanında sıhntıh günler geçirdiğini
biliyoruz. Ancak olaylann durulmasıyla ve
alınacak etkin önlemleıie bu dar boğaz
kuşkusuz kolayca aşılacaktır.
ARADA BIR
Dr. NECDET TUNA
Türban ve Rapor
Son günlerde, kendı yorumlarıyla "Meclis Içtü-
züğü 'nde türbanla yemin edilemeyeceğine ilişkin
madde olmadığı için". dört dörtlük makyajı ve vü-
cudunun hatiannı belli eden tayyörünün üstünetak-
tığı türbanıyla yemin etmekte ısrar eden sayın (!)
milletvekılinın o gün Meclis'te bulunmamak için ra-
por alabıleceğınden söz edıliyor. Milletvekili ol-
duktan sonra. çok rahatlıkla haydi haydi rapor
alabilır. Meclis oturumlanna katılmamak ıçin rapor
alıp, sonra sevgılisıyle pavyonda görülen millet-
vekili yok mu sankı!
Raportezgâhı toplumumuzda o denli kanıksan-
mış, o denlı normal görtılür olmuş ki! Görev yerı-
ne gitmek istemeyen, amıriyle geçınemeyen, ız-
ıuni üzatmak isteyen, görevinı savsaklayan memu-
run, sınavdan kaçan ya da okulu asan öğrenci-
riin; askerden kaçan, Meclis oturumlanna katılmak
istemeyen mılletvekilinin sığınağı, görevden, so-
rumluluktan kaçmanm en kolay, en risksiz yolu...
Yalan tezgâhını işleten ya da işlemesıne alet olan,
destek verenler de mezun olurken doğruluktan,
meslekı ahlak kurallanndan, yasalardan sapma-
yacağına namusu ve şerefi üzerine yemin etmış
olan hekımler! Hekimin hastasınm karşısında ya-
lan söylemek zorunda kaldığı durumlar yok değil-
dır. ama yalan ve sahtekârlıkların düzenlendiği
tezgâhlarda değil, hastasına umut ve moral ver-
mek içın!
Toplumumuzda yozlaştırılan (dejenere edilen)
kurumların varlığı yadsınamaz. Fakat hıçbirinin ra-
por müessesesı düzeyinde yozlaştığını söylemek
de zor. Memuruna, öğrencisine ya da öğrencisi-
nin velısine, yasal uygtılamalardan kurtulabilmek
ıçin rapor almasını söyleyebilen müdürler, öğret-
menler... Yaptıklan ve uygulanmasından sorumlu
olduklan yasaları yok sayan milletvekillerı, hatta
bakanlar. Memur, müdür, milletvekili, bakan ve de
hekim; hıçbıri ortaklaşa düzenlediklen tezgâhın
yalancılık ve sahtekârlık olduğunu aklının kıyısın-
dan bıle geçırmiyor. iş rapora gelince Müslüman-
lık kurallan da bükmünü yitıriyor, ahkâma göre ka-
rar, ama nasıl ışine gelirse! Yasal suç olduğunu dü-
şünen ise hiç yok. Yasa işlemezse toplumun ah-
lak ve değer yargıları egemen olur!
Hükümet tabıpliği yaptığım yıllarda, anımsaya-
madığım hastalığı nedeniyle memurun birine bir
haftalık rapor vermiş ve her rapora yazıldığı gibi
"evinde ıstirahati gereklidır" kaydını koymuştum.
Bırkaç gün sonra kaymakamlıktan yazı geldi. Kay-
makam. rapor alan memuru parkta arkadaşlany-
la keyifle sohbet ederken görmüş. Sağlıklı görü-
nen memura neden rapor verdiğim soruluyor, sa-
vunmam ısteniyorve memurun Elazığ'a heyetegön-
derileceğı bildiriliyordu. Memuriyetimin ilkaylany-
dı; korkmuştum, yanlış bir iş mi yapmıştım? Ya-
nıta, "hastanın aynı zamanda ruhsal bunalımı da
olduğu ve kendini iyi hissettiği zaman dışarı çı-
kıp dolaşmasını, parkta oturmasını benim salık ver-
diğimi" yazdım. konu kapandı. Sonradan öğren-
dim, Memurin Muhakemat Kanunu'nun bilmem ka-
çıncı maddesıne göre, yalan yere rapor veren dok-
tor da, raporu alan da cezalandırılmış. Ama yarım
yüz yıllık meslek yaşamımda ne yalan yere rapor
verdiği içın cezalandınlan doktor ne de hasta ol-
madan rapor aldığı için hakkında yasal işlem ya-
pılan memur gördüm!
Hasankeyfi kurtaralım
Turkierin. Kurtlenn. Araplann, Suryaniienn... bır oya gıbı
işledıkleri eşsız Hasankeyf'ın baraj sulan altında
kalmasını istemıyoruz.
"Hasankeyf Gönüllüleri Grubu" oluşturarak,
"bir şeyleryapabilmek" içın bir çalışma içine gindik.
istikla! Cad. Imam Adnan Sok. Don Kışot Sanatevi'nde
gerçekleştirilen etkinliklerden sonra Hasankeyfte
buluşuyoruz. Bu amaçla 18-22 Mayıs tarihleri arasında,
Anazarba, Toprakkale, Belkıs-Zeugma, Şanlıurfa,
Mardin, Midyat, Hasankeyf, Batman, Silvan, Diyarbakır1
!
kapsayan destek gezısi düzenliyoruz.
Katılmak için: 0 212 252 65 78 - 79 • 80
HASANKEYF SULAR ALTINDA KALMASIN
Not Gezımız, Ibrahım Eren'ın rehberlığınde
BRT-Bırsey Tunzm organızasyonu ıle yapılmaktadır.
fÖRSAB
Türkiye Seyahat Acentelerı Bırlığı'nin katkılanyla
NiçinCHP'liydik?..
HASAN SATIR Emekli Geneml
H
angi insan olursa olsun, eger büyük
Atatürk'ün ülkemize sağladıgı o
toplumsal çıkarlardan kendisinin
özel çıkan bozulmamışsa ya da dı-
şandan beslenen bir dış ülke uşa-
gı degilse ve bu insan da bir CHP
üyesi ya da sempatizanı ise, bu insanın hiç kuşku
yoktur ki CHP üyesı ve sempatizaru olmasının bir
nedeni vardır. Bu neden, elbette kı Atatürk'tür, Ata-
türkçülüktür. Çünkü biz, gerçek CHP üyeleri ve sem-
patizanlan, bu ülkenin mutluluk ve çağdaşlık şan-
sının sadece Atatürkçü düşüncede bulunduğuna
inanmaktayız. O halde, belirli bir zamandan ben,
hep kendi kendimize sordugumuz şu soruyu, şim-
di bır kez de toplum önünde yineleyelım: CHP bu-
gün Atatürkçü bir düşünce içinde midir?
Buna, büyük ve gerçek bir CHP üye kitlesınin
evrt diyeceğini sanmak, gerçekleri görmemek de-
mek olur. Evet, CHP bugün. gün gibi aşikârdır ki
Atatürkçü düşünce içinde değildir. Ya hangi düşün-
ce ıçindedir? CHP. Atatürkçü düşüncedir diye su-
nulan ortanın solu fantezisinı ıçeren, ne olduğunu
kendisinin bile pek anlayamadıgı garip bır düşün-
cenin içindedir. CHP. Orta Avrupa özentisi olan ve
adının Avrupa'dan aktanlmış bir deyim olmasmdan
başka ve sosyalizme şirin görünmenin dışında. ül-
kemiz için herhangi bir faydasmın izah edilemedi-
gi sosyal demokrasi düşüncesi içindedir. CHP. ül-
kemizdeki fantastik demokrasi rüzgân içinde, ül-
keyi bölücü fikirlere bile sıcak bakabılecek moda-
vâri bir düşünce içindedir. Yine CHP, ilke oklann-
dan birine ihanet edercesine, 'denize düşen yıUna
sanhr' kabilinden bile olsa, dinsel bir gruba mavı
boncuk dağıtacak bir düşünce içindedir.
Biz. gerçek CHP üye ve sempatizanlan, eğer o
parti içinde üye, dışında sempatizan idıysek ve bun-
lan olmaya da belki bugün bir kısmımız direniyor-
sak. bunun nedeni, asla CHP'de her yönetıme ge-
lenin. yukandabelirtildiğı gibi, kendı ideolojik gö-
rüşüne göre bir ilke eklesin de Atatürkçü düşünce-
yı bir yana koysun diye degil; o partinin, bu ülke-
nin çagdaşlaşma şansını içeren Atatürkçü düşün-
cesi var olduğu için üyesi ve sempatizanı idik.
Şu son seçimler açıkça ortaya koydu kı. bu ko-
nuda biz haklıyız. Şimdi, bu kadar açık kanıt kar-
şısında bile şu hakJıdır, bu haklıdır şeklinde, sade-
ce zaman kaybettincı bir davranış içine girmek fev -
kalade yanlıştır. Bütün hepimiz bu ülkenin evladı-
yız. Ister Atatürkçü düşünceyi bu ülkenin mutlu-
luk şansı olarak gören bizler, isterse ötekiler, hiç bi-
rimiz bu ülkenin aleyhıne olan bir davranışı tasvip
edemeyiz. Fakat ne yazık ki ortada yine de av pe-
şinde olanlar hâlâ eksik değildir. Bazı medya un-
surlannın da şakşakçılığı ile, yıllardan beri CHP'nin
barmasına, yukanda belırtılen yanlış ideolojileriy-
le omuz vermiş kişiler. 'kurtdumanlı havayı sever'
örneği. bu kritik anda bile ekranlardadır, gazete
sayfalanndadır. Bu davTanış daha da yanlıştır.
Sevgili CHP'liler, gelin bugün hemen yapılma-
ya başlandığı gibi, bizim fîkrimız daha yararhdır,
ınadından vazgeçelım, kapmış olduğumuz köşele-
ri, ülkenin yaranna olmadığını toplum kafamıza vur-
muşken bile, hâlâ daha zarannı bile bile koruma-
ya kaikışmayalım; böylece başkalannın da düşün-
ce katkılannı sağlamış oluruz. Şapkamızı önümü-
ze koyalım. Düşünelim...
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, birörgütün des-
tekçisi, o örgütün ilkeleri yaşadıkça yaşar. Tersi
durumda bugünkü CHP'de olduğu gibi, ölür. CHP
içiade Atatürkçü düşünce rafa kondugu içın parti-
>i destekleyen bizler onu terk etmek zorunda kal-
dık. Yıllardan beri bugüne kadardelege oyunlany-
la CHP'de köşe kapmış olanlar, bunu marifet sa-
yanlar, bunu böyiece bilmelidirler.
PENCERE
YAI*Ş DAMŞaH HERKEaE» VE BAÛU OUN U.ER ADMIA «KE2|322 e»«(WT*Y) • «Wf*Z*« |O-2«|278 10 79 • HfrON(0-272)215C 52 • AAKKM72)21Saffi • «S«IUTı(K»J) îl2 59 54 213260» • «M»SYA (I
21222 33 'UKAIU (0-312) 351 M W |5W|ÇANKBUSPW* OTMMlt YOZGAT)-Am*inr«(0«e2<e'5«-*^Ur« (»242)2^ 242 3131 ÇO)UI|0-3M)213«27 Ü
(0-256)26139 15 'MYMMKm «M121251 65«S(2M)(B*™«Mİ«ÖN.SİRT. ŞBMK) • B M â JM24)2163472 - 237««1 StlOOu«TÜS. MUŞ. HJHCSJ Vm -ao*e»lt (0^461 224 26 43 ffOmtH. 6C»R MflSl E S ^
(0-222)221 09 99 IBİLfCV. KÛTAHYAJ • OA2UKT9 KK342] 220 7031 -220 20 11 (HUS. ŞA*JUflfAJ • «MHUH <0-454) 212 74 19 (3 M PBX) (0R0U) • STAIBUL (0-218) 30B 54 'Ç ÎPBX) -BARTK BOLUftjnSA.ÇANMOÜtLE. ED*HE
KAflABÛK. KVKLAREU K0O£U TGOFOMĞ. YALOVA. 20NGULDHCİ - OMR IO432) 853 13 00 853 13 13 (AYDK IMMSA. UU&A UŞAK) • KAHRAMAMIAIUŞ (0-344) 231 42 19 -KMAMAM (0-336)213 50 71 (2*M) -KASTAI
(0-366) 214 19 31 • KAYSE» 10-352) 245 04 00 (20 M) XBfiS KIRŞB«>| • KOHYA10-3321 251 04 14 - 251 35 95 (2 ha) • HALATYA (0-422) 322 7e 68 325 46 61-68 |A(XYWW) ' MB&N (0324) 327 39 80 (5 ım • NEVSjM «M84]
213 75 05 • MĞK (0-388) 213 44 26 -MZE (0-464) 213 18 73 p W> («ITV»» • SAİ6SU» (»362)286 67 29 (TOKAT) • SJVAS «W46)225 0S 05 225 74 7S 3M0C10-388) 281 15 44 'TIUazON (0-482) 321 17 36IUVBURT GUHUŞNMC1
YATAŞ HOME HAâAZALAAI ADAHA 4Mr YaUş Homt 233 28 29 - AJKAM Çankaya Ytfaı HonM 439 62 33 • CMman Yao* Hom« 479 89 34 • HMhoy Yılaf NONH 339 99 41 • KızıtaY Y*i| Homt 419 51 17-16 19
Ne Yapılabilir
lOGünde?..
Mütena Hanım Muğlalıdır, duldur, şendir, Sa-
burhane'de oturur.
Sordum:
- Oyunu kime verdin?..
Bir kahkaha attı:
- Kime vericem, dedi, belediyede CHP'ye, mil-
letvekilinde Ecevit'e verdim.
-Neden?..
-Oda bizim, öteki de..
•
Mutena Hanım bir değil, bin değil, yüz bin de-
ğil, milyon değil...
Inanmayan seçim sonuçlanna bakar. Muğla çar-
pıcı bir örnek. Muğlalı 18 Nisan seçimlerinde
DSP'den üç milletvekili çıkarıyor, CHP'Iİ Belediye
Başkanını üstüne ekleyin, ilin tarihinde görülme-
miş birsol atılım...
CHP'nin yerel seçimlerindeki oy oranı, genel
seçimlerdekinin iki katı...
Abece'den habersiz birini getirin, CHP adına
seçim sonuçlannı okuyabilir.
18 Nisan'da halk ne dedi.
Açık ve seçik:
- Baykal ve takımı gitmeli!..
"Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul
zurna az" atasözü bu gibi durumlar için söylen-
mişur; halk, CHP parti örgütünün yapamadığını yap-
tı.
22 Mayıs'ta toplanacak CHP Kurultayı, halka la-
yık olmak istiyorsa, 18 Nisan'ın yörüngesinden
sapmaz.
Saparsaneolur?..
Umutsuzluk yoğunlaşır, kimse soluk alamaz
olur; "bu parti adam olmaz" kanısı öylesine yay-
gınlaşır ki CHP bir daha belini doğrultamaz.
•
Oysa CHP önemli...
Öylesine önemli ki durum bir özdeyişi anımsa-
tıyor; ünlü bir Frenk ne demiş: "Siyasetyalnızpo-
litikacılara bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir."
Bu aşamada denebilir ki:
"CHP'nin yazgısı yalnız CHP'lilere bırakılmaya-
cak kadar ciddi bir iştir."
Kimsenin tapulu malı mülkü değil bu parti; ulu-
sun, halkın, tarihimizin, Kuvayı Milliye'nin, laik
Cumhuriyetin, sosyal demokrasinin, Mustafa Ke-
mal Atatürk'ün, Ismet Paşa'nın, geçmişimizin ve
geleceğımızın bileşkesinde yuğrulmuş bir tüzel
kişilik...
Ve durum öylesine ciddi ki aklı başında DSP'li-
ler bile CHP'ye sahip çıkmak zorundalar; Meclis'te
sağdan soldan kıskıvrak kuşatılmış demokratik
sol neyapabilir?..
•
22 Mayıs'ta CHP Kurultayı toplanacak..
On gün çok kısa bir süredir..
Ne yapılabilir?..
Birtekşeyyapılabtlir CHP'nin önde görünen isim-
leri bir araya gelirler, Kurultay'da seçilecek kişi
üzerinde anlaşabilirier. Bu kişinin ille de lafügüzaf-
la mangalda kül bırakmayan bir lider olması ge-
rekmiyor.
Lidertik, uzun vadeli bir süreçle ortaya çıkacak
kimlikte belirlenebilir. Ilk adımda serinkanlı, den-
geli, sağduyulu, tartışmaya, katılıma açık ve kü-
çük hesaplara kapalı bir "normal" kişi yeterli...
•
Halk bu serinkanlı ve dengeli uzlaşmayı parti-
nin üst kesiminde göremez de "Fırsat bu fırsattır,
malı ben götüreyim " diyenlerin post çekişmesi ve
saray kavgasını seyrederse, on gün sonra umut-
lar sönecektir.
ACI KAYBIMIZ
Aydınlık bir beyın ve yürekle yaşamında aılesı, ülkesi,
dostlan içın; onurlu bır insan olmanın gerektırdıği her
anlamiı ve değerlı çabanın içinde yer almış;
Merfıum Recep Ali ve merhume Hatıce Uğur'un oğullan,
merhum Metımet Mahır ve Nımet Gülek'in damatlan,
merhum Fevzı Uğur ve Melek Gürsoy'un ağabeyleri,
Sevınay Altındağ'ın eniştesi, Nılgün Uğur, Nilüfer ve Remzi
Dalay ile Ayhan ve Reta Uğur'un babalan, Memetcan Dalay
ve Allıson Incı'nın dedefen, Güner Uğur'un sevgılı eşı
EMEKLİ HAVA KORCENERAL
(SARI ŞEREF/1947-25)
ŞEREF UĞUR9 Mayıs 1999 tarihinde vefat etmiştır Cenazesı 13 Mayıs
1999 Perşembe günü Ankara Kocatepe Camii'nde kılınacak
öğle namazını müteakip Cebecı Asn Mezartığı'nda toprağa
venlecektır.
Hepimizin başı sağolsun.
AİLESİ
Not- Çelenkgöndenlmemesi, isteyenlerin TEV Vakfı'na
bağışta bulunmalan rica olunur
447 08 69 (3 hal) • SMr Yatof Honw 34B 67 69 'ANTALVA Yattt HOM247 17 22 •lAUKEBM Yriış H0RW 242 31 31-244 98 28 • DfYARB)AM< YalM Hom» 251 «5 65 (2 M ) -
21480 33 ERa*U8IYu»4Hon»235 1984 2186798 -E«WŞB*I YM»Hon»22i 0699 • 0A2İAMT9 VaBf Hona220 70 31 • IĞOm Yaa« Hm2279042 • H T M M L 8 * i * « 1**•*»»»98953• 2596994 • BayiMfeu Y.1^ Hom
>52 03 50|3hK).C«1naYUfHcm425 42S3'FallYamHI>IM6367153 521 93 13 • İUM Uato YalqHm»67501 93 (3 la» • MoooUı YM»Hm38455 43-420 8843-ŞnıMvYı!a«H(na64415 28-Şqt YMtHıyıi 230 77 73
Yıu« Hora 309 54 10 . t2MtT Ytftty YalM HoiM 341 35 57 • KABS YaUf Hom 212 05 20 • KAYltm Y.l», HoıM 235 73 30 • BUUTYA Y«U| H m 322 78 66 325 46 «1-68 • SAKADYA Yau; Hona 278 10 79 SlZJfl evin HC ekSİgj Vardl?
BÜYÜKÇEKMECE ASLİYE HUKUK
HÂKtMLtĞl'NDEN
EsasNo: 1996/896 KararNo: 1998/893
Davacılar lsmaıl Fırat ve vânslen (Turgut Fırat. Turhan Fırat
vs) vekülen tarafindan davalılar Molla Hüseyin, Fatma ve Ah-
met Öktem vânslen, Hasan Öktem vânslen, Moila Hüseytn ve
Nazıre vânslen aleyhıne açılan tapu ıptalı ve tescıl davasının ya-
pılan açık duruşması sonunda mahkememızce verilen 15.9.1998
tarih ve 1996'896 esas. 1998'893 sayılı karar geregince,
Davacılar vekılı taraftndan davalılar aleyhıne açılan davanm
da\a tarihi ıtibariyle değen sulh hukuk mahkemesı görevıne gır-
dığınden rnahkememızin görevsızlığme. görevlı ve yetkılı mah-
kemenm B.Çekmece Sulh Hukuk Mahkemesı olduğuna. bu ne-
denle mahkememızın görevsızlığıne karar venlmiştır.
îş bu ılanın yayımından ıtıbaren
7
günlük tebliğ müddetı so-
nunda, işleyecek 15 gün ıçersınde davalılar, (aşagıda adlan yazı-
lı) temyiz etmediklen takdırde ış bu karann kesınleseceğı 7201
sayılı Teblıgat Kanunu'nun 29, 30, 31. maddelen gereğınce ila-
nen tebliğ olunur. 15.2.1999
Davalılar:
1- Molla Hüseyin ve Fatma ve Ahmet Öktem yârislen
a- Lütfıye Türker. b- Ethem Öktem. c- Esma Öktem. d- Me-
diha Öktem. e- Ekrem Öktem, f- Rıdvan Öktem
2- Hasan Öktem vânslen
a- Emine Öktem, b- tıfan Öktem, c- Orhan Öktem, d- Sedef
Öktem
3- Molla Hüseyin ve Nazıre vânsleri
a- Mehmet Nun Tanışlar. b- tsmail Kema! Tanışlar, c- Sami
Tanışlar. d- Hav™va Sebahal Tanışlar. e- Seza Sürdüren, f- Neba-
hat Arpacıoğlu, h- Mustafa Seygıttin Tanışlar
Basın: 20503