22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 1999 SALJ 14 KULTUR SAHNEDEN AYŞEGÜL YUKSEL Mvılısiıı Ertugrul Ödülü Sevda Şener'in 3 Mayıs'taki törende sahiplerinı bu- lacak olan 3. Afıfe Tiyatro Ödüllen kap- samı ıçinde yer alan ve tiyatro sanatına yaşamı boyunca katkıda bulunmuş tiyat- ro insanlanna verilen Muhsin Ertugrul Ödülü'ne Prof. Dr. Sevda Şener'ın de- ğer bulunduğu haberini okuduğumda, ya- şadığım coşkuyu önce kendime de açık- lamakta zorluk çektim. Duydugum sevinç, geçirdiğim akade- mik aşamalann çoğunun altında imza- sı olan hocam, yirmı yıllık dostum, kom- şum, meslektaşım \e mesai arkadaşım, nice yurtiçi ve yurtdışı tiyatro serüve- ninde avnı kahn veya da keyfi paylaş- tığımız kafa ya da yürek yoldaşım ol- duğu içın değil; aynı cinsten olduğu- muz için hiç değil. Değil insanlar. ke- diler arasında bile aynm yapmayan ho- caya ayıp olur. Bir ödül kazandığı için de değil. Bu ödül Sevda Şener'in ne aldığı ilk ne de alacağı son ödül olacak. Bugüne dek yapıtlanyla ve tiyatro bilimine yaptiğı katkılar nedeniyle Avni Dılligıl, Tiyat- ro ve TV Yazarlan Derneği. Nisa Serez- li, Kültür Bakanlığı Tiyatro Ödülleri'nin ve italya'da kadın sanat insanlanna ve- rilen Adelaide Rostari Ödülü'nün sahi- bi oldu zaten. Aynı burçtan olduğumuz için de de- ğil. Ben katıksız boğayım. Hocanınki- ne biraz koç bulaşmıştır. Ben olmadık yerde ve zamanda patlanm Hoca fren- li, dolayısıyla da etkisini hemen yitirme- yen tutarlı bir kızgınlık sergiler. Bağış- layıncaya kadar... Gizi, giysilerinin rengine göre ton de- ğiştiren, doldurmak üzere olduğu yetmiş biryaşının büsbütün parlattığı mavi göz- lerinde çözmeye çalışmalı... Zekâ, ken- dine güven, insan sevgisi, yaşama sevin- ci, ama her şeyden önce "enerji" fışkı- ran mavı gözlerde... (Yazıyı okuyunca, "Amma da atmışsuı, enerji nerde, yor- gunluktan oturduğum yerde uyukluyo- rum" diyecek. biliyorum. "MavTden dem vurmamın bir nedeni de "nazar değdirme"mek. .) Mutluluk hep yfireğinde Güzel bir kadın. Bakışlanyla, gülüşüy- le, sesiyle, Tann ve görgü vergisi konuş- ma biçimiyle, müziğe, dansa. resım sa- natına. tüm sanatlara duyduğu sevgiy- le, doğaya olan tutkunluğuyla, neşesi ve espri gücüyle. vazgeçilmez seyahat tutkusuyla, mutluluğu hep yüreğinde tutabilecek "a\ r ncalık''larla donanmış zaten. Ama Sevda Şener durmadan ye- ni "aıtı' > lara koşmuş. Daha doğrusu koş- mak durumunda kalmış... Çünkü onu ye- tiştirenlerde onun yetıştırdiklen de ona bel bağlamışlar. Sevda Hoca büyükleri de küçüklen de düş kınklığına uğratma- mış. Başkalannın mutluluk ve başansının da anahtan ol- ma yükünü bile isteyerek sırtlarruş. Gözleri çocuklu- ğundaki panltısını yitirme- mişse bundandır. Yıl 1958. Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi"nin ln- giliz Dili ve Edebiyatı bö- lümünü "Amerikan koleji" eğitimi almamış olmasına karşın sınıf atlayarak bırin- cilikle bitirmiş olan -artık çoluklu ve çocuklu- Sevda Şener'i ünıversiteye geri ça- ğınyorlar. "En iyi" olduğu için... Tiyatro bilimi adına ilk kez üniversite düzeyin- de yapılan bir girişim söz konusu. Türkiye'de Tiyatro Araştıımalan Enstitüsü ku- ruluyor. Muhsin Ertuğ- rul'dan İrfan Şahinbaş'a birdolu yerli/ yabancı kül- tür insanının katkıda bulu- nacağı bu kuruluşun ilk asis- tanı oluyor hoca. Bir öncekı kuşağın ya da kendi kuşağının kimı "genç akademisyenler"i Oxford ya da Cambridge'lerde burslu olarak yıllargeçirir- ken. hoca hem ikinci çocu- ğunu bekliyor, hem de dok- tora tezini yazıyor. 1964'teDTCF'deTürki- ye"nin lisans programı su- nan ilk tiyatro bölümü açıl- dığında, ülkemızdeki bir ti- yatro kurumundan yetişmiş ilk öğretim üyesi Sevda Şe- ner oluyor Şener'in hemen ardından yine "çekirdek- ten yetişme" Özdemir Nut- ku Hoca geliyor. Yine ay- nı kuşaktan Metin And'ın bölümün öğretim üyeleri arasına katılmasıyla. 1970'li yıllarda AÜ DTCF Tiyatro Bölümü altın çağına giri- . y°r. [ Metin And, Özdemir ! Nutku, Sevda Şener... On- lar tiyatro tarihine Türk ti- yatrosunda araştırmacılı- ğın "üç büyükleri'* olarak geçtiler. Benım kuşağım ve sonrakiler Türk tiyatrosunu onlardan öğrendi. öğreni- yor. Metin And, Türktiyat- rosunun Türkiye'deki sınır- lannı da aşarak, gösteri sa- natlannın geçmişteki ve bu- gündeki üç boyutlannı da sarıp sarmalayan, yazdığı kitap sayısı 100'e yaklaş- makta olan uluslararası bir otorite olurken, Özdemir Nutku hem tiyatro, hem dram, hem de tiyatro ya- zarlığı ve uygulamacılığı alanında, da- hası lzmirDokuz Eylül Universitesi'nde Türkiye'nin ikinci üniversite düzeyin- deki tiyatro bölümünün kurucusu ola- rak harcadığı çabayla, yalnızca onlarca kitaba değil, bir dolu tiyatro "ilk"ine de imza attı. Sevda Şener ise "dram kura- mı" ve "dram araştırması" alanında yoğunlaşarak, tiyatronun başka cephe- lerini de kapsayan bir dolu çalışması yanında, "kuramsal'' düzeyde ve "me- tin incelemesi" düzeyinde, dünya ve Türk dramı üstüne "öz"ü en iyi yakala- yan yapıtlan sundu bize. 1963 te yayımlanan "Musahipzade Celal ve Tiyatrosu" başlıklı monogra- fik çalışması. bu büyük yazanmız üs- tüne yazılmış en boyutlu ve en yetkin in- celeme olma özelliğini sürdürüyor. 1971 'de yayımlanan "Çagdaş Türk Tv- tamayla önümüze serilmiştir. Türk oyun yazarlannın yapıtlanna Sevda Şener ka- dar emek vermiş bir başka araştırmacı yoktur, olmayacaktır. Hocanın en çok "sa- tan" yapıtı ilk kez 1982'de yayımlanan ve 3. baskıya ulaşan " Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi"dir. 1980'lerde Tür- kiye'de hızla açılan ya da üniversite sta- tüsü içine alınan tüm tiyatro bölümle- rinde ders kitabı ya da kaynak kitap ola- rak okutulan bu boyutlu yapıt tiyatro kuramlannın geçmışıyle bugününü bu- luştururken. 1993'te yayımlanan ve se- çilmiş yazılardan oluşan "Oyundan Dû- şünceye" başlıklı kitabı. aykınlık ve ça- tışma üstüne kurulmuş bir yazın-sanat türü olan tiyatronun uzlaştıncı, denge- leyici, onancı, sağduyuyu pekiştirici özellikleri üstünde yoğunlaşır. En keyıf alarak yazdığı yapıtı ise bir iki ay içinde yayımlanması beklenen "75. YüdaTürkrıyatrosu" başlıklı ça- lışması olmuştur. Bu yapıtı oluştururken taradığı kaynaklann sayısını belirlemek olanaksız. Ya kitabı oluşrurmak için okuduğu yeni oyunlar? Hep gençlerde "ıunut" arama, hep gençlere "haksızlık etmeme" adına... Sevda Şener'in gençlere yaptığı ya- tınm, onu Sevda Şener yapan özellik- lerin vazgeçilmez bir parçasıdır. Sevda Hanım, "öğrenciye saygı du\Tna*'nın. öğrencinin başansı için çaba harcama- nın kutsallığına inanmış, aransa zor bu- lunur eğiticilerdendir. Siz. Türkiye'nin ilk tiyatro bölümü- nün başkanı, "üç büyükler"den biri ve haftada en az 15 saat ders veren, onlar- ca tez yöneten bir öğretim üyesi olup da maddi karşılığı yol paranızı bile karşı- Şener'in ^J gençlere yaptığı yatınm, onu Sevda Şener yapan özelliklerin vazgeçilmez bir parçastdır. Sevda Hanım, "öğrenciye saygı duyma"nın, öğrencinin başansı için çaba harcamanın kutsallığına inanmış, aransa zor bulunur eğiticilerdendir. yatrosunda Ahlak, Ekonomi, Kültür So- runlan" ile 1972'de yayımlanan "Çağ- daş Türk Thatrosunda İnsan'" başlıklı yapıtlan. Türk dramının nereden gelip nereye gittiğini, sayısız somut örnekten yola çıkarak. dram sanatımız üstüne ku- ramsal sonuçlara ulaşan, daha sonrabaş- kalan tarafından yapılan dram inceleme- lerinin tümünün temel başvuru kayna- ğı olmuş "öncü" ve u en önde kalmayı başarnus" çalışmalardır. Yüz elli-iki yüz sayfa boyutundaki bir akademik ça- lışma için yüzlerce oyun okumanın ne denli özverili bir uğraş olduğunu ancak bu yapıtlan tanıyanlar anlayabilır. Türk dram yazarlığının içeriksel-biçimsel yönde gelişimi. nitel ve nicel özellikle- ri, zaaflan ve övünç verici yanlan, yad- sınması olanak dışı birdolu sağlam sap- 1997'de vayımlanan "Yaşamın Kırüma Noktasmda Dram Sanan"dır. Hoca bu çalışmasında. dipnotlan ve kaynakçala- n bir yana firlatarak, tiyatro biliminde- ki kırk yıllık birikimini trajediye, kome- diye. trajikomediye yöneltmiş, "dram" olgusunun özünü, bir yandan bilimsel nesnellikten sapmadan. bir yandan da o müthış "çözünueyici" zekâsıyla ve "in- celikleri yakalamada üstün" duyarlığıy- la damıtarak gözlenmizin önüne seriver- miştir. Dahası. "yaşamın kınlma nok- tası"nda oluşan dram sanatını inceler- ken, a>Tiı zamanda tiyatronun serüveniy- le birlikte "insan"ın dünden bugüne ula- şan ve "mutlu son"lardan gitgide uzak- laştığını gösteren serüvenini de yorum- lamaktadır. Hocayı belki en çok yoran yapıtı ise lamayan tutarlardaki öğreticilik görevi için, Ankara içindeki tüm ve başka kent- lerdeki bir dolu -hocası eksik- tiyatro oku- lunda ders verme kahnna dayanabilir mısiniz? Altmış yaşınızı aşmışken, sa- bahın erken saatlerinde, gece treni ya da otobüsüy le ulaştığınız bir kentte verile- cek dersin ya da konferansın ya da öğ- renci etkinliğinin saatinin gelmesıni bek- lerken, sabahçı kahvelerinde yorgun ar- gın çay yudumlamayı yaşam biçimi edin- diniz mi? Görevle ya da gezi için gitti- ğiniz bir yabancı ülkenin bir kentinde, boş saatJerde gönül eğlendireceğinize sa- atlerce tez ögrencilenniz için kaynak kitap aradmız mı? Yetişmişrbir öğren- cinızın etkinliğini onurlandırma adına işi- nizi gücünüzü bırakıp, kilometreler aş- tınız mı? Öğrencileriniz iş bulsun diye, kendi çıkarlannız için hiçbirzaman yüz vermeyeceğiniz çabalara girdiniz mi? Öğretmenler tarafından kayınlmaya ih- tiyacı olmayan torunlannızın okulun- da, küçük öğrencilere tiyarroyu sevdir- mek için dil döktünüz mü? "Zor" ola- nı "kolaynuş" gibi göstermenin ne bü- yük bir deha gerektirdiğini bilir misiniz? Sevda Şener'i ancak bütün bunlar size yabancı gelmiyorsatanıyabilirsiniz. Sev- da Şener. Türkiye düzeyinde "demlen- miş" bir "hocalann hocası"dır. Yaşınız ve başınız ne olursa olsun, her an baş- vurabileceğiniz; geri çevrilmeyeceğini- zi bildığiniz... Geçenlerde, tiyatrocu olmayan genç bir profesör arkadaş, "Biz tryatrov u sev- me>i Sevda Hanım'dan akfağımız ders- lerdeöğrendik''dedi. Sonraekledi: "Ho- ca olmayı, insan olmayı da ondan öğren- dik." Hocanın yıllar önce televizyonda yaptığı tiyatro konuşmalanna gözü ve kulağı takılıp da tiryakisi olan, tiyatroy- la ise hiç mi hiç ilgisi olmayan bir mü- hendis arkadaş ise "O güzel gözlü, şen şakrak hocanın yüzünden neredeyse ti- yatro>a gider olacağım- diye hoş bir ser- zenişte bulunmuştu. Tiyatrocular ve ti- yatro yazarlan ise onu seyirci olarak, eleş- tin yazan olarak, onlann emeklerine saygı duyan, onlara emek veren, onlan hoş tutan, ama eleştirel bakış açısmdan da ödün vermeyen bir otorite olarak sev- diler ve saydılar. Mavi gözlerden yayılan enerji Daha önce de belirttiğim gibi bütün giz, mavi gözlerden yayılan enerjide... Emekli olarak yaşadığı dört yıl içinde bu sayageldiğim etkinliklerinin hiçbiri eksılmedi. Dahası, kimi pazar günleri Ra- dikal 2'de tadına doyum olmaz tiyatro- sinema eleştirileri sunmaya başladı. Sevda Şener, "oyun"u yaşam gibi, yaşamı "oyun" gibi tüm latlanyla ve in- celikleriyle değerlendirebilmiş olmanın keyfıni yaşıyor ve yaşatıyor. Ulaştığı ve koruduğu noktada. yorgunlukla baş et- meyi erdem sayarak yaman birentelek- rüel olduğunu şakacı alçakgönüllülü- ğüyle gizleyerek, en önemlisi de kendi- ni sürekli yenileyerek... Muhsin Ertugrul Ödülü, Türk tiyat- rosuna uzun yıllar boyunca başanyla hızmet etmiş kişilere verilen bir ödül. Bu özel ödülü Afıfe Tiyatro Ödülleri'nin ilk yılında Müşfik Kenter, ikinci yılında Yıküz Kenter, üçüncü yılında Sevda Şe- ner aldı. Başanlanna -çağdaşlan oldu- ğum için- birinci elden tanıklık etme mutluiuğunuyaşadığım-üç tiyatro insa- nı... Müşfik Kenter için 40., Yıldız Ken- ter için 50. sanat yıllannda birer "port- re" yazmıştım. Sevda Şener'inki bugü- ne nasipmiş... 23 Nisan Çocuk Bayramı; Istanbul, Ankara, İzmir, Izmit ve Adana'da kutlanacak Kosovah çoculdara adanan şenlik Kültür Servisi - 23 Nisan Çocuk Bayra- mı; Istanbul, Ankara, İzmir, Izmit ve Ada- na'da bir haftaya yayılan etkinliklerle kut- lanacak. Istanbul ŞehirTiyatrolan'nın dü- zenlediği geleneksel Çocuk ŞenHği'nin on beşincisi bugün başlıyor. Hilmi ZaferŞahin'ın sorumluluğunda >ürütülen, Ayhan Doğan'ın çevre düzenini gerçekleştirdiği şenlik Ko- sovalı çocuklara adanıyor. Bu nedenle şen- lik afişi de savaşın çocuklann yüzündeki yansımasını anlatıyor. Ücretsiz davetiyelerle izlenebilecek olan şenlikte Şehir Tiyatrolan'nın çocuk oyun- lan. bale gösterisi, dinletiler, söyleşiler ve sergiler yer alacak. Şehir Tiyatrolan'nın 'OviıncaktakiSır'. 'Hoşu'nunUtana', Ata- türk ve Çocuk'. Alaaddin'in SihirB Lamba- sı". 'Arkadaş Arayan Karga'. 'Ah Karagöz Vah Karagöz' adlı oyunlannın yanı sıra. Ak- bank Çocuk Tiyatrosu'nun 'Elma Dersem Çık'. İTÜ Amatör Tiyatro Topluluğu'nun 'Uçan Şemsiye'. Kâtıbim Karagöz Evi'nın •Karagöz'ün Boğazici Sefası' \ e 'Sakalh Ce- lin'. Gökyüzü Tiyatrosu'nun 'Yannı .\kıl Yapar', Mavi Uçurtma Çocuk Tiyatrosu'nun 'Kaptan Amca ve Tayfas' ve Beykoz Vak- fı'nın 'BanşGezegeni' adlı oyunlan sahne- lenecek. Oya Baie Dans Topluhığu da perşembe 15.00'te Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde bir gösteri sunacak. Pazar 11.00'de aynı sahnede tÜ Deviet Konservatuvan Nefesli ve Vurmalı Sazlar.\na Sanat Dab ögrencileri- nin dinletisi. aynı saatte Üsküdar Musahip- zade Celal Sahnesı'nde de Istanbul Devlet Senfbni Orkestrası Çoksesli Çocuk Koro- su'nun dinletisi izlenebilecek. Şenlik kapsamında çocuk ruh sağlığına yö- nelik söyleşiler de gerçekleşecek. Bugün 13.00'te Musahipzade Celal Sahnesi'nde Prof. Dr ZuhalBaltas ın 'Çocukla tktitşün'. Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde Prof. Dr. Nu- ray Sungur'un 'Çocuklannıtnn Gizli Yete- neİdernie Tantşma'; 22 Nisan'da saat 13.OO'te a> nı sahnede Doç. Dr. Ayça Çarman'ın 'Bü- yüklerimizi Sevmek Küçüklerimizi Sa>mak'. Musahipzade Celal Sahnesi'nde Doç. Dr.Yankı Yazgan'ın 'Gözgöze Dizdize-.\n- ne ile Çocuk Arasındaki Karşüıktı Sevginin GeHşimi"; 23 Nisan'da yine saat 13.00'te Muhsin Ertugrul Sahnesi'nde Prof. Dr. Do- ğanCüceioglu'nun 'AnlamnveCoşkuluBir Yaşam İçin Betisim' Musahipzade Celal Sah- nesi"nde Prof. Dr. Nura> Sungur'un 'Çocuk- lanmıza Sorunlan Çözmevi Nasıl Oğretece- ğiz?' başlıklı söyleşileri yer alıyor. Harbiye Muhsin Ertugrul Sahnesi'nde Ahmet Yirmibeş'in -Fotograftaki Çocuk' adlı sergisi, Kadıköy Haldun Taner Sahne- si'nde 'Teneke Oyuncaklar Sergisi'. Üskü- dar Musahipzade Celal Sahnesi'nde 'Ço- cuk Kitaptan Sergisi', Fatih Reşat Nuri Sah- nesı'nde •GeçmişZamanÇocuklan iotoğ- raf Sergisi' \e Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde 'Şehir Tiyatrolan Çocuk Oyunlan Afıs Ser- gisi' küçük sanatseverlerin ilgisini bekliyor. tstanbul Devlet Tiyatrolan, 23 Nisan şen- liklerine yepyenı bir oyunla katılıyor. Faik Ertener'in sahneye koyduğu 'Düdûkçükr- le Fırçacüann Sarvaşı' adlı oyunun prömiye- ri yann 20.00'de Taksim Sahnesi'nde ger- çekleşecek. 'Düdükçülerie Fırçaalann Sa- vaşı' perşembe ve cuma 20.00'de, cumarte- si ve pazar 15.00'te yinelenecek. Istanbul 11 Halk Kütüphanesi, 1983 yılın- dan bu yana çocuklar arasında düzenlediğı 'GüzdMasalAnlatmaYanşınası'nın 17.'si- ni 22 Nisan Perşembe 14.30'da gerçekleş- tirecek. Yanşmaya, Kültür Bakanlığı'nın Is- tanbul'daki halk ve çocuk kütüphaneleri ile Belediye Kütüphanelen'yle ılişkı halinde bulunan iikokul 3. 4 \e 5. sınıf öğrencıleri • Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın düzenlediği Çocuk Şenliği ve Ankara Devlet Tiyatrosu'nun gerçekleştirdiği devlet tiyatrolannın oyunlannın sahneleneceği 'Çocuk Oyunlan Şenliği' başlıyor. Adana'da Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Çukurova Devlet Çoksesli Çocuk Korosu ile birlikte özel bir konser sunacak. katılabilecek. Yanşmanın seçici kurulu Gül- ten Dayıoghı, Cahit Uçuk. Yahaç UraL Mus- tafa Ruhi Şirin, Ayla Çınaroğlu, Deniz Yiğit, A\1en Şan, Fatih Erdoğanve EsenOzman'dan oluşuyor. Ankara'da Çocuklar için Şenlik Ankara De\ let Tiyatrosu bayramda 'Ço- cuk Oyunlan Şenliği' adı altında bir kutla- ma programı düzenliyor. Bugün başlayan şen- lik 25 Nisan'a kadar sürecek. Ankara Dev- let Tiyatrosu. şenlik boyunca Bursa, Diyar- bakır, Istanbul, Sıvas. Konya, Ankara. Van ve Adana Devlet Tiyatrolannın çocuk oyun- lannı Balgat Mahir Canova Sahnesi'nde sahneleyecek. Bugün saat 11.00'de Dıyar- bakır Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Soy- tanlar Okuiu' adlı oyun ve 13.00'te Balgat Mahir Canova Sahnesi Açık Alanı'nda ya- pılacak açılış gösterilenyle başlayacak olan şenlik. aynı alanda bulunan Kamyon Tiyat- ro'da 14.00 ve 16.00 saatlerinde Bursa Dev- let Tiyatrosu'nun sahnelediği 'YasasınGök- kuşağı' adlı müzikli oyunla sürecek. Yann 11 .OO'de Peyami Safa tlköğretim Okulu'nun, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin organizas- yonuyla sunacağı gösterinin ardından 13.00 ve 14.30'da Kamyon Tiyatro'da Istanbul Devlet Tiyatrosu'nun 'Rüzgârla Yanşan Tay' adlı müzikli danslı çocuk oyunu sunu- lacak. Perşembe 11.00 ve 15.OO'te Sıvas Devlet Tiyatrosu'nun 'HarikaiarMut&gı' adlı mü- zikli oyunu küçük izleyicilerin karşısına çı- kacak. 23 Nisan Cuma günü Kamyon Tiyat- ro'da 13.00 ve 15.00'te Konya Devlet Tiyat- rosu'nun sahnelediği 'ŞanatanmızÖunesHi' adlı oyun ile saat 16.00'da tiyatro salonun- da Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Mus- tafa Mudu'nun sunduğu Karagöz gösterisi izlenebilecek. 24 Nisan Cumartesi günü- nün şenlik programında 11.00 ve 15.00'te Van Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Ho- şu'nun l'tancı" adlı oyun, saat 13.00'te Açık Alan'da gerçekleşecek 'Masal Kahramanı Hay\anlarui Gösterisi' yer alıyor. Şenlik, 25 Nisan Pazar günü saat 11.00'de Adana Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Benim Güzel Pabuclanm' adlı oyun ve saat 13.OO'te Açık Alan'da gerçekleşecek duvar boyama etkinliğıyle sona erecek.lstanbul'da bulu- nan Eraslan Akademi ve Oyun Evi de 23. 24, 25 Nisan'da 'Keloğlan' adlı çocuk oyu- nunu sahneleyecek. Izmit BüyükşehirBelediyesi Şehir Tiyat- rosu'nda etkınlikler 23 Nisan'da Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde 14.00'te Ilko- kullar Arası Çocuk Resimleri Sergisi'nin ödül töreniyle başlayacak. 15.00'te 'Sevda- h Bulut' adlı gölge- kukla oyunu sunulacak, 16.00'da Fatih Erdogan'ın imza günü ve Mavi Bulut Yayınlan'nın kitap sergisi ya- pılacak. Çocuklar saat 17.OO'de servislerle alınarak lunaparka götürülecek. İzmir Devlet Tiyatrosu da, Migros'un iş- birlığiyle bir kutlama programı sunacak. Bugün, yann ve perşembe günleri 11 .OO'de Konak Sahnesi'nde 'KeloğlanlaZürrusan', 14.00'te Fuar Gençlik Tiyatrosu'nda 'Deniz DibindeZil Sesi' adlı oyunlar sahnelenecek. Adana'da Çocuk Bayramı kutlamalan kapsamında 23 ve 24 Nisan'da, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Çukurova Dev- let Çoksesli Çocuk Korosu ile birlikte özel bir konser sunacak. Polonyalı şef Tadeusz Stnıgala'mn yöneteceği konsere kemancı Minteho Mncbev solist olarak katılacak. Pa- ganini'nın 5. Keman Konçertosu'nun yo- rumlanacağı konserde Hande Dalkıhç ve Haababa Ali>e\. Saint-Saens'in dört eî pı- yano için yazdığı 'Hayvanlar Karnavalı'nı seslendirecekler. YAZI ODASI SELtM tLERİ Sinekli Bakkal' Sinekli Bakkal yeniden yayımlanıyor (özgür Ya- yınları). 1936'dan 1999'a kimbilir kaçıncı basım. İlk okuyuşumda, Sinekli Bakkal'ı bir masal-ro- man gibi okumuş olmalıyım. öylesi coşkun tatlar anımsıyorum. Halide Edib Adıvar'a romancı olarak büyük ün katmış olan bu eser, dahası, Halide Edib'in Kalb Ağnsı, Sonsuz Panayır, DönerAyna gibi, -sırasıy- la- aşk, toplumbilımsel, kentleşememe izlekli kimi değerii, düşündürücü romanlarını handiyse gölge- lemiştir. Hemen bütün romanseverierimiz Sinekli Bakkal'ı okumuşlardır da; örnekse, bir Kalb Ağnsı'nın in- celiklerini belki tadamamışlardır. Sinekli Bakkal'a gelince, doğrusu, ününe yara- şır bir romandır. Doğu-Batı sorunu, Halide Edib'in yazarlıkyaşa- mını baştan sona 'işgal' etmiştir. Bir yazarlık ya- şamı boyunca bu sorunla uğraşan, didişen, boğu- şan yazar, belki birtek Sinekli Bakkal'da 'senfez'i okuruna iletir. Fonda, II. Abdülhamid dönemi ve imparator- luk başkenti Istanbul. Bir Istanbul sokağı ki, bu- gün yerinde yeller esiyor. Ama Halide Edib Adıvar'ın klasikleşmiş denebilecek tasviriyle o sokağı gözü- müzün önünde yine görebiliyor, gönlümüzde his- sedebiliyoruz. Ahşap, iki katlı evler. Birbirterine uzanan saçak- lar. Serin ve loş sokakta ışık oyunlan. Kımnızı top- rak saksılar pencere önlerinde; bu saksılardan, sardunyalar, küpeçiçekleri, karanfiller taşmıştır. öbek öbek fesleğenier açar. Elbette mor salkım çardağı, çeşme, "beyaz, uzun, ince minare"... Bir genç kız: Rabia. Birmüzisyen: Peregrini. Bir mevlevî dedesi: Vehbi Dede. Alaturka ve alafran- ga musiki... Bunlar hepsi el ele verince, 'istibdat'a bile karşı çıkış yolu bulunamaz mı? Sinekli Bakkal, iddiasını bugün de bütün inceli- ğiyle koruyan romandır. Kuşaklardan kuşaklara ulaşabilmiş bu eser, II. Abdülhamid donemini geçmiş zaman dekoru önün- de yansıtarak, eskiden yeniye devralınması gere- ken kültür, sanat ve töre değerleri üzerinde durur. Yazar ve eseri, bir anlamda 'tarih? süreklilik' ara- yışı içersindedirler. Yazar ve eseri, bir yandan da çoktan yer edin- miş görünen Batıhlaşmanın ortalık yerinde, Do- ğu'nun payını araştırıriar ve ulusal kimlikli bileşimi gereksinirier. Mimarî, müzik, mevlevilik değerleri üzerine il- ginç görüşler ileri sürmüş Sinekli Bakkal'ın, kendi kapsamında 'öncü' bir roman olduğu söylenebi- lir. Burada Doğu ve Batı kültürieri birbirini bütünler. Ikisinden birinin yadsınışı ya da eksikliği, Sinekli Bakkal'ı sanp sarmalayan masal mutluluğunu ade- ta hemen sona erdirecektir. Istanbul sokağı tasviri ortasındaki Rabia, muha- fazakâr yaşamıyla barışıktır, bununla birlikte Pe- regrini'yi sevmekten kendini alamaz. Gerçi Pereg- rini, ^rnan^luRjgıkmış^ır, ajjıa kendi yetiştigipr- "tamifTmüziğinden büsbütün vazgeçmemiştir Bu müzik, Rabia'yı da büyülememiş midir? Müzik bırteştiricidir. Sanat birleştiricidir. Doğu ve Batı çatışması, Sinekli Bakkal'da, sa- nat ve kültür aracılığıyla yatışır, dinginliğe kavuşur. Yaşamın ütopyasında olduğunca... Sinekli Bakkal'ın bu yeni basımını Dr. Mehmet Kaipaklı ve S. Yeşim Kalpaklı yayına hazıhadı- lar. özgür Yayınevi'nin Halide Edib Adıvar dizisin- de, Gülbün Türkgeldi'nin de büyük emeği söz ko- nusuydu. Gülbün Türkgeldi'yi aylar önce yrtirdik. Bende derin izi kalacak bir Istanbul insanıydı, ina- nılmaz bir kitap kurduydu. Kütüphaneciliğimize yıllar boyu hizmet vermişti. Aziz dostumu burada anmak isterim. Takvimde iz bırakan: "Sızinle hayatı nerede olsa isterim. Fakat bu belki tahammül edemeyeceğim bir azap olur." Halide Edib Adıvar, Kalb Ağrısı, 1924. 4. Fair Play Karikatür Yarışması • Kültür Servisi- Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Konseyi'nin düzenlediği '4. Ulusal Fair Play Karikatür Yanşması' başvurulan başladı. Bu yıldan itibaren Karikatürcüler Derneği'nin işbirliği ile geçekleştirilecek olan yanşma, tüm karikatür çizerlerine açık. Yanşmaya daha önce yayımlanmış karikatürler de katılabilecek, ancak yapıtlann hiç ödül almamış olması gerekiyor. Yanşmaya, boyutlan 25x35'ten büyük olmamak kaydıyla en fazla üç karikatür gönderilebilecek. Son katılım tarihi 3 Eylül Cuma olan yanşmanın seçici kurulu Cafer Zorlu, lsmet Gümüşdere, Ercan Akyol. Mesut Yavuz, Mustafa Bilgın, Kamil Yavuz, Fair Play Konseyi'nin iki üyesi ve Fair Play Ödülü kazanmış bir spor adamından oluşacak. Katılmak isteyenlerin yapıtlannı '4. Ulusal Fair Play Karikatür Yanşması, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Konseyi Başkanlığı. Olimpiyatevi. 34740, Ataköy/lstanbul' adresine göndermeleri ya da elden teslim etmeleri gerekiyor. (0212-560 07 07) Basın Müzesi sergileri • Kültür Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi'nin sanat galerisi salonlannda sergilenen Mehmet Kanık'ın resim sergisi, Orhan Koloğlu'nun 'Birinci Sayfalarda 23 Nisan'lar' başlıklı sergisi ve Moğolistanlı ressamlar Gan Bold ile Temur Boator'un sergisi 23 Nisan Cuma günü sona eriyor. (513 84 58) Pınar Resim Yarışması'nın ödüllepi vepildi • Kültür Servisi - Pınar Gıda Grubu'nun 18 yıldan bu yana geleneksel hale getirdiği, ilköğretim öğrencilerine yönelik düzenlediği resim yanşmasının ödülleri perşembe günü CRR Konser Salonu'nda düzenlenen bir törenle verildi. 'Sağlığın ve Lezzetin Kaynağı Bir Yaşam Pınan' konulu yanşmada İzmir Bornova Sanatevi'nden Sezgin Cıcık, Özel tzmir tlköğretim Okulu'ndan lrem Pelit ve Izmir ŞerifRemzi İlköğretim Okulu'ndan Merve Tekinay 'özel başan ödülü' kazandılar. Toplam 24 bin 260 yapıtın atıldığı yanşmada ilk yüze giren yapıtlann yer aldığı bir sergi de 30 Nisan'a kadar CRR Konser Salonu'nda görülebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle