20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ani Harabeleri ilgi bekliyor • tstanbul Haber Servisi - Kars'taki Ani Harabeleri, bölge için son derece çekici bir turizm potansiyeli ortaya koyuyor. Ermenistan sınınnın hemen yanı başında bulunan harabelerden sınınn diğer tarafi rahatlıkla izlenebilivor. Ani Harabeleri ancak özel ızinle ziyaret edilirken Kars halkı. yöre turizminin gelişmesi için eski eserlerin onanlarak harabelere özen gösterilmesini ve turizme açılmasını bekliyor. Ancak önemli bÖlümü Ruslardan kalan Kars'taki tarihi eserlere gereken ilgi ve duyarlılığın bugûne dek gösterilmedigi dikkat çekıyor. Kars Kalesi'ne giden yol üzerinde bulunan tarihi Havariler Kilisesi'nde restorasyon çalışmalan sûrûyor. VJoker öğretmen' uygulaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara ll Milli Eğitim Müdürlüğü, derse girmeden maaş aldtğı için kamuoyunda "joker öğretmen" olarak bilinen öğretmenleri degişik okullara dağıtıyor. Yalnızca Ankara'da joker öğretmenlerin devlete maliyetinin yılda l trilyon 700 milyar lira olduğunu belirleyen ll Milli Eğitim Müdürü Behçet Yavuz, 1680 öğretmeni branşlannda görevlendirerek "1998 >ilı sonu ıtibanyla Ankara'da derse girmeden maaş alan öğretmen kalmamıştır" dedi. Çini müzesi restore edildi • ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) - Kütahya'dâ bulunan Türkiye'nin tek çini müzesi 82 milyar lira harcanarak restore edildi. "Gök Şadırvan" adıyla bilinen bina, arkeoloji müzesi ve 75. yıl halk kütüphanesiyle birlikte Kültûr Bakanı tstemihan Talay tarafından yann törenle açılacak. Ankara Müzik Festivali • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sevda-Cenap And Müzik Vakfı'nca düzenlenen 16. Uluslararası Ankara Müzik Festivali. 28 Nisan'da başlayacak. Orchestre National de France'ın konseriyle başkentlileri selamlayacak olan festival, birbirinden ilginç konserleri müzikseverlerin beğenisine sunacak. Müzik festivaline bu yıl ABD, Azerbaycan, Belçika, Beyaz Rusya, Fransa. lngiltere. Ispanya, tsveç, Israil ve ttalya'dan çok sayıda grup ve sanatçı karılacak. Gaziantep'teki vahşet • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep'te. geçen pazartesi günü bır yaşındaki kız çocuğunu kaynar su dolu kazanda boğarak 9 aylık hamile eşini ise tekrar kız çocuğu doğuracağı gerekçesiyle döven ve karnındaki bebeğin ölümüne yol açan Murat Karaça, kansını çok sevdiğini belirterek "Kanm da beni çok sever. Kanmla beni görüştürün" dedi. Emnıyet müdürlügünde gözaltında bulunan Karaça, sürekli ağlayarak erkek çocuğa yönelik çevre baskısı nedeniyle çocuklannın ölümüne neden olduğunu söyledi. Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu'nun verileri, ücretlerin birçok ülkeden düşük olduğunu kanıtladıMetal îşçisi emeğaıin karşıhğuıı alaııuyorANKARA (ANKA)-Uluslararası Metal işçileri Federasyonu verilen Türkiye'de üc- retlerin Türkiye'nin rekabet ettiğı birçok ülkeden çok daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Federasyonun yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de makine imalatında çalışan bır işçinin 1 kilo et alabilmesi için çalışması gereken süre 2 saat 12 dakika olarak orta- ya çıkarken bu rakamın Almanya'da 33 da- kika, lngiltere"de 40 dakika, N'orveç'te 13 dakika, Danımarka'da ıse 24 dakika oldu- ğu belirtiliyor. Işçi ücretlennin enflasyon karşısındaki yetersizliğı tartışılırken, emekli aylıklannın da gelişmekte olan ülkelerle karşılaştınldı- ğında çok düşük kaldığı ortaya çıkıyor. Verilere göre, Almanya'da emekli aylık- lan 2 bin 900 mark, tngiltere'de 1500 ster- lin, Amerika'da 2 bin ile 3 bin.dolar arasın- da değişırken, Türkiye'de bu rakam 150 dolar. Türkiye. sosyal güvenliğe aktardığı pay sıralamasında Avrupa ülkelerinin yanı sıra Afrika ülkelerinin bile gerisinde kalıyor. Avrupa ülkelerinde sosyal güvenliğe ulu- sal gelirinin tspanya yüzde 16'sını, Norveç 19.1'ini, Italya yüzde 18'ini, Fransa yüzde 25'ıni. G. Afrika ise yüzde 32.2'sini, ayı- nrken, Türkiye'nin sosyal güvenliğe ak- tardığı pay yüzde 5.4. Türkiye AB ülkeleri arasında çalışanlar- dan kesilen SSKprimleri sıralamasında bi- rinci sırada yer alıyor. Araştırmalar. bu ora- nın Danimarka'da yüzde 4.38, Hollanda'da yüzde 23.2. Ispanya'da yüzde 19.39, tngil- tere'de yüzde 16.96 gibi küçük oranlarda kesinti yapıldığıru ortaya koyarken, Türki- ye'de bu oranm yüzde 42 gibi yüksek bir oranda seyrettiğini gözler önüne seriyor. Türkiye'de devlet sosyal güvenlik siste- mine prim katkısı yapmazken, AB ülkele- rinde bu oran çok yüksek düzeyde gerçek- leşiyor. Danimarka'da yüzde 77.52, trlan- da'da yüzdeöl.12, tngiltere'deyüzde43.5, Lüksemburg'da yüzde 37.23 oranmda Dev- let sosyal güvenlik sistemine katkıda bulu- nuyor. ESK bünyesinde kurulan komisyonlar dün toplanarak çalışmaya başladı 6 Işten çıkarmalarda azalma var 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ça- hşma v e Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan. bölgelerde kurulan ızleme komi- telerinin çalışmalannı sürdürdüğünü anımsatarak "Izteme komitelerinden ge- len bilgiler. işten çıkarmalann ocak ayuı- dan iribaren azalmaya başladığuu göster- mektedir" dedi. Tartan. sosyal güvenlik kuruluşlannın açık vermesiyle Hazine üzerindeki yüklerinin gıderek arttıgını söyledi. Ekonomik ve Sosyal Konsey'de (ESK) alınan karar çerçevesinde oluşturulan Sosyal Güvenlik Reformu Komisyonu SSK Genel Müdürü Kemal Oktar, İşten Çıkarmalarla tlgjli Komısyon da Çalışma Genel Müdürü Omer Benokan başkanh- ğında dün toplandı. Toplantının açılış ko- nuşmasını yapan Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Tartan, sendikalann ve iş- ten çıkanlan işçilerin başvurulannı de- netleyerek sonuçlandırdıklannı. basma yansıyan haberlen de ihbar kabul ettik- İerini söyledi. Bölgelerde kurulan izleme komiteleri ile işbirlığinı sürdüğünü anımsatan Tar- tan, w İzleme komitelerinden gelen bilgiler. işten çıkarmalann ocak ayından iribaren azalmaya başladığını göstermektedir*" dedi. Tartan. son 5 aylık dönemde toplam 48 bin 688 işçinin ekonomik nedenlerle toplu olarak işten çıkanldığını belirterek "Ekim a>mda 5 bin 925, kasımda 13 bin 435, araûkta 24 bin 177. ocakta 4 bin 509 >« şubat ayında 642 işçi işten çtkarümış- nr" dedi Tartan, toplu işten çıkarmala- nn yoğun olarak görüldüğü iş koUanna ilişkin şu bilgileri verdi: "Tekstil sektöründe 16 bin 808. metal- d« 9 bin 875. inşaatta 4 bin 52. gıdada 3 bin 306, ticarette 2 bin 704. petrolde 2 bin 197. çimentoda 2 bin 137. deride 2 bin 75. Bu rakamlar tamamen ekonomik neden- lerle toplu işten çıkarmalan ifade etmek- te olup emeklilik, askerlik. özeUeştirme, mevsimlik işin sona ermesi, iş değiştirme ve benzeri nedenlerle işten ayrdmalar dik- kate ahnmamıştır. Bu istatistiklenk kayıt dışı sektörde çalışan ve işini kaybedenler de yer almamaktadır." Tartan. İşten Çıkarmalarla llgili Ko- misyon'un gelışmelen değerlendireceği- ni, işten çıkanlanlann istıhdamının sağ- lanması konusunda yerel bazda ve genel olarak alınması gereken önlemleri belir- leyeceğini bildirdi. Çalışma Bakanı, "Clkemizde henüz sosyal güvenlik tüm nüfusa vaygınJaştın- lamanuştır. Aynca, sosyal güvenlik kuru- hışlannuı açık >«rmesi> k? Hazine üzerin- deki yiikleri gkterek artmaktadır" dedi. Sosyal Sıgortalar Kurumu (SSK) ve Bağ- Kur ile ilgili yasa tasanlannın 18 Nisan seçimleriyle geçersiz duruma düşeceğini anımsatan Tartan. SSK ile ilgili tasannın hazırlanmasından bu yana uzun bir süre geçtiğine dikkat çekti. Tartan, tasannın yeniden gözden geçirilerek gelişen koşul- lara göre ekleme ve çıkarmalar yapılma- sına gereksinim duyulduğunu söyledi. Hakan Tartan, Sosyal Güvenlik Reformu Komisyonu'nun çalışmalannın seçim sonrası dönem için de önemli bir hazırlık niteliği taşıyacağını söyledi. tşten Çıkarmalar Komisyonu, İş Teftiş Kurulu Temsilcisi, îş ve tşçi Bulma Ku- rumu Genel Müdürlüğü, Türk-tş. DtSK. Hak-lş, TtSK, TOBB ve TESK temsilci- lerinden: Sosyal Güvenlik Reformu Ko- misyonu da Sosyal Güvenlik Kuruluşla- n Genel Müdürlüğü, Türk-tş. DtSK. Hak-tş ve TtSK temsilcilerinden oluşu- yor. 'nın adamlan' varmda yp Ağar ve mületvekittiği düşürülen Şevki Yümaz'a suikast hazırhğı yapöklan iddiasıyla haklann- da dava açılan 13 sanığın yargıianmasına dün devam editdi. istanbui 6 No'lu DGM'deki duruş- mada tutuklu sanıklar Sinan ZembiL Mehmet Mustafa Bingöl, Faruk Bayram Ozarslan ve baş- ka suçtan tutuklu Adnan Çiçek ha/ır bulundu. Diğer tutuklu sanıklar Hüseyin İ n ve Ercan Boz- kurt ile tutuksuz sanıklann katılmadığı duruşmaya gıyabi tutuklu sanıklar Alaattin Çakıcu Sey- fettin Çakar ve Mükerrem Selçuk da yakalanamadıkkrı için getirilemedi. Duruşmada söz alan saıuk Adnan Çiçek, kendisine >öneltilen suçlamaları reddederek olaylar sırasında tutuklu buhın- ttuğunu söyledL Diğer tutuklu sanıklar da tahJiye istemindc bulundular. Sanuklarm tutukluluk haiinin dev^mma \? Alaattin Çakıcf nın taümat ifadesinin beklenmesim karar veren mahkeroe heyetiduruşmayıertetedi.(Fotograf:BERTANAĞANOĞLU) '**~."* - V - YM^SÎLAHLAR DAVASI Şalıiıı ve arkadaşlaruıa 1 yıl hapis cezası îstemi ANKARA (Cumhurh-et Bürosu) - Eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahm'in de aralannda bulunduğu 10 özel harekât polisi hakkında. Emniyet Genel Müdürlüğü'nde ol- ması gereken 20 adet Uzi marka. 10 adet Baret- ta marka sılahın u kaybobnası" nedeniyle dava açıldı, Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce açılan davada sanıkiar. •'gözetim \ç denetim gö- revteriniyerinegetirmej'erek görevterini ihmal et- tBderi" gerekçesiyle 3"eraydan 1 yılakadar ha- pis istemıyleyargılanacaklar. Danıştay 2. Ceza Dairesi'nin lüzumu mnhakeme karannın ar- dmdan Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi, dosya üzerindeki in- celemesini tamamlayarak sanık- lar adına duruşma gününü bildi- ren davetiye çıkardı ve nüfus, sa- btka kayıtlarını ilgili yerden iste- dî. Danıştay kaıannda, tngilte- re'de yerleşik Hospro Firma- sı'nca tsrail'den ıthal edilen 100 adet9 mm Micro Uzi ve 100 adet 9 mm Micro Uzi SMG marka ta- bancalann, 27 Arahk 1993 tari- hinde geldiği, görevlendirilen bir poîis memurunca gümrük işlemleri tamam- landığı ve 6 Ocak 1994 Özel Harekât Daire- si'nin Gölbaşi 'ndaki tesislerinde görevlilere tes- lim edildiği kaydedildi. Kararda, 10 adet 22 kalibre Baretta marka ta- bancalann da 20 Nisan I994'te getirildiğt, bir görevli tarafindan tamariılanan işlemlerinin ar- dından malzemelerin önce Emnivet Genel Mü- Şahin yargılanaeak. dürtüğü'ne, ardmdan 26 Nisan 1994 tarihinde Özel Harekât Dairesi'ne teslim edildiği anımsa- tıldı. Sürdürülen kurs nedeniyle malzemelerin am- balajlannınbozulmadan Antalya'yagönderildi- ği, kurs bitimınde de malzemelerin Ankara'ya getirtildiği belirtilen kararda, bilgiler şöyle ve- riliyor: "Hospro Fîrmasınca hibe edilen mabe- metere iltşkin olarak bildiriten 27 Aralık 1993 ta- rihB paket fetesinde kavıtiı 10 adet 9 mm Micro l î i 10 adet 9 mm Micro Uzi S- MG tabancalar ve 20Nisan 1994 tarihü paket listesinden kavıtlı 10 adet22kalibre Berettamarka ta- bancalar ile bu tabancalara ait susturuculann sayım ve muaye- ne raporu, listelerinde ve genel müdürlük kuvvet kayrtlannda yer almadığı, bu surette malze- melerinkaybolduğu dosyada bu- lunan tüm bilgi ve belgelerin in- celenmesindtn anlaşılmıştıcr Danıştay 2. Ceza Dairesi ka- rannda, eski Özel Harekât Da- trcsi Başkanvekili tbrahim Şa- hin, AntalyaÖzel Harekât Kurs Depo Sorumlusu Mustafa Bü- yfik, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanlığı Gölbaşı depo sorumlusu Uğ«r Çevik ve diğer kurs görevlilerinin, silah ve mü- himmatîann kaybolmasmda "gözetim ve dene- tim görevlerini yerine getirmeyerek göreviermi ihmal eöflderi" gerekçesiyle 3'er aydan l'er yıla kadar hapis cezasına mahkûm edîlmeleri istendi. Dünya ticaretinin gelişmesinin küreselleşmeyle gerçekleşemeyeceği ifade edildi 'Sermaye riskli sektörlere yöneldi' • Alman bilim adamı Prof. Dr. Jürgen Hoffmann, "Küreselleşmeyle birlikte büyük sermaye, kısa sürede daha çok kâr etmek için. üretim sürecinin dışmda, daha riskli sektörlere yönelmeye başladı" dedi. BAR1Ş DOSTER Küreselleşme konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Alman bilim adarru Prof. Dr. Jürgen Hoffmann. dünya ticaretinin gelişmesinin, yalnız başına küreselleşmeyi doğrulamayacağım belirterek "Küreselleşmeyle birlikte büyük sermaye. kısa sürede daha çok kâr etmek için. üretim sürecinin dışında, daha riskli sektörlere yönelmeye başladı" dedi. Küreselleşme ve demokrasi konulu uluslararası konferansa katılmak üzere tstanbul'a gelen Hamburg Üniversıtesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jürgen Hoffmann, dünya ticaretinin henüz bütünüyle küreselleşmiş olmadığını vurguladı. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için bu durumun daha da açık olduğunu belirten Hofrmann "Dünya ticaretinin yüzde 45i Baü Avrupa, yüzde 25'i Asya ve yüzde 20'si de Kuzey Amerika'da yoğunlaşmış durumda. Kara Afrika'da coca cola ya da hamburger var ama ekonomik olarak küreselleşmiş değü" diye konuştu. Avrupa piyasasının da bütün olarak küreselleşmediğine dikkat çeken Hoffmann. Avrupa Birliği'nin ekonomik birlik olarak gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 8'ini ihraç ettiğini ifade etti. Avrupa'da küreselleşmeden çok, Avrupalılaşmanın tartışıldığını ve yaşanılan sorunlann da küreselleşmenin sonucu olarak değıl, tek pazara geçişin sonucu olarak ele alındığını belirten Hoffmann, sosyal güvenlik sisteminin güçlü ve yaygın olduğu ülkelerde, işyerlerinde verimliliğin de yüksek olduğunu söyledi. Hoffrnann, küreselleşmeyi, uluslararası laşma olarak gördüğünü ifade ederek, özel sermayenin spekülatif davranmaya başladığını savundu. Hoffrnann. şunlan söyledi: "1992'deki döviz donüşüm hın, küresel ithalat ve ihracatın 20 katıydı. Bir ABD'li bilim adamı buna kumarhane kaprtali/mi diyor. Çünkü sermaye, kısa sürede daha çok kâr elde etmek amacryla. çok daha riskli olmasına karşın, üretim dışı alanlara yöneliyor. Uzun vadeli kâr yeri-ne. çok daha kısa sürede yüksek kâr amaçlanryor. Küreselleşmenin ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeyle yakından iüşldli olduğu unutulmamah." 5. görüşme Kamuda ücret bunalımı aşılamıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-tş ile hükü- met arasında 9 Şubat'tan bu yana görüşmeleri süren ka- mu toplu iş sözleşmelerinde- ki ücret bunalımı dün yapı- lan beşinci görüşmede de aşılamadı. Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral, hü- kümete istemlerinde herhan- gi bir degişiklik olmadığını bildirdiklerini belirtti. Türk- lş Genel Sekreteri Şemsi De- nizer. rakam indirmelerinin söz konusu olmadığını söy- ledi. Türk-tş Yönetim Kurulu üyeleri, kamu toplusözleş- melerinden sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ve Maliye Bakanı Nami Çagan ile sözleşmelerdeki son du- rumu değerlendirdi. Meral sıkıntılı Türk-lş Genel Başkanı, Başbakanlık'tan aynlırken yaptığı açıklamada, istemle- nnde degişiklik olmadığını hükümete bildirdiklerini söyledi. "20 mUyon seyyanen üze- rine yüzde 30" zammın son önerileri olduğunu belirten Meral. "BakanlanmızSayın Başbakan'a son talebimizi iletecekler. Bir daha son olu- yor nıu. olmuyor mu? O nok- taya geleceğiz. l'muyonım Id bbd meydanlara indirmeden demokratik tepkimiziortaya koydunnadançözülür" diye konuştu. Denizer: tndirimi kabul etmeyiz Türk-lş Genel Sekreteri ve Kamu Koordinasyon Ku- rulu Başkanı Denizer, hükü- metin ilk 6 ay için "yüzde 30 uzerine 10 milyon Bra seyya- nen" önerisini arttırması ge- rektiğini kaydederek "Son noktaya bizim teklifımizi dü- şürerek getinecekseböyle bir tekUftebizyokuz" dedi. Hü- kümetten yeni öneri gelme- diğı sürece rakam indirmele- rinin söz konusu olmadığını belirten Denizer şu açıkla- mayı yaptı: "Zaman kaybet- meye tahammülümüz yok- tur. Hükümetin verdiği tek- Ufle pazariık yapmayacağı- mızı hükümete de bildirdik. Bakanlar, en geç pazartesi günüSayuıBülentEcevit ik görüştükten sonra bize teküf- lerini getirecelder." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 'Faşoiara Gün Doğdu... Öcalan'ın yargılanma süreci epey sancılı ge- çeceğe ben2iyor. Doğrusu bu konuda endişe- lerim vardı, ama hükümetimizin biraz daha akıl- lı ve sağduyulu davranacağını umut ediyordum. Hoş, henüz umudumu yitirmiş de değilim... Üyelerinden biri, yasagereği askerolan 'Dev- let Güvenlik Mahkemeleri'n\, Avrupa ülkelerine 'bağımsızyargı organı' olarak kabul ettirmemiz mümkün değildir. Avrupa Insan Hakları Mahke- mesi, DGM'lerde alınan karartarı, inceleme ge- reği bile duymadan bozmaktadır. Ve bu durum, herkes tarafından bilinirken, bunu değiştirme- menin 'mantığını' anlayabilmem mümkün de- ğil. "Meclis toplanamaz"m\ş... Neden toplana- masın? Bir çağn yaparsınız, bir gün sonra Mec- lis toplanır. Sıkıysa toplanmasın... Fakat bu iş için, önce 'niyet', sonra da 'irade' gerekir. Bi- zim yöneticilerde olmayan şey, bu degil mi? Imralı gibi bir adada da olsa, Öcalan'ın yar- gılanması, son derece şeffaf olmalıdır. Bundan çekinmemizin asla zemini yok. Çünkü, yargıla- nan insan o kadar suçlu ve kanıtlar o kadar net ki, hiçbirşeyden çekinmeden yargılamayı yapa- biliriz. MHP'liler, hemen ulusal her konuda olduğu gibi, bu konuyu da sonuna kadar istismar et- mek istiyorlar. Tüm dünyanın gözü ve kamera- ları üzerimizde iken, Mudanya'da avukatlan dövmeye, linç etmeye çabalıyorlar. Olacak iş mi bu?.. Şehitlerimizin ailelerinin acılannı sonuna ka- dar istismar ediyorlar. Ellerinde parti bayrakla- nyla, uygunsuz el işaretine benzeyen işaretle- riyle her şeye sahip çıkmaya çalışıyorlar. (Aslın- da o el işareti 'metalci' gençlerin ışaretidir, ama o bambaşka bir mesele). Mudanya'daki hanım emniyet müdürünü, bir konferans sırasında tanımıştım. iyi niyetinden ve yeteneklerinden kuşku duymuyorum. Bu tür gösteriler ancak işin kaynağında engellenebilir. "Bu gösterileri yapanları ve düzenleyenleri tanımıyonız", gibisinden bir mazeretin ardına saklanılması da mümkün değildir. Adamlar bay- raklan, sloganlan, el işaretleri ve hatta sevimli (!) tipleriyle, adeta 'adres veriyorlar.' Gazetelerden okuduğumuz kadarıyla, Mu- danya'da kuş uçurtulmuyor ki, elbette böyle ol- ması gerekir. Peki o zaman, bu adamların dışa- ndan geldiğini nasıl ileri sürebilirler? Eğer iste- nirse, ülkemize gölge düşüren bu hareketleri çı- kartan 30-40 kişilık grup, ciddi bir biçimde uya- nlır ve davranışlannın 'davamıza' zarar verdiği anlatılır. Bu konunun, parti çıkarlarının çok üze- rinde olduğu ve istismara açık bir konu olma- dığı söylenir. Eğer bu tür davranışlarında ısrarlı olurlarsa yasal yollara başvurulur. Aylardan beri 'Cumartesi Anneleri'negözaç- tırmayan emniye^güçlerinın 'yasâlşrıyla', Mu- danya ilçemizde geçerfi olan 'yasâlar' birbirin- den farklı rriı? Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kuruluş mantığı, ele aldıklan konulardan bazılannın as- keri nitelikte olmasında yatar. Mahkemenin üç üyesinden birinin askeri hâkim olmasının nede- ni budur. Aynı biçimde, iki yedek hâkim üyeden biri de askerdir. Fakat mahkeme başkanı, mut- laka sivil hâkimdir. Bu mahkemelerin kuruluş biçimini beğensem de, beğenmesem de; Avrupalı kimi 'münase- betsizlerin' eleştirilerinden rahatsız olduğum da, bir başka gerçek. Avrupalı dostlarımıza (!), hiç- bir şeyimizi beğendirmek zorunda değiliz. Duruşmalara, 'gözlemci' sıfatıyla kimseyi ka- bul etmeyeceğimiz de açıktır. Ama 'izlemek' is- teyenlere, azami olanak tanınmasını da gerekli ve çok yarariı bulurum. (Tabii Mudanya'daki fa- şist tacizlerden ciddi bir biçimde korumak ko- şuluyla...) öcalan ve PKK konusu, çok duygusal oldu- ğumuz ve kolayca hata yapabileceğimiz bir ko- nudur. Kimi şehrt cenazelerini ve şehitlerimizin geride bıraktığı ailelerinin metin tavırlannı tele- vizyonda izlerken çok gözyaşı döktüm. Nice dostumun ve yakınımın cenazelerinde bu den- li ağlamamışımdır. Ağabeyinin cenazesini asker selamıyta uğurlayan genç kızımızın güzel yüzü; babasını asker selamıyla uğurlayan minik yav- runun hüznü hâlâ gözlerimin önündedir. Anım- sadıkça boğazıma bir yumruk tıkanır. Ancak bu duygusallığımızı, faşist gösterilerle gölgelemeye kimsenin hakkı yok. Türkiye'de yargının bağımsız olduğu düşüncesinde deği- lim. Fakat dünyanın gözü bizim üzerimizde iken, Öcalan'ı çok adil bir biçimde yargılayabileceği- mize içtenlikle inanıyorum. Adalete gölge düşü- rülmesine izin verilmemelidir. Devletimizin 'ağırlığını' dosta-düşmana gös- termesi bakımından, Öcalan'ın 'paketlenerek' yurda getirilmesine, elbette çok sevindim. Ama bu sütunda defalarca dile getirdiğim üzere, bu sürecın başımıza dert olduğu da bir başka ger- çek... Bu arada, 'faşo'lara da gün doğdu... BÜLENT DİKMENER HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI Gazeteci Biilent Dikmener'ın anısını yaşatmak \eTiirk gazetecıliğıne olan katkılannı manevi yönden sürdürmeyı sağlamak amacıyla, adına 1980 yılında konulan "Haber Ödülü" 1998-1999 döneminde de sür- diirülmektedir. Ödül koşulları şöyledır: 1. Ödüle herTürk gazeteci aday olabilir. 2. Adaylık, gazetecinin kendi ya da Ödül Komitesf nın önerisi ile ger- çekleşir. 3. Ödüle aday gösterilecek haberlerin 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında günlük gazeteler ya da süreli yayınlardan birinde yayımlanmış olması gereklıdir. 4. Ödûle aday olabilmek için nitelikleri 3. maddede belirtilen haberlerin yayımlandıgı gazete ya da sürekli yayınlann bir sayısının 12 Nisan 1999 günü akşamına kadar Bülent Dikmener Ha- ber Ödülü PK: 246/tst»nbul adresine taahhütlû olarak ulaştınlması zorunludur. 5. Ödüller: a) Haber Ödülü, b) Mansiyon, c) Jürı Özei Ödülü olarak belirlenmiştir. Kazananlara, ödülü sımgeleyen birer plaket ile özel armaganlar verilır. 6. Seçici Kurul. Müfıt Alacalı, Yalçm Bayer, Fikret Dağhoğlu. Orhan Ermç. Yalçın Eryalçın, Doğan Katırcıoğlu, Ergin Konuksever, Oktay Kurtböke, Turgay Olcayto, Erkan Özmen, Deniz Som, Yılmaz Tunçkol ve Ulvı Yanardağ'dan oluşmuşrur. Orhan Apaydın (1926-1986), Etem Crük (1925-1989), Ayhan Basoğlu (1928-1993), Kayhan Edip Sakana (1948-1994), Soner Girgin (1937-1995) Çetin Özbaynık (1939-1995), Erhan Akyıldız (1947-1998).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle