23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1-MAYIS1999SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Motorcular Eminönü-Kadıköy arasında sefer yapan deniz motorları, gişe düzenine geçmiş. Eskiden ücretini motorda ödeyen yolcular, şimdi gişeden aldığı bileti, girişteki kutuya atıp motora biniyormuş. Ne ki, gişede satılan bazı biletler, koçanından sıcağı sıcağına koparılmışa A. benzemiyormuş. Vatandaşlar, kutudan toplanan biletlerin tekrar satıldığı izlenimi ediniyormuş. Bu işin denetimi istanbul Büyükşehir Belediyesi'nde olmalı... Ama şu işe bakın ki, belediyenin de başı bilet yolsuzluğundan dertte! Alagöz'den Posta Işletmeleri Genel Müdürü Nuri Alagöz, istanbul Içerenköy'deki PTT Hastanesi'nin özel bir şirkete satılacağı veya 49 yıllığına y kiralanacağı yolundaki J L söylentileri yalanladı. Alagöz, "hastaneyi nasıl değerlendiriz" diye Özelleştirme Idaresi'ne görüş soracaklarını açıkladı. Yani, kuzuyu kurda teslim edecekler, kılıfını anyorlar! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: someposta.cumliuriyetcoin.tr - Mesut Yılmaz, Yüce Divan'a yollanmasını istiyormuş... "Umduğu koltuğu bulamadı. divan oesinde kosuvor!" ürkiye Büyiik Millet Meclisi'ne türbanı sok- makla görevlendirilmiş hatun kişiye en bü- yük destek Iran'dan geliyor. Tahran'da gös- teri yapan kadınlar, Ankara'daki türbancı ha- tun kişiyesahipçıkıyor... Fakat, Iran'da kadınlartür- ban takamıyor. fran'da kadınlar kara çarşafın için- de yaşıyor! Türkiye'deki Islamcıların türbanı, Iran'da karaçar- şafa dönüşüyor. Iran'daki Islamcıların kara çarşafı Afganistan'da geçerlililiğini yitiriyor; kadının gözlerini ve burnunu açıkta bırakan karaçarşafa bir de peçe gerekiyor. Türban kara çarşafı, kara çarşaf peçeyi getiriyor... Türkiye'deki Islamcılar, siyasal sembolleri türba- nı savunurken Anadolu kadınının başörtüsünü kul- lanıyor. Başörtüsü, türbanla aynı kefeye konuyor. Anadolu kadını, çenesinin altından düğüm atıp saçının bir kısmını açıkta bıraktığı başörtüsünü ye- Başortusuri geldiğinde çıkartıp saçını düzeltirken türbancılar başlarına önce bir bez sarıyor ve alınlarının önüne kadar kafasını tümüyle kapattıktan sonra üstüne boyunlarını da örtecek biçimde türban takıyor ki türban çıksa bile saçının bir tek teli görünmüyor. Islamiyet'in ilk yıllarında Müslüman erkeklerin cin- sel tacizinden korunması için hür Müslüman kadın- ların "örtülerini omuzlarından sarkıtarak" ayırt edil- melerini öngören ve esir Müslüman kadınlara kesin- likle yasaklanan "örtünme", 1400 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Diyanet Işleri Başkanlığı Din Işleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nca "türban" kuralına bağlanıyor. Bugün devletin başına dert olan ve demokrasiyi tehdit eden türban, 3 Şubat 1993 tarih ve 6 numa- ralı kararla devlet tarafından kabul görüyor: "Cahiliyet devrinde başını örten kadınlar, başör- tülerini enselerine bağlar veya arkalanna salıverir- lerdi. Allah Teala, bu ayetle (Nur 31) Islamdan ön- ceki bu adeti kesinlikle yasaklayarak mümin kadın- lann -kendiliğinden görünen hariç- zinetlerini, zinet yerierini açmamalannı ve başörtülerini saçlannı, baş- lannı, kulaklannı, boyun, gerdan ve göğüslerini iyi- ce örtecek şekilde üzerine salmalarını emretmiştir." Kuran'ın hiç bir yerinde Diyanet'in "fetva"sındaki gibi kadınların başörtüleri ile saçlannı, başlarını, ku- laklarını, boyun, gerdan ve göğüslerini iyice örtme- sini öngören birayet bulunmadığı halde, bu yorum- la Anadolu insanına resmen yalan söyleniyor, halk kandırılıyor. Çünkü kadınlann kara çarşafa sokula- cağı ya da peçe altında tutulacağı şeriat devleti için başörtüsü, yemeni, yaşmak, eşarp yetmiyor ilk aşa- mada türbana geçmek gerekiyor. Devlet, ektiğini biçiyor! SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Zia Kavakci'nin kafasında hilafet var Amerika'dan ithal türbancı Merve Kavakçı nın Amerikalılar tarafından Imam Yusuf Zia Kavakci olarak ta- nınan babası Yusuf Ziya Kavakçı, 1991 yılında Amerika'da yazdığı anı- lannda Islam dünyasının "mühim me- seleleri"ni sıralıyor: "Birlik. Kafalı ve kabiliyetli Müslü- man liderler yetiştirmek. Güçlü ve bir- likte projeleryürütmek. Ekonomiyi ve parayı Islamın hizmetine vermek. Ce- miyetin dinamik ve organize güçleri- nin Islama dönmesini sağlamak." Kavakci yerleştiği Amerika'daki planlarını da açıklıyor: "Çok güçlü bir Islamlaşmateşkila- tı gerekiyor. Kendi kendine yeten bir fınans mekanizması çalışmah. Bura- da tekkeyi kurmak gerekiyor. Ama nasıl tekke; hakikisi. Televizyonda, radyoda ve gazetelerde Islami yayın- lar ve programlar yapmak mümkün. Fakat önce iyi ve sağlam para lazım. Para, para, para ve para. Müslüman- lann politik hareketlere de girmeleri ge- rekiyor. Onun için politik metodları ve lobilerini kurmaları ve işletmeleri la- zım. özel ve çalışır okullannı kurma- ları gerekiyor. Bunun için de şim- diden lisanslı öğretmen yetiştir- mek gerekiyor. Burada iyi bir üni- versite kurulması bir zaruret. Chi- cago'daki teşebbüs yetmiyor. Tam teşekküllü bir üniversite çok iyi olacak. Isteyen Müslüman talebeler orada master ve doktora çalışması yaparlar. Burada Amerikalı ve yerli güçlü alim yetiştirilir. Bir Islam Mer- kezi lazım. Teşkilat ve kadro. Kifayet edecek miktarda para ve gelir. Hila- fet Konseyi, Müslümanları bir büyük biriik ideali ve çalışması içinde ne mümkün ise onu yapmayı planlaya- cak ve yapacak." - »>*,'?---»» .'MMSS&I& AYDINLANMA ATEŞI tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'TBMM, hiç kimsenin siyasal şov yapabileceği birplatform değildir9 Şişli Ç YDD olarak her ayın üçün- cü cumartesi günü bursiyer öğren- cilerimize ve üyelerimize yönelik söyleşili toplantılardüzenlemekte- yiz. 15Mayıssaat 14.00'teSHÇEK- 3 £YDD Okmeydanı Toplum Mer- -'kezi"nde( SSKOkmeydanı Hasta- nesi Karşısı Şişli) "Anadolu'da Aydınlanma" konulu söyleşi için, Anadolu Aydınlanma Vakfı Baş- kanı Metin Bobaroğlu konuğu- muz olacaktır. Tel: 0.212.22124 82 ÇYDD Genel Merkezi TBMM. hiçbir partinin ve hiçbir kişinin siyasal şov yapabileceği bir platform değildir. Meclisimizin ge- leneğine aykın bir kılıkla. hele de dinsel sömürü simgesi türbanla, bir FP milletvekilinin Meclis'e sokul- ması girişimi, seçimlerden. halkı- mızdan aldığı olumsuz yanıtı algı- lamayan partinin yeni Şevki Yıl- maz'lar arayışının sonucudur ve çok yanlıştır. Hüsranla sonuçlana- caktır. Edirne ÇYDD 1) Gazetemizinkuruluşunun75. yılını. Cumhuriyet Radyo'nun 1. yaşmı içtenliklekutlarkentıpkı ga- zetemiz gibi radyomuzun da bizle- re en kısa sürede ulaşarak, içimizi ısıtmasını biliyoruz. 2) Yüce Meclis'te yaşanan çir- kinlikleri kaygıyla izliyor, düşün- me yeteneğini yitirmiş Merve Ka- vakçı'yı. onun Meclis"te oturma- sına izin verenleri. davTanışuıa des- tek verenleri ya da tepkisiz kalan- lan şiddetle kıniyoruz. Bu ülke sa- hipsiz değildir. siz seçim sistemi esprisi ile aldığınız yüzde 15'lik oyla Türkiye halkını temsil ede- mezsiniz. Bu halk size Cumhuri- yetin temeline dinamit koyma yet- kisini vermedi. 3) Malatya Üniversitesi Rektö- rü Sayın Ömer Şarlak' ı ve üniver- site senatosunu canları pahasına verdikleri ödünsüz savaşmdan ötü- rü kutluyor. sonuna dek destekle- diğimizi ve yanlannda olduğumu- zu vurguluyoruz. 4) İstanbul Üniversitesi Diş He- kimliği Fakültesi Dekanı Sayın A. Gültan Özerkana kıl payı kurtul- duğu iğrenç saldın için geçmiş ol- sun diyonız, bilinçli ve uyanık sü- rücüsünü kutluyor. Cumhuriyetin kazanımlannın tüm güçlüklere kar- şın hepimiz tarafından korunacağı- na olan inancımızı yineliyoruz. Kadın Araştırmaları Derneği Kendi politikalannı egemen kıl- mak isteyen bazı kendini bilmezle- rin programlayıp ortaya salıverdi- ği. Cumhuriyet kadınının yüz ka- rası bir zavallının. anayasamıza, la- ik Cumhuriyetimizin ilke ve dev- rimlerine karşı. Mustafa Kemalin yüce Meclisinde sergilemeye ça- lıştığı, partisinin kapatılmasma ne- den ohnası gerektiğine inandığı- mız davranışmı, bız kadınlar olarak şiddetle kımyoruz. Bu davranış kar- şısında suskun kalarak ettikeri ye- minin, Cumhuriyet devrimlerini ve Türk toplumunun gerisinde kalan MHP, ANAP ve DYPnin 'orada bulunma nedenleri Cumhuriye- ti korumak ve yaşatmak olan li- der ve milletvekiierinin' artık o Mecliste bizleri temsil etme yetki- lerinin ofenadığma inanıyoruz. Ken- dilerini utanç ve ibretle izledik. Gösterdikleri onurlu davranışlayü- ce Meclisimize. demokratik ve la- ik Cumhuriyetimize, sahip çıkan DSP lideri sayın Ecevit ve millet- vekillerine ve kişisel tepkisini gös- teren Sayın Kamer Genç'e şük- ranlanmızı sunuyoruz. tstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Türbanı belli bir ideolojinin sim- gesi olarak kullanan veya kullandı- ranlar öğrenci ile öğretmen, öğren- ci ile öğretim üyesi, avukat ile yar- gıç arasında yarattıklan yapay ger- ginliğı bu defa TBMM'ye taşımak istiyorlar. Ancak "Herkes seçtigi yaşam biçimine uygun giyinmek- te özgürdür" diyerek türbanın Meclise'e taşınmasının ve kimi çev- relerce siyasal mesaj olarak kulla- nılmasının hukuken yanlış olduğu- nu düşünüyoruz. Türkiye Cumhu- riyeti demokratik, laik bir hukuk devleti olduğu için "türban" par- lamentomuzdan içeriye girmeme- lidir. Bu görüşümüzü anayasamızm 24. maddesi desteğinde sonuna ka- dar savunmaya kararlıyız. Çanakkale Cumok TBMM 'de yaşanan türban olayı- nı ibretle izledik. Atatürk Cumhu- riyeti'nde şer güçlerinin ne nokta- ya geldiğini görüp de, ettikleri ye- mine sadık kalmayıp tepkisiz kalan milletvekillerini şiddetle kımyoruz. Toplumun tüm dinamiklerini bu olayı protesto etmeğe çağınyoruz. Lüleburgaz ADD Cumhuriyetten, laiklikten ve çağ- daşlıktan yana olanlann, ulus dev- leti çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gösterdikleri sa- hiplenme biçimleri, geleceğimiz ve Atatürkçülük adına son derece önemli ve olumlu bir olaydır. Ge- rici güçlerin uzun yıllardır Türki- ye üzerine oynanan oyununun kö- tü ve art niyetlı düşüncelerinden dolayı planlan 18 Nisan seçimleri neticesinde iddialan adına Türkiye Cumhuriyeti'nin demokraitk hu- kuk devleti ilkesiyle alay edercesi- ne Meclis çatısı altında ortaya koy- maya çalıştıklan biçim, 20. >Tİzyı- la yakışmayan birçaba olmaktan üe- ri gidemeyecektir. Bu çabamn ga- yesi Mustafa Kemalin 29 Ekim 1923'te kurduğu laik ve demokra- tik genç Cumhuriyet'ten rövanşı al- ma beklentisidir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ve çağdaş Türk halkı bu tür oyunlara gelmeyecek kadar olgunlaşmıştır. Aynı olgunluğu Meclis çatısı altında yemin eden çoğunluktan da Atatürkçü Düşün- ce Derneği Lüleburgaz Şubesi ola- rak bekliyoruz. HAYYANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMtH POROY MIRMIRLAR UĞLR DVRAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZAMKAN 11 Mayıs MUSIAFA KEMAL fCİN VERILENİDAMUÜKMÛ! BUGÜH, İST7ŞINBUI- HÜKÛMETı"A&J RİRİUCİ İDAB.e-1 Öf&İYE PİVANtHARB/ (SIKIYÖNeriHA AS- KSSSÎ MAHKEMESt), MUST7HFA KSMAL VE ARKAD4Ş- LA&hJl IC&MA MAHIOJM ETTİ. TBMM 'A/'A/ 23NİSAAI- OA AÇILMASlAjrN HeiAEUARPIUMN AUUAK1 BU KA- &ABJ, MAYtSlM SOAJUNOA SULTAAJ V4HÛETTİN ONAYU- YACAK, SAD8A2AHA DAAMTFERİT 77*XAF<MDA+/ PA YAÜUKU-£/S£ &6fJOeeİL£CBt.Tt. Sü F€RtAAMlA,UİL U HARBKET Sie AYAtUAMMA 6İ8İ SÖ^TBSİÜyOIS.V£ İHAhier SAYIUYOBPU. ÖUCE, AASTPFA KEMAL, ALİ FU- AT(Ç£8BSOY'), Or ADNAN(AUVAB:~)I MAÜP€ EPİP(AOI- VAIS) &İSİ ADLAK. USTBOE YEK AUOe£H, CAHA RA, FEV2İ fÇAİMA/:') , İSMETCiUÖNÜ) , TAV) PA KAPSAMA AUNACAKTI. £, Edlp, CeiAtf-AU-as ve. Pev* P*fa şSrülüyon İLAN T.C. BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1998/793 Davacılar Feyzullah Hoşhaber. Abdullah Hoşhaber vekili tarafından hasımsız olarak açılan gaiplik davasında, İstanbul, Fatih. Merkez, Sofular Mah. Rabet Sokak 18 hane, 86 cilt, 26 sayfada nüfusa kayıtlı Naki Hoşhaber'in 7 Ocak 1974 tarihin- de gittiği hactan dönmemesi nedeni ile kendisinden halen haber alınmadığından ve dav'acı vekili de M.ICnin 32. maddesi gereğince ga- ipliğine karar verilmesini istenilmiş olmakla. gaip hakkında malumatı olan kimselerin Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/793 esas sayılı dosyası zımmmda malumat vermeleri, gaip hayatta ise adresinin bildirilmesi ilan olunur. 20.4.1999 Basın: 20555 GÖRÜŞ TANJU ERDEM CHP Nasıl Yiikselip?.. 18 Nisan seçimleri sonunda, Ulusal Kurtuluş Sa- vaşı'nı yapan milli kuvvetlerin politik gücü müda- faa-i hukuktan görevi devralarak Cumhuriyeti ku- ran ulusal demokratik devrimi gerçekleştiren, Atatürk'ün kurduğu CHR TBMM dışında kalmış bulunuyor. Bazılan, CHP'nin bu şekilde Türk toplumunun desteğine mazhar olamayışını, partinin değişen dünya koşullanna uyum sağlayamamasında bu- luyorlar. Demek istiyorlar ki: Yeni dünya düzenin- de, küreselleşme sürecinde ulus devlet can çe- kişiyor. Sol politikalar, devletçi görüşler geride kaldı. Atatürk geçmişin saygın bir anısıdır. Altıokun ideoloji belirleyen okları kırılmıştır artık. Bu görüşleri son derece yanlış buluyorum. Tam tersine, önce SHP, sonra CHP giderek Atatürk- çü ideolojiden, ilkelerden saptığı; en azından o ide- olojiye uygun programları, projeleri üretemediği ve Türk halkı ile yeterli iletişimi kuramadığı için so- nunda halk desteği azaldı. Bunda, özellikle son beş yılın lider ve çevresindeki kadroların rolü bü- yük olmuştur. Dünyada her ülkenin kendine öz- gü sol rüzgârian pupa yelken eserken kökeni Ulu- sal Kurtuluş Savaşı'na bina edilen, tam bağım- sız, antiemperyalist, temel ilkeleri altıokla belirle- nen Cumhuriyetin hertaşında damgası olan par- tinin bu niteliklerini ön plana çıkaran hareketlere, söylemlere uzak kalınmıstır. Parti, kamuoyuna, be- lirsiz bir yeni sol, bazen Ingiliz, bazen Alman mer- kez sol partilerine özenilerek takdim edilmiş, bir kimlik bunalımı yaratılmıştır. Bu bunalım koalis- yonlarda iktidar ortaklığı zamanına da yansımış- tır. Gösterişli davranışlar, hizip mücadeleleri, az da olsa ihale yolsuziukları partiyi yaralamıştır. Tüm bu aksaklıklar parti örgütünün çekirdeğini za- yıflatmış, tabanında ona destek olan Türkiye'nin bilinçli aydın halkını partiden soğutmuştur. Şimdi ne yapılmalıdır? CHP bir kitle partisidir. Atatürk'ü ve Cumhuri- yeti yüreğinde duyan geniş bir halk yelpazesinin desteği yeniden kazanılmalıdır. Bunun yolu, Ata- türkçülüğe gönül vermiş yeni bir kadronun parti yönetiminde söz sahibi olmasından geçiyor. Böy- le bir kadro parti meclisi ve merkez yönetim ku- rulunda yer alırsa lider bu kadro içinden çıkabi- lir. Bu amaca ulaşmanın yolu, kurultaya kadar özverili ve yoğun bir çalışmayı ortaya koymaktır. Özveri, uzlaşmayı ve layık olduğu düşünülenlere desteği ifade eder. Ama iş kurultayla bitmez. CHP önümüzdeki beş yılda bir yandan Atatürkçü ideolojinin ışığın- da Türkiye'nin sorunlarını çözümleyebilecek pro- jeleri geliştirirken, sabıria, inatla, çalışkanhkla ile- tişim kurarak halkımızı aydınlatmalı, bilinçlendir- melidir. Bu, aslında Türk halkının çağdaş uygar- lık ve demokrasi mücadelesi, ulus devlette vatan- daş kimliğinin ön plana çıkartılmasıdır. Türkiye'nin öz çıkarlannı korumak ve kollamaktır. Ayrıca CHP halkımızın özlediği akılcı, yol gösterici muhalefe- ti yapabilecek parti konumundadır. Sadece eleş- tirerek bir yere varılamadığını deneyimler göster- miştir. Bu temel koşullar sağlanırsa CHP'nin önünde halkımızın umudu olmaşansı doğabilir. Ulus dev- letimizi, birliğimizi barış ve demokrasi ortamında muhafaza ederek güçlenmemiz için Türkiye'nin buna gereksinimi olduğunu düşünüyorum. Kırk yıllık süreçte Türk kamuoyu önünde Cum- huriyetin değerlerine, milli demokratik devrime sa- hip çıkan, bilgi birikimi olan müstakim insan Müm- taz Hoca etrafında herkesi kucaklayan bir kad- ro harekettnin oluşturulup geliştirilmesi CHP ve Türkiye'yi yükseltecek bir umut olamaz mı? BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/Gecedenizde oluşan panltı. 2/ Fınnda ekmek. börek, çörek çe- virmeye yara- yan bir tür kü- * rek...Eskivebi- linmeyenbirta- rihi anlatmakta kullanılan de- " yim sözü. ,3/ 7 Mikroskop ca- mı..."—Aral": 8 Geçenlerde yi- g tirdiğimiz kari- katür sanatçımız. 4/ Is- tek ve tutkularda ölçü- lü davranma erdemi... Arka, bir şeyin sonra ge- len bölümü. 5/ "Mey- hane mukassi görünür 4 taşradan amma/ Bir baş- ka ferah başka — var içinde"(Nedım).6/Şar- 6 kı, türkü... Sodyumun simgesi... Klfi gelme- Q yen. 7/Birkurulusabağ- „ h yoku gemilerinin en eski kaptanı. 8/ Uzakdoğu ülkelerinde "B" vitamini ek- sikliğinden doğan bir hastalık. 9/ Uzaklık anlatmakta kullamlan söz... Az tavlı toprak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yapmacık bir gülüşle ho- şa gitmeye çalışan. 2/ Temel niteliğinde olan... Bir giye- ceğin göğüsle omuz arasmda kalan bölümüne eklenen parça. 3/Ekinlere zararlı birböcek... Kuzu sesi. 4/ Utanç duyma... Museviliğin simgesi olan sekiz kollu şamdana verilen ad. 5/ Donuk renkli... Değişiklik. 6/ Avrupa'nm, Ladoga"dan sonra ikinci büyük gölü... Bölmeli göçebe çadın. 7/ Bir günahı Tann'ya bağışlatmak amacıyla verilen sadaka ya da tutulan oruç. 8/ Yeni çıkmaya baş- lamış ekin... Eski Mısır'da güneş tannsı... 9/ Ustüne binilen hayvan... AIDS'e neden olan virüs. İLAN ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN DosyaNo: 1998'1034 Davacı Şekerbank TAŞ vekili tarafından davalılar Vural Alkan ve arkadaşlan aleyhine açılan itirazın ip- tali davasının yapılan açık yargılamasında. Davacı mahkememize vermiş olduğu dilekçesinde özetle; davalılar Val Yapı San. Tıc. Ltd. Şt. Vural Al- kan ve Vecdi Alkan aleyhlerine kredi borcundan do- ğan alacak nedeniyle toplam 12.850.084.797.- TL üzerinden Ankara 13. Icra Dairesi'nin 1998/3209 sa- yılı dosyası ile takibe geçtiklerini. ancak davalılann bu takibe itiraz ettiklerinden dolayı mahkememize iti- razın iptali davası açmış olup bu dava dilekçesi ile %40 icra inkâr tazminatı talep etmiş olduğundan tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Vu- ral Alkan'a yukanda yazılı hüküm özeti ve mahkeme- mizde 28.6.1999 tanhinde saat 09.55'te yapılacak olan duruşma günü HUMK'nın 213. maddesi gere- ğince ilanen tebliğ olunur. 26.4.1999 Basın: 20474
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle