Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 MART 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
15
Enflasyon
düştii de
Başbakan Bülent
Ecevit, enflasyonun yüz-
de 50 'nin altına düşürül-
mesinin büyük başarı
olduğunu söylüyor.
"Ozelleştirme Sö-
mürgeleştirme " adlı h-
tabınyazarı Kimya Mü-
hendisleri Odası Antal-
ya tl Temsilcisi Ytlmaz
Dikbaş, dünyadan ör-
nekler seçerek geniş bir
inceleme hazırlamış.
Dikbaş ın incelemesine
göre, çeşitli ülkelerdeki
enflasyon oranlan (Ma-
vıs 1998 rakamlarıyla)
yaklaşık şöyle:
Ukrayna (yiizde 1-6),
Bangladeş (yüzde 8),
Uganda (yüzde 7.7), Gü-
neyKore (yüzde 9), Bre-
zilya (yüzde 4.3), Polon-
ya (yüzde 13.9), Rusya
(yüzde 8.6), Ingiltere
(yüzde 3.5), Almanya
(yüzde 1.1), Fransa (yüz-
de 0.8), îtalya (yüzde
1.7), lspanya (yüzde
1.8), Yunanistan (yüzde
4.6).
Yılmaz Dikbaş, bu ül-
kelerin çoğunluğunda
enflasyonun düşük ol-
masına karşm zengin ile
yoksul arasındaki far-
kın, işsizlik oramnın bü-
yüdüğünü, sosyal adale-
tin sağlanamadığım, iş-
çi ücretlerinin yine ye-
terli olmadığmı sapta-
mış.
Dikbaş, IMF'nin eko-
nomistlerinden Micha-
el Sarel 'in 45 ülkede
• ••
yaptığı araştırmalann
sonuçlarına da gönder-
me yapmış:
"Bir ülkede enflas-
yon düzeyinin, değiş-
kenliğinin ve değişim
hıztnın o ülkedekigelir
dağûımı üzerinde kay-
da değer bir etkisiyok-
tur. Gelir dağılımında-
kiadaleti sağlayan baş-
uca etkenler,yüksek bü-
yüme oranı veyatınm-
ların artış hızıdır.
Enflasyonun ne ar-
ttşının, ne de düşüşü-
nün, gelir dağılımını
iyileştirmekle hiçbir
bağlanttsı yoktur."
Dikbaş, yaptığı sapta-
maları güçlendirmek
için kimi rakamlar da
vermiş:
"Resmiağızlar, Tür-
kiye'de 10 milyon işsiz
olduğunu söylüyor.
Türkiye'nin ulusalge-
lirinin yüzde 55'ini
avantacûar, yani üre-
timyapmadan para ka-
zananlar, bankalar,
borsada oynayanlar,
kent rantçılan ve çeşit-
li mafya grupları alı-
yor. lstanbul'da en zen-
gin yüzde 10 'luk grup
gelirinyüzde 52 'sinL, en
fakir yüzde 10 ise yüz-
de 2'sini alıyor. Anka-
ra 'da en yoksul aile ile
en zengin aile arasında-
ki gelir farkı 433 kat"
Kısacası, "enflas-
yon " düşmüş, amafar-
kında değiliz.
ISIK KANSU
CHPIiler, özlenen CHP için destek istiyor
CHP Ankara 1. Bölge nin 3. ve 4. sıra •
adaylan Hikmet Tepe ile Sema Aksoy çay
içmeye uğramışlardı. Hikmet Tepe. 14
Şubat 'tayapılan "önseçimler"in sonuçlarımn
kamuoyunda yeterince tartışılmadığma
inanıyordu.
Hikmet Tepe, haklıydı. Birçok milletvekili
önseçimlerde elenmişti ve partide adav kadro
açısından bir yenilenme vardı. CHP'de
yanlışlara karşı eleştiri mekanizmasını
çalıştırabılen iyi kötü bir "örgüt"ten söz
edilebilirdi.
Sema Aksoy 'un düşünceleri de bu görüşleri
destekliyordu:
"Olumsuz bir psikoloji yaratıp solu bitirmek,
CHP'yi çökertmek istiyorlar. Oysa bizler
değişim için mücadele vererek, düşünce
yapısıyla partimizi eski kimliğine
kavuşturmaya çalışan insanlanz.
Özlediğimiz CHP'ye ulaşmak, altı oku
yaşatmak zorundayız. CHP, ne denirse
densin statükocu biryapıya sokulamaz, En
azından kendiniyenilemeye açıktır."
Aynı günlerde CHP Parti Meclisi üyesi
Mustafa Gazaicı ile görüşmüştük.
Gazalcı da, CHP 'nin son dönemde
Türkiye îdeki tüm olumsuzlukların sorumlusu
gibi gösterildiğinden yakımyordu.
"Böylesi bir izlenimde, CHPyöneticilerinin
yanlışhğı kadar, bilinçli, kasıtlı bir
kampanyanm da etkisi var. Bozuk düzenden
yararlanan güçlerin, içi boşalttlmış, sağa
muhtaç bir sol istemeleri doğal.
Önemli olan bizim yöneticilerin bu oyunlara
karşı, söylemini, davranışlannı sağa
benzetmeden, tuzu kuru ülkelerin sol
anlaytsına öykünmeden kendi sol
anlayışımızı ortaya koyabilmeleri. Kendimiz
olabilmeleri Kimliğimizi ortaya
koyabilmelerL Düzen
partileriyle ayrılığımızı
tam anlatabilmeleri."
Gazalcı 'ya göre,
"kurum " olarak
CHP 'ye kimse toz
kondurmak istemiyordu.
Seçmenin yakındığı
konu. "üstyönetimin"
tutumuydu. Partide
organları, kurallan,
katılımcılığı işletmeden
benmerkezli, lider anlayışh politika izlemek,
güven sağlayamamaktı...
Ancak Gazalcı, bütün bu olumsuzlukların
CHP 'nin seçimlerde "cezalandtnlması", yani
"barajaltı" bırakılması için gerekçe
olamavacağı kamsındaydı: "Yöneticiteri
değiştirme için partinin başarısız olması
görüşüne katılmıyorum. Bu, düzen
yanlılarının işinegelir. Solsuz, CHP'sizbir
TBMM, bugünkünden daha iyi olmaz.
CHP, bugünkü koşullarda birinci parti
olmalıdır. Onun altı bizim için, parti üst
yönetimi için başansızlıktır. Yerel
yönetimleri iyi bilen deneyimli kadrolar
bizde. Sınırlı da olsa yargıç denetiminde
aday yoklaması yapan tek parti biziz-
Düzen mağdurlan, köylüler, işçiler,
işsizler, kamu görevlileri, esnaf tutunacak
bir dal arıyor. Atatürkçü, laik, ilerici
insanlar bir arayış içinde.
Koşullar çok uygun."
Türk Tabipleri Birliği (TTB), "Bin
ytl kapanırken Türkiye sağltk
sektörünün durumu " başlıklı bir
kitapçık çıkardı.
Kitapçıktaki ana başhklan yan
yana koyduğunuzda bile, sağhkta
nerede olduğumuz apaçık gözler
önüne seriliyor:
Genel bütçeden
Sağlık Bakanlığı 'na ayrılan pay,
hiçbir gerekçeyle
açıklanamayacak kadar düşüktür.
Türkiye'detoplam sağlık
harcaması mikları da son derece
düşüktür. Türkiye'de toplam sağlık
harcamaları içinde koruyucu
sağlık harcamalanmn payı ancak
Sağlıksız toplum
binde dokuzdur. Türkiye sağlık
sektörü ne kadar tedavi yönelimli
olsa da hastaneleri yetersizdir.
Ûzelleştirmeyi olumlayan bütün
söylemlere karşm kamu
hastanelerinin etkinliği, özel
hastanelere göre daha yüksektir.
Birinci basamak sağlık
hmımlannm dağthmında batının
ve büyük kentlerin durumu
kötüdür. Batıda ve büyük
kentlerde birinci basamak
muayenehanelere terk edilmiştir.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'da
sağlık evi sayısında azalma
oldtığu, yani mevcut sağlık
evlerinin kapaüldığı
görülmektedir. Sağlık insan gücü,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'da
bulunmak islememektedir.
Türkiye'debir hekimin maaşı,
Ingiltere 'deki meslektaşınm
maaşımn ancak 15 'te birî
kadardır.
Türkiye 'deki tıp fakültelerinin
önemli bir kısmı hekim
yetiştiremeyecek durumdadır.
Hükümetler, birinci basamak
sağlık hizmetleri konusundaki
yasalan açtkça çiğnemektedir.
Devlet bütçesinden hak ettiği
parasat kaynağı alamayan
SSK 'de sağlık yatırımı
vapılamamakta, bu da SSK'yi
diğer kurumlara bağtmlı duruma
getirmektedir.
"Sonuç olarak " diyor TTB,
" Türkiye'de halk sağlığt
göstergeleri, yani halkın sağlık
düzeyi gelirinden beklenmedik
derecede kötüdür ve sağltk
göstergeleri arasında da ciddi
eşitsizlikler vardır."
Sağhksı: bir toplum
olduğumuz kesin...
ÇALIŞANLARIN / SORULARI
SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL
Devletin
w
en yüksek'
görevlileri ve emekli aylıkları
(l)Milletvekilleri
3671 sayıh Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek, Yol-
luk ve Emekliiiklerine tlişkin Yasa'da, mılletvekıllerinin emeklilik
haklan, kamu görevlileri için uygulanan çeşitli personel yasalann-
da görev yapan 'en yüksek' görevliler örnek gösterilerek hazırlan-
mıştır.
,Örnek gösterilen bu devlet görevlileri. 'Başbakanlık Müsteşa-
rı' ile •Genelkurmay Başkanı'dır.
Ancak 3671 sayılı yasa uyannca, en yüksek emekli aylığını alan-
lar, 'en yüksek' devlet görevlileri degil, milletvekilleri, eşleri ve ço-
cuklandır.
Bu yazımızda, milletvekilleri, eşleri ve çocuklanna bağlanan
emekli, dul ve yetim aylıklan ile çeşitli personel yasalan kapsamın-
da görev yapan, 'en yüksek' devlet görevlilerinin emekli aylıklan-
nın karşılaştırmasını yapmak istiyoruz.
Kamu görevlilerinin bağlı olduğu başlıca personel yasalan:
1) 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası.
2) 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası,
:
3) 2802 sayılı Hâkim ve Savcılar Yasası,
4) 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Yasası 'dır.
Milletvekilleri ile devlet memurlan, silahlı kuvvetler görevlileri,
hâkim ve savcılar ve yükseköğrenim kurumlannda görev yapan öğ-
retim üyeleri ve öğretim görevlilerinin sosyal güvenlikJeri aynı ya-
sayla, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Yasası ile
sağlanır.
Emekli Sandığı Yasası'nın 41. maddesinde 'en yüksek' aylık
bağlama oranı 50 yıl karşılığı % 100 (yüzde yüz) olarak belirlenmiş-
tir. .
Bu 'en yüksek' aylığın, milletvekilleri ile dul ve yetimlerine da-
ğılırru:
Katsayılar ve göstergeler
Genel katsayı
Taban katsayı
Genel gösterge
Ek gösterge
Kıdem göstergesi
Taban gösterge
Özel tazminat.(%)
Makam taz. göst.
Milletvekili öz. taz. göst.
1
9.975
63.400
1.500
9.000
500
1.000
% 240.00
22.500
24.000
M i l l e t v e k i l i e m e k l i a y l ı k l a r ı
1) Genel Göst. aylıgı
2) Ek göst. aylığı
3) ICıdem aylık
4) Taban aylık
5) Özel tazminat
6) Makam tazminatı
7) Milletvekili özel taz.
Toplam emekli aylığı
I
14.962.500
89.775.000
4.987.500
63.400.000
227.430.000
224.437.500
239.400.000
864.392.500
Dul v e y e t i m a y l ı k l a r ı
%75 dul aylığı (çocuksuz)
%90 dul aylığı (Içocuk)
%100 dul aylığı (2 çocuk)
%50 yetim aylığı (1 kişi)
%80 yetim aylığı (2 kişi)
%100 yetim aylığı (3 kişi)
648.294.375
777.953.250
864.392.500
432.196.250
691.514.000
864.392.500
Ayda 864 milyon 392 bin 500 lira emekli aylığı, bir emekliye, ay-
da 648 milyon 294 bin 3 75 lira dul aylığı, bir dula ve ayda 432 mil-
yon 196 bin 250 lirayetim aylığı biryetime, Türkiye'desosyal güven-
lik kurumlarınca verilen 'en yüksek' ayhklardır.
HAYVANLAR tsmiL GÜLGEÇ
Çizerimiz Ismail GÜLGEÇ yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine ara vermiştir.
KİM KİME DÜM DUMA BEHİÇAK behicak@turk.net
HARBİ SEMtH POROY
BULUT BEBEK NURAY çtrrçt
şeyy...
fctraz
dclar
bozabilir
mı'sin
bayram harçlıj-j
vcririz*
MIRMIRLAR VĞLR DVRAK
* ? f
^
TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 29Mart
ILK /NGILTERS ELÇISL.
fS&Z'OE BUGÜN, İNĞİLTEHE KKALLIĞI'HIN İLK EL-
ÇÎSİ İSTAUeUL 'A ULAŞMIŞn. PAHA ÖNCE, BAZI
ü ç
DA rı'cARt İL/ŞKrL£GD£ BULUMMUŞ, ÜURUMU
ecre&ŞU HALE GETIteMEK İÇİN kXALİÇE
I, ELIZASErH ' TEfJ BİR ELÇi GÖNOEGMES/Ut
ISTEMIÇLjEeOf. SÖ2. KOAJUSU GÖeElSLE /S7*N-
BUL 'A &ELEN İLK R.E£Mİ Eİ.Çİ
NifJ AIZA4AĞANLA£tfJI SUAIMUÇTU. TOP TOf
KUMAÇLA&, YALOIZLI 7?*SAKLAR, SÜMÛÇ KAP-
t-AIZ, OEğESLI SlR £4Ar YE SÜS KÖPEKLERİ
SULrANf MEMfJüN ETMİÇTİ. £LÇ/, KISA £Û-
REDE, FRANSA v£ VEMEPİK 'E VEISİL.&/&İ GlBİ
r i A ' A K OPAK»*W &4Ç*B*CA£Ttg
GÖRÜŞ
NAtM KILIÇ
CHP, Baykal ve
AydınnnzMi Büyük Yanhşı
Yeni moda galiba, herkes kendini yazmaya baş-
ladı!..
Baykal ekibinin yönetimini ben de beğenmiyo-
rum demeye belki hakkım olabilir, hatta bu kez
parlamento dışı kalmasını istiyorum demeye de
belki hakkım olabilir; ancaaak, bunu, kamuoyu olu-
şumunda etkin rolü olan gazetede yazdığım kö-
şede ilan etmeye kesinlikle hakkım olamaz.
Atatürk'ün kurduğu parti böyle yönetilemez,
Mustafa Kemal'in altı ilkesi benim vazgeçemeye-
ceğim ve bugün hâlâ ülkemin kurtuluşunun bu il-
kelere bağlı olduğu inancındayım diyeceksiniz ve
yönetim kadrolarınm yanlışlanyla ilkeleri ayırt et-
meyeceksiniz.
Gâvura kızıp oruç bozarcasına, yöneticilere kı-
zıp CHP'yi TBMM dışında bırakmayı öğütlerken,
bindiğiniz dalı kesmekte olduğunuzun ayırdına
varamıyorsanız, politikanın labirentlerine girmek-
ten kaçınıp, oturduğunuz yerde fetva vermeye
de hakkınız olmamalıdır...
Siz, Baykal ve CHP yönetimiyle hesaplaşmak
mı istiyorsunuz? Ya da CHP'ye layık olmayan bir
yönetimin savaşımını mı veriyorsunuz?
CHP'yi parlamento dışı bırakmayı öğütlerken,
neleri kaybettiğinizin farkında mısınız?
Nelerden vazgeçeceksiniz?
Laiklikten mi, cumhuriyetçilikten mi, halkçılık-
tan mı, milliyetçilikten mi, devletçilikten mi yada
devrimcilikten mı?..
Hiçbirisinden ödün veremezsiniz...
Küçülen devleti görüyorsunuz. Güneydoğu so-
rununu çözebilir mi? Devletçilik ilkemizi çağın ge-
reklerine göre geliştirecek "devrimcilik" ilkemiz var.
Bunu algılamak Cumhuriyet okurları için ne ka-
dar kolay... Ikinci cumhuriyetçiler, padişahçılar, özet-
le tüm gerici ve bağnazlar bunu anlayamazlar.
Sözü uzatmadan, açınız Büyük Larousse'un 9.
cilt ve 5335. sayfasını ve "htzip" konusunu oku-
yunuz ve sonra bu göstermelık "delege sistemi-
ni" büyük çoğunlukla "Baykal hizbinin" sultasın-
dan kurtarmak için ne yapmak gerektiğini düşü-
nünüz ve yapınız...
Yönetici ile kurumu özdeşleştirirseniz, kurumu
yok saymış olursunuz. Artık hiç kimse umudumuz
değil; umudumuz, ilkeleri yozlaştırmadan, çar-
pıtmadan uygulayacak yönetim kadrolarıyla
CHP'dedir.
CHP yöneticilerini eieştirmek bir hak, ama Mus-
tafa Kemal'in ilkelerini savunmak, bunları içten-
likle ilke edinmiş olanlar için bir görevdir.
Oy vermek yetmez... CHP yönetiminin yanlış-
lar yapan kadrolarını değiştirmek için sıcak kol-
tuklarınızdan kalkıp elinizi taşın altına sokmanız
gerekir...
Eli taşın altında ezilmiş bir CHP'Iİ olarak diyo-
rum ki:
Atatürk'ten yana, o ilkelerden yana aydınların
birinci görevi, CHP'yi bir "hizbin" sultasından kur-
tarmaktır.
Sizlere, ilke ve ilkesizlik üzerine bir örnek verşT,
rek yazıyı tamamlıyorum. ->
Partide bir yerlere gelmeyi düşünmek ve iste-
mek her partilinin hakkıdır. Ancak elde edemeyin-
ce bırakıp kaçmak ilkesizliktir.
Başarılı bir yönetici, Doğan Taşdelen...
Büyük kent belediye başkanı olmak için mi gel-
miş dünyaya?
Kendisine gümüş tabak içerisinde sunulan Muğ-
la belediye başkanlığını, "Kırkaltıyıllıkpartimi terk
edemem" diyerek kabul edemeyeceğini Ecevit'e
teşekkür edip özür dileyerek reddeden Erman Şa-
hin'in asil davranışı mıdır ilkeli olmak?
Sanırım eksiğimiz burada...
BULMACA SEDAT
SOLDANSAĞA:
1/ Herhangi bir
nedenle arma-
ğan kabul ede- 2
nin, vermek zo-
runda olduğu
karşılık... Uzak- 4
lık ışaretı. 2/
Mikroskop ca-
mı... "K.ışlanın 6
önünde — sesi
var/ Bakın çan-
tasında acep ne- 8
si var"(Türkü).
3/ Baryum ele-
mentinin sımgesı... Ge-
niş kollu sabahlık. 4/
Topraktan yapılmış,
kulpsuz ve küçük çöm-
lek. 5/ Eski dilde bal... 3
Bırnota.6/"Haramivar 4
dıye korku verırler/ Be- 5
nim — yüklü kervanım
mı var" (Karacaoğlan)...
Bir a\uç dolusu. 7/ De-
n altında oluşan sınırlı,
yuvarlak ve ele gelebilen 9
lezyon... Endonezj'a'nın plaka işaretı. 8/ Stronsiyum ele-
mentinin simgesi... Mantık. 9/ Çanakkale ilinde bır ba-
raj
-
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Suda çözülenebilen bir protein türü. II Dinsel konuş-
ma... "Aba var, — var, meydanda er yok" (YahyaKemal).
3/ Parola... Eskiden şairi bilınmeyen şıırlerin altwıa ya-
zılan sözcük. 4/ Taşa ya da duvara delik açmak için kul-
lanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir. 5/ Eski dilde taht...
Polonya halkından olan kimse. 6/ K.uzey Avrupa ülkele-
nyle Ortadoğu'yu bırbinne bağlaya/ı otoyolun simgesi...
Bır nota... Silisyum elementınin sımgesı. II At tüyünün
rengi... Meyve ve sebzelerin suyunu ya da yağını sıkarak
çıkarmava yarayan aygıt. 8/ Ruh... Süreklı olarak. 9/
Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen "cemaatten kov-
ma" cezası... Yiğit, kahraman.
KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1998/274
Davacı Sadiye Mehmedoviç vekili tarafından dava-
h Elvedin Mehmedoviç aleyhıne açılan boşanma da-
vası nedeniyle, Verilen ara karan gereğince,
Davalı Elvedin Mehmedoviç'e meşruhatlı davetiye
gönderilmış olup, davetiye bila tebhğ edilmiş, yapılan
araştırma netıcesinde adresının tespitıne imkân olma-
dığından, davalı Elvedin Mehmedoviç'in mahkeme-
mizde yapılacak olan 4.5.1999 tanhinde saat 9.00'da
bizzat duruşmada hazır bulunup diyeceklerini bildir-
mesi veya kendisini bir vekil ile temsil ettirip davaya
karşı diyeceklerini bildirmesi, aksi takdirde usulün
377 ve müteakip maddeleri gereğince duruşmanın gı-
yabında devam olunup sonuçlandınlacağı ilan olunur.
23.2.1999 Basın: 11940