23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1.4 It. 90 PS, 16V, SOHC /1.6 It, 160 PS, 16V, DOHC VTEC 1.4 It, 90 PS, 16V, SOHC /1.6 It, 120 PS, 16V, SOHC / Türtoye'de üretrlmektedir 1.6 It. 116 PS, 16V, SOHC 1.5mılyarTLkredi 9ayvadeli 2 milyar TL kredi 6 ay vadeli %3-%6fai2te5 milyar TL kredi 24 aya kadar vadeii 25NİSAN1999PAZAR Adana T d U U | I I I : (0322) 441 14 86-87 Ankara Bora Tet: (0312) 296 83 83 Ankara Efe Tel: (0312) 397 38 23 Antalya Şenoğlu Tel: (0242) 340 14 54 Babkesir Yıbnaz Tel: (0266) 221 58 00 Bursa İnaiiar Tel: (0224) 267 13 50 Çorhı Dayarakh Tel: (0282) 673 41 00 Danizg Kaan Tel: (0258) 268 24 96 •MyariMfcır Durmaz Td: (0412) 251 71 00 Encurum Ç«büw Tel: (0442) 235 48 01 EskiseNr Ufufc Tei: (0222) 217 42 22 Hatay Antakya Narin Tel: (0326) 241 55 30 iç«l Akbayrak Tel: (0324) 359 61 11 İstanbul Fenertoahçe MuUuhan Tel: (0216) 418 37 40 İstanbul Zverbey " Tel: (0216) 418 37 44 istanbut Takaim Yanfc* Tel: (0212) 232 96 66 istMtfHil GûnefU Parfc Tel: (0212) 693 9410-18 latanbui Kozyatagı Damla Tel: (0216) 464 35 66 Istenfaul ARuntzade Aytfife Tei: (0216) 474 05 00 istanbul Beyfcoz Kavactfc Tel: (0216) 425 10 60 İstanbui Çotoençaşme An Tel: (0212) 654 66 60 istanbul Topkan Cwn Tel: (0212) 665 64 64 bmlr Tcrakkl Tei: (0232) 343 38 38 bmlr Çamkıran Tel: (0232) 265 55 55 K*ys*ri S U M I Tel: (0352) 332 36 30 K O C M U Unner Tel: (0262) 335 37 05 Kony« Koyuncu Tel: (0332) 245 82 30 tormuı Karot Tei: (0362) 436 30 00 Trabzon KahrfatojMu Tel: (0462) 248 23 07-08 57. Alay... BAHİR M.ERÜRETEN Hukukçu anakkale'de (Gelibolu Yanma- dası'nda) kara savaşlan 25 Nisan 1915'te başlamıştı. Çanakkale'yi •geçilmez' yapan o kahramanlığı anrnak görevımızdır. Dikkatli bir okurum telefon ettr "Türkiye CumTjuriveti Devrim Yasalan adlı kitabınızı okurken. îsüklal Madahası Kanunu'naeklis- tede, Kurtuluş Savaşı'na kablan alaylann üs- tesinde bir noksanhk gözüme çarpü. Örneğin pn ade ala> lan listesindeaiay numaralan düz- gün bir sıra izlemekte iken. 56. \la> "dan son- ra 57. atianmış 58'e geçilmiş, bu listede bir yanlışuk olabilir dive uyarmak istedim" dedı. Kendısmı hemen yanıtladım: Yanlış yok. Çünkü 57. Piyade Alayı Kurtuluş Savaşı'na katılmadı. Daha doğrusu katılamadı. Çünkü o kahraman alayımız, Çanakkale Savaşlan'nin ' en çetin döneminde, sürekli olarak cephenin „ en ön safinda savaşmış, özellikle süngü savaş- lannda gösterdiğı üsrün başanlara karşın ko- mutanlanndan son nefenne kadar şehıt ol- 1 muş, bu nedenle Kurtuluş Savaşı'nda da do- ğal olarak, birlikler arastnda bulunmamıştır. Olayı anımsamak benı öylesme duygulan- „ dırmıştı kı. telefonu kapadıktan sonra, bu kah- raman 57. Piyade Alayımızın, çok kez oku- yarak ya da dinleyerek bildığim öyküsünü tüm okurlarlapaylaşmayı kaçınılması olanak- sız bir görev bildım. Bıiuıdiğı gibı Osmanlı Devleti, 29 Ekim 1914 tarihınde bir oldubittiye getirilerek Bi- rincı Dünya Savaşı 'na eylemlı olarak kaülmış- tı. Balkan Savaşı yenılgısınin ezıkliğini ve yorgunluğunu henüz üzennden atamamış olan Türk ordusu. bu yeni ve ağır vatan görev ını de ımparatorluğun on ayn cephesınde. tüm yok- lukJara karşın kahramanca göğüslemişti. Bu cephelerin, en zor ve en kritik olanı kuş- kusuz, devletin başkentıne en yakın ve o öl- çüde yaşamsal olan Çanakkale-Gelibolu cep- hesi idi. Geçen 18 Marfta 84. yıldönümünü kutladığımız bu Boğaz savaşında büyük Fran- sız-tngilız donanması Çanakkale Boğazı'nda kahraman denizcilerimızin torpilleriyle Boğazın iki yakasından topçu bataryalanmı- zm ateşıyle batınlmış, penşan edilmışö. Çanakkale Boğazı'nı donanmasıvla geçe- meyeceğını anlayan düşman Gelibolu yan- madasında kara savaşlannı başlartı. Istanbul'a bu yoldan ulaşmayı, Karadeniz'e geçıp Çar- lık Rusyası'na yardım ulaştırmayı hedefledi. Bu seferde Gelibolu yanmadasmaçıkan düş- mantn karşısına MustafaKemaldikildı. Ve Türk ordusu destanlar yarattı. Eğer, Gelibolu savaş- lan kaybedılseydi, Osmanlı devleti daha sa- vaşın başında çökerek tarih sahnesınden sili- necek, Ulusal Kurtuluş Savaşımızm bu iman- la kazanılması hatta Türkiye Cumhuriyeti- 'nin doğuşu belki de gerçekleşmeyecekti. Birincı Dünya Savaşı başladığında, Musta- fa Kemal Sofya'da ataşemilıter olarak görev yapmakta idi. Savaş başiayınca, cephede sa- vaşmak ıçın, hükümetten aktıf göreve atanma- sını isteT. Merkezi Tekırdağı'nda bulunan 19. Tümen KomutanlığYna atanır. Bu birlifi-k»- sa zamanda örgüder ve olası savaS alarn olan Maydosa'ya (Eceabat) ıntıkal ettirir. 1SMart 1915 günü Boğaz savaşında denize gömülen düşman güçlen, 25 Nisan i 915 gü- nü Anburnu'nda karaya asker çıkanp kara sa- vaşlannı başlatır. Çabuk sonuç almak düşün- cesindedirler. Harekâtöncesinde zaman zaman kara bırlıklerimıze denızden bomba yağdınr- lar. 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Ke- mal, düşmanın olası bir çıkarmasına karşı ön- lemler alır. 19. Tümen'in en organıze ve sa- vaşa hazır bırliği olan kahraman 57. Alayı Kocaçımen'e yöneltir. Alay, savaş nizamında ılerlerken Mustafa Kemal bu bırliğin başm- dadtf. Mustafa Kemal, yanında emır subayla- n ile birlikte gözlem ıçın Conkbayın'na yö- nelir. Burada, küçükbir gözlem bırliğinin ken- dılenne doğnı yaklaşmakta olduğunu göriir. Bırhğin önünü keserek onlara sorar: Nıçm çekılıyorsunuz? - Efendim düşman. derler ve 261 rakımlı tepeyı gösterirler. Bu yanıttan Mustafa Kemal. hemen anlar ki. düşman karaya asker çıkarmış, ilerlemek- te ve kendilenne çok yakın bir mesafededir. Zaten öbürkomutanlann aksıne Mustafa Ke- mal. düşman çıkarma yaparsa, buradan yapa- bıleceğini söylemekteydi. Önce, gen çekilmekte olan bu birliğe, sün- gü taktırarak yere yatınr. Emir subaymı da hemen geride istırahatte bulunan alayın bu- lunduğu yere yollar ve savaş nizamında açı- larak en kısa zamanda bulunduğu yere gelme- lenni ıster. 57. Alay'ın ilk ulaşan bölüğünü, sıpere yatu-dı|ı müfreze ile takvıye ederek ılerlemekte olan düşmana ateş açtınr. Arka- sından da, olay yenne gelen 57. AJay'ı tü- müyle süngü savaşma sokarak 261 rakımlı tepeyi düşmandan gen almayı başanr. Bu ça- tışma, Çanakkale kara savaşlannın ilk başa- nsı ve sonra Anafartalar'dakı büyük utkunun ilk habercisıdır. 25Nisan I9I5'ten4Mayıs'akadar23gün birbin ardınca süren savaşlann ilk bölümüdür bu. Arazi durumu ve savaş taktiğı olarak bu çarpışmalar genellıkle siper ve süngü savaş- lan olarak sürer. Bu yuzden iki tarafın da kay- bı çoktur. Bu savaşlarda, agırlık 57. Alay'ın üzenndedır. Başlannda Mustafa Kemal gıbi dahi birkomutan vardır. Ona manırlar, ona gü- venırler. Başanlannın moral kaynağı O'dur. Mustafa Kemal'ın. savaşlann en yofun ve kanlı bir anında verdigi ve savaş boyu diller- den düşmeyen bir bu>Tuğu vardır: "- Ben size saJdımı değfl öime\ı emrediyo- rum. Bizler ölünceye kadar geçecek zaman içinde. yerterimize başka güçler \<e komutan- largeiecektir." Mustafa Kemal kısa zamanda dehasını ka- nıtlayacak ve gıderek tüm savaş alanının ko- mutasmı üstlenecek ve yarbay olarak girdiği savaşta, bırliklerinın en ön safinda utkudan ut- kuya koşacak, kısa bir süre sonra rütbesı al- baylığa (Çanakkale Savaşlan'ndan sonra da generallıge) yükselecek. Anafartalar Grup Komutanı olarak tüm birliklenn yönetımıni üst- lenerek düşmanın denize dökülmesini ger- çekleştirecek. bu arada yaralanarak gazi ola- cak ve hak ettıği Gümüş lmtiyaz, Altın Harp Liyakat ve Alman Demır Haç nışanlannı ala- caktır. Ancak asıl önemlisi, Türk halkının minnet ve şükranlannı, takdirlennı kazanacak- tır. Ne var kı 57. Alay, kahramanca dövüştü- ğü savaşlarda tümüyle şehit düşecek ve ulu- sumuzun göniüne gömülecektir. Türk askeri Çanakkale savaşlannda öyle- sine akıl almaz işler basarmıştır ki. bu duy- guyu sözcüklerle gereğı gıbı anlatmanın ola- nağı yoktur. Vatanı ve ulusu kurtarmak ıçın seve seve ölüme koşan bu vatan evlatlannın yararlılıklanru, yüce komutan ulu önder Ata- türk'ün şu veciz sözlenyle özetleyebiliriz: "Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 met- re. yani ölüm muhakkak (kaçınılmaz). Birin- ci siperdekikr hiçbiri kurtulmamacasına tü- mü) ie ölüvor. İkinci siperdekiler onlann yeri- ne geçiyor. Fakat ne gunır verici bir anlayış >c inanışta! Öleni göriiyor, üç dakikava kadar kendinin de öleceğini biliyor, en küçük bir umutsuduk bile göstermiyor. Sarsılmak yok! Okuma bilenler Kuran okuvarak cennete gjt- meye hazırlannorlar. Bümejenkr tekbir geö- rerek>ürüvorlârdüşman siperlerine.Bu(dav- ranış) Türk askerinin ruh (iman) gücünü gös- teren şasılacak ve kutlanacak bir örnektir. tş- te, ÇanakkaleSavaşı 1 nı kazandıranda buyük- sekruhtun"(M.Kemal"m Ruşen Eşrefıleyap- tığı söyleşıden) Türk ulusunun gönlünde taht kuran şehit- ler, yüreklerde sonsuza dek yaşayacak. Ve Türk ulusu da onlann anısmı taze tuttuğu, ta- rih bılıncı taşıdığı sürece yaşayacaktır. Ça- nakkale şehıtlıklennde. ünlü 57. Alayımızın da mermer taşlar alünda sanal mezarlan var- dır. 57. Alayımızı, Çanakkale'deki ve Kurtu- luş Savaşı'ndaki şehitlenmızı asla unutma- yıp yurtseverük duygulanmızı taze tutalım. Iş- te 57. Alayımız, Kurtuluş Savaşı'nda bu ne- denle yoktur. Ama onlann kahraman ruhu vardır. Mustafa Kemal'in CHP'si.. Av.CELALULGEN M ustafa Kemal'ın kurduğu CHP, 18 nisan seçımlerin- de%10'lukülkebarajmı aşamadığı içın TBMM'de temsıl edılemeyecek. Bu sonucu CHP'nin hak edip etmediği. hangi nedensellik bağlan ılebu so- na gelindigı elbette siyasacılar, siyaset bilim- ciler, toplumbilimciler tarafından irdelene- cektır. Ancak, son seçimlerde CHP'ye oy ver- meyenleri bile derin üzüntüye boğan sonuç- tan sonra, CHP'nin yeniden varolmasım, salt Genel Başkan Deniz BaykaTın çekilmesine bağlay r an görüşün ne denh sağlıksız ve soru- nu çözmekten uzak olduğunu düşünmek zo-' rundayız. Bu sonuçlar salt genel başkamn siyaset üretme hatasından mı doğmuştur, yoksa var olan "siyaset ûretme hatalan" mı genel baş- kanı yanlış yönlendırmıştır? Yoksa her ikisi birlikte mi gerekleşmiştır? Sayın Baykai'ın aynlıp bir başkasımn gel- mesi ile sorunlann giderileceği inancmda olanlar var... Oysa Sayın Baykal'ın çekilme- sinden ya da kahnasından daha önemli sayı- lacak sorunlann öncelikle giderilmesi gere- kir. Halkçıparti. SHP gibi siyasal partilerde yeşeren yığma üvelik, detege ağalığı, mezbep temsikiligi gıbi gerid Uişküer CHP'ye de bu- laşarak üyelik ve delege sisteminde belirle- yic: oknuş gerçek partililer; soğutulmuş. Par- ti özekini (kültürü), partı geleneklen ve par- ti etiği unurulmuştur. Demokratik gibı görünen önseçımleraslın- da antıdemokratik uygulamalar yaratmış, olu- şan yığma kayıtlar ve delege ağalığı, partı emekçilenni saf dışı bırakmıştır. Sonu önce- den kestınlen önseçimlere demokrariklik pa- yesı verilmiş. Eski CHP'de uygulanan görev- lendirmeanlayışı yerine bireyseladaylıkiste- riâ öne çıkanlmıştır. Örgütte görev alrnak, mil- letvekili ya da belediye başkanı olma ile öz- deşleştirilmiştir. Partı adaylannda kültür bi- rikimi, toplumca tanmır, sevilir ve begenilir olma, parti kademelerinde yıllarca görev al- ma gıbi özellikJer aranmamış, belediye mec- lıs üyelıfi yapamayacak kişiler belediye baş- kam adayı olarak topluma sunulmuştur. Partıde yeralan (etnik, mezhepsel yada böl- gesel alt gruplar) alt kimliklerini de partıye taşımış ve düşünsel akrabalıklar değil alt kim- lik örgütlenmeleri parti kadrolanna egemen olmuştur. Parti kadrolan adeta talan edilmiş- tir. Işgal edilmiştir. Türkiye seçmeninin bü- yük çoğunluğunu oluşturan Istanbul'da ayn birörgütlenme modeli bulmak. teknolojiyı so- nuna değin kullanmak yerine bu devasa kent- te, belediye başkanı, milletvekili seçilme ve sevdasına düşülmüştür. Listelerde yer bulan- lar, "nasıl olsa seçildim" sevincine kapılmış, alacakaranlığa gülümsemekten başka bir ça- bagöstermemışlerdir. Önseçimden galip çık- ma. Liste başı olmamn yetmeyeceğini, soka- ğa, sandığa, dostluklara sahip çılcmanın, ve- fanın ve de biraz yere basmarun da gerekli ol- duğunu düşünmemışlerdir. Uluslararası emperyalist güçlerin dayattı- ğı yeni devlet düzeni rüzgârlan (küreselleş- me) emek ile sermayearasındaki çelişkiler ve de üretim araçian ilişkileri törpülenmiş yeri- ni sahte bilincle yapılanduılan etnik, dinseL yüzeysel çelışkılere bırakmış ve CHP de seç- men bazında bundan oldukça olumsuz etki- lenmiştır. Elbette ki sorunlar salt bu kadarla kalma- maktadır. Mustafa Kemal; "suçlu ayağa kalk"dese, oturan partili kalır mı sanmıyo- rum... Umut yalnızca genel başkanın çekilmesi de- ğildir ve olmamalıdm.. Umut tüm parti kad- rolannın, delegelennın. il ve ilçe meclisleri- nin yeniden yapılanmasıdır. Ancak yeni ya- pılanma partıyi bu duruma getiren vırüsler- den anndınlmış olarak gerekleşmelidır. Es- kı CHP öğretısi ile yetişmiş kışılerle. parti içi politıkaya ayak uyduramadığ] için dışlanmış gerçek partililer yeniden kazanılmalıdır.Par- ti küskünlerini, parti emekçilerini ve gerçek Atatürkçülen kucaklayacak biçimde yeniden yapılanma kendi yöneticilerini mutlaka do- ğuracakhr. CHP'nin baraja takılması çok kimseyi üz- dü ve ağlattı. Gün ağlama günü, üzülme gü- nü değildir. Yas bitmiştir. Her ilçede, her il- de CHP'nin tam bağımsızlıkçı, Antiemper- yaüst ve ulusal politikası 6 ok ilkesi çevre- sınde taban evlemleri örgütlenmeleri başla- malıdır Partı kurultaylanna yansıyan klikle- rin, hızıplenn dışında, partıye sahıp çıkma, onu yeniden iktıdar yapma uğraşısmda yeni biriiktelıkler kurarak... PENCERE Mişli Geçmiş... 'Mişlı geçmiş'e göre İkinci Abdülhamrt'ın Sad- razamı Kıbnslı Kâmil Paşa sonradan Müslüman ol- muş bir Yahudı ımiş; Maliye Nazın Agop Paşa da adından anlaşıldığı gibi bir Ermeni... Şair Eşref tek durur mu, yergısini döktürmüş: Lütfet de padişahım Agop Paşa 'yı sadnazam et Denınin yerine, varsın gelen de bir deni olsun Sadaret mührünü vermek ger memnu ise Müs- lümana Yahudiden usandık, bir zaman da Ermeni olsun • Gel zaman git zaman, Abdülhamit, Kâmil Paşa'yı görevden alıp Aydın'a vali atamış. Şair Eşref, Aydın ilçelerinden birinde kaymakam olduğundan, görev ilişkileri nedenıyle bir gün karşılaşmışlar. Eşref elle- rini göbeğinde kavuşturmuş süklüm püklüm bekli- yor. Kâmil Paşa sormuş: - Kaymakam Bey ilçenızde kaç Ermeni var?.. Eşref kekelemiş: - Saymadık, ama iki yüz kadar... Paşa: - Yahudileri de saymadınız mı?.. Eşref istifa dilekçesini uzatarak: - Onlan, demiş, saymaya gelmez, e/e avuca sığ- mazlar, ne gelişleri bellidir, ne gidişleri... Kâmil Paşa gülerek istifa dilekçesıne bakbktan son- ra demiş ki: - Bu dilekçeyı çızmış, çızıktırmış, tellemişsin, ama, pullamayı unutmuşsun Eşref Efendi, helebir pul sahibi olana kadar sende kalsın. Paşanın yüce gönüllülüğü karşısında heyecanla- nan Eşref hemen şu ikiliyi okumuş: Sadnazamda olaydı bendekı baht-ı sıyah Bir köye muhtari sani eylemezdi padişah • Agop Paşa'ya da ilişkin 'mişli geçmiş' biçemiy- le anlatılan çok fıkra var. Agop Paşa Galata Erme- ni Kilisesi tahsildan imiş, oradan Osmanlı Banka- sı'na geçmiş, Allah yurüyakL//u/77'deyinceAbdül- hamit'in Maliye Nazırlığı'na kadar yukselmış, ülke- de çekle ödemeyi yaşama geçiren adammış, baş- ka yenilikler de yapmış... Paşayaşlı annesıyle birlikte Yeniköy'de otururmuş, bir gün Padişah sormuş: - Paşa, görev bütikten sonra nereye gidersin, ne- ler yaparsın?.. - Şevketlim, doğru Yeniköy'deki fakirhaneye gi- derim, at binmeyi severim, atla gezintiye çıkanm' Abdülhamit bunu öğrenince çok sevdiği Agop Paşa'ya bir kır at armağan etmiş. Agop Paşa kır ata binıp gezmeye çıkmış, ama, çalılann arasından fırlayan bir kediden ürken hay- van gemi azıyaalmış, Paşa'yı Kalender kasnnın du- vanna çarparak yere yuvarlamış; Maliye Nazın siz- lereömür... Abdülhamit başmabeyincisini Agop Paşa'nın an- nesine yollamtş. Başsağlığı dileyen başmabeyinci, Padişah'ın çok üzüldüğünü dile getirmış... Yaşlı kadın başmabeyincıye teşekkür ederken Abdülhamit'i kastederek: - Hiç üzülmesin, demiş, birAgop 'um öldüyse öte- ki oğlum sağdır, Allah ona uzun ömürler versin. • Günümüzde 'milliyetçilik' doruğa çıktı, etnik mil- liyetçilik dünyayı kasıp kavuruyor, oysa daha dün bu ülkeyi Ermeni, Rum seçkinleryönetiyordu; hep- sinin köküne kibrtt suyu ekildi. Kaldık mı biz Müslümanlar baş başa!.. Haydi şim- dı de milliyetçilik yüzünden birbirimizi yiyelim... Yiyecek başka şey kaldı mı?.. ANKARA .4SLİYE 29. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998/560 Davacı Ray Sigorta vekili tarafindan davahlar Nader Jamıl Abdülhamit ve lsmaıl Şahın hakkında açılan taz- minat davasmın yapılan yargılaması sırasında \ enlen ara karan gereğuıce: Davalılar Nader Jamil Abdülhamit ve Ismail Şahın'in adreslen meçhul olduğundan dava dilek- çesı ile duruşma gûnünün davalılara iîanen teblıgine ka- rar venlmiş olmakla. Davacı vekıiı davalılardan Nader Jamil Abdulhamıt'e ait ve lsmaıl Şahın ıdaresındeki 06 MA 769 plakalı vasıta ile 19.5.1997 tarihınde davacı si- gortaya sıgortalı Sebahattın Sıs'e ait 34 GV 876 plakalı vasıtaya çarparak ceman 300.146 000.- TL'lık hasar ika enığinı, davahlar sigortasından 100.000.000.- TL'nin tahsıl edıldiğinı, bakıye 200.146.000.- TL tazmınatm 20.6.1997 ödeme tarihinden ıtıbaren reeskont faizi ile avukathk ücreti ile birlikte davalılardan tahsıline karar verilmesini talep etmıştır. Davahlann duruşmanm yapı- lacağı 1.6.1999 günü saat 10.00'da mahkememiide hazır bulunmalan veya bir vekille kendilerini temsıl ettirmele- n. ılan tanhınden ıtıbaren 10 gûn içinde davaya karşı ce- vap ve delillerinı bıldumelen, bıldımıedıklen ve duruş- maya gelmedıklen takdırde yokluklannda davaya devam olunacağı ılan olunur. Basın'15776 k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya TÜRKİYE'NİN ŞEYTAN ÜÇGENİ 246 sayfa, 1 hamur Laik demokratik cumhunyete saldıran gözû dönmüş şeriatçı çetelenn korkulu rüyâsı, gûçlü bir yazann olgun gözlemlen... Maskelen düşüren, tezgâhlanan oyunlan bozan bir gazetecının soluk aldırmadan sürdürdüğu kutsal u|raşının doyurucu ürünleri... Bir solukta okuma>ı sevenler ıçin. BÜTÜN KITAPÇ1LARDA 'Cumhurlyrt Çağ Pazariama AŞ Turkocağı Cad. No:39/41 ft^kitapkulubO (34334)Cağalo^lu-lstanbulTe(-(212)51401 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle