Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25*llSAN 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Canlı
bomba
yakalandı
(stanbul Haber Servisi - Terör örgütû
PEK liden Abduflah Ocalan'm yargılan-
mtya başlayacağı 30 Nısan günii Istan-
bü'da bombalı eylem yapmayı planla-
dö belirtüen tÜ Hukuk Fakûltesiöğren-
cü Abdülkerim Arslan 7 adet el bom-
bsı ile birlikte gözaltına alındı. Arslan,
lsanbul DGM tarafindan tutuklanarak
Kirtal Cezaevi'ne konuldu. Polis, Ars-
laı'm geçen salı gûnü IÜ Tıp Fakülte-
si ne bombalı saldın hazırlığı içerisin-
de/ken yakalandığını açıkladı.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Mü-
dirlüğü'nden yapılan açıklamaya göre.
PLK'ye yönelik operasyonlannı sürdû-
rra etnniyet birimleri, bir kişinin Ça-
pa'dakı İstanbul Cniversitesi Tıp Fakûl-
tesi'ne bombalı saldın düzenleyeceği
ydundabir istihbarat aldı. Fakültede ge-
niigüvenlik önlemleri alan polis, 20 Ni-
saa 1999 Salı akşamı saat 21.00 sırala-
nıda Millet Caddesi ûzerindeki istanbul
Seyahat adlı otobüs firmasınm önünde
dıran sırt çantalı bir kışiden şüphelene-
re'ı kimlik kontrolü yapmak ıstedi. Po-
lia görünce kaçmaya çalışan kişi etki-
sizhale getirilerek gözaltına alındı. Gö-
zaJtına alınan kişinin, ÎÜ Hukuk Fakül-
tea son sınıföğrencisi Abdülkerim Ars-
lat olduğu belırlendi. Güvenlik güçleri
tarafindan Aslanın sırt çantasında ya-
pılan incelemede 7 adet el bombası ile
fünyeler ele geçirildi. Arslan'ın sorgu-
sunda, Öcalan'm yargılanmaya başla-
yacağı 30 Nısan tarihinde, İstanbul'da san-
sasyon yaratacak bombalı eylem hazır-
lıgında olduğunu itiraf ettiği açıklandı.
Polisin çete
operasyonu:
MED TV'ye aktanlmak için toplanan 100 milyon doların kaybolduğu ortaya çıktı
PKK'de dolar kriziANKARA (AA) - Terör örgütü
PKK'nin Avrupa kadrosundan örgü-
tün yayın organı MED TV'nin harca-
malannda kullanılmak üzere toplanan
100 milyon dolar paramn kaybolduğu
ve bu paranın örgüt yöneticileri tara-
findan zimmete geçirildiği ögrenildi.
PKK'nin Avrupa'dakı yandaşlanndan
topladığı 100 milyon dolar (38.5 rril-
yon lira) Eylül 1998"de MED TV'nin
harcamalannda kullanılmak üzere Ital-
ya'nın başkenti Roma'da yaşayan Ka-
ni Yılmaz kod adlı Faysal Dunİayıcı'ya
gönderildi. Söz konusu paranın MED
TV'ye ulaşmaması örgütte "dolar kri-
a " yaşanmasına sebep oldu.
Terör örgütünün 6. kongresine da-
vet edilen ve Iran üzerinden Kuzey
Irak'a geçtikten sonra"Abdullah Öca-
lan'a bannacak ülke bulamadığı'* ge-
• Dolarlann 6. kongreye çağnldıktan sonra ortadan kaybolan
Kani Yılmaz'a gönderilmiş olması, bu kişinin öldürülmüş
olma ihtimalini arttınrken kaybolan para örgütün Avrupa
temsilcilerinden Ali Haydar Kaytan'ın da "görevden"
alınmasına sebep oldu.
rekçesiyle örgütü tarafindan zorla alı- lı suçlamalan Ali Haydar Kaytan'ın da
konulan Kani Yılmaz'ın dolarlann kay-
bolmasıyla ilgili olarak da sorgulandı-
ğı örgüt içinden sızan haberlerden or-
taya çıktı.
Kani Yılmaz"ın 100 milyon dolann
kendisine gönderilmediğini iddia etti-
gi, paranın diğer örgüt temsilcilerinden
sorulması gerektiğine dair ifadelerde bu-
lundugu ögrenildi.
Terör örgütünün başına Avrupa'da
yer bulunamaması ve Kani Yılmaz'ın
kaybolan paralarla ilgili"Diğer ternsil-
cilere de sorun" şeklindeki üstü kapa-
"görevinden" alınmasına sebep oldu.
Bu arada İngiliz Bağımsız Televiz-
yon Komisyonu (ITC) tarafindan li-
sansı dün süresiz iptal edilen MED
TV'de spiker olarak çalışan bir kadının
Kani Yılmaz ile aşk yaşadığının orta-
ya çıkması, kaybolan dolarlarla ilgili ye-
ni iddialann ortaya atılmasına sebep
oldu. Kani Yılmaz'ın Avrupa'daki tüm
ilişkilerini sorgulayan örgüt, adı açık-
lanmayan, ancak Kuzey Iraklı olduğu
bildirilen spiker kadının MED TV'ye
sevgilisi Yılmaz'ın talimatıyla yerleş-
tirildigini tespit etti. Bu ilişkiyi örgüt
mensuplan "Biz dağda ayağı yalın do-
laşırken dolariar birilerinin uçkunına
gjdiyor'" şeklinde eleştiriyorlar.
Sözde sürgünde Kürt Parlamento-
su'nun Başkam Yaşar Kaya'nm, aşk
ve para skandallanyla çalkalanan ör-
güt mensuplannı yatıştırmak için bü-
yük çaba sarfettigi ögrenildi.
6. Kongre'ye çağnldıktan sonra or-
tadan kaybolduğu Anadolu Ajansı ta-
rafindan kamuoyuna duyunılan ve iki
aydır kendisinden haber alınamayan
Kani Yılmaz'la ilgili değerlendirme
yapan terör uzmanlan "Öcalan'a Av-
rupa'da yer bulamadığı için becerik-
siztikksuçtanan.kavbolandolariariaU-
gili de hırsızlıkla suçlanan Kani Yıl-
maz'ın ötdürülme olasılığı çok yük-
sek" değerlendirmesinde bulundular.
Eğitimciler, kapatılan kurumlann ülke gereklerine uygun bir model olduğunu ifade etti
'Köy Enstitiileri aşdamadı'
9gözaltı
t
g
tstanbul Haber Servisi - İstanbul po-
lisi, tehditle bir döviz bürosuna el koy-
duklan ve bir fabrikanın ortaklan ara-
sındaki anlaşmazlığı araba ve para kar-
şılığında çözdükleri öne sürülen Aydffi
Kaya liderligindeki 9 kişilik organize
suç örgütünü gözaltına aldı.
istanbul Organize Suçlar ve Silah Ka-
çakçılık Şube Müdürlüğü ekıpleri, "Cö-
rüm işlemek için teşekkül oluşturmak",
-TehditJe isyerine d koymak" ve "Tab-
sflat" gibı suçlara kanştığı belirlenen ve
"Aydm Hoca" olarak bilinen Aydın Ka-
ya grubuna yönelik operasyon başlattı.
Pendik ve Sultanbe-yJi'de düzealenea -
operasyonlar sonucu Kaya ve 8 adamı,
- 8 tabanca ile birlikte gözaltına alındı.
Gözaltındaki kişilerin sorgulamalan so-
nucu. bir kişiyi ölümle tehdit ederek dö-
viz bürosunu elınden aldıklan ve bir fab-
rikanın iki ortağı arasındaki anlaşmaz-
lığı 2 otomobil ve 4 milyar lira karşılı-
ğında çözdükleri belirlendi. Gözaltmaalı-
nanlar arasında bulunan Sırn Gülal-
tay'ın, tnsan Haklan Derneği (İHD) Ge-
nel Başkanı Akın Birdal'a yönelik suikast
girişimiyle ilgili yargılanan sanıklar ara-
sında bulunan Semih Tufan Gülaltay'm
babası olduğu öğrenildi. Polis, Sırn Gü-
laltay'ın, bir fabrikanın iki ortağı arastn-
daki anlaşmazlığın çözülmesi için ara-
bulucu olarak görev yaptığını iddiaeder-
ken gazetemizı arayan Gülaltay'm kızı
Serap Gülaltay hipertansiyonu olan 70
yaşındaki babasının "tuukoiduğu birofay
nedeniyle" gözaltına alınmasını kınadi.
• 'Ulusal Egemenlik ve
Köy Enstitüleri"
panelinde konuşan
istanbul Eğitimciler
Derneği Başkanı Dilber,
enstitüleri kapatanlann
ondan daha ileri bir
eğitim kurumu
oluşturamadıklannı
belirtti. Yazar Pakize
Türkoğlu da enstitülerin
sanıldığı gibi köycülük
eğitimi vermediğini
söyledi.
IstanbuiHaber Servisi-İstan-
bul Eğitimciler Derneği Baş-
kanı Bilal Dilber, Köy Enstitü-
lerini kapatanlann, hiçbir za-
man ondan daha ileri bir eğitim
kurumu getiremediklerini söy-
ledi. Yazar Pakize Türkoğlu,
Köy Enstitülerinin bir köycülük
eğitimi olmadığını vurgulaya-
rak enstitülerin. Türkiye'nin ge-
reklerine uygun bir eğitim mo-
deli olduğunu kaydetti.
tstanbul Eğitimciler Derne-
ği ve Öğretmen Dünyası dergi-
since düzenlenen "Ulusal Ege-
raenlikveKöyEDstitükri" ko-
nul panel Aksaray'daki tstanbul
Eğitimciler Derneği'nde dü-
zenlendi. Panelin açılış konuş-
masını yapan İstanbul Eğitim-
ciler Derneği Başkanı Bilal Dil-
ber. Köy Enstitülerinin, 19401ı
yıllarda yüzde 80'i köyde ya-
şayan ve yüzyıllarca vergi ver-
mesine karşın eğitim hizmetin-
den yoksun kalan Türk toplu-
munu bilim ve tekniğin olanak-
lanyla tanıştırdığını söyledi.
Panelde konuşan yazar Paki-
zeTürkoğlu. Atatûrk'ün. Cum-
huriyetin 10. yılında eğitimde
istenilen hedeflere tam ulaşıla-
madığını gördüğünü ve Köy
Enstitülerinin ilk adımlan olan
9_| ^ r l ^ l ^ i l ^ i Çağdaş Yaşanu Destekleme Deraeği tarafindan Cumhuriye-
u t M İ
***• P " " "
1
" timizin75'inciyüınedeniyle düzenlenen kompozisyon, öykû
ve resim yanşmasında dereceye girenlere ödülleri verildL 34 ilden binin üzerinde öğrencinin katddıgı yanşma-
nın ödül töreni dün Harbiye Muhsin Ertuğrul Tıyatrosu'nda yapıldL Yanşmada, "Atatürk llke ve Devrimleri-
ne Bağhlık" konulu öykü yanşmasında 13," Yurdum için ne yapmahyım, büyüklerim ne yapmalı?" konulu kom-
pozisyon yanşmasında 19, "Cumhuriyetin bize kazandırdıklan" konulu resim vansmasında ise 29 öğrendye
ödül verildL Yanşmada ödül alan resimkr ise tiyatroda sergileniyor. (Fotograf: KUBILAY TÜNTÜL)
eğitim modelinin CHP progra-
mına konulduğunu söyledi. Tür-
koğlu, nüfusun yüzde 80'inin
köylerde yaşaması nedeniyle
enstitülerin köy ağırlıkh eğitime
dayanduıldığını söyledi.
Enstitülerin kapatılmasından
sonra imam-hatip liselerine ağır-
lık verilmesini eleştıren Tür-
koğlu, Köy Enstitülerindeki iş
eğitiminden vazgeçilmesi ve
yabancı dille eğitime geçilme-
sinin. ulusal eğitimden vazgeç-
mek olduğunu savundu. Tür-
koğlu, iş eğitiminin, çağdaş dün-
yada bireyin iyı yetişmesi açı-
sından hâlâ gündemde olduğu-
nu belirtti. .
Yazar Yılmaz Elmas da Köy
Enstitülerinde köy çocuklan-
nın yaratıcılıklannın ortaya çı-
kanldığıra belirterek Ankara'da
kurulan Köy Enstitüleri Vak-
fi'nın, günümüzde Köy Enstitü-
lerinin bir modelini oluştura-
cak okullar kurması gerektiğı-
ni söyledi. Vakfin, Köy Enstitü-
sü mezunlannın elinde bulu-
nan belge ve araştırmalarla bir
Köy Enstitüsü Arşivi ve Müze-
si kurması gerektiğini kaydeden
Elmas, Köy Enstitülerinin de-
vamı niteliğinde kent enstitüle-
rinin de kurularak kente göç
eden köylülerin kent yaşamına
uyumlannı sağlayıcı eğitim ve-
rebileceğini söyledi.
Şair Bayram Acar da Köy
Ensritülerinı kapatanlann, da-
ha sonra açtıkları öğretmen
okullannın da kaliteli öğretmen
yetiştirmesinden rahatsız ol-
duklannı savunarak bunun üze-
rine imam-hatip okullannın sa-
yısını arttırdıklannı söyledi.
Acar, Türkiye'nin gereksinim-
lerinin çok üstünde bir sayıda
imam-hatip okulu ve mezunu
bulunduğunu belirterek Köy
Enstitülerinin kapatılmasıyla
kadının erkeğin gerisine itil-
diğini kaydetti.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Tünelin Ucundaki Işık!
Sayın Ecevrt'in DSP'si çok önemli bir ışlev görüyof..
Türkiye'nin koşullanna uygun, gerçekçi bir sol partidir... Ama
bugünkü yapısı ile CHP'nin bıraktığı boşluğu doldurmaya
da aday değildir.
tşte bunun tçindir ki, CHP bugün dünden de daha önem-
ii!
Bugünün en büyük sorumlusu olarakgörülen "vitrin" tüm-
den değışmeli. Parti yeniden yapılanmalı. Türk demokra-
sisi için vazgeçilmez olan "yitirilmiş kimliği'ne yeniden ka-
vuşmalı...
Ama nasıl?
Kurultaya sadece bir ay var. Bu süreci başlatacak olan
ilk adım orada atılacak. Oysa kimse o ilk adımın ne olma-
sı gerektiği konusunda çok somut olamıyor.
Genel başkanlığa aday çok..
Gerdeğe girmek için sabtrsızlanan güveyiler gibiler. Üs-
telik kimileri de, CHP'nin bugünkü duruma düşmesinde-
ki kendi günahlannı unutmuş görünüyor.
Oysa sorunun özü Baykal'ın yerini kimin alacağı ile doğ-
rudan ilgili değil!
Bütün tanınmış, birikimli isimler bir araya gelsin yakla-
şımı da yanlış!.. Boyie bir yaklaşım çözüm değil, çözüm-
süzlük getirir...
Çözüm yolunu ise CHP'nin kendi yakın tarihi gösteriyor!
• • •
196O'lı yıllann ortalannda CHP tıkanmıştı. Iktidara gel-
me olasılığını giderek yitirmiş gibi görijnüyordu...
Kemalizmi "geçmişin bekçiliği"r\ö&n "geleceğin öncü-
lüğü'ne taşımayı amaçlayan bir bareket başlatıldı. Cum-
huriyetin temelındeki ılkelerden yola çıkarak, değişen ko-
şullara yeni çözümler üretıldi.
Aydınlar, gençler ve en önemlisı emekçiler, Kemalizmin
tabanında önemli bir yoğunluk kazandılar.
"Ortanın solu" adıyla başlayan o hareket önce partiyi
yeniden yapılandırdı. Sonra da, Inönü sonrasının "doğal
önden"n\ kendi içinden çıkardı...
Kurultaya bir ay var.
Ama CHP bugün aynı süreci yeniden yaşama geçirme
şansı ile karşı karşıya!..
• • •
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Dü-
şünce Derneği ve İstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği...
Bugün Türkiye'nin en büyük üç sivil toplum örgütü ne-
redeyse ortak bir anayasaya sahip: "Demokratik Toplum-
cu Çağn".
Tıpkı 1930'lann "Kadro" hareketı gibi.. 1960'lann "Yön"
hareketi gibı..
Kemalizmin ilkelennden yola çıkan.. Türkiye'nin günde-
mindeki en önemti sorunlara net yanıtlar veren.. "Sürekli
devrimci" özü 21. yüzyıla taşımanın çerçevesini oluşturan
bir çağn bu.
Ve o çağnnın oluşumunda etkin yer alan ıkı isım yıllar-
dır CHP muhalefetınin ön saflarındalar: Hasan Fehmi
Güneş ile Mustafa Gazalct. (Sayın Gazalcı'nın Eğit-Der
Genel Başkanı olarak o çağnnın altında imzası da var.)
Sayın Güneş de Gazalcı da hiçbir zaman yanlış çizginın
suç ortağı olmadılar. Devrimci Kernalist doğrultuyu hep özen-
le savundular. Inançlarından ödün vermediler.
Şimdi o "Demokratik Toplumcu Çağn" hareketinin par-
ti içindeki temsilcisi olma hakkına sahipler.. Bir ay sonra-
ki kurultayı, bir kişiler arasında yanş olmaktan çıkanp "ta-
rihsel devrimci kimlığe yeniden kavuşturma" savaşımına
dönüştürme olanağına da sahipler.
Bu onlar için sadece bir hak ve olanak değil, aynı za-
manda da tarihsel bir görevdiıi.
ii
Bir hareketin önderinin kim olacağı da etbette ki Shem-
IL
öyteyse -toplumun bugünkü gereksinmelerinin ve bek-
lentilerinin ışığında- CHP'nin yeni genel başkanı hangi ni-
teliklere sahip olmalı?
Yıpranmamış.. Deneyimli.. Geçmişi ve bugünü iletutariı..
Güvenverici.. Kavgacı değil, serinkanlı.. Ortak aklın sözcusü..
Hasan Fehmi Güneş'te bunların hepsı de var.
Eğer "Demokratıfc Toplumcu Çağn" hareketinı kurultaya
taşırsa.. o inancı paylaşanları bir araya getirirse.. Baykal'a
karşı olan herkesi aynı kefeye koymak gibi bir yanlışa
sapmazsa..
CHP'ye de, Türkiye'ye de büyük bir hizmet yapma
olanağını ele geçirebilir!..
Kemalizmi geteceğin öncülüğüne taşımaya aday bir
hareket, sivil toplum örgütlerinden büyük bir destek
görecektir. O destek de CHP'ye çok sağlıklı bir yapı ve
inanılması güç bir ivme kazandtracaktır...
Işte tünelin ucundaki ışık!
Karanlığı göz kamaştıran bir aydınlığa çevirmek, bugün
CHP'nin kendi ellenndedir!..
A n z a k l a r ı n d e d e l e r i n i n 1 9 1 5 n o t l a r ı
'Türkler aslında
iyi kalpli insanlar'• A\KARA(AA)-Dünyanınbirucundan84
yıl önce bu topraklara gelerek savaşan ve ço-
ğu Türk topraklannda yatan Anzaklar. dede-
lennin anısı için her yıl Türkiye'ye gelen
genç Anzaklara, düşmanlan Türkler hakkın-
da ilginç mesajlar veriyor.
Gerek günlüklerine yazdıklan notlarda,
gerekse ailelerine gönderdikleri mektuplar-
da Türklerin "cesurveiyisavaşçı'' olduklan-
nı ve Çanakkale'de destan yazdrklannı kabul
eden Anzaklar. Türkleri "müthiş bir düş-
man" olarak nitelendiriyor.
A. Mete Tuncoku'nun Atatürk Külrür Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu'nca yayımlanan
"Anzaklann Kaleminden Mehmetcik'" adlı ki-
tabında, 84 yıl önce Çanakkale'de Türklerle
omuz omuza savaşan askerlerin Türklere iliş-
kin görüşlerine yer veriliyor. Tuncoku'nun
araştırmasına göre, Çanakkale'de savaşan
Avustralyalı Teğmen TJ. Richards'ın 4 Ma-
yıs 1915 tarihinde anı defterine kaydettiği
notlar şöyle: "Türkler şaşırbcı derecede iyi
savaşçüar. ümgeneral Hamilton'un bizlere
okunan mesajlanna bakılırsa. Türkler savaş-
maktan yorulmuşlar \e her an havlu atabilir-
lermis ama ben bundan emin değilim. Gerçi
bir an bile bizi venecekler diye endişelenmi-
yorum. ama bu savaşçıyı takdir de ediyorum.
Bidere söyienenlerin aksine, işimizin hiç de
kolay olmadığını hissedryorum."
"Sanki açık bir mezarhk-.1
Yeni Zelandalı sıhhıye en George Skerret
ise başta küçümsedikleri Türklere bakış açı-
lannın nasıl değiştığini şu cümlelerle anlatı-
yor: "Binkrce sinek vardı. Koku kötükşi-
yordu. sanki cesetlerin toprak altında değil üs-
tünde olduğu bir açık mezaıiıktavdık. Türk.
arOk yapdagelen resmi propagandanın aksi-
ne 'ağza alınmaya değmez Türk" olarak gö-
rülmüyordu. O da kan ka\ bediyor, korkuyla
sarsıüyor ve ferjat ederek ölüyordu."
Dönemin Argus Gazetesi de""Türkler hak-
ça savaşıyor" başlığı altındaki yazısmda,
Türklerin yaralı düşmanlanna karşı tavu"la-
nnı şu sözlerle dile getiriyor: "Kahire'den
ulaşan haberierde ora>a getirilen yaralılann
çoğunun, Türklerin işkence ve eziyet >apüğı
yolundaki haberleri yalanladığı beürtiliyor.
Türkler kurallara uygun bir savuş veriyorlar.
Bir seferinde bir Türk askeri yaralı bir tngi-
lizin yarasını ates altmdayken sarmış. Önce
Türklere esir düşüp sonra kaçan bir Avust-
rahalı asker de çok iyi muamete gördüğünü
anlatnıaktadır.*"
'Dedikodulara inanmayın.J'
Mısır'daki bir hastanede tedavi olan Avust-
ralyalı Asker A. R Ditterich ise şunlan kay-
detti: "Türklerin >aralı ve ölülerimize işken-
ce edip onlann ellerini kınp kestiğine iüşkin
dedikodulan du\ muşsunuzdur. Hastanemi-
zin doktonı Springthorpe, tüm Mısır'da bu-
nun tek bir örneğine rastianmadığını ve bir
kişinin bile böyle bir şeye tanık olmadığını
sö> lü>or. Çıkarrnadan öncebize resmen Türk-
lerin yarah \ç esirleri sakat bırakıp işkence ede-
rek öidürdüğü sö\1enmişti. O zamandan bu-
güne bu tür haberlerin doğnı olmadığı arük
anlaşılmış bulunmaktadır."
Avustralyalı Çavuş H. D. CoDyer de çetin
savaş şartlannda Türk askerlerinin merha-
metini gösteren iki olayı şu sözlerle özetli-
yor: "Türklerin ashnda iyi kalpli insanlar ol-
duklannı büiyorum. tşte bunu kanırJa>an ha-
ürladığım üç olay: Bir keresinde on iki yara-
h askerimiz cepfaede Türk Ktzday ekibi tara-
findan bulunur, esir ahnmadar. Yaralan sa-
nlır. Bir başka sefer bir Türkaskeri.yarah ve
vürüyemeyen bir askerimizi bulur, yaralan-
nı tertudf\ ip sarar,onu kuytu bir yere yerleş-
tirir. Arkadaşlan tarafindan bulunması geci-
kebilir endişesiyle ona bisküvi ve su bırakır.
Alman köpekleri Türklerin gözünü de iyice
korkuttuklan içindirkiTürk,yapısuun doğal
yönlerini bizkre gösteremiyor."
yeni dev kutu!.
Kutu birada
Türkiye'nin
en büyük yeniliş!
Türkiye'nin ilk
56 cl.lik kutu birasını
Troy üretti. Daha rahat
içebilmeniz için geniş
ağızlı kapağı ile Troy'un
yeni kutusu Türkiye'de
bulabileceğiniz
en büvük bira kutusu.
Ve tabi ki: Türkiye'nin
en büyük kutusunda
aromatik şeıbetçiotu.
özel harmanı,
benzersiz lezzeti,
kaymak gibi köpüğü
ve'kolay içimi ile
Troy'un e^siz keyfi var.
kendinizi
yenîieyin