Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 1999 PERŞEMBE
HABERLER
Dünyada 12 milyon, Türkiye'de ise 200 bin kişi insüline bağımlı olarak yaşıyor
Kesiıı tedavihüere ııaldiSAADETUSLU
Sürekli olan ve ensülin kullanılmaz-
sa organ kayıplanna neden olan diyabet
için hücre nakliyle tedavi umudu doğ-
du. Dünyada 12 mılyon Türkıye'de ıse
200 bin kişinin ensüline bağımlı oldu-
guna dikkat çeken Prof. Dr. Temei Yıl-
maz "EHyabetin kesin tedavisi 2000'b'
yıllarda hücre nakliy lemiimkün olacak-
nr" dedi.
Prof. Dr. Temel Yılmaz. diyabetin ya
vücutta ensülin hormonu bulunmama-
sı ya da yeterli olmamasından kaynak-
landığını söyledi Dışandan verilen en-
sülinin eksıkliğı tamamen gideremedi-
ğine dikkat çeken Yılmaz. son yıllarda
devam eden hücre nakli çalışmalannın
büyük bir gelişme olduğunu ifade etti.
Yılmaz, dünyada sadece 15 merkezde
devam eden çahşmayı şöyle anlattr
"Burada hedef pankreas içine ada-
cıklar şeklinde dağılmış. ensülin salgıla-
yan hücrelerin izole edilip birtakım iş-
İemlerden geçtikten sonra şeker hasta-
sına nakli. Hücre nakli yapıhnış insan-
larda şeker hastalıgma bağfa organ ka-
yıplaruun bulunmayışı, bu yöntemin ile-
risi için hastaiığın tedavisfnde tek umut
olduğunun bir kanıtı olarak gösteril-
mekte. Henüz deneme asamasında olan
yöntemin güçlüğü, nakil yapılan hücre-
lerin verildigi organizmanın savunma
sistemi tarafından tahrip edilmesi soru-
nuna tam çözüm bulunamamış otması.
Bu alanda yapılan yoğun çalışmalarla
bu sorun da aşuacaknr."
Prof. Dr. Yılmaz dışandan ensülin
desteği olmadan, hücre nakli yapılmış
bir hastanın 7 vıldan daha uzun süredir
yaşamını sürdürdüğünü söyledi. Bugü-
ne kadar 300 civannda kişide denenen
yöntemin başan oranının yüzde 20 ci-
vannda olduğunu belirten Prof. Dr. Yıl-
maz. "Yöntemin üstünlüğü, küçük bir
operasyonla uvgulanması ve tekrarla-
nabilir olmasında yaüyor" dedi.
Türkiye'de de araştınlıyor
Yöntem konusundaki çalışmalann
Türkiye'de de yaklaşık 5 yıldır devam
ettiğini belirten Prof. Dr. Temel Yılmaz,
"Merkezüniz teknik oiarak hücre nak-
linin bütün aşamalannıyapabilecek po-
tansryele sahiptir. Nftekim dryabetii fa-
re ve sıçanJarda hücre nakliyle son de-
rece başanlı sonuçlar alındı. Yurtdışın-
dan geJmesi beklenen Cobe 2001' adb
cihaz alandıktan sonra insanlar üzerin-
de adacık nakli uygulamalanna gidece-
ğfa" dedi. Diyabetin kesin tedavisinin
bu yöntemle mümkün olacağını vurgu-
layan Yılmaz, "Merkeziıniz 2000'fi yü-
tann teknolojjsine, bilgi ve deneyim o-
larak haar* şeklinde konuştu.
Hastahk
önceden
belirlenîyor
• Türkiye'nin de içinde
bulunduğu 24 ülkede devam
eden bir araştırma kapsamında
ise önümüzdeki yıllarda
diyabetin durdurulması ya da
yavaşlatılması mümkün
olacak.
tstanbul Haber Servisi-Yaşam boyu
süren \e tedavi edılmediğı takdirde ka-
lıcı sakatlıklara neden olan diyabet, ön-
ceden belirlenebiliyor. Türkiye'nin de
içinde bulunduğu 24 ülkede devam eden
bir araşttrma ile önümüzdeki yıllarda di-
yabetin durdurulması ya da yavaşlatıl-
ması mümkün olabılecek.
Istanbul Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr.
İlhan Satman. diyabetin önceden belir-
lenmesinın Türkiye'de sadece kendı bi-
nmlennde yapıldığını söyledi. Özellik-
le Tip 1 diyabetin (insülin alınması ge-
reken) bağışıklık sistemıyle ilgisi nede-
niyle önceden belirlenebildiğinı kayde-
den Satman, "Bunlarda kişinin pankre-
asındaki insülin yabancı olarak algılaıu-
yor ve yavaş yavaş > ıkılıyor. BU şimdi yv
kınıı bt-lli bir zamanda durdurmak için
ugraşıvoruz" dedi. Türkiye'de 3 yıldır
uygulanan bir teknikle kişiye kan testi
yapıldığını belirten Prof. Satman, testın
genellikle Tip 1 diyabetiklerin birinci
derece yakınlanna uygulandığını söy-
ledi. Testin maüyeti ise 20 milyon lira ci-
vannda. ,
Diyabetin önceden tespıt edilmesinın
ardmdan yapılması gerekenin hastaiığı
durdurmak olduğunu vurgulayan Sat-
man, yapılan çalışmayı şöyle anlattı:
"Avrupa'da 22, Kanada ve ABD'de bi-
rer olmak ü/ere 24 merkezde 5 yıldır de-
\am eden bir çalışma var. Bu çalışmada
Bvitanünindeki bir maddeninyıkunı >a-
vaşlattığı tespit edildi. Arastırmada, 552
hasta üzerinde calışıldı. Bunlardan 10
tanesi Türkiye'den. Pilot çalışmalar
olumlu. ABD'de devam eden bir başka
çakşmaday sa kişilere belli araJıkJaria in-
sülin verili>or. Bu da 3 yıl sürecek. Artık
riski önceden belirieyip durdurmak
mümkün. En kötü ihtimalte yavaşlatüa-
cak."
Prof. Satman, diyabetle ilgili diğer ba-
zı gelişmeleri de şöyle sıraladı:
Sprey: Tip 1 diyabetler bütün diya-
beüerin yüzde 10'unuoluşturuyor. Bun-
lar devamlı insülin almak zorundalar.
Şimdiye kadar enjeksiyonla verilen in-
sülin gıdalarla alman şekerlerin yakıl-
masını sağlıyor. Şimdi enjeksiyon yer-
ine burundan ve ağızdan speyler geliş-
tirildi. Ancak bunlann uzun süre kul-
lanımlannda bazı sorunlar çıkabiliyor.
Hâlâ deneme aşamasında.
Hap: Insülinin hap şeklinde verilmesi
düşünülüyor. Hayvan deneyleri tamam-
landı.
DÎYABETLtGENÇLER DERNEK KURDULAR
En büyüksorunişbukmuunakÖzeliikle çocukiuk döneminde orta>a çıkan diyabet
yaşam boyu d o a m ediyor. Okul çağlanndan
başlayarak diyabet bu insanlann önüne gerçek bir
engei olarak çıkıyor. tlkokula başladıklannda
insanlann bilinçsizliği yüzünden iğne Yurulmasuun
yadırganması. gençlik yıllaruıda iş buiamamalan
sorunlannuı başında geliyor.Aktif Diyabetöler
Birliği'ni kuran diyabetii gençler, arkadaşlannın
sorunlannı çözmeye çalışıyorlar. Türkiye Diyabet
Eğirinı \e Teda\i V'akfl bünyesinde kurulan birliğin
üyeleri, en biiy ük soruıüan iş hayatında yafadıklannı
belirriyorlar. tş için baş\ urdukJannda kendilerine
sorun çıkanklıgını söy kyvn gençler "'Çalışanlar bilinçli
değiL BUmedikleri için diyabeti korkunç bir vakit
kaybı olarak gorüyorlar" dediler. Pek çok insanın
konuya duyarsız kalmasından yakınan gençler şöyle
devam edi\or:~Toplumun en bilinçli kesiminde bile
bflinçsûük var. tnsülin kalemiyle maça giremiyoruz.
Türk Silahlı Ku\\eticri de hastabğı geçici görüyor. flk
olarak bir y ü erteliyoriar. tkinci > ıl da aynı oiuyor.
Üçüncü yil tekrar kontroi gerekiyor. Doktoıiar da
hastalık konusunda bilgisiz. Devletin bu konuda
toplumu bilinçiendirmesini istiyoruz." Oluşturdukfauı
birük kapeamtada sorunlannı halletmek için
uğraşacaiklannı soyleyen gençler. ö/ellikle problemlj
gençkre yardım etrnek istedikkrini ifade eftiler.
2 milyon
hasta irLSÜliıı
bulaımyor
İstanbul Haber Servisi- Dünyada sayılan
120 milyonu bulan diyabet hastalannın
10-12 milyonu insüline bağımlı.
Türkiye'de de sayılan 2 milyon civannda
olan hastalann bir kısmı hâlâ insülin
bulamıyor. Türkiye Diyabet Eğitim ve
Tedavi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temd
Yılmaz, Türkiye'de 18 yaşından
büyüklere şeker ölçüm aletleri ve test
çubuklannın verilmediğine dikkat
çekerek bu durumun düzeltılmesini
ıstedı. Dünyada genel sağlık
bütçesinden diyabet için pay ayırmayan
ülkelerin oranı yüzde 25 civannda ve
Türkiye de bu ülkeler arasmda
bulunuyor. Türkiye'de hâlâ diyabet için
en temel gereksinım olan insülini
bulamayan insanlar olduğuna dikkat
çeken Temel Yılmaz, sorunun bir an
önce çözümlenmesini istedi. Diyabete
bağlı hastalıklann ergenlik çağına
girdikten S yıl sonra ortaya çıktığıru
belirten Kocaeli Tıp Fakültesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıklan Anabılım Dalı
öğretim üyesı Doç. Dr. Şükrö Harun. bu
yaşlardaki tedavınin daha önemlı
olduğunu vurguladı. Dr. Hatun, "SSK,
Emekli Sandıgı ve Bağ-Kur'un
vermediği insülin ve şeker ölçüm
çubuğunun flyaüan doUra endeksü
okluğu için detamlı artayor. Çocuklar
yeterü kan şekeri öiçümleri yaptlmadan
tedavi edflmek zorunda kalıyor. Oysa
tam teda\i için bu işlem de şart Türkiyç.
altına imza atnğı Çocuk Haklarına Dair
Sözleşme'nin geregi olarak da çocuklara
ihtiyacı olan ilaclan sağlamalıdır'" dedi.
Diyabetle yaşamak ve anlatmakOnlar. yaşıtlannın koşup oynadığı,
rahatça şeker. tatlı yediği zamanlarda
diyabetle yaşamayı. hergün iğne olup
diyet yapmayı öğreniyor. Küçük
yaşlarda yaşam boyu devam edecek
bu hastalıkla tanışan çocuklann ortak
dileğıyse. kesin tedavinin bulunması.
Çocuk ve Adolesan Diyabetikler
Derneğf nin düzenlediği "Diyabeanı
w Ben" konulu yanşmaya katılan
çocuklann öykü ve şiırlerinden
oluşan •'Arkadaşım Diyabet" kitabı,
pek çok çocuğun duygulannı
anlatıyor. Hastalıkla mücadelenin
daha kolay olmasının ortak istek
olduğu kıtapta Özlem Yanar adlı
hasta diyabetle yaşamayı şöyle
anlatıyor:
Merhâba!
lîen Özlem Yanar. Dünyada ve
Türkiye'de hayatını diyabetli olarak
sürdüren milyonlarca insandan
sadece birisiyım. Diyabet. yani
benim ifademle şeker hastalığı artık
hayatımın birparçası halinegeldi.
Alışmam ilk başta pek kolay olmadı.
Öncelen diyetimden çok
memnundum. Çünkü çok
iştahsızdım. Fakat şu anda bana en
zor gelen diyet yapmak zorunda
olmam. Iğnelerim ise artık benim
için sabah kalkınca yüzümü yıkamak
gibi sıradan bir iş. Günde üç defa
vuruldugum ığnelerden şikâyetçi
olmamaya çalışıyorum.Tedavisi
bulunmayan birçok hastalığın
olduğunu düşündûğümde. diyabetin
tedavisi olduğu için Allah'a
şükrediyorum. Diyabetli bütün
çocuklann bu şekilde düşünmelerini,
yani bir anlamda Polyannacılık
oynamalannı istiyorum. Ben de
biliyorum. herkes gözalıcı
çikolatalan. şekerleri yerken
dayanmak zor oiuyor. Ya da bir
arkadaşın dogum gününe
gidildiğinde yemek masasında neler
hissedildiğini Bazen bu hastalğı
gizlemek ihtiyacı duyabiliyor
insanlar. Fakat bu utanılacak,
gizlenecek bir durum değil.
lnsaniardan kaçmak. eğlencelere
katılmamak, arkadaş gruplanndan
uzaklaşmak, gezmelere gitmemek...
Bunlann hiçbirisi çözüm değil.
Kendini olduğu gibi kabul etmek,
hayatı doya doya yaşamak ve en
önemlisi eğitimini tamamlamak,
bence her diyabetlinin idealinde
olmalıdır. Okumak ve bir meslek
sahibi olabılmek, insanın kendi
ayaklan üs'tünde durabilmesi,
başkalannın himayesinde
yaşamaktan çıkarak hayatta emin
adımlarla ilerlemesi için gereklidir.
Aynca. diyabet ve tedavisi hakkında
da çok bilgili olmak, insanın
bilinçlenmesi açısından çok
önemlidir. Her diyabetli kendi
kendisinin doktoru olmalı, fakat
kendisini de hasta olarak kabul
etmemelidir.
Benim bütün arkadaşlanm diyabetli
olduğumu biliyor ve yanımda şekerli
yiyecekler yemiyorlar. Diyetime en
az benim kadar dikkat ediyorlar.
Zaten ben de onlann bana
acımalannı değil, yardımcı
olmalannı istiyorum.
En büyük dileklerimden bir tanesi,
şeker hastalığınm kesin tedavisinin
bulunması, diyete ve iğneye artık son
verilmesi. Hayatta pek çok beklentim
ve isteğim var. Umutlanmı
tüketmiyorum. Hayallerim aynı
canlılığını koruyor. Bütün diyabetli
arkadaşlara da aynı şeyi tavsiye
ediyor, artık umutlannı yeşertsinler
diyorum.
Yaşamayı, insanlan ve bütün
canlılan çok seviyorum. Hoşça kalın.
Dostça kalın.
Izmir Emniyet Müdürü Yücesan, bazı yurtlann kapatıldığını ve 37 kişinin gözaltına alındığını söyledi
6
Irticai yaym yapan kanalları izlîyoruz'
NECATİAYGEV
İZMİR- Izmir Emniyet Müdür-
lüğü, özel yurtlan mercek altına
aldı. Izmir Emniyet Müdürü Ha-
san Yücesan, "irticai faaliyet"
gösteren 18 yurdun kapatıldığını.
37 kişinin yakalandıgını, kapatı-
lan yerler arasmda yurt şeklinde
kullanılan bir evin de bulunduğu-
nu söyledi.
Izmir'de irticai faaliyetlere izin
vermeyeceklenni belirten Yüce-
san, "irticai yayın yapan yerel te-
levizyon kanaüan da izlemeye ahn-
dı. Çabşmaianyla ilgili olarak V'a-
ttmiz Kemal Nehrozoğlu'na bilgi
veriyoruz" dedi. Yücesan. ırtıca
ıle mücadele amacıyla oluştum-
lan Başbakanhk Takip Kuru-
lu'nun çalışmalan doğrultusunda
Jzrnir Emniyet Müdürlüğü Gü-
venlik Şubesi bünyesinde oluştu-
rulan "İrticai Faaliyetieri İzieme
Komis>x)nu''nun çalışmalannı bü-
yük bir titizlikle yürüttüğünü be-
lirtti. Atatürk ilke ve inkılaplan-
na aykın uygulamalarda bulunan
tûm kuruluşlan izlemeye aldıkla-
nnı vurgulayan Izmir Emniyet
Müdürü Hasan Yücesan, Izmir ve
ilçelerinde vakıf ve özel kişilere
ait toplam 81 öğrenci yurdu ile
yurt amacıyla kullanılan ev bulun-
duğunu, buralann, 2559 sayıh Po-
lis Vazife ve Salahiyetleri Yasa-
sı'na göre sürekli denetlendiğini
söyledi. Yücesan. "\akiflara ait
22'si merkezde 14'ü ilçelerde ol-
mak üzere toplam 36 yurt var. Çe-
şitli adlarda kurulan derneklere
ait merkezde 9, ilçeierde 11 oimak
üzeretoplam 20öğrenci yurdu var.
AjTica. 5'i şahıslara, 19'u şirkede-
reaityurt, bir deyurt amaayla fa-
aliyet gösteren 1 evie birtikte top-
lam olarak 81 öğrenci yurdu var.
Bu öğrenci yurtlannın kapasitesi-
nin 4 bin kişi olmasına karşın ha-
len bu yurtiarda kalan öğrenci sa-
yısı 2 bin 500 dolayında" dedi.
Yücesan, yapılan denetımler sı-
rasında, amaç dışı, irticai faaliyet-
lerde kullanıldığı saptanan, 8 öğ-
renci yurdu. 1 çocuk kreşi, 1 va-
kıf merkezi, 1 vakfa ait yurt, 1 ca-
mi derneğineait kütüphane, amaç
dışı izinsiz açılan 1 öğrenci yurdu
ile 1 e\ olmak üzere 18 yerin sü-
resız olarak kapatıldığını söyledi.
Operasyonlarda, irticai faali-
yetlerde bulunan, aralannda 2 ço-
cuğun da olduğu Nakşibendi tari-
katına üye 31 kişinin yakalanarak
adlıyeye sevk edildiğini vurgula-
O s m a n g a z i M i l l i E ğ i t i m M ü d ü r l ü ğ ü i s t a t i s t i ğ i
Gülen'in okullannda harem-selamlık uygulaması
LEVENTGENCELLİ
BURSA - Öğretim Bırlıği Yasası'nm ka-
bul edilişinin 75'inci yıldönümünde, 8 yıl-
lık kesinrisız Temel Eğitim Yasası ile geri-
leme sürecine giren tmam-hatip okullan-
nın yerini özeJ dershane %e okullar aldı. Bu-
ralarda harem-selamhk uygulandığı, erkek
Öfrencılerin bulunduğu sınıflara erkek. kız
öğrencilerin bulunduğu sııuflara da bayan
ögretmenlerin görevlendirildifi ortaya çık-
tı.
Gurnhuriyet'in. Bursa'mnen büyük ilçe-
si Osmangazi Milli Eğitim Müdürlüğü is-
tatistiklerinden derfedığı bilgilere göre Fet-
hullahçılann dershanelerinde, iiköğretim
ara sınıf takviye dershanelerinde biie ha-
rem-selamlık uygulamast yapılıyor.
Osmangazi tlçe Milli Eğitim Müdürlü-
ğü'nün bakanhğa gönderdiği tablolara gö-
re "Anı Sınıf İiköğretim Takviye Kursu" dü-
zenleyen Yeşilırmak Dershanesi'nin Cum-
huriyet Şubesi 'nde, 1997-1998 öğretim yı-
lında 176 erkek öğrenciye 33 erkek öğret-
men "taloiye kursu* verdi. Aynı dershane-
nin Altıparmak şubesinde de yüzlerce yük-
seköğrenim genci erkek sınıflannda erkek
eğiticiler tarafından üniversiteye hazırlan-
dılar.
Son yıllarda Bursa'yı "fe* olarak seçti-
ğt öne sürülen Fethullahçılann destekledi-
ği okullarda da harem-seiamlık uygularna-
sının yapıldığı öne sürülüyor. Bursa Özel
Nüüfer Lisesi 'nde erkek ögrendler okurken
Rafet Kahraman KJZ Lisesi'nde, Milli Eği-
tim BakanhğVmn uyanfanna karştn sade-
ce kız öğrenciler eğitim gorüyorlar ve bu
öğrencilerin türbanlı fotoğrafîan yerd gp-
zetelere yansıyor.
Bursa Milli Eğitim Müdörlüğü, özel eği-
tim kurumlan yetkilüeri gazetecilerin ko-
nuyla ilgili sorulannı yanıtiarlarken Öğre-
tim Birliği Yasasrnm delindiğini bildikle-
rini, ancak kendilerine bir şikâyet gelmedî-
ği için kapsamlı denetim yapmadıkJannı
söyföyorlar. Bu yetkiîiler olağan denetim-
ler sırasında özeliikle dershanelerden "BB
smıfinua tesadüf eseri kızJannuz tercih et-
nıişler'' yanıtmı aldıklanm aktarmakla ye-
tiniyorlar. Yeşilırmak Dershaneleri'ne tele-
fonla başvuranlara, kız öğrenciler için özel
sınıflann ve binalann olduğu. ücret ve di-
ğer koşullann yûz yüze görüşülmesi gerek-
riği bildiriliyor.
yan Yücesan, yurttaşlann yaptık-
İan bir ihbar üzerine bir e\e yap-
tıkları baskında "üfürükçülük"
yaptıklan belirlenen 4'ü kadın 6
kişinin yakalandıgını açıkladı.
tzmk Müftülüğü'ne bağlı ola-
rak il merkezinde 68. ilçelerde 47
olmak üzere toplam 115 Kuran
kursunun olduğunu. bu kurslann
Milli Eğitim, Müfrülükgörevlile-
nyle birlikte. "İrticai Faaliyetieri
tzteme Komisvonu"nda görevli
güvenlık güçlerince her ay denet-
lendiğini vurgulayan Hasan Yü-
cesan, çalışmalarla ilgili olarak
düzenledikleri rutanaklan valiye
verdıklerinı belirtti.
"trtkai Faatiyetkri İzieme Ko-
misyonu"nca, bölgesel ve ulusal
yayın yapan TV ve radyolann sü-
rekli izlendiği bildirildi. Komis-
yonun. kamuoyunda Kadiri tari-
katının görüşlerini içeren, Özel
Ege Mesaj TV Milli Görüş Vak-
fi'nın görüşlerini içeren Başak E-
fem, Milli Görüş Vakfı'nın görüş-
leri doğrultusunda yayın yapan
Mel-Ya Efem bölgesel; kamu-
oyunda Fethuflah Güiengrubunun
görüşlerini içeren STM FM, Nak-
şibendi tarikatının görüşleri doğ-
rultusunda yayın yapan Akra FM
radyosunun izlendiği ögrenildi.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Dikensiz Gül Bahçesi
üderlerin milletvekili adaylarını saptarken, çev-
relerinde veya parti içinde yükselme potansiyeli
olan, kendilerine rakip olarak gördükleri, özeliikle
genç, aydın kimileri özel iş hayatında başanl), Tür-
kiye ve dünyayı iyi izleyen politikacıları, bütün Tür-
kiye önünde tırpanlamalan, hem partilere hem de
Türkiye politik hayatına oldukça büyük zarar ve-
recektir.
örneğin ANAP'ı ele alalım.
Konuya satt partinin oy potansiyelini arttırmak
vegelişmesini sağlamak açısından bakarsak, seç-
menin önüne nasıl bir fotoğrafla çıkmak daha et-
kili olur?
Tek başına Sayın Mesırt Yılmaz'ın fotoğrafıyla
mı?
Yoksa, Mesut Bey'in fotoğrafı + yanında, arka-
sında, önünde, dinamik, genç, başarılı, tanınmış,
geleceği temsil eden, örneğin 10 kişilik bir "Beyin
takımı" imajlı fotoğrafla mı?
Bence ikincisi.
Taktik açıdan bile, şu sırada bütün partilerin sa-
dece lidertenni seçmene sunduklan bu ortamda,
seçkin, yıpranmamış kişılerın bulunduğu bir fo-
toğrafla ortaya çıkmanın etkisi büyük olurdu. En
büyük rakibi, seçmen karşısında en fütursuz va-
atçi, en fütursuz tek seçimci Çiller böyle bir tab-
lo ile geri plana itilebilirdi.
Mesut Bey, ANAP'ta toplanan, ancak parti için-
de polrtika yapmak için gerekli zemini buiamama-
lan nedeniyle geri plana çekilen veya son millet-
vekili önseçimlerınde budanan, çarıklı olmayan
politikacılan, tersine daha da yanına çekmeli, bü-
tün Türkiye ve bütün seçmen üzerinde büyük bir
çekim gücü yaratmalıydı.
• • •
Politikada kimse yanında "akıllı", "yaratıcı"
adam istemiyor!
Neden?
Polrtika, liderlik egosunun hayat boyunca tatmın
edildiği, aman bir ikinci adam çıkmasın korkusu-
nun sürekli yaşandığı bir meslek midir? Yoksa, en
iyilerle birlikte, Türkiye'nin soaınlannı akılcı bir şe-
kilde birbiri ardına çözümleme sanatı mıdır?
Bir lideri yükseltecek, liderlik özelliklerıni geliş-
tirecek ve kendisini sadece parti değil ülke lideri
de yapacak olan ikıncı seçenek değil midir?
Bir yanda, durmadan yükselen bir partinin lide-
ri olmak var; diğer yanda, yerinde sayan, ama do-
ğal olarak küçülme eğilimine giren bir partinin, gi-
derek parti içinde bir hizbın lideri olarak kalmak ve
sürekli başansız olmak var.
üder, kendisini tekleştirecek ve yükseltecek ön-
lemler değil, partiyı yükseltecek, çoğaltacak ön-
lemler almak durumundadır.
Alman sosyal demokratlarının son beş yıl için-
de geçirdıklerı liderlik deneyimleri, herkes için bü-
yük bir polrtika dersı ile doludur. Liderlik özelliği-
ne sahip, kısa dönemli liderlik yapmış bir dizi ehil
adam, partinin başında ve bugün de hükümetin
içindedir.
LJderfik yanşı, gdişmiş ülkelerde parti kotektivi-
tesini güçlendiren bir mekanizma olarak işlerken,
bizde, yarışa cesaret edip katılanlann tasfryesi bi-
çiminde işliyor. Dolayısıyla partiler ve partilerie bir-
likte Türkiye de tıkanıyor.
Türk siyaset hayatının, Türk siyasi partilerinin
içinde bulunduklan en büyük çıkmaz, açmaz, tı-
kanıklık budur.
Işe bakın: Lider, çevresinde kendisine körü kö-
rüne bağlı insan istiyor.
Partinin ve Türkiye'nin en acil gereksinimi ise,
öncelikle parti programına bağlı ve bu programı
kendi liderlik özellikleriyle bırleştirip en iyi bir şe-
kilde pratikte uygulayabilecek ehil insanlann bir
araya gelmesi, ortak ve büyük bir güç yaratması-
dır.
Ülkemizde parti programlannın neden işe yara-
maz, önemsiz, uygulanmaz olduğu ve hiçbir za-
man uygulanmadığı da böylece daha iyi ortaya çı-
kıyor.
Biz, yine eskı seçimlerin bir tekrannı yaşryoruz
şimdi.
Seçimden sonra Türkiye'de bir şeylerin değişe-
bileceğine dair umudu olanlara acınm!
Ne hamam değişecek ne de tas!
Hekimlik Onuru: Türkiye tıp dünyası, demok-
rasi cephesi, bir süredir acı bir olay yaşıyor: An-
kara AdliTıp Hekimi Dr. CumhurAkpınar, hekim-
lik onuruna, hekimlik yeminine, hekimlik saygınlı-
ğına ve insan olarak kendisine olan saygısına bağ-
lı kalarak görev yaptığı için, Ankara DGM Savcısı,
demokratik kamuoyunun nefesini bile çok yakın-
dan izlemeyi marifet sayan Nuh Mete YükseTin
çabasıyla, 1.5 aydır hapishanede tutuluyor. Yönel-
tilen suçlama: Terör suçundan yargılananlara, Ad-
li Tıp'ta taraflı rapor vermek. Hukuki bir delil: Yok.
Amaç, Adli Tıp'ta doktorlann raporlannı "işkence
edilmediği" doğrultusunda vermelerini sağlamak.
Akpınar nezdinde bütün doktorlara gözdağı veril-
meye çalışılıyor. Akpınar için dostlan bir webb say-
fası hazırladılar: www.cumhur.akpinar.gen.tr.
Akpınar, bugün mahkemeye çıkıyor. Akpınar'ın
bugün serbest bırakılmasını ve bu normal hukuk
açısından delilsiz davanın düşmesinı bekliyoruz.
E-Posta:obursali(« prizma. nettr.
Eski TİP üyesi
Nuri Mermer
yaşamını yitirdi
İstanbul Ha-
ber Servisi-Es-
ki Türkiye Işçı
Partisi (TİP)
üyesi iNuri
Mermer kalp
krizi sonucu
yaşamını yitir-
di. Mermer'in
cenazesi yann
ŞişliCamii'nde
kılınacak öğle namazının
ardından Zincirlikuyu
Mezarlığı 'nda toprağa ve-
rilecek.
Nuri Mermer, bir süre-
dir tedavi gördüğü Çamlı-
ca Özel Hastanesi'nden
önceki gece taburcu ol-
muştu. Mermer, önceki
Nuri Mermer
68 vaşındaydı.
gece kalp krizi
geçirmesi üze-
rine Siyami Er-
sek Göğüs
Kalp Damar
Cerrahisi Mer-
kezi'ine kaldı-
nlmış. ancak
tüm müdahale-
lere karşın kur-
tanlamamıştı.
Gaziantep'te 1931 'de
doğan Mermer, yerel ga-
zetclerde ve TlP'in kuru-
luşunun ardmdan partinin
Gaziantep örgütünü kur-
ma çalışmalannda görev
aldı. Şiir çalışmalan da
bulunan Mermer. sanatçı
dostu olarak tanınıyordu.