17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5NİSAN1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA JlLJVvJlN U İ V I J . / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 Vtevduat sertffikası sistemde • ANKARA (ANKA) - K-ara paranın bankacılık sistemine çekilmesi arnacıyla 1980 yılında oluşturulan ve kımlik belirtilmemesi esasına dayah birtasarruf aracı olan mevduat sertifikası, 1997 yılında kaldınlmasına rağmen hâlâ sistemden çıkanlamadı. Mevduat sertifıkasının tutan bir yılı aşkın bir süredir 8 milyar lira dilzeyinde bulunuyor. Merkez Bankası yetkilileri, bankalann mevduat sertifikası hesabmda görûnen 8 milyar liralık tutan, geçici hesaplarda izlemelen gerektığinı bildirdıler. Para repoya döndii • ANKARA (ANKA)- Repoda. Kurban Bayramı öncesı yaşanan 500 trilyon liraya yakın çekilişin büyük bölümü bayram sonrası geri döndü. Banka ve aracı kurumlann yurttaşlarla gerçekleştirdiği repo işlemlerimn tutan. bayram öncesıne denk gelen 19-26 Mart hafiasmda 487.3 trilyon lira azalarak 3 katrilyon 131.5 trilyon liraya inmişti. Söz konusu repo tutan. bayramı da kapsayan 26 Mart-2 Nisan haftasında ise 478.4 rnlvon lıra artarak 3 katril>on 609.9 trilyon liraya yükseldı. Tecpübe ile zekâ biPleşecek • ŞAiNLIURFA(AA)- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sanayıci ve işadamlan. sermave ve tecrübelerini Kayserililenn "kıvrak tıcari zıhniyeti" ile birleştirmek istiyor. Kav sen Ticaret Odası tarafından düzenlenen "GAP Gezısi"ne katılan Kayserili işadamlan. Gaziantep ve Şanlıurfa'daki meslektaşlan ile x - jl -' . görüşmelerde bulunarak ekonomik krizin yol açtığı sorunlara ortak çözüm yollan araştırdılar. Gaziantep'in Ortadoğu'ya geçişte önemli bir kapı olduğunu vurgulayan Gaziantep Ticaret Odası Başkan\ekili Zeki Yağcı. pazarlama sorununu Kaysenlilerin kıvrak tıcari zihniyetiyle aşabikceklerini söyledi. Biiyüme tarımın sırtında • ANKARA (AA)- Geçen yıl yüzde 3.8 olarak gerçekleşen büyüme hızını en fazla yüzde 7.6 ile tanm sektörü etkiledi. Tanmda. alt sektörler olarak ormancılık işkolunda bir önceki yıla göre yüzde 2.2'lik gerileme görülürken çiftçilık ve hayvancıhkta yüzde 8.2, balıkçılık sektöründe ise büyüme hızı yüzde 5.6 olarak gerçekleşti. Devlet îstatıstik Enstitüsü (DtE) verilerine göre, 1998 yılında büyüme hızını etkileyen diğer faaliyet kollan arasında tanmı. yüzde 6.9 ile mali kuruluşlar. yüzde 6 ile ulaştırma ve haberleşme sektörleri izledi. Döviz büfelerine sermaye şartı • Ekonomi Servisi - Döviz bürolanmn kurulabilmesi için asgari zorunlu sermaye tutan 100 milyar liradan 250 milyar liraya çıkanldı ve konuyla ilgili tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğ'de yapılan değışıklikle. döviz bürolarının. açacaklan her bir şube için sermayelerine ilave etmeleri gereken en az miktar da, yine 100 milyar liradan 250 milyar liraya yükseltildi. Tebliğle getirilen asgari sermaye şartı, faaliyette bulunan döviz bürolanm kapsamıyor. Ancak ortaklar tarafından yapılacak hisse devirlerinde, devredilen tutann toplamının, şirketin ödenmiş sermayesinin yüzde 50'sine ulaşması veya bu oranı aşması halınde devir izin tanhinden itibaren en geç 90 gün içerisinde sermayelerinı 250 milyar liraya çıkaracaklar. Güven Sigorta Genel Müdürü Emin Atasagun, yöneticileri beceriksizlikle suçladı 'Rirlik çözüm üretmekten ıızak' YORUM TARIK YILMAZ Zor günleT geçiren sıgortacıhk sektörün- de yöneticiler. sorunu. Sıgorta Murakabe Yasası'nın maddelerinın Anayasa Mahke- mesı tarafından birer ikışer iptal edilmesi- ne bağlarken Güven Sıgorta Genel Müdü- rü Emin Atasagun soruna farklı bakıyor. Sektördekı sorunların temelinde vatan ne- denı yönetıcilerin becerıksizliğine bağla- van Atasagun, 29 Nısan'da yeni yönetımi- nı seçecek olan Türkiye Sigorta \e Reasü- rans Birlıği'nin de çözüm üretemediğini ve sektörün arkasında kaldığını söylüyor. Ata- sagun. birlık seçımleri \e sigortacıhk sek- törüne ilışkin sorulanmızı yanıtladı. - Sektörde kıyasıya yapılan fiyat rekabe- ti nedenijk şirketlerin birçoğunun zor du- rumda olduğu, hatta Hazine'nin birçok si- gorta şirketini bu nedenle toplantjya çağır- dtğı da bitiımor. Sizce sektörde vaşanan so- runlar fiyat rekabetindenveyasasıztaktan mı kaynaklanı\or? - Sorunlann temelinde asgari müşterek- te birleşememe var. \'eya birleşiyoruz gö- rüntüsünde verilen sözlerin çok kısa bir sü- re sonra tam tersinı yapma var. Bu da, te- melinde emnıyet. teminat ve söz yatan sı- gortacılık sektöriine taban tabana zıt olanbir durum. Biz insanlara güvence satıyoruz. Yasa ise sanıldığı kadar önemli değil. Şir- ketler kendi arasında anlaşsın, yasa arkadan gelır. Avnca sektördekı her sorunun birlık çatısı altında. iyi bir çalışmayla ve ses getı- rerek halledileceğı kanısındayım. - Birük. üzerinedüsen görevleri yerinege- tiremiyormu? - Gayet tabıi getıremıvor. Her şeyi yasa- yabağlamakyanlıs., gereksızde... Meslek- teki insanlar bir araya gelip bir konuda an- SL'igorta ve Reasürans Birliği yanlış karar aiıyor değil, sektörün arkasında kalıyor ve sorunîan ele alıp çözemiyor. Benirn itirazım bu. Bir meslek kuruluşu sektörün önünde olur. Birlik, sorunîan çözme yeridir; şikâyet yeri değil. 'Söyledik yapmadılar' demek çözüm değil. Yapamıyorsan gideceksin, yerine başkalan gelecek. laştıklan takdırde sorunlann aşılması çok da- ha kolay olacaktır. - 29 Nisan'da birlik seçimleri yapılacak. 1994 yıündaki seçimlerde de şu anda yöne- timde bulunan kişilere 'bunlar bu işi viirü- temez' diyerekkarsıçıkmışsınız.Ozaman- dan bu zamana sektörde değişen bir şey yok mu? - Biliyorsunuz, sorunlar birike birike bu- ralara geldı. Sorunlan eğer zamanında çö- zemezseniz ve müdahale edemezseniz yö- netici değılsinizdemektir. Yönetıci ile me- muru ayıran özellik, yöneticinin ileriye bakması ve bugünden tedbir almasıdır. An- cak 1994 yüındaki sorunlara yenı sorunlar daeklenmışdurumda. Dünyanın heryerin- de fiyat rekabeti var ve her yerde fiyat ser- best. Ama siz geçen 7-8 yıl içerisinde fiyat re- kabetini bir çizgide tutmak yenne artan bir hızla sınırsız bir hale getiriyorsanız, bu ne- denle sektör çok büyük bir olumsuzluğun içinesürükleniyorsahatalannbırşekildedü- zeltılmesı gerekır. Birlik yanlış karar aiıyor degil, sektörün arkasında kalıyor, sektörün sorunlannı ele alıp çözemiyor. Benim itirazım bu. Bir meslek kuruluşu sektörün önünde olur. Bir- lik sorunlan çözme yeridir, şikâyet yeri de- ğil. 'Söyledik, yapmadılar' demek çözüm değil. Yapamıyorsan gideceksin, yerine başkalan gelecek. -1994 yılından bu yanaCahit Nomer bir- liğin başkanlijjnı\ürütüyor.Nasıloluvorda sian başansız olarak nitelediğiniz Nomer S yıl görevde kalabili)or? - Oraya seçılen kımseler orayı bir lütuf olarak görüyorlar. Onlar ne kadar ış yapı- yorsa sektördekıler daha fazlasını beklemi- yor ve kalması için gayret gösteriyorlar. Böyle olunca da dunımdan şikâyet etme- ye hakkı kalmıyor. Buna ıyi diyorsan ve oy veriyorsan, bunu değıştirmek için en ufak bir girişimde bulunmuyorsan, seçımlere birkaç gün kala herkes üzerine ölü toprağı serpılmış gıbiyse maalesef bu sistem de- vam eder. - Birlik için çözüm ne olabilir? Sigorta ve Reasürans Buiiği'ne üye olan şirketlerin genel müdürleri. başkanı ve bir- ligın organlannı seçiyor. Baktığınızda so- runlann halledilmesi daha kolay, ancak bir- lik çalışmıyor. O zaman başka bir sistem denemek ge- rek. Bana göre sektörü tabana yayalım ve demokratikleştirelim. Gelsin herkes oykul- lansın, organlara ve başkanlığa seçilebilme şansını elde etsin. Ama buna sınırkoyahm. Sigorta şirketlerinin bordrolanndayer alan herkese seçme ve seçilme hakkı tanıyahm. Oy kullanma için asgari 1 ya da 2 yıl. baş- kanlığa ve organlara aday olabilmek için de 5 yıl gibi biı süre konabilir. Aynntılar konuşulup tartışılır. Bu tür seçimler sektöre bir hareket geti- rir. Seçilen insanlar sektöre bir dinamizm getirir. Açıkçası, sırtlannda bir yumurta küfesı taşırlar ve bir sorumluluklan olur. - Siz aday olmayı dûşûnüyor musunuz? - Hayır, hiçbir görev almayı düşünmü- yorum. Sistem değişirse olabilir. - 1994 ydında sizinle yapılan bir röpor- tajda,"Sigortacılannçoğubeceriksız'" de- mişsmiz. Beceriksbjfikbugün hâlâgeçerfi mi? - Elbette geçerli, hatta bugün daha faz- la geçerli. Biz 1994 yılında daha iyi durum- daydık. Bugün, 1994'teki durumumuzu mumla anyoruz. Düşünün ki daha işin başında fiyat kın- lıyor. Maliyeti belli olmayan bir işte fıyat kırmak ne demek. Sanayi ürününde bir ma- liyetiniz vardır ve kârdan bir miktar kısı- larak fiyat kırarsımz, ancak sigortacıhkta bunu yapamazsınız. Bunu yapmak için bu ışi bilmemek ge- rekir. İşin başında aldığınız primi kazanıl- mış kabul ediyorsunuz. Bu çok tehlikeli bir durum. Bunun çözülmesi gerekir EMO, kurulun verdiği şartlı onay koşullannın oluşturulmadığmı öne sürdü Dağıtım ihaleleriRekabetKurulu'nda HACERGEMtCİ Elektrik Mühendısleri OdasKEMOt. elektnk dağı- tım ihalelerini Rekabet Ku- rulu'nataşıvor. TEDAŞ"aait 17 bölgedeki elektrik dağı- tım işletme hakkının devri- ne "sabtt fiyat uvgulaması- mn kaldınlması, eşit ahcna eşit işlem yapılması. fıvatla- ndenetk>ecekbir Enerji Üst Kurulu oluşturulması" gibı şartlarla onay veren Reka- bet rCuruIu'rKJan, söz konu- su koşullann gerçekleşmedı- ğı anımsatılarak "şartlı ona- yuı kaldınlması* 1 ıstenecek. Elektrik Mühendisleri Odası tarafından elektnk da- ğıtım ihalelerinin iptalı ile ilgili açılan davalar Danış- tay'da görülmeye devam ederken bir başvuru da Re- kabet Kurulu'na yapılıvor 16 Ekım 1998 tari'hinde da- ğıtım ıhalelerine şartlı onay veren Rekabet Kurulu'nun istediği koşullann oluşma- ması nedeniyle söz konusu ihalelere verilen ona> m kal- dınlması ısteniyor. Rekabet Kurulu'nun "dektrikte altveüstfıy at be- nrlenmeli" koşulunun bu- lunmadığmı kaydeden EMO'nun Hukuk Danışma- nı AsTikat Gökhan Cando- ğan, ihaleleri alan fvrmala- nn 30 yılhk sabit fiyat ver- digini dile getirdi. Bu arada yine fiyatlann denetlenme- si için Enerji Üst Kurulu'nun oluşturulmast yönünde re- kabet Kurulu'nun bir şartı olduğunu anımsatan Cando- ğan konuyla ilgili şunları söyledi: "Tüm bunlar Rekabet Ku- rulu'nun onayınm kaldınl- ması gerektiğini gösteriyor. Şu anda oluşturulmuv bir üst kurul bulunmadığı gibi baş- ka bir koşulolan imrjyaz söz- leşmelerinin hizmete Uişkin 8. maddesinin c bendinin ye- nkltn kaleme alınarak. mev- cut konulara ekolarakeşit ab- nya eşit muamele vapılma- sını öngören bir ibare de ek- lenmiş değil. Vlne Rekabet Kurulu'nun öne sürdüğü şir- ketlerin üretim ve işletme haklannıbaşka bir teşebbü- se veya şahsa devretmesi ko- nusundakurulun iznininbu- lunması ile ilgili degişiklikde vapılnıadı. Tüm bunlar ot- madığı için de bu şarth onay kaldınlmalıdır". EMO tarafındanhaftaıçin- de yapılacak başvuru üzeri- ne Rekabet Kurulu'nun şart- lı onayı kaldırması halinde Rekabet Yasası'ndayer alan "Bu yasaya aykın sözleşme ve hükümler geçersizdir" maddesi nedeniyle dağıtım ihalelerinin ıptali gündeme gelebilecek Aktaş için ayn başvuru Bu arada Rekabet Kuru- lu'na Anadolu yakasında da- ğıtım işlemmı yürüten Ak- taş ile ilgili ayn bir başvuru- dabulunulacak. Başvunıda Aktaş'ın açtığı ihaleleri ken- di binasında bulunan ikı-üç şirkete verdiği ve bunun da rekabet hukukuna aykın ol- duğuna dikkat çekilecek Enerji kaybııu önlemek için bilinçli olarak yeni yatınm yapılmıyor. MOBAŞKANIALtYÎĞlT w Kaçaklar özefleştirnıe zemmT ANKARA(ANKA)-eektrik Mühen- disleri Odası Başkanı AMVığit, Türki- ye'nin elektriğinin yüzde 30'unun üre- tim, iletim ve dağıtım alanına yatınm yapılmadığı için hatlarda kaybedildi- ğini kaydetti. Yiğit, enerji sektörünün 1987'lerin başından beri bilinçli ola- rakçökertilmeye çalışıldıgını savundu. Türkiye'de meydana gelen elektrik enerjisi kaybını önlemek için ürerrm, ile- tim ve dağıtım kanallannm hiçbirine bilinçli olarak yeni yatınm yapılmadı- ğmı söyleyen Yiğit, Türkiye'de özel- leştirmeye zemin hazırlamak için elekt- rik sektörünün çökertilmeye çalıştığı- nı savundu. Yiğit, "Bütün bu çabşma- lar Özeileştinnenin altyapısını oluştıır- mak için yapıuyor*'şeklınde konuştu. Bir ülkenin enerji sıkıntısının olup ol- madığuu anlamak için o ülkenin sana- yi, hizmet ve sunum sektörünün ener- ji tüketim yapısına bakılması gerekti- ğini söyleyen Yiğit, "Enerji poütikala- rısana>ipolitikalannabagh,Türkh'e'de iseuzunzamandırsanayileşmede büyük vaünmlar süreci yaşanmıyor. Enerji st- kıntısı içinde okhığumuzbirkara mizah hikâyesidir" diye konuştu. Danıştay Kepez'e kısmi engel ANKARA (AA) - Danıştay 10. Dairesi, Kepez Elektrik AŞ'nin elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticaretiyle görevlendirilmesine ilişkin Bakanlar Kuru- lu karan ile imtiyaz ve işletme hakkı devir sözleşmeleriniû görev bölgesini genişleten kısmı için yürütmeyi durdurma karan ver- di. Danıştay 10. Daire- si, ilgili yasa uyannca Antalya ve bölgesinde elektrikdağıtımı ile gö- revlendirilen Kepez'in görev alanını genişlet- mesine izin vermedi. Danıştay 10. Dairesi. görev bölgesini geniş- leten kısım için yürüt- meyi durdurma karan aldı. Bu arada yüksek mahkeme, Aktaş Elektrik AŞ'nin görev- lendirilmesi, imtiyaz ve işletme hakkı devir sözleşmelerinin iptali istemiyle açılan dava- da ise yürütmeyi dur- durma istemini reddet- ti. 10. Daire, mevzuat çerçevesinde yapılan sözleşmelere ilişkin da- va konusu işlemlerde hukuka aykınlık göre- mediğini kaydetti. ROJEYİJAPONİŞBİRLÎĞ1AJANSIYÜRÜTECEK DOKAP için ilk adım AH.METŞEFİK TR\BZON - Doğu Karadeniz Kal- kınma Projesi'nin (DOKAP) altyapısı- nı oluşturacak olan "Doğu Karadeniz BölgeselGelişmePlanı"" ıçm çahşmala- ra başlanıyor. Devlet Planlama Teşki- lâtı'nın (DPT) koordınatörlüğünde ger- çekleştirilecek proje çalışmasını Japon Teknik tşbirliği Ajansı (JICA) yürüte- cek. Projenin 2020 yılında bütün unsur- lan ile bitirilmesi ön- — — — . görülüyor. Kamu ve özel yatı- nmlardan çok düşük paylar alan. büyük alt- yapı sorunları çeken, işsizliğin çok yavgın olduğu ve ülkede gö- çün en yoğun yaşan- dığı bölgelerin başın- da gelen Doğu Karade- niz Bölgesı, uluslarara- sı alandayeni oluşum- lann ortaya çıkmasıy- labirlikte büyük önem kazandı. ^ — DOKAP, bölgenin altyapı sorunlan- n\n bir bölgesel proje ile çözümlenme- si, uluslararası gereksınmeler ve geliş- melere koşut olarak bölgenin yeniden planlanması, bölgenin Türkiye 'nin ye- ni uluslararası olanaklardan yararlana- bilmesi açısından gerçek bir rol üstlene- bilmesinin yollannı açmayı amaçlıyor. Bölgeye geçmiştekı önemini kazan- dırmak üzere Türkiye'nin, Japonya'dan çok bölgeli bir gelişme planı oluşturul- yönetiminde Japon Teknik Işbirliği Ajansı'nin (JICA) yürütücülüğünde "Dogu Karadeniz Bölgesel Gelişme Programı" hazırlanması çalışmalanna somut olarak başlandı. Artvin, Bayburt, Giresun, Gûmüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon'u içerecek olan planlama çalışmasuıın 14 ayda bitirilmesi öngörülüyor. ması için talep ettiğı işbirliğine yöne- lik en ciddi adım geçen günlerde atıl- dı. DPT yönetiminde Japon Teknik tş- birliği Ajansı'nın (JICA) j-ürütücülüğün- de "Doğu Karadeniz Bölgesel Gelişme Programı" hazırlanması çalışmalanna somut olarak başlandı. Artvin, Bayburt, Giresun, Gûmüşhane. Ordu. Rîze ve Trabzon'u içerecek olan planlama ça- hşmasının 14 ayda bitirilmesi öngörü- — — — — — lüyor. Çalışmayla öncelik- lebölgenin sosyo-eko- nomik analizi yapıla- cak. Özellikle ulaşım, ticaret, yerel kaynakla- ra dayalı gıda ve tu- nzm İconulan başta ol- mak üzere diğer po- tansiyellerin kapsamı içerisinde gelişme ola- nak ve sınırlannın de- ğerlendirmesi amaçla- nıyor. Bunun ardından da bölgesel gelişme se- t —m —m ^mm naryosunun hazırlan- ması ve entegre bölgesel gelişme pla- nırun ortaya koyulması hedefleniyor. Buna göre bölgesel eylem programı, kısa ve uzun dönemli olmak üzere üçe aynlıyor. Kısa vadeli hedeflerin 5 yıl- da, uzun vadeli hedeflerin de 2020 yı- lında bitınlmesi öngörülüyor. Eylem planı altyapıdan ekonomiye, ticaretten dış ticarete, turizmden tanma. toplum- sal yapıdan kültürel alanlara kadar ge- niş bir alanı kapsıyor. İSO BAŞKANI HÜSAMETTİN KAVt 'Tiirk sanayisi baskı altnıda' KAYSERt(AA)-İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başka- nı Hüsamettin Kavi Türk sanayisinin uzun süredir bas- kı altında olduğunu öne sür- dü. Kavi, Kayseri Sanayi Oda- sı'nda düzenlediğı toplan- tıda. bir ülkenin gelişmesi için en önemli etkenin üret- mek olduğunu söyledi. Üreti- min ve satışın. başta işsızlik ol- mak üzere bir- çok konuyu çö- zümekavuştura- cağını behrten Kavi, "Cretme- liyiz ki satalım. Ürettiğjmizmal- larlaTürkive'nin ihtiyacını karşılarken fazla- sını da dışa satılım. Ancak Türk sanayisi uzun süredir baskı altında tutuluyor. Hü- kümetler insanlan faiz ve rant ortamında idare ede- mezier. Faizci ekonomiden kurtulmalıvTz. Rekabet et- meliyiz. Rekabet etmek için de Anadolu topraklannın gücünden yararlanmalıvız. Türkiye'nin bir bölgesinde kişi başına gelirin 10-20 bin dolar olması vcrmez, bu her bölge insanırun geliri olma- h" dıye konuştu. Türkiye'nin meseleleri- nin artık kronikleştiğini sa- vunan Kavi, seçim sonuçla- nnı da değerlendirdi. MHP ve DSP'nin uzlaşmak zo- ^•^••"••""•^ runda oldu- ğunu dılege- tiren Kavi sözlerine şöyle devam ettı: "Paria- mentoda ço- ğunluğusağ- lamak başa- n için yeterli değil. Türk halkı gitti, 1- AA ükümetlerin insanlan faiz ve rant ortamında idare edemeyeceklerini savunan İSO Başkanı Kavi, Türkiye'nin faizci ekonomiden kurtulması gerektiğini söyledi. 2 saatkuyruk bekkdi veoyu- nu kullandı. Bununla 'biz demokrasının sahibiynz' me- sajını verdi. Önümüzdeki günlerdetiderlere,toplumun her kesiminden katılımın sağlanacağı ekonomik-sos- yal konsey kurulması için teklif vereceğiz. Bu konsey- den çıkacak kararlar lider- lerin de vükünü azalür." OZTİN AKGÜÇ Zor Günler Kişı düşündüğünü, açıkça, sözü dolandırma- dan, yuvarlamadan söylemelidir. Demokratik dü- zende kuşkusuz halkın oyuna uyulacaktır, saygı gös- terilecektir. Ancak uyma, saygı gösterme, eleştir- meme şeklinde anlaşılmamalıdır. 1999 seçimteriTür- kiye'ye belirsizlikgetirmiştir, kaygı getirmiştir; abar- tılı olarak nitelendirilebilir, ama Türkiye'yi siyasal, toplumsal ve ekonomik açıdan zor günler bekle- mektedir. Türkiye'nin seçim sisteminin hakçaolmadığı, si- yasal eğilimleri tam olarak TBMM'ye yansıtmadı- ğı, 1999 seçimleri ile de daha göze çarpıcı biçim- de kanrtlanmıştır. Partiler, farklı oy sayılan ile TBMM'ye milletvekili göndermişler; oylann yüzde 20.0'yeyakın bir bölümü ise TBMM'ye temsilci gön- derememiştir. Kesin sonuçlar açıklandığında, en az MHP'nin aldığı kadar oyun TBMM'de temsilcisiz kaldığı görülecektir. Seçim sisteminin doğurduğu haksızlık, gelecek dönem için de bir rahatsızlık kaynağı olacaktır. Ekonomik büyüme hızı durmuş, yatınmlar yavaş- lamış, işsizlik oranı yüksek, hemen hemen her ay 1.000 trilyon TL bütçe açığı olan, dış ödemelerde denge sağlayamamış, dış borcu sürekli kabaran bir ülkede ekonomik sorunlan çözmek çok zordur. IMF reçetesi benimsenerek, dayatmalan kabul edi- lerek sağlanacak dış kredilerle kısa süreli olarak bel- ki sorunlar hafifletilebilir. Ancak IMF reçetelerınin, dayatmalarının uzun sürede sorunları çözmeyece- ği, tersine ağırlaştıracağı, geçmiş deneyimler de dikkate alınarak kesinlikle söylenebilir. Kaldı kı FP'nin, MHP'nin katıldığı bir ortak yönetimde IMF'nin dayatmalarının tümüyle benimsenmesi de zordur. Beş parçalı TBMM'den istikrarlı, uzun ömüriü bir ortak yönetim çıkarmak da son derece güçtür. Se- çim sonuçlannın bazı partilerde yararlığı iyimser- lik, kamuoyu baskısı, ılkaşamadahırçın, uyuşmaz bir parti izlenimi bırakmamak için, ilk ortak yöne- timinin oluşmasında belki fazla güçlük yaşanma- yabilir. Zamanla ekonomik alanda bir başarı kaza- nılamaması, yandaşların desteğini yitirme kaygt- sı, kamuoyunda ön plana çıkma çabaları, partiler arasındakı uyumu bozabilir; çeşitli ortak yönetim- lerin denenmesini gerekli kılabilir. İlk ortak yöne- timlerin Ecevrt önderiiğinde DSP ağırttklı olması ola- sılığı yüksektir. Ancak zaman içerisinde DSP'yi dışlayan ortak yönetim formülleri üretilebilir ve uy- gulamaya konulabilir. DSP'siz ortakyönetim uygu- lamalan ekonomik ve toplumsal açıdan daha ka- tı olacağından ülkede huzursuzluk artabılir, iç ba- nş daha da bozulabilir. Türkiye'de hiçbir TBMM, başlangıçtaki milletve- kili dağılımı ile dönemini tamamlayamamıştır. En katı çizgilerle birbirinden ayrılan partiler arasında dahi milletvekili transferleri olmuştur. Transferler, bölünmeler TBMM'nin bu döneminde de yaşana- caktır. Hükümet ortağı olamadığı durumda, en faz- la kaybın, bölüşmenin ANAP'ta olacağını söylemek bir önbili (kehanet) olmaz. ANAP, 1980 konjonktü- rünün yarattığı yapay bir partidir. Yaşamını sürdür- mesi. iktidar ortağı olmasına bağlıdır. Eğer ANAP 1983 yılında iktidar olamasaydı varlığını sürdüre- mezdi ya da oy oranı yüzde bir iki ile ölçülen bir parti olarak kalırdı. CHP, TBMM dışında kalsa da varlığını sürdürecek bir partidir. ANAP için, varlığı- nı bu oranı ile sürdürür savı ise bir siyasal yanılgı olur. DYP. kırsal kesimin çıkariarını koruduğu sü- rece, kökü eski Demokrat Parti'ye de dayandığın- dan Çiller'e karşın varlığını sürdürebilir. Çiller aler- jisine, Çiller olumsuz puanına karşın, yüzde 12.0 dolayında oy alması, bu partinin tabanının oldu- ğunu gösterir. Milletvekillerinin partiler arası dağı- lımı, bugünkü tablo birkaç yıl içinde değişecektir. En fazla transfer, bölünme, TBMM'nin bu döne- minde yaşanacaktır. Türkiye, 21 'inci yy'a belirsizlikle giriyor. Siyasal tablo belirsizlik gösteriyor. Umut edelim ki partiler özverili, sağgörülü, sağduyulu hareket etsinler. Ül- kede sağgörü, sağduyu da yitirildiğinde bir karga- şa yaşanabilir. 28 Şubat'a benzer uyanlar olabilir. Vatandaşımızyalnıztepki gösteriyor, oylan ile çö- züm getirmiyor. Atatürk'ün Türkiye için çizdiği yol en sağlıklı yoldur. Atatürk'ün adı değil, çizdiği yol önemlidir. Bu yoldan aynlışlarTürkiye'ye mutluluk, gönenç, hatta ulusal birlik getirmemiştir. Türkiye, gerçeği görmelidir. Laiklikten, ülke sevgisi, ülke çıkarlannı savunma anlamında bir milliyetçilikten uzaklaşma Türkiye'yi daha zor günlere götürür. Si- yasetçilere uyan olacaksa. sade bir vatandaş olarak kaygımızı dile getirelim. Türkiye'yi zor günler bek- liyor. SECİMS d p i HHIKIİUZUpADl Wû WM B U KOYDU POLİTİKA HAYATINDA DEĞİŞİM RÜZGARLARİ IVBKEZ SAĞJN ÇÖKÜŞÜMÜ, MİÜYFTÇİÜ6İN YÜKSajŞİ M? MHP NEDBIYÜKSBJDİ? CHPTı KİM KURTARACAK? BAYKAL İSTlFA ETTl, GÖZLER KURULTAYDA APOSTOIOS ANDREASTAN, HALA SULTAN'A KBRIS'TA İKİ m MEKAN... ORHAIM BiRGiT: Liderler kusurluydu, ya söylemier...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle