Katalog

11 MAYIS1999SALI CUMHURİYET SAYFM r j l V l t l Tİt FIYII / ekonomRo cumhuriyet.com.t 13 Hazır giyimci bankacı zirvesi • İSTANBUL(AA)- Türkiye Giyim Sanayicıleri Derne'gi (TGSD), hazır giyim sektörünün 3 aylık değerlendirme raporunu. bugün Istanbul'da özei bir toplantı ile bankacılık sektörü yetkilılerine aktaracak. Üç ayda bir dûzenlı hale gelecek toplantılarla sektörün mevcut durumunun birinci agızdan bankacılık sektörüne ulaştınlması hedefleniyor. Aktaş'a 5.2 trilyon fatura • İSTANBUL(AA) - Türkiye Elektrik Üretim ve lletitn AŞ (TEAŞ), 1990- 97 yillan için yapılan mahsuplaşma işlemi borcu olarak Aktaş Elektrik'e 5.2 trilyon liralık fatura düzenlendi. Aktaş Elektrik'ten İMKB'ye gönderilen yazıda, KDV- ıle birhkte 5 tnlyon 680 milyar 476 milyon 778 bin 208 liralık faruranın dün taraflanna ulaştığı bildirildi. Dünyaya fındric yediriyorıız • TRABZON(AA)- Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük bölümünü elinde bulunduran Türkiye. 80 ülkeye fındık ihracatı gerçekleştiriyor. Karadenız Fındık ve Mamulleri thracatçılan Birligi (KFMlB)tarafındanl998 yılı verileri baz alınarak yapılan hesaplamalara göre Türkiye, fındık ihracatının büyük bölümünü Avnıpa ülkelerine yapıyor. Avrupa ülkelerinin, toplam fındık ihracatı içindeki payı yüzde 91 oranında bulunuyor. ÇHı'e santral yazılımı iltracı • İSTANBUL(AA)- Netaş Ar-Ge'de, şehir tipi sayısal telefon santralı DMS100İ için geliştirilen güncellestirilmiş yazılım, Çin'in Tianjin kentinde servise gırdi. Yeni yazılım. telefon hatlan üzerinden ses. data ve görüntü iletimi gerçekleştiren ISUP işaretleşmesi ile ISDN (tümleşik servisler sayısal ağı) özelliklerinin avantajlanndan faydalanma olanağı sağlıyor. OPEC petrol üretimini kıstr • LONDRA (AA) - Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Petrol Ihraç Eden Ulkeler Örgütü'nün (OPEC). nisan ayında günlük petrol üretimini 1.7 milyon varil kıstığını bildirdi. IEA'in aylık Petrol Piyasası Raporu'na göre mart ayında 27.82 milyon varil olan OPEC'in günlük petrol üretimi, geçen ay 26.24 milyon varile geriledı. Sanayileşmiş ülkelerin petrol talebinin arttıgına dikkat çekildi. Bakanlık, enerji ihalelerinde Danıştay'a kısmi denetim öngörüyor Tahkime ara fomıiilHACERGEMİCt Türkıye'nin karanlıkta kalacağı savı ile dayatılan enerjide özelleştirme alanında tahkım için ara formüller üretiliyor. Ana- yasa ve Danıştay'ın bazı maddelerinin tah- kime olanak vermedigını anımsatan Ener- ji ye Tabii Kaynaklar Bakanı Ziya .Aktaş. "Özel sektör enerji vannınlanna kaülma- u, ancak ne pahasına olursa olsun bu yapıl- sın demiyoruz. Halkın varan ve ülke çıkar- lan önde geiir. Bizirn sa\unduğumuz formül- de Daıuştav tamamen de\ re dışı bırakıuna- \acak. İmthazsözleşmesi Daruştav tarann- dan ineelenecek. diğer adımlarda tahkim gündeme gelecek" dedı. Enejide özelleştirmeye ve tahkime kar- şı başta EMO olmak üzere bazı sendika ve kitle örgütlerinin tepkileri artarak büyürken. siyasiler tahkim konusunu gündemden dü- şürmemekte kararlı görünüyor. VVashing- nerji Bakanı Ziya Aktaş, enerjinin kamu hizmeti olarak kalması gerektiğini belirterek "Bizim savunduğumuz formülde Danıştay tamamen devre dışı bırakılmayacak. Imtiyaz sözleşmesi Danıştay tarafmdan incelenecek, diğer adımlarda tahkim gündeme gelecek" dedi. ton'da 5-8 Mayıs tanhleri arasında düzen- lenen konferanslara katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Aktaş, gezi sırasında yaptığı "\eni kurulacak hükümeticinde. ba- kanüğııı bizde kalması durumunda tahkim sorununu çözeceğiz" yolundaki açıklama- lannı Cumhurivet'e değerlendirdi. Bakan Aktaş, tahkim için ıki formül bulunduğu- nu belirterek "Kri enerjiyi kamu hizmeti ol- maktan çıkararak sorunu çözmeye yöne- lik. Ancak bizim görüşümüz, enerjinin ka- mu hizmeti olarak kalmasından yana. E ner- ji, kamu hizmeti: Danıştav da kamu göre- vini yapan kuruluş olarak kalmalı. Sadece bu eJektrik sanş anlaşması dediğirtıiz birta- kını anlaşmalanticariniteüğegetirerek bun- Yatırım sorun olacak Enerjide özelleştinneyle yatınmlann artacagı savlannı rakamiar dogrulamıyor. îhalelere katılan 20 şirketin 30 yıl içinde yapmayı taahhüt ettikleri yaörım tutannın sadece 485 milyon dolar olması, özelleştirme sonrasında da Türkiye'yi karanhk günlerin beklediğini gösteriyor. Firma başına yılda yaldaşık 300 miryar liralık yatınmın öngörüldügünü belirten EMO yetkilileri, şirketlerin taahhüt ettikleri bu yatınmlann dahi yapılıp yapılmadıgını denetleyecek bir mekanizmanın olmadığına dikkat çekiyorlar. 20 şirketin 30 yıl için öngördüğü 485 milyon dolarlık yatnma karşı TEDAŞ'm 1987-1996 yıllan arasındaki 10 yıllık dönemde toplam yatınm tutannın 2 milyar 818 milyon dolar olması "yabnm yapamayan kamunun" hiç de küçümsenmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Devir bedeli anlaşılmıyor Enerji dagıtım ihalelerinde imzalanan sözleşmelerde işletme hakkı devir bedellennın, tesisin devralındığı kamu kurumu olan TEAŞ ve TEDAŞ'a değil, Elektrik Enerji Fonu'na ödeneceği yolundaki açıklamalar kafa kanştırdı. "Enerji Sektöründe Yeniden Yapılanma ve Dgüi Yasal Düzenlemeler Komisvonu" tarafından hazırlanan raporda Elektrik Enerji Fonu ile özel şirketlere kredi verilmesinin hedeflendigi belirtiliyor. Komisyonun raporunda yer alan bu konu da özelleştirme ihalelerine giren şirketlerin ödedikleri devir bedellerinin kredi niteliğinde kendilerine geri verileceği şeklinde yorumlann yapılmasına neden oluyor. larla ilgili devir anlaşmalannda tahkimi koymayı planlıyoruz. Yoksa Danıştay'ı dışa- nda bırakmak gibi niyetimizyok" diye ko- nuştu. Imtiyaz sözleşmelerinin yine Danış- tay'da kalacağını ifade eden Aktaş, bunun dışında yapılmış olan anlaşmalann ticari an- laşmaya dönüştürülecegini söyledi. Aktaş. gerekli yasal degişikliklerin yeni hükümet döneminde gündeme geleceğini kaydede- rek şöyledevamettı:"Heınana\asadahem de Danıştay'ın kendi kanununda baa deği- şiklikler gerekiyor. Meclis'te partilerin or- tak bir tavir sergüeyecegini sanryorum." Öte yandan, Danıştay Başkanı Erol Çı- rakman dün Bakan Aktaş'ın şubat ayında söyledigi "Danıştay'lacentilmenlik anlaş- masyapük" sözlerine gecikmeli de olsa ya- nıt verdı. Danıştay'ın kuruluş yıldönümün- de "böyle bir anlaşmanın olmadığuu" ifa- de eden Çankman'ın bu konuyu yeniden gündeme getirmesınin nedenini bilmedi- ginı kaydeden Bakan, "O konuda söylenen söylendi. Daha fa/Ja kaşımayın" diye konuştu. EMO, Enerji-Yapı Yol Sen ve KlGEM'in de aralannda bulduğu kuruluşlann ener- jideki özelleştirme ile bunu tamamen ticari boyuta döke- cek olan tahkime yönelik eleştirilerine katı lmadıgını dile getiren Aktaş. "Ozel sektörenerji alanına çekibin derken ne pahasınaolursa ol- sun gebin demivoruz. Ülke- nin çıkariannı sağiayacak dü/e>de özelleştirmenin ya- pdmaanısavumnonız'" dedi. Beyan dönemi kısa olduğu için tekniksorunlaryaşandığı bildirildi Peşin vergide 'geçicVsıkıntüar • ÎSMMMO Başkanı Yahya Ankan, "Kazanmayan zaten ödemeyecek. Peşin verginin özelliği kâr edenin ödemesi. Aynca, devlet, ücretliler vergilerini peşin ödüyor. Çalışanlardan bu kadar vergi alınırken yalnız birkesimin j ' ' -1 ödeyeceğini kaldırmak adil olmaz" diye konuştu. Ekonomi Servisi - tş dünvası, "pivasalar sıkınüda, para yok" gerekçesiyle geçici (peşin) vergi uygulamasının "ileri bir tarihe" ertelenmesını ısterken sadece beyan döneminin kısa olmasından dolayı sıkıntı yaşandığı bildirildi. Ortalama 2 milyon cıvannda esnaf, tüccar ve şirketin ödeyecegi geçici vergiyi beyan etme süresi 17 Mayıs'ta doluyor. Buna karşılık muhasebeciler. "bu kadar kısa sürede beyannamelerle ilgili 30 ayn işlemin yetişmesinin teknik olarak mümkün olmadığınr belirttiler. Iş dünyasının ertelenmesinden yana tutum sergiledigi geçici vergide geri sayım başladı. De\let. alacağı paranın enflasyon karşısında erimemesi için vergisıni "bir an önce tahsil ermek" isterken beyan döneminin kısa oldugu, buna baglı olarak teknik sorunlann yaşandığı ifade edildi. Tican kazanç elde edenler. serbest meslek kazancı sağlayanlar, işyeri olanlar ve kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecegi geçici vergi için beyan döneminin 30 Haziran'a kadar uzatılması istendi. Konuya ilişkin hazırlanan teknik raporu Maliye Bakanlıgı'na sunan Istanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (JSMMMO), nisan aymın başından mayısın son gününe kadar yapılanlan anlattı. tSMMMO raporunda, en son KDV beyannamelerinin verildiği belırtilerek geri kalan 15 günde ise geçici vergi beyannamelerinin hazırlanmasının gerektiği. ancak bunun yetişmesinin olanak dahilınde olmadığı vurgulandı. '"' Bu taleplerinin geçici verginin tamamen ertelenmesi anlamına gelmediğini belirten İSMMMO Başkanı Yahya Ankan, "Sadece sürenin uzablması gerekiyor. Uygulamada teknik sorunlar büvük. Ancak. para olmadığı ve verginin ödenemeyeceği görüşlerine kaûrnırvorum"" dedi. Geçici verginin kâr oranına göre ödendiğine dikkat çeken Ankan u Kazanmayan zaten ödemeyecek. Peşin verginin özelliği kâr edenin ödemesi. Aynca, devlet, ücretliler vergilerini peşin ödüyor. Çalışanlardan bu kadar vergi alınırken valnız bir kesunin ödeyeceğini kaldırmak adil olmaz" diye konuştu. Süleyman Demirel 'Sağlıklı istatistik önemli'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet istatistik Enstitüsü'nun (DİE) 73. kuruluş yıldönümûnde konuşan Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel, "Eğer bir devletin kurumlan çağdaşsa devlet o zaman çağdaşör" dedı. Çağdaşlıgın. bir noktada sona eren değil, gelişen bir olgu olduguna dikkat çeken Demirel, DİE'nin sundugu bilgilerin sağlıksız olduğu dönemde devletin çektiği sıkın- tılara da işaret etti. DlE'nin 73. kuruluş yıldönümü ve 9 Mayıs İstatistik Günü dün törenle kut- landı. Cumhurbaşkanı Demirel tören- de yaptıgı konuşmada. DlE'nin sundu- gu bilgilerin devletin sağlıklı karar al- masındaki önemine dikkat çekerken "Küreselkşen bilgi çağında ilerleme ve büyümenin itici motoru bilginin üretiJ- mesi ve sağlıklı bilgi akışıdır" dedı. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Ba- kanı Hikmet Lluğbay ıse, DlE'nin de- ğişen koşullara göre yenilenmesi ge- rektiğini dikkat çekti. DİE Başkanı Öraer Gebizüoğlu da, temel amaçlannın, heralanda bilgi üre- timi ve zamanında kullanıma sunumu ol- duğunu belirtirken 'kalite ve güven' il- kelerine baglılığı \xırgulayarak, Türki- ye'deki istatistiklerin yüzde 90'dan faz- lasının enstıtü tarafından üretildiğini bil- diren ve DlE'nin yılda 300'e yakın ha- ber bülteni yayımladığına dikkat çekti. İŞÇMNEVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Başka Kapıya' "Merye Kayakçı olayı siyasettekidengelerialtüst et- ti. Yeni bitrniş seçimlenn ardından hükümet kurula- madan siyaset bunalıma düştü" mazeret değil. Tür- kiye'nin gündeminde hiç önemli bir şey olmasa da, "işçisağlığı rşgüvenliği" desek dudak bükülür. Ne med- ya gazetecisinin ilgisıni çeker ne de televizyon izleyi- cisi ile gazete okurunun. Oysa sızin de başınıza gelebilir. Siz de hiç haberi- niz olmadan, ruhunuz duymadan bir meslek hastalı- ğına yakalanabilirsiniz. Ondan daha kötüsü, meslek hastalığını öğrenip, işten atılma korkusu ile bunu sak- lamayı istemeniz olabilir. Tıp bilimi günümüzün en yaygın, en tehlikeli mes- lek hasatlığının işsızlik olduğu sonucuna varmış. Ken- disi de bir iş hekimi olan ve Tabipler Birliği'nin işyeri hekimlerınin eğıtımi programlarını düzenleyen Dr. Oz- can Baripoğlu, bu nedenle meslek hastalığı karşısın- da doktoıiann ıkilemde kaldıklarına işaret ediyor. Meslek hastalığı tanısı konulan ışçinin, yasalar ge- reği işine döndüğünde aynı olumsuz koşullaria karşı- laşmaması için başka bir işte çalıştırılması gerekiyor. Ancak bbyle bir durumda işverenler, başka işyerine, "başka kapıya" demeyi seçiyor. Türkiye gerçeğinde işini, ekmek kapısını kaybetmekten korkan işçi, ya- kalandığı meslek hastahğtnın saklanması için işyeri ctok- toruna yalvanyor. İşçi Sağlığı 1ş Güvenliği Haftası, Çalışma Bakanh- ğı'nın düzenlediği bir dizi etkınlikle kutlandı. Bilindiği üzere, başta Uluslararası Çalışma Örgütü ILO, ulus- lararası bağlantılar nedeni ile, hafta her yıl resmi tö- ren ve programlarla kutlanır, görev tamamlanır. Oysa aynı bakanlık, büyük olasılıkla çalışan nufu- suna, bilim ve teknolojik gelişimine göre en fazla ış kazası ve kayıtlara geçmeden meslek hastalığının de- netiminden, önlenmesinden birinci dereceden so- rumludur. Türkiye, sadece olmuş kazalar sonrası ortaya çıkan kayrtlar nedeni ile en çok iş kazası olan ulkeler içinde olıımsuzlukta liste başını çeken ulkeler arasındadır. Mes- lek hastalığı kaydı ise nerede ıse yoktur. Sadece bu konuda duyariılığın gelıştiği, kimi önlemlerin ahnma- ya çalışıldığı 197O'lı yıllarda artışlar gözlemlenmekte- dir. Bir de, istatistıklerde meslek hastalığı yok gözü- kürken işgörmezlik rakamlan büyümektedir. Meslek hastalığının en çok görülmesi gereken iş- kollanndan biri olan Petrol-lş'in Araştırma Dairesı Baş- kanı llyas Köstekli. ekmek kapısını kaybetmekten- se yavaş yavaş hastalanmayı göze alan işçinin, olum- suz koşullarda sonuna kadar çalışmayı seçtiğinı an- latıyor. Ancak bedeni iflas ettiğinde, işgörmezlik nok- tasında, sigorta ve tazminattan yararlanmak üzere meslek hastalığını gündeme getirmeyi düşünebildiği- ni vurguluyor. Türkiye'de bu sorunlar bir kez ciddi anlamda gün- deme gelmişti: 1977 Ecevit hükümetınde. İşçi köken- li sendikacı Çalışma Bakanını bir kez daha saygıyla analım: Bahir Ersoy, işçi sağlığı iş güvenliği sorunla- nna neşteratmaya cesaret edebılmiştı. Çiçeğı burnun- da istanbul'daki meslek hastalıklan hastanelerınde çok yüksek sayılarda kronik kurşun zehirlenmesinden yatan, tedavi görüp işe donen, tekrar hastalanan iş- çiler saptamış, Cumhuriyet'te aralıksız yayın yapmış- tık. Yapılan araştırmalar sonunda işçilerin çalıştıklan fabnkalardaki işçileri zehirleyen olumsuz koşullar or- taya çıkmıştı. Yasalara aykın işçileri ağır meslek has- talığı, ölümle karşı karşıya bırakan durum nedeni ile bakanlık yetkisine bağlı fabrika kapanmıştı. Yer yerin- den oynamıştı. Bahir Hoca ışveren, sermaye düş- manlığı ile suçlanmış, nerede ise partisinde bile afo- roza uğramıştı. işlerini kaybeden işçiler ise, işsiz, ek- meksiz kalmaktansa yavaş yavaş zehirienmeyi seç- tiklerinden Petrol-lş Sendikası'na işyerierinin açılma- sı için baskı yapmaya başlamışlardı. Sonuçta birkaç küçük önlemle işyeri açılmış, işçiler kurşunla zehırlen- meye devam ederek çalışmalannı sürdürmüşlerdi. O günlerden bugünlere gelirken, sendikalann du- yarsızlığı, bakanlığın sorumsuzluğu, sermayenin bas- kısı artmış, konu kapanmış gibidir. Meslek hastalıkla- n hastaneleri tamamen işlevsiz kılınmıştır. Bakanlık de- netimleri nerede ise ortadan kalkmış, uzman mufet- tiş kalmamıştır. Durum o kadar vahimdir ki, Türkiye'de üretilen, sağlığı tehdit eden maddelerin adlan ürünlerin amba- lajlannın üzerıne yazılmamakta, kullananlar uyanlma- maktadırlar. Aynı firmalar yurtdışına, örneğin bir Arap ülkesine bile ihraç ederken aynı ürünlerin ambalajla- nna, içinde bulunan tehlikeli maddelerin ısimlerini yaz- maktadırlar. Işçinin sağlığının, canının yok sayıldığı, meslek has- talığı tanısının yapılmadığı, olması saklanamadığı için iş kazalannda rekorlann kınldığı bir düzende, Türki- ye'de İşçi Sağlığı İş Güvenliği Haftası hiç aksatılma- dan, resmi toplantı ve törenlerie kutlanıyor. Birtek, en büyük meslek hastalığı olan ışsizlik sak- lanamıyor. Meslek hastalığı kazara ortaya çıkan. sak- layamayan işçi de, sağlıklı bir işyerine, "başka kapı- ya" yollanıyor. İşçi, kendisine sağlıklı yaşamı çok gö- renlere, bu işten bütün sorumlulara; sendikacısı, siyasetçisi, sermaye cephesi ile "başka kapıya" diyemedikçe bu ış böyle süreceğe benziyor. lojikgelişme ücret uçurumunu büyüttü Teknolojik gelişmelere para- lel olarak "vasıflı'' işçilerin üc- retleri yükselirken. bu gelişme- lerin gerisinde kalanlarla arala- nndaki ücret uçurumu giderek artıyor. Aynca. yoksul ülkeler- le zengin ülkelerdeki ücretler arasındaki makas da açılmaya devam ediyor. Haftalık The Economistdergisinin son sayı- sında yer alan makalede, insan donanımının önümüzdeki yüz- yıldaki önemine değinilirken, özellikle yazılım, telekomüni- kasyon ve fınans sektörlerinde çalışanlann ücretlerinde yaşa- nanartışa dikkat çekildi. Eğitim düzeyi, teknolojik ye- terlilik faktörlerinin daha yük- sek ücretalmaya neden oldugu belirtilen makalede, teknolojik degişimin kazançlara olan etîd- sianlatıldı. ABD'deyapılanbir araşhrmaya göre. işyerinde bil- gisayar kullananlann kullan- mayanlara oranla ücretleri yüz- de 15 daha fazla. Makalede, dünyadaki yogun talep doğrul- tusunda bilgisayar programcı- lan ve yazılımcılann, hangi ül- kede olurlarsa olsun yüksek üc- ret aldıklan söylendi. ABD'nin Seattle kentinde tam gün çalışan bir operatörün yılda 20 bin dolarkazandıgı be- îirtilirken. bu bölgenin biraz güneyinde yer alan San Francis- co'da ise aynı işi yapanın ücre- tinın 30 bin dolar oldugu vur- gulandı. WTO toplantısına karşı eylemler sürüyor Bu yılın kasım ayında ABD'nin Seattle kentinde yapıiacak ve 'Mfljenium Round' ola- rak bilinen Dünya Ticaret Örgütü'nün (WTO) 3. Bakanlar Konseyi toplantısına ve WTO'nun dünya ticaretindeki rolüne ilişkin tepkiler ve eylemler sürüyor. 63'ü aşkın ülkeden şimdiye kadar 544 sı- vil toplum kuruluşu eşgüdümlü olarak, VvTO'nun 3. bınyıl toplantısını ve örgütün ulusal ekonomiiere, işçi ve çiftçiler başta ol- mak üzere çalışanlara ve çevreye olan olum- suz etkilerini sürekli eylemlerle kınamaya de- vam ediyor. Söz konusu eylemlere. Türkiye'den de MA1 \e Küreseileşme Karşıtı Çalışma Grubu ka- tılıyor ve Türkiye'yi temsil ediyor. Uzun süredir karayollannın işgalı. önemli finans merkezlerinin önünde tepki gösterile- n gibı kıtlesel eylemlen gerçekleştiren ulus- lararası koalısyon, Uruguay Toplantılan son- rasında VVTO'nun dayattığı rejim sayesinde gelir dagılımınm daha da bozuldugunu, yok- sulların sayısının daha da arttıgını vurgulaya- rak çevTe ve ulkeler için sürdürülemez kalkın- ma yollannda ısrar edildigine işaret ediyor. Uluslararası koalisyon, toplantının ertelen- mesi ve bu süre içinde WT0 bağlantılı anlaş- malann tekrar masaya yatınlması ve değişti- rilmesini öneriyor. Bu incelemelerde WTO'nun kalkınma, demokrasi, çevre, sağlık, insan, iş- çi, çocuk ve kadın haklan alanlanndaki etki- lerinin dikkatle ele alınması gerektiği vurgu- lanıyor. Çalışmalar hakkında detaylı bilgi, ulusla- rarası koalisyonun iletişiminden sorumlu mdo- [email protected] ve [email protected] ad- reslerinden elektronik posta yolu ile ya da kü- reselleşme karşıtı citizen.org vveb sayfasına gi- nlerek elde edilebilivor. Kısa... Kısa... • Wall Street Journal gazetesi ABD'nin 3. büyük petrol şırketi ChevTon'un, 4. sıradaki Texaco*yu satın almak ıçm 42 milyar dolar ödediğini duyurdu. Şirketlerden herhangi bir açıklama yapılmadı. • ABD'nin. hormonlu et ıthalini yasaklayan AB ürünlerine karşı cezai gümrük vergileri getirmeye hazırlanması, Amerikan şirketlerinı telaşlandırdı. Coca Cola ve Pepsi Cola, Avrupa maden sulanna konulan gümrük vergilennin yüzde 100 arttınlmasının, ABD şirketleri ve tüketicilenne zarar vereceğini savunarak hükümetten karannı 'bir kez daha gözden geçirmesiru" istedi. • Japonya'da ilk kez uzun vadeli kredilere uygulanan faiz oranlan yüzde 2 nin altına düşürüldü. Ülkenin önde gelen bankalanndan Japonya Sanayi Bankası ve Nippon Kredi Bankası faizleri bugünden itibaren yüzde 2.3'ten yüzde 1.9'a düşürdüklenni açıkladılar. BÜLBMT ECEVİTTEN TARİHİ MESAJ: "BURASI, DEVLETE MEYDAN OKUNACAK YER DEĞİLDİR!" MERVE KAVAKÇI HANGİ OYUNUN PARÇASI TÜRBAN KRİZİ, TÜRKİYE'Yİ NEREYE KADAR GERCCEK? SEÇMENİN OYU GEREKTlGİ GİBİ Mİ YANSIDI? KAVRAMÜIR DA İNSANLAR GİBİ MEVZİ DEĞİŞTİRİR Mİ? SAĞ NEDİR, SOL NEDİR, MBİKB NBffSiDiR? HERGÜN 6 İŞÇİ İŞ KAZASI SONUCU HAYATIMI KAYBEOİYOR... BU KIYIM NASIL ÖNLENECEK? TÜRKİYE'NİN ÖGRETMEN PRORLİ... NASfl. YETİŞTİRİUYORLAR, IWSl YE1İŞİİRİY0RLAR? ÇİZGİLERİYLE MUSA KART