25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 1999 PERŞEMBE HABERLER Dünyada 12 milyon, Türkiye'de ise 200 bin kişi insüline bağımlı olarak yaşıyor Kesiıı tedavihüere ııaldiSAADETUSLU Sürekli olan ve ensülin kullanılmaz- sa organ kayıplanna neden olan diyabet için hücre nakliyle tedavi umudu doğ- du. Dünyada 12 mılyon Türkıye'de ıse 200 bin kişinin ensüline bağımlı oldu- guna dikkat çeken Prof. Dr. Temei Yıl- maz "EHyabetin kesin tedavisi 2000'b' yıllarda hücre nakliy lemiimkün olacak- nr" dedi. Prof. Dr. Temel Yılmaz. diyabetin ya vücutta ensülin hormonu bulunmama- sı ya da yeterli olmamasından kaynak- landığını söyledi Dışandan verilen en- sülinin eksıkliğı tamamen gideremedi- ğine dikkat çeken Yılmaz. son yıllarda devam eden hücre nakli çalışmalannın büyük bir gelişme olduğunu ifade etti. Yılmaz, dünyada sadece 15 merkezde devam eden çahşmayı şöyle anlattr "Burada hedef pankreas içine ada- cıklar şeklinde dağılmış. ensülin salgıla- yan hücrelerin izole edilip birtakım iş- İemlerden geçtikten sonra şeker hasta- sına nakli. Hücre nakli yapıhnış insan- larda şeker hastalıgma bağfa organ ka- yıplaruun bulunmayışı, bu yöntemin ile- risi için hastaiığın tedavisfnde tek umut olduğunun bir kanıtı olarak gösteril- mekte. Henüz deneme asamasında olan yöntemin güçlüğü, nakil yapılan hücre- lerin verildigi organizmanın savunma sistemi tarafından tahrip edilmesi soru- nuna tam çözüm bulunamamış otması. Bu alanda yapılan yoğun çalışmalarla bu sorun da aşuacaknr." Prof. Dr. Yılmaz dışandan ensülin desteği olmadan, hücre nakli yapılmış bir hastanın 7 vıldan daha uzun süredir yaşamını sürdürdüğünü söyledi. Bugü- ne kadar 300 civannda kişide denenen yöntemin başan oranının yüzde 20 ci- vannda olduğunu belirten Prof. Dr. Yıl- maz. "Yöntemin üstünlüğü, küçük bir operasyonla uvgulanması ve tekrarla- nabilir olmasında yaüyor" dedi. Türkiye'de de araştınlıyor Yöntem konusundaki çalışmalann Türkiye'de de yaklaşık 5 yıldır devam ettiğini belirten Prof. Dr. Temel Yılmaz, "Merkezüniz teknik oiarak hücre nak- linin bütün aşamalannıyapabilecek po- tansryele sahiptir. Nftekim dryabetii fa- re ve sıçanJarda hücre nakliyle son de- rece başanlı sonuçlar alındı. Yurtdışın- dan geJmesi beklenen Cobe 2001' adb cihaz alandıktan sonra insanlar üzerin- de adacık nakli uygulamalanna gidece- ğfa" dedi. Diyabetin kesin tedavisinin bu yöntemle mümkün olacağını vurgu- layan Yılmaz, "Merkeziıniz 2000'fi yü- tann teknolojjsine, bilgi ve deneyim o- larak haar* şeklinde konuştu. Hastahk önceden belirlenîyor • Türkiye'nin de içinde bulunduğu 24 ülkede devam eden bir araştırma kapsamında ise önümüzdeki yıllarda diyabetin durdurulması ya da yavaşlatılması mümkün olacak. tstanbul Haber Servisi-Yaşam boyu süren \e tedavi edılmediğı takdirde ka- lıcı sakatlıklara neden olan diyabet, ön- ceden belirlenebiliyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu 24 ülkede devam eden bir araşttrma ile önümüzdeki yıllarda di- yabetin durdurulması ya da yavaşlatıl- ması mümkün olabılecek. Istanbul Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. İlhan Satman. diyabetin önceden belir- lenmesinın Türkiye'de sadece kendı bi- nmlennde yapıldığını söyledi. Özellik- le Tip 1 diyabetin (insülin alınması ge- reken) bağışıklık sistemıyle ilgisi nede- niyle önceden belirlenebildiğinı kayde- den Satman, "Bunlarda kişinin pankre- asındaki insülin yabancı olarak algılaıu- yor ve yavaş yavaş > ıkılıyor. BU şimdi yv kınıı bt-lli bir zamanda durdurmak için ugraşıvoruz" dedi. Türkiye'de 3 yıldır uygulanan bir teknikle kişiye kan testi yapıldığını belirten Prof. Satman, testın genellikle Tip 1 diyabetiklerin birinci derece yakınlanna uygulandığını söy- ledi. Testin maüyeti ise 20 milyon lira ci- vannda. , Diyabetin önceden tespıt edilmesinın ardmdan yapılması gerekenin hastaiığı durdurmak olduğunu vurgulayan Sat- man, yapılan çalışmayı şöyle anlattı: "Avrupa'da 22, Kanada ve ABD'de bi- rer olmak ü/ere 24 merkezde 5 yıldır de- \am eden bir çalışma var. Bu çalışmada Bvitanünindeki bir maddeninyıkunı >a- vaşlattığı tespit edildi. Arastırmada, 552 hasta üzerinde calışıldı. Bunlardan 10 tanesi Türkiye'den. Pilot çalışmalar olumlu. ABD'de devam eden bir başka çakşmaday sa kişilere belli araJıkJaria in- sülin verili>or. Bu da 3 yıl sürecek. Artık riski önceden belirieyip durdurmak mümkün. En kötü ihtimalte yavaşlatüa- cak." Prof. Satman, diyabetle ilgili diğer ba- zı gelişmeleri de şöyle sıraladı: Sprey: Tip 1 diyabetler bütün diya- beüerin yüzde 10'unuoluşturuyor. Bun- lar devamlı insülin almak zorundalar. Şimdiye kadar enjeksiyonla verilen in- sülin gıdalarla alman şekerlerin yakıl- masını sağlıyor. Şimdi enjeksiyon yer- ine burundan ve ağızdan speyler geliş- tirildi. Ancak bunlann uzun süre kul- lanımlannda bazı sorunlar çıkabiliyor. Hâlâ deneme aşamasında. Hap: Insülinin hap şeklinde verilmesi düşünülüyor. Hayvan deneyleri tamam- landı. DÎYABETLtGENÇLER DERNEK KURDULAR En büyüksorunişbukmuunakÖzeliikle çocukiuk döneminde orta>a çıkan diyabet yaşam boyu d o a m ediyor. Okul çağlanndan başlayarak diyabet bu insanlann önüne gerçek bir engei olarak çıkıyor. tlkokula başladıklannda insanlann bilinçsizliği yüzünden iğne Yurulmasuun yadırganması. gençlik yıllaruıda iş buiamamalan sorunlannuı başında geliyor.Aktif Diyabetöler Birliği'ni kuran diyabetii gençler, arkadaşlannın sorunlannı çözmeye çalışıyorlar. Türkiye Diyabet Eğirinı \e Teda\i V'akfl bünyesinde kurulan birliğin üyeleri, en biiy ük soruıüan iş hayatında yafadıklannı belirriyorlar. tş için baş\ urdukJannda kendilerine sorun çıkanklıgını söy kyvn gençler "'Çalışanlar bilinçli değiL BUmedikleri için diyabeti korkunç bir vakit kaybı olarak gorüyorlar" dediler. Pek çok insanın konuya duyarsız kalmasından yakınan gençler şöyle devam edi\or:~Toplumun en bilinçli kesiminde bile bflinçsûük var. tnsülin kalemiyle maça giremiyoruz. Türk Silahlı Ku\\eticri de hastabğı geçici görüyor. flk olarak bir y ü erteliyoriar. tkinci > ıl da aynı oiuyor. Üçüncü yil tekrar kontroi gerekiyor. Doktoıiar da hastalık konusunda bilgisiz. Devletin bu konuda toplumu bilinçiendirmesini istiyoruz." Oluşturdukfauı birük kapeamtada sorunlannı halletmek için uğraşacaiklannı soyleyen gençler. ö/ellikle problemlj gençkre yardım etrnek istedikkrini ifade eftiler. 2 milyon hasta irLSÜliıı bulaımyor İstanbul Haber Servisi- Dünyada sayılan 120 milyonu bulan diyabet hastalannın 10-12 milyonu insüline bağımlı. Türkiye'de de sayılan 2 milyon civannda olan hastalann bir kısmı hâlâ insülin bulamıyor. Türkiye Diyabet Eğitim ve Tedavi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temd Yılmaz, Türkiye'de 18 yaşından büyüklere şeker ölçüm aletleri ve test çubuklannın verilmediğine dikkat çekerek bu durumun düzeltılmesini ıstedı. Dünyada genel sağlık bütçesinden diyabet için pay ayırmayan ülkelerin oranı yüzde 25 civannda ve Türkiye de bu ülkeler arasmda bulunuyor. Türkiye'de hâlâ diyabet için en temel gereksinım olan insülini bulamayan insanlar olduğuna dikkat çeken Temel Yılmaz, sorunun bir an önce çözümlenmesini istedi. Diyabete bağlı hastalıklann ergenlik çağına girdikten S yıl sonra ortaya çıktığıru belirten Kocaeli Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabılım Dalı öğretim üyesı Doç. Dr. Şükrö Harun. bu yaşlardaki tedavınin daha önemlı olduğunu vurguladı. Dr. Hatun, "SSK, Emekli Sandıgı ve Bağ-Kur'un vermediği insülin ve şeker ölçüm çubuğunun flyaüan doUra endeksü okluğu için detamlı artayor. Çocuklar yeterü kan şekeri öiçümleri yaptlmadan tedavi edflmek zorunda kalıyor. Oysa tam teda\i için bu işlem de şart Türkiyç. altına imza atnğı Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin geregi olarak da çocuklara ihtiyacı olan ilaclan sağlamalıdır'" dedi. Diyabetle yaşamak ve anlatmakOnlar. yaşıtlannın koşup oynadığı, rahatça şeker. tatlı yediği zamanlarda diyabetle yaşamayı. hergün iğne olup diyet yapmayı öğreniyor. Küçük yaşlarda yaşam boyu devam edecek bu hastalıkla tanışan çocuklann ortak dileğıyse. kesin tedavinin bulunması. Çocuk ve Adolesan Diyabetikler Derneğf nin düzenlediği "Diyabeanı w Ben" konulu yanşmaya katılan çocuklann öykü ve şiırlerinden oluşan •'Arkadaşım Diyabet" kitabı, pek çok çocuğun duygulannı anlatıyor. Hastalıkla mücadelenin daha kolay olmasının ortak istek olduğu kıtapta Özlem Yanar adlı hasta diyabetle yaşamayı şöyle anlatıyor: Merhâba! lîen Özlem Yanar. Dünyada ve Türkiye'de hayatını diyabetli olarak sürdüren milyonlarca insandan sadece birisiyım. Diyabet. yani benim ifademle şeker hastalığı artık hayatımın birparçası halinegeldi. Alışmam ilk başta pek kolay olmadı. Öncelen diyetimden çok memnundum. Çünkü çok iştahsızdım. Fakat şu anda bana en zor gelen diyet yapmak zorunda olmam. Iğnelerim ise artık benim için sabah kalkınca yüzümü yıkamak gibi sıradan bir iş. Günde üç defa vuruldugum ığnelerden şikâyetçi olmamaya çalışıyorum.Tedavisi bulunmayan birçok hastalığın olduğunu düşündûğümde. diyabetin tedavisi olduğu için Allah'a şükrediyorum. Diyabetli bütün çocuklann bu şekilde düşünmelerini, yani bir anlamda Polyannacılık oynamalannı istiyorum. Ben de biliyorum. herkes gözalıcı çikolatalan. şekerleri yerken dayanmak zor oiuyor. Ya da bir arkadaşın dogum gününe gidildiğinde yemek masasında neler hissedildiğini Bazen bu hastalğı gizlemek ihtiyacı duyabiliyor insanlar. Fakat bu utanılacak, gizlenecek bir durum değil. lnsaniardan kaçmak. eğlencelere katılmamak, arkadaş gruplanndan uzaklaşmak, gezmelere gitmemek... Bunlann hiçbirisi çözüm değil. Kendini olduğu gibi kabul etmek, hayatı doya doya yaşamak ve en önemlisi eğitimini tamamlamak, bence her diyabetlinin idealinde olmalıdır. Okumak ve bir meslek sahibi olabılmek, insanın kendi ayaklan üs'tünde durabilmesi, başkalannın himayesinde yaşamaktan çıkarak hayatta emin adımlarla ilerlemesi için gereklidir. Aynca. diyabet ve tedavisi hakkında da çok bilgili olmak, insanın bilinçlenmesi açısından çok önemlidir. Her diyabetli kendi kendisinin doktoru olmalı, fakat kendisini de hasta olarak kabul etmemelidir. Benim bütün arkadaşlanm diyabetli olduğumu biliyor ve yanımda şekerli yiyecekler yemiyorlar. Diyetime en az benim kadar dikkat ediyorlar. Zaten ben de onlann bana acımalannı değil, yardımcı olmalannı istiyorum. En büyük dileklerimden bir tanesi, şeker hastalığınm kesin tedavisinin bulunması, diyete ve iğneye artık son verilmesi. Hayatta pek çok beklentim ve isteğim var. Umutlanmı tüketmiyorum. Hayallerim aynı canlılığını koruyor. Bütün diyabetli arkadaşlara da aynı şeyi tavsiye ediyor, artık umutlannı yeşertsinler diyorum. Yaşamayı, insanlan ve bütün canlılan çok seviyorum. Hoşça kalın. Dostça kalın. Izmir Emniyet Müdürü Yücesan, bazı yurtlann kapatıldığını ve 37 kişinin gözaltına alındığını söyledi 6 Irticai yaym yapan kanalları izlîyoruz' NECATİAYGEV İZMİR- Izmir Emniyet Müdür- lüğü, özel yurtlan mercek altına aldı. Izmir Emniyet Müdürü Ha- san Yücesan, "irticai faaliyet" gösteren 18 yurdun kapatıldığını. 37 kişinin yakalandıgını, kapatı- lan yerler arasmda yurt şeklinde kullanılan bir evin de bulunduğu- nu söyledi. Izmir'de irticai faaliyetlere izin vermeyeceklenni belirten Yüce- san, "irticai yayın yapan yerel te- levizyon kanaüan da izlemeye ahn- dı. Çabşmaianyla ilgili olarak V'a- ttmiz Kemal Nehrozoğlu'na bilgi veriyoruz" dedi. Yücesan. ırtıca ıle mücadele amacıyla oluştum- lan Başbakanhk Takip Kuru- lu'nun çalışmalan doğrultusunda Jzrnir Emniyet Müdürlüğü Gü- venlik Şubesi bünyesinde oluştu- rulan "İrticai Faaliyetieri İzieme Komis>x)nu''nun çalışmalannı bü- yük bir titizlikle yürüttüğünü be- lirtti. Atatürk ilke ve inkılaplan- na aykın uygulamalarda bulunan tûm kuruluşlan izlemeye aldıkla- nnı vurgulayan Izmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, Izmir ve ilçelerinde vakıf ve özel kişilere ait toplam 81 öğrenci yurdu ile yurt amacıyla kullanılan ev bulun- duğunu, buralann, 2559 sayıh Po- lis Vazife ve Salahiyetleri Yasa- sı'na göre sürekli denetlendiğini söyledi. Yücesan. "\akiflara ait 22'si merkezde 14'ü ilçelerde ol- mak üzere toplam 36 yurt var. Çe- şitli adlarda kurulan derneklere ait merkezde 9, ilçeierde 11 oimak üzeretoplam 20öğrenci yurdu var. AjTica. 5'i şahıslara, 19'u şirkede- reaityurt, bir deyurt amaayla fa- aliyet gösteren 1 evie birtikte top- lam olarak 81 öğrenci yurdu var. Bu öğrenci yurtlannın kapasitesi- nin 4 bin kişi olmasına karşın ha- len bu yurtiarda kalan öğrenci sa- yısı 2 bin 500 dolayında" dedi. Yücesan, yapılan denetımler sı- rasında, amaç dışı, irticai faaliyet- lerde kullanıldığı saptanan, 8 öğ- renci yurdu. 1 çocuk kreşi, 1 va- kıf merkezi, 1 vakfa ait yurt, 1 ca- mi derneğineait kütüphane, amaç dışı izinsiz açılan 1 öğrenci yurdu ile 1 e\ olmak üzere 18 yerin sü- resız olarak kapatıldığını söyledi. Operasyonlarda, irticai faali- yetlerde bulunan, aralannda 2 ço- cuğun da olduğu Nakşibendi tari- katına üye 31 kişinin yakalanarak adlıyeye sevk edildiğini vurgula- O s m a n g a z i M i l l i E ğ i t i m M ü d ü r l ü ğ ü i s t a t i s t i ğ i Gülen'in okullannda harem-selamlık uygulaması LEVENTGENCELLİ BURSA - Öğretim Bırlıği Yasası'nm ka- bul edilişinin 75'inci yıldönümünde, 8 yıl- lık kesinrisız Temel Eğitim Yasası ile geri- leme sürecine giren tmam-hatip okullan- nın yerini özeJ dershane %e okullar aldı. Bu- ralarda harem-selamhk uygulandığı, erkek Öfrencılerin bulunduğu sınıflara erkek. kız öğrencilerin bulunduğu sııuflara da bayan ögretmenlerin görevlendirildifi ortaya çık- tı. Gurnhuriyet'in. Bursa'mnen büyük ilçe- si Osmangazi Milli Eğitim Müdürlüğü is- tatistiklerinden derfedığı bilgilere göre Fet- hullahçılann dershanelerinde, iiköğretim ara sınıf takviye dershanelerinde biie ha- rem-selamlık uygulamast yapılıyor. Osmangazi tlçe Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nün bakanhğa gönderdiği tablolara gö- re "Anı Sınıf İiköğretim Takviye Kursu" dü- zenleyen Yeşilırmak Dershanesi'nin Cum- huriyet Şubesi 'nde, 1997-1998 öğretim yı- lında 176 erkek öğrenciye 33 erkek öğret- men "taloiye kursu* verdi. Aynı dershane- nin Altıparmak şubesinde de yüzlerce yük- seköğrenim genci erkek sınıflannda erkek eğiticiler tarafından üniversiteye hazırlan- dılar. Son yıllarda Bursa'yı "fe* olarak seçti- ğt öne sürülen Fethullahçılann destekledi- ği okullarda da harem-seiamlık uygularna- sının yapıldığı öne sürülüyor. Bursa Özel Nüüfer Lisesi 'nde erkek ögrendler okurken Rafet Kahraman KJZ Lisesi'nde, Milli Eği- tim BakanhğVmn uyanfanna karştn sade- ce kız öğrenciler eğitim gorüyorlar ve bu öğrencilerin türbanlı fotoğrafîan yerd gp- zetelere yansıyor. Bursa Milli Eğitim Müdörlüğü, özel eği- tim kurumlan yetkilüeri gazetecilerin ko- nuyla ilgili sorulannı yanıtiarlarken Öğre- tim Birliği Yasasrnm delindiğini bildikle- rini, ancak kendilerine bir şikâyet gelmedî- ği için kapsamlı denetim yapmadıkJannı söyföyorlar. Bu yetkiîiler olağan denetim- ler sırasında özeliikle dershanelerden "BB smıfinua tesadüf eseri kızJannuz tercih et- nıişler'' yanıtmı aldıklanm aktarmakla ye- tiniyorlar. Yeşilırmak Dershaneleri'ne tele- fonla başvuranlara, kız öğrenciler için özel sınıflann ve binalann olduğu. ücret ve di- ğer koşullann yûz yüze görüşülmesi gerek- riği bildiriliyor. yan Yücesan, yurttaşlann yaptık- İan bir ihbar üzerine bir e\e yap- tıkları baskında "üfürükçülük" yaptıklan belirlenen 4'ü kadın 6 kişinin yakalandıgını açıkladı. tzmk Müftülüğü'ne bağlı ola- rak il merkezinde 68. ilçelerde 47 olmak üzere toplam 115 Kuran kursunun olduğunu. bu kurslann Milli Eğitim, Müfrülükgörevlile- nyle birlikte. "İrticai Faaliyetieri tzteme Komisvonu"nda görevli güvenlık güçlerince her ay denet- lendiğini vurgulayan Hasan Yü- cesan, çalışmalarla ilgili olarak düzenledikleri rutanaklan valiye verdıklerinı belirtti. "trtkai Faatiyetkri İzieme Ko- misyonu"nca, bölgesel ve ulusal yayın yapan TV ve radyolann sü- rekli izlendiği bildirildi. Komis- yonun. kamuoyunda Kadiri tari- katının görüşlerini içeren, Özel Ege Mesaj TV Milli Görüş Vak- fi'nın görüşlerini içeren Başak E- fem, Milli Görüş Vakfı'nın görüş- leri doğrultusunda yayın yapan Mel-Ya Efem bölgesel; kamu- oyunda Fethuflah Güiengrubunun görüşlerini içeren STM FM, Nak- şibendi tarikatının görüşleri doğ- rultusunda yayın yapan Akra FM radyosunun izlendiği ögrenildi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Dikensiz Gül Bahçesi üderlerin milletvekili adaylarını saptarken, çev- relerinde veya parti içinde yükselme potansiyeli olan, kendilerine rakip olarak gördükleri, özeliikle genç, aydın kimileri özel iş hayatında başanl), Tür- kiye ve dünyayı iyi izleyen politikacıları, bütün Tür- kiye önünde tırpanlamalan, hem partilere hem de Türkiye politik hayatına oldukça büyük zarar ve- recektir. örneğin ANAP'ı ele alalım. Konuya satt partinin oy potansiyelini arttırmak vegelişmesini sağlamak açısından bakarsak, seç- menin önüne nasıl bir fotoğrafla çıkmak daha et- kili olur? Tek başına Sayın Mesırt Yılmaz'ın fotoğrafıyla mı? Yoksa, Mesut Bey'in fotoğrafı + yanında, arka- sında, önünde, dinamik, genç, başarılı, tanınmış, geleceği temsil eden, örneğin 10 kişilik bir "Beyin takımı" imajlı fotoğrafla mı? Bence ikincisi. Taktik açıdan bile, şu sırada bütün partilerin sa- dece lidertenni seçmene sunduklan bu ortamda, seçkin, yıpranmamış kişılerın bulunduğu bir fo- toğrafla ortaya çıkmanın etkisi büyük olurdu. En büyük rakibi, seçmen karşısında en fütursuz va- atçi, en fütursuz tek seçimci Çiller böyle bir tab- lo ile geri plana itilebilirdi. Mesut Bey, ANAP'ta toplanan, ancak parti için- de polrtika yapmak için gerekli zemini buiamama- lan nedeniyle geri plana çekilen veya son millet- vekili önseçimlerınde budanan, çarıklı olmayan politikacılan, tersine daha da yanına çekmeli, bü- tün Türkiye ve bütün seçmen üzerinde büyük bir çekim gücü yaratmalıydı. • • • Politikada kimse yanında "akıllı", "yaratıcı" adam istemiyor! Neden? Polrtika, liderlik egosunun hayat boyunca tatmın edildiği, aman bir ikinci adam çıkmasın korkusu- nun sürekli yaşandığı bir meslek midir? Yoksa, en iyilerle birlikte, Türkiye'nin soaınlannı akılcı bir şe- kilde birbiri ardına çözümleme sanatı mıdır? Bir lideri yükseltecek, liderlik özelliklerıni geliş- tirecek ve kendisini sadece parti değil ülke lideri de yapacak olan ikıncı seçenek değil midir? Bir yanda, durmadan yükselen bir partinin lide- ri olmak var; diğer yanda, yerinde sayan, ama do- ğal olarak küçülme eğilimine giren bir partinin, gi- derek parti içinde bir hizbın lideri olarak kalmak ve sürekli başansız olmak var. üder, kendisini tekleştirecek ve yükseltecek ön- lemler değil, partiyı yükseltecek, çoğaltacak ön- lemler almak durumundadır. Alman sosyal demokratlarının son beş yıl için- de geçirdıklerı liderlik deneyimleri, herkes için bü- yük bir polrtika dersı ile doludur. Liderlik özelliği- ne sahip, kısa dönemli liderlik yapmış bir dizi ehil adam, partinin başında ve bugün de hükümetin içindedir. LJderfik yanşı, gdişmiş ülkelerde parti kotektivi- tesini güçlendiren bir mekanizma olarak işlerken, bizde, yarışa cesaret edip katılanlann tasfryesi bi- çiminde işliyor. Dolayısıyla partiler ve partilerie bir- likte Türkiye de tıkanıyor. Türk siyaset hayatının, Türk siyasi partilerinin içinde bulunduklan en büyük çıkmaz, açmaz, tı- kanıklık budur. Işe bakın: Lider, çevresinde kendisine körü kö- rüne bağlı insan istiyor. Partinin ve Türkiye'nin en acil gereksinimi ise, öncelikle parti programına bağlı ve bu programı kendi liderlik özellikleriyle bırleştirip en iyi bir şe- kilde pratikte uygulayabilecek ehil insanlann bir araya gelmesi, ortak ve büyük bir güç yaratması- dır. Ülkemizde parti programlannın neden işe yara- maz, önemsiz, uygulanmaz olduğu ve hiçbir za- man uygulanmadığı da böylece daha iyi ortaya çı- kıyor. Biz, yine eskı seçimlerin bir tekrannı yaşryoruz şimdi. Seçimden sonra Türkiye'de bir şeylerin değişe- bileceğine dair umudu olanlara acınm! Ne hamam değişecek ne de tas! Hekimlik Onuru: Türkiye tıp dünyası, demok- rasi cephesi, bir süredir acı bir olay yaşıyor: An- kara AdliTıp Hekimi Dr. CumhurAkpınar, hekim- lik onuruna, hekimlik yeminine, hekimlik saygınlı- ğına ve insan olarak kendisine olan saygısına bağ- lı kalarak görev yaptığı için, Ankara DGM Savcısı, demokratik kamuoyunun nefesini bile çok yakın- dan izlemeyi marifet sayan Nuh Mete YükseTin çabasıyla, 1.5 aydır hapishanede tutuluyor. Yönel- tilen suçlama: Terör suçundan yargılananlara, Ad- li Tıp'ta taraflı rapor vermek. Hukuki bir delil: Yok. Amaç, Adli Tıp'ta doktorlann raporlannı "işkence edilmediği" doğrultusunda vermelerini sağlamak. Akpınar nezdinde bütün doktorlara gözdağı veril- meye çalışılıyor. Akpınar için dostlan bir webb say- fası hazırladılar: www.cumhur.akpinar.gen.tr. Akpınar, bugün mahkemeye çıkıyor. Akpınar'ın bugün serbest bırakılmasını ve bu normal hukuk açısından delilsiz davanın düşmesinı bekliyoruz. E-Posta:obursali(« prizma. nettr. Eski TİP üyesi Nuri Mermer yaşamını yitirdi İstanbul Ha- ber Servisi-Es- ki Türkiye Işçı Partisi (TİP) üyesi iNuri Mermer kalp krizi sonucu yaşamını yitir- di. Mermer'in cenazesi yann ŞişliCamii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı 'nda toprağa ve- rilecek. Nuri Mermer, bir süre- dir tedavi gördüğü Çamlı- ca Özel Hastanesi'nden önceki gece taburcu ol- muştu. Mermer, önceki Nuri Mermer 68 vaşındaydı. gece kalp krizi geçirmesi üze- rine Siyami Er- sek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Mer- kezi'ine kaldı- nlmış. ancak tüm müdahale- lere karşın kur- tanlamamıştı. Gaziantep'te 1931 'de doğan Mermer, yerel ga- zetclerde ve TlP'in kuru- luşunun ardmdan partinin Gaziantep örgütünü kur- ma çalışmalannda görev aldı. Şiir çalışmalan da bulunan Mermer. sanatçı dostu olarak tanınıyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle