20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Danıştay, enerji dağıtım şebekesi satışlannda RTUK Yasası'na aykın ihaleleri engelledi 3 ihaleye 'durdurma' kararıANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Danıştay 10. Dairesi, enerji ihalelerin- de 3984 sayıh Radyo ve Televizyonla- nn Kuruluş ve Yayınlan Hakkında Ya- sa'ya aykınlığa izin vermedi. Danıştay, yasanın "medya kuruluş- lannda yüzde 10'dan fazla hissesi olan- lann kamu işi alamayacaklarT hükmü uyannca, atv'de hisse sahibi Turgay Cl- ner'in ortak olduğu PARKUR Elekt- rik'e verilen Samsun-Ordu-Sinop; ShowTV'nin sahibi EroJ Aksoy'un or- tak olduğu TEKAŞ'a verilen Tekirdağ- Kırklareli-Edirne ve GAP Elektrik'e verilen Elazığ-Malatya-Tunceli ve Bingöl elektrik dağıtım şebekesi ihale- lerini durdurdu. Yüksek Mahkeme, Tes-lş Sendikasf nın açtığı dava üzeri- ne daha önce Ihlas Grubu'na verilen Bursa-Yalova bölgesinin elektrik dağı- tım ihalesini durdurmuştu. Danıştay 10. Dairesi, Tes-lş Sendi- kası'nın açtığı dava üzerine, 3 bölgede şirketlerin 30 yıl süreyle görevlendiril- mesine ilişkin Bakanlar Kurulu kara- nnın yürütmesini durdurdu. Danıştay, karannda 3984 sayılı yasanın medya kuruluşlan açısından yasaklayıcı hük- münü anımsatarak, 22. görev bölgesin- de elektrik dağıtım ve ticaret işini alan GAP AŞ'nin hissedarlan arasında Er Radyo-TV Ajans sahiplennin. 17. gö- rev bölgesindeki PARKUR AŞ'nin his- sedarlan arasında Bafra Radyo-TV AŞ'nin sahiplennin, 3. görev bölgesin- deki TEKAŞ AŞ'nin hissedarlan ara- sında Show TV'nin sahibi Erol Ak- soy'un bulunduğunu ve hisselerinin yasadaki yüzde 10'luk sının astığmı bildirdi. Bu nedenle Danıştay'm, söz konusu şirketler için oy çokluğuyla verdiği yü- rütmeyi durdurma karanna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile şirketle- rin itiraz hakkı bulunuyor. Danıştay 1. Dairesi'nin de imtıyaz sözleşmelerinin kaynağını oluşturan Bakanlar Kurulu karannın yûrütmesi- nin durdurulmasına ilişkin itirazlarda Danıştay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun vereceği son karan bekle- diği belirtiliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zi- ya Aktaş ise uluslararası tahkimle ilgi- îi değişikliklerin yapılacağı 1 yıl bo- yunca enerji ihalelerinde Danıştay'ın engelleme yapmayacağı konusunda "centflmenlik anlaşması yapnklannı" söylemişti. Danıştay Başkarıı Erol Çı- rakman. böyle bir anlaşmanın yasal olarak olanaksızlığını bildirerek baka- nı yalanlamıştı. Kamu Işletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfı (KİGEM) Başkanı FP'ü beledjyenin tariheihanetiIstanbul HaberSenisi-FP'lilerin yönetimde bulundu- ğu Beyoğlu Beledıyesi, lstanbuFun simgelerınden biri olan Galata Kulesi'nin çevresindeki parkın ortasından araç yolu geçirdi. Nurettin Sözen döneminde granit taş- lar döşenerek düzenlenen parkın. orta yerinden kazılarak otomobıl yolu yapılmasına tepki gösteren yurttaşlar "Ga- lata Kuksi çevresinin daha fazla yayalaşünlması gerekir- ken tam tersi biranlayışla parkın ortasından yol geçirmek, en hafıf deyimiyle tarihe saygısızlık olarak açıklanabilir" dedi. Beyoğlu Belediyesi'nin, Beyoğlu Hastanesi'nin gı- riş-çıktşımn daha rahat yapılması gerekçesiyle Galata Kulesi"nin etrafindaki parkın ortasından yol geçirmesi çe- şitli dernekler tarafından protesto edildi. Galata Derne- ği, Cihangir Güzelleştirme Derneği, Ayaspaşa Çevre Ko- ruma Derneği ve Insan Yerleşimleri Derneği temsilcile- n dün Galata Kulesi'nin dibinde ortak bir basın açıkla- ması yaptı. Açıklamayı okuyan Galata Derneği Genel Sekreteri Avukat Nermin Aksn, Galata Kulesi ve çevre- smin lstanbul'un 'nıristikcekim gücü' en yüksek merkez- lerinden biri olarak tepeden ınme projeleri hak etmedi- ğıni, çok daha farklı bir ilgıyi gerektırdiğini düşündük- lennisöyledi (Fbtoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) ' Mümtaz Soysal da, Enerji Konferan- sı'nın ikinci günûnde yaptığı konuş- mada, "nasıl olup da bir bakanın, se- çimJerden sonra oluşacak bir yasama organının iradesi üzerine ipotek koya- bildiğini anlayamadığmı" vurgularken. kimsenin böyle bir güvence verme yet- kisi bulunmadığını bildirdi. Devlet adı- na toplantıya katılanlann. "Cumhuri- yet hukuku ve Danıştay'ı engel olarak değerlendiren sözlerinin kendisuü çok rahatsız ettigjni" vurgulayan Soysal, uluslararası mahkemelerin Türkiye aleyhine kararlanna dikkat çekerek, Türkiye'nin uluslararası tahkim konu- sunda "çekingen davranmak için veter- li deneyime sahip olduğu- nu'' söyledi. Bakan Aktaş ise tepkile- re neden sözleri hakkında biraçıklamayaptı. "Danış- tay'ın kendisine gelebilecek davalar konusunda önce- den görüş, ve öneri oluştur- masuıın miimkiin olmadt- ğL doğnı da olmayacagmm bilincinde olarak, Danıştay yetkilileri ile de görüş alış- verişinde bulunduk" diyen Aktaş, enerji alanında im- tiyaz sözleşmesinin Danış- tay denetiminde kalmasını savunurken, özel sektör kuruluşlan ile TEDAŞ ve TEAŞ gibi devlet kuruluş- lan arasında imzalanan Elektrik Satış Anlaşması ve Devir Anlaşması gibi ti- cari anlaşmalann denetim dışına çıkanlması istemini yineledı. Bu konularda uluslararası tahkim için Anayasa, Danıştay Yasası ve ilgili bazı yasalarda de- ğişiklik çalışmalannın sür- dürüldüğunü, ancak bunla- nn yeni oluşacak TB- MM'de sonuçlandınlaca- ğını bildiren Aktaş, şöyle dedi: "Bu süre içinde firmala- nn gerekli çahşmalannı sürdürmelerini. böyle bir engcli abartıp Türkiye'den çekilmeyi düşünmekten vazgeçmelerinin ülkemiz ve halkımızın çıkanna ol- duğu kadar şirketlerin ken- di çıkarlanna olacağı gö- rüşterüni de bir kere daha ifade etmek istivonım." Secim sonrasına hazırlık Uluğbay, IMF Üe görüşmek için ABD'ye gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Başbakan Yardım- cısı ve Devlet Bakanı Hik- met Uhığbay başkanlığında- ki heyet. hafta sonu Was- hington'a giderek Uluslara- rası Para Fonu'yla (IMF) se- çimlerden sonra yapılmak üzere parasal destek içeren anlaşmanın temellerini oluş- turmaya çalışacak. Maliye Bakanı Nami Ça- ğan, Uluğbay'ın görüşmele- re 'eH kuvvetli' olarak gittiği- ni söylerken sosyal güvenlik değişikliğinin 'zorunlu' ol- duğunu ve seçimlerden son- ra öncelikli olarak gündeme geleceğini kaydetti. Türkiye'nin kaynak bek- lenrisini seçimler sonrasına, 'özellestirme. uluslararası tahkim. sosyal güvenlik ve mali sektör düzenlemelerini' koşullu olarak bırakan IMF'yle parasal destek içe- ren anlaşma zemini hazırlan- maya çalışılıyor. Başbakan Yardımcısı Hik- met Uluğbay, dün DSP An- kara Anakent Belediye Baş- kan adayı Doğan Taşdelen' in tanıtım toplantısı çıkışında, ABD'li kredi derecelendir- me kuruluşu Duffand Phelps CreditRating'in(DCR) Tür- kiye'deki bazı banka ve kuru- luşlann kredi notlannı dü- şürmesine ilişkin soru üzeri- ne, " Kredi değertendirme kuruhışunun daha önceki Türkiye değeriendirmesini hatırlarsaıuz. 1998 yılının ilk 9 aylıkverilerine göreydL Oy- sa tam yıl \erileri ortaya ko- nulduğunda Türkiye'nin son derece basanlı bir perfor- mans ortaya koydüğu beüi- dir" diye konuştu. Uluğbay. "Toptan eşya fi- yatlan arüsının tüketici fryat- lannın üzerinde gerçekleş- mesi ekonomîde canlanma olarak değeriendirilebilir mi?" sorusu üzerine, "'Piya- sadaki canlanmanın ön ha- berleri var. Ekonomi yeniden canlanmaya başlayacak. Dünya piyasalannda sağlıkh gelişmeler var" dedi. Maliye Bakanı Çağan da. dünkü basın toplantısında sorular üzerine, Türkiye'nin iç ve dış piyasalarda güveni- lirliğini arttırdığını belirtir- ken şubat ayı enflasyon ra- kamlannın bunun göstergesı olduğunu söyledi. Çağan. "Enflasyon istikrarlı bir şe- küde asagı iniyor. Türkiye şok birprogram uygulamadı. Hükümet seçim olduğuna bakılmaksızın uyguladığı is- tikrar programıy la, hem içe- riye hem de dışanya güven veri>or. Sayın Uluğbay. bu gö- rüşmelere eli kuvvetli olarak gidiyor" diye konuştu. Çağan, sosyal güvenlik konusunun azınlık hüküme- tinde çözülmesinin söz ko- nusu olmadığını, TBMM'- nin kılitlendiğinı, bu konuda koalisyon ortaklan arasında anlaşmanın da zaman aldığı- nı belirtirken "Sosyal güven- lik reformu kaçınılmaz. Se- çimlerden sonra çoğunlukik- tidannda bu konunun üzeri- ne karariı olarak gidilecektir. Seçimlerden sonra gündeme ilk gelecek reformlardan bi- ridir" diye konuştu. Uluğbay, Ziraat Bankası Krediler Yüksek Kurulu top- lantısında gazetecilerin soru- lan üzerine şunlan söyledi: u Washington'a, hemen se- çimden sonra bir fon destek- li. dış kaynak destekli enflas- yonla mücadele programını kısa sürede uygulamaya ko- yabilmek için hazırlık çalış- malannı sürdürebilmek için gjdiyoruz. Misyonumuz o- dur. O çerçevede de gerekli altyapının oluşmasına yöne- tikgerekli karşılıkb görüşnıe- lerimiz olacak." Uluğbay. "Bu görüşmelerde, şöyle bir program uygulanırsa şu ka- dar kaynak olacak şeklinde bir şey var mı" sorusunu, her programın kendisine göre bir kapsamı olduğunu ve ön- ceden konuşmanın "tah- min" olacağını söyleyerek yanıtladı. Galatasaray - Fenerbahçe 7 Mart Pazar, saat 19:00 Naklen ve sadece CINE5'te. Hemen üye olun (0212)225 55 55 LÜİlsDJJ www.cine5.com.tr Decoder'ler Multicanal Yetkili Satıcılannda, Bosch, Arçelik, Beko ve K.V.K. Bayilerindedir Mumcu davası Sağlarve Baykam'uı tanddığı istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemız yaza- n Uğur Mumcu'nun öldü- rülmesi davasıyla ilgili ola- rak tutuklu bulunan Abdul- lah Argun Çetin'in yargı- lanmasına dün devam edil- di. Ankara 1 No'luDGM'de yapılan duruşmaya sanık Çetin, tstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi'nde gözetim al- tında olması nedeniyle ka- tılmadı. Dunışmada Mum- cu'nun avukatlan Ceyhan Mumcu, Beyhan Gürson, Turgut Kazan, Emin Değer, Şenal Sanhan ile Mehmet Cengiz hazır bulundu. Duruşmada Mahkeme Başkanı Orhan Karade- niz'in, sanığın henüz hasta- nede gözetim altında oldu- ğunu söylemesi üzerine söz alan Beyhan Gürson, geçen duruşmada verilen ara ka- rarda sanığın 3 hafta sürey- le müşahede altında bulun- durulmasına karar verildi- ğini anımsatarak, oysa 8 haftanın geçtiğini söyledi. Bunun üzerine Başkan Ka- radeniz, sanığın belki de Ankara'dan Istanbul'a 3 hafta sonra götürülmüş ola- bileceğini bildirdi. Duruşmada Mumcu"nun avukatlan, sanık Abdullah Argun Çetin'in daha önce gidip konuştuğu CHP'li FOoi Sağlar ile Bedri Bay- kam ve gazeteci Ali Tarta- noğju'nun tanıklığını iste- diler. Başkan Karadeniz, avukatlann bu isteminin sa- nığın hazır bulunduğu du- ruşmada karara bağlanaca- ğını belirterek duruşmayı erteledi. Davada, daha önce veri- len karar gereği işadamı Jak Kamhiye suikast giri- şiminde bulunan ve şu an- da Istanbul 3 No'lu DGM 'de tutuklu yargılanan sanıklar da tanık olarak din- lenecek. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Siyasetimizin Üç Gülü! "Tann'ya dikenli gülyarattığı için kızacağımıza, dikenlerarasında gül yarattığı için şükretmeliyiz." Bu söz, güzel olmasına güzeldir de. sevdiğımi- ze bir gül sunarken önlem almamıza da engel ol- maz. Dalından kopanrken kalın bir eldivenle tuta- nz. Sunarken de dikenlerini gül makasının ucuyla temizleriz. Böylece hem gülün güzelliğinden ve kokusun- dan yoksun kalmamış oluruz hem de ellerimiz kan revan içinde kalmamış olur... • • • Demokrasi, siyasal yelpaze toplumun ne kada- nnı kapsıyorsa o kadar gerçeklik kazanır. Gerçek- lik kazandığı ölçüde de toplumsal banşa katkıda bulunur. Eğer buna inanıyorsak, bugün toplumumuzda bir FP'ye, bir HADEP'e, bir MHP'ye de gereksin- memiz olduğunu kabul etmeliyiz. Çünkü üçünün de toplumda ciddi birer tabanı var. Farklı partilerin varlığını "haklı"kılan, farklı kesim- leri temsil etmeleridir. ANAP ile DYP'nin ve DSP ile CHP'nin ayn partiler olması yanlıştır; ama FP, HADEP ve MHP'nin ayn partiler olması doğrudur. Doğru olmasına doğrudur da... Diğerlerinden çok daha sıvri olan dikenlerinin temizlenmesi ya da en azından yontulması koşu- luyla! • • • Daha birkaç yıl önceydi... Metin Akpınar'ın TV'de "Erbakan'/n RP'nin başında oluşu ülke için birşanstır" dediğini anım- sıyorum. Çok kişi gibi Sayın Akpınar da, "ılımlı" Er- bakan'ın sivrilerin önüne set çektiğini düşünüyor olmalıydı. Oysa zaman öyle olmadığını gösterdi. Geçenlerde Güngör Mengi'nin de haklı olarak değindiği gibi; asıl şımdı FP'nın Erbakan'dan kur- tulma şansı doğdu. Çoğulcu demokrasınin kabul edebileceği bir çizgiyi onun değil, Sayın Kutan'ın temsil ettiği ortaya çıktı. Beş yıllık yasak partide ılımlı kanadın önünü aç- tı, ama Erbakan'ın "Demokles'in kılıcı" olmasını önleyemedi. (Demokrasimize "türbanlı milletveki- li" sabotajının arkasında da Sayın Erbakan'ın ol- duğu anlaşılıyor.) Öcalan'ın itiraflarının Erbakan'la ilgili bölümü doğru mu, değil mi henüz bilmiyoruz. Ama FP'nin, demokrasi demetimizdeki yerinı, elimızi kanatma- dan almasını diliyoruz. Yani "Erbakan /ca/as/"ndan ve gölgesinden kur- tulmuş olarak... ••• Aynı şey HADEP için de geçerli. öcalan'ın açıklamaları, Meclis kürsüsünden yapılan Kürtçe yeminden bugüne uzanan bir çız- gideki tüm kuşkuları doğruluyor. Ve bunlann yanlışlığını da... çıkmazını da gözler önüne seriyor... HEP... DEP... HADEP... Artık bir temel yanılgıya "hayır" demenin zama- nı değil mi? Öcalan'ın ve terör çıkmazının gölge- sinden kurtulmanın zamanı gelmedi mi?.. Tutanlann ellerini kanatan bir gül olmaktan kur- tulmak için çok geç değil. Eğer HADEP için çok geç ise onun yerini bir başkasının alması için geç değil! • • • Türkçülerin başucu kitaplanndan Kutadgu-bilig şöyle der: "Beylik dediğin ancak yasa ile ayakta durur. Di- nin dünya ile birleştirilmesi güçtür." Türkçülerin baştacı Ziya Gökalp o düşünceye şunlan ekler: "Sahaflardaki kitaplar Iran ve Arap eğitimine, Beyoğlu Caddesi'ndeki kitapçılardaki Avrupa 'nın eğitimine aittir. Babıali Caddesi'ndeki Tanzımat eğitimi ise bir evvelkilerin perişan tercümelerin- den, acemice aşırma ve taklitlerinden oluşmuş- tur... Bu üç eğitimyönteminibirleştirmedikçe, ger- çek bir ulus olmamız mümkün müdür?" Ve şimdi o çizginin uzantısı olduğunu söyleyen MHP'nin gençleri, başka gençlere "tekbır" getire- rek saldınyor. "Türkçe ezan" lafı edenleri partiden kovuyor. Şeriatçı eğitime destek veriyor... ••• Fazilet Partisi "dinci" değil "muhafazakâr" o\sa... HADEP "Kürtçü" değil "demokrat" olsa... MHP "şeriatçılığı" biryana bırakıp "milliyetçi" ol- sa... Ve asker kışlasında "huzurlu", bizler de demok- rasimizle "gururlu." Vekfl müdürler ataıımayı bekliyor tstanbul Haber Senisi - 55. hükümetin Milli Eği- tim Bakanı Hikmet Uluğ- bay döneminde yürürlüğe giren "Milli Eğitim Ba- kanlığı Kurum Y öneticüe- rinin Atanma Esaslan" düzenlemesine karşın ilk ve ortaokuldan ilköğretim okuluna dönüştürülen okullara hâlâ asaleten ata- ma yapılmadığı belirlendi. Bu okullann müdürlük gö- revi vekâleten yürütülür- ken Eğitim-Sen ve okul müdürlen, asaleten atama- lann bir an önce yapılma- sını istediler. Genelgeyle kaldınlmasına karşın öğ- rehnen ücretlerinden mu- temetlik ücreti kesilmesi- ne devam edılmesine son verilmesi de istendi. Eğitim-Sen lstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Ala- attin Düıçer, 4 Nisan 1998 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yasanın, mevcut okul müdürlerine bir defa- lık atanabilme olanağı ge- tirdiğini, ancak ilköğretim okuluna dönüştürülen okullann vekil durumuna düşen müdürlerinin bu ya- sayla haklannın korunma- sına karşın asaleten atan- madıklannı söyledi. Din- çer, Ankara, lstanbul ve tzmir gibi büyük kentlenn yanı sıra birçok kenti ilgı- İendiren asaleten atamala- nn zaman geçirilmeden yapılmasını istedi. tlköğ- retim okullannda vekâle- ten görev yapan eskı ilk ve ortaokul müdürleri de ba- kanlığın kendilerine tanı- dığı atanma hakkmdan ya- rarlanmak istediklerini be- lirterek soruna çözüm bu- lunmasını istedi. Dinçer. Milli Eğitim Bakanlığı tarafindan Eylül 1998'de yayımlanan bir genelgeyle. eğitim çalı- şanlannın bordrolan üze- nnden aylık 500 bin lira tutannda mutemetlik üc- reti kesilmesi uygulaması- nın kaldınldığını, ancak bu mutemetlik ücreti ke- sintisınin genelgeye karşın sürdürüldügünü belirtti. Dinçer. ülke genelinde ay- lık 300 mılyar lirayı bulan kesinti toplamından pay almak ısteyen simsarlann ortaya çıktığını vurgulaya- rak, eğitim çalışanlannın aylıklarından hem okul mutemetleri hem de bu simsarlar için kesinti ya- pıldığını ileri sürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle