Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5MART1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mafya liderleri lüks içinde yaşıyor, tedavi göremeyen 70 tutuklu ve hükümlü ölümü bekliyor
Cezaevlerinde büyiik çefişki
ÖZKANGÜVEN
ALPERTURGUT
Türkiye'de bulunan 565 cezaevi bir-
çok sorunla karşı karşıya bulunuyor.
Nevşehir E Tipi Cezaevi Ikinci Müdürü
Ahmet Kantar'ın tutuklanmasiyla bir-
likte gözler tekrar cezaevlerine çevrildi.
Kantar'ın, Yeni Günaydın gazetesi sahi-
bi Beldr Kutraangü'ı öldürmeye azmet-
tirmekten 30 yıl hapis cezasına çarptın-
lan tbrahim G d için cezaevine silah ve
paıa sokmaya çalıştığı iddia edildi. Çe-
lişkiler yumağuıa dönen cezaevlerinde
bazı suçlular. 'içeriye' kokoreç makine-
leri ile girerken bazılan tedavi edilmedik-
leri için ölümle karşı karşıya bulunuyor.
Bugûne kadar 33 tutuklu ve hükümlü-
nûn hastahktan yaşamını yitırdiği ülke-
miz cezaevlerinde 70 kişinin de tedavi
edilmediği takdirde yaşamını yitıreceği
belirtiliyor.
54bin 339"u adli, 9 bin 640'ı da sı>a-
si tutukJu olmak üzere toplam 63 bin 979
tutuklu ve hükümlûnün bulunduğu Tür-
kiye cezaevlerinde sorunlar bitmek bil-
mıyor. 27 bin infaz koruma memuru ve
baş infaz koruma memunınun görev yap-
tığı cezaevlerinin birçoğunda "kanun-
suzhıgun" kol gezdiği kaydediliyor. Ül-
kücü tutuklulardan bazılan nereden. na-
sıl girdiği bilinmeyen silahlarla "çaöşH
yor". Susurluk davasının yanı sıra uyuş-
turucu kaçakçılığından da yargılanan Ya-
şar Öz, başka bir tutukluyu rehin alıyor
ve televizyon kanallanna "cep tetefonla-
n" ile açıklamalarda bulunuyor. Uyuştu-
rucu mafyası liderlerinden Nejat Daş,
Beyazıt'ta bir dükkânda jandarmalara
ilaçlı pide vererek uyutup kaçıyor. Ve son
olarak Nevşehir E Tipi Cezaevi Ikinci
Müdürü Ahmet Kantar, Yeni Günaydın
gazetesi sahibi Bekir Kutmangil'i öldür-
meye azmePirmekten 30 yıl hapis ceza-
sına çarptınlan tbrahim Cıci ıçın cezaevi-
ne "silah ve para" sokmaya çahştığı id-
diasıyla tutuklanıyor.
'Sorunlar sistemden
kaynaklanıyor'
Nevşehir Cumhunyet Başsavcısı Işık
Keskin Ozbay, bir cezaevi ikinci müdü-
rünün cinayete azmettirmekten mahkûm
olan bir kışiye yardım etmesinin ardında
"para ve tebdit" unsurunun bulunduğu-
nu belirterek Cumhuriyet'e şu açıklama-
yı yaptı:
loAl£Çej?aevlerinde birçok sorun yaşan-
yor. Bu sorunlar personebjı yetersiz ve
teknik donanınun eksikolmasL cezaevle-
rinin koordineli olarak çalışmaması ola-
rakgösterikbilir. Bircezaevi ikinci müdü-
rünün bu tip bir otaya kanşmasınuı ar-
kasında iki neden olabilir. Bunlardan ü-
Id para. diğeri de tehdit. Bu görevli 150-
200 milyon lira maaş alan ve 50 milyon li-
ra kira veren bir insan. İnfaz Koruma
memurlan vecezaevi ikinci müdürteri de
tehditedilebfliyor. Korumalar korunamı-
yor; bir eoptan. silahlan dahi yok. Dışa-
nda tek başınalar. 120 kişilik koğuşlara
hiçbir teçhizat olmaksızın nasü gjrebffir
bir koruma memuru. Askerçözüm değfl.
Cezaevinin kendi içinde bu sonınu halİet-
mesi gerekjyor."
Koğuşlarda sflahlar susmuyor
İnsan Haklan Derneği'nın Cezaevle-
ri-1998 Raporu'na göre. cezaevlerinde
silahlar susmuyor. Bayrampaşa Ceza-
evi'nde Emre Doğan 15 ocak 1998 tari-
hinde meydana gelen "sttahn çaüşma-
da", Mehmet İşcan 30 Mart'ta iki ülkü-
cü grup arasında çıkan "silahlı çaüşma-
da"veEcevitYıküzda29Nısan 1998'de
Ankara Merkez Cezaevi "nde "mafya içi
nesaplaşması" sonucu öldürüldü. Bir ce-
CEZAEVİ TARİFELERİ
Bir gecelik
ozgürlük
I50milyon
Cezaevlerindeki adli tutuklu ve
hükümlülerin iddialanna göre bazı
cezaevi yöneticileri, jandarmalar,
infaz koruma memurlan ve
başmemurlan ile "haürı sayıhr"
koğuş ağalannın belırledıği cezaevi
tarifesi şöyle:
Hoşgeldin: 20 milyon liradan
başhyor. (Zenginlerden daha çok
para ahruyor)
Banyo: Fiyatlar cezaevine göre
değişiyor. Ancak mahkûm başına
ortalama l milyon lira alınıyor.
Esrar. 10-12 milyon lira arası.
Seks: 80-100 milyon lira arası (Her
cezaevinde uygulanmıyor).
Gecelik dışan çıkma: 150-250
milyon lira arası (yanaçtk
cezaevlerinde).
Şişletme (yaralama): 20 milyon
liradan başhyor.
Içeri cep telefonu sokma: 20 milyon
lira.
Cezaevine silah sokma: 50 milyon
lira. Açık görüş: 20 milyon lira.
Güvenlik (koruma): Aylık 100
milyon ile 250 milyon lira arasında
değişiyor. Zenginlerden 'ekstra'
alınıyor. Hastaneye sevk: Günlüğü 15
milyon lira. Dışandan alışveriş: 5
milyon lira.
Koğuş değiştirmek: 10 milyon lira.
• Toplam 63 bin 979 tutuklu ve hükümlûnün bulunduğu Türkiye cezaevlerinde sorunlar bitmek
bilmiyor. Tutuklu ve hükümlüler son derece sağlıksız koşullarda yaşıyor. Para ve rüşvetle her sorunun
çözüldüğü, lüks ve sefaletin iç içe geçtiği cezaevlerinde silahlar susmuyor. Ügililer sorunlarm yetersiz
personel, teknik donanım eksikliği ve koordinasyonsuzluktan kaynaklandığını söylüyor.
zaevi görev lısı ise bir gazeteye şu açık-
lamalarda bulunuyor:
"Cezaevlerinde her işin başı para. Pa-
ran varsa nefes alabilirsin. Mafya kanun-
ten burada devlet otoritesine hükmedi-
yor. Paran varsa nefes alabilirsin. Taban-
can da olur. cep telefonun da Cezaevi ara-
raalan göstermelik olarak vapılıyor. Ara-
ma sırasında hazır bulunan bazı görevli-
ler önceden baglann kurduklan kişileri
aratmıvorlar. İyi bir arama ohnadığı için
sflah ve telefon rahatça iceri girebiliyor.7
"
Cezaevlerinde mafya liderleri "lüks"
içinde > aşarken bunun dışında kalan bir-
çok tutuklu ve hükümlûnün tam bir "se-
falet" ile karşı karşıya bulunduğu ileri
sürülüyor. Raporlara göre. cezaevlerin-
deki tutuklu ve hükümlüler koğuşlarda
son derece sağlıksız koşullarda yaşıyor.
35 kişilik koğuşlarda 95 kişi kalıyor. Ko-
ğuşlarda mutfak ve banyo yok. 2 ranza-
vı birleştirip, 4 kişi üzerinde yatıyor. Hat-
ta yemek masalan dahi yataİc olarak kul-
lanılıyor. Urfa Kapalı Cezaevi'nde 4
Temmuz 1997'de kalp krizi geçiren 1b-
rahim Malgir adh hükümlü. hastaneye
götürülemediği ıçın yaşamını yitirirken
bir cezaevinde görev yapan ve ismınin
açıklanmasını istemeyen bir doktor,
Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı:
Hasta sayısı arüyor
"Cezaevlerinde sistematik bir sağhk
organizasyonu yok. Veni tutuklu ve hü-
kümlüler iceri girerken beraberinde sağ-
hk somnlannı da getiriyorlar. Bunun d>-
şında çeşidi açlık grevleri ve ölûm onıç-
lan yapuıvor. Böyletikle icerdeki hasta sa-
yısı da arOvor. Tutuklu ve hükümlü has-
talandığı andan itibaren tedavi edilemi-
yor. Araç ounadığı için dışan çıkanlanu-
yor. Götürüldüğü hastanede vapılacak
tahliller belli bir zaman istediği için yapn
lamıyor. Kontrollerin sayısı uzuyor. An-
cak burada cezaevi v önetiminin art niye-
ti oldugunu düşünmüyorum. Sağhk Ba-
kanlığı ve Adalet Bakanhğı'nın bu ko-
nuyla ilgili olarak sLstematik bir organi-
zasvon vapması gerekli."
Cezaevlerinde son 10yıldakanser,he-
patit-B (sanhk), tüberküloz (verem), epi-
lepsi (sara) gibi hastalıklar nedeniyle 33
tutuklu ve hükümlü yaşamını yitirdi.
Sağhk kuruluşlannın raporlanna göre,
hastalıklan tedavi edilemediği için 70 tu-
tuklu ve hükümlü de ölümü bekliyor.
İHD'nin raporlanna göre. Ankara Mer-
kez Kapalı Cezaevi'nde 4 tüberküloz ve
2 kanser hastasınm durumu ileri düzey-
de. Tedavi edilmeyi bekleyen hastalann
isimleri şöyle:
Nevzat Ozgen. Memduh Kıbç, Cemal
Çaçan. Reşit Koymaz. Veysi Çelikten ve
Zübeyde Güv«ş. Raporda Midyat Özel
Tip Cezaevi 'nde Hacer Halil Yusuf isim-
li hastanın da ileri derecede hepatit-B
hastası olduğu ve tedavi beklediği kay-
dediliyor. Cezaeviennde 780 tutuklu üze-
rinde yapılan bir değerlendinnede ise bu
kişilerin yüzde 11.8'inin görme, yüzde
10'unun romatizma, yüzde 5'inin ane-
mi, yüzde 6.6'sının solunum, yüzde 2'si-
nin epilepsi, yüzde 6.6'sının migren, yüz-
de 5.7'sinin işitme, yüzde 6.8'inin kronik
hepatit-B, 4.48'inin bağırsak problemi
yaşadığı ortaya çıktı.
Eski Adalet Bakanı Oftan Sungurlu. 6
Şubat 1998 günü yaptığı konuşmada,
"Cezaevkrindeki tutuklulardan 25 bin
149'u hasta ve tedavi görüyor" diyerek
cezaev lerinde kalan her 2 kişiden birinin
hasta olduğunun altını çiziyor.
Avrupa'va da kınk not
Adalet Bakanlığı, cezaevlerindeki "so-
runlar yumağı"nı çözmeye çalışırken
Avrupa tipi cezaevlerini ömek gösteri-
yor. Ancak Batıh ülkelerde cezaevleri de
bu sorunu tam olarak çözmüş değil. Av-
rupa Konseyi'nin hazırladığı rapora gö-
re, tutuklu ve hükümlülerin cop ve sopa-
larla dovüldüğü Franstz cezaevlerinde
107 kişi intihar etti. Alman cezaevienn-
de 1994 yıhndan bugüne tam 184 ölüm
olayı yaşandı. İnsan haklan savunucula-
n, ölümlerin yanya yakınının işkence ne-
deniyle yaşandığını öne sürüyor.
Koşullann son derece sağhksız olduğu cezaeviennde son on yıl içinde çeşitli hastalıklar nedeniyle 33 kişi yaşamını yitirdi (Fotoğraf: KEREM ILG AZ)
Tvıtııldvılanıı caıı güveııliği yok
Cezaevlerinde yaşanan öldürme ve yaralama olaylan yıldan yıla artıyor
Uşak E Tipi Cezaevi'nde 2 astsubay Necdet Kaya'yı Muazzez Ersoy'a ateş etti. - Metris Cezaevi 'nde Parsadan ağır yaralandı.
Temmuz 1996'da sag Börüslü vurduktan sonra kacarken Müdür HaBl L'veun Afyon'a Susurluk davası sanıfeı Yasar Duvar'ı öldüren 7 kisi. Nuris
Uşak E Tipi Cezaevi'nde 2
Temmuz 1996'da sağ görüşlü
adli tutuklular 5 tutukluyu
öldürdü. 2 tutuklu yaralandı.
- Kayseri'nın Tomarza ilçesi
cezaevinde ülkücü tutuklular,
28 Temmuz 1996'da adli
tutuklu Fuat Önder'i öldürdü.
- Zile Kapalı Cezaevi'nden
Devlet Hastanesi'ne 22
Kasım 1996 tarihinde
götürülen 3 PKK'liden 2'si
astsubay Necdet Kaya'yı
vurduktan sonra kacarken
öldürüldüler.
- Travesti Uğur Kıbç'ı Manisa
E Tipi Cezaevi'nın kadınlar
koğuşuna koyduklan
gerekçesiyle Cezaevi Müdürü
Zekeriya Sancaktar ve 3
kadın infaz koruma
memurana dava açıldı.
- Edirne Yanaçık
Cezaevi'nden 2 hükümlü
Muazzez Ersoy'a ateş etti.
Müdür HaBl t'ygun Afyon'a
gönderildi.
- Metris'te 8 Temmuz 1997'de
çıkan isyan sırasında
cezaevinde yangın çıkartıldı.
5 tutuklu öldurüldü.
-9Temmuz 1997'de Akşehir
Özel Tip Cezaevi'nde 3
tutuklu, Atflla Kıbnç ve Eroi
Ağ'ı öldüriip Ahmet Zeybek'i
de ağır yaraladılar.
- Metris Cezaevi'nde
Susurluk davası sanığı Yaşar
Öz ve adamlan bir ttalyanı
rehin alarak isyan çıkarttı. Öz,
cep telefonlan ile bağlantı
kurarak televizyonlara
açıklamalarda bulundu
-15 Şubat 1999'da Sabancı
Center suikastmm cinayet
sanığı Mustafa Duyar
öldurüldü, örtülü ödenek
davasının sanığı Selçuk
Parsadan ağır yaralandı.
Duyar'ı öldüren 7 kişi, Nuriş
lakaplı Nuri Ergin'den talimat
aldıklannı açıkladılar.
-Inci Baba olarak bilinen
mafya lideri Mehmet Nabi
lncfler'in katil zanlısı Yakup
Yaşar Güven kalmakta olduğu
Çankın E Tipi Cezaevi'nde
18 Şubat 1999 günü
tabancayla vurularak
öldürüldü.
HalukKıra Kenan Şeranoğhı ibrahimOci YaşsrÖz
4
UnKi'ler Eskişelıir'de
Türkiye'nin en iyi korunan cezaevi olarak tammlanan Eskişehir
Özel Tip Cezaevi'nde kalanlar arasında çok sayıda çete üyesi var
Tûrkiye'nin en iyi korunan
cezaevi olarak nitetendirilen
Eskişehir Özel Tİp Cezaevi,
birbirinden "ûnlfi'' konukları
ağırlıyor. Bu ünlülerden bazılan
şöyle:
"Tıtan Saadet Zlnciri" davası
samklanndan Kenan ve Barbaros
Şeranoglu: adam kaçırma, silahla
tehdit, gazeteci yaraîama ve çete
oluşrurma suçlanndan yargılanan
Kasnrt Gençydmaz; son olarak
adıru Mustafa Duyar'ırt
öldürûlmesi, Selçuk Parsadan ın
ağır yaralanması olayıyla bir kez
daha duyuran Karagümrük çetesi
îiderleri "Nuriş" lakaplı Nuri
Ergm ve kardeşi Vedat Ergin:
Susurluk, uyuşturucu ve Ömer
Lfitfü Topal'm öldürûlmesi
davalanndan yargılanan Yaşar Öz
ile 7 TÎP'li öğrencinin
katledilmesi ile "cürüm işJemek
amacryia teşekkül olusturmak"
suçlanndan tutuklanan Haluk
Kırcı; Resul ve Nasuh Soykmez
kardesleri öldürmekten sanik
Ihas Sannca. Ahmet Bahçıviın,
Ali Buiut ve Kamber Mev Mtoğla
Yeni Günaydın gazetesi sahibi
Bekir Kutmangil'i öldürtmekten
sanık ülkücü tbrahim Cici
Nevşehir Cezaevi'nde, ülkücü
mafya babası Sedat ftfcer
Kırşehir Cezaevi'nde, otopark
mafyası lideri Yakup Süt ve
Ömer Lütfü Topal'm oğlu Murat
Topal Bayrampaşa Cezaevi'nde
kalıyor.
OLAYLAR BtTMİYOR
En gergin
cezaevi:
Bayrampaşa
Tecavüz suçundan cezaevinde yatan 5
tutuklu, 1994 yılında cinayet ve gasp
suçlulan tarafindan şişlenerek ve
boğularak öldürüldü.
- Adli tutuklular, Haziran 1995'te
jandarmanın cezaevine uyuşturucu ve
silah soktuğunu iddia etti.
- Cezaevinde Temmuz 1995'te yapılan
genel aramada 29 cep telefonu, 8
tabanca, 55 mermi, 6 şarjör. 55 bıçak ve
şiş ile 50 gram toz esrar ele geçirildi.
- Cezaevi 2. müdürü Fesih Güven, Eylül
1995'te 2 tabanca ve bir cep telefonunu
dışan çıkarmak isterken yakalandı.
Olayla ilgili olarak gözaltına alman
infaz koruma memurlanndan Şaban
Erkol intihar etti.
- Cezaevindeki adli tutuklu ve
hükümlüler, Ağustos 1996'da, cezaevi
yönetimine 7 tabanca, 36 mermi, 77
kesici ve delicı alet ile 5 cep telefonu
teslim etti.
- 20 Ekim 1996 günü adli tutuklu
tlhami Yıhnaz tabancayla vurularak
öldürüldü.
- Cezaevi en son olarak ülkücü mafya
lideri Sedat Peker'in koğuşunda
"kraDar" gibi yaşaması ve otopark
mafyası lideri Yakup Süt ve
adamlannın adli tutuklu ve hükümlüler
üzerinde hâkımiyet kurması, zengin
tutuklulardan haraç almasıyla gündeme
geldi.
DUZYAZI
ORHAN BÎRGÎT
Tarihten Bir Yaprak
Emin Çölaşan, iki gün önce özellikle Ankara ve
lstanbul'daki büyükşehir belediye başkanlıklan se-
çimlerinde iki ayn sol partinin de iddialı olmasının,
oylan böleceği için Fazilet'in işine yaramasından
korktuğunu yazıyordu. Çölaşan, DSP ve CHP'nin bu
iki kentte kura yöntemi ile öteki için adaylıktan vaz-
geçilmesini de öneriyordu.
O, bu öneriyi yaparken Ankara'da Murat Kara-
yalçın televizyon ekranlannda programını açıkla-
maya başlamıştı. Dün de DSP adayı Taşdeien'in ta-
nıtım kampanyası açıldı ve Ecevit, "Ankara'yı Ata-
türk'ün emanetine layık hale getireceklerini" söy-
leyerek, DSP nin sadece genel seçimlerde değil,
yerel yönetim seçimlerinde de birinci parti olarak çı-
kacağını vurguladı.
Ecevit'in önerisi beni on y\l öncesine götürdü ve
26 Mart 1989'da yapılan yerel yönetim seçimleri sı-
rasında SHP ile DSP arasında bir güç birliğı yapıla-
bilmesi için başlatılan bir girişimin ilk kez, gün ışığı-
na çıkartılmasına yöneltti.
O seçimlerde, istanbul'da Bedrettin Dalan
ANAP'lı Büyükşenir Belediye Başkanı olarak gücü-
nü ve iddiasını sürdürüyordu. SHP ise, "Çare Dok-
tordur" sloganı ile Nurettin Sözen'i aday göster-
mişti. DSP ise, genel başkanının dün de söylediği
gibi, otarihte henüzörgütlenmesinitamamlamamış
ve kendisini kabul ettirmiş değildi.
Ama seçimleri, kendisini tanıtmanın en doğru ara-
cı olarak görüyordu. Istanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı için de eski bir sendikacıyı Mukbil Zırtı-
loğlu'nu aday göstermişti.
Eski arkadaşım Sözen, beni aradı ve SHP ile D-
SP'nin seçimlere ayn ayn kattlmasının sağdaki par-
tilerin işine yarayacağını söyleyerek çözüm ıstedi.
DSP Genel Başkan Yardımcısı Murtaza Çelikei'e
bu isteği götürdüm. Ecevit ile görüşerek, SHP'nin
örgütlenmesini tamamladığı ve güçlü göründüğü
büyük kentierde seçime tek başına girmesi, DSP'nin
mesela Zonguldak'ta SHP tarafindan desteklenme-
sini önerdim. Büyük kentlerde, belediye meclislerin-
de ortak aday çıkartılabilir, ilçe belediyelerinde de
güç biriiğine gidilebilırdi.
Ecevrt'in öneriye sıcak baktığı görüldü. Bunun
üzerine Çelikel, Sözen ve SHP'nin Ankara adayı
Murat Karayalçın, benım çalışma büromda toplan-
dık. Bir tam gün yapılan görüşme sırasında taraflar
genel başkanlan ile telefonla sık sık ilişki kurdular.
Sonunda Murat Karayalçın, Erdal Inönü ile görüş-
mek için Ankara'ya dondü.
SHP Genel Merkezi 'nin kendilerine güveninin tam
olduğu, göruşmelerden olumlu bir sonuç çıkmayı-
şından anlaşılıyordu. Erdal inönü, genel sekreteri
Baykal'ın bir iki gün içinde Istanbul'a geleceğini,
onunla da görüşerek bir sonuca ulaşabileceğimizi
söylemişt.
Baykal geldi ama o görüşme için randevu sağla-
namadı.
26 Mart seçimlerinde de, SHP'nin Ankara, istan-
buj ve Izmir adayları başkanlıklan aldılar.
Öyle görülüyordu ki, bu üç kentteki sol seçmen-
lerden, DSP yanlılan da, oylannı sandıkta en güçlü
görünen öteki sol partinin, SHP'ninadaylanndatop-
lamayıyeğlerrHşti. ,.v*~- ^*~^ , - -
• • • • ' ' t - % ' ^ '
Ecevit, dün Ankara adayı Taşdeien'in kampanya-
sını açarken yaptığı konuşmada, 18 Nısan seçimle-
rinden partisinin birinci parti olarak çıkacağını söy-
lüyor ve genellikle seçimler konusunda iddialı ko-
nuşmadığını anımsatarak, "Ama artık çok iddialıyım.
DSP seçimlerin birinci partisi olacaktır" dıyor.
Biliyorsunuz:
Seçim yasasında yapılan bir değişiklik partilerin
durumu ile ilgili anketleri yasaklıyor. Ama liderterin
seçim sonuçlan için görüş bildirmelerinin yasak ol-
madığı, başbakanın dünkü konuşmasından anlaşı-
lıyor.
Yasaklann her zaman delinmeye mahkûm oldu-
ğunun son kanıtını, önceki gün "Yeni Yüzyıl" gaze-
tesi çok ilginç bir buluşla verdi ve 18 Nisan seçim-
leri için Amerikalılann yaptırdığı bir anketin sıralama-
sını oy yüzdeleri ile Ingilizce olarak yayımladı. DSP,
FP, Anap, DYP, CHP ve MHP'nin Ingilizce yazılışla-
nnı, bu dili bilmeyenler bile ya sökerek, ya da baş-
kalanna sorarak anladılar. Bu yöntem, bana 1960
öncesınde başına konan yayın yasaklannı nasıl del-
diğimizi anımsattı. Bir gün onları da, ama asıl önem-
lisi 1987 seçimlerinde DSP iie SHP arasında yapıl-
ması için çalıştığım güç birliğinin yine Erdal Bey'den
nasıl döndüğünü de anlatınm.
Faks: 0212- 677 07 62
E-mail: obirgitıa cumhuriyet.com.tr
Tankus'tan kara para iddiası
'Bilican hn oğlu
5 şirket kıtrdu'
Istanbul Haber Servisi -
Beyoğlu İlçe Emniyet Mü-
dürlüğü görevine atandık-
tan sonra yaptığı açıklama-
lar nedeniyle açığa alman
eski Istanbul Narkotik Şu-
be Müdürü FerruhTankuş.
Emniyet Genel Müdürü
NeeatiBOkan'ın oğlu Mu-
rat Biücan'ın nereden gel-
diği belli olmayan paralar-
la 5 şirket kurduğunu öne
sürdü.
"Eroin kaçakçıhgı yap-
mak ve kara para akla-
makla" suçladığı işadamı
Yümaz Katmerci'nın Fer-
ruh Tankuş hakkmda açtı-
ğı 2 milyar liralık manevi
tazminat davası dün Fatih
4. Asliye Hukuk Mahke-
mesi'nde görüldü. Ferruh
Tankuş, Katmerci'nin adı-
nı vermediğini söyledi.
Duruşma, davacı Katmer-
ci'nin de dinlenmesi ve
dosyadaki eksiklerin gide-
rilmesi amacıyla ertelendi.
Tankuş, Necati Bili-
can' ın oğlu Murat Bilı-
can'ın "neredengekiiği bel-
li olmayan" paralarla 5 ta-
ne şirket kurduğunu iddia
etti. Necati Bilican'a ait te-
lefonun da Murat Bilican'a
tahsis edildiğini öne süren
Tankuş, bu telefonun 1998
yılındaki 2 buçuk milyar li-
ralık borcunu da devietin
ödediğini savundu.
Katmerci'nin I998'de
gerçekleştirdiği 25 hayali
ihracat oldugunu, bunu da
eski Şişli Belediye Başka-
nı Gülay Ashtürkün eşi
Ortaan Aslıtürke ait Bar-
baros Dış Ticaret fırması
aracılığı ile yaptığını öne
süren Tankuş sö'zlerini şöy-
le sürdürdü: "1998 Ma>is
ayında Arena programının
yayımlanmasından sonra
buraya baskın yapıldı. Yıl-
maz Katmerci'ye ait Yınka
Teks'le Barbaros Dış Tica-
ret arasında sözteşme var.
Bu 25 tane hayuli ihracaun
hiçbiri 50 bin dolan geç-
mez. Çünkü. 50 bin dolan
geçtiği zaman parayı resmi
olarak geürmek zonında.
Bu ihracatiann hepsi Rus-
ya'ya yapılır. Ama, Kat-
merci bir kez bile Rusya'ya
gitmemiştir. Yınka Teks,
hayali bir firma. Exim-
bank'taki 12 milyon dolar-
lık kredivi vasallaşOrnıak
için hayali ihracat yapıyor.
Bu 12 milvon dolarlık kre-
diyi de yüzde 101a tefeciye
veriyor."