17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25*llSAN 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Canlı bomba yakalandı (stanbul Haber Servisi - Terör örgütû PEK liden Abduflah Ocalan'm yargılan- mtya başlayacağı 30 Nısan günii Istan- bü'da bombalı eylem yapmayı planla- dö belirtüen tÜ Hukuk Fakûltesiöğren- cü Abdülkerim Arslan 7 adet el bom- bsı ile birlikte gözaltına alındı. Arslan, lsanbul DGM tarafindan tutuklanarak Kirtal Cezaevi'ne konuldu. Polis, Ars- laı'm geçen salı gûnü IÜ Tıp Fakülte- si ne bombalı saldın hazırlığı içerisin- de/ken yakalandığını açıkladı. İstanbul Terörle Mücadele Şube Mü- dirlüğü'nden yapılan açıklamaya göre. PLK'ye yönelik operasyonlannı sürdû- rra etnniyet birimleri, bir kişinin Ça- pa'dakı İstanbul Cniversitesi Tıp Fakûl- tesi'ne bombalı saldın düzenleyeceği ydundabir istihbarat aldı. Fakültede ge- niigüvenlik önlemleri alan polis, 20 Ni- saa 1999 Salı akşamı saat 21.00 sırala- nıda Millet Caddesi ûzerindeki istanbul Seyahat adlı otobüs firmasınm önünde dıran sırt çantalı bir kışiden şüphelene- re'ı kimlik kontrolü yapmak ıstedi. Po- lia görünce kaçmaya çalışan kişi etki- sizhale getirilerek gözaltına alındı. Gö- zaJtına alınan kişinin, ÎÜ Hukuk Fakül- tea son sınıföğrencisi Abdülkerim Ars- lat olduğu belırlendi. Güvenlik güçleri tarafindan Aslanın sırt çantasında ya- pılan incelemede 7 adet el bombası ile fünyeler ele geçirildi. Arslan'ın sorgu- sunda, Öcalan'm yargılanmaya başla- yacağı 30 Nısan tarihinde, İstanbul'da san- sasyon yaratacak bombalı eylem hazır- lıgında olduğunu itiraf ettiği açıklandı. Polisin çete operasyonu: MED TV'ye aktanlmak için toplanan 100 milyon doların kaybolduğu ortaya çıktı PKK'de dolar kriziANKARA (AA) - Terör örgütü PKK'nin Avrupa kadrosundan örgü- tün yayın organı MED TV'nin harca- malannda kullanılmak üzere toplanan 100 milyon dolar paramn kaybolduğu ve bu paranın örgüt yöneticileri tara- findan zimmete geçirildiği ögrenildi. PKK'nin Avrupa'dakı yandaşlanndan topladığı 100 milyon dolar (38.5 rril- yon lira) Eylül 1998"de MED TV'nin harcamalannda kullanılmak üzere Ital- ya'nın başkenti Roma'da yaşayan Ka- ni Yılmaz kod adlı Faysal Dunİayıcı'ya gönderildi. Söz konusu paranın MED TV'ye ulaşmaması örgütte "dolar kri- a " yaşanmasına sebep oldu. Terör örgütünün 6. kongresine da- vet edilen ve Iran üzerinden Kuzey Irak'a geçtikten sonra"Abdullah Öca- lan'a bannacak ülke bulamadığı'* ge- • Dolarlann 6. kongreye çağnldıktan sonra ortadan kaybolan Kani Yılmaz'a gönderilmiş olması, bu kişinin öldürülmüş olma ihtimalini arttınrken kaybolan para örgütün Avrupa temsilcilerinden Ali Haydar Kaytan'ın da "görevden" alınmasına sebep oldu. rekçesiyle örgütü tarafindan zorla alı- lı suçlamalan Ali Haydar Kaytan'ın da konulan Kani Yılmaz'ın dolarlann kay- bolmasıyla ilgili olarak da sorgulandı- ğı örgüt içinden sızan haberlerden or- taya çıktı. Kani Yılmaz"ın 100 milyon dolann kendisine gönderilmediğini iddia etti- gi, paranın diğer örgüt temsilcilerinden sorulması gerektiğine dair ifadelerde bu- lundugu ögrenildi. Terör örgütünün başına Avrupa'da yer bulunamaması ve Kani Yılmaz'ın kaybolan paralarla ilgili"Diğer ternsil- cilere de sorun" şeklindeki üstü kapa- "görevinden" alınmasına sebep oldu. Bu arada İngiliz Bağımsız Televiz- yon Komisyonu (ITC) tarafindan li- sansı dün süresiz iptal edilen MED TV'de spiker olarak çalışan bir kadının Kani Yılmaz ile aşk yaşadığının orta- ya çıkması, kaybolan dolarlarla ilgili ye- ni iddialann ortaya atılmasına sebep oldu. Kani Yılmaz'ın Avrupa'daki tüm ilişkilerini sorgulayan örgüt, adı açık- lanmayan, ancak Kuzey Iraklı olduğu bildirilen spiker kadının MED TV'ye sevgilisi Yılmaz'ın talimatıyla yerleş- tirildigini tespit etti. Bu ilişkiyi örgüt mensuplan "Biz dağda ayağı yalın do- laşırken dolariar birilerinin uçkunına gjdiyor'" şeklinde eleştiriyorlar. Sözde sürgünde Kürt Parlamento- su'nun Başkam Yaşar Kaya'nm, aşk ve para skandallanyla çalkalanan ör- güt mensuplannı yatıştırmak için bü- yük çaba sarfettigi ögrenildi. 6. Kongre'ye çağnldıktan sonra or- tadan kaybolduğu Anadolu Ajansı ta- rafindan kamuoyuna duyunılan ve iki aydır kendisinden haber alınamayan Kani Yılmaz'la ilgili değerlendirme yapan terör uzmanlan "Öcalan'a Av- rupa'da yer bulamadığı için becerik- siztikksuçtanan.kavbolandolariariaU- gili de hırsızlıkla suçlanan Kani Yıl- maz'ın ötdürülme olasılığı çok yük- sek" değerlendirmesinde bulundular. Eğitimciler, kapatılan kurumlann ülke gereklerine uygun bir model olduğunu ifade etti 'Köy Enstitiileri aşdamadı' 9gözaltı t g tstanbul Haber Servisi - İstanbul po- lisi, tehditle bir döviz bürosuna el koy- duklan ve bir fabrikanın ortaklan ara- sındaki anlaşmazlığı araba ve para kar- şılığında çözdükleri öne sürülen Aydffi Kaya liderligindeki 9 kişilik organize suç örgütünü gözaltına aldı. istanbul Organize Suçlar ve Silah Ka- çakçılık Şube Müdürlüğü ekıpleri, "Cö- rüm işlemek için teşekkül oluşturmak", -TehditJe isyerine d koymak" ve "Tab- sflat" gibı suçlara kanştığı belirlenen ve "Aydm Hoca" olarak bilinen Aydın Ka- ya grubuna yönelik operasyon başlattı. Pendik ve Sultanbe-yJi'de düzealenea - operasyonlar sonucu Kaya ve 8 adamı, - 8 tabanca ile birlikte gözaltına alındı. Gözaltındaki kişilerin sorgulamalan so- nucu. bir kişiyi ölümle tehdit ederek dö- viz bürosunu elınden aldıklan ve bir fab- rikanın iki ortağı arasındaki anlaşmaz- lığı 2 otomobil ve 4 milyar lira karşılı- ğında çözdükleri belirlendi. Gözaltmaalı- nanlar arasında bulunan Sırn Gülal- tay'ın, tnsan Haklan Derneği (İHD) Ge- nel Başkanı Akın Birdal'a yönelik suikast girişimiyle ilgili yargılanan sanıklar ara- sında bulunan Semih Tufan Gülaltay'm babası olduğu öğrenildi. Polis, Sırn Gü- laltay'ın, bir fabrikanın iki ortağı arastn- daki anlaşmazlığın çözülmesi için ara- bulucu olarak görev yaptığını iddiaeder- ken gazetemizı arayan Gülaltay'm kızı Serap Gülaltay hipertansiyonu olan 70 yaşındaki babasının "tuukoiduğu birofay nedeniyle" gözaltına alınmasını kınadi. • 'Ulusal Egemenlik ve Köy Enstitüleri" panelinde konuşan istanbul Eğitimciler Derneği Başkanı Dilber, enstitüleri kapatanlann ondan daha ileri bir eğitim kurumu oluşturamadıklannı belirtti. Yazar Pakize Türkoğlu da enstitülerin sanıldığı gibi köycülük eğitimi vermediğini söyledi. IstanbuiHaber Servisi-İstan- bul Eğitimciler Derneği Baş- kanı Bilal Dilber, Köy Enstitü- lerini kapatanlann, hiçbir za- man ondan daha ileri bir eğitim kurumu getiremediklerini söy- ledi. Yazar Pakize Türkoğlu, Köy Enstitülerinin bir köycülük eğitimi olmadığını vurgulaya- rak enstitülerin. Türkiye'nin ge- reklerine uygun bir eğitim mo- deli olduğunu kaydetti. tstanbul Eğitimciler Derne- ği ve Öğretmen Dünyası dergi- since düzenlenen "Ulusal Ege- raenlikveKöyEDstitükri" ko- nul panel Aksaray'daki tstanbul Eğitimciler Derneği'nde dü- zenlendi. Panelin açılış konuş- masını yapan İstanbul Eğitim- ciler Derneği Başkanı Bilal Dil- ber. Köy Enstitülerinin, 19401ı yıllarda yüzde 80'i köyde ya- şayan ve yüzyıllarca vergi ver- mesine karşın eğitim hizmetin- den yoksun kalan Türk toplu- munu bilim ve tekniğin olanak- lanyla tanıştırdığını söyledi. Panelde konuşan yazar Paki- zeTürkoğlu. Atatûrk'ün. Cum- huriyetin 10. yılında eğitimde istenilen hedeflere tam ulaşıla- madığını gördüğünü ve Köy Enstitülerinin ilk adımlan olan 9_| ^ r l ^ l ^ i l ^ i Çağdaş Yaşanu Destekleme Deraeği tarafindan Cumhuriye- u t M İ ***• P " " " 1 " timizin75'inciyüınedeniyle düzenlenen kompozisyon, öykû ve resim yanşmasında dereceye girenlere ödülleri verildL 34 ilden binin üzerinde öğrencinin katddıgı yanşma- nın ödül töreni dün Harbiye Muhsin Ertuğrul Tıyatrosu'nda yapıldL Yanşmada, "Atatürk llke ve Devrimleri- ne Bağhlık" konulu öykü yanşmasında 13," Yurdum için ne yapmahyım, büyüklerim ne yapmalı?" konulu kom- pozisyon yanşmasında 19, "Cumhuriyetin bize kazandırdıklan" konulu resim vansmasında ise 29 öğrendye ödül verildL Yanşmada ödül alan resimkr ise tiyatroda sergileniyor. (Fotograf: KUBILAY TÜNTÜL) eğitim modelinin CHP progra- mına konulduğunu söyledi. Tür- koğlu, nüfusun yüzde 80'inin köylerde yaşaması nedeniyle enstitülerin köy ağırlıkh eğitime dayanduıldığını söyledi. Enstitülerin kapatılmasından sonra imam-hatip liselerine ağır- lık verilmesini eleştıren Tür- koğlu, Köy Enstitülerindeki iş eğitiminden vazgeçilmesi ve yabancı dille eğitime geçilme- sinin. ulusal eğitimden vazgeç- mek olduğunu savundu. Tür- koğlu, iş eğitiminin, çağdaş dün- yada bireyin iyı yetişmesi açı- sından hâlâ gündemde olduğu- nu belirtti. . Yazar Yılmaz Elmas da Köy Enstitülerinde köy çocuklan- nın yaratıcılıklannın ortaya çı- kanldığıra belirterek Ankara'da kurulan Köy Enstitüleri Vak- fi'nın, günümüzde Köy Enstitü- lerinin bir modelini oluştura- cak okullar kurması gerektiğı- ni söyledi. Vakfin, Köy Enstitü- sü mezunlannın elinde bulu- nan belge ve araştırmalarla bir Köy Enstitüsü Arşivi ve Müze- si kurması gerektiğini kaydeden Elmas, Köy Enstitülerinin de- vamı niteliğinde kent enstitüle- rinin de kurularak kente göç eden köylülerin kent yaşamına uyumlannı sağlayıcı eğitim ve- rebileceğini söyledi. Şair Bayram Acar da Köy Ensritülerinı kapatanlann, da- ha sonra açtıkları öğretmen okullannın da kaliteli öğretmen yetiştirmesinden rahatsız ol- duklannı savunarak bunun üze- rine imam-hatip okullannın sa- yısını arttırdıklannı söyledi. Acar, Türkiye'nin gereksinim- lerinin çok üstünde bir sayıda imam-hatip okulu ve mezunu bulunduğunu belirterek Köy Enstitülerinin kapatılmasıyla kadının erkeğin gerisine itil- diğini kaydetti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Tünelin Ucundaki Işık! Sayın Ecevrt'in DSP'si çok önemli bir ışlev görüyof.. Türkiye'nin koşullanna uygun, gerçekçi bir sol partidir... Ama bugünkü yapısı ile CHP'nin bıraktığı boşluğu doldurmaya da aday değildir. tşte bunun tçindir ki, CHP bugün dünden de daha önem- ii! Bugünün en büyük sorumlusu olarakgörülen "vitrin" tüm- den değışmeli. Parti yeniden yapılanmalı. Türk demokra- sisi için vazgeçilmez olan "yitirilmiş kimliği'ne yeniden ka- vuşmalı... Ama nasıl? Kurultaya sadece bir ay var. Bu süreci başlatacak olan ilk adım orada atılacak. Oysa kimse o ilk adımın ne olma- sı gerektiği konusunda çok somut olamıyor. Genel başkanlığa aday çok.. Gerdeğe girmek için sabtrsızlanan güveyiler gibiler. Üs- telik kimileri de, CHP'nin bugünkü duruma düşmesinde- ki kendi günahlannı unutmuş görünüyor. Oysa sorunun özü Baykal'ın yerini kimin alacağı ile doğ- rudan ilgili değil! Bütün tanınmış, birikimli isimler bir araya gelsin yakla- şımı da yanlış!.. Boyie bir yaklaşım çözüm değil, çözüm- süzlük getirir... Çözüm yolunu ise CHP'nin kendi yakın tarihi gösteriyor! • • • 196O'lı yıllann ortalannda CHP tıkanmıştı. Iktidara gel- me olasılığını giderek yitirmiş gibi görijnüyordu... Kemalizmi "geçmişin bekçiliği"r\ö&n "geleceğin öncü- lüğü'ne taşımayı amaçlayan bir bareket başlatıldı. Cum- huriyetin temelındeki ılkelerden yola çıkarak, değişen ko- şullara yeni çözümler üretıldi. Aydınlar, gençler ve en önemlisı emekçiler, Kemalizmin tabanında önemli bir yoğunluk kazandılar. "Ortanın solu" adıyla başlayan o hareket önce partiyi yeniden yapılandırdı. Sonra da, Inönü sonrasının "doğal önden"n\ kendi içinden çıkardı... Kurultaya bir ay var. Ama CHP bugün aynı süreci yeniden yaşama geçirme şansı ile karşı karşıya!.. • • • Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Dü- şünce Derneği ve İstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği... Bugün Türkiye'nin en büyük üç sivil toplum örgütü ne- redeyse ortak bir anayasaya sahip: "Demokratik Toplum- cu Çağn". Tıpkı 1930'lann "Kadro" hareketı gibi.. 1960'lann "Yön" hareketi gibı.. Kemalizmin ilkelennden yola çıkan.. Türkiye'nin günde- mindeki en önemti sorunlara net yanıtlar veren.. "Sürekli devrimci" özü 21. yüzyıla taşımanın çerçevesini oluşturan bir çağn bu. Ve o çağnnın oluşumunda etkin yer alan ıkı isım yıllar- dır CHP muhalefetınin ön saflarındalar: Hasan Fehmi Güneş ile Mustafa Gazalct. (Sayın Gazalcı'nın Eğit-Der Genel Başkanı olarak o çağnnın altında imzası da var.) Sayın Güneş de Gazalcı da hiçbir zaman yanlış çizginın suç ortağı olmadılar. Devrimci Kernalist doğrultuyu hep özen- le savundular. Inançlarından ödün vermediler. Şimdi o "Demokratik Toplumcu Çağn" hareketinin par- ti içindeki temsilcisi olma hakkına sahipler.. Bir ay sonra- ki kurultayı, bir kişiler arasında yanş olmaktan çıkanp "ta- rihsel devrimci kimlığe yeniden kavuşturma" savaşımına dönüştürme olanağına da sahipler. Bu onlar için sadece bir hak ve olanak değil, aynı za- manda da tarihsel bir görevdiıi. ii Bir hareketin önderinin kim olacağı da etbette ki Shem- IL öyteyse -toplumun bugünkü gereksinmelerinin ve bek- lentilerinin ışığında- CHP'nin yeni genel başkanı hangi ni- teliklere sahip olmalı? Yıpranmamış.. Deneyimli.. Geçmişi ve bugünü iletutariı.. Güvenverici.. Kavgacı değil, serinkanlı.. Ortak aklın sözcusü.. Hasan Fehmi Güneş'te bunların hepsı de var. Eğer "Demokratıfc Toplumcu Çağn" hareketinı kurultaya taşırsa.. o inancı paylaşanları bir araya getirirse.. Baykal'a karşı olan herkesi aynı kefeye koymak gibi bir yanlışa sapmazsa.. CHP'ye de, Türkiye'ye de büyük bir hizmet yapma olanağını ele geçirebilir!.. Kemalizmi geteceğin öncülüğüne taşımaya aday bir hareket, sivil toplum örgütlerinden büyük bir destek görecektir. O destek de CHP'ye çok sağlıklı bir yapı ve inanılması güç bir ivme kazandtracaktır... Işte tünelin ucundaki ışık! Karanlığı göz kamaştıran bir aydınlığa çevirmek, bugün CHP'nin kendi ellenndedir!.. A n z a k l a r ı n d e d e l e r i n i n 1 9 1 5 n o t l a r ı 'Türkler aslında iyi kalpli insanlar'• A\KARA(AA)-Dünyanınbirucundan84 yıl önce bu topraklara gelerek savaşan ve ço- ğu Türk topraklannda yatan Anzaklar. dede- lennin anısı için her yıl Türkiye'ye gelen genç Anzaklara, düşmanlan Türkler hakkın- da ilginç mesajlar veriyor. Gerek günlüklerine yazdıklan notlarda, gerekse ailelerine gönderdikleri mektuplar- da Türklerin "cesurveiyisavaşçı'' olduklan- nı ve Çanakkale'de destan yazdrklannı kabul eden Anzaklar. Türkleri "müthiş bir düş- man" olarak nitelendiriyor. A. Mete Tuncoku'nun Atatürk Külrür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nca yayımlanan "Anzaklann Kaleminden Mehmetcik'" adlı ki- tabında, 84 yıl önce Çanakkale'de Türklerle omuz omuza savaşan askerlerin Türklere iliş- kin görüşlerine yer veriliyor. Tuncoku'nun araştırmasına göre, Çanakkale'de savaşan Avustralyalı Teğmen TJ. Richards'ın 4 Ma- yıs 1915 tarihinde anı defterine kaydettiği notlar şöyle: "Türkler şaşırbcı derecede iyi savaşçüar. ümgeneral Hamilton'un bizlere okunan mesajlanna bakılırsa. Türkler savaş- maktan yorulmuşlar \e her an havlu atabilir- lermis ama ben bundan emin değilim. Gerçi bir an bile bizi venecekler diye endişelenmi- yorum. ama bu savaşçıyı takdir de ediyorum. Bidere söyienenlerin aksine, işimizin hiç de kolay olmadığını hissedryorum." "Sanki açık bir mezarhk-.1 Yeni Zelandalı sıhhıye en George Skerret ise başta küçümsedikleri Türklere bakış açı- lannın nasıl değiştığini şu cümlelerle anlatı- yor: "Binkrce sinek vardı. Koku kötükşi- yordu. sanki cesetlerin toprak altında değil üs- tünde olduğu bir açık mezaıiıktavdık. Türk. arOk yapdagelen resmi propagandanın aksi- ne 'ağza alınmaya değmez Türk" olarak gö- rülmüyordu. O da kan ka\ bediyor, korkuyla sarsıüyor ve ferjat ederek ölüyordu." Dönemin Argus Gazetesi de""Türkler hak- ça savaşıyor" başlığı altındaki yazısmda, Türklerin yaralı düşmanlanna karşı tavu"la- nnı şu sözlerle dile getiriyor: "Kahire'den ulaşan haberierde ora>a getirilen yaralılann çoğunun, Türklerin işkence ve eziyet >apüğı yolundaki haberleri yalanladığı beürtiliyor. Türkler kurallara uygun bir savuş veriyorlar. Bir seferinde bir Türk askeri yaralı bir tngi- lizin yarasını ates altmdayken sarmış. Önce Türklere esir düşüp sonra kaçan bir Avust- rahalı asker de çok iyi muamete gördüğünü anlatnıaktadır.*" 'Dedikodulara inanmayın.J' Mısır'daki bir hastanede tedavi olan Avust- ralyalı Asker A. R Ditterich ise şunlan kay- detti: "Türklerin >aralı ve ölülerimize işken- ce edip onlann ellerini kınp kestiğine iüşkin dedikodulan du\ muşsunuzdur. Hastanemi- zin doktonı Springthorpe, tüm Mısır'da bu- nun tek bir örneğine rastianmadığını ve bir kişinin bile böyle bir şeye tanık olmadığını sö> lü>or. Çıkarrnadan öncebize resmen Türk- lerin yarah \ç esirleri sakat bırakıp işkence ede- rek öidürdüğü sö\1enmişti. O zamandan bu- güne bu tür haberlerin doğnı olmadığı arük anlaşılmış bulunmaktadır." Avustralyalı Çavuş H. D. CoDyer de çetin savaş şartlannda Türk askerlerinin merha- metini gösteren iki olayı şu sözlerle özetli- yor: "Türklerin ashnda iyi kalpli insanlar ol- duklannı büiyorum. tşte bunu kanırJa>an ha- ürladığım üç olay: Bir keresinde on iki yara- h askerimiz cepfaede Türk Ktzday ekibi tara- findan bulunur, esir ahnmadar. Yaralan sa- nlır. Bir başka sefer bir Türkaskeri.yarah ve vürüyemeyen bir askerimizi bulur, yaralan- nı tertudf\ ip sarar,onu kuytu bir yere yerleş- tirir. Arkadaşlan tarafindan bulunması geci- kebilir endişesiyle ona bisküvi ve su bırakır. Alman köpekleri Türklerin gözünü de iyice korkuttuklan içindirkiTürk,yapısuun doğal yönlerini bizkre gösteremiyor." yeni dev kutu!. Kutu birada Türkiye'nin en büyük yeniliş! Türkiye'nin ilk 56 cl.lik kutu birasını Troy üretti. Daha rahat içebilmeniz için geniş ağızlı kapağı ile Troy'un yeni kutusu Türkiye'de bulabileceğiniz en büvük bira kutusu. Ve tabi ki: Türkiye'nin en büyük kutusunda aromatik şeıbetçiotu. özel harmanı, benzersiz lezzeti, kaymak gibi köpüğü ve'kolay içimi ile Troy'un e^siz keyfi var. kendinizi yenîieyin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle