Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2CNİSAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
.Adinolfi, inanmadığı bir politikayı yürütmemek için Eurimages başkanlığından aynldı
;
Çöküşün babası olamam'• 'Filmlere destek
vtrilirken sanatsal değil
ticari ölçütler ön plana çıktı.
Ehnu önlemek için bir süre
sa'aştım ama artık savaşı
bcşkalanna bıraktım. Ben
Eırimages'in yaratıcısıyım,
bcbasıyım, ancak bir
çcküşün babası olmak
is:emiyorum.'
FICtRALPTEKİN
7am 10 yıl boyunca Avrupa Sinema Bir-
liğ Fonu Eurimages'ın başkanlık göre-
viıi yürûten Gaetano Adinolfi, 18. Ülus-
lanrası lstanbul Film Festivali kapsa-
mnda htanbul Kültür ve Sanat Vakfı ta-
ratndan venten 1999 Sinema Onur Ödü-
lü'nün sahıbi oldu.
«Curuluş yıli 1988'den bu yana şenlik-
lere katılan ve ödüller kazanan 19 Türk
filtıinı destekleyen Eurimages'daki baş-
kanlık görevini iki ay önce bırakan Adi-
no fi. Türk sinemasına ve Türk insanına
olaı dostluğuyla anıldı hep. Adinoifi, 10
yıliık başkanlik serüvenine nokta koyar-
ken, bundan böyle de sinema için aynı zih-
ni>et ve tutkuyla çalışacağına, çok sev-
diği Türk sinemasını Avrupa-'ya tanıt-
mak için çaba göstereceğine söz veriyor-
du
Adinolfi'yle Eurimages'ın bugünü,
yeni tasanlan ve Türk sineması üzerine
konuştuk.
- Eurimages"daki başkanlık göreviniz-
den aynlmanızın nedeni neydi?
- Öncelikle, hiçbir şeyin sonsuz olma-
dıgını ve bir koltuğa sonsuza dek bağlı
kahnamayacağını söylemeliyim; ancak
Eurimages'dan ayrılmaya karar vermem
hiç de kolay olmadı. Başkanlık görevini
üstlendiğim 10 yılın büyük birbölümün-
de. Eurimages'aüyeülketemsilcilerinin
desteğini gördüm ve böylece ıstediğim iş-
len gerçekleştirdim. Ne var ki bu destek
olmaymca zorlanmaya başladım: çünkü
Eurimages'da fikiraynlıklan ortayaçık-
mıştı. lnanmadığım bir politikayı yürüt-
Gaetano Adinoin festıvalın açıiı> tureninde onur ödülünü, tstanbul Kültür ve Sanat Vakfi Başkanı Şakir Lı^uı
başı'nın elinden alırken 'Başkanlıktan avnküm ama sinema için aynı yönde, aynı zihniyetie ve aynı tutkuyla çab-
şacağım. Türkiye'yi ve Türk insanını çok seviyonım. Tek amacım çok sevdiğim bu sinemayı Avrupa'ya tâşımak'
dedi. Adinoifi, Türk sinemasını Avrupa sinemasına entegre etmek istiyor. (Fotoğraf: KADERTUGLA)
mek için başkanlık koltuğunda kalamaz-
dım.
- Peki Eurimages'da değişen neydi?
Eurimages, sinema aracılığıy la ülkele-
rin kültürel zenginliklerini buluşturmak,
bu amaç doğrultusunda da film yaptm-
lannı ve dağıtımını desteklemek için ku-
ruldu. Ancak bu amaç, bugün.bazı üye
ülkeler için önemini yitırdi. Bu ülkeler için
filmlerin ticari kimlıği ön plana geçme-
ye başladı. Hangi filmlere destek verile-
ceğine karar venrken sanatsal değil, da-
ha çok ticari ölçütler doğrultusunda ha-
reket etmek eğılimindeler. Bunu önle-
mek için bir süre savaştım. ama artık bu
savaşı başkalanna bıraktım. Ben Euri-
mages'ın yaratıcısıyım, babasıyım. An-
cak Eurimages bugün bir çöküş yaşıyor
ve ben bir çöküşün babası olmak istemi-
yorum.
- Bundanböylesinemaadınakişiselgj-.
rişimleriniz olacak mı?
Evet. gerçekleşmesını çok istedığim
bir projem var. Bugün Avrupa'da film
üretiliyor; ama en önemli sorun dağıtım
konusunda yaşanıyor. Bir fılmi dağıtmak
demek. o filmi satmak demektır. Bir şe-
yi satmak ıçın de tanıtmak. kısacası rek-
lamını yapmak gerekir. Amerikalılar, bir
fılmin bütçesinın yüzde 20'sini reklam iş-
lerine ayınyorlar. Henüz çekimlerine baş-
lanmadan bir Amenkan fılmı hakkında
tüm bilgileri ediniyoruz. "Amerikanlaş-
tırma" çabasının bir sonucu olan Ame-
rikan sinemasının baskısı karşısmda Av-
rupa ülkelerinin kültürlerini ve yaşam bi-
çımlcnni korumak gerekiyor oysa. An-
cak Avrupa da yapılan bir film için rek-
lama para ayırmak çok güç; reklama bü-
yük paralar yatırmak gerekiyor. O halde
Avrupa filmlenni nasıl tanıtacağız? Av-
rupa filmleri için vitrin oluşturarak... Bu
vitrini de festivaller sağlayacaktır. Ger-
çekleştirmey ı arzuladığım proje, bir fes-
tivaller ağı kurmak. Avrupa'nın önemli
8-10 festivali arasında bir işbirliği oluş-
turmak, bu festivalleri birbirlerine bağlı
olarak bir ağ içinde organize etmek. Böy-
lece düzenlenen festıvallere, bu ağ ıçin-
de yer alan diğer festivallerin temsilcile-
n konuk olacak ve kendi ülkelerinden
belli sayıda filmin gösterimıni garanti
edecekler. Sonuçta, Avrupa filmleri da-
ha sık ve düzenli olarak vitrine çıkacak.
Festivaller ağının koordinasyonunu sağ-
layacak ofis ıse Strasbourg'da kurulacak.
- Bundan böyie en büyüksünaçlannız-
dan birinin Türk sinemasını Avrupa'ya
tanıtmak oiduğunu beiirttiniz.-
Bu amaç doğrultusunda, Türkiye'yi
de sözünü ettiğim festivaller ağının bir üye-
si yapmak için uğraşacağım. Avrupa'da
dahaçok Türk filminin izlenmesi bu yol-
la mümkün olacaktır. Ağ içinde yer alan
8-9 film festıvaline bir bavul dolusu Türk
fılmi konuk olabilecek. Örneğin lstanbul
Film Festivali'nin bu ağın üyesi olması-
nı çok isterim..
- lstanbul Film FestivalTnin bugününü
nasıl değeriendiriyorsunuz?
lstanbul Film Festivali. bugün Avru-
pa'nın en önemli festivallerinden biri. Üç
nedenden ötürü îstanbul Film Festiva-
li'ni çok önemli buluyorum. Birincisi,
Türk sinemasını Türkiye'de tanıtmak için:
ikincisi, Avrupa sinemasını Türkiye'de
tanıtmak için; üçüncüsü de. Türk sinema-
sını Avrupa'da tanıtmak için fırsatlan zor-
luyor.
- Türk sineması hakkında neier düşü-
nüyorsunuz?
Türk sineması son yıllarda önemli bir
gelişme gösterdi. Artık daha çok film
üretiliyor ve kalıte de oldukça yükseldi.
Türk filmleri dışanda da tanınmaya baş-
ladı. Ben Eşkıya. tstanbul Kanatianmın
Aranda, Hamam gibi filmleri çok be-
ğendim. lyi anlatılmış, sanatsal değeri
olan filmler bunlar. Daha da ıvilerinin
yapılması için Türk sinemasını destekle-
mek istıyorum. Bunun için de ekonomik
anlamda Türk sinemasına katkıda bulun-
mak \ e Türk sinemasını Avrupa sinema-
sına entegre etmek gerekiyor.
Gîşenin birincisi ödül peşîndeİSTANBM.
KÜLTÜR
VE SANM
VAKFI
18.ULUSLARARASI
İSTANBUL
FİLM FESTİVALİ
CUMHLR CANBAZOGLU
Mevsimın izlenme rekortmenı Her
Şey Çok Güzel Olacak. halktan aldığı bi-
rinciliği festivalde perçınleyebilecek mi?
Yerli popüler sinemanın pek kabul gör-
mediği festıvalden nasıl bir karar çıka-
cak? Bu sorulann yanıtını, ilk kez Istan-
bul'da yanşacak Her Şey Çok Güzel
Olacak'la görecek sinema camiası. 'Me-
saj'sız, sanat adına hiçbir ulvi sorumlu-
luk yüklenmeden çekilen Ömer Var-
gfnın bu ilk yönetmenlik denemesini iz-
lemeyen var mı bılmiyoruz, ama Cem
Yılmaz'ın esprilerinin tngilizceye nasıl
çevrilebildiğini öğrenmek için bugün-
kü gösterim iyi bir fırsat.
Turgut Yasalar'ın da ilk uzunmetraj-
lı denemesi olan Leopann Kuyruğu. bir
Afrika atasözü, 'Leopann kuyrugunu as-
la tutma, tutarsan asla bırakma'dan ha-
reketle, silahla fikirsel mücadeleyi sor-
gulayan ve bu konuyu 1970'lerin ba-
şında Türkiye'ye taşıyarak inceleyen bir
yapıt. Türlü teknik aksaklıklara. para
sorunlanna ve 68'lilerden gelen 'tarihi
hatalar' iddialanna karşın Yasalar'ın
kendine özgü bir çizgi arayışı sinema-
severler tarafından desteklenmeli.
Beyoğlu'nua'yabancı fılmi' En Uzun
Gün ise (yön: Roberto Riviello). bir akıl
hastanesinde dâhilikle delilik arasında-
ki ince çizgi üzerinde yürüyen şair Di-
no Campana'nın öyküsü. Italya'da tica-
ri dağıtım zincirine giremeyen film, fes-
tivaller yoluyla bu ülkede çıkış aramış-
tı. Alkazar'daki AMred Hitchcock serisi-
nin bugünkü filmi Rebecca. Bir tüm-
ceyle, 'Montecarlo'da tanıştığı dul Ma-
Her Şey Çok Güzel Olacak'ın gise basansının festivaldeki >-ansıması merak edili>t>r. Hitchcock'un Şantaj'ınoı canfa müzikesBgmdeki özel gösterimi Emektegerçeklesecek.
xim De Vinter'la evlenip kas\etli mali-
kâneye >erleşen Amerikah genç kız, evin
ilk sahibesi Rebecca'mn cesedi bulunma-
dan rahata kavuşamayacaktır' şeklınde
özetlenebilecek film. Hitchcock'un ilk
Hollyvvood çalışması olma özelliğini ta-
şıyor. Amerikalılar, Rebecca'ya en iyi
film ve en iyi görüntü yönetmeni (Ge-
orge Barnes) Oscarlan vererek Hitch-
cock'ugörkemlibirşekildekarşılamış-
tı.Alkazar'ın ikinci filmi, Çin yapımı
Günes Kuşu'nu festival basına şu söz-
lerle tanıtıyor: "İnsan doğasmm müzik
ve dansla olan garip ve rutkulu ilişkisini
ortaya kovnn Güneş Kuşu. Çinli \Vang
Xueqi ve Yang Liping'in ortaklaşa ger-
çekleştirdikleri, etnik topluluk Maoti-
anlann müziği. dansı. cinselliği, aşkı ve
kutsaloianı harmanla>-anyaşamlannı bir
belgesel titizliğijle resmeden film."
Atlas'ta iki seans. Alman sinemasının
genç yönetmeni Tom Tykwer'e ayrıl-
mış durumda. Geçen yıl Venedik Film
Festivali'nde KoşLolaKoş'la uluslara-
rası ünüyakalayan Tykwer'in imzasını
taşıyan Olümcül Maria, anlayışsız ko-
cası ve yatalak babasına hizmetle geçen
şiddet dolu bir yaşama mahkûm Ma-
ria'nın yaşamının âşık olunca nasıl de-
ğiştiğini anlatıyor. Kendisi gibi genç yö-
netmenler, VVolfgang Becker ve Danv
Levy'le ortaklaşa kurduğu X Film'in ilk
yapıtı olan bu çahşma, sori dönemde
geriye düşmüş Alman sineması için ye-
ni bir soluk diye de değerlendirilebilir.
21.30gösterimini. Hitchcock'un 'ses-
siz sinema' dönemmi kapatan Şantaj'ının
orkestranın canlı müziği eşliğindeki özel
gösterimine ayıran Emek, gündüz prog-
ramında Alman sinemasuun diğer önem-
li örneklerinden Şışko Dünya'ya (yön:
Jan Schütte) yer veriyor. Sistemin ko-
laylıklannı. hükümranlığını reddedip
sokaklarda ay akta kalma kavgası veren,
sıradışı, romantik insanlar üzerine çar-
pıcı bir '^nç fıhn' Şişko Dünya.
Bu sinemada iki kez gösterileeek 'Vıc-
tor... Çok Geç Olduğunda', unutulmuş,
bılınmemışınsanlann kendi küçükdün-
yalannda birbirlerine sunduklan sımsı-
cak sevgıyi yansıtıvor perdeye. Evin-
den kaçan on yaşındakı Victor ıle otuz
> aşındaki fahışe Triche'nin toplumsal ta-
bulara karşı çıkan dostluklan festivalin
hoş sürprizlerinden biri. lstanbul yaka-
sındaki dört sinemada gösterilenlerin
en iyileri seçilerekoluşturulan Moda'nın
bugünkü gözde filmi bizce. Kiarosta-
mi'nin Yakm Plan'ı.
İranlı yönetmenin 1992'delstanbul'da
Altın Lale'yi kazanmış fılmi Yakm Plan,
sinemada yalın anlatımın ne olduğu ve
sansürün baskısına rağmen nelerin ya-
pılabileceği konusunda ilginç bir rehber
işlevi görüyor. Konu şöyle: Tahran'da Ali
Sabzian adlı işsiz biri kendini yönet-
men Makhmalbaf diye tanıtıp zengin
bir aileden film için para koparmaya
çahşıyor. Tam amacına ulaşacakken ai-
lenin reisi gazetede Mahkmalbaf'm Ri-
mini'de ödül kazandığı haberinı görün-
ce yakalanıyor. Bu gerçek olayı basın-
dan öğrenen Kiarostami işte bu nokta-
da devTeye giriyor ve gerçek mahkeme
sahnelerinden de yararlanarak yan bel-
gesel bu fılmi çekiyor. Moda'nın diğer
filmleri de her sinemaseverin listesin-
deolmalı: MoniceDiustanın 1975'te İtal-
ya'da en fazla iş yapmış yapıtı Dostla-
rım, genç yönetmen Fransız Laetitia
Masson'un, düğünden kaçan gelinin pe-
şinde şekillenen Satılık'ı ve Hal Hart-
ley'nin ünlü şarkıcı RJ. Harvey'li Ya-
şam Kitabı.
A g n e s v a r d a ' y a a y r ı l a n b ö l u m i k i f i i m l e b a ş l ı y o r
Yeni dalgacılann ablasıFestivalin beş ustası arasında yer alan Fransız Yeni
Dalgası'nın temel taşlanndan Agnes Varda'ya aynlan
bölüm, bugün Alkazar'da iki yapitla başlıyor. Paralel
Yaşamlar ve 5'ten 7"\e Qeo.
Paralel Yaşamlar. Varda'nın fazla tanınmayan ilk
uzunmetrajlı filmi. Evliliklerinin dördüncü yılında
birbırleriyle paylaşacak fazla şeyleri kalmamış bir çiftin
küçük balıkçı köyünde keşfettikleri yeni değerleri,
görüşleri sorgulayan film, Fransız Yeni Dalgası'nın da
ilk ürünü kabul ediliyor. 5'ten 7'ye Cleo ise Varda
ismini dünyaya taşıyan yapıt özelliğini taşıyor: 21
Haziran 1961: güzel, şımank pop şarkıcısı Cleo. kanser
teşhisi için yapılan radyoloji testinin sonuçlannı
beklerken kafasındakileri boşaltmak amacıyla Paris'te
bir tur atmaya karar veriyor. Bir parkta. savaş için
Cezayir'e gidecek askerle tanışıyor ve onunla
konuştuktan sonra yaşama daha farkh bakmayı;
hastalığa, ölüme karşı direnmeyi öğreniyor.
Hem belgesel tadı arayan hem de sade bir dil oturtmaya
çabala\an film. saat 17.00'den 18.30'a dek popçu
Cleo'nun kişiliğini sarmış hayalcilikten gerçeğe doğru
akan bilincini çok başanyla venyor.
Anlatımın 'kötümser' ve hassas biryola sokulması,
filmin asıl mesajını etkilemiyor.
Fotoğrafçılıktan gelen, marjinallikten uzak duran, üstün
yaratıcılığıyla 50'li yıllarda yeni dalgacılara 'abiauk'
yapan Varda, belgesellerle ve kurgunun ağır bastığı
fılmleriyle 'ustahk' düzeyine ulaşmış durumda.
Belçikalı yönetmeni, 5'ten 7'ye Cleo (1961),
Sans Toit Ni Loi (1985) gibi çalışmalanyla feminist
sinemanın üyesi gibi yorumlayan
eleştirmenler de var.
Mehveş Demipen'm yaprtları
Paris'te sergileniyor
• KümırSenisi-
Seramik sanatçısı
Mehveş Demiren,
Osmanlı
1mparator!uğu' nun
kuruluşunun 700. yılı
kutlamalan çerçevesinde
Paris'te yapılan sanat ve
kültür etkinlikJerine bir
sergi ile katılıyor. Galerie
Christie'de 30 Nisan"a
kadar sürecek olan serg:
Türkiye'nin Paris
Büyükelçisi Sönmez ~ ' ' '
Köksal ve eşi Filiz Akın'ın hımayesinde gerçekleşiyor.
Toplam 38 seramik yapıtın yer alacağı sergi, 'Evler
Serisi', 'Selçuk Duvarlan', 'Aşk Bulmacası Serisi' ve
•Seramik Aynalar' başlıklı bölümlere aynlıyor. Sergide
aynca sanatçının, Denizli yöresinden 19. yüzyıla ait
kapı üzerine seramik uygulayarak oluşturduğu bir
masa ve-Kayseri yöresinden, yine 19. yüzyıla ait dolap
kapaklan üzerine seramik uygulayarak oluşturduğu bir
paravan da yer alıyor. 1985'ten itibaren 7 yıl süre ile
seramik sanatçısı Ayfer Karamani'nin atölyesinde
çalışan Demiren ilk kişisel sergisini 1992'de açtı. İlk
yurtdışı sergisini 1998'de Amsterdam Merkez
Kütüphanesi'nde açan sanatçı, bu sergide seramik
evlerini sergilemişti.
5. Behçet Aysan Şiir Ödülii
• Kültür Servisi - Türk Tabıpleri Birliği'nin (TBB)
2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta yitirdiğimiz şair Behçet
Aysan ve otuz altı şairimizin anısına her yıl verdiği
'Behçet Aysan Şiir Ödülü'nün bu yıl beşincisi
düzenleniyor. Odüle 1993 yılından sonra
yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır. kitap
bütünlüğü taşıyan bir dosya ile aday olunabilecek.
Ödüle aday olan yapıtlann daha önce hiçbir
yanşmada ödül almamış olması gerekiyor. Son
katılım tarihi 1 Ağustos 1999 olan ödüle aday olmak
isteyenler, kitaplanndan ya da dosyalanndan sekiz
adet TTB Merkez Konseyi, Mithatpaşa Caddesi, No:
62,18. 06420 Yenişehir/Ankara adresine
gönderecekler. Bu yılki Behçet Aysan Şiir
Ödülü'nün seçici kurulunu Arif Damar, Şükran
Kurdakul, Emin Özdemir, Ahmet Telli, Ahmet
Erhan ve Ataol Behramoğlu oluşturuyor.
İDT'nbı Ankara turnesi
• Kültür Servisi - tstanbul Devlet Tiyatrosu, 27
Nisan-9 Mayıs günleri arasında 'Atçalı Kel
Mehmet', 'Ferhat ile Şirin' ve 'Casusa Ağıt' adlı
oyunlannı Ankaralı sanatseverlerin beğenisıne
sunacak. Orhan Asena'nın yazdıği, Mahmut
Gökgöz'ün yönettiği 'Atçalı Kel Mehmet' 27, 28, 29
Nisan ve 1, 2 Mayıs günlerinde izleyiciyle
buluşacak. 4-9 Mayıs günleri arasında ise Nâzım
Hikmet'in yazdığı, Yücel Erten'in yönettiği 'Ferhad
ile Şirin' perde açacak. 'Bir Casusa Ağıt' adlı oyun
5, 6 ve 8 Mayıs günlerinde buluşacak izleyiciyle.
Geoge Tabori'nin vazdığı, Özdemir Nutku'nun
Türkçeye kazandırdıği oyunu Cüneyt Çalışkur
yönetiyor.
Superonline'dan müzik sitesi
• Kültür Servisi - Superonline World Türkiye'nin
ilk müzik sitesini 'Music Online'ı http://www.
superonline.com adresinde hizmete sunuyor. Sinema
kanahndan sonra kültür-sanat dünyasına müzik
bölümü ile hızmet veren Superonline World 'Music
Online" sitesinde tnternet kullanıcılanna yerli ve
yabancı sanatçı ve gruplar hakkında güncel
haberlerin yanı sıra, albümlerde yer alan parçalardan
örnekler dinleme, video kliplerini izleme olanağı
sağlıyor. Türkiye'de çeşitli şehirlerde yapılacak
müzik etkinliklerine, sanatçılarla röportajlara.
eleştirilere, en çok satanlar ve tngiltere-Amerika
listelerine yer verilecek Music Online sitesi. Yapı
Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. sponsorluğunda
düzenlendi.
'Yusuf ile Menofis' EskişetüPde
• Kültür Servisi - Ankara Devlet Tiyatrosu 'Yusuf ile
Menofis' adlı oyunu 23-24 Nisan tanhlennde
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro Salonu'nda
sahneleyecek. Yönermenliğini Erhan Gökgücü'nün,
sahne tasanmını Suar Şeylan, giysi tasanmını Sevtaç
Demirer'in yaptığı oyoında Levent Ülgen, Tuncer
Yığcı, Ahmet Türkoğlu ve Nusret Şenay rol alıyor.
BLGUN
• CRR'de saat 19.30da İ Ü Devlet Konservatuvan
Türk Musikisi tcra Heyeti'nin şef Rıza Ritın
yönetiminde sunacağı 'Münir Nurettin Selçuk'u
Anma Konseri' izlenebilir. (232 98 30)
• AKSAJNAT'ta 12.30 ve 18.30 saatlerinde 'Cazın
Devleri 196O-1%1' başlıklı belgesel videodan
aösterilecek. (252 35 00)
• tTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
12.30'da Leyla Pamir ve Ali Damar'ın öğrencilerinin
sunacağı dinleti yer alıyor. 293 38 48)
• tDOB. saat 20.00'de AKM'de 'Carmen' operasını
sunacak. (251 10 23)
• YAPI KREDİ SALI TOPLANTILARI
kapsamında saat 18.30'daTepebaşı"ndaki Turkcell
Salonu'nda Ahmet Kuyaş'ın yöneteceği. Asü Tolun.
Orhan Bursalı \e Cihan Saçlıoğlu'nun katılacaklan
'Bin Yıl İçin Tahminler-BiJim" başlıklı söyleşi yer
alıyor. (280 65 55)
• İ Ü DEVLET KONSERVATUVARI KONSER
SALONU'nda saat 12.00'de, konservaruvann viyola
sınıfı öğrencileri, AHtnci'nin hazırladığı programı
sunacak.
• BİLGİ ÜNİVERStTESİ'nde saat 20J)0'de VVhit
Stillman'ın yönettiği, Taylor Nichols, Chris Eigeman
ve Tushka Bergen'in rol aldığı 'Barcelona* adlı film
izlenebilır. (216 00 00)
İSTANBUL FİLM FESTİVALİ'NDE BUGÜN
• EMEKStNEMASl'nda 12.00 ve 18.30'da
'Victor... Çok Geç Olduğunda', 15.00 te 'Şişko
Dünya', 21.30'da 'Şantaj' adlı filmler izlenebilır.
(293 84 39)
• ATLAS StVEMASI'nda saat 12.00'de 'Paralel
Yaşamlar*, 15.00 ve 21.30'da 'Olümcül Maria',
18.30'da '5ten 7'ye Cleo' adlı filmler gösterileeek.
(252 85 76)
• ALKAZARStNEMASI'nda 12.00 ve 18.30'da
'Güneş Kuşu', 15.00 ve 21.30'da 'Rebecca' adlı
filmler izlenebilecek. (293 24 66^
• BEYOGLU StNEMASI'nda 12.00 ve 18.30'da
'En Uzun Gün', 15.00'te 'Her Şey Çok Güzel
Olacak', 21 30da 'Leopann Kuyruğu' adlı filmler
gösterileeek. (251 32 40)
• MODASİNEMASI'nda 12.00'de 'Yakın Plan",
15.00'te 'Saülık', 18.30'da 'DosÜanm', 21.30'da
•Yasam Kitabı' adlı filmler izlenebilir. (337 01 28)