Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 MART 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Rekabetçi piyasa oluşturulacak
Hazırlanan rapora göre doğalgazda ulusal iletim şebekesi kamu tekelinde kalacak, yöresel iletim
hatlannın yapımı, doğalgazm pazarlanması ve ithalatı özel teşebbüsler tarafından gerçekleştirilecek
ANKARA (AA) - Temiz enerji kay-
naklanmn başında yer alan doğalgaz lcul-
lanımının yaygınlaştınlması için şefFaf
ve adil bir rekabetçi piyasa oluşturulma-
sı öngörülüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
(ETKB) tarafindan hazırlanan Çerçeve
Model'e göre doğalgazda ulusal iletım
şebekesi kamu tekelinde kalacak. yöresel
iletim hatlannın yapımı, doğalgazın pa-
zarlanması ve ithalatı özel teşebbüsler ta-
rafindan gerçekleştirilecek. Genel olarak
petrol de dahil doğal enerji kaynaklannı
içine alan model çerçevesinde, özel büt-
çeli, Petrol Piyasası Kurumu (PPK) adlı
özerk bir kamu kurumu oluşturularak.
petrolle ilgili piyasanın genel hedef ve
politıkalannın oluşturulması ve gelişti-
rilmesi bu kurumca sağlanacak. Söz ko-
nusu kunım aynca piyasanın güven, açık-
lık ve kararlılık içinde çalışmasını, geliş-
mesini ve taraflann hak ve yarannın ko-
runması hususlannı düzenleyecek ve de-
netleyecek.
Piyasada taraf olarak toptan satıcı, iş-
letmeci, ulusal iletıci, şehir içi yetkili da-
ğıtıcı, kullanıcı birlikleri, hizmet şirket-
leri, inşaatçılar, malzemeciler. cihazcılar,
yetkili servisler, müşavir, kontrolör ve
projeciler bulunacak
Toptan satıcı olacak şirket, Bakanlar
Kurulu karan ile yetkilendirilecek. Şirke-
tin başvurusunun dikkate alınması için
gaz temin niyet anlaşrnasının ibrazı ara-
nacak ve hısselerinin belli oranda halka
açılması özendirilecek.
Toptancı piyasaya dûzenleme
Toptan satış piyasasmın düzenlenme-
si ve mevcut sözleşmelerin devri konu-
sunda faaliyet göstermek üzere geçiş dö-
nemi için de bir KİT kurulması öngörül-
dü. Sıvı ve gaz haldeki doğalgazın üretim
ve ithalatını yapabılecek olan toptancı şir-
ketler, yeraltı deposu ve gazlaştırma ter-
minalinden hizmet alabilecek, iletim ka-
pasitesi için sözleşme yapüması suretiy-
le oluşan gaz portföyürıün, iletim hattın-
dan tüketim noktalannda teslım koşuluy-
la taahhüt ve sattş faaliyetlerini yapacak.
Toptan satıcılann spot alım konusuna da
belli koşullarla izın verilecek. Bu şirket-
lerin esas işlevi taahhut olacak ve ülke
çapında hizmet verecek.
Tûrkiye'de yerleşik yeraltı deposu ve
depolama ve gazlaştırma terminali. yerel
iletim şirketlerine yapım ve ışletme ıznı,
Bakanlar Kurulu karan ile \enlecek. Bu
şirketlere Botaş iştirak edebilecek. Şirket
sermayesinin oluşumunda toptan satıcı-
nın da sınırlı oranda pay sahibi olmasına
izinverilecek. tşletmeciler doğalgaz tica-
reti yapmaksızın. sadece hizmet verecek.
iletim konusunda Botaş kanunla tek
yetkili kılınacak ve yüzde 100 kamu ser-
mayeli Botaş tktisadi Devlet Teşekkülü
statüsünü koruyacak. Botaş ülke çapında-
ki ulusal iletim hatlan ile (hampetrol, do-
ğalgaz ve ürün) ulusal iletici sorumlusu
olacak. Ulusal iletim hattı içerisindeki
petrolün sadece asgari stoku ulusal ileti-
ciye ait olacak ve iletim hizmetleri karşı-
lığı iletim hizmetı ücreti alacak. Ticarete
kanşmayacak olan Botaş, doğalgaz iletim
sistemlerinden. yetkili toptan satıcılann
eşit imkânlarla yararlanmasını sağlaya-
cak.
Şehir içlerinde dağıtım yapma imtiya-
zı Şehıriçı Yetkili Dağıtıcılara verilecek.
Yetkili Dağıtıcı olmak için firmalar. be-
lediyenin ortak olmasını isteyebılecek.
Halka açık olarak kurulacak şirketin ye-
terli mali imkânlara sahip olması gereki-
yor. Başvuru PPK'ye yapılacak ve PPK.
başvurulan inceledikten sonra seçeceği
teklife ilişkin görüşlerini ETKB'ye suna-
cak. fmriyaz. Bakanlar Kurulu tarafindan
30 yılı aşmamak üzere venlecek. Faali-
yetler yap- işlet-devret modeli çerçeve-
sinde yürütülecek. Imtiyazın zamarundan
önce kaldınlmasında tazmin şartlan dü-
zenlenecek. Söz konusu şirketler, şehrin
ımarlı bölgelerinin tümünü kapsayan ge-
lişim planı hazırlayarak PPK'ce onayla-
nan termin planına uygun olarak yatınm-
lannı yürütmekle yükümlü olacak.
Kullanıcı birlikleri
Öngörülen model çerçevesinde, Orga-
nize Sanayi Bölgeleri ve KOBÎ'lerden
oluşacak organize yapılann kuracaklan
kullanıcı birlikleri, toptan satıcıdan gaz
alarak mensuplanna dağıtacak. Kullanı-
cı birlikleri PPK'den işletme yeterliliği
alarak örgütlenebiiecekleri gibi hizmet
şirketleri ile sözleşme yaparak da faali-
yetlerini sürdürebilecek.
Hizmet şirketleri işletme, ticari işlem,
acil müdahale, bakım-onanm, ölçü ayar
konulannda hizmet vermeye yetkili ola-
cak. PPK'ce yetkilendirilecek ve denet-
lenecek hizmet şırketlerinin gizli sicil
dosyalan tutulacak. PPK'ce yetki verile-
cek ve denetlenecek inşaat şirketleri mü-
teahhitlik-yapımcılık ve tesisatçılık ko-
nulannda faaliyet gösterecek. Üretici ve
satıcılann piyasaya sürdüğü malzemeler
ise TSE tarafindan denetlenecek.
Cihazlann babm ve onanmlan için it-
halatçı-üretici ve satıcılann kurduğu ya-
pılara PPK müdahale etmeyecek. Müşa-
vir, kontrolör ve Projeciler de PPK'den
yetki ve yeterlilik alacak ve yine kurum
tarafindan denetlenecek. Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığfnm öngörülerine
göre, 2020 yılında Türkiye'nin 80 milyar
metreküpliik doğalgaz tüketim düzeyine
ulaşacağı hesaplanıyor. Söz konusu he-
deflere ulaşabılmek için 5 milyar dolar-
lık iletim hattı, 7 milyar dolarhk dağıtım
hattı ve 18 milyar dolarhk da bireysel ya-
tınm yapılması gerekiyor. Bakanhk da-
ha temiz olan doğalgazın yaygınlaşması
için özel sektörü hızla devreye sokmayı
hedefledi.
Metin Bostancıoğlu
'Halk
Hyûlık
eğitim
istiyor'
• Milli Eğitim Bakanı
Bostancıoğlu, mesleki ve teknik
öğretim öğrencilerinin üniversiteyi
kazanma oranını binde 4'ten
yukan çekeceklerini söyledi.
EBRUTOKTAR
ANKARA -Milli Eğitim Bakanı Metin
Bostanaoğlu, ortaöğretimin mesleki ve
teknik eğitim ağırhklı yapılandınlmasmı,
tam gün tam yıl esaslı eğitim bölgeleri
oluşturulmasım, ayn ayn okullar yerine
çok programh lisede "modüfcr'' eğitim
verilmesini öngören 16. Milli Eğitim Şû-
rası kararlannın takipçisi olacakJannı vur-
guladı. tktidar olmalan halinde ilk olarak
şûra kararlannı yaşama geçireceklerini
belirten Bostancıoğlu. mesleki ve teknik
öğretim öğrencilenniıı ünıversiteyi kazan-
ma oranmı binde 4'ten yukan çekecekle-
rini söyledi.
Îmam-Harip Liseleri ıMezunlan Men-
suplan Derneği Genel Başkanı tbrahün
Solmazda Milli Eğitim Şûrası'nda imam-
hatip liselerinın kapatılmasına yönelik alı-
nan kararın "sm vdlarda yanttan basküa-
nn vedsystmalann bir halkası olduğunu"
iddia etti. Solmaz yaptığı yazılı açıklama-
da. Milli Eğitim Şûrasrnın "tamamen
yanb olarak toplanan ve sonucu öncedea
beffi olan" bir toplantı olduğunu öne sür-
dü. Solmaz açıklamasında, 8 ytlhk eğitim
ve Milli Eğitim Şûrası kararlannuı "üflse-
mizi kansörmak, kampiara böhnek içİB
yapddığını" savunarak bu kararlar yüzün-
den "Halkın vüreğinin kan agJadtğını. bir-
çokevdegözvasının olmadıği bir gün geç-
mediğini'1
ılen sürdü.
Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancı-
oğlu. 16. Milli Eğitim Şûrasf nın sivil top-
lum örgütlerinin egemenliginde gerçek-
leştirildiğine işaret eden Bostancıoğlu,
"Şûrada çok fazla taraşma obnadı. Bu da
8>Tİınhazmediktiğini,kabuIlenlkIiğinis(>-
muttuyor. Şûraya çok iyi hazırfamn^mıy
da diğer etken* dedi.
Bostancıoğlu. halkın artık 12 yılhk zo-
runlu eğitimi istediğini belirterek "Yanfc
ve pansiyonhı ilköğretinı okuflannda ço-
cuklara kıyafct giyim. kırtasiye yardımı
yapryoruz. Bu da aflelerin temel eğitime
daha çok destek vçrmesini sağhyor" diye
konuştu. Bostancıoğlu. mesleki-teknik
efitimin özendirilmesinin amaçlandıgj
şûradan çıkan ve uygulamayı tasarladık-
lan kararlan şöyle özetledi:
• Tam gün, tam yıl çakşma esasma gö-
re eğitim bölgeleri oluşturulacak. Aynıböl-
gede bulunan okullar. birbirierinin ola-
naklarmdaıı tümüyle yararlanacak. Ayn
ayn okullar yerine çok prDgranüı lisede
modülersistemle eğitim verilecek.Çocuk-
hrdabumodüllerdenistediğidersteriala-
biecek.
• Mesleki teknik okullarda çok prog-
ramlı liseler çoğaltılacak.
• Genei liseler devam edecek. Mevcut
yapt öğrendkrin yüzde65'inin mtsJeki ve
teknikeğitime devam etmesini sağlayacak
şekide yapılandınlacak. Meslekj veteknik
efitim alan çocuklarmhay^tahazuianma-
bn.istf\t'iılcrindeyükseköğretinK devam
etmesi sağlanacak.
• Mesleki ve teknik eğitim alan çocuk-
larm meslek yüksekokullanna sınavsız
geçişi öngörüldü. Bu öğrencilerden başa-
nb olanlann da belirli birkontenjanla üni-
versiteye geçmesi teklif edıldi. Şu anda
mesleki ve teknik eğitim alan öğrencile-
rin binde 4'ü üniversiteyi kazanıyor. Li-
sans eğitiminde bu öğrencılere yüzde
20'lik kontenjan ayırarak bu oranı yük-
seltmek istiyoruz.
Organize suç örgütlerinde patlama
ALPER TURGUT
BERTAN AĞANOĞLU
Organize suç örgütlerine yönelik
açılan davalarda son üç yılda adeta
patlama yaşandı. Emniyet Genel
Müdürlüğü venlerine göre, organize
suç örgütleriyle ilgili ele geçirilen ve
aralannda milletvekili, polis. asker
ve bürokratlann da adlannın
kanştığı çeteler \e icraatlan şöyle:
Semra Parlak: Pariak
liderlığındeki 3'ü astsubay biri
uzman çavuş 14 kişi, Kocaeli'nde
düzenlenen operasyonlar sonucu
gözaltına alındı
Mehmet Cemal
KUİakSIZOğlU: Ankara Emniyet
Müdurlıiğü tarafindan gözaltına
alınan Yeşilin sağ kolu
Kulaksızoğlu. daha önce de 1991
yılmda bugünün parasıyla yaklaşık 1
trilyon liralık banka yolsuzluğu
nedeniyle yargılanmıştı
Avni Vajar Musullulu:
Yıllardır aranan "San Avni" lakaplı
uyuşturucu ve silah kaçakçısı Avni
Yaşar Musullulu (Karadurmuş)
Istanbul polisi tarafindan 5
Kasım'da Altınoluk'ta yakalandı.
Istanbul DGMde >artzılanıyor.
Nuri Ergin çetesî: Karagümrük
Çetesi'nin lideri Nuri ve Vfedat
Ergin kardeşleT 8 adamlanyla
birlikte yakalandı. 6 kişinin
ölümüne 15 kişinin de
yaralanmasına yol açtığı öne sürülen
çete üyeleri şarkıcı Sibel Canla
birlikte lstanbul DGM'de
yargılanacak.
Karagümrük Çetesi'nin adı daha
önce de MetnsCezaevf nde isyan
çıkartılması ve 5 tutuklunun
öldürülmesi olaylannda da geçmişti.
Çete en son Sabancı Center
suikastının sanığı itirafçı Mustafa
Duj'ar'ın öldürülmesi ve örtülü
ödenek skandalının "başaktörü"
Selçuk Parsadan'ın da yaralanması
eylemıne kan^n.
A>Taz Korknuz ve Yaşar Aktürk:
Arazi mafyası lıderlerinden "Berber
Yaşar" olarak bilınen Aktürk'ün de
aralannda bulunduğu 51 kişi geçen
yıl gözaltına alındı. Gıyabi rutuklu
olarak aranan Korkmaz'ın,
"Malatyaülar" olarak adlandınlan
grubuna üye olduklan öne sürülen
13 kişiden 5'i, îstanbul DGM
tarafindan turuklanarak cezaevine
göndenldi. Bakırköy Cumhuriyet
Savcılığı. Korkmaz ve Aktürk ile 3
emniyet müdürünün bulunduğu 7
kişiye, 16 yıl ağır hapisle
cezalandınlmalan istemiyle dava
açtı.
Tuncay TOkyay: AlaattinÇakıcı
Nuri ve Vedat Ergin kardeşler 8 adanılany la birlikte yakalandı. 6 kişinin ölü-
müne, 15 kişinin de yaralanmasına vol açtığı öne sürülen çete ü>«leri şariacı
Sibel Can'la birlikte İstanbul IK.M'de yargüanacak.
ile bağlantılı olan Tokyay ve 8
adamı da yakalanmaktan
kurtulamadı. Çete, ülkücü mafya
üyesi Nuruüah Tevfik Ağansoy ile
eski başbakan Tansu Çiller'ın
konımalığını yapan polis memuru
Celal Babür'ün de aralannda
bulunduğu 6 kişiyi öldürüp 3 kişiyi
de yaraladığı gerekçesiyle
yargılanıyor.
Ali Turan Yaka ve Mehmet
Dliran: Özel Tim'ciler Yaka ve
Duran liderliğindeki 9 kişilik çete.
Celal Dogan'a sılahlı saldın ve
lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
kurşunlanması gibi birçok olaya
kanştı.
Ninjaçetesi: Liderliğini "Remzi
Hoca" lakaplı Remzi Onuk'un
yaptığı çeteye üye 22 kişi
tstanbul'da yakalandı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Daire Başkanlığı'nın
tespitlerine göre diğer organize suç
örgütlerinin liderleri:
Kasım Genç> ılmaz. Paşa Yıldınm,
Eyüp Atmaca, Sürmeli Demirci,
Bülent Özdemir. Hidavet V'urgun,
Orhan Salman, Şenol Acar, Erol
Sakıp Dizmen, Tahsin Horasanh,
Burhanettin Türkeş, Hasan Arslan,
Ehat Akyol, Kürt Ahmet lakaplı
Ahmet V ılmaz. Kadir Çolak,
Mehmet Köymen, Selahattin
Yılmaz. Kadir Sayın, Çetin Akdeniz,
Fehmi Akar. Mustafa Ogan. Ekrem
Tutar, Savaş Kibar, tsmail HaliL,
Oktay Şenoğlu, Ahmet L'ğur Soylu,
Hüseyin Hıfa Ak, Zeki Çatalo
(öldürüldü), Ibrahim Haiil
Temizoğlu, Mustafa Keser, Mehmet
ÖzteL Fevzi YedigöL, Ahmet
Çağman. Bayram Hacı
Süİeymanoğlu, Süle>Tnan Varh,
Çiller'in eski koruması Ferda Temel,
Hüseyin Samas, Abdullah Sülük,
Metin Servi, Ülkü Gannemoğlu,
Halil Havar, Murat Topal, Erol Evcil
ve Yakup Süt.
Yasa, IM BB de beküyor
Organize Suç Örgütü liderleri ve
üyeleri TCY'nin "suç işlemek için
çete ohışturmak" fıilini düzenleyen
313. maddesi uyannca DGM'lerde
yargılanıyorlar. Çetelerle savaşım
için önemli bir yer tutan Organize
Suçlarla Mücadele Yasa tasansı ise
TBMM'debekliyor. Yasanın
yürürlüğe girmesiyle çete suçlan
DGM kapsamından çıkanlarak ağır
ceza mahkemelerine kaydınlacak.
Yeni yasa tasansı polise çetelerle
mücadelede geniş yetkiler tanıyor.
SUSUrlUk çetesl: Türkiye'nin
gündemıne çete olgusunu yerleştiren
olay ise 3 Kasım 1996 günü
Susurluk'ta meydana gelen trafik
kazasıydı. Kazada gün ışığına çıkan
siyaset-mafya-polis üçgeni birçok
karanlık olayın da ipucu oldu.
Katliam sanığı Abdullah Çath, polis
şefı Hüseyin Kocadağ ve Gonca
Us'un öldüğü , DYP milletvekili
Sedat Bucak'ın yaralandığı kaza
sonrasında ortaya çıkanlan ilişkiler
sonucunda Sedat Bucak, eski Özel
Harekât Dairesi Başkanvekili
İbrahim Şahin, Sami Hoştan, AU
Fevzi Bir, Yaşar Öz, özel timci Oğuz
Yorulmaz, Ayhan Çarkın, Ercan
Ersov. Ziya Bandumalıoğlu. Ayhan
Akça, Mustafa Altunok. Enver Ulu,
Abdüigani Kızılkaya ve eski MİT
görev lisi Korkut Eken hakkında
"suç işlemek için çete oluşturmak",
"hakkında gıyabi yakalama
müzekkeresi bulunan kişileri yetkili
mercilere haber vermemek"
suçlanndan dava açıldı. Eski Içişleri
Bakanı Mehmet Ağar hakkındaki
dosya ise Danşıtay'da bekliyor.
Çete davalannda patlama
Susurluk kazasmın ardından ve
MGK'nin de çetelerle savaşım
konusuna dikkat çekmesinin
ardından "çete davalannda
patlama'' yaşandı. Adli Sicil
Istatistik Müdürlüğü venlerine göre
tüm Türkiye'de 1994 yılında
yalnızca 5 çete davası açılırken bu
rakan 1995 yılında 25'e yükseldi.
Susurluk kazasının meydana geldiği
1996 yılında 79 dava açılırken bu
sayı 1997 yılında 97'ye yükseldi.
1998 verilerinin henüz
açıklanmamasına karşın bu sayının
daha da artması bekleniyor.
BtTTİ
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
28 Şubat Süreci
Geçen hafta sonu Ege-Koop'un Kemer'de dü-
zenlemiş olduğu 'Sonınlar ve Çözümler' başlıklı
bir seminerdeydim. Çok yararlı ve (anlayana) çok
öğretici bir seminer oldu.
Bazı arkadaşlarım, "Bunca işin arasında böyle
çalışmalara nasıl zaman buluyorsun" dıye soru-
yoriar. Oysaki bu türtoplantılar, gerçekten çok öğ-
retici oluyor ve insanın ufkunu genişletiyor.
Cumartesi ve pazar günkü gazetelerde, bu se-
minerle ilgili kimi yazılar, seçkin kalemler tarafin-
dan yazılmıştı. Ve ben de bu semınerden genişli-
ğine söz edeceğim. Fakat bugün; toplantıların dı-
şındaki bir sohbet sırasında gündeme gelen, ilginç
bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Fakat bu konuya geçmeden önce, şunu vurgu-
lamamda yarar var ki; Ege-Koop'un bu seminer-
lerinde "ibre" DSP'den yanadır. Bu seminerde de
Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Metin Şahin, Dev-
let Bakanı Sayın Şükrü Sina Gürel, DSP Millet-
vekili ve Izmir Büyükşehir Beledıye başkan adayı
Sayın Ahmet Piriştina, Rıdvan Budak, ismet
Solak vb. gibi isimler vardı. Zaten böyle değer
verdiğim isimler olmasa, DSP'ye karşı üslubumu
biraz degiştireceğim. Sert bir şeyler yazmaya ni-
yetlendiğim zaman; kalemim titriyor, yazamıyo-
rum. Ama bu titremenin daha ne kadar süreceği-
ni de kestiremiyorum... Ege-Koop'un bünyesinde
her düşünceden insan var elbette, ama bugünkü
konumuz bu değil.
Bugün 28 Şubat 1999 Pazar. '7Vfu/7f/ra"nın ikin-
ci yıldönümü... 28 Şubat 1997'yi izleyen dönem ve
gelişmeler, "28 Şubat süreci" olarak ısimlendirili-
yor. Ve bu sürecin "bitip bitmediği" hâlâ tartışılı-
yor. Siyasetçilenmiz, durdukları yere ve konumla-
rına göre farklı görüşler ileri sürüyorlar. Zaten ay-
nı konuyu, geçenlerde de ele almıştım.
Bundan bir süre önce; başbakanımız Sayın Bü-
lent Ecevit'in bir beyanatı, günlük bir gazetemiz-
de sekız sütundan manşet olmuş: "28 Şubat sü-
reci sona ermiştir".
Kemer'deki sohbetimizdeki gazeteci bir arkada-
şımız, o manşeti atan meslektaşına, bu beyanatın
doğaı olup olmadığını sormuş. "Elbette doğru"
demiş arkadaşı, "Eğer doğru olmasa, manşete
alabilir miydim?"
"Peki" demiş gazeteci arkadaşımız, "Eğer 28
Şubat süreci sona ermişse, nasıl oluyor da 60 kü-
sur milletvekiliyle hükümet oluyor ve güvenoyu
alabiliyor? Bunu sormadın mı?" ve ekliyor, "1977
seçimleri sonrasında Sayın Ecevit oylann yüzde
42'sJni almış ve 450 milletvekili olan Meclis'te,
213 temsilcılik kazanmıştı. Ama kurduğu hükümet
güvenoyu alamamıştı."
Sayın Ecevit daha sonra, bu beyanatını kısmen
düzelten bir başka beyanat vermiş. Doğrusunu is-
terseniz ben görmemiştim.
Geçen pazar günkü gazetelerden birınde, "Dev-
letin tepesi hâlâ tartışıyor" başlığı altında, çeşitli
liderlerin 28 Şubat'la ilgili görüşleri yer almıştı. Bü-
lent Ecevit şöyle diyordu: "28 Şubat süreci deni-
len sürecin defteri de bence çoktan kapandı..."
Buna karşılık Fazilet Partisi lideri Sayın Kutan,
"Meclis'in dokuzda bir oranında üyesı olan bir
partinin azınlık hükümeti kurması, elbette 28 Şu-
bat hadiselerinin devamı mahiyetinde bir olay-
dır..." demektedir ki bence haklıdır.
Aynı konuda CHP lideri Deniz Baykal da şu be-
yanatı vermiş: "Hükümet değişikliğinin, 28 Şubat
sürecinin altında yatan sorunlann tümünün orta-
dan kalkmasına yeterii olacağı anlayışı, iktidarsar-
hoşluğu sonucudur. 28 Şubat sürecinin rüzgâny-
la yelkenlerini doldurup iktidara gelenler, daha
sonra 28 Şubat süreci sona erdi diye açıklama
yapmışlardır."
Bu konuda sağlıklı bir değeıiendirme yapabıl-
mek için, öncelikle 28 Şubat sürecinin ne olduğu-
nun net bir biçimde ortaya konulması gerekir. Ege-
Koop seminerindeki panellerden birinin başlığı "28
Şubat Süreci ve Türkiye" idi. Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Nail Güreli'nin yönettiği ve Yek-
ta Güngör Ozden'in, "sunuş"unu yaptığı bu otu-
rumdan sonra benim edindiğim izlenim, bu süre-
cin sona ermemiş olduğu ve kolayına sona erme-
yeceği idi.
Yazımın başında vurguladığım gibi, bu panelin
değerlendirmesini ilerdeyapacağım. Fakat şimdi-
den şunu söyleyeyim ki; özellikle emekli General
Sayın Kemal Yavuz'un sunduğu belgeler ve za-
bıtlar; eğer biz "kulağımızın üstüne yatarsak" cid-
di sorunlar yaşayabileceğimizi ortaya koyuyor.
Mustafa Kemal'in aydınlık yoluna inanan ve yurt-
sever duygular taşıyan hiç kimse, buna izin vere-
mez.
Düşününüz ki laiklik geneigesıni uygulama du-
rumunda olan kaymakamların neredeyse üçte bi-
ri, laikliğe sıcak bakmıyormuş. Bu yöneticilerimiz
laiklik konusunda ne yapabilirler?
Toplumsal olaylarda kesin genellemelere gitmek
doğru değildir. Ama istisnaları olsa da genellikle
"aynı nedenler, benzer sonuçlara yol açar." Eğer
"28 Şubat sürecini" ortaya çıkartan nedenler, ki-
mi tırpanlamalara karşın hâlâ "tehlike olma" nite-
liğini koruyorsa, 28 Şubat süreci devam ediyor
demektir.
Kendimizi aldatmanın anlamı yok...
' 12 Eylül hukuku eliıııizi kolumuzu
Meral, Türk-tş tarafindan düzenlenen "Çahşma Yaşamı ve Işçi Sağlığı" toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ciddi
sosyal ve ekonomik sorunlan bulunduğunu, etrafının da komşulan tarafindan ateş çemberi şeklinde sanldığını söyledi
BURSA (AA) -
Türk-tş Genel Başka-
nı Bayram Meral.
Avrupa ülkelerinin
insan haklan konu-
sunda tutarlı bir çizgi
izlemediğini belirte-
rek. "Adam öMüren
için insan hakkı iste-
rupaüekarşıkarşıva-çozulmuyor.
>TZ" dedi.
Meral. Türk-îş tarafindan düzenlenen
"Çahşma Yasamı ve tşçi Sağhğı'' toplantı-
sında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin cid-
di sosyal ve ekonomik sorunlan bulundu-
ğunu, etrafının da komşulan tarafindan ateş
çemberi şeklinde sanldığını söyledi.
Türkiye'deki sıyasi ve ekonomik istik-
rarsızlığın halkı karamsarlığa ittiğini, işsiz-
lik, gelirdağılımındaki adaletsizlik. terörve
enflasyon sorunlannı çözecek istikrarlı bir
sıyasi iktidar arandığını vurgulayan Meral,
"Maalesef, siyasiler sorunlan çözmek yeri-
ne, sorunu arbrmayı tercih ediyorlar*' dıye
konuştu. 1998 bütçesinın yüzde 45'ınin fa-
izlere. yüzde 5'ınin vatırımlara aynldığını
işaret eden Meral. "paramn para kazandır-
dığı bir ortam yaranldığım'' savundu.
ISO venlenne göre, Türkiye'dekı 500 bü-
yük holdingin gelirinin yüzde 71 'ıni repo
ve faizlerden elde ettiğini. bu işletmelerin
kazançlannı yatınma dönüştürmedıklerini
vurgulayan Meral. şöyle konuştu:
"Parasını repma %e faize yatıran birçok
işletme, krizi fazla büyütüyor. Knzdeyız'
diyerek devletten yardım elini uzatmasını
beklhorlar. Türkiyedeld özelleştirmede de
a>nı tutum söz konusu. Yapılan özelleştirme-
leryağma ve talana da> anıyor. Özelleştirme-
den elde edilen 100 trihon İiranın bü\ ük bö-
lümü bütçe açıklanna, özelleştirme>i alan
firmalara, danışmanlara ve reklamlara ak-
tanlmıstır. Bunlann acısını toplum olarak
hepimiz yaşnDruz."
Meral, tekstil. metal, deri ve inşaat gibi
işkollannda binlerce ışçinin işten çıkanldı-
ğını, birçoğunun zorunlu izınde bulunduğu-
nu belirterek, ülkeyi yönetenlerin çözüm
üretmedığini savundu. Meral, mılletvekil-
lerinin kendileri için 2 yılda emekliliği sağ-
layacak "loyak emekliliği" çıkarttıklannı.
çalışanlar için ise "mezarda emekliük" is-
tediklerini belirterek "Çalışanlann milkt-
veldllerinden ne farkı var? Çok mu güzd
şeyler yapmar da 2 yılda emekli oluyorlar?
Nlilletvekilleri önce halkın irJbannı kazan-
mamn yoUannı arasınlar" dedi.
Siyasetçilerin halkın iyiniyetini istismar
ettiğini savunan Meral, şunlan söyledi:
"Ülke>ı yönetenler halkın sorun ve sıkm-
tdanyla ilgilensinler. Halkımız kavga değil,
sorunlannın sözümünü istiyor. 12 Eylül hu-
kuku, elimizi kolumuzu bağuyor. Bu huku-
ku nasıl ortadan kaldırabOiriz? Bunun mü-
cadelesinin yapdmasmı istiyoruz. Bütün si-
yasi partiler 1995 seçimleri öncesi bu doğ-
rultuda vaatlerde bulundular ama yerine
getirmek istemediler veya getiremediler."
Meral, kamu toplu iş sözleşmeleriyle il-
gili olarak da, "Hükümetten orta halli bir
ücret talep ettik. tşçiler eşel mobil ile 346
trihvon lira hak kavbına uğradı. Bu kayipla
birlikte birinci 6 ay için yüzde 35 artı 50 mil-
yon lira istedik. bekfiyoruz" dedi.
Meral, mevsimlik ve geçici statüdeki iş-
çilerinyılın 12 ayı çalıştınlmasını, işçilerin
sözleşmelerden yararlandınlmasını şart
koştuklannı bildirdi. Bayram Meral, seçim
döneminde "Meral, sözteşme sûrednde iş-
çiyisatacak,millenekili olacak" söylentisi-
nin yayıldığını, bunun doğru olmadığını,
kendısine 1995 yılında milletvekili ve ba-
kanlık teklif edilmesine rağmen kabul et-
mediğini anlattı. Meral. "Bizi kimse satın
alamamıştır. İşçilerin sorunu ortadan kalk-
madan bir yere gitmeyeceğim. Türk-tş, iş-
çinin hukukunu ayaklar altuıa almaz" diye
konuştu.
Başbakan BülentEcevh'ten sorunlara çö-
züm bulmasını isteyen Meral. "Başbakan
Ecevit'e katkılanmız olmuştur. Bu katkıla-
nmızın karşılığınj istiyoruz. Çabşma Ba-
kanlığı yaptığı dönemde serbest toplupazar-
lığın temelini atan Ecevit günümüzde me-
murlara verilen ücret oranında ışçilere ar-
tış yapılacağını' açıkhyor. Ecevit kendi at-
üğı temeledinamit koyup pattatacaksa, bun-
dan üzüntü duyanz" dedi.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral.
daha sonra Türk-lş 8. Bölge Temsilciliği
için yeni satın alınan merkezi, Bursa Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker
ile birlikte hızmete açtı.