25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MART 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Enflasyon düştii de Başbakan Bülent Ecevit, enflasyonun yüz- de 50 'nin altına düşürül- mesinin büyük başarı olduğunu söylüyor. "Ozelleştirme Sö- mürgeleştirme " adlı h- tabınyazarı Kimya Mü- hendisleri Odası Antal- ya tl Temsilcisi Ytlmaz Dikbaş, dünyadan ör- nekler seçerek geniş bir inceleme hazırlamış. Dikbaş ın incelemesine göre, çeşitli ülkelerdeki enflasyon oranlan (Ma- vıs 1998 rakamlarıyla) yaklaşık şöyle: Ukrayna (yiizde 1-6), Bangladeş (yüzde 8), Uganda (yüzde 7.7), Gü- neyKore (yüzde 9), Bre- zilya (yüzde 4.3), Polon- ya (yüzde 13.9), Rusya (yüzde 8.6), Ingiltere (yüzde 3.5), Almanya (yüzde 1.1), Fransa (yüz- de 0.8), îtalya (yüzde 1.7), lspanya (yüzde 1.8), Yunanistan (yüzde 4.6). Yılmaz Dikbaş, bu ül- kelerin çoğunluğunda enflasyonun düşük ol- masına karşm zengin ile yoksul arasındaki far- kın, işsizlik oramnın bü- yüdüğünü, sosyal adale- tin sağlanamadığım, iş- çi ücretlerinin yine ye- terli olmadığmı sapta- mış. Dikbaş, IMF'nin eko- nomistlerinden Micha- el Sarel 'in 45 ülkede • •• yaptığı araştırmalann sonuçlarına da gönder- me yapmış: "Bir ülkede enflas- yon düzeyinin, değiş- kenliğinin ve değişim hıztnın o ülkedekigelir dağûımı üzerinde kay- da değer bir etkisiyok- tur. Gelir dağılımında- kiadaleti sağlayan baş- uca etkenler,yüksek bü- yüme oranı veyatınm- ların artış hızıdır. Enflasyonun ne ar- ttşının, ne de düşüşü- nün, gelir dağılımını iyileştirmekle hiçbir bağlanttsı yoktur." Dikbaş, yaptığı sapta- maları güçlendirmek için kimi rakamlar da vermiş: "Resmiağızlar, Tür- kiye'de 10 milyon işsiz olduğunu söylüyor. Türkiye'nin ulusalge- lirinin yüzde 55'ini avantacûar, yani üre- timyapmadan para ka- zananlar, bankalar, borsada oynayanlar, kent rantçılan ve çeşit- li mafya grupları alı- yor. lstanbul'da en zen- gin yüzde 10 'luk grup gelirinyüzde 52 'sinL, en fakir yüzde 10 ise yüz- de 2'sini alıyor. Anka- ra 'da en yoksul aile ile en zengin aile arasında- ki gelir farkı 433 kat" Kısacası, "enflas- yon " düşmüş, amafar- kında değiliz. ISIK KANSU CHPIiler, özlenen CHP için destek istiyor CHP Ankara 1. Bölge nin 3. ve 4. sıra • adaylan Hikmet Tepe ile Sema Aksoy çay içmeye uğramışlardı. Hikmet Tepe. 14 Şubat 'tayapılan "önseçimler"in sonuçlarımn kamuoyunda yeterince tartışılmadığma inanıyordu. Hikmet Tepe, haklıydı. Birçok milletvekili önseçimlerde elenmişti ve partide adav kadro açısından bir yenilenme vardı. CHP'de yanlışlara karşı eleştiri mekanizmasını çalıştırabılen iyi kötü bir "örgüt"ten söz edilebilirdi. Sema Aksoy 'un düşünceleri de bu görüşleri destekliyordu: "Olumsuz bir psikoloji yaratıp solu bitirmek, CHP'yi çökertmek istiyorlar. Oysa bizler değişim için mücadele vererek, düşünce yapısıyla partimizi eski kimliğine kavuşturmaya çalışan insanlanz. Özlediğimiz CHP'ye ulaşmak, altı oku yaşatmak zorundayız. CHP, ne denirse densin statükocu biryapıya sokulamaz, En azından kendiniyenilemeye açıktır." Aynı günlerde CHP Parti Meclisi üyesi Mustafa Gazaicı ile görüşmüştük. Gazalcı da, CHP 'nin son dönemde Türkiye îdeki tüm olumsuzlukların sorumlusu gibi gösterildiğinden yakımyordu. "Böylesi bir izlenimde, CHPyöneticilerinin yanlışhğı kadar, bilinçli, kasıtlı bir kampanyanm da etkisi var. Bozuk düzenden yararlanan güçlerin, içi boşalttlmış, sağa muhtaç bir sol istemeleri doğal. Önemli olan bizim yöneticilerin bu oyunlara karşı, söylemini, davranışlannı sağa benzetmeden, tuzu kuru ülkelerin sol anlaytsına öykünmeden kendi sol anlayışımızı ortaya koyabilmeleri. Kendimiz olabilmeleri Kimliğimizi ortaya koyabilmelerL Düzen partileriyle ayrılığımızı tam anlatabilmeleri." Gazalcı 'ya göre, "kurum " olarak CHP 'ye kimse toz kondurmak istemiyordu. Seçmenin yakındığı konu. "üstyönetimin" tutumuydu. Partide organları, kurallan, katılımcılığı işletmeden benmerkezli, lider anlayışh politika izlemek, güven sağlayamamaktı... Ancak Gazalcı, bütün bu olumsuzlukların CHP 'nin seçimlerde "cezalandtnlması", yani "barajaltı" bırakılması için gerekçe olamavacağı kamsındaydı: "Yöneticiteri değiştirme için partinin başarısız olması görüşüne katılmıyorum. Bu, düzen yanlılarının işinegelir. Solsuz, CHP'sizbir TBMM, bugünkünden daha iyi olmaz. CHP, bugünkü koşullarda birinci parti olmalıdır. Onun altı bizim için, parti üst yönetimi için başansızlıktır. Yerel yönetimleri iyi bilen deneyimli kadrolar bizde. Sınırlı da olsa yargıç denetiminde aday yoklaması yapan tek parti biziz- Düzen mağdurlan, köylüler, işçiler, işsizler, kamu görevlileri, esnaf tutunacak bir dal arıyor. Atatürkçü, laik, ilerici insanlar bir arayış içinde. Koşullar çok uygun." Türk Tabipleri Birliği (TTB), "Bin ytl kapanırken Türkiye sağltk sektörünün durumu " başlıklı bir kitapçık çıkardı. Kitapçıktaki ana başhklan yan yana koyduğunuzda bile, sağhkta nerede olduğumuz apaçık gözler önüne seriliyor: Genel bütçeden Sağlık Bakanlığı 'na ayrılan pay, hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak kadar düşüktür. Türkiye'detoplam sağlık harcaması mikları da son derece düşüktür. Türkiye'de toplam sağlık harcamaları içinde koruyucu sağlık harcamalanmn payı ancak Sağlıksız toplum binde dokuzdur. Türkiye sağlık sektörü ne kadar tedavi yönelimli olsa da hastaneleri yetersizdir. Ûzelleştirmeyi olumlayan bütün söylemlere karşm kamu hastanelerinin etkinliği, özel hastanelere göre daha yüksektir. Birinci basamak sağlık hmımlannm dağthmında batının ve büyük kentlerin durumu kötüdür. Batıda ve büyük kentlerde birinci basamak muayenehanelere terk edilmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'da sağlık evi sayısında azalma oldtığu, yani mevcut sağlık evlerinin kapaüldığı görülmektedir. Sağlık insan gücü, Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'da bulunmak islememektedir. Türkiye'debir hekimin maaşı, Ingiltere 'deki meslektaşınm maaşımn ancak 15 'te birî kadardır. Türkiye 'deki tıp fakültelerinin önemli bir kısmı hekim yetiştiremeyecek durumdadır. Hükümetler, birinci basamak sağlık hizmetleri konusundaki yasalan açtkça çiğnemektedir. Devlet bütçesinden hak ettiği parasat kaynağı alamayan SSK 'de sağlık yatırımı vapılamamakta, bu da SSK'yi diğer kurumlara bağtmlı duruma getirmektedir. "Sonuç olarak " diyor TTB, " Türkiye'de halk sağlığt göstergeleri, yani halkın sağlık düzeyi gelirinden beklenmedik derecede kötüdür ve sağltk göstergeleri arasında da ciddi eşitsizlikler vardır." Sağhksı: bir toplum olduğumuz kesin... ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL Devletin w en yüksek' görevlileri ve emekli aylıkları (l)Milletvekilleri 3671 sayıh Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek, Yol- luk ve Emekliiiklerine tlişkin Yasa'da, mılletvekıllerinin emeklilik haklan, kamu görevlileri için uygulanan çeşitli personel yasalann- da görev yapan 'en yüksek' görevliler örnek gösterilerek hazırlan- mıştır. ,Örnek gösterilen bu devlet görevlileri. 'Başbakanlık Müsteşa- rı' ile •Genelkurmay Başkanı'dır. Ancak 3671 sayılı yasa uyannca, en yüksek emekli aylığını alan- lar, 'en yüksek' devlet görevlileri degil, milletvekilleri, eşleri ve ço- cuklandır. Bu yazımızda, milletvekilleri, eşleri ve çocuklanna bağlanan emekli, dul ve yetim aylıklan ile çeşitli personel yasalan kapsamın- da görev yapan, 'en yüksek' devlet görevlilerinin emekli aylıklan- nın karşılaştırmasını yapmak istiyoruz. Kamu görevlilerinin bağlı olduğu başlıca personel yasalan: 1) 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası. 2) 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası, : 3) 2802 sayılı Hâkim ve Savcılar Yasası, 4) 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Yasası 'dır. Milletvekilleri ile devlet memurlan, silahlı kuvvetler görevlileri, hâkim ve savcılar ve yükseköğrenim kurumlannda görev yapan öğ- retim üyeleri ve öğretim görevlilerinin sosyal güvenlikJeri aynı ya- sayla, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Yasası ile sağlanır. Emekli Sandığı Yasası'nın 41. maddesinde 'en yüksek' aylık bağlama oranı 50 yıl karşılığı % 100 (yüzde yüz) olarak belirlenmiş- tir. . Bu 'en yüksek' aylığın, milletvekilleri ile dul ve yetimlerine da- ğılırru: Katsayılar ve göstergeler Genel katsayı Taban katsayı Genel gösterge Ek gösterge Kıdem göstergesi Taban gösterge Özel tazminat.(%) Makam taz. göst. Milletvekili öz. taz. göst. 1 9.975 63.400 1.500 9.000 500 1.000 % 240.00 22.500 24.000 M i l l e t v e k i l i e m e k l i a y l ı k l a r ı 1) Genel Göst. aylıgı 2) Ek göst. aylığı 3) ICıdem aylık 4) Taban aylık 5) Özel tazminat 6) Makam tazminatı 7) Milletvekili özel taz. Toplam emekli aylığı I 14.962.500 89.775.000 4.987.500 63.400.000 227.430.000 224.437.500 239.400.000 864.392.500 Dul v e y e t i m a y l ı k l a r ı %75 dul aylığı (çocuksuz) %90 dul aylığı (Içocuk) %100 dul aylığı (2 çocuk) %50 yetim aylığı (1 kişi) %80 yetim aylığı (2 kişi) %100 yetim aylığı (3 kişi) 648.294.375 777.953.250 864.392.500 432.196.250 691.514.000 864.392.500 Ayda 864 milyon 392 bin 500 lira emekli aylığı, bir emekliye, ay- da 648 milyon 294 bin 3 75 lira dul aylığı, bir dula ve ayda 432 mil- yon 196 bin 250 lirayetim aylığı biryetime, Türkiye'desosyal güven- lik kurumlarınca verilen 'en yüksek' ayhklardır. HAYVANLAR tsmiL GÜLGEÇ Çizerimiz Ismail GÜLGEÇ yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine ara vermiştir. KİM KİME DÜM DUMA BEHİÇAK behicak@turk.net HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK NURAY çtrrçt şeyy... fctraz dclar bozabilir mı'sin bayram harçlıj-j vcririz* MIRMIRLAR VĞLR DVRAK * ? f ^ TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 29Mart ILK /NGILTERS ELÇISL. fS&Z'OE BUGÜN, İNĞİLTEHE KKALLIĞI'HIN İLK EL- ÇÎSİ İSTAUeUL 'A ULAŞMIŞn. PAHA ÖNCE, BAZI ü ç DA rı'cARt İL/ŞKrL£GD£ BULUMMUŞ, ÜURUMU ecre&ŞU HALE GETIteMEK İÇİN kXALİÇE I, ELIZASErH ' TEfJ BİR ELÇi GÖNOEGMES/Ut ISTEMIÇLjEeOf. SÖ2. KOAJUSU GÖeElSLE /S7*N- BUL 'A &ELEN İLK R.E£Mİ Eİ.Çİ NifJ AIZA4AĞANLA£tfJI SUAIMUÇTU. TOP TOf KUMAÇLA&, YALOIZLI 7?*SAKLAR, SÜMÛÇ KAP- t-AIZ, OEğESLI SlR £4Ar YE SÜS KÖPEKLERİ SULrANf MEMfJüN ETMİÇTİ. £LÇ/, KISA £Û- REDE, FRANSA v£ VEMEPİK 'E VEISİL.&/&İ GlBİ r i A ' A K OPAK»*W &4Ç*B*CA£Ttg GÖRÜŞ NAtM KILIÇ CHP, Baykal ve AydınnnzMi Büyük Yanhşı Yeni moda galiba, herkes kendini yazmaya baş- ladı!.. Baykal ekibinin yönetimini ben de beğenmiyo- rum demeye belki hakkım olabilir, hatta bu kez parlamento dışı kalmasını istiyorum demeye de belki hakkım olabilir; ancaaak, bunu, kamuoyu olu- şumunda etkin rolü olan gazetede yazdığım kö- şede ilan etmeye kesinlikle hakkım olamaz. Atatürk'ün kurduğu parti böyle yönetilemez, Mustafa Kemal'in altı ilkesi benim vazgeçemeye- ceğim ve bugün hâlâ ülkemin kurtuluşunun bu il- kelere bağlı olduğu inancındayım diyeceksiniz ve yönetim kadrolarınm yanlışlanyla ilkeleri ayırt et- meyeceksiniz. Gâvura kızıp oruç bozarcasına, yöneticilere kı- zıp CHP'yi TBMM dışında bırakmayı öğütlerken, bindiğiniz dalı kesmekte olduğunuzun ayırdına varamıyorsanız, politikanın labirentlerine girmek- ten kaçınıp, oturduğunuz yerde fetva vermeye de hakkınız olmamalıdır... Siz, Baykal ve CHP yönetimiyle hesaplaşmak mı istiyorsunuz? Ya da CHP'ye layık olmayan bir yönetimin savaşımını mı veriyorsunuz? CHP'yi parlamento dışı bırakmayı öğütlerken, neleri kaybettiğinizin farkında mısınız? Nelerden vazgeçeceksiniz? Laiklikten mi, cumhuriyetçilikten mi, halkçılık- tan mı, milliyetçilikten mi, devletçilikten mi yada devrimcilikten mı?.. Hiçbirisinden ödün veremezsiniz... Küçülen devleti görüyorsunuz. Güneydoğu so- rununu çözebilir mi? Devletçilik ilkemizi çağın ge- reklerine göre geliştirecek "devrimcilik" ilkemiz var. Bunu algılamak Cumhuriyet okurları için ne ka- dar kolay... Ikinci cumhuriyetçiler, padişahçılar, özet- le tüm gerici ve bağnazlar bunu anlayamazlar. Sözü uzatmadan, açınız Büyük Larousse'un 9. cilt ve 5335. sayfasını ve "htzip" konusunu oku- yunuz ve sonra bu göstermelık "delege sistemi- ni" büyük çoğunlukla "Baykal hizbinin" sultasın- dan kurtarmak için ne yapmak gerektiğini düşü- nünüz ve yapınız... Yönetici ile kurumu özdeşleştirirseniz, kurumu yok saymış olursunuz. Artık hiç kimse umudumuz değil; umudumuz, ilkeleri yozlaştırmadan, çar- pıtmadan uygulayacak yönetim kadrolarıyla CHP'dedir. CHP yöneticilerini eieştirmek bir hak, ama Mus- tafa Kemal'in ilkelerini savunmak, bunları içten- likle ilke edinmiş olanlar için bir görevdir. Oy vermek yetmez... CHP yönetiminin yanlış- lar yapan kadrolarını değiştirmek için sıcak kol- tuklarınızdan kalkıp elinizi taşın altına sokmanız gerekir... Eli taşın altında ezilmiş bir CHP'Iİ olarak diyo- rum ki: Atatürk'ten yana, o ilkelerden yana aydınların birinci görevi, CHP'yi bir "hizbin" sultasından kur- tarmaktır. Sizlere, ilke ve ilkesizlik üzerine bir örnek verşT, rek yazıyı tamamlıyorum. -> Partide bir yerlere gelmeyi düşünmek ve iste- mek her partilinin hakkıdır. Ancak elde edemeyin- ce bırakıp kaçmak ilkesizliktir. Başarılı bir yönetici, Doğan Taşdelen... Büyük kent belediye başkanı olmak için mi gel- miş dünyaya? Kendisine gümüş tabak içerisinde sunulan Muğ- la belediye başkanlığını, "Kırkaltıyıllıkpartimi terk edemem" diyerek kabul edemeyeceğini Ecevit'e teşekkür edip özür dileyerek reddeden Erman Şa- hin'in asil davranışı mıdır ilkeli olmak? Sanırım eksiğimiz burada... BULMACA SEDAT SOLDANSAĞA: 1/ Herhangi bir nedenle arma- ğan kabul ede- 2 nin, vermek zo- runda olduğu karşılık... Uzak- 4 lık ışaretı. 2/ Mikroskop ca- mı... "K.ışlanın 6 önünde — sesi var/ Bakın çan- tasında acep ne- 8 si var"(Türkü). 3/ Baryum ele- mentinin sımgesı... Ge- niş kollu sabahlık. 4/ Topraktan yapılmış, kulpsuz ve küçük çöm- lek. 5/ Eski dilde bal... 3 Bırnota.6/"Haramivar 4 dıye korku verırler/ Be- 5 nim — yüklü kervanım mı var" (Karacaoğlan)... Bir a\uç dolusu. 7/ De- n altında oluşan sınırlı, yuvarlak ve ele gelebilen 9 lezyon... Endonezj'a'nın plaka işaretı. 8/ Stronsiyum ele- mentinin simgesi... Mantık. 9/ Çanakkale ilinde bır ba- raj - YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Suda çözülenebilen bir protein türü. II Dinsel konuş- ma... "Aba var, — var, meydanda er yok" (YahyaKemal). 3/ Parola... Eskiden şairi bilınmeyen şıırlerin altwıa ya- zılan sözcük. 4/ Taşa ya da duvara delik açmak için kul- lanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir. 5/ Eski dilde taht... Polonya halkından olan kimse. 6/ K.uzey Avrupa ülkele- nyle Ortadoğu'yu bırbinne bağlaya/ı otoyolun simgesi... Bır nota... Silisyum elementınin sımgesı. II At tüyünün rengi... Meyve ve sebzelerin suyunu ya da yağını sıkarak çıkarmava yarayan aygıt. 8/ Ruh... Süreklı olarak. 9/ Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen "cemaatten kov- ma" cezası... Yiğit, kahraman. KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1998/274 Davacı Sadiye Mehmedoviç vekili tarafından dava- h Elvedin Mehmedoviç aleyhıne açılan boşanma da- vası nedeniyle, Verilen ara karan gereğince, Davalı Elvedin Mehmedoviç'e meşruhatlı davetiye gönderilmış olup, davetiye bila tebhğ edilmiş, yapılan araştırma netıcesinde adresının tespitıne imkân olma- dığından, davalı Elvedin Mehmedoviç'in mahkeme- mizde yapılacak olan 4.5.1999 tanhinde saat 9.00'da bizzat duruşmada hazır bulunup diyeceklerini bildir- mesi veya kendisini bir vekil ile temsil ettirip davaya karşı diyeceklerini bildirmesi, aksi takdirde usulün 377 ve müteakip maddeleri gereğince duruşmanın gı- yabında devam olunup sonuçlandınlacağı ilan olunur. 23.2.1999 Basın: 11940
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle