19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rekabetçi piyasa oluşturulacak Hazırlanan rapora göre doğalgazda ulusal iletim şebekesi kamu tekelinde kalacak, yöresel iletim hatlannın yapımı, doğalgazm pazarlanması ve ithalatı özel teşebbüsler tarafından gerçekleştirilecek ANKARA (AA) - Temiz enerji kay- naklanmn başında yer alan doğalgaz lcul- lanımının yaygınlaştınlması için şefFaf ve adil bir rekabetçi piyasa oluşturulma- sı öngörülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) tarafindan hazırlanan Çerçeve Model'e göre doğalgazda ulusal iletım şebekesi kamu tekelinde kalacak. yöresel iletim hatlannın yapımı, doğalgazın pa- zarlanması ve ithalatı özel teşebbüsler ta- rafindan gerçekleştirilecek. Genel olarak petrol de dahil doğal enerji kaynaklannı içine alan model çerçevesinde, özel büt- çeli, Petrol Piyasası Kurumu (PPK) adlı özerk bir kamu kurumu oluşturularak. petrolle ilgili piyasanın genel hedef ve politıkalannın oluşturulması ve gelişti- rilmesi bu kurumca sağlanacak. Söz ko- nusu kunım aynca piyasanın güven, açık- lık ve kararlılık içinde çalışmasını, geliş- mesini ve taraflann hak ve yarannın ko- runması hususlannı düzenleyecek ve de- netleyecek. Piyasada taraf olarak toptan satıcı, iş- letmeci, ulusal iletıci, şehir içi yetkili da- ğıtıcı, kullanıcı birlikleri, hizmet şirket- leri, inşaatçılar, malzemeciler. cihazcılar, yetkili servisler, müşavir, kontrolör ve projeciler bulunacak Toptan satıcı olacak şirket, Bakanlar Kurulu karan ile yetkilendirilecek. Şirke- tin başvurusunun dikkate alınması için gaz temin niyet anlaşrnasının ibrazı ara- nacak ve hısselerinin belli oranda halka açılması özendirilecek. Toptancı piyasaya dûzenleme Toptan satış piyasasmın düzenlenme- si ve mevcut sözleşmelerin devri konu- sunda faaliyet göstermek üzere geçiş dö- nemi için de bir KİT kurulması öngörül- dü. Sıvı ve gaz haldeki doğalgazın üretim ve ithalatını yapabılecek olan toptancı şir- ketler, yeraltı deposu ve gazlaştırma ter- minalinden hizmet alabilecek, iletim ka- pasitesi için sözleşme yapüması suretiy- le oluşan gaz portföyürıün, iletim hattın- dan tüketim noktalannda teslım koşuluy- la taahhüt ve sattş faaliyetlerini yapacak. Toptan satıcılann spot alım konusuna da belli koşullarla izın verilecek. Bu şirket- lerin esas işlevi taahhut olacak ve ülke çapında hizmet verecek. Tûrkiye'de yerleşik yeraltı deposu ve depolama ve gazlaştırma terminali. yerel iletim şirketlerine yapım ve ışletme ıznı, Bakanlar Kurulu karan ile \enlecek. Bu şirketlere Botaş iştirak edebilecek. Şirket sermayesinin oluşumunda toptan satıcı- nın da sınırlı oranda pay sahibi olmasına izinverilecek. tşletmeciler doğalgaz tica- reti yapmaksızın. sadece hizmet verecek. iletim konusunda Botaş kanunla tek yetkili kılınacak ve yüzde 100 kamu ser- mayeli Botaş tktisadi Devlet Teşekkülü statüsünü koruyacak. Botaş ülke çapında- ki ulusal iletim hatlan ile (hampetrol, do- ğalgaz ve ürün) ulusal iletici sorumlusu olacak. Ulusal iletim hattı içerisindeki petrolün sadece asgari stoku ulusal ileti- ciye ait olacak ve iletim hizmetleri karşı- lığı iletim hizmetı ücreti alacak. Ticarete kanşmayacak olan Botaş, doğalgaz iletim sistemlerinden. yetkili toptan satıcılann eşit imkânlarla yararlanmasını sağlaya- cak. Şehir içlerinde dağıtım yapma imtiya- zı Şehıriçı Yetkili Dağıtıcılara verilecek. Yetkili Dağıtıcı olmak için firmalar. be- lediyenin ortak olmasını isteyebılecek. Halka açık olarak kurulacak şirketin ye- terli mali imkânlara sahip olması gereki- yor. Başvuru PPK'ye yapılacak ve PPK. başvurulan inceledikten sonra seçeceği teklife ilişkin görüşlerini ETKB'ye suna- cak. fmriyaz. Bakanlar Kurulu tarafindan 30 yılı aşmamak üzere venlecek. Faali- yetler yap- işlet-devret modeli çerçeve- sinde yürütülecek. Imtiyazın zamarundan önce kaldınlmasında tazmin şartlan dü- zenlenecek. Söz konusu şirketler, şehrin ımarlı bölgelerinin tümünü kapsayan ge- lişim planı hazırlayarak PPK'ce onayla- nan termin planına uygun olarak yatınm- lannı yürütmekle yükümlü olacak. Kullanıcı birlikleri Öngörülen model çerçevesinde, Orga- nize Sanayi Bölgeleri ve KOBÎ'lerden oluşacak organize yapılann kuracaklan kullanıcı birlikleri, toptan satıcıdan gaz alarak mensuplanna dağıtacak. Kullanı- cı birlikleri PPK'den işletme yeterliliği alarak örgütlenebiiecekleri gibi hizmet şirketleri ile sözleşme yaparak da faali- yetlerini sürdürebilecek. Hizmet şirketleri işletme, ticari işlem, acil müdahale, bakım-onanm, ölçü ayar konulannda hizmet vermeye yetkili ola- cak. PPK'ce yetkilendirilecek ve denet- lenecek hizmet şırketlerinin gizli sicil dosyalan tutulacak. PPK'ce yetki verile- cek ve denetlenecek inşaat şirketleri mü- teahhitlik-yapımcılık ve tesisatçılık ko- nulannda faaliyet gösterecek. Üretici ve satıcılann piyasaya sürdüğü malzemeler ise TSE tarafindan denetlenecek. Cihazlann babm ve onanmlan için it- halatçı-üretici ve satıcılann kurduğu ya- pılara PPK müdahale etmeyecek. Müşa- vir, kontrolör ve Projeciler de PPK'den yetki ve yeterlilik alacak ve yine kurum tarafindan denetlenecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığfnm öngörülerine göre, 2020 yılında Türkiye'nin 80 milyar metreküpliik doğalgaz tüketim düzeyine ulaşacağı hesaplanıyor. Söz konusu he- deflere ulaşabılmek için 5 milyar dolar- lık iletim hattı, 7 milyar dolarhk dağıtım hattı ve 18 milyar dolarhk da bireysel ya- tınm yapılması gerekiyor. Bakanhk da- ha temiz olan doğalgazın yaygınlaşması için özel sektörü hızla devreye sokmayı hedefledi. Metin Bostancıoğlu 'Halk Hyûlık eğitim istiyor' • Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, mesleki ve teknik öğretim öğrencilerinin üniversiteyi kazanma oranını binde 4'ten yukan çekeceklerini söyledi. EBRUTOKTAR ANKARA -Milli Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğlu, ortaöğretimin mesleki ve teknik eğitim ağırhklı yapılandınlmasmı, tam gün tam yıl esaslı eğitim bölgeleri oluşturulmasım, ayn ayn okullar yerine çok programh lisede "modüfcr'' eğitim verilmesini öngören 16. Milli Eğitim Şû- rası kararlannın takipçisi olacakJannı vur- guladı. tktidar olmalan halinde ilk olarak şûra kararlannı yaşama geçireceklerini belirten Bostancıoğlu. mesleki ve teknik öğretim öğrencilenniıı ünıversiteyi kazan- ma oranmı binde 4'ten yukan çekecekle- rini söyledi. Îmam-Harip Liseleri ıMezunlan Men- suplan Derneği Genel Başkanı tbrahün Solmazda Milli Eğitim Şûrası'nda imam- hatip liselerinın kapatılmasına yönelik alı- nan kararın "sm vdlarda yanttan basküa- nn vedsystmalann bir halkası olduğunu" iddia etti. Solmaz yaptığı yazılı açıklama- da. Milli Eğitim Şûrasrnın "tamamen yanb olarak toplanan ve sonucu öncedea beffi olan" bir toplantı olduğunu öne sür- dü. Solmaz açıklamasında, 8 ytlhk eğitim ve Milli Eğitim Şûrası kararlannuı "üflse- mizi kansörmak, kampiara böhnek içİB yapddığını" savunarak bu kararlar yüzün- den "Halkın vüreğinin kan agJadtğını. bir- çokevdegözvasının olmadıği bir gün geç- mediğini'1 ılen sürdü. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancı- oğlu. 16. Milli Eğitim Şûrasf nın sivil top- lum örgütlerinin egemenliginde gerçek- leştirildiğine işaret eden Bostancıoğlu, "Şûrada çok fazla taraşma obnadı. Bu da 8>Tİınhazmediktiğini,kabuIlenlkIiğinis(>- muttuyor. Şûraya çok iyi hazırfamn^mıy da diğer etken* dedi. Bostancıoğlu. halkın artık 12 yılhk zo- runlu eğitimi istediğini belirterek "Yanfc ve pansiyonhı ilköğretinı okuflannda ço- cuklara kıyafct giyim. kırtasiye yardımı yapryoruz. Bu da aflelerin temel eğitime daha çok destek vçrmesini sağhyor" diye konuştu. Bostancıoğlu. mesleki-teknik efitimin özendirilmesinin amaçlandıgj şûradan çıkan ve uygulamayı tasarladık- lan kararlan şöyle özetledi: • Tam gün, tam yıl çakşma esasma gö- re eğitim bölgeleri oluşturulacak. Aynıböl- gede bulunan okullar. birbirierinin ola- naklarmdaıı tümüyle yararlanacak. Ayn ayn okullar yerine çok prDgranüı lisede modülersistemle eğitim verilecek.Çocuk- hrdabumodüllerdenistediğidersteriala- biecek. • Mesleki teknik okullarda çok prog- ramlı liseler çoğaltılacak. • Genei liseler devam edecek. Mevcut yapt öğrendkrin yüzde65'inin mtsJeki ve teknikeğitime devam etmesini sağlayacak şekide yapılandınlacak. Meslekj veteknik efitim alan çocuklarmhay^tahazuianma- bn.istf\t'iılcrindeyükseköğretinK devam etmesi sağlanacak. • Mesleki ve teknik eğitim alan çocuk- larm meslek yüksekokullanna sınavsız geçişi öngörüldü. Bu öğrencilerden başa- nb olanlann da belirli birkontenjanla üni- versiteye geçmesi teklif edıldi. Şu anda mesleki ve teknik eğitim alan öğrencile- rin binde 4'ü üniversiteyi kazanıyor. Li- sans eğitiminde bu öğrencılere yüzde 20'lik kontenjan ayırarak bu oranı yük- seltmek istiyoruz. Organize suç örgütlerinde patlama ALPER TURGUT BERTAN AĞANOĞLU Organize suç örgütlerine yönelik açılan davalarda son üç yılda adeta patlama yaşandı. Emniyet Genel Müdürlüğü venlerine göre, organize suç örgütleriyle ilgili ele geçirilen ve aralannda milletvekili, polis. asker ve bürokratlann da adlannın kanştığı çeteler \e icraatlan şöyle: Semra Parlak: Pariak liderlığındeki 3'ü astsubay biri uzman çavuş 14 kişi, Kocaeli'nde düzenlenen operasyonlar sonucu gözaltına alındı Mehmet Cemal KUİakSIZOğlU: Ankara Emniyet Müdurlıiğü tarafindan gözaltına alınan Yeşilin sağ kolu Kulaksızoğlu. daha önce de 1991 yılmda bugünün parasıyla yaklaşık 1 trilyon liralık banka yolsuzluğu nedeniyle yargılanmıştı Avni Vajar Musullulu: Yıllardır aranan "San Avni" lakaplı uyuşturucu ve silah kaçakçısı Avni Yaşar Musullulu (Karadurmuş) Istanbul polisi tarafindan 5 Kasım'da Altınoluk'ta yakalandı. Istanbul DGMde >artzılanıyor. Nuri Ergin çetesî: Karagümrük Çetesi'nin lideri Nuri ve Vfedat Ergin kardeşleT 8 adamlanyla birlikte yakalandı. 6 kişinin ölümüne 15 kişinin de yaralanmasına yol açtığı öne sürülen çete üyeleri şarkıcı Sibel Canla birlikte lstanbul DGM'de yargılanacak. Karagümrük Çetesi'nin adı daha önce de MetnsCezaevf nde isyan çıkartılması ve 5 tutuklunun öldürülmesi olaylannda da geçmişti. Çete en son Sabancı Center suikastının sanığı itirafçı Mustafa Duj'ar'ın öldürülmesi ve örtülü ödenek skandalının "başaktörü" Selçuk Parsadan'ın da yaralanması eylemıne kan^n. A>Taz Korknuz ve Yaşar Aktürk: Arazi mafyası lıderlerinden "Berber Yaşar" olarak bilınen Aktürk'ün de aralannda bulunduğu 51 kişi geçen yıl gözaltına alındı. Gıyabi rutuklu olarak aranan Korkmaz'ın, "Malatyaülar" olarak adlandınlan grubuna üye olduklan öne sürülen 13 kişiden 5'i, îstanbul DGM tarafindan turuklanarak cezaevine göndenldi. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı. Korkmaz ve Aktürk ile 3 emniyet müdürünün bulunduğu 7 kişiye, 16 yıl ağır hapisle cezalandınlmalan istemiyle dava açtı. Tuncay TOkyay: AlaattinÇakıcı Nuri ve Vedat Ergin kardeşler 8 adanılany la birlikte yakalandı. 6 kişinin ölü- müne, 15 kişinin de yaralanmasına vol açtığı öne sürülen çete ü>«leri şariacı Sibel Can'la birlikte İstanbul IK.M'de yargüanacak. ile bağlantılı olan Tokyay ve 8 adamı da yakalanmaktan kurtulamadı. Çete, ülkücü mafya üyesi Nuruüah Tevfik Ağansoy ile eski başbakan Tansu Çiller'ın konımalığını yapan polis memuru Celal Babür'ün de aralannda bulunduğu 6 kişiyi öldürüp 3 kişiyi de yaraladığı gerekçesiyle yargılanıyor. Ali Turan Yaka ve Mehmet Dliran: Özel Tim'ciler Yaka ve Duran liderliğindeki 9 kişilik çete. Celal Dogan'a sılahlı saldın ve lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kurşunlanması gibi birçok olaya kanştı. Ninjaçetesi: Liderliğini "Remzi Hoca" lakaplı Remzi Onuk'un yaptığı çeteye üye 22 kişi tstanbul'da yakalandı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın tespitlerine göre diğer organize suç örgütlerinin liderleri: Kasım Genç> ılmaz. Paşa Yıldınm, Eyüp Atmaca, Sürmeli Demirci, Bülent Özdemir. Hidavet V'urgun, Orhan Salman, Şenol Acar, Erol Sakıp Dizmen, Tahsin Horasanh, Burhanettin Türkeş, Hasan Arslan, Ehat Akyol, Kürt Ahmet lakaplı Ahmet V ılmaz. Kadir Çolak, Mehmet Köymen, Selahattin Yılmaz. Kadir Sayın, Çetin Akdeniz, Fehmi Akar. Mustafa Ogan. Ekrem Tutar, Savaş Kibar, tsmail HaliL, Oktay Şenoğlu, Ahmet L'ğur Soylu, Hüseyin Hıfa Ak, Zeki Çatalo (öldürüldü), Ibrahim Haiil Temizoğlu, Mustafa Keser, Mehmet ÖzteL Fevzi YedigöL, Ahmet Çağman. Bayram Hacı Süİeymanoğlu, Süle>Tnan Varh, Çiller'in eski koruması Ferda Temel, Hüseyin Samas, Abdullah Sülük, Metin Servi, Ülkü Gannemoğlu, Halil Havar, Murat Topal, Erol Evcil ve Yakup Süt. Yasa, IM BB de beküyor Organize Suç Örgütü liderleri ve üyeleri TCY'nin "suç işlemek için çete ohışturmak" fıilini düzenleyen 313. maddesi uyannca DGM'lerde yargılanıyorlar. Çetelerle savaşım için önemli bir yer tutan Organize Suçlarla Mücadele Yasa tasansı ise TBMM'debekliyor. Yasanın yürürlüğe girmesiyle çete suçlan DGM kapsamından çıkanlarak ağır ceza mahkemelerine kaydınlacak. Yeni yasa tasansı polise çetelerle mücadelede geniş yetkiler tanıyor. SUSUrlUk çetesl: Türkiye'nin gündemıne çete olgusunu yerleştiren olay ise 3 Kasım 1996 günü Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasıydı. Kazada gün ışığına çıkan siyaset-mafya-polis üçgeni birçok karanlık olayın da ipucu oldu. Katliam sanığı Abdullah Çath, polis şefı Hüseyin Kocadağ ve Gonca Us'un öldüğü , DYP milletvekili Sedat Bucak'ın yaralandığı kaza sonrasında ortaya çıkanlan ilişkiler sonucunda Sedat Bucak, eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Sami Hoştan, AU Fevzi Bir, Yaşar Öz, özel timci Oğuz Yorulmaz, Ayhan Çarkın, Ercan Ersov. Ziya Bandumalıoğlu. Ayhan Akça, Mustafa Altunok. Enver Ulu, Abdüigani Kızılkaya ve eski MİT görev lisi Korkut Eken hakkında "suç işlemek için çete oluşturmak", "hakkında gıyabi yakalama müzekkeresi bulunan kişileri yetkili mercilere haber vermemek" suçlanndan dava açıldı. Eski Içişleri Bakanı Mehmet Ağar hakkındaki dosya ise Danşıtay'da bekliyor. Çete davalannda patlama Susurluk kazasmın ardından ve MGK'nin de çetelerle savaşım konusuna dikkat çekmesinin ardından "çete davalannda patlama'' yaşandı. Adli Sicil Istatistik Müdürlüğü venlerine göre tüm Türkiye'de 1994 yılında yalnızca 5 çete davası açılırken bu rakan 1995 yılında 25'e yükseldi. Susurluk kazasının meydana geldiği 1996 yılında 79 dava açılırken bu sayı 1997 yılında 97'ye yükseldi. 1998 verilerinin henüz açıklanmamasına karşın bu sayının daha da artması bekleniyor. BtTTİ ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 28 Şubat Süreci Geçen hafta sonu Ege-Koop'un Kemer'de dü- zenlemiş olduğu 'Sonınlar ve Çözümler' başlıklı bir seminerdeydim. Çok yararlı ve (anlayana) çok öğretici bir seminer oldu. Bazı arkadaşlarım, "Bunca işin arasında böyle çalışmalara nasıl zaman buluyorsun" dıye soru- yoriar. Oysaki bu türtoplantılar, gerçekten çok öğ- retici oluyor ve insanın ufkunu genişletiyor. Cumartesi ve pazar günkü gazetelerde, bu se- minerle ilgili kimi yazılar, seçkin kalemler tarafin- dan yazılmıştı. Ve ben de bu semınerden genişli- ğine söz edeceğim. Fakat bugün; toplantıların dı- şındaki bir sohbet sırasında gündeme gelen, ilginç bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Fakat bu konuya geçmeden önce, şunu vurgu- lamamda yarar var ki; Ege-Koop'un bu seminer- lerinde "ibre" DSP'den yanadır. Bu seminerde de Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Metin Şahin, Dev- let Bakanı Sayın Şükrü Sina Gürel, DSP Millet- vekili ve Izmir Büyükşehir Beledıye başkan adayı Sayın Ahmet Piriştina, Rıdvan Budak, ismet Solak vb. gibi isimler vardı. Zaten böyle değer verdiğim isimler olmasa, DSP'ye karşı üslubumu biraz degiştireceğim. Sert bir şeyler yazmaya ni- yetlendiğim zaman; kalemim titriyor, yazamıyo- rum. Ama bu titremenin daha ne kadar süreceği- ni de kestiremiyorum... Ege-Koop'un bünyesinde her düşünceden insan var elbette, ama bugünkü konumuz bu değil. Bugün 28 Şubat 1999 Pazar. '7Vfu/7f/ra"nın ikin- ci yıldönümü... 28 Şubat 1997'yi izleyen dönem ve gelişmeler, "28 Şubat süreci" olarak ısimlendirili- yor. Ve bu sürecin "bitip bitmediği" hâlâ tartışılı- yor. Siyasetçilenmiz, durdukları yere ve konumla- rına göre farklı görüşler ileri sürüyorlar. Zaten ay- nı konuyu, geçenlerde de ele almıştım. Bundan bir süre önce; başbakanımız Sayın Bü- lent Ecevit'in bir beyanatı, günlük bir gazetemiz- de sekız sütundan manşet olmuş: "28 Şubat sü- reci sona ermiştir". Kemer'deki sohbetimizdeki gazeteci bir arkada- şımız, o manşeti atan meslektaşına, bu beyanatın doğaı olup olmadığını sormuş. "Elbette doğru" demiş arkadaşı, "Eğer doğru olmasa, manşete alabilir miydim?" "Peki" demiş gazeteci arkadaşımız, "Eğer 28 Şubat süreci sona ermişse, nasıl oluyor da 60 kü- sur milletvekiliyle hükümet oluyor ve güvenoyu alabiliyor? Bunu sormadın mı?" ve ekliyor, "1977 seçimleri sonrasında Sayın Ecevit oylann yüzde 42'sJni almış ve 450 milletvekili olan Meclis'te, 213 temsilcılik kazanmıştı. Ama kurduğu hükümet güvenoyu alamamıştı." Sayın Ecevit daha sonra, bu beyanatını kısmen düzelten bir başka beyanat vermiş. Doğrusunu is- terseniz ben görmemiştim. Geçen pazar günkü gazetelerden birınde, "Dev- letin tepesi hâlâ tartışıyor" başlığı altında, çeşitli liderlerin 28 Şubat'la ilgili görüşleri yer almıştı. Bü- lent Ecevit şöyle diyordu: "28 Şubat süreci deni- len sürecin defteri de bence çoktan kapandı..." Buna karşılık Fazilet Partisi lideri Sayın Kutan, "Meclis'in dokuzda bir oranında üyesı olan bir partinin azınlık hükümeti kurması, elbette 28 Şu- bat hadiselerinin devamı mahiyetinde bir olay- dır..." demektedir ki bence haklıdır. Aynı konuda CHP lideri Deniz Baykal da şu be- yanatı vermiş: "Hükümet değişikliğinin, 28 Şubat sürecinin altında yatan sorunlann tümünün orta- dan kalkmasına yeterii olacağı anlayışı, iktidarsar- hoşluğu sonucudur. 28 Şubat sürecinin rüzgâny- la yelkenlerini doldurup iktidara gelenler, daha sonra 28 Şubat süreci sona erdi diye açıklama yapmışlardır." Bu konuda sağlıklı bir değeıiendirme yapabıl- mek için, öncelikle 28 Şubat sürecinin ne olduğu- nun net bir biçimde ortaya konulması gerekir. Ege- Koop seminerindeki panellerden birinin başlığı "28 Şubat Süreci ve Türkiye" idi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli'nin yönettiği ve Yek- ta Güngör Ozden'in, "sunuş"unu yaptığı bu otu- rumdan sonra benim edindiğim izlenim, bu süre- cin sona ermemiş olduğu ve kolayına sona erme- yeceği idi. Yazımın başında vurguladığım gibi, bu panelin değerlendirmesini ilerdeyapacağım. Fakat şimdi- den şunu söyleyeyim ki; özellikle emekli General Sayın Kemal Yavuz'un sunduğu belgeler ve za- bıtlar; eğer biz "kulağımızın üstüne yatarsak" cid- di sorunlar yaşayabileceğimizi ortaya koyuyor. Mustafa Kemal'in aydınlık yoluna inanan ve yurt- sever duygular taşıyan hiç kimse, buna izin vere- mez. Düşününüz ki laiklik geneigesıni uygulama du- rumunda olan kaymakamların neredeyse üçte bi- ri, laikliğe sıcak bakmıyormuş. Bu yöneticilerimiz laiklik konusunda ne yapabilirler? Toplumsal olaylarda kesin genellemelere gitmek doğru değildir. Ama istisnaları olsa da genellikle "aynı nedenler, benzer sonuçlara yol açar." Eğer "28 Şubat sürecini" ortaya çıkartan nedenler, ki- mi tırpanlamalara karşın hâlâ "tehlike olma" nite- liğini koruyorsa, 28 Şubat süreci devam ediyor demektir. Kendimizi aldatmanın anlamı yok... ' 12 Eylül hukuku eliıııizi kolumuzu Meral, Türk-tş tarafindan düzenlenen "Çahşma Yaşamı ve Işçi Sağlığı" toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ciddi sosyal ve ekonomik sorunlan bulunduğunu, etrafının da komşulan tarafindan ateş çemberi şeklinde sanldığını söyledi BURSA (AA) - Türk-tş Genel Başka- nı Bayram Meral. Avrupa ülkelerinin insan haklan konu- sunda tutarlı bir çizgi izlemediğini belirte- rek. "Adam öMüren için insan hakkı iste- rupaüekarşıkarşıva-çozulmuyor. >TZ" dedi. Meral. Türk-îş tarafindan düzenlenen "Çahşma Yasamı ve tşçi Sağhğı'' toplantı- sında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin cid- di sosyal ve ekonomik sorunlan bulundu- ğunu, etrafının da komşulan tarafindan ateş çemberi şeklinde sanldığını söyledi. Türkiye'deki sıyasi ve ekonomik istik- rarsızlığın halkı karamsarlığa ittiğini, işsiz- lik, gelirdağılımındaki adaletsizlik. terörve enflasyon sorunlannı çözecek istikrarlı bir sıyasi iktidar arandığını vurgulayan Meral, "Maalesef, siyasiler sorunlan çözmek yeri- ne, sorunu arbrmayı tercih ediyorlar*' dıye konuştu. 1998 bütçesinın yüzde 45'ınin fa- izlere. yüzde 5'ınin vatırımlara aynldığını işaret eden Meral. "paramn para kazandır- dığı bir ortam yaranldığım'' savundu. ISO venlenne göre, Türkiye'dekı 500 bü- yük holdingin gelirinin yüzde 71 'ıni repo ve faizlerden elde ettiğini. bu işletmelerin kazançlannı yatınma dönüştürmedıklerini vurgulayan Meral. şöyle konuştu: "Parasını repma %e faize yatıran birçok işletme, krizi fazla büyütüyor. Knzdeyız' diyerek devletten yardım elini uzatmasını beklhorlar. Türkiyedeld özelleştirmede de a>nı tutum söz konusu. Yapılan özelleştirme- leryağma ve talana da> anıyor. Özelleştirme- den elde edilen 100 trihon İiranın bü\ ük bö- lümü bütçe açıklanna, özelleştirme>i alan firmalara, danışmanlara ve reklamlara ak- tanlmıstır. Bunlann acısını toplum olarak hepimiz yaşnDruz." Meral, tekstil. metal, deri ve inşaat gibi işkollannda binlerce ışçinin işten çıkanldı- ğını, birçoğunun zorunlu izınde bulunduğu- nu belirterek, ülkeyi yönetenlerin çözüm üretmedığini savundu. Meral, mılletvekil- lerinin kendileri için 2 yılda emekliliği sağ- layacak "loyak emekliliği" çıkarttıklannı. çalışanlar için ise "mezarda emekliük" is- tediklerini belirterek "Çalışanlann milkt- veldllerinden ne farkı var? Çok mu güzd şeyler yapmar da 2 yılda emekli oluyorlar? Nlilletvekilleri önce halkın irJbannı kazan- mamn yoUannı arasınlar" dedi. Siyasetçilerin halkın iyiniyetini istismar ettiğini savunan Meral, şunlan söyledi: "Ülke>ı yönetenler halkın sorun ve sıkm- tdanyla ilgilensinler. Halkımız kavga değil, sorunlannın sözümünü istiyor. 12 Eylül hu- kuku, elimizi kolumuzu bağuyor. Bu huku- ku nasıl ortadan kaldırabOiriz? Bunun mü- cadelesinin yapdmasmı istiyoruz. Bütün si- yasi partiler 1995 seçimleri öncesi bu doğ- rultuda vaatlerde bulundular ama yerine getirmek istemediler veya getiremediler." Meral, kamu toplu iş sözleşmeleriyle il- gili olarak da, "Hükümetten orta halli bir ücret talep ettik. tşçiler eşel mobil ile 346 trihvon lira hak kavbına uğradı. Bu kayipla birlikte birinci 6 ay için yüzde 35 artı 50 mil- yon lira istedik. bekfiyoruz" dedi. Meral, mevsimlik ve geçici statüdeki iş- çilerinyılın 12 ayı çalıştınlmasını, işçilerin sözleşmelerden yararlandınlmasını şart koştuklannı bildirdi. Bayram Meral, seçim döneminde "Meral, sözteşme sûrednde iş- çiyisatacak,millenekili olacak" söylentisi- nin yayıldığını, bunun doğru olmadığını, kendısine 1995 yılında milletvekili ve ba- kanlık teklif edilmesine rağmen kabul et- mediğini anlattı. Meral. "Bizi kimse satın alamamıştır. İşçilerin sorunu ortadan kalk- madan bir yere gitmeyeceğim. Türk-tş, iş- çinin hukukunu ayaklar altuıa almaz" diye konuştu. Başbakan BülentEcevh'ten sorunlara çö- züm bulmasını isteyen Meral. "Başbakan Ecevit'e katkılanmız olmuştur. Bu katkıla- nmızın karşılığınj istiyoruz. Çabşma Ba- kanlığı yaptığı dönemde serbest toplupazar- lığın temelini atan Ecevit günümüzde me- murlara verilen ücret oranında ışçilere ar- tış yapılacağını' açıkhyor. Ecevit kendi at- üğı temeledinamit koyup pattatacaksa, bun- dan üzüntü duyanz" dedi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral. daha sonra Türk-lş 8. Bölge Temsilciliği için yeni satın alınan merkezi, Bursa Bü- yükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker ile birlikte hızmete açtı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle